Katalog

20 HAZ RAN 2011 PAZARTES CUMHUR YET SAYFA HABERLER 5 CHP tarafından hazırlanan raporda AKP iktidarını denetleyecek kurumların etkisizleştirildiği vurgulandı ‘Gidiş otokratik rejimdir’ ‘12 Eylül sistemi değişmelidir’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) HSP Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, parti genel merkezinde il başkanları ile seçim sonuçlarını değerlendirmek üzere bir araya geldi. Kurtulmuş, Türkiye’nin, yeni bir siyaset sistemiyle 12 Eylül’ün getirdiği bütün sistemi değiştirmek zorunda olduğunu söyledi. Kurtulmuş “Sadece 90 yaşındaki Kenan Paşa’yı getirip mahkemenin önüne çıkarmakla iş bitmiyor. Zaten çıkaramıyorsunuz, o da ayrı bir konu. Ama adam mahkemelerde dalga geçiyor” diye konuştu. KIVANÇ EL ‘ stifa iddiaları kötü niyetli’ ANKARA (AA) Türkiye Partisi’nin (TP) Genel Başkan Yardımcılığı görevinden istifa ederek CHP’nin geçen yıl aralık ayında yapılan 15. olağanüstü kurultayında PM’ye seçilen ve genel seçimlerde de Ankara 1. bölge 5. sıradan milletvekili olan Bülent Kuşoğlu, “Merkez sağdan gelen ve CHP’den milletvekili olan bazı isimlerin partiden ayrılacağı” iddialarıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Kuşoğlu, “Bunu söyleyenler iyi niyetli değiller, CHP’yi huzursuz etmeyi amaçlıyorlar. Bilerek veya bilmeyerek onurlu, haysiyetli insanlara hakaret ediyorlar” ifadelerini kullandı. ANKARA CHP tarafından hazırlanan “Etik ve Saydamlık” başlıklı raporda, AKP iktidarını denetleyecek kurumların etkisizleştirildiği vurgulanarak “AKP’nin kontrol edilemez bir sivil dikta halini aldığı” ifade edildi. CHP tarafından hazırlanan “Etik ve Saydamlık” başlıklı 52 sayfalık raporda “etik” ve “saydamlık” kavramları işlenerek bu kavramlara ilişkin Türkiye’de yaşanan bazı ters örneklere yer verildi. AKP iktidarının denetim mekanizmalarının hepsini etkisiz hale getirdiği vurgulanan raporda, toplumların refah düzeyinin o ülkenin yönetimlerinin “etik değerlerine bağlı” olduğu ifade edildi. Etik değerlerin en etkin kontrol mekanizmasının sivil denetim olduğuna dikkat çekilen raporda, bu konuda medyanın çok büyük önemi olduğu kaydedildi. Raporda, “Yolsuzluklarla ilgili haber yapan, program hazırlayan veya köşe yazısı yazan gazeteciler siyasal iktidarın gazabına uğramıştır. Siyasal iktidarı eleştiren gazeteciler CHP’nin “Etik ve Saydamlık” başlıklı 52 sayfalık raporunda, “AKP’nin medya üzerinde uyguladığı baskı ve karartma sonucunda yolsuzlukla mücadelede medya etkisiz hale getirilmiştir” denildi. AKP’nin medya patronlarına yaptığı baskılar sonucu işlerinden atılmıştır. Deniz Feneri e.V yolsuzluğu ile ilgili haber yapan medya grubuna yaklaşık 4.5 milyar dolar vergi cezası kesilmiş, Başbakan, halkı bu medya grubunu boykota çağırmıştır. AKP’nin medya üzerinde uyguladığı baskı ve karartma sonucunda yolsuzlukla mücadelede medya etkisiz hale getirilmiştir” denildi. Yolsuzluklar ve kötü yönetimi engelleme konusunda etkin olması gereken önemli bir grubun sivil toplum örgütleri olduğu ifade edilen raporda, siyasal iktidarın sivil toplum örgütleri üzerinde baskı kurduğu belirtildi. Raporda, “İktidarın politikalarını eleştiren, kötü yönetim ve yolsuzluklarla ilgili araştırmalar yapan sivil toplum örgütlerinin yöneticileri sindirilmiştir. Bu durum, yurdumuzda kontrol edilemez bir sivil diktanın yolunu açmıştır. İktidarı denetleyecek tüm kurumların etkisizleştirilmiş olması, CHP’ye ve halkımıza önemli görevler yüklemektedir” değerlendirmesi yapıldı. AKP’nin halkın kutsal değerlerini istismar ettiği belirtilen raporda, “Halkımızın kutsal duyguları istismar edilerek yolsuzluklar toplumun gözünden kaçırılmakta ve toplum içten içe çürütülmektedir” denildi. Laikliğin öneminin burada ortaya çıktığı değerlendirilerek, laiklik ilkesinin dini, hırsızlardan, yolsuzluk yapanlardan, mürtecilerden koruduğu vurgulandı. Raporda, şu örnek anlatıldı: “İstanbul ilinde birçok bakıma muhtaç ve yaşlı insana Darülaceze sahip çıkmaktadır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Darülaceze’nin yaşlı bakım işi son 4 yıl dır ihale kanununa aykırı bir biçimde el altından Deniz Feneri e.V davasının fail şirketlerinden olan Merkez Medya Grubu’na (Kanal 7) verilmektedir. Burada bakım altında bulunan ve akli melekelerini kaybetmiş olan yaşlı vatandaşların, Merkez Medya çalışanları tarafından otobüslerle oy kullanmaya taşındığı ve adını bile hatırlamayacak derecede hasta ve yaşlı olan bu insanların kendilerini getirenler tarafından AKP’ye oy vermeye zorlandığı tespit edilmiştir.” İktidarın denetim yollarından birisinin de yargı olduğu kaydedilen raporda, “Ekonomik, sosyal ve kültürel süreç, yargı bağımsızlığı ilkelerini yaşama geçirirken, aynı zamanda yargıya baskının örnekleriyle de doludur. Kurum ve kurallarıyla eksiksiz çalışan bir demokrasi hedefi esas alınacaksa, yargı bağımsızlığını zedeleyen birçok unsurun kısa zamanda çözümlenebilir olduğu açıktır” ifadelerine yer verildi. B RL Ğ N BAŞKANI SOĞANCI ‘Yargıya baskı’ ‘Sivil dikta yolu açıldı’ ‘Ustalık hedefi TMMOB’yi yok etmek’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Başkanı Mehmet Soğancı, yeni oluşturulan Çevre, Orman ve Şehircilik Bakanlığı içinde yapılan düzenlemeyle mühendislik, mimarlık, şehir plancılığı mesleği ve TMMOB örgütünün “teslim alınmak istendiğini” bildirdi. Soğancı “ülkenin yargısını, eğitimini, tüm kurumlarını ‘düzene sokan’ AKP zihniyetinin ‘ustalık dönemi’ndeki hedefleri arasında TMMOB’yi de düzenlemek var. AKP iktidarı, önünde engel olarak gördüğü TMMOB’yi yeniden yapılandırıp işlevsizleştirmeye ve yok etmeye çalışıyor” dedi. Soğancı, örgüte yönelik önceki gün yayımladığı mesajında şu ifadelere yer verdi: AKP projesi devam edecek: Seçimler, herkesin şikâyet ettiği ancak nedense bir türlü değiştirilemeyen antidemokratik Siyasal Partiler Yasası, Seçim Yasası ve yüzde 10 barajı ile gerçekleştirilmiştir. “Yaptıkları yapacaklarının devamı olan” AKP’nin, kendinden yana bir Türkiye oluşturma projesinin tüm hızıyla bu dönemde devam edeceği aşikârdır. KHK yetkisi anayasaya aykırı: TBMM 6 Nisan 2011 tarihli oturumunda hükümete kanun hükmünde kararname (KHK) çıkarma yetkisi vermiştir. AKP, Meclis’in olağanüstü yetki devrini de aşarak ve anayasaya aykırı olarak bakanlıkların teşkilatlanması ile meslek alanlarımıza ve meslek odalarımıza ilişkin düzenlemelere hemen koyulmuştur. ‘Yeni kamu yönetimi’ uygulamada: AKP, seçimden hemen birkaç gün önce 11 adet KHK yayımlayarak uzun süredir tasarımında olan ancak uygulamaya koyamadığı “yeni kamu yönetimi” anlayışına geçmede bir sorun görmemiştir. 636 sayılı KHK ile de Bayındırlık ve İskân Bakanlığı ile Çevre Bakanlığı lağvedilerek bu iki Bakanlık “Çevre, Orman ve Şehircilik Bakanlığı” adı altında birleştirilmiştir. TMMOB teslim alınıyor: Çevre, Orman ve Şehircilik Bakanlığı içinde bir düzenleme ile mühendislik, mimarlık, şehir plancılığı mesleği ve örgütümüz teslim alınmak istenmektedir. Öyle görülüyor ki; ülkenin yargısını, eğitimini, tüm kurumlarını “düzene sokan” AKP zihniyetinin “ustalık dönemi”ndeki hedefleri arasında TMMOB’yi de düzenlemek var. Yeniden yapılandırma: AKP iktidarı, çevreyi tahrip eden, kentlerimizi, kıyılarımızı, ormanlarımızı yağmalayan, kamusal değerlerimizi sermayeye peşkeş çeken anlayışın önünde engel olarak gördüğü TMMOB’yi yeniden yapılandırıp işlevsizleştirmeye ve yok etmeye çalışıyor. Son nokta yeni genel müdürlük: Son iki yıldır, Devlet Denetleme Kurulu incelemeleriyle, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’nın birliğimiz üzerinde vesayet denetimi uygulama çalışmalarıyla kendini gösteren “TMMOB’nin yeniden şekillendirilmesi ve meslek odalarının düzene sokulması projesi”ndeki son nokta, Çevre, Orman ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde “Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü”nün kurulması ve bu genel müdürlüğe verilen görevler olmuştur. TMMOB bakanlığa devrediliyor: Anayasanın 135. maddesi yürürlükte iken, 6235 sayılı TMMOB Yasası halen geçerliyken; TMMOB ve bağlı odaların asli görevlerinin Çevre, Orman ve Şehircilik Bakanlığı’na devrinde sakınca görülmemiştir. Anayasaya aykırı, mücadele edeceğiz: Bu devir işlemi açıkça anayasaya ve Yetki Yasası’na aykırı olup demokratik işleyişin tüm usul ve yöntemleri ile bağdaşmamaktadır. Örgütümüzün yetkilerini kısıtlamaya, meslek alanlarımızı yeniden yapılandırmaya yönelik düzenlemeleri hiçbir şekilde kabul etmeyeceğiz. Genel Başkan Bahçeli yeni ‘A Takımı‘nı belirledi, ‘Olağanüstü kongre yok’ dedi MHP’de yeni yönetim Devlet Bahçeli, Alparslan Türkeş’in oğlu Tuğrul Türkeş’i de Başkanlık Divanı’na alarak olası muhalefetin önünü kesti. AYŞE SAYIN Kamil Göksu istifa etti MALATYA (AA) Yurt Partisi Genel Başkan Yardımcısı Kamil Göksu, partisinden istifa etti. Göksu, siyasi hayatına her zaman onur ve gurur duyduğu Genel Başkan Sadettin Tantan ile başlamanın mutluluğunu yaşadığını, kimlikli, kişilikli ve karakterli siyasi duruşunu her zaman örnek alacağını söyledi. Partisine bu aşamadan sonra bir katkı sağlayamayacağını düşündüğü için istifa etmeye karar verdiğini dile getiren Göksu, birlikte çalıştığı tüm parti mensuplarından haklarını helal etmelerini isteyerek siyasi yaşamın ilkeleri doğrultusunda başka bir partide sürdüreceğini söyledi. SP’den süreç planlaması HATAY (AA) Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Birol Aydın, 12 Haziran seçimlerinin ardından yeni sürecin planlamasının yapılması gerektiğini belirtti. Aydın, Antakya’da partililerle bir araya gelerek seçimi değerlendirdi. Ülkenin tek umudunun Saadet Partisi olduğunu, fakat bu durumun sandığa dönüşmediğini ifade eden Aydın, Türkiye’de işsizliğin yüzde 6’dan yüzde 12’ye çıktığını, açlık sınırında olan insanların üçe katlandığını ifade etti. Aydın, seçimlerin ardından yeni sürecin planlamasının yapılması gerektiğini kaydetti. ANKARA MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “kaset skandalı” nedeniyle Başkanlık Divanı’nda boşalan 9 ismin yerine yenilerini atarken parti tarihinde de ilk kez bir kadını Başkanlık Divanı’na alarak 12 Haziran seçimlerinde Eskişehir Milletvekili seçilen Ruhsar Demirel’i genel başkan yardımcısı yaptı. Bahçeli, Alparslan Türkeş’in oğlu Tuğrul Türkeş’i de Divan’a alarak olası parti içi muhalefetin önünü kesti. Bahçeli, “Olağanüstü kongre yok” mesajı verdi. Bahçeli, hem seçim sonuçlarını değerlendirmek, hem de yeni “A takımını” belirlemek üzere dün önce Merkez Yönetim Kurulu (MYK), ardından da il başkanlarını topladı. Toplantıya muhalif isimlerden Mansur Yavaş’ın yanı sıra Başkanlık Divanı’na giren Tuğrul Türkeş katılmadı. Bahçeli, istifa etmeyen mevcut üyeleri Başkanlık Divanı’nda korurken 9 yeni isme yer verdi. Bu kapsamda Cihan Paçacı’dan boşalan Genel Sekreterliğe Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman, yardımcılıklarına da Abbas Bozyel ve daha önce de bu görevi yürüten Muzaffer Çakmaklı seçildi. Bahçeli, daha önceki Başkanlık Divanı’nda eğitim işlerinden sorumlu olan Gaziantep Milletvekili Semih Yalçın’ı teşkilattan sorumlu genel başkan yardımcılığına getirirken MHP’nin ilk kadın Genel Başkan Yardımcısı Ruhsar Demirel, kadın ve aileden sorumlu oldu. Seçim ve hukuk işlerinden sorumlu genel başkan yardımcısı Faruk Bal, medyadan sorumlu genel başkan yardımcısı Tunca Toskay yerlerini korurken Tuğrul Türkeş, Türk Dünyası ve Uluslararası İlişkilerden Sorum Basına kapalı olarak yapılan MYK öncesi Genel Başkan Yardımcısı Bal, gazetecilerin sorularını yanıtladı. (AA) lu Genel Başkan Yardımcısı oldu. Tokat Milletvekili Reşat Doğru, parlamento ile ilişkiler, Sakarya Milletvekili Münir Kutluata ekonomi, Prof. Dr. Mevlüt Karakaya mali işler, Denizli Milletvekili Emin Haluk Ayhan ArGe, Sadir Durmaz yerel yönetimler, Hamit Ayanoğlu sivil toplum örgütleri, Ankara Milletvekili Mustafa Erdem eğitimden sorumlu genel başkan yardımcısı oldular. kongre süreci başlayacak. 2012’nin Kasım ayına kadar vakit var” dedi. ‘CHP’lileştirmem’ Bahçeli, seçim sürecini ve partisinin bundan sonra izleyeceği politikaları anlatırken de şöyle konuştu: “Ben Başbakan gibi helallik istemiyorum. Kimseye kırgın dargın değilim. Kimseden alacağım da yok. İlla helalleşilecekse Anadolu’da saf yüreği ile mücadele eden insanımıza borçluyuz. İlla helalleşilecekse dünyada helalleşiriz, olmazsa ahirette helalleşiriz. Kongre süreci Kasım 2011’de başlıyor. Aday olacak varsa demokratik yollardan olabilir. Ama bu partiyi CHP’lileştirmem.” Bahçeli, il başkanlarıyla yaptığı toplantıda ise “Seçim sürecinde hareketimize ihanet eden varsa acımadan ihraç edin. Kongre süreci başlıyor. Genel başkanlık için ‘ben adayım’ diye gelen olursa onlara prim vermeyin” diye konuştu. ‘GÜL’ÜN SESS Z KALMASI DÜŞÜNDÜRÜCÜ’ ANKARA (Cumhuriyet rosu) MHP Genel Ba Büşka Devlet Bahçeli, MYK top nı tısı sonrasında sert bir lanya açıklama yaptı. Kaset ola zılı partisine karşı kullana yını n bakan Tayyip Erdoğan Baş’ı “namertlikle” suçlayan Ba hçeli Cumhurbaşkanı Abdulla , Gül ile ilgili de “Her ko h nu anında refleks gösteren ya , bölücülerin seçilmesi için YSK’yi baskı altına alan Cumhurbaşkanı Abdulla Gül’ün de uzun bir süre h siz kalması ve kamuoy sesu sının değişmesiyle birde algınb açıklama yapma gereğ ire i hissetmesi son derece dü şündürücüdür” dedi. ‘Oyunlar devam edecek’ Bahçeli’nin MYK toplantısında yeni seçilen Başkanlık Divanı’na 12 Haziran seçimleriyle ilgili geniş kapsamlı rapor ve analiz hazırlanması talimatı verdiği öğrenildi. Bahçeli, “Seçim sürecinde AKP, MHP’yi Meclis dışında bırakmak için birçok oyun oynadı, bunlar devam edecek. Çok dikkatli olmalıyız” mesajı verdi. Bahçeli, muhaliflerine de “olağanüstü kongre yok” mesajı verdiği konuşmasında, “8 Kasım’da olağan ‘Meclis’i tanımayız’ resti Siirt’te 5 bin kişiye seslenen bağımsız milletvekili Türk, KCK’den tutuklu 6 bağımsız milletvekilinin önce serbest bırakılmasını istedi BATMAN (Cumhuriyet) DTK Genel Başkanı ve Mardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk, milletvekili seçilen KCK davasından tutuklu 6 arkadaşlarının serbest bırakılmaması halinde TBMM’ye gitmeyeceklerini ve Meclis’i tanımayacaklarını söyledi. Batman’da BDP heyetini uğurlayan yaklaşık 5 bin kişiye hitap eden Türk, “Kürdistan’ın sıcaklığı ile Batmanlıları selamlıyorum” diyerek Kürtçe konuştu. Türk, “Halkımız büyük bir mücadeleyle seçimlerden galip çıkmasını başarmıştır. Bu halk hep ayaktadır. Halkın önünde saygıyla eğiliyorum ve kutluyorum. Çok zorlu bir sınav verdik. Özgürlük yolunda mücadele veren Kürtler, sadece bizleri Meclis’e göndermekle değil, toplumumuzun özgürleşmesinin de önünü açtı. Seçim öncesinde dört talebimiz vardı. Bu taleplerin arkasında durmaya devam edeceğiz” diye konuştu. vunan Türk, “Seçimde devletin ve polisin terörüyle karşılaştık. Başarımızı hazmedemediler. Artık öldürme ve zindanlara atmakla bu sorun çözülmez. Abdullah Öcalan’ın tanıdığı bu fırsatı değerlendirmek gerekir. Ateşkes süresinin uzatılması bir fırsattır. Kürtler ellerini uzattı. Gelin bunu birlikte değerlendirin. Siyaseti izliyoruz. Cezaevinde seçilen altı arkadaşımız bırakılmalıdır. Eğer Pazartesi günü (bugün) bu arkadaşlarımız bırakılmazlarsa TBMM’ye gitmeyeceğiz ve Meclis’i tanımayacağız” dedi. ‘Başarımızı hazmedemediler’ Seçim sırasında güvenlik güçlerinin partili seçmenlerine, ‘terör’ uyguladığını sa C MY B C MY B