19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 26 MAYIS 2011 PERŞEMBE [email protected] 18 KÜLTÜR Türkiye Yayıncılar Birliği Düşünce ve İfade Özgürlüğü Ödülleri verilirken bir kitap için daha soruşturma açıldı Özgürlüğe ödül ve kelepçe MELTEM YILMAZ Türkiye Yayıncılar Birliği’nin, düşünce ve ifade özgürlüğü için mücadele eden yazar ve yayıncıların mücadelelerinde yanlarında olduğunu belirtmek, kamuoyunun dikkatini bu mücadeleye çekmek, düşünce ve ifade özgürlüğünün önünü tıkayan yasalarda gerekli değişiklik ve düzenlemelerin yapılması talebini vurgulamak amacıyla her yıl verdiği “Düşünce ve İfade Özgürlüğü Ödülleri” sahiplerini buldu. Taksim Hill Otel’de dün düzenlenen törenin açılış konuşmasını Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Metin Celâl yaptı. 2011 yılında yaşanan Kusturica ve Naipaul protestoları, Metis Yayınları’na yönelik tehdit olayları, İthaki Yayınları’nın basılması, İnsanlık Anıtı’nın yıkımı, Ahmet Şık ve Nedim Şener’in tutuklanması, Sel Yayınları’na açılan davayı anımsatan Metin Celâl, “Bugün 67 yazar, yayıncı ve gazeteci hapiste, 10 binlerce dava da sürmekte. 2011 yılı, düşünce ve ifade özgürlüğü açısından kara bir yıl oldu” dedi. Ardından konuşan Ragıp Zarakolu ise bu yılın Yayınlama Özgürlüğü Raporu’nu okuyarak, “2011 yılında, bir ilke imza atılarak, bir kitabı basan matbaa Fotoğraf: UĞUR DEM R TYB 2011 Ödülleri, gazeteci ve yazar Ahmet Şık, Aram Yayınları sahibi Bedri Adanır ve zmir’den Birgül Kitapçı’ya verildi. Bedri Adanır’ın Diyarbakır Cezaevi’nde olması nedeniyle ödülünü ablası Kadriye Adanır alırken Silivri Cezaevi’nde tutuklu yargılanan Ahmet Şık’ın ödülünü ise eşi Yonca Şık ve gazeteci Ertuğrul Mavioğlu aldı. Mavioğlu konuşmasında, “Dokunan yansa da dokunmaya devam edeceğiz. Elimiz yansa da yüreğimiz ısınır” dedi. Ödül töreninden hemen önce Chuck Palahniuk’un ‘Ölüm Pornosu’ adlı kitabı Muzır Kurulu tarafından sakıncalı bulundu. cıları temsilen” Aram Yayınları editörü Bedri Adanır’a; “ağır ekonomik ve siyasal koşullar altında mesleklerini inatla sürdürmeye devam eden kitapçıları temsilen” İzmir’de 55 yıldır mesleğini sürdüren Birgül Kitapçı’ya verildi. Törende, basınyayın meslek kuruluşlarının oluşturduğu; düşünce ve ifade özgürlüğü mücadelesine aktif olarak katkıda bulunan Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP) adına da Ferai Tınç’a bir şükran plaketi verildi. cı, yazar gibi kabul edilerek, Berdan Matbaası sahibi Sadık Daşdöğen, gıyabında 6 ay hapis cezasına mahkum edildi” diye konuştu. Ardından ödül törenine geçildi. Bu yılki “Düşünce ve İfade Özgürlüğü Ödülleri”, “yazıları ve kitapları nedeniyle çeşitli cezalara çarptırılan ve yargılanmaları süren yazarlar adına” Ahmet Şık’a; “yayımladığı kitapları toplatılan ve yargılanan tüm yayın ‘Ölüm Pornosu’na soruşturma Öte yandan, Türkiye Yayıncılar Birliği’nin “Düşünce ve İfade Özgürlüğü Ödülleri”ni verdiği gün, Ayrıntı Yayınları tarafından yayımlanan Chuck Palahniuk’un “Ölüm Pornosu” adlı kitabı hakkında soruşturma başlatıldı. Art arda 600 erkekle birlikte olan bir porno yıldızının yaşadıklarını konu alan kitap, Başbakanlık Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu tarafından sakıncalı bulundu. Kurulun hazırladığı raporun sonuç bölümünde, “insanlar ilkel hayatlarından bugüne kadar dünyanın her yerinde ve her toplumunda cinsi uzuv bölgesini kapalı tutmayı ve cinsi münasebetin gizliliğini vazgeçilmez kural olarak uygulayagelmişlerdir.” gibi ilginç ifadeler yer aldı. Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz Ayrıntı Yayınları Yayın Yönetmeni Abdullah Yılmaz, Chuck Palahniuk’un, edebiyat eleştirmenleri tarafından da çağımızın en büyük yazarlarından biri sayıldığını anımsatarak şunları söyledi: “Ölüm Pornosu, gerçek bir olaydan esinlenmiştir ve asıl olarak kadın bedeninin metalaşmasını, porno endüstrisinin iç yüzünü, vahşetini sergiler. Bu konuyu okumamak, bilmemek, tartışmamak gerçekleri sis perdesinin arkasına saklamaktan başka bir işe yaramıyor. Türkiye’de cinsellik, giderek büyüyen bir gerilim haline geliyor. Zaten bu durum kendini, başta kadına karşı şiddet olmak üzere şiddetin her alanında gösteriyor.” Duyularınızı ‘beş’ açın Salon ’dan Geçen yıl 35 bin ziyaretçiyle büyük ilgi gören ‘MaddeIşık’ sergisinin ikincisi 28 Mayıs’ta Borusan Müzik Evi’nde ÖZLEM ALTUNOK Nâzım Moskova’da anılacak MOSKOVA (AA) Şair Nâzım Hikmet Ran, ölümünün 48. yılı olan 3 Haziran’da Moskova’da anılacak. RusTürk İşadamları Birliği (RTİB) tarafından hazırlanan etkinlikte Musa Eroğlu da konser verecek. Şairin Novodeviçi Mezarlığı’ndaki kabri başında düzenlenecek törenle başlayacak etkinliğine, gazeteciyazar Hıfzı Topuz, şair Atol Behramoğlu, gazeteci Ece Temelkuran ve sanatçı Musa Eroğlu’nun da aralarında bulunduğu çok sayıda davetlinin katılması bekleniyor. Törende, sanatçının Türkçe ve Rusça şiirleri okunacak ve yaşamından kesitler aktarılacak. Bu kapsamda Nâzım Hikmet Kütüphanesi’nde yenilenen çocuk okuma salonu da açılacak. “Sinemada ön sıralarda oturmayı sevealgıyı zorlayan “MaddeIşık” sergisinin ikincisi, yine rim, ama bu herkes için böyle olmayabiRichard Castelli küratörlüğünde Borusan Müzik Evi’nde. lir. Çünkü görüntünün içinde kaybolmak insanı korkutabilir. Ama, o ön sırada bile bir süre sonra algınız o görüntüye alışır. İşte yeni medya da böyle bir deneyim” diyor Borusan Müzik Evi’ndeki ikinci “Madde ve Işık” sergisinin de küratörlüğünü üstelenen Richard Castelli. 28 Mayıs’ta izleyiciyle buluşacak sergi, bir önceki gibi yeni medya teknikleriyle izleyiciyi hem fiziksel hem de düşünsel olarak kuşatıp merkeze alıyor. Mekânın en üst katından aşağıya doğru kurgulanmış sergide havada Christian Partos’un ‘Visp’ adlı çalışması, ışıklı kablolar ile yüzey üzerinde bilasılı gibi duran amorf bedenler, bir gisayar desteğiyle sürekli değişim halinde desenler oluşmasını sağlıyor. metnin yazıcıdan çıkan seslerle notalara dökülmüş hali, maddenin ışıkla, ışığın maddeyle getiren küratörün, farklı kanallardan beslenen bu görünür kılındığı çalışmalar, geçmişin şimdiyle buluş “Madde ve Işık” sergi dizisi çizgisel bir süreçte getuğu fosil araba, kamera hareketlerinin nesneye/hey lişmiyor ve bir kavram çatısı altında toplanmıyor. kele dönüştüğü oluşumlar bir karanlığın içinde sizi çev “Çünkü sanat, bir kavramı ortaya koymak için var reliyor. Sergi, eskiyen teknolojinin dönüştürülerek sa değil, daha karmaşık ve sofistike” diyor Castelli. Onun yöntemi tersine işliyor. Beğendiği sanat esernat yapıtı formunda karşımıza çıkması gibi bir bütüne işaret etse de Castelli ana amacının bu olmadığını, ser lerinin ortak noktasını yakalayıp onun üzerinden sergiyi ginin sürecin bir parçası olarak şekillendiğini söylüyor. tanımlıyor. Jean Michel Bruyère, Kurt Hentschläger, “Taş, boya ya da yüksek teknoloji... Önemli olan Julien Maire, Christian Partos, Joachim Sauter & ne ürettiğiniz ” dese de son 15 yılda bilim, sanat ve tek Dirk Lüsebrink (Art+Com), [The User] ve Li noloji arasındaki ilişkiye kafa yoruyor. Başlangıçta ışık Hui’nin işlerinin yer aldığı sergi, aynı zamanda farklı disiplinlerden sanatçıları bir araya getiriyor. “Mağara resimlerini yapanlar da tırmanabilmek için mühendislik bilgisine ihtiyaç duyuyordu ya da rönesansın ünlü İtalyan ressamları hem simyacı, hem mimar hem de sanatçıydılar. Bütün disiplinler tarih öncesinden bu yana sanatın içinde. Ama 19. yüzyılda romantizm sanatı gruplara böldü. Şimdi her şeyi yapabilen sanatçı formuna geri dönüyoruz, yeni medya da bunu destekleyen bir akım” diyor. Peki, insanı bu denli sarıp sarmalayan, duyularına, algısına etki eden yeni medyanın olanakları risk de taşıyor mu? Castelli’ye göre, berbat bir yeni medya sergisinin içinde olmak elbette kötü bir deneKurt Henschlager’in ‘Hıve’ adlı enstalasyonu, gerçek zamanlı ve yim olur, ama iyi eserler söz konusu ise bu üç boyutlu olarak birbirine geçen amorf bedenleri gösteriyor. eserlerin içinde kaybolmak, beş duyumuzla kendimizi yitirmek iyi bir deneyim. Bu dela sanat arasındaki ilişkiyi sorgularken sürecin sonun neyimi yaşamak isteyenler yarından başlayarak 25 Eyda maddeyi tekrar işin içine katarak yeniden gündeme lül’e kadar Borusan Müzik Evi’ni ziyaret edebilir. Yeni medyanın olanaklarıyla duyuları harekete geçiren, sezona cazlı veda Kültür Servisi İKSV Salon ikinci sezonunu soul ve cazın iki önemli ismi ile kapatıyor. Cazı soul ve hiphopla buluşturan Jose James, 27 Mayıs’ta saat 22.00’de ve dünyaca ünlü davul virtüözü Jack DeJohnette ise 28 Mayıs saat 21.30’da Salon sahnesinde olacak. Uluslararası müzik arenasında hızlı bir şekilde yer edinen John Coltrane ve Billie Holiday gibi cazın, Marvin Gaye gibi soul’un ustalarının izinden giden Jose James, “Embraceable You”, “Autumn in New York” ve “Lush Life” gibi caz klasiklerinin güncel yorumlarını Salon takipçileriyle paylaşmaya hazırlanıyor. Konserde sanatçıya davulda Richard Spaven, basgitarda Chris Smith ve keyboardda Grant Windsor eşlik edecek. Dünyaca ünlü davul virtüözü Jack DeJohnette, müziğini, “Doğu, Ortadoğu, Uzakdoğu ve Afrika’nın tüm ritimlerine, ezgilerine açık. Dinleyiciyi iletişime, yerinde sallanmaya, ritim tutmaya teşvik ediyor” şeklinde tanımlıyor. Konserde alto saksafonda Rudresh Mahanthappa, gitarda David Fiuczynski, keyboard da George Colligan, basgitarda Jerome Harris sahnede olacak. ‘Araf’ Berlin’de Kültür Servisi Cihan Şan’ın yazdığı, Aydın Orak’ın yönetip oynadığı “Araf / İki Ülke Arasında” adlı Kürtçe tiyatro oyun, 29 Mayıs Pazar saat 19.00’da Almanya’nın başkenti Berlin’de izleyiciyle buluşacak. 1992’de Diyarbakır’da faili meçhul bir cinayete kurban giden Musa Anter’in 55 yıllık yaşamını konu alan oyun, 18 Haziran’da da Avusturya’nın başkenti Viyana’da sahnelenecek. Uygarlıkla barbarlığın çatışması Jose James Üç Nokta ve Şiir Defteri 2011 çıktı Kültür Servisi Cenk Gündoğdu’nun editörlüğünü yaptığı Edebiyatta Üç Nokta dergisi “2000’lerin edebiyat dergileri” adlı özel sayısıyla okurla buluştu. 2000’li yıllarda yayımlanan edebiyat/şiir dergisi editörleriyle yapılan soruşturmayla açılan dergi, süreli yayınların yaşadığı sorunları masaya yatırıyor. Gelinen teknolojik olanaklar ölçüsünde matbuatın sonunun geldiğini işaret eden editör yazısıyla açılan dergide Tuğrul Tanyol, Emirhan Oğuz, Zeynep Köylü, Serdar Koçak şiirleriyle; Tahir Abacı, Mehmet Can Doğan yazılarıyla dikkat çekiyor. “Nasıl Bir Dergi?” başlıklı bir diğer soruşturmada ise şair ve yazarlara, bugün gelinen olanaklarla bekledikleri derginin nasıl olması gerektiği soruluyor. Derginin dikkat çekici eki, İkaros Yayınları’nca okura sunulan, Şiir Defteri 2011 adlı şiir yıllığı. Kapağına Mehmet Aksoy’un bir heykelinin yer aldığı ve Şeref Bilsel ve Cenk Gündoğdu tarafından hazırlanan çalışmada, seçilen şiirlerin yanı sıra yıl içinde çıkan kitaplara dair yazılar, Doğan Hızlan, Sina Akyol, Sennur Sezer, Emirhan Oğuz, Tuğrul Keskin gibi farklı imzalardan yılın çok boyutlu değerlendirmesi yer alıyor. İZMİR (Cumhuriyet) İzmir Devlet Opera ve Balesi (İZDOB), Christoph Willibald von Gluck’un “Iphigeneia Tauris’te” adlı operasının Türkiye prömiyeriyle sezonu kapatıyor. Uygarlıkla barbarlığın çatışmasının anlatıldığı opera bugün saat 20.00’de Fransızca sahnelenecek. Operayı, Alman şef Wolfgang Riedelbauch ile Perulu şef Espartaco Lavalle Terry yönetecek. Mehmet Ergüven’in rejisiyle sahnelenecek opera, 28 ve 30 Mayıs’ta da izleyiciyle buluşacak. K A M İ L M A S A R A C I Ç İ Z İ K K Ü L T Ü R de Bakırköy’ lk a Çağdaş h müziği konseri Kültür Servisi Bakırköy Belediyesi Çağdaş Halk Müziği Korosu bugün saat 20.30’da Bakırköy Belediyesi Atatürk Spor ve Yaşam Köyü’nde (Osmaniye Adliye Arkası) konser verecek. Ekrem Ataer’in yöneteceği konserin ardından “Ulusal Kültüre Katkı Ödül Töreni” gerçekleştirilecek. (0 212 414 96 47) C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle