27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 16 İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Denizli Zonguldak Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Y Y Y Y Y Y Y Y Y Y B B Y 22 27 20 19 22 23 23 17 18 18 18 19 20 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y Y Y B Y B Y B B Y Y Y Y 18 21 18 25 27 26 25 29 22 26 21 17 16 HABERLERİN DEVAMI Oslo Y Helsinki Y Stockholm Y Londra PB AmsterdamY Brüksel Y Paris B Bonn Y Münih Y Berlin Y BudapeştePB Madrid Y Viyana PB 16 11 19 20 16 19 22 22 27 26 27 22 25 Belgrad B 26 Sofya Y 23 Roma Y 20 Atina Y 20 Zürih PB 22 Moskova PB 19 Aşkabat B 27 Taşkent Y 26 Baku PB 20 Bişkek Y 21 Tiflis Y 21 Kahire A 34 Şam A 29 Yurdun geneli parçalı ve çok bulutlu, Akdeniz kıyıları, Doğu Karadeniz kıyıları ve Güneydoğu Anadolu’nun güneyi dışında ülke geneli sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı geçecek. Yağışlar Batı Karadeniz’in iç kesimleri, Diyarbakır, Tunceli, Bingöl, Bitlis, Muş, Ağrı, Iğdır, Çankırı, Bilecik, Kütahya, Eskişehir ile Ankara’nın kuzey ve batı ilçelerinde kuvvetli olacak. 19 MAYIS 2011 PERŞEMBE TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 19 Mayıs GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Gölcük Donanma Komutanlığı ile ilgili soruşturma tamamlandı Baştarafı 1. Sayfada Bu seçimlerde toplumsal gereksinmeler çoğaldı. Vaatler sınırsız! İki milyona yakın genç insanı maddi manevi baskı altına alan sınav rezaleti ve benzeri toplumsal yaralarla ilgilenmiyor RTE. Büyüklük peşinde! Kanal açıp İstanbul kentini ikiye bölerek olası depremden koruyacağını açıklıyor. Vaat sırası Ankara’ya geldi. Keçiören ilçesindeki mitingde geçen seçimde metro vaat ettiğini, gerçekleşmediğini anımsatan pankartı görünce, bir coştu, bir coştu. Hemen oracıkta, “Keçiören’e 10 kilometre tünel yapacazzz!” deyiverdi. RTE’nin vaatlerinin kaçının miras kaldığını şu günde saptamak zor. Ama kimi müjdelerinin padişah dedelerinden miras olduğunu söyledi. Padişah Abdülmecit galiba. İstanbul Boğazı’nda tüp geçidin kaba projelerini çizmiş. RTE de çizimleri görmüş, dedesi padişahın düşünü gerçekleştirmeye girişmiş. Bu açıklamaları sırasında 9 yılda üç dönemden geçtiğini söyledi: Çıraklık, kalfalık ve ustalık dönemleri! RTE’nin zekâsının ürünü diye kabul gören bu söyleminin kaynağını saptamak merakıyla küçük bir araştırma yaptım. Aaaa! Bir de ne göreyim. Meğer RTE’nin kendine mal ettiği bu söylemin asıl sahibi ünlü Mimar Sinan! Şöyle demiş: “Şehzade Camii’ni çıraklığımda, Süleymaniye’yi kalfalığımda, Selimiye’yi ustalığımda yaptım”. Mimar Sinan’ın sözlerini siyasal yaşamına ilk kez uygulayan ise: RTE’nin hocası Necmettin Erbakan! Sinan söylemini 2011’de iktidara geleceğini ilan ettiği Saadet Partisi’nin 17 Ekim 2010’daki olağan büyük kongresinde siyasal yaşamını özetlerken yineledi! RTE; dedelerinin mirasına mı oynuyor? Yoksa, Mimar Sinan’dan bugünlere uzanan tarihsel saptamayı kendine mal ederek intihal suçu mu işliyor? RTE’nin üç dönemini özetlemeye ne dersiniz? Çıraklık dönemi (20022007): Laik rejimin altını oyan toplumsal gelenekleri tersine çeviren hazırlık ve uygulama dönemi. Kalfalık dönemi (20072011): Yargıyı, medyayı, devlet bürokrasisini ve muhaliflerini susturma dönemi. Ustalık dönemi (2011.....): Başkanlık sistemiyle tek adamlığa açılış dönemi. Tarihsel aşırmalardan günümüze dönersek; uzakta, Güneydoğu’da “bir şeyler” oluyor. Siyasetin gündeminde giderek büyüyen “malum sorun” yok! Ülkeyi yönetmeye talip olanlar, sıraladıkları vaatler arasında soruna dişe dokunur, gerçekten çözüm getirecek önerilerle değinmiyor. Örneğin Kandil Dağları’ndan inip sınırı aşarak kanlı eylemlere girişmeye hazırlanan 12 PKK teröristini askerin öldürmesi, isyan ateşini körükledi. Matem günü ilan ediliyor. Askere ateş açılıyor. Kimi saftirikler de hâlâ PKK yandaşları ile uzantısı siyaset adamlarının bu davranışlarını oyları arttırmaya yönelik diye yorumluyor. Neredeyse 12 teröristin öldürülmesini insan haklarına aykırı bulacaklar. Askerin sınırı neden beklediğini sorgulayacaklar! Asker; teröristi pusuda öldürdün diyen saldırılara karşı kendini savunmak zorunda kalıyor: Pusu yok, sızma var! Ne yazık ki; siyasetteki suskunluğa karşı yalnız tek bir ses; İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı emekli Tuğgeneral Servet Cömert’in; “Pusu da kurulur, baskın da yapılır. Bunun için sebep mi aranır” diyen sesi duyuluyor. PKK yas ilan ediyor. Diyarbakır’da kepenk kapatılıyor. PKK tehdidiyle seçim bürolarını kapatan CHP, PKK’yi himaye etmekle suçlanıyor. Oysa, gazetenin bir köşeye sıkıştırdığı bir haber gerçeği açıklıyor: Diyarbakır AKP adayı, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker’in, kentte “Esnafa zorla kepenk kapattırılıyor” diyen açıklaması, PKK tehdidini doğruluyor. Açıklamadaki; hükümetin, partilerin üzerinde durmalarını gerektiren önemli bir vurgulama ise esnaf, kepenk kapatmazsa BDP’li belediyenin “fahiş cezalar kestiğini” söylüyor. Bölgede olup bitenlere karşı sessiz kalan, ne yazık ki üç buçuk fazla oy peşinde koştukları izlenimi veren partiler, birbirlerini destekleyip giderek büyüyen sorunların üzerine gidecekleri yerde, birbirine saldırıyor ve… …PKK’nin değirmenine su taşıyorlar! 2 kez müebbet isteniyor İstanbul Haber Servesi Gölcük Donanma Komutanlığı’nda ele geçirilen belgelere ilişkin yürütülen soruşturma tamamlanarak Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Kadir Sağdıç’ın da aralarında bulunduğu 10 şüpheli hakkında iddianame hazırlandı. Güney Deniz Saha Komutanı Sağdıç’ın da aralarında bulunduğu 5 kişi hakkında, 2 kez ağırlaştırılmış müebbet, 5 kişi hakkında da 10’ar yıla kadar hapis cezası isteniyor. Özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Aksoy, Gölcük Donanma Komutanlığı’nda ele geçirilen belgelere ilişkin yürüttüğü soruşturmayı GÜNDEM Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Sağdıç’ın da aralarında bulunduğu 10 şüpheli hakkında iddianame hazırlandı. tamamladı. Savcı Aksoy, soruşturma kapsamında tutuklanan şüpheliler Behçet Altıntaş, Kemalettin Yakar, Erdinç Yıldız ve Mehmet Can Çağlar ile tutuksuz şüpheliler Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Kadir Sağdıç, Deniz Kurmay Kıdemli Albay Ali Türkşen, Halil Cura, İsmail Bak, Hüseyin Hançer ve Tanju Veli Aydın hakkında hazırladığı 97 sayfalık iddianame incelenmesi için İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. İddianamenin Poyrazköy davası ile birleştirilmesi istendi. Sağdıç, Türkşen, Cura, Hançer ve Bak’ın “Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni ortadan kaldırmaya veya Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs etmek” ile “Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti’ne hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs et mek” suçlarından 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması istenen iddianamede, Hançer’in ayrıca “silahlı örgüte üye olmak” suçundan 5 ila 10 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması öngörüldü. İddianamede, diğer şüphelilerin de “silahlı örgüt üyesi olmak” suçundan 5 ila 10’ar yıl arasında hapis cezasına çarptırılması istendi. Sağdıç aynı zamanda Poyrazköy ve Balyoz davasında yargılanıyor. Türkşen ise aynı zamanda Poyrazköy davası sanığı. Gölcük’te yapılan aramalarda Poyrazköy’de mühimmat gömülmesi planı, 28 Şubat belgeleri gibi belgeler bulunmuştu. koştuğum günler. Cumhuriyet bilgisayar ortamında daha ileri ne yapabilir, ona kafa yoruyoruz. Rehberim ODTÜ’lü gençler... Ozan, Kutalmış, Cumhur’un başı çektiği 78 kişilik ODTÜ öğrenci grubu dijital medyanın geleceğini anlatıyor... Ozan, ağzını doldura doldura, “Abi” diyor, “bu alandaki gelişim bildiğin gibi değil. Birkaç yıl içinde sırf internet ortamında haberleşerek toplumsal hareketler olacak... Daracık bir odada altyapısı sağlam 34 bilgisayarla binlere, milyonlara ulaşan yayınlar yapılacak.” Sohbetin bir yerinde sordular: Abi sen kaç yıldır köşe yazarısın? “Köşe yazarı olarak 15 yıl oldu...” Yani köşe yazarlığında 15 yıllık deneyim sahibisin... “Evet...” Bizim de bilgisayar deneyimimiz 15 yıllık... İçimden, “keratalara bak” dedim. Dışımdan, “Nasıl yani” dedim. Mimiklerimden, “biraz ufak atsanız” dedim... Gülümseyerek açıkladılar: Abi biz bu bilgisayarın başına 56 yaşında oturduk... Haklarını teslim ettim... Gençlikle ilgili, içinde “heyecan”, “coşku” benzeri sözcükler olan tanımlardan öte, iletişim çağının kuşağı geliyor. Hatta geldi. Bilgisayar dünyasında ticari değere ulaşan pek çok “yenilik”, gençler için “eski”. Bu anlamda gençliğin artık sadece enerjisi yok, ciddi bir birikimi de var. İletişim çağına damgasını vuran sıçramaları gerçekleştirenlerin yaşına bakıldığında bu daha iyi anlaşılacaktır. Büyükler, daha doğrusu ülkeyi yönetenler bunun bilincinde mi? Olmaz mı... Son internet yasakları bunu göstermiyor mu? Ayrı bir yazı konusu olan bu yasaklamaların, hele hele genç kuşaklar için hiç de başarılı olamayacağını şimdiden vurgulamış olalım. Sık kullanılan bir tanım vardır: Gençlik geleceğimiz! Yanlış... Gençlik bugünümüz. Bunu çok iyi gören bir lider olarak Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyeti genç kuşaklara emanet ettiğini beyne ve yüreğe seslenen bir “hitabe” ile duyurdu. Güncelliğini belki de en çok bugün hissettiren o hitabede Atatürk, gençliğe “büyüyünce, ileride adam olunca yapman gerekenler” diye bir sıralamaya gitmiyor. “Karşı karşıya kalınca, hemen yapılması gerekenleri” anlatıyor! Bugünkü gençliğin enerjisinden, bilincinden ve birikiminden şüphem yok. Ancak bu değerler kuşatma altında. Prof. İsa Eşme’nin başkanlığında yapılan bir araştırmaya göre gençlerimizin çok büyük bir bölümü, başta üniversite sınavları olmak üzere devlet kurumlarına güvenmiyor. Yüzde 89’u YGS’nin güvenli olduğuna inanmıyor. Yüzde 93’ü ÖSYM Başkanı’na güvenmiyor. Gençler, yaşamlarının bütün dilimlerini etkileyecek bir adımı atarken böylesine olumsuz bir tablo ile karşı karşıya. Peki, yetiştikten sonra, üniversiteyi bitirip iyi bir eğitim aldıktan sonra ne oluyor? Elimde 5 yıl öncesine ait veriler var, bugün de çok fazla değişiklik olduğunu sanmıyorum. Türkiye iyi eğitim almış her 100 gencinden 59’unu kaybediyor. Beyin göçüne veriyor. Beyin göçünden etkilenen ilk 34 ülke arasında 24. sıradayız. Yurtdışına en çok öğrenci gönderen ülkeler sıralamasında 11.’yiz. Amerika’daki yabancı öğrenciler sıralamasında Türkler 9. Bir ülke için en büyük felaketlerden biri şudur: Gençliğinin geleceği ülkesinin dışında araması. 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı bu gerçekler ışığında kutlu olsun... S YAS BAĞLANTI YOK ‘Torpil epostası’nda 1 gözaltı Fotoğraf: VEDAT ARIK ‘Kaybolan Biz’ Fotoğraf sanatçısı Veysi Altay’ın Cumartesi Anneleri ve kayıplar ile ilgili “Kaybolan Biz” isimli sergisi Tophane Tütün Deposu’nda açıldı. 29 Mayıs’a kadar açık kalacak sergideki 55 fotoğrafı, aralarında Vedat Türkali, Deniz Türkali, Oya Baydar ve Metin Üstündağ’ın da bulunduğu kişiler yazılarıyla destekledi. 19 yıllık acı suç duyurusu H LAL KÖSE Susurluk hükümlüsü Ayhan Çarkın’ın açıklamaların ardından başlatılan soruşturma kapsamında, yakınları kaybolan aileler Cumhuriyet Savcısı Hakan Karaali’ye ifade verdi. 5 Mayıs 1992’de İstanbul’da gözaltına alınarak kaybedilen İstanbul Üniversitesi öğrencisi Hüsamettin Yaman’ın ağabeyi Feyyaz Yaman ve 24 Aralık 1994’te Aksaray’da gözaltına alınıp kaybedilen Marmara Üniversitesi öğrencisi İsmail Bahçacı’nın kardeşi Ümit Bahçacı, başta dönemin İstanbul Terörle Mücadele’den sorumlu emniyet müdürü Reşat Altay olmak üzere, sorumlular hakkında suç duyurusunda bulundular. Yaman ifadesinde, kardeşi kaybolduktan bir süre sonra emniyetten çağrılarak Eyüp civarında bir eve götürüldüğünü ifade ederek, “Tek oda olan evde, bir çuvaldan kardeşimin pantolonu, kazağı ve gömleği çıktı. Ev sahibinin emniyet kadrosunda çalışmış emekli bir bekçi olduğunu sonra öğrendim” dedi. Bahçacı da “Ağabeyim, araca bindirilmek istenirken, ‘Ben İsmail Bahçacı’yım. Beni gözaltında kaybedecekler’ diye bağırmış. Polisler 24 Aralık’tan sonra bir daha evimize baskın düzenlemedi” dedi. Ailelerin avukatı Taylan Tanay ise “Hrant Dink öldürüldüğünde Reşat Altay emniyet müdürü idi. Altay, İsmail ve Hüsamettin kaybedildiğinde İstanbul 2. Şube’de terörle mücadeleye bakan şubenin müdürüydü. Tüm başvurulara ret kararı veren kişi Altay’dı. Umarız bu adliye Mehmet Ağar ve Altay ile şimdi Denizli İl Emniyet Müdürü olan Atilla Çına’la, İzmir İl Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz’la tanışmış olur. ” İSTANBUL/ANKARA (Cumhuriyet) Devlet Bakanı Hayati Yazıcı adına ÖSYM’ye elektronik posta yollandığı iddiasına ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında İstanbul’da gözaltına alınan Ümit Y. uçakla Ankara’ya gönderildi. Alınan bilgiye göre, Bakan Yazıcı adına ÖSYM’ye elektronik posta yollandığı iddiasına ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında İstanbul Bilişim Suçları ve Sistemleri Şube Müdürlüğü ekipleri, Ümit Y’yi gözaltına aldı. 30 yaşında ve iki çocuk babası olan Ümit Y’nin daha önce dolandırıcılık ve evrakta sahtecilikten sabıkası olduğu belirtildi. Savcılığın Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı ile görüşmesi sonucunda, zanlının eposta attığı bilgisayarın IP’si tespit edidi. Savcılığın talimatı üzerine İstanbul polisi zanlıyı Kartal’daki evinde gözaltına aldı ve evinde yapılan aramada bilgisayarına el konuldu. Ümit Y’nin hayvancılıkla uğraştığı öğrenildi; siyasi bağlantısının bulunmadığı belirtildi. Zanlı, uçakla getirildiği Ankara’da emniyete bağlı bilişim polisleri tarafından sorgulanacak. Hayvancılıkla uğraşıyor Güneydoğu’da haftalardır süren olaylar ve korsan gösteriler dün de devam etti 5 ilin emniyet müdürü değişti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İçişleri Bakanlığı 5 ilin emniyet müdürünü değiştirdi. Iğdır Emniyet Müdürü Cemil Tonbul, Adana Emniyet Müdürü Mehmet Salih Kesmez ve Aydın Emniyet Müdürü Tacettin Kurt Emniyet Genel Müdürlüğü emrine alınırken Iğdır Emniyet Müdürlüğü’ne Polis Başmüfettişi Selçuk Kızılay, Adana Emniyet Müdürlüğü’ne Ordu Emniyet Müdürü Mehmet Avcı, Ordu Emniyet Müdürlüğü’ne Polis Başmüfettişi Hakan Kırmacı ve Kütahya Emniyet Müdürlüğü’ne Polis Başmüfettişi Kadir Akbıyık atandı. AKP bürosuna ses bombası MAHMUT ORAL Arıların soktuğu 2 çocuk öldü DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Çermik ilçesinde kovanlardan çıkan arıların soktuğu Nehir (5) ve Abdulvahap Çiçek (4) kardeşler öldü. İbrahim Soğukçeşme’nin (6) ise hayati tehlikesi var. Köylüler, oyun oynamaya giden ancak gelmeyen çocukları köy dışında bir alanda her tarafları şişmiş ve baygın halde buldu. Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırılan çocuklardan Nehir Çiçek ile kardeşi Abdulvahap Çiçek, yapılan tüm müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Tedavi altında bulunan İbrahim Soğukçeşme’nin ise hayati tehlikesinin sürdüğü belirtildi. Çocukların, köyde bulunan peteklerden çıkan arıların sokması sonucu zehirlendikleri belirtildi. DİYARBAKIR Bölgede haftalardır süren olaylar ve korsan gösteriler dün de yer yer devam etti. Hakkâri’de MİT binasına, Diyarbakır’da ise AKP’nin seçim bürosuna ses bombası atıldı. AKP adayı olduktan sonra, silah ve av malzemeleri satan dükkânının, kendi soyadı olan “İçten” adını, barışçıl imaj vermek amacıyla değiştiren Cuma İçten’in Diyarbakır’daki seçim bürosuna üçüncü kez ses bombası atıldı. Hakkâri’de ise önceki gece MİT binasına ses bombası atıldı. Patlamada can ve mal kaybının olmadığı bildirildi. Öte yandan kentte önceki gün geç saatlere kadar devam eden olaylarda 3’ü polis 9 kişi yaralanırken, 10 kişi de gözaltına alındı. Polis göstericilere gaz bombası atarken havaya ateş de açtı. Yüksekova ilçesinde de polis göstericileri zor kullanarak dağıttı. Olaylar sırasında Telli Korkmaz adlı bir kadının başına gaz bombası isabet etti. Mardin’in Nusaybin ilçesinde de polislerin attığı gaz bombası sonucu Memduh Demirkıran ayağından, 15 yaşındaki M.M. ise başından yaralandı. M.M’nin yoğun bakıma alındığı kaydedildi. Şanlıurfa ile Şırnak’ta yapılan ev baskınlarıyla aralarında BDP İdil Belediye Meclis üyesi Hüsnü Babat ile 7 çocuğun da bulunduğu 19 kişi gözaltına alındı. stanbul ve zmir’de de gerginlik Öte yandan öldürülen PPK’lıları anmak için aralarında BDP’li Sabahat Tuncel’in de bulunduğu bir grubun Taksim’de yürüyüş yapması engellendi. Grup oturma eylemi yaptıktan sonra dağıldı. Okmeydanı’nda ise önceki gece bir grup, İETT otobüsüne sürücü ve yolcuları indirdikten sonra molotofkokteyli attı. İzmir’de de BDP üyeleri Basmane Meydanı’nda izinsiz gösteri yapmak istedi. Çıkan arbedede bir kişi gözaltına alındı. Göstericilerin bıraktıkları poşette, 12 molotofkokteyli ele geçirildiği bildirildi. Çağlayan’a saldırı girişimi MERSİN (Cumhuriyet) Mersin’in Erdemli ilçesinde seçim çalışmalarını yürüten Devlet Bakanı Zafer Çağlayan’a AKP ilçe binası önünde akli dengesinin bozuk olduğu ileri sürülen 45 yaşındaki Şuayip Gündüz yumruk atmak istedi. Korumaların etkisiz hale getirdiği Gündüz, Çağlayan’ın isteği üzerine ilçe binasına getirildi. Çağlayan’ın yüz yüze görüştüğü Gündüz daha sonra sorgulanmak üzere Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Kayseri’deki “ihaleye fesat karıştırma” iddialarına ilişkin soruşturmada, eski Ankara Emniyet Müdürü Orhan Özdemir’in de aralarında bulunduğu 78 kişi hakkında iddianame hazırladı. İddianamede, söz konusu kişilerin, “ihaleye fesat karıştırmak”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek” ile “suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak” gibi suçlardan cezalandırılmaları talep ediliyor. ADANA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik’in seçim otobüsüne molotofkokteylli saldırıda bulunuldu. Çelik’in daha önce de üç kez seçim bürolarına molotofkokteylli saldırı düzenlenmişti. C MY B C MY B ÖZDEM R’E ‘ HALEYE FESAT’ DAVASI DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Diyanet’in talimatı doğrultusunda Diyarbakır Müftülüğü, camilerde ezanların merkezi sistemle okutulması kararını kaldırdı. Yarından itibaren ezanların camilerde kendi başlarına okunmasına karar verildi. Uygulamanın diğer illerde de kaldırılıp kaldırılmadığı konusunda açıklama yapılmadı fakat sivil cuma eylemleri sonrasında bu kararın alınması dikkat çekti. D YARBAKIR’A ÖZEL EZAN KARARI Çelik’in otobüsüne saldırı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle