19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 19 MAYIS 2011 PERŞEMBE 8 ÜYELER YARGILANIYOR ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) “Görevi kötüye kullanmak” suçundan 2 yıl 2 ay ile 2 yıl 6 ay arasında değişen oranlarda hapis cezası alan ancak “görevini kötüye kullanma suçuna verilen cezaların üst sınırını 2 yıla indiren yasa” nedeniyle cezaevinin “kapısından dönen” RTÜK üyeleri bir kez daha hâkim karşısına çıktı. Ankara 21. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yeniden görülmeye başlanan davanın dünkü duruşmasına, sanıklardan Abdulvahap Darendeli ve Arif Merdol ile avukatları, şikâyetçi Cengiz Özdiker ve avukatı katıldı. Darendeli ve Merdol, Yargıtay’ın bozma kararına uyulmasına karar verilmesini talep etti. Özdiker’in avukatı Nadire Özkaya ise, “Bu davanın yargılama sürecinde, iki kez yapılan Parlamento tasarrufu ile hukukun uygulanmasının baskı altına alındığını” iddia ederek AİHM’ye başvuracaklarını söyledi. Yargıtay’ın bozma kararına uyulmasına karar veren Yargıç Musa Yeşil, mahkmenin görevsizlik kararı vermesini isteyen sanıkların taleplerini değerlendirmek üzere duruşmayı erteledi. Öte yandan, RTÜK Başkanı Davut Dursun soruşturma ile ilgili şu açıklamayı yaptı: “RTÜK, tamamlanması geciken ‘Kurumsal Kaynak Planlaması Projesi’ ile ilgili ek süre talebini reddetmiş ve konunun incelenmesine karar vermiştir. Müfettiş incelemesi sonucunda, işin feshedilmesi için çalışmalar başlatılmış ve bu durum Devlet Malzeme Ofisi’ne (DMO) yazıyla bildirilmiş olup, daha önce DMO’ya ödenmiş olan 1 milyon 64 bin TL’nin yeniden kurum hesabına aktarılması sağlanmıştır. Ayrıca projenin yürütülmesinde görevli ve yetkili olanlar hakkında soruşturma açılmasına karar verilmiştir.” HABERLER 4 yıldır bitirilemeyen projesi hakkında savcılığa suç duyurusu yapıldı RTÜK’e büyük şok FIRAT KOZOK ANKARA RTÜK uzman denetçisi, kurulun 4.3 milyon TL’ye 2007’de ihale ettiği, ancak 4 yılda bitirilemeyen Kurumsal Kaynak Projesi nedeniyle RTÜK Başkanı Prof. Dr. Davut Dursun ile 6 kurum personeli ve ihaleyi alan şirket yöneticileri hakkında Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Bir yazılım firmasına 4 milyon 322 bin TL ile ihale edilen kurumsal kaynak planlaması projesi, ücretinin büyük bölümü ödenmesine karşın 4 yılda tamamlanamayınca gözler RTÜK’e çevrilmişti. Teftiş Kurulu, başlattığı inceleme sonucunda ciddi miktarda kamu zararına sebep olunduğu ortaya konularak, başta Genel Sekreter Şeref Ataklı, daire başkanları Halil İbrahim Gül, Muhsin Kılıç ve Mehmet Nuri Erikel’in yanı sıra daire başkan yardımcıları, kurul uzmanları, mühendis ve programcıların da aralarında bulunduğu 13 kişi hakkında soruşturma açılması istenmişti. Önce konunun soruşturulmasına onay veren üst kurul, ardından konunun hukuk müşavirliği tarafından bir kez daha incelenmesi kararına varmıştı. Konuyla ilgili süreç devam ederken RTÜK’te görevli uzman denetçi kurulda deprem etkisi yaratacak bir adım attı. Özdiker, proje çerçevesinde kurumun zarara uğratıldığı gerekçesiyle RTÜK Başkanı Prof. Dr. Davut Dursun, eski Genel Sekreteri Şeref Ataklı, Kamuoyu Yayın Araştırmaları ve Ölçme Dairesi Başkanı Muhsin Kılıç, 1. Hukuk Müşaviri Aslan Narin, mühendis Veli Ünal, programcı Defne Uğurlu, eski İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanı Mehmet Nuri Erikel ile ihaleyi alan Meteksan Sistem ve Bilgisayar Teknolojileri AŞ, Şirket Genel Müdürü Alper Köstem’in yanı sıra suç oluşturan karar ve uygulamalara katılan RTÜK üyeleri ve bürokratlar hakkında suç duyurusunda bulundu. Cumhuriyet gündeme getirmişti RTÜK Uzman Denetçisi Cengiz toplantı tutanakları ve üyeleriyle biÖzdiker’in RTÜK’te şok etkisi yara rebir yapılan görüşmelere dayanılatan suç duyurusuyla ilgili süreç, ga rak yazılan haberde, Akman’ın süreci zetemizin gündeme getirdiği haberle “yönlendirdiği” belirtilmişti. Ancak haberimiz üzerine Akman, avukatı başlamıştı. Gazetemizin 10 Şubat tarihli sayı aracılığıyla gazetemize tekzip metni göndermiş, haberde ifade sında “RTÜK’te milyonluk edilenlerin gerçeği yansıtzarar” başlığıyla manşetten madığını savunmuştu. yayımlanan haberde, MeAçıklamada, söz konusu teksan firmasına 4 milyon dosyanın “sümen altı edil322 bin TL ile ihale edilen diği” savının doğru olmadıkurumsal kaynak planlamağı savunularak, “İlgili Üst sı projesinin, ücretinin büyük Kurul toplantısında özetle; bölümü ödenmesine karşın RTÜK’ün zararı olup oltamamlanamaması sonumadığının tespiti, bir zararı cunda Teftiş Kurulu taravar ise tahsili için gerekli işfından inceleme başlatıldığı, lemlerin yapılması ve perinceleme sonucunda da 13 kişi hakkında soruşturma Zahid Akman sonelin hukuki sorumluluğunun belirlenmesi amaaçılması istendiği belirtilmişti. Rapor, Teftiş Kurulu Başkanı cıyla gerekli işlemlere devam olunİrfan Barut’un imzasıyla üst kurula ması kararı alınmıştır” denilmişti. sunulmuş, Kurul’un eski Başkanı Za Açıklamada, RTÜK’ün söz konusu hid Akman’ın katılmadığı gündem ihale nedeniyle Devlet Malzeme Ofitoplantısında konuyla ilgili soruş si Genel Müdürlüğü’ne yaptığı ödeturma açılması karara bağlanmış, an melerin büyük bölümünü geri aldıcak Akman’ın talebi üzerine tekrir ğı, bakiye kısım için de söz konusu i müzakere yapılmış, bu kez konuyla soruşturmanın tamamlanmasından ilgili hukuk müşavirliğinden görüş sonra gerekli başvuruların yapılacağı alınması kararlaştırılmıştı. RTÜK’ün ifade edilmişti. hmal, kasıt ve kusur sahipleri cezalandırılsın’ İhale süreci boyunca “ciddi bir kamu zararı doğduğunu” ifade eden Özdiker, şunları kaydetti: “Kamu İhale Yasası’nın koşullarının yerine getirilmediğini, parasal büyüklük itibarıyla konunun açık ihaleye çıkılması yoluyla sonuçlandırılmayıp firmalardan teklif alınmak suretiyle sistemin pahalı olarak temin edildiğini, ‘hizmetin gereği’ ile ‘kamu yararı’ amaç ve kriterleri gözetildiğinde ortaya çıkan teknik, mali, idari ve hukuki sorunlara sebep olunduğu; donanım adı altında alınan bilgisayarların fiyatlarının piyasa değerinden yüksek fiyatta olduğu, donanım bugün kullanılsa bile 5 yıl öncesinin teknolojisi olduğu için verimli çalışmayacağının değerlendirildiği; sistem ile geliştirme, bakım, onarım yoluyla ileride de kuruma ciddi parasal yükler yükleneceği tespitlerinin yanında, 4 yıllık süreçte test adı altında bütün personelin sistemi kabule zorlandığı, personelin sistemin devamlılığı ve işleyişi ile ilgili ciddi ölçü ve negatif yönde meşgul edilmesi gibi birtakım olumsuzluklar yaşanıp sonlandırıldığı değerlendirilerek, kamusal zarar doğuran konuda ihmal, kasıt ve kusur sahiplerinin eylemlerinin soruşturulması kanaatindeyim.” Özdiker, başvurusunda ilgili kişilerin “Zimmet, irtikap, görevi kötüye kullanmak, kanunları uygulamamak, denetim görevinin ihmali, suçu bildirmemek ve suçluyu korumak” suçlarından cezalandırılması için haklarında kamu davası açılmasını istedi. ‘ brahim Kaypakkaya anıldı 78’liler Girişimi, Türkiye devrimci hareketinin önderlerinden İbrahim Kaypakkaya’yı, katledilişinin 38. yılında öğrenim gördüğü Çapa Anadolu Öğretmen Okulu önünde andı. 78’liler Girişimi üyeleri, “Katil devlet hesap verecek” sloganları attı. Grup adına açıklama yapan Yunus Bircan, Kaypakkaya’nın 18 Mayıs 1973 günü Diyarbakır Cezaevi’nde katledildiğini belirterek, “Yeni kuşaklar sorabilir, Kaypakkaya kimdi diye? Kaypakkaya, eşitliğe ve özgürlüğe sonuna kadar bağlı, halka can bedeli ile adanmışlıktı, özveri ve fedakârlıktı” dedi. Bircan, Kaypakkaya’nın Diyarbakır Cezaevi’nde öldürüldüğü gün, aynı cezaevinde Ferhat Kurtay, Eşref Anyık, Mahmut Zengin ve Necmi Öner’in de özgürlük ve adalet için bedenlerini ateşe verdiklerini söyleyerek, onları da saygıyla andıklarını sözlerine ekledi. Tazminat davası açılamayan hâkim ve savcıların yaptıkları hukuksuzlukların gazetelerde afişe edilmesi talep edildi Afişe edin formülü LHAN TAŞCI ANKARA Hâkim ve savcılara dava açılmasının engellenmesi üzerine yeni bir yönteme başvuruldu. Artık hâkim ve savcılara tazminat davası açamayacak olanlar, “hukuka aykırılığın tespiti” ve bu kararın gazeteler aracılığıyla duyurulması yoluna gittiler. Hakkında dava açılan ilk kişi ise Başbakan Tayyip Erdoğan’ın istemi üzerine 4 yıl gecikmeli olarak “Musanın Çocukları” kitabına dava açan savcı oldu. Kitabın yazarı Ergün Poyraz, savcı Celal Avar’ın kasıtlı olarak hukuk kurallarını ihlal ettiğinin en yüksek tirajlı üç gazetede ilan edilmesi istemiyle mahkemeye başvurdu. Poyraz avukatı Hüseyin Buzoğlu aracılığıyla Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurdu. Başvuru dilekçesinde, Erdoğan’ın Musa’nın Çocukları isimli kitaptan dolayı Poyraz’ın cezalandırılmasını istediği anımsatılan dilekçede, şu anda Anadolu Başsavcı Vekili olan Celal Avar’ın “tüm emredici hükümleri ağır kusurlu olarak ve açıkça şahsi kusurlu fiilleri ile kasıtlı olarak ihlal ederek iddianame” düzenlediği savlandı. Erdoğan’ın avukatının ‘seçim’ hassasiyeti İstanbul Haber Servisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, 3’ü mezun 16 üniversite öğrencisi amatör tiyatrocuya, “Tayyip Blues” adlı şarkıları nedeniyle açtığı haraket davasında hâkim ile Erdoğan’ın avukatı arasında ilginç diyaloglar yaşandı. Çatalca 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada Başbakan Erdoğan’ın avukatı Abdullah Güler, tanıklarını bir sonraki celsede dinleteceğini söyleyerek süre istedi. Tanık dinleme talebini reddeden mahkeme başkanı Tülay Öztürk, “Bir hakaret davasını bu kadar uzatmadım ben. Savunmanızı dinleyebiliriz” dedi. Güler de savunmasını bir sonraki celse yapacağını belirterek tekrar süre istedi. Süre tanıyan mahkeme başkanı Öztürk, karar duruşmasının 3 Haziran ya da 8 Haziran’da yapılmasının taraflar için uygun olup olmadığını sordu. Güler, duruşmanın 12 Haziran’da yapılacak seçimlerden sonra yapılmasını istedi. Hâkim Öztürk ise seçimden sonra izinli olacağını belirterek karar duruşmasının 8 Haziran’da yapılmasına karar verdi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle