Katalog

SAYFA CUMHUR YET 8 İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Denizli Zonguldak Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Y Y Y Y Y Y B Y Y Y Y Y B 19 23 23 21 24 26 27 19 16 17 17 16 22 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B Y PB B PB Y Y Y Y Y Y Y 23 22 20 24 24 23 21 23 19 20 14 13 14 HABERLERİN DEVAMI Oslo Y Helsinki Y Stockholm Y Londra PB AmsterdamPB Brüksel PB Paris PB Bonn PB Münih Y Berlin PB BudapeştePB Madrid Y Viyana Y 10 6 7 16 15 18 14 17 17 12 19 22 18 Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Moskova Aşkabat Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Y Y Y Y Y Y Y Y PB PB Y PB PB 20 20 21 25 18 17 23 32 21 22 16 32 27 Ülkemizin kuzey, iç ve doğusu çok bulutlu, Marmara, Kuzey Ege, Karadeniz, İç Anadolu’nun doğusu ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerler parçalı ve az bulutlu geçecek. Yağışların; Diyarbakır, Şanlıurfa, Kars ve Ardahan çevrelerinde kuvvetli olması bekleniyor. Hava sıcaklığı güney ve iç kesimlerde 4 ila 6 derece artacak. 3 MAYIS 2011 SALI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 3 Mayıs GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Avukat Ülgen, dijital verilerle özgürlüğün kısıtlanamayacağını söyledi Süryani papaz vuruldu MARDİN (Cumhuriyet) Midyat ilçesine bağlı Elbeğendi köyünde yaşayan Süryani papaz yardımcısı İsrafil Demir (45), göçebe olarak hayvancılık yapan ailelerin hayvanlarının bahçesine girmesi üzerine onları uyardı. Demir ile çobanlar arasında tartışma çıktı. Tartışma sırasında bir çoban, pompalı tüfekle İsrafil Demir’i ağır yaraladı. Baştarafı 1. Sayfada birleşiyor. Eşcinselden sınav mağduru öğrenci gruplarına kadar kimi ararsan Taksim Meydanı’nda. Taksim Meydanı, meydan olalı beri böylesi bir gün yaşamadı diyenler de var. Mikrofonlara sarılıp meydanın adını değiştirmek gerektiğini isteyen ilericiler de... bugünü överken dünü karalamayı yandaşlık görevi sayanlar da… Coşkulu söylemler ekranlarda, manşetlerde ama: PKK ve Barış ve Demokrasi Partisi yandaşlarının düzenlediği, kışkırttığı normal sınırları çoooktan aşan eylemlerden söz eden yok! Yasa tanımaz saldırganların Taksim Meydanı’ndaki anıtın üzerine çıkarak asker Atatürk’ün yüzüne PKK’li katillerin lideri İmralı’daki baş caninin resmini, sivil Atatürk’ün üstüne de BDP flaması asmalarından söz eden tek satır yer almadı medyada. Siyasetçi de görmezden geldi olayı. Artık etnik şımarıklığı da aşan bu azgınlık, ne yazık ki yalnız medyanın yandaş, dinci kesiminde yer aldı. PKK kökenli görüş ve politikalarıyla Güneydoğu’yu seçim arifesinde cehenneme çevirerek oy toplamaya girişen BDP’nin hâlâ vekil sıfatı taşıyan üyeleri, devletin polisini tokatlıyor. Neredeyse olur böyle vak’alar anlayışıyla sinen medyada olayın anlamı üzerinde durulmuyor. Seçim çadırları kuruyorlar. Arama yapılıyor. Seçim afişleri yerine sokaklarda polise ve halka kullanılan molotof bombaları bulunuyor. Devletin güvenlik güçleri bu çadırları ortadan kaldırınca, BDP’li bir vekil; “Çadırlarımızı yıkarsanız biz de şu bu partiyi basarız ha!” diye bas bas bağırıyor, tehditler savuruyor.. Medya da, İçişleri Bakanlığı da sessiz! PKK ve BDP’ye ödün verdikçe, özgürlüğü kanlı, silahlı saldırıları için kullanmalarına göz yumuldukça… azgınlık hız kesmeyecek, korkarız daha da yoğunlaşıp yayılacak! Güneydoğu’da isyan kazanları kaynıyor. Başbakan doğu illerinde BDP’ye Kürt imamın arkasında toplu namaz kıldırdığı için söylemediğini bırakmıyor ve lakin PKK’nin kentlerde yoğunlaşan, BDP ile koşut eylemlerine değinmiyor bile. Hükümetin zaafı bu ülkeye pahalıya mal olacak. Başbakan’ın, ne anlama geldiği anlaşılamayan bir söylemi var. İkide bir yineliyor: “Kürt sorunu sona erdi!” Sona erdi dediği günler Güneydoğu illeri şu veya bu vesile ile PKK ve BDP yandaşlarının yarattığı kargaşa içinde. Neredeyse tavana vuracak PKK ve BDP azgınlığı. Hükümet sessiz! Pek beğendiği bir sözcükle, Başbakan’a “ya’vu” diye seslenelim: Bir milyon 700 bin genci ve ailesini yakından ilgilendiren sınav rezaletine de günlerce sessiz kaldınız. Neredeyse ayını dolduracak rezaletin bir türlü görevden alamadığınız mimarı Prof. Ali Demir’i nihayet önceki gün “Sınav sürecini iyi yönetemedi” diye uzaktannn eleştirdiniz. Oysa “Yaraya tuz bastınız!” Ya yeni Osmanlı Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Tunus’ta başlayıp Mısır’a, Libya’ya ve Suriye’ye sıçrayan isyan dalgasının neden bize uğramadığına değinen açıklamaları? Meğer “2002’de tabii AKP iktidara geldikten sonra reformlar yapmasaymışız. Mısır, Libya, Suriye gibi olurmuşuz”! Muhterem Dışişleri Bakanı, 2002’de Türkiye’de, Mısır, Libya ve Suriye’de olduğu gibi kırk yıllık diktatör yoktu. Demokratik rejim eğrisiyle doğrusuyla yıllardır işliyordu. Öyle ki son Ecevit koalisyonunun başlıcası ekonomik zaaflarından yararlanarak kapatılan dinci partinin küllerinden kurulan AKP, tek başına iktidar olabildi. Partisini, tarihsel gerçekleri yadsıyarak böylesine övmek, bu hükümetin Dışişleri Bakanı’na nasip oldu. Kutlarız! Amerika, İkiz Kuleleri yerle bir eden yıllardır aradığı Bin Ladin’i öldürmeyi başardı. ABD’nin çeşitli kentleri bayram yapıyor. İnsanlar Beyaz Saray’ın önünde Obama’yı kutluyor. İmralı’yı teslim alıp yurda getiren Ecevit’e bu operasyon ilk seçimde birinci parti olmayı sağladı. Bin Ladin’in ölümü Başkan Obama’ya aynı şansı getirecek mi acaba? Yakalanan, öldürülen katiller oya dönüşüyor. Görevini askıya aldı HAT CE TUNCER Balyoz Harekât Planı davasında, iddianamenin 1 No’lu sanığı eski 1. Ordu Komutanı Çetin Doğan’ın, emekli Tuğgeneral Süha Tanyeri ve bazı sanıkların avukatı Celal Ülgen savunma görevini askıya aldığını açıkladı. Mahkeme heyetine soruşturma ve yargılama sürecindeki uygulamaların hukuk devleti, hukukun üstünlüğü, savunma hakkı gibi ilkelerle ne derece bağdaştığına ilişkin 9 soru yönelten Ülgen, “Bu sorulara bir yanıt alıncaya değin savunma görevimi askıya aldığımı bildiriyorum” dedi. Davanın dünkü 26. duruşmasında avukat Ülgen, Dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde sadece dijital verilere dayanarak tek bir kişinin bile özgürlüğünün kısıtlanmadığını ifade etti. Ülgen, “Sanıkların üzer Balyoz Harekât Planı davasının dün yapılan 26. duruşmasında söz alan avukat Celal Ülgen, sorduğu 9 soruya yanıt alıncaya kadar görevini askıya aldığını açıkladı. lerinde ya da işyerlerinde ele geçmeyen, meçhul bir kişinin bavulunda savcılığa gelen CD’lerdeki verilere dayanarak 163 kişinin tutuklanmasını hukuk devleti ile bağdaştırıyor musunuz” diye sordu. Sanıkların tutukluluk hallerine itiraz ettikleri İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Şeref Akçay’ın tahliyeleri için koyduğu muhalefet şerhine dikkat çeken Ülgen, “Bu muhalefet şerhini hiç sorguladınız mı? Bir yargıcın salt çevresine, devletin resmi görüşüne karşı değil, kendi düşüncesine, kendi görüşüne karşı da tarafsız olması gerektiğini hiç sorguladınız mı? Susturulmuş ve kuşatılmış bir yargının, bağımsız karar verebilme yetkisi alınmış bir yargının salt yargı bağımsızlığı ilkesiyle değil, anayasanın kuvvetler ayrılığı ilkesi ile de çeliştiğini düşünmüyor musunuz?” dedi. CD’lerdeki çelişkiler Darbe planı iddialarının bulunduğu iddia edilen CD’lerin içeriğindeki belgelerin zaman çelişkilerine dikkat çeken Ülgen “Açık kuşkuyu aşan, gerçeğe dönüşen sahteciliğe karşın 163 muvazzaf ve emekli askerin tutukluluk durumunu sürdürmesini hukuk devleti içinde olağan bir yargılama faaliyeti olarak görüyor musunuz” dedi. Ülgen sözlerini “Bu 9 soruyu salt sayın mahkemenizin değil, tüm hukuk kurumları, üniversiteler, HSYK ve demokratik kitle örgütleri de yanıtlamak zorundadır” diye tamamladı. Savcı Savaş Kırbaş’ın “Bir asker olarak hukuka aykırı olmayan bir emri yerine getirdiğiniz oldu mu” sorusunu Süha Tanyeri “Hayır” diye yanıtladı. Kırbaş şunları söyledi: “Uzunca bir süre askerlik yaptınız. KKK’nin ‘oynamayın’ emrine rağmen Çetin Doğan ‘ben bunu oynayacağım’ diyor. KKK’nin emrini biliyorsunuz, siz de sıkıntıya düşmüşsünüz. Üst komutanın uygulamayın dediğini biliyorsunuz. Buna rağmen planı uyguluyorsunuz. Emre aykırılık var.” Savcı Kırbaş’ın bu sözleri üzerine Ülgen söz almadan tepki gösterirken diğer sanık avukatları ve sanıklardan da ses yükseldi. ‘Eşimi de öldürecektim’ BARTIN (AA) Bartın’da H.D. (31), iddiaya göre yaklaşık 1 hafta önce eşi A.D’yi, arkadaşı Murat Yılmaz’ın otomobilinde gördü. Bunun üzerine H.D, eşi ve Yılmaz’ı araçtan indirerek dövdü. Eşinin sığınma evine konulduğu bildirilen H.D, Yılmaz’ı geldiği Bartın Devlet Hastanesi’nde bıçaklayarak öldürdü. H.D’nin “Eşim gelse onu da öldürecektim” dediği öğrenildi. Peri Suyu’nda can pazarı BİNGÖL (Cumhuriyet) Yedisu ilçesinde YİBO öğretmeni Şevki Ejder, Yedisu Lisesi öğretmeni Arzu Dağ, YİBO’da görevli aşçı Ferhat Gültekin yönetimindeki otomobille, Bingöl’den görev yaptıkları Yedisu’ya dönmek için yola çıktı. Sürücüsünün direksiyon kontrolünü yitirmesi üzerine otomobil Kızılçubuk Köprüsü’nden Peri Suyu’na uçtu. Gültekin otomobilden kurtulmayı başardı. Öğretmenler de itfaiyenin nehrin ortasına uzattığı merdivenle kurtarıldı. osyayı çöp kamyonuna yükleyelim..’ Darbe planı yapıldığı iddia edilen seminer sırasında 1. Ordu İstihbarat Başkanı olan emekli Tuğgeneral İzzet Ocak mahkeme heyetine şöyle seslendi: “Ben sizden beklerdim ki, iki üye hâkimle ara karar almak için arkaya çekilin. Sonra savcıyla birlikte gelin. ‘Kral çıplak’ deyin. ‘Şimdiye kadar yönlendirilmiş olabiliriz. Ama biz onurlu hâkim ve savcılarız, artık bu oyuna alet olmayız’ demenizi beklerdim. Silivri Belediyesi’ne telefon edip çöp kamyonlarının ne zaman geleceği öğrenilir. Çöp kamyonuna bütün dava dosyası yüklenir, atılır.” Ocak nöbetçi hâkime çıkarıldığında kendisine Prof. Dr. Türkan Saylan’ı nereden tanıdığının sorulduğunu anımsatarak, “Saylan ile Hakkâri’de görev yaptığım sırada tanıştım. O dönem hem terörle mücadele ediyor hem de bölge halkına yardım ediyorduk. Kim derdi ki o dönemde vatan savunması yapanlar bugün sorgulanacak” diye konuştu. Saylan’ı en son 2009 Nisanı’nda durumunu öğrenmek için aradığını ifade eden Ocak, “Bir kadın açtı konuşamadık. Bunların arama kayıtları iddianameye eklenmiş. Bu, konuyu karmaşıklaştırmak için yapılan bir oyundur” dedi. ‘D Uyuşturucuya 3 darbe İstanbul Haber Servisi İstanbul’da 3 ayrı operasyonda 4 kilo 378 gram kokain ve 2 kilo 330 gram esrar ele geçirildi, 11 kişi tutuklandı. Polis ekipleri, Nijerya asıllı Türk vatandaşı E.O’yu, kutulardaki balık kafaları içine gizlediği 2 kilo 182 gram kokainle Atatürk Havalimanı’nda yakaladı. Polis, aynı gün Jamaika uyruklu G.A.K’yi yerleştiği otelde gözaltına aldı. G.A.K’nin midesinde 30 kapsül içinde 350 gram taş ve toz halinde kokain bulundu. Diğer operasyonda ise, Bulgaristan’dan gelen A.S.A. adlı kadının çantasında 3 adet dini motifli heykel içine gizlenmiş 1 kilo 846 gram kokain yakalandı. ‘Zincirlerini kıran işçi’ Taksim’de coşkuyla kutlanan 1 Mayıs şçi Bayramı’na, “zincirlerini kıran işçi” afişinin alana asılması damgasını vurdu. 1 Mayıs 1977 katliamının yaşandığı mitingin simgesi olan afiş, Eskişehir’de çekimine devam edilen Ayhan Hanım filmi için hazırlandı, D SK’liler tarafından Eskişehir’den getirildi ve AKM’nin önündeki vinçlere asıldı. D SK yetkilileri afişin orijinal olmadığını belirterek “Eskişehir’de 1 Mayıs 1977’yi konu edinen Ayhan Hanım isimli film çekiliyor. Bu afiş o platoda kullanılıyor” dediler. Afiş 33x15 metre boyutunda. D SK’in özel isteğiyle alana asılan pankartı 3 vinç taşıdı. 18 günde tamamlanan afiş için 495 metrekare kumaş, 380 kilo boya kullanıldı. Otobüse molotof attılar DİYARBAKIR (AA) Sur ilçesinde maskeli biri kadın 4 kişi, Dicle Üniversitesi güvenlik görevlilerini taşıyan otobüsü durdurdu. Sürücünün kapıyı açmaması üzerine otobüsün ön camına molotofkokteyli atan şahıslar, bir molotofkokteylini de içeri atarak kaçtı. Emniyet Müdürü Mustafa Sağlam, “Açıkça bizzat şoförü yakmak istemişler” dedi. İstanbul çocuk mahkemesindeki Hrant Dink’in öldürülmesi davası ikiye ayrıldı Kayıp genci öldürmüşler ADANA (AA) Tekirdağ’da 5 yıldır kayıp olduğu sanılan Murat Koncagül’ün (22) arkadaşları tarafından öldürüldüğü ve cesedinin boş araziye atıldığı belirlendi. Otomobil kullanma yüzünden tartıştığı Koncagül’ü H.K. ve S.T’yle öldürdüğünü itiraf eden zanlı A.K.’ye keşif yaptırıldı. Samast iki davada yargılanacak H LAL KÖSE Soğuk hava yeniden başlıyor İstanbul Haber Servisi Hafta sonundan itibaren ısınmaya başlayan İstanbul’da hava bugün 23 derece olacak ancak yarından itibaren hızla soğuyacak. Yarın ve cuma günleri şiddetli yağmurun beklendiği İstanbul’da cumartesi günü sıcaklık 12 dereceye düşecek. Yurt genelinde yüksek sıcaklıkların yanında bahar yağmurları da sürecek. Marmara, Ege ve ülke genelinde yağmurlar yoğun çöl tozu geldiğinden çamur şeklinde yere inecek. Rusya üzerinden gelecek soğuk hava, sıcaklıklığı en az 8 derece düşürecek. Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’i öldürdüğü, “terör örgütü üyesi” olduğu gerekçesiyle İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Ogün Samast hakkındaki dava ikiye ayrıldı. Samast, cinayet ve terör suçlamalarıyla iki ayrı davada yargılanacak. Samast’ın terör örgütü üyeliğinden ceza almasını ya da beraat etmesini, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ana davanın kararı belirleyecek. Ogün Samast, cinayet tarihinde 18’den küçük olduğu için “suça sürüklenen çocuk” sıfatıyla üçüncü kez dün yargıç karşısına çıktı. Dink ailesinin katılmadığı duruşmada söz alan avukat Fethiye Çetin, Hrant Dink’in Sabiha Gökçen’le ilgili haberinden sonra öldürüldüğü güne dek yaşananları özetledi. Basının, Dink’in Ermeni kimliği üzerine yazdığı sekiz makalellik diziden sadece bir cümleyi cımbızlayarak Dink aleyhine bir kampanya başlattığını ifade eden Ogün Samast cinayet ve terör suçlamalarıyla iki ayrı davada yargılanacak. Samast’ın terör örgütü üyeliğinden ceza almasını ya da beraat etmesini, stanbul 14. Ağır Ceza Mahklemesi’ndeki ana davanın kararı belirleyecek. Çetin, “Burada önemli olan saldırıların tek merkezden yönetildiği izlenimi ve belli bir plan dahilinde gerçekleştirilmesidir. Medyadaki saldırılarda öne çıkan isimler arasında Cumhuriyet Gazetesi yazarı Deniz Som, Hürriyet Gazetesi yazarı Emin Çölaşan ve Önce Vatan gazetesi yazarı Orhan Kiverlioğlu başı çekmekteydi” dedi. larından biri medyadır” dedi. Çetin, Samast’a “Bu konunun başlangıcı 2004 yılındaki Gürcistan Türkiye maçı ile başlayan sürecin son halkası dedin. Başlayan neydi? Bu konuyu açar mısın?” diye sordu. Samast ise müdahillerin sorularının hiçbirine bugünden sonra yanıt vermeyeceğini ifade ederek, “Artık sadece savunmamı yapacağım” dedi. Samast’ın avukatı Levent Yıldırım, müdahil vekillerinin, medyanın Dink cinayetindeki sorumluluğu konusundaki açıklamalarına katıldıklarını belirtti. Yıldırım, “Burada ve 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan sanıklar, belki bardağın son damlasıdır. Bu bardağın dolumuna katkı veren birçok kişi ve kurum hakkında soruşturma açılmamıştır. Asıl adam öldürmeye azmettirenler, hedef göste ‘Saldırı kampanyası’ Dink aleyhine yapılan hakarete varan yayınların çoğunun yazarı Kiverlioğlu’nun Veli Küçük ile irtibatının Ergenekon soruşturmasında ortaya çıktığını belirtti. Yeni Çağ ve Ortadoğu gazetelerinin de bu saldırı kampanyasına katıldığını belirten Çetin, “Cinayet öncesinde Dink’i hedef haline getiren ve bir nefret nesnesi olarak sunan sürecin en önemli parça renler serbestçe dolaşmaktadır. Medya mensuplarının, Kemal Kerinçsiz ve ekibinin, Veli Küçük ve ekibinin birtakım eylemlerde bulunduklarını biliyoruz” diye konuştu. Mahkeme, Samast hakkındaki, “terör örgütü üyeliği” iddiasıyla açılan davayı, “tasarlayarak adam öldürme” ve “yasak silah taşıma” suçlarından açılan davadan ayırdı. Samast’ın terör örgütü üyeliği suçu yönünden, kanıtların yeterince toplanamadığını göz önünde bulunduran mahkeme, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki Dink cinayeti davasının sonucunun beklenmesinin gerektiğine işaret etti. Yargılamanın tutuklu olarak devam ettiğine dikkat çeken heyet, Samast’ın cinayet davasını, sürüncemede kalmaması için bu kararın alındığını belirtti. Samast’ın tahliye talebi, kuvvetli suç şüphesi ve kaçma şühesi bulunduğu gerekçesiyle reddedilerek, dava 25 Mayıs’a ertelendi. Samast’ın terör davası için de yeni bir duruşma günü belirlenecek. Termalin havuzunda öldü SORGUN (AA) Yozgat’ın Babalı köyünden Sorgun’daki termal tesise giden Sezer E. (17) havuzda yüzmeye başladı. Bir süre suda kalan gencin dipte yüzdüğünü düşünen arkadaşları, gencin uzun süre sudan çıkmaması üzerine görevliye haber verdi. Sezer E’nin öldüğü belirlendi. 1 kişiye 190 bin TL ANKARA (AA) On Numara’da 10 bilen 1 kişi, 190 bin 681 lira kazandı. Numaralar; 3, 6, 7, 12, 25, 30, 33, 39, 41, 54, 55, 56, 57, 60, 61, 62, 67, 69, 72, 73, 75, 77 olarak belirlendi. 9 bilenler bin 324’er TL , 8 bilenler 68’er TL, 7 bilenler 13’er TL, 6 bilenler 2’şer, hiçbir numarayı bilemeyenler de 1 lira 70’er kuruş alacak. C MY B C MY B