17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 6 HAZ RAN 2011 PAZARTES [email protected] 12 DIŞ BASIN Gıdadan kaynaklanan hastalığın sırrı Theodor MAURIZIO RICCI vrupa’nın en tehlikeli kaçağının bir adı var: 0104: H4. Daha fazla bir üne sahip 171 kardeşinden ayırt etmeye yeterli genetik bir kimlik kartı da mevcut. Theodor Escherich’in 1800’lerin sonunda keşfettiği dönemden bugüne Escherichia Coli (Ecoli), dünyada en çok araştırılan bakterilerden biri. Ecoli’nin ne tür gıdalarda bulunduğu biliniyor. Her birimiz günde 100 milyar ile 10 bin milyar arasında değişen miktarda bakteriyel hücre salıyoruz. Kuşlar ve memeli hayvanlar da eşit oranda hücreden arınıyor. Bu mikroskobik organizmalar, sıcak kanlı tüm hayvanlara yaşam yolculuklarında eşlik ediyor: 44.5 derece bir sıcaklıkta bağırsağın en alt bölümünde yaşıyorlar. Sindirim sistemi üzerinde çok önemli bir işleve sahipler. Başka bakterilerin tersine dış ortamda üremeseler de su kaynakları ve gıdalarda A kirlenmeye neden olabiliyorlar. Çocuk yaşta sofraya oturmadan önce ellerimiz ile meyve ve sebzeleri özenle yıkamamız gerektiğinin E.coliler yüzünden öğütlendiğine şüphe yok. Kalabalık nüfuslu tüm ailelerde gözlendiği gibi Thomas Escherich’in keşfettiği bakteriler arasında hastalıklara kaynak olabilecek örnekler de mevcut. Bazı tür bakteriler idrar yollarında enfeksiyon, menenjit, peritonit, septisemi ve zatürreeye neden olabilir. Diyare, en klasik bulgudur. Ecoli’nin bazı türleri toksik (zehirleyici) maddeler de üretebilir, bu maddelerden biri koleraya neden olan bakterinin benzeridir. Bu bakteri bağırsak hücrelerine nüfus ederek bağırsağın su üretmesine etki eder ve dizanteriye yol açar. Ancak 170 Ecoli’den 50’si insan sağlığı açısından çok daha tehlikeli sonuçlara kaynak olabilir. Bunlardan en önemlisi adından da anlaşılacaği üzere 0104: H4’ün kardeşi kabul edilen 0107: H7’dir. Bu bakteriden 100 adet yutulması durumunda çok şiddetli kanlı bir diyareye hedef olunabilir. Escherich’in 1800’lerin sonunda keşfettiği dönemden bugüne ‘Escherichia Coli (Ecoli)’, dünyada en çok araştırılan daha da sıkı tutulmaya başlandı. Amerika’da her yıl biri... bakterilerden 70 bin kişi, 0107 bakterisinin neden olduğu rahatsızlıklara hedef oluyor. Bu kişilerden 600’ü ise yaşamını yitiriyor. Bugünlerde Avrupa ülkelerinde izlenen 0104 bakterisi konusunda çok fazla bilgi sahibi değiliz. Ancak 0107 adlı bakterinin çokuluslu gıda sektörünün karanlık yüzü olduğu vurgulanabilir. 2007 yılında Stephanie Smith adlı 22 yaşında bir dans öğretmeni akşam yemeğinde bir süpermarketten satın aldığı dondurulmuş bir hamburger, fırında patates ve salata yemişti. Dünya gıda sektörünün devlerinden biri kabul edilen Cargill adlı üretici firma, hamburger ambalajı üzerindeki etikette kullanılan etin kaynağı konusunda birinci derecede kaliteli “Angus eti” diye bilgi vermişti tüketiciye. Oysa daha sonra New York Times’da yer verilen bir haberde, Angus etinin Nebraska’dan Uruguay’a kadar uzanan bölgelerde kaynağı belli olmayan hayvanlardan yapılan kesimlerle hazırlanan atık et parçalarından hazırlandığı ortaya çıktı. Bu seçimle ürünlerinde kaliteli et kullanmayan Cargill’in yüzde 25 oranında tasarruf ettiği anlaşıldı. Stephanie, Cargill’in hamburgerini yedikten sonra önce karın bölgesinde şiddetli kramplar hissetti, ardından kanlı diyare geldi ve baygınlık geçirerek hastaneye kaldırıldı. Doktorlar gıda zehirlenmesinin önüne geçmek ve genç kızın gitgide artan şikâyetlerini engellemek amacıyla Stephanie’yi dokuz hafta boyunca farmakolojik komada tuttular. Stephanie gözlerini açtığı zaman artık yürüyemiyordu. Enfeksiyon, tüm sinir sistemini etkilemiş ve bacakları felç olmuştu. İtalyancadan çeviren: Aslı Kayabal (La Repubblica, 3 Haziran 2011) Herkes Giderken Mersin’e Biz Gideriz Tersine! Mayıs başında “En İyisi Nükleer Sevdadan Vazgeçmek” başlıklı yazımızda Sayın Enerji Bakanımızın Ukrayna’da düzenlenen Uluslararası Enerji Konferansı’na katılmak üzere gittiği Kiev’de “Avrupa’da nükleer santrallara sahip hiçbir ülkenin nükleerden vazgeçmek gibi bir niyeti bulunmadığını, Türkiye’nin de nükleer santral yapımından vazgeçmesinin söz konusu olmadığını” dile getirdiği sözleri açık ve net biçimde yinelenmiştir. Sayın bakanın bu sözleri o zaman olduğu gibi bugün de konuyla ilgili gelişmelere bakıldığında gerçeklerle bağdaşmaması bir yana kararlı bir nükleer taraflısı olarak kanımızca konuyla ilgili gerçeklerin gözden kaçırılmasına çalışmaktadır. Oysa herkesin de bildiği gibi bazı Avrupa ülkeleri başta olmak üzere nükleerden enerji sağlayan çok sayıda ülkede, özellikle de Japonya’daki Fukuşima faciasından sonra, nükleere karşı bu ülkelerin kamuoyunda zaten var olan nükleer karşıtlığının ivme kazanarak yönetimleri nükleerden vazgeçmeleri için ciddi baskı altında tuttukları, konuyla ilgili çevrelerin yanında Mısır’daki sağır sultanın bile duyduğu kimsenin saklısı değildir. Nitekim özellikle de onbinlerce insanın yaşamına, inanılmaz boyutlara ulaşan maddi kayıplara yol açan Fukuşima faciasının ardından nükleer karşıtlığının ivme kazanarak konuyla ilgili somut gelişmelerin yolunu açmış, nükleer santrallara sahip kimi Avrupa ülkelerinin birbiri ardından nükleerden vazgeçmeleri kararı almalarına neden olmuştur. Sayın Enerji Bakanımız, nükleer santrallara sahip hiçbir ülkenin nükleerden vazgeçmeye niyetli olmadığını söyleyedursa da İsviçre nükleerden aşamalı olarak çıkma sürecini başlatmış bulunmaktadır. İsviçre’nin yakın bir gelecekte nükleere veda eden ülkelere katılması hemen kesin görünmektedir. Almanya’da ise Başbakan Angela Merkel özellikle de Fukuşima faciasından sonra nükleerden çıkıp ülkenin enerji ihtiyacının kömürden sağlanması kararı almıştır. 2017’ye kadar otuz termik santral elektrik üretmeye başlayacaktır. Almanya bugün 17 nükleer santralıyla ülkenin elektrik gereksiniminin yüzde 22.2’sini sağlamaktadır. Aslında Almanya’nın nükleerden çıkış kararı yeni değil, bir hayli de eskidir. Nitekim karar 2000 yılında sosyal demokrat koalisyonunun başbakanı Gerhard Schröder ve koalisyon ortağı ‘yeşiller’ tarafından alınmıştır. Bir beladan kurtulmanın bedeli bir başka belayı tetiklemiş olsa da, ülkenin sera gazı salımını yüzde 20 oranda artırarak iklimleri olumsuz etkilese bile yine de yeni teknolojilerin uygulanmasıyla doğacak zararın azaltılmasını sağlayabilecektir. Japonya Başbakanı Naota Kan, Hanshu adasının güneydoğusundaki Hamaoka santralının deprem riski nedeniyle kapatılmasını sağlamıştır. Japon Başbakanı ayrıca halihazır nükleer santralların daha güvenli hale getirilmesi için gerekli önlemlerin alınmasının gerçekleştirilmesini isterken yenilenebilir enerjiye yatırımların desteklenmesinin de taraftarıdır. Öte yandan Fukuşima faciasından sonra nükleer santrallar yapan şirketlerin en ünlülerinden Fransız Areva’nın yakın gelecekte ülkelerin birbiri ardına nükleere veda edecekleri öngörüsüyle bir başka dev şirket GDF Suez’le açık denizlerde rüzgâr enerji tesislerinin kurulması seçeneğine ciddi yatırım yapılması için ortaklık kurması, nükleerin geleceğinin pek de parlak olmadığını göstermektedir. Açıkça görünen o ki, Fukuşima faciası nükleer santralların miadının dolduğunun da tarihidir aynı zamanda. Nükleerden çıkış, kuşkusuz kolay olmayacak, kapatılması ve sökümü uzun zamana ve büyük maliyetlere malolacaktır. Örneğin bugün Fransa’da kapatılan bir santralın sökümü yirmi yılı aşkın bir zamandır sürmekte ve şimdiden tahmin edilen maliyetin birkaç katına malolacağı anlaşılmaktadır. Bir başka deyişle yeni bir santralın maliyeti, eskisinin sökümünden daha ucuza malolmaktadır. Sayın Enerji Bakanımız yukarda sergilenen nükleerle ilgili somut gelişmelere karşın hâlâ hiçbir ülkenin nükleerden vazgeçme niyetinde olmadığı görüşünde ısrarlı mıdır, bilmiyoruz. Ama bizim santrallar devreye girdiğinde Avrupa’da ve çevremizdeki ülkelerde nükleer santrallara rastlamanın olanak dışı olacağı hemen kesindir. Serin kanlı düşünelim. Ülkemizin cennet köşelerinde turizmi sıfırlayacak, pahalı, facia olmasa bile 50 kilometre çevresinde yaşayan insanlar için ölümcül ölçüde tehlikeli, deprem riskli, tehlikesi binlerce yıl süren atıklarının pahalı beton silolarda saklanması apayrı sorun olan bu ‘neresi temiz, neresi ucuz’ nükleer kaynaklı enerjiden vazgeçip çok sayıda ‘akıllı ülke’nin yaptığı gibi yenilenebilir enerjiye yönelmek en salim yol olarak görünmektedir. Ette gizli tehdit Bugünlerde Avrupa ülkelerinin gündeminde olan 0104 gibi 0107 de (Stx2) adıyla tanınan toksik bir madde salgılayarak, proteinlerin üretimini engelleyerek, böbreklere saldırır. 0104’ün çeşitli Avrupa ülkelerinde yayılmasına tanıklık ederken ağabeyi 0107’nin de ürkütücü bir öyküsü olduğunu söyleyebiliriz. İlk kez 1982 yılında ABD’de ayrıştırılan 0107 bakterisi ne salatalıklardan ne de bakliyat ürünlerinden türüyor, bu bakterinin kaynağı, hamburgerler. 1994’te ABD’de “Jack in the box” fast food zincirinin ürettiği hamburgerlerden yiyen 4 çocuk yaşamını yitirmişti. Bu olayın ardından hamburger sektöründe kontroller İTALYAN UZMAN IPPOLITO ‘Ecoli’ye ilişkin araştırmalar hızlandırılmalı’ oma Spallanzani Hastanesi Bilimsel Araştırmalar Yöneticisi Giuseppe Ippolito, Ecoli’ye karşı önlem olarak ellerimizi sıkça yıkamamız gerektiğine dikkat çekiyor. Ippolito ayrıca “Sebzeleri de çok iyi yıkamak gerekli. Çiğ sebzeler, buzdolabında ısıtılarak tüketilmeye hazır pişmiş yiyeceklerin yanına konulmamalı” diyor. ELEONORA MARTINI Ecoli, Avrupa’da kaygı uyandırmıyordu artık, çünkü bu bakteriyle hijyene özen göstererek ve antibiyotiklerin de yardımıyla mücadele ediliyordu. Ama bazı Çinli genetikçiler Ecoli bakterisinin değişime uğradığını ve bugüne kadar tanınmayan bir bakteriye dönüştüğüne vurgu yaptı. Bu konuya açıklık getirir misiniz? IPPOLITO Her şey 10 gün önce Almanya’da yoğun bakım ünitesinde tutulan kritik hastalarla başladı. Bu hastalar, Ecoli bakterisinden kaynaklanan kanlı diyare şikâyetiyle hastaneye başvurmuştu. Bazı hastalarda tablonun daha da ağırlaştığı, bakterinin kırmızı alyuvarları yok ederek böbrek yetmezliğine neden olduğu gözlendi. Ama her iki olgu da yeni hastalıklar değil. Sürpriz, bu şikâyetlerin Almanya’nın yanı sıra başka bazı Avrupa ülkelerinde de görülmesinde odaklandı. Robert Scott Enstitüsü’nden yapılan ilginç bir analizde Dünya Sağlık Örgütü’ne göre bu düzeyde bulaşıcı ve toksik olan bu bakterinin şimdiye kadar bir salgına dönüşmediği dile getirildi. Çeşitli vakalar vardı ama salgın söz konusu değil miydi, demek istiyorsunuz? Evet, başlangıçta bu rahatsızlıktan şikâyetçi olan tüm hastaların bir şekilde Almanya ile bağlantısı vardı ve hepsi de çiğ sebze yemişti. Karşımızda mutasyona uğrayan bir E coli mi var? Sanmıyorum, her gün genetik açıdan değişime uğrayan gıdalar yiyoruz. Mikroorganizmalar da bizim gibi değişebiliyor. Bu durumda dış kaynaklı bir genetik mutasyon olmaması gerekir. Ne türden bir bakteri ile karşı karşıya olduğumuzu anlamak için biraz zamana ihtiyaç var. Antibiyotiklere direnç gösteriyor mu? Evet ama Avrupa’da yayılması bundan kaynaklanmıyor. İnsandan insana bulaşmadığı vurgulansa da, on Avrupa ülkesinde nasıl yayıldı? Bakteri gıda maddelerine karıştı. Şu aşamada bini aşkın diyareli hasta ile 500 kadar üre sendromlu hasta mevcut. Rakamlar, beklentilerin üzerinde. Patoloji Danimarka’da Fransa’ya oranla daha çok gözlendi. Vatandaşlar nasıl korunmalı? Ellerimizi sıkça yıkamalıyız. Sebzeleri de çok iyi yıkamak gerekli. Çiğ sebzeler, buzdolabında ısıtılarak tüketilmeye hazır pişmiş yiyeceklerin yanına konulmamalı. Salgın konusunda neden Çinli genetikçiler Avrupalı meslektaşlarından önce davrandı? Çinliler, gıda güvenliği konusunda bir proje başlattı. Programı yürüten Çinli genetikçiler aktif olan bu bakteri türünü keşfetti. Çinlilerin başarısı, bilimsel araştırmalar için yeterli kaynakların ayrılmasının önemine işaret ediyor. İtalyancadan çeviren: Aslı Kayabal (Il Manifesto, 3 Haziran 2011) R Ahmedinejad, elit muhafazakârları hüsrana uğrattı konuda samimi olduğunu vurguladı. ran Cumhurbaşkanı Mahmud Horşidi, Ahmedinejad’ın, İsfendiyar Ahmedinejad’ı çevresindeki bazı Meşai ve Hamid Begai kişilerden “ayırmak”, “ayrı (Ahmedinejad’ın İcrai İşlerden göstermek” muhafazakârların bir Sorumlu Yardımcısı) önderliğindeki kaygısı olmuştur, ancak hareketten ayrı değerlendirilmesini Ahmedinejad’ın yeni sözleri bu geniş bildirerek, “Bu kişiler yüzünden ve sonuçsuz çabalara son noktayı Ahmedinejad’ın zerre kadar haysiyet koyarak bu kesimi hüsrana uğrattı. ve onurunun azalmasına İlkeciler, (muhafazakârlar) izin vermeyeceğiz” diye Ahmedinejad’ın çevresindeki bu açıklama yaptı. kişilerin (bu kişiler ve oluşum, İran İlkeciler, yeni siyasi edebiyatında ran Ahmedinejad’ın muhaliflerce “sapmış hareket” Cumhurbaşkanı hesabını Begai, olarak adlandırılıyor) yaptığı daha önceleri Meşai vs.’den eylemler, ahlaki ve inanç sapmaları ve büyük ekonomik kendisini eleştirenlere oluşan hareketten ayrı tutmaya yolsuzlukların özel toplantılarda çalışırken ve bu Cumhurbaşkanı’nın bilgisi ve gizlice çatarken bu kez grubun mali gözetimi dışında yapıldığı kamuoyu önünde dosyaları üzerine inancını toplumda yaratmaya çalışmaktadır. bunu yaptı. Kendisini giderken, Ahmedinejad onlara İlkeciler tarafından Ahmedinejad eleştirenlere “geri arka çıktı. ve Özel Kalem Müdürü İsfendiyar kalmış” diye Ahmedinejad, Rahim Meşai’yi ayrı göstermeye yolsuzluk suçlaması ile yönelik başlayan faaliyetler, bu seslendi. idari mahkeme tarafından kesime ait milletvekilleri tarafından dört yıl boyunca siyaset devam ettirildi ve onların başta Keyhan yasağı getirilen Begai’ye hemen gazetesi olmak üzere medyası tarafında desteğini bildirerek onun da geniş şekilde sürdürüldü ve uygulamalarını savundu ve eleştirenlere Ahmedinejad’ın kendi ailesine kadar “geri kalmış” diye hitap etti. uzatıldı. Öyle ki Cumhurbaşkanlığı Ahmedinejad, var olduğu sürece bu Danışmanlar Konseyi Sekreteri de kişilerin icraatlarını kesin, katı ve sıkıca olan Ahmedinejad’ın damadı Mehdi destekleyeceğini söyledi. Horşidi, bir bildiri yayımlayarak onun Ahmedinejad’ın yardımcısı Hamid velayete (dini lidere) bağlı ve bu İ Begai için yaptığı savunma, onun her zaman ve kesin bir şekilde İsfendiyar Meşai’ye verdiği desteği anımsattı. Ahmedinejad bu eylemi ile onu etrafındaki gruplar ile ayrıştırmaya çalışan ilkecilerin çabalarını ve teorilerini boşa çıkardı. Baskılara karşın... Ahmedinejad, ilk kez hükümet içindeki hareket ile birlikte olduğunu açıklamıyor ve daha önce de “Meşai, hükümetin sözünü diyor” demişti ancak cumhurbaşkanının son ifadeleri birkaç yönden eskisinden önemlidir. İlk olarak bu destek, bu hareket ile yollarını ayırması için en çok baskı, beklenti ve isteklerin olduğu bir zamanda geldi. İkincisi, daha önceleri kendisini eleştirenlere özel toplantılarda ve gizlice çatarken bu kez açıkça ve kamuoyu önünde bunu yaptı ve kendisini eleştirenlere “geri kalmış” diye seslendi. Üçüncü önemli nokta ise bu kez Ahmedinejad, Meşai’ye değil ondan bir basamak aşağı olan Begai’ye arka çıktı. Bu durumda, Ahmedinejad’ı, Meşai ve Begai akımından ayrı tutmaya çalışan ancak başaramayan ilkecilerin bu durum karşısında ne yapacağını bekleyip görmek gerekir. Farsçadan çeviren: Ekber Karabağ (İran’ın asriran.com haberyorum sitesi, 26 Mayıs 2011) KÜÇÜKÇEKMECE 3. İCRA DAİRESİ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI Dosya No: 2010/7175 Tal. Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: HALİHAZIR DURUMU: Satılmasına karar verilen ve Tapuda, Başakşehir ilçesi, Hoşdere köyü, 395 Ada, 6 Parsel , 1201 blok, 7.kat A giriş 15 No’lu Bağımsız Bölüm olarak kayıtlı olan ve mahallen Hoşdere Boğazköy mevki, Atatürk cad. 5. Sokak, Konak evleri, No: 65 adresinde bulunan taşınmaz 2 oda, 1 salon, mutfak, banyo, hol, antre ve balkondan müteşekkil olup salon ve odaların taban alanları parke, iç ara ıslak alanların (hol, antre, banyo, mutfak, balkon vs. gibi) taban alanları seramik, iç doğramaları kapı, kanat ve kasaları beyaz ahşap mobilya, dış doğramalarının tamamı pimapen, kombi kaloriferli, mutfak dolapları laminat, tezgâhı mermer, duvarları renkli fayans, banyosu kolzet, lacabo, duşa kabinli, duvarları fayans, elektriği, suyu mevcut, mesken saten boyalı, tahmini olarak 90 m2 alanlıdır. İMAR DURUMU: Başakşehir Belediye Başkanlığı’nın 09.07.2010 tarih ve 10236186871 sayılı yazısında “1/1000 ölçekli 18.06.2003 onay tarihli Boğazköy Toplu Konut Alanı Revizyon Uygulama İmar planı kapsamında konut alanında kalmakta olup, kütle imarlı olmak üzere plan notu ve yönetmelik şartlarında yapılaşmayı haizdir” denilmektedir. TAŞINMAZIN DEĞERİ: 110.000 TL SATIŞ ŞARTLARI: 1 Satış, 12/07/2011 günü saat 14.50’den 15.00’e kadar Küçükçekmece 3. İcra Müdürlüğü’nde; açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen değerin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak şartıyla, 22/07/2011 günü saat 14.50’den 15.00’e kadar ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da rüçhanlı alacaklıların alacağını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin %20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Tellaliye resmi, damga vergisi, tapu alım harcı ve masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve %10 faizden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışı iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatmı kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2010/7175 Tal. sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 37286 C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle