Katalog

3 MAYIS 2011 SALI CUMHUR YET SAYFA HABERLER 12 Eylül soruşturmasını yürüten Demir: 12 Eylül’e zemin hazırlamak için yapılanlar varsa araştıracağız 9 Savcıdan kontrgerilla mesajı AL CAN ULUDAĞ G ZL L Ğ HLAL SUÇLAMASI ‘Fotoğraf mizanpaj gereğiydi’ İstanbul Haber Servisi Gazeteci Ertuğrul Mavioğlu ve Timur Soykan’ın “İrtica ile Mücadele Eylem Planı” soruşturmasının gizliliğini ihlal ettikleri gerekçesiyle yargılanmasına dün devam edildi. Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuksuz sanıklar Ertuğrul Mavioğlu ve Timur Soykan katıldı. Dünkü duruşmada savunmasını yapan Ertuğrul Mavioğlu, 12 Haziran 2009’da Taraf gazetesinde yayımlanan bir belgeye ilişkin bir hafta sonra Radikal gazetesinde analiz yazısı yazdığını anlattı. Yazıyla soruşturmanın gizliliğini ihlal etmediğini belirten Mavioğlu “Haberin başlangıcında basılı olan fotoğraf, gazetecilik kurallarına göre sayfanın daha güzel hazırlanması adına mizanpaj gereği konulmuş bir fotoğraf olup fotoğraftaki kalabalık dikkate alındığında o fotoğraftaki kişilerden birini suçlu olarak gösterme amacımın olduğu iddiası akıldışıdır. Suçsuzum, beraatına karar verilsin” dedi. Hâkim Rüveyde Çakmak Kaner, 12 Haziran 2009 tarihli Taraf gazetesinin dosyaya sunulması için süre vererek duruşmayı erteledi. Duruşmayı TGS Genel Başkanı Ercan İpekçi ile Gazetecilere Özgürlük Platformu üyeleri de izledi. ANKARA 12 Eylül 1980 askeri darbesine ilişkin soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Savcısı Murat Demir, soruşturmanın darbeye giden süreçte büyük etkisi olan “kontrgerilla faaliyetleri”ne doğru uzanabileceği mesajını verdi. Savcı Demir, “Darbe bir günlük bir olay değil, bir süreçtir. 12 Eylül’e zemin hazırlamak için yapılanlar varsa araştıracağız. Derin bir araştırma yapılacak” dedi. Şu ana kadar yaklaşık 3 bin suç du yurusu dilekçesi gelirken bunlar 320 klasörde toplandı. Dilekçeler arasında kendini şikâyet eden dönemin yetkilileri de bulunuyor. Bunlar arasında yer alan dönemin Erzurum Sıkıyönetim Cezaevi Komutanı Yüzbaşı Bektaş Tufan Güneş (60), savcılığa “Yargılanıp aklanmak istiyorum” diye başvurdu. Güneş, dilekçesinde soruşturmayı “tarihi bir fırsat olarak” nitelendirirken özellikle teşekkür ettiğini ifade etti. Savcı Demir, soruşturmayla ilgili önemli bir adımın mesajını açıkladı. Şu anda darbenin olduğu 12 Ey lül 1980 ile seçimlerin yapılarak Milli Güvenlik Konseyi’nin varlığının sona erdiği 6 Kasım 1983 tarihleri arasını soruşturduklarına dikkat çeken Demir, ancak bu tarihlerin kesin olmadığını vurguladı. Demir, darbe kurumlarından olan Cumhurbaşkanlığı Konseyi’nin hukuki varlığının sona erdiği 1989’a kadar soruşturmayı genişletebileceklerini kaydetti. ‘Yapılacak çok şey var’ Demir, Genelkurmay’dan darbeyle ilgili belgelerin istenip istenme yeceği konusunda, “Onunla ilgili çalışmalar devam ediyor. Henüz bir karar vermedik. Yapılacak çok şey var” dedi. 12 Eylül döneminde Diyarbakır Cezaevi’nde yapılan işkencelerle ilgili bu ilde bir soruşturma başlatıldığının anımsatılması üzerine Demir, “Her savcı kendi yetki alanındaki olayları soruşturabilir. Suç duyuruları darbeyle ilgili olduğu için yetkisizlik kararı verilerek Ankara’ya gönderildi” ifadesini kullandı. Demir, soruşturma sürecini hızlandırmak için ayrıca bir çalışma yapacaklarını belirtti. Kafa da Yasaklanacak mı? Bütün dünyanın küresel bir iletişim içine girdiği, ticaretten haberleşmeye, eğitimden evliliğe, spordan müziğe akla gelecek her alanda farklı coğrafyalardaki insanların ortak bir paylaşıma doğru gittiği günümüzde biz hâlâ yasaklarla uğraşıyoruz. Mahkeme kararlarıyla birçok internet sitesine erişimin engellenmesi hatta dünyanın en büyük sosyal paylaşım sitelerinin aylarca yasaklı olması bir yana şimdi de internet servis sağlayıcılarına yeni bir yasak gelmiş. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’ndan gelen bir mektup servis sağlayıcılara, sitelerin kullanmaması gereken isimleri bildiriyor. Listede görebildiğim kadarıyla daha çok “seks” içerikli sitelerle ilgili bir mektup bu. Örneğin bu listede yer alan sözcüklerden bazıları şöyle, “baldız, çıplak, etek, hatun, haydar, hikâye, hot, homemade, yasak, yerli, yetişkin...” Ya peki şunlara ne dersiniz: “Sarışın, şişman, liseli, nefes, itiraf!!!” DÜNYA GAZETEC LER GÜNÜ ‘Her ceza şeref madalyası’ İstanbul Haber Servisi Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Başkanı Ercan İpekçi, Türkiye’de ifade özgürlüğünün sınırlarının siyasi iktidarlarlar tarafından belirlendiğini belirterek “Sınırları aştığımız zaman tutuklamalar ve yargılamalarla karşı karşıyayız. Ancak sizlerin verdiği her ceza bizim için şeref madalyasıdır” dedi. İpekçi, Adalet Bakanlığı’ndan gerekli izinin alınması halinde yarın Silivri Cezaevi’nde bulunan meslektaşlarını ziyaret edeceklerini söyledi. 3 Mayıs Dünya Gazeteciler Günü nedeniyle Maçka Demokrasi Parkı’na Prof. Dr. Ferit Özsen tarafından yapılan “ifade özgürlüğü” anıtının tanıtımı ve temsili açılışı yapıldı. Anıtın resmi açılışının tutuklu gazeteciler serbest bırakıldığı zaman görkemli bir törenle yapılacağı bildirildi. Toplantıya Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı ve gazetemiz imtiyaz sahibi Orhan Erinç, Basın Konseyi Başkanı Orhan Birgit, eski Basın Konseyi Başkanı Nail Güreli, CHP İstanbul milletvekili adayları Oktay Ekşi ve Aydın Ayaydın, Avrupa Türk Gazeteciler Birliği (ATGB) Türkiye Temsilcisi ve gazetemiz yazıişleri müdürü Güray Öz, eski İstanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan ve çok sayıda gazeteci katıldı. TGS Başkanı İpekçi, Adalet Bakanlığı’na göre gazeteciler hakkında 2 binden fazla dava açıldığını vurgulayarak “Sadece Bakırköy’deki mahkemede 2 bin 500’den fazla ceza davasının olduğunu öğrendik. Adalet Bakanlığı’nın verilerini acil olarak düzeltmesini istiyoruz. Tahminlerimize göre hâkimlerin önünde 10 binden fazla dava var. Tutuklu 67 gazeteci arkadaşımızı siyasi yürütmenin başı terör örgütü üyesi ya da terör örgütü propagandası yapmakla suçluyor” dedi. TGC Başkanı Erinç de gazetecilerin ajandasındaki isimler ve özel arşivlerinden ötürü yargılandığını söyledi. Gazetecilerin tüm baskılara karşı görevini sürdürdüğünü anlatan Erinç, Türkiye’nin uluslararası sözleşmelerden doğan hükümlülüklerini yerine getirmediğini ve yasa yapmakla özgürlüklerin olamayacağını belirtti. Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ise “Ne zaman Nedim Şener ve gazeteciler özgür kalır o zaman buranın açılışını yaparız. Bugün bu kürsü özgür değil. Bugün bu kürsü ağlıyor. Buranın açılışını Nedim yapacak” diye konuştu. Eski Basın Konseyi Başkanı ve CHP İstanbul milletvekili adayı Oktay Ekşi ise artık gazetecilerin cezaevlerinde ziyaret edilen meslek grubu olmasını istemediklerini söyledi. Fotoğraf: ALİ AÇAR TGC’den mücadele çağrısı TGC’den de Dünya Basın Özgürlüğü Günü nedeniyle yapılan yazılı açıklamada “Basın özgürlüğünün ve düşünceyi ifade özgürlüğünün bireylerin en doğal hakkı olarak kabul edildiği bir Türkiye için tüm meslektaşlarımızı mücadeleye çağırıyoruz” denildi. “3 Mayıs Dünya Gazeteciler Günü” nedeniyle bugün Akatlar Kültür Merkezi’nde “Gazetecilere Özgürlük Kongresi” gerçekleştirilecek. Bu sözcükleri ve benzerlerini kullanan siteler kurulamayacak ya da erişimi engellenecek. Bunları düzenleyip bildirmek de servis sağlayıcıların görevi... Bu sözcüklerin niye ille de “seks” çağrışımı yaptığı bir yana, yapsa ne olacak bir tarafa, bu sözcükleri çağrıştıran daha doğrusu başka sözcüklerin içinde bunlara benzer sözcükler geçen siteler de hapı yutmuş durumda. Bunlardan bazıları haberlerde yer aldı. “Sokmarket.com”, “forzabesiktas.com”, “citirkurabiyem.com” gibi... Herhalde yetkililer, çocuklar herhangi bir arama motorunda arama yaptığı zaman bu sözcükleri yazarlarsa müstehcen sitelere ulaşamasınlar diye düşünmüş olacaklar. Ya da sanıyorum Türkiye’den en çok aranan sözcüklerin listesine bakarak böyle bir yola gitmişler. Bunun bir yasak olmadığını, bu isimlerin kullanımına dikkat çektiklerini söylüyorlar. Bence ya kendi çocukluklarını unutuyorlar ya da şimdiki çocukları fazla saf sanıyorlar. İnternetteki çeşitli sitelerde yer alan garip sitelerin başında aslında porno siteleri gelmiyor. Terör siteleri, bomba yapımını bile öğreten siteler, intihara özendirici siteler, işkence yollarını gösteren siteler, ceset resimleri gibi resimlere yer veren siteler, çocuk pornosu gibi siteler bütün dünyada dikkatle izleniyor. Geri kalanların sayısı o kadar fazla ki onları müstehcen diye niteleyip yasaklamak bana göre imkânsız. Örneğin diyelim hatun, kız, baldız gibi sözcükleri yasakladınız. Aşk sözcüğüyle de bu tür site kurulamaz mı? Peki, bütün organların isimlerini de mi yasaklayacaksınız? Sarışını yasakladınız, esmer ne olacak? Hadi “popo”yu yasakladınız, “kafa” ne olacak? TRABLUS’TAK GERG NL K 400 M LYON DOLAR Irak, ABD’ye tazminat ödeyecek Büyükelçiliğe tahliye önlemi BAHADIR SEL M D LEK ANKARA Türkiye, NATO saldırısı sonucu Libya lideri Muammer Kaddafi’nin küçük oğlu ile üç torununun öldürülmesi sonrası güvenlik koşullarının giderek kötüleşmesi üzerine Trablus Büyükelçiliği’ni tahliye etti. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgelere göre Libya’da NATO bombardımanında Kaddafi’nin bir oğlu ile üç torununun öldürülmesi, ardından da İngiltere, İtalya ve Fransa büyükelçilikleri ile ABD misyonu ve BM ofisinin de saldırıya uğraması Türkiye’yi harekete geçirdi. Dışişleri Bakanlığı, yabancı misyonların temsilciliklerini kapatma kararı alması sonrasında saldırılarda zarar görmemeleri için Trablus Büyükelçiliği’ni tahliye etme kararı aldı. Tahliye talimatını bizzat Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu verdi. Davutoğlu, Türkiye’nin Trablus Büyükelçisi Levent Şahinkaya ile gö rüşerek büyükelçilik personelinin geçici süreliğine tahliye edilmesi kararını iletti. Bunun üzerine Tunus’a yola çıkan büyükelçi ve büyükelçilik çalışanlarının yakın zamanda Türkiye’ye gelmesi bekleniyor. Türkiye, Libya’da ABD dahil dört ülkenin daha diplomatik çıkarlarını temsil ediyordu. Türkiye’nin Trablus Büyükelçiliği, Libya’da kaçırılan gazetecilerin kurtarılmasında da önemli rol oynamıştı. Davutoğlu dün yaptığı açıklamada, Şahinkaya ve personelin salimen şu anda Tunus’ta olduğunu belirtti. “Tabii bu Türkiye’nin yürüteceği çalışmaların kesilmesi anlamına gelmez” diyen Davutoğlu, çalışmaları sürdürmeye devam edeceklerini, önümüzdeki bir iki gün içinde de Libya Temas Grubu’nun Roma toplantısı öncesinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yürütülen çalışmalar konusunda kapsamlı bir açıklamasının söz konusu olacağını bildirdi. Dış Haberler Servisi Irak parlamentosu, 199091 yılındaki Körfez Savaşı sırasında zarar gören Amerikalılar için 400 milyon dolar tazminat ödeme kararı aldı. Parlamento, Körfez Savaşı sırasında “travma yaşayan, yaralanan, canlı kalkan olarak kullanılan, işkence gören” Amerikalılara tazminat ödemeyi onaylarken hükümetten yapılan açıklamada, Birleşmiş Milletler Kalkınma Fonu’ndan Irak için ayrılan bütçenin davalar nedeniyle bloke edilme tehlikesi altında olduğu, tazminat ödenmesiyle birlikte bu riskin ortadan kalkmasının ümit edildiği belirtildi. Radikal Şii lider Mukteda el Sadr’ın partisi ise parlamentodaki oylamada olumsuz oy kullandı. Parlamento kararı, Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin imzasının ardından hukuki geçerlilik kazanacak. Saddam Hüseyin yönetimi, savaş sırasında esir aldığı Amerikalıları kritik askeri hedeflerin yanına yerleştirerek canlı kalkan olarak kullanmıştı. HALUK KOÇ: AKP’liler korkudan CHP’lilere sataşıyor CEM L C ĞER M SAMSUN CHP 23. dönem milletvekili ve 24. dönem birinci sıra adayı Prof. Dr. Haluk Koç AKP adaylarının sözbirliği yapmış gibi bütün söylemlerini CHP’ye odakladıklarını belirterek “Bu durum siyasi korkunun dışavurumudur” dedi. Haluk Koç, AKP’nin CHP ve Kılıçdaroğlu’na sataşarak oy toplamaya çalıştıklarını söyledi. Koç, AKP Grup Başkanvekili Suat Kılıç’ın, Başbakan Erdoğan’ın “Çılgın Projesi”ni eleştiren CHP lideri Kılıçdaroğlu’na, Turgut Özakman’ın “Şu Çılgın Türkler” kitabını okumasını önermesine de tepki gösterdi. Koç “Samsun’da atıp tutan AKP, ‘Kurtuluşta ve Kuruluşta’ ‘o çılgın Türkler’in kurduğu tüm değerlerin içini boşalttıklarını unutmuş görünüyor” dedi. C MY B C MY B