17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 20 HAZ RAN 2011 PAZARTES 4 HABERLER Evren’i ‘düşmanım’ diye niteleyen Rahşan Ecevit, ‘Binlerce insana kötülük yaptı’ dedi ‘Ceza alırsa üzülmem’ UTKU ÇAKIRÖZER Tehlikeli Yenilgi... Horozlar dövüşçü hayvanlardır. Kümesine yaklaşan başka bir horozu gördüğünde hiç çekinmeden saldırır ve dövüşür. Ne ki bir kez dövüşü kaybettiği zaman bir daha dövüşemez. Cesareti kırılmıştır. Artık “dövüş kazanma içgüdüsü” kalmamıştır. Bu horozu artık kavgaya sokamazsınız. “Yılgın horoz” demiştim buna. Sözüm Sanadır kitabımda yazmıştım. 38 ay hapis yattığımız Barış Derneği davasının öyküsünü yazdığım kitapta. “Yılgın horoz olmak.” Tehlikeli yenilgi budur. CHP seçimi neden kazanamadı? AKP’nin seçim(ler)i nasıl kazandığını göremezseniz bunu anlayamazsınız. Dönüp dolaşıp birbirini yemeye çalışan bir kısırdöngünün kadrolarıyla ne şansınız olabilir ki? AKP seçimleri nasıl kazanıyor? Ona bakacaksınız. Bu yıl Hac için kaç kişinin başvurduğunu biliyor musunuz? 970 bin kişi. Hac kuraları çekiliyor. Kontenjan 74 bin. Beş yıldır kurasını bekleyen hacı adayları var. Bir milyon kişi aileleriyle nereye oy vermiş olabilir? Üç yaşından on sekiz yaşına kadar üç milyon öğrenci yaz Kuran kurslarına gidiyor. 1990 doğumlu bir çocuk bu seçimde oy verdi. Hangi partiye oy vermiş olabilir? AKP yıllardır mahalle örgütleriyle ev ev dolaşıyor. Bakan var mı? Gören var mı? İnceleyen var mı? AKP örgütü birbiriyle yardımlaşarak çalışıyor. Biliyor musunuz? Görüyor musunuz? CHP’nin yerel örgütlerinin kimler olduğunu, neler yaptığını, nelerle uğraştığını biliyor musunuz, görüyor musunuz, haberiniz oluyor mu? Bu seçimde bile CHP’nin gönüllüleri çalıştı. CHP örgütleri gönülsüz, heyecansız, aday odaklı çalışan, çok konuşan, çok eleştiren kadrolar. Aday bensem çalışırım, değilsem onlar çalışsın. Onlar kim? Benden başka herkes. Kemal Kılıçdaroğlu bir talihtir. Eğer CHP yeni başkanlarının yüksek performansına ayak uydurabilseydi oy oranı biraz daha yükselirdi. Deniz Baykal ve yandaşlarının ayak sürümelerini hesaba katmak gerekir. CHP oylarının bir bölümü de barajı aşması için MHP’ye kaymıştır. CHP’nin gerçek oy oranını yüzde 28’lerde hesap etmek gerekir. Eğer, salı günleri grup toplantısında parlak konuşmalar yapıp geri kalan zamanda kasılıp kalmak iyi idiyse CHP hiç zaman kaybetmeden Baykal dönemine dönsün. Kadro eleştirileri yapılabilir, doğru yanları da olabilir. Ama kendini yiyerek büyüyen bir organizma hiçbir yerde görülmemiştir. Seçim kazanmak mı? Elbette. Seçimi kazanabilirsiniz. Bugünden çalışmaya başlarsanız! Bugün, 20 Haziran 2011... Tam bir dayanışma içinde çalışırsanız! Neden kazanmanız gerektiğini bilirseniz! Genel merkeziyle, bütün örgütleriyle yüksek bir tempoda çalışmayı sürdürürseniz! İlkelerinizi açık, net, inanarak, inandırarak koyabilirseniz! Seçim kazanmak için değil, hizmet etmek için çalışırsanız! Ülke çapında hizmet vermek için ille de iktidar olmak gerekmez. Eğer örgütlenmiş bir hizmet ağı kurabilirseniz gerçek bir etkin kuruluş olabilirsiniz. Eğitim alanı hizmete açıktır. Sağlık alanı hizmete açıktır. Çevre alanı hizmete açıktır. Enerji alanı hizmete açıktır. Ulaşım alanı hizmete açıktır. Her alan sorunlar yumağıdır. Her alanda etkin hizmetler örgütlenebilir. Yapabilir misiniz? Niyetiniz varsa! Planınız varsa! Harekete geçirebilirseniz, elbette yapabilirsiniz. Ve başarırsınız. Bugün 20 Haziran 2011... AKP’nin kadın vekillerinden Tülay Bakır, mazbatasını alarak Meclis’te kaydını yaptırdı. ‘Daha fazla kadın vekil olmalı’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM’de yeni milletvekillerinin kayıtları sürüyor. Mazbatasını alarak Meclis’te kayıt yaptıran ilk kadın milletveki AKP’li Tülay Bakır, Meclis’te daha çok kadın milletvekilinin olması gerektiğini söyledi. Görevliler ve gazetecilerle tokalaşan eski Samsun 19 Mayıs Üniversitesi öğretim üyesi ve tıp doktoru Bakır, kayıt işlemlerini yaptırdı. Altın kaplama rozetten alan Bakır’a rozetini TBMM görevlisi taktı. Bakır, “Heyecanım yok ama onurluyum. Bu kadar şerefli bir göreve gelmek, beni onurlandırdı” dedi. Türkiye milletvekili olduğunu, kadınerkek farkını bu yönden gözetmediğini belirten Bakır, “Ama bunun yanında elbette kadınım ve her zaman kadınlar önceliğim olacaktır. Kadın hakları birçok yönden bu iktidar döneminde sağlandı ama bunların arkasının gelmesi lazım. Ben, daha fazla kadın milletvekili olmasını isterim. Canı gönülden kadınların bütün problemleriyle ilgileneceğim” diye konuştu. ANKARA 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in 12 Eylül darbesi nedeniyle verdiği ifadesine ilk tepki dönemin ana muhalefet partisi CHP’nin lideri Bülent Ecevit’in eşi Rahşan Ecevit’ten geldi. Evren ve komutanların sorumluluğu siyasetçilere atmasına tepki gösteren Ecevit, “Temenni etmediğimiz antidemokratik bir şeyi nereden tahmin edecektik?” dedi. Evren’i “düşmanım” diye nitelendiren Rahşan Ecevit, “Düşmanımın bile kötülüğünü istemem ama Evren ceza alırsa üzülmem. Bize ve binlerce insana kötülük yaptılar” dedi. Rahşan Ecevit, darbe lideri Evren’in ifadesinde dönemin siyasetçilerini hedef alan sözleriyle ilgili Cumhuriyet’e şu değerlendirmelerde bulundu: Nereden tahmin edecektik: Kenan Evren diyor ki ‘ÜSTES NDEN GELEB L RD K, SABRETMED ’ Evren hiç hoşlanmadığım birisi, düşmanım. Ben düşmanımın kötülüğünü istemem ama Evren’in yargılama sonrasında hapse girmesi gerekirse de üzülmem. Çünkü hem bize hem de binlerce insana kötülük yaptı. Kimi idam edildi, kimi işkence gördü. Evren diyor ki “Ülke felç olmuştu, ondan darbe yaptık.” Sorumlusunun siyasiler olduğu kanaatinde değilim. Tabii ki aralarında rekabet vardı ve birbirleri aleyhine bazen tatlı, bazen sert konuşuyorlardı. Bu nedenle yönetime el konması gerekmiyordu. Bunun altından kalkılabilirdi. ‘siyasetçiler tahmin etmeliydi’. Temenni etmediğimiz antidemokratik bir şeyi nasıl tahmin edecektik? Temenni etmeyince düşünemez, tahmin edemezdik. Ecevit nezaketinden karşıladı: “Bülent Ecevit’in kendisine şikâyette bulunmadığını ve kendisini kapıda karşıladığını” söylüyor. Herkes bilir ki Bülent (Ecevit) baş düşmanına bile nazik dav ranan, önünde saygıyla konuşan bir insandı. Ama hissiyatı bambaşkadır. Şikâyeti olmaz mı hiç? Hem bizi Hamzakoy’a götürdüler, hem de sonrasında üç kez üçer ay hapis cezası verdirdi. Bunların hiçbiri güzel anılar değil. Bürokratlar emir kulu: Eğer o dönem sorgulanacaksa sadece komuta heyeti sorumlu tutulmalı. O dönemin bürokratlarına dokunulmama sı gerekir, çünkü onlar emir kulu. Baştakiler ne dediyse onu yaptılar. Mecburiyetten tokalaştım: Evren ile bir kez yüz yüze görüşme yaptım. O da DSP’yi kurarken mecburi olduğu için gitmek durumunda kaldım. Sadece söylenmesi gerekeni söyleyip ayrıldım oradan. Birkaç kez de resmi törenlerde el sıkışılmıştır. Ama mecburiyetten. Ecevit yıllarca yasaklandı: 12 Eylül darbesinin ardından bir süre Hamzaköy’de gözetim altında tutulan Bülent Ecevit, siyasetten de yasaklandı. 15 Eylül 1981’de Milli Güvenlik Konseyi 9 maddelik bir yasayla siyasi partileri kapatırken, CHP ve diğer partilerin mallarına el konuldu. Ecevit’in siyasi yasaklı olması üzerine eşi Rahşan Ecevit, 1983 yılında Demokratik Sol Parti’yi kurdu. 6 Eylül 1987 yılına kadar DSP’nin genel başkanlığını Rahşan Ecevit yürüttü. Yasakların kaldırılmasıyla birlikte siyasete dönen Ecevit, 13 Eylül 1987 yılında toplanan 6. DSP Kurucular Kurulu toplantısında genel başkan seçildi. HP Kılıçdaroğlu ile devam etmeli Deniz Baykal’ın yerine Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP liderlik koltuğuna oturmasına açık destek veren Rahşan Ecevit, seçim sonuçlarını şöyle değerlendirdi: “Kılıçdaroğlu’nun şu anda suçlanmasını haksız buluyorum. Ondan önce partide bir yanlışlık vardı. Geldikten sonra kısacık sürede canla başla çalışıp partisinin oylarını arttırdı. Ama örgütte bir sıkıntı olduğu ortada. Kılıçdaroğlu bir ümit yakaladı, eğer çekilirse her şey bozulur.” CHP içindeki tartışmalar ve muhaliflerin “kurultay” talepleri konusunda ise Ecevit, “Şu sırada kavgayı bırakıp, sarılıp kucaklaşmaları ve derhal bundan sonraki seçim için çalışmaya başlamaları gerekir. İç kavga bitmeden, dış kavgaya dönülemez” dedi. Olaylar sonrası yüzlerce kişi evlerini ve geçmişlerini bırakarak bölgeyi terk etti. Katliamın 31. yılında etkinlikler yine “Acıyı Bal Eyledik” şiarıyla yapılacak. (Fotoğraf: ARŞİV) C ‘Sivil bir anayasa gerekli’ 24. dönem TBMM’nin önceliğinin anayasa değişikliği olması gerektiğini kaydeden Bakır, şu görüşleri dile getirdi: “Sivil bir anayasa. İnsan haklarının ön planda olduğu sivil bir anayasa. Ve tabii ki yatırımların önünün daha çok açılması gerekir. Öğretim üyesiyim, hekimim. Bu nedenle de eğitimle ilgili kendime göre çalışmalarım olacak çünkü her şeyin eğitimden geçtiğine inanıyorum. Ülkemizin buna da ihtiyacı var.” Bakır, giyimi ile ilgili bir soru üzerine, her etkinlikte etekceket giydiğini ifade etti. Bir gazetecinin, “Yeni içtüzük hazırlığı var. Kadın milletvekillerinin pantolon giyebilmesi ile ilgili” sözleri üzerine ise Bakır, “Ben şimdiye kadar hiç giymedim ki. Benim için değişen bir şey yok” dedi. Dünya gençleri ‘Enternasyonal Eylem Günü’nde tek yürek Sosyal medya üzerinden örgütlenerek işsizlik ve YÖK’e karşı eylemler yapan “Gençler Meydana Eylem nisiyatifi,” 19 Haziran Enternasyonal Eylem Günü nedeniyle Galatasaray’dan Taksim Meydanı’na yürüdü. “19 Haziran Enternasyonal Eylem Günü’nde işsizlik ve YÖK’e karşı gençler meydana”, “Savaşa değil eğitime bütçe” yazılı pankart ve dövizler taşıyan gençler sloganlar atarak Taksim Meydanı’na yürüdü. Burada grup adına basın açıklamasını Işıl Kurt okudu. Açıklamada, işsizlik oranının açıklandığı gibi 19.3 değil bunun çok daha üstünde olduğu belirtilerek “Artık göstermelik oynanmış rakamlara gençliğin karnı tok. Yarınlarımızı şifreleyenlerden, işimizi elimizden alanlardan geleceğimizi geri alacağımızı buradan tekrar söylüyoruz ve uyarıyoruz! Artık fikirlerimizin üstünden geçemezsiniz! Gençlik bu ülkede bilimsel eğitim almak istiyor. Halk yararına nitelikli araştırmaların yapılmasını istiyor. ş istiyor. Gelecek istiyor” denildi. (Fotoğraf: ŞULE KÖKTÜRK) Çorum katliamının kurbanları 31. yılında anılıyor nadına kardeşlik SEYFETT N METE ÇORUM Çorum olaylarının 31. yılı etkinliklerle anılacak. Çeşitli sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilerden oluşturulan komite, 3 Temmuz 2011 tarihindeki anma etkinliklerine ilişkin bilgi vermek amacıyla bir basın toplantısı düzenledi. Komite başkanlığını Hacı Bektaş Veli Vakfı Başkanı Nurettin Aksoy’un yaptığı komitede Alevi Kültür Merkezi adına Fadime Anaklı, Hacı Bektaş Veli Vakfı adına Sultan Yıldırımgök, KESK adına Merter Kocatüfek, EmekliSen adına Ömer Altunkeser, EMEP adına Hikmet Aydın, ADD adına Sebahat Ekmekçi ve EDP adına da Şeref Karataş yer alıyor. ‘Can yemeği’ yenecek Toplantıda konuşan Nurettin Aksoy, etkinlikler kapsamında 3 Temmuz Pazar günü saat 12.00’de Cumartesi Pazarı’nda toplandıktan sonra Saat Kulesi’ne kadar yürüyeceklerini, kitlesel basın açıklamasının ardından panel düzenle neceğini, akşam da Hacı Bektaş Veli Vakfı’ndan can yemeği yenileceğini anlattı. Aksoy etkinlikleri “Acıyı bal eyledik” şiarıyla yaptıklarını söyleyerek “Yine provokatörleri kınayacak ve lanetleyeceğiz. Yine acımızı bilince dönüştürerek ‘inadına birlik, inadına kardeşlik’ diyerek barış güvercinleri uçuracağız” dedi. Çorum’da, 1980 temmuzunda faşistlerce başlatılan olaylar sonucu resmi rakamlara göre 57 Alevi yurttaş hunharca katledilmişti. Şile’de parçalanmış ceset bulundu İstanbul Haber Servisi Şile’de Kömürlük Köyü Kömürcüoda Kepekli mevkisinde parçalanmış ve çürümüş haldeki cesedi gören köylüler, durumu jandarmaya bildirdi. Yaklaşık 1 hafta 10 gün önce atılan parçalanmış haldeki ceset üzerinde inceleme yapan jandarma ekiplerinin ilk incelemelerinde bir yara ya da darp izine rastlanmayan 4045 yaşlarındaki erkek cesedinin, başka bir yerden getirilerek atılmış olabileceği belirlendi. Jandarma yetkilileri, kötü kokudan dolayı köylüler tarafından fark edilen cesedin, atıldıktan sonra yabani hayvanlar tarafından parçalanmış olabileceğini belirtti. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle