25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 MAYIS 2011 ÇARŞAMBA CUMHUR YET SAYFA HABERLER Erdoğan, protestolarla karşılandığı Şırnak’ta, CHP’yi BDP ile işbirliği yapmakla suçladı 5 siyasal düzenin iki partisinin meclise girmesini sağlıyor, iktidarın iki parti arasında gidip gelmesine yarıyordu. Küçük partiler hep meclis dışında kalıyordu bu nedenle... 15 Mayıs’ta ülkenin 50 kentinde başlatıldı eylemler. Gençler çığlık Kepenkler yine kapalı ŞIRNAK/BATMAN (Cumhuriyet) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Hakkâri’nin ardından bu kez de Şırnak’ta kapalı kepenk şoku yaşadı. Erdoğan’ın gelişi nedeniyle kentte güvenlik önlemleri en üst düzeye çıkarılırken, neredeyse her binanın üzerine keskin nişancılar yerleştirildi. Erdoğan’ın gelişi nedeniyle Şırnak ve ilçelerinde protesto için kepenkler kapalı tutuldu, araç motorları çalıştırılmadı. Eczane ve fırınlar dışında neredeyse tüm işyerlerinin kapalı olduğu görüldü. BDP’li belediyenin çöpleri toplamaması nedeniyle valilik talimatıyla İl Sağlık Müdürlüğü harekete geçti. Erdoğan’ın konuşma yapacağı meydan ve çevresindeki çöpler Sağlık Müdürlüğü’ne bağlı işçiler tarafından toplanıp, meydan temizlendi. Bu arada Erdoğan’ın gezisi için yandaş bir müteahhidin astığı afiş yeni bir tartışmayı da beraberinde getirdi. Bir süre KAPLAN’DAN ERDOĞAN’A ‘TEHL KEL MADDE’ BENZETMES Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloku Şırnak milletvekili adayı Hasip Kaplan, Başbakan’ın “zorla kepenk kapattırıyorlar” sözünü eleştirdi. Kaplan şöyle dedi: “Bugün İdil ilçesinde pazarcı esnafla birlikteyiz. Görüldüğü gibi her yer açık. Ancak Başbakan Erdoğan, Şırnak’a gideceği zaman, miting yapacağı alana giderken helikopterle önce bazı partililerin Erdoğan ile ilgili peygamber ve halife benzetmesinin ardından bu kez de Erdoğan için “Allah dostu” ifadesi kullanıldı. Erdoğan, mitingdeki konuşmasında çetelerle terör örgütünün aynı hizaya geçtiğini ve muhalefet partilerini de yedeklerine alarak AKP’ye karşı açık bir saldırı başlattıklarını iddia etti. Erdoğan, şöyle konuştu: “İşte söylediklerim tek tek çıkıyor. Önce, bir kaset numarası çevirdiler. Bunlar CHP’nin, MHP’nin kendi iç tümene iniyor. Koruma ordusu ve polis ordusu eşliğinde giderken de etrafa terör estiriyor. Bu durum karşısında halkımız Şırnak’ta Başbakan’ı bu şekilde tehlikeli görmeye başlamış. Başbakan akaryakıt yüklü araçların üzerindeki kuru kafa ve ‘danger’ yani tehlikeli madde uyarısı gibi dolaşması karşısında halkımız, kepenklerini kapatıp evine çekiliyor. kat edin Hakkâri’de 147150 tane oy alan CHP, son yaptığı mitingde BDP’lilere yeni başkan hitap etti. Orada olan CHP’li değil ha, BDP’li. Benim vatandaşım orada kepenk kapatmadı, orada kepenk kapattırıldı. Tehditle kapattırıldı. Bir gün öncesinden vatandaşa tehditler gönderildi. ‘Gidin ekmeğinizi alın. Yarın fırınlar kapalı olacak, dükkânlar kapalı olacak’ diye. Bunların hepsini biliyoruz.” Erdoğan, partisince Batman Cumhuriyet Meydanı’nda dü sorunlarıdır. Eğer temizlenmek istiyorlarsa kendi problemlerini kendileri çözsün. Yeni bir adım. Silivri ile Kandil arasındaki irtibat, şu anda CHPBDP muhabbetiyle artık tescillenmiş durumda. Senaryo tıkır tıkır işliyor, tezgâh tıkır tıkır işliyor. Türkiye’nin demokrasi mücadelesi karşısında, bir kez daha çetelere can suyu verilmek isteniyor. CHP Genel Başkanı’nın sonunda Van’da, Hakkâri’de miting yapması elbette sevindiricidir. Ama dik zenlenen mitingde yine BDP’yi hedef aldı. Erdoğan, isim vermeden eski HEP’li Salih Özdemir’in terör örgütü PKK tarafından döşenen mayınla öldüğünü anımsatarak “Oyumuzu kullanmaksa kullanıyoruz, öyle mi, demokrasi bu. Olağanüstü hali kim kaldırdı, Çekiç Güç’ü kim kaldırdı? Üniversitelerde Kürtçe bölümler açıldı mı? Affedersiniz, ‘bağımsız aday’ diye karşınıza gelenlerin bunları yapmaya güçler yeter mi?” dedi. Erdoğan, 2005 yılında “Kürt sorunu bizim sorunumuzdur” dediğini anımsatarak “Hamdolsun bunu tamamıyla çözdük” diye konuştu. Kürt meselesinin mimarının CHP olduğunu iddia eden Erdoğan, “CHP Hakkâri’de terör örgütü tarafından kucaklandı. AKP miting yapacağı zaman kepenk kapattırdı. Allahaşkına nedir bu muhabbet ya? Hangi senaryonun peşindesiniz?” dedi. spanya’da Mayıs Öfkesi... Sulardan tuz alır insan, gökten ışık... Gök ağardığında kırmızı bir karanfilin tomurcuğu gibi açan şafak umuttur, güvendir, yaşamdır. İnsan böyle duygular içinde yaşarken, bir bedenin dehlizlerinde, sonrasızlığı düşünür, gelecek günleri, zamanın ortasında uçan kuşları. Dövülen, coplanan, biber gazıyla etkisiz hale getirilen, üzerlerine basınçlı su sıkılan, gözaltına alınan, tutuklanan... Parasız eğitim istedikleri için neredeyse bir yıldır içeride yatan gençlerimiz, Ankara’da TEKEL işçilerine destek verdikleri savıyla okuldan atılan liseli çocuklarımız. Bilmem siz nasıl bir duygu içinde olursunuz bu yaşananlar karşısında? Esintili bir akşamın içinde başımı göğe çevirip baktım uzun uzun. Ve düşündüm... Bıkmıştım demokrasi ve özgürlük çığlığı atan siyasilerden, insan hakları diye bas bas bağıranlardan, dini siyasete araç olarak kullananlardan. Bıkmıştım kör milliyetçilerden! Bizim demokrasi ve özgürlük kahramanlarımız İspanya’daki gençlerin eylemleri hakkında ne düşünüyorlardı? Başbakan Erdoğan Madrid’in en büyük alanınını dolduran yüz binlerce gencin çığlığını duyuyor muydu yüreğinde? Acaba Ankara’da, İstanbul’da yüz binlerce gencimiz alanları doldursa neler olurdu? Tam dokuz gündür yüz binlerce genç Madrid’de haykırıyordu: “Hemen şimdi gerçek demokrasi!” Polis dokuz gündür İspanyol gençleri ne biber gazıyla dağıtıyor, ne üzerlerine panzerlerle basınçlı su sıkıyor ne de coplayıp yerlerde sürüklüye sürükleye alıp otobüslere bindirip götürüyordu. Yüz binlerce genç Madrid’in o ünlü Puerta Del Sol Alanı’nda ellerinde pankartlar ve meşalelerle sabahlıyordu... Madrid’de Puerta Del Sol Alanı’nı dolduran yüzbinlerce genç ne istiyordu? 30 yıldır yürürlükte olan seçim sisteminin değişmesini... İspanya’daki seçim yasası, çığlığaydı... İsteklerine bir bakalım isterseniz: “Biz siyasetçilerin ve bankacıların elinde oyuncak değiliz.... İşsizlik sona ermeli, kemer sıkma politikasından vazgeçilmeli... Seçim sistemi değişmeli... Halkoylamasıyla krallıktan üçüncü cumhuriyete geçilmeli... Eğitim nitelikli hale dönüştürülmeli... Nükleer santrallar kapatılmalı.” CHP’L SEZG N TANRIKULU: Amacımız üniter yapı içinde çözüm CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, CHP’nin yerel yönetimler için öngördüğü özerklik modelinin kaynağının “Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı” olduğunu ve bunun sadece Güneydoğu’yu değil tüm Türkiye’yi kapsadığını belirtti. Tanrıkulu, “Bu üniter yapı içinde bir çözümdür” dedi. KIVANÇ EL Gençlerin bidirgelerinde salt bunlar yok elbet... Sağlıklı ve mutlu bir yaşam... İş, aş ve ekmek... Daha fazla demokrasi ve özgürlük... Siyasal ve ekonomik sistemin değiştirilmesi... Neoliberal ekonomik politikalara son verilmesi... İspanya’da her iki gençten biri işsiz. İspanya’da 2011 yılının ilk üç ayında işsizlik oranı yüzde 21.19... 25 yaş nüfus için bu oran yüzde 44.6... Bu nedenle iktidardaki Sosyalist İşçi Partisi (PSOA) 34 milyon seçmenin oy kullandığı yerel seçimlerde Barselona ve Sevilla’da ağır bir darbe aldı. Sosyalist Başbakan Zapatero zor durumda... Bizim gençlerimize gelince... Her eylemde polisten dayak yiyorlar, yerlerde sürüklenip tekmeleniyorlar... Araçlara doldurulup gözaltına alınıyorlar. Büyük Anadolu Yürüyüşü’nde çevrecilerin başına gelenler, parasız eğitim istedikleri için bir yıldır içeride yatanlar. Ben onları düşünüyorum. Yaşamlarını, suskunluklarını, kaygılarını... Yüz binlerce İspanyol genci Madrid’in ünlü alanında günlerdir yatıp kalkıyor... Birden aklıma İspanyol şair Vicente’nin dizeleri geliyor... Körpe bir su çiçeği, gökte yıldızlar ve aklımdan geçen düşünceler: “Haydi varlığın anahtarını anlat bana;/Bilmek istiyorum bir taşın neden tüy olmadığını,/Ya da kalbimin, narin bir ağaç,/İki nehrin damarları arasında ölen şu küçük kız/Neden her gemi gibi denize açılmaz.” Kemal Kılıçdaroğlu Ardahan’da düzenlediği mitingde AKP’ye eleştirilerini sürdürdü. (AA) ANKARA CHP’nin, Kürt sorununun çözümünde yerel yönetimleri daha da güçlendiren Avrupa Özerklik Şartı’nda Türkiye’nin çekince koyduğu maddeleri de benimsemesi “Bölgeye özerklik geliyor” şeklinde yorumlanırken CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, bu bakışın doğru olmadığını ifade etti. Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’na göre, yerel makamlara bir dizi hak getiriliyor. CHP’nin ilk olarak Van’da yaptığı toplantıda görüş olarak sunulan ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da çeşitli konuşmalarında ve son olarak Hakkâri mitinginde gündeme getirdiği “Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı”nda yerel yönetimlere ilişkin önemli kararlara yer veriliyor. Türkiye’nin 1991 yılında bir kısmını kabul ettiği, ancak tamamını kabul etmediği şartlarda yerel makamları daha da güçlendiren ve kendi bölgelerine ilişkin kararları alabilmelerine imkân tanıyan düzenlemeler getiriliyor. Şartın bir zümreye verilen özerk yönetim olarak algılanmaması gerektiğini ifade eden Sezgin Tanrıkulu, “Türkiye’nin AB hedefi varsa, AB çerçevesi hükümlülüklerini yerine getirmek zorundadır. Demokrasiyi güçlendirecekse, Türkiye’nin temel sorunlarına çözüm bulacaksa, yol açacaksa bu argümanları kullanmaktan neden çekiniyoruz. CHP, AB hukuku çerçevesinde sorunlara çözüm arayışının bütün toplumda heyecan yarattığını görüyoruz. Arkasında başka bir şey aranmamalıdır” diye konuştu. Sezgin Tanrıkulu, şartla belediyelere mali özerklik getireceğini, idari vesayetten uzaklaştıracağını, kararların alınmasını merkezden yerele çekileceğini, yerel yönetimlerin büyüyeceğini, belediyelerde taşeron sıkıntısının son bulacağını ifade ederek “Üniter yapı içerisinde bunlar olacak” dedi. ‘Ayrılmak değil bütünleşmek istiyoruz’ Yurt Haberleri Servisi CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu önceki gün Hakkâri’de ‘özerklik’ konusunda yaptığı açıklamalara açıklık getirdi. Kılıçdaroğlu, “Ayrılmak değil bütünleşmek istiyoruz. Siyasetçinin görevi ayrışmayı tetiklemek değil” dedi. Seçim çalışmalarına ara vermeden devam eden CHP lideri Kılıçdaroğlu dün Ardahan, Iğdır, Ağrı ve Artvin’de yurttaşlarla buluştu. Ardahan’daki mitingde AKP hükümetini eleştiren Kılıçdaroğlu, gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Gazetecilerin soruları üzerine önceki gün Hakkâri’de yaptığı ‘özerklik’ açıklamasıyla ilgili konuşan Kılıçdaroğlu, “Parlamentodan geçirdiğimiz yerel yönetimler için özerklik şartı var zaten. Parlamento bunu kabul etmiş. Oradaki bazı çekinceleri kaldırmak konusunda Bakanlar Kurulu’na yetki vermiş. Biz o çekincelerin kaldırılmasından yanayız. Yoksa Erdoğan’a 100 bin liralık çete davası ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “CHP’de eski genel başkan gitti, yerine kaset mamulü bir genel başkan geldi. MHP’ye, CHP ile kurduğu çete ittifakından, çete kardeşliğinden geri dönmesini tavsiye ediyorum” sözleri nedeniyle 100 bin liralık tazminat davası açtı. caklarını söyledi. Daha sonra Artvin’e geçen Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın bakanları yolsuzluk yaptığı için listeye almadığını itiraf ettiğini belirtti. Kılıçdaroğlu, “Şimdi koro halinde bana saldırıyorlar. Bana niye söylüyorsun? Efeleneceksen git ona efelen” dedi. Erdoğan’ı bir kez daha tartışmaya davet eden Kılıçdaroğlu, “Karşıma çıkması için 3 koşul gerekiyor. Geçmişinin temiz olması lazım, kul hakkı yememesi lazım, mangal gibi yürek lazım. Korkak adamdan başbakan olur mu? Benden niye korkuyorsun?” dedi. BAĞIMSIZ ADAYDAN TARTIŞMA YARATACAK SÖZLER eyaletlere bölünmek, Türkiye’yi ayrı bir ayrışma sürecine sokmak. Böyle bir şey söz konusu değil” dedi. Kılıçdaroğlu Iğdır’daki mitingte ise Başbakan’ın tehditle oy istediğini söyledi. Kılıçdaroğlu, “Eğer bir Başbakan bir ülkenin, bir kentin yurttaşlarını tehdit ederek oy istiyorsa o Başbakan’ı defterden silmek zorundayız” dedi. Kılıçdaroğlu, Ağrı’da düzenlenen mitingde konuşmasına, “Ahmedi Hani’nin kentinden merhaba” ifadesiyle başladı. Kılıçdaroğlu, Diyarbakır’daki eski hapishaneyi müze yapa Zana: Kendi valimizi kendimiz seçeceğiz MAHMUT ORAL DİYARBAKIR Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu Diyarbakır bağımsız milletvekili adayı Leyla Zana, Hazro ilçesine bağlı 6 köye birbiri ardına gezi düzenledi. Büyük ilgiyle karşılanan Zana, tartışılacak açıklamalar da yaptı. BDP’li yöneticilerin de eşlik ettiği Zana, oy isterken, “Oylarımız Kürdistan’a, barışa, kardeşliğe. Gerilla için verin” dedi. Çitlibahçe köyünde meydandaki kalabalığa seslenen Zana, “Bu süreç artık kendi kaymakamımızı, valimizi, kendi içimizde seçme sürecidir. Süreç artık önderliğimizin aramızda olması sürecidir. Gerillalarımızın artık aramızda kendi içimizde görme sürecidir. Kabul ediyorlarsa birlikte yaşamaya varız. Kabul etmiyorlarsa kendimiz bunları yaratacağız. Gün gelecek Öcalan kendi halkının arasında bu halkın çocuklarına öğretmen olacak” diye konuştu. Zana, Sarıerik köyünde ise korucubaşı Kasım Tatlı tarafından karşılandı. Tatlı, Zana ile sohbetinde, “Ben ne yol, ne su, ne elektrik istiyorum. Tek isteğim bu savaşın son bulması, akan kanın durdurulmasıdır” dedi. BAHÇEL MUĞLA’DA ERDOĞAN’A YÜKLEND ABF, Erdoğan’ın ‘nefret suçu’ işleyen bir başbakan olarak tarihe geçeceğini belirtti rkasında birşey aramayın’ Kamuoyundaki “Bölgeye özerklik geliyor” anlayışının yanlış olduğunu ifade eden Tanrıkulu, “İlk önce şart okunmalı, daha sonra yorum yapılmalı. Yönetimlerin özerklik şartı sadece gittiği bölge için değil, Türkiye’nin her bölgesi içindir. Avrupa’da da birçok yerde örneği vardır” dedi. ‘A ‘Başbakan Aleviliği yuhalatıyor’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF), Başbakan Tayyip Erdoğan’ın meydan konuşmalarında sürekli olarak Alevilere ve Aleviliğe atıfta bulunmasına sert tepki gösterdi. ABF’den Erdoğan’a gönderilen mektupta, “Siz, tarihe, yalnız heykel yıkan değil, ülkenizdeki bir inancı yuhalatarak ‘nefret suçu’ işleyen bir başbakan olarak da geçeceksiniz” denildi. ABF’den yapılan açıklamada, Başbakan Erdoğan’a “Açık Mektup” başlığıyla bir mektup gönderildiği belirtildi. Erdoğan’ın konuşmalarında sürekli Alevilere ve Aleviliğe atıfta bulunduğunun anımsatıldığı mektupta, “Etnik ve inanç kökenleri üzerinden siyaset yapmak, siyaset üretemeyen siyasetçilerin seçeneğidir. Eğer meydanlara çıkılıyorsa ciddi şeylerin konuşulması gerekir; halkı heyecanlandırmak yalnız inanç ve etnik köken üzerinden yapılan vurgularla mümkünse eğer, ortaya seviyeden yoksun, yavan, sığ bir siyaset çıkar” ifadeleri kullanıldı. ‘En büyük yolsuzluğu TOK ’de yaptılar’ ÖZCAN ÖZGÜR ‘Bizden çok Alevi olamazsın’ Mektupta, Erdoğan’ın konuşmalarında, Alevi sözcüğünün geçmesinden sonra yurttaşlardan yuhalamalar yükseldiği ve Erdoğan’ın da sessiz kaldığı ve bundan duyulan rahatsızlık ifade edildi. Erdoğan’ın “Alevilik Hz. Ali’yi sevmekse, ben Alevilerden daha çok Aleviyim. Ama bunların yaşamında Hz. Ali var mı? Hz. Ali nerede, bunlar nerede?” sözleri anımsatılarak “Alevilik yalnızca Hz. Ali’yi sevmek değil, onun adına kurumlaşmış değerler bütünüdür ve bunlar size çok uzaktır. Bizden daha çok Alevi olmanız mümkün değildir” denildi. Adana’da CHP Çukurova Belediye Meclis üyesi avukat Erdal Yıldırım, Erdoğan’ın Alevilikle ilgili sözleri nedeniyle “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek veya aşağılamak” iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. MUĞLA MHP lideri Devlet Bahçeli, seçim turları kapsamında geldiği Muğla’da, Toplu Konut İdaresi (TOKİ) üzerinden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yüklendi. AKP’nin en büyük yolsuzluklarının TOKİ’de olduğunu öne süren Bahçeli, “TOKİ’den kuruş kuruş hesap soracağım” dedi. Tarihi Kışla Parkı’nda partililere seslenen Bahçeli, AKP iktidarında yoksulluğun ve yolsuzluğun arttığını belirterek, “Millet bunlara bir yol vermiş onlar ise şaşırmışlar. Önce gaflete sonra da dalalete düştüler. Şimdi de ihanete düşüyorlar” dedi. Konuşmasında TOKİ’yi hedef alan Bahçeli, “Milletin arazisini alıp kendi müteahhitlerine peşkeş çekiyorsun. Vatandaşın sırtına öyle bir faiz yüklüyorsun ki evler el değiştiriyor. Sonra senin müteahhitlerin çılgın proje diye diye İstanbul’un iki şehrine talip oluyorlar” dedi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle