26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 MAYIS 2011 SALI CUMHUR YET SAYFA HABERLER Poyrazköy ve Kafes Eylem Planı davasında, avukatların taleplerinin yalnızca binde 5’i kabul edildi 7 Mahkemeden ret yağdı İstanbul Haber Servisi Poyrazköy ve Kafes Eylem Planı davasına bakan mahkeme, sanık avukatlarının dosyadaki bütün taleplerini yeniden değerlendirdi. Avukatların birçok talebi, ‘dosyaya katkı sağlamayacağı’ gerekçesiyle yine reddedildi. Tutuklu sanık avukatı Hüseyin Ersöz, “Mahkeme, bugüne dek, savunmanın taleplerinin binde beşini karşıladı” dedi. İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi, son oturumda, dosyadaki talep dilekçelerinin incelenmesi için üye hâkim Mehmet Hamzaçebi’ye 20 günlük süre verdi. Amaç, sanık avukatlarının taleplerini yeniden değerlendirmekti. İnceleme Poyrazköy ve Kafes Eylem Planı davasında avukatların birçok talebi, ‘dosyaya katkı sağlamayacağı’ gerekçesiyle yine reddedildi. Mahkeme, avukatların 75 talebini reddederken 36 talebe ilişkin yeniden karar verilmesine yer olmadığına hükmetti. Yalnızca 3 talebin kabul edildiğini belirten sanık avukatı Ersöz, “Bir başka ifade ile mahkemenin, savunma makamının taleplerini karşılama oranının binde 5 olduğu görülmektedir” dedi. sonunda, mahkeme, avukatların 75 talebini reddederken 36 talebe ilişkin yeniden karar verilmesine yer olmadığına hükmetti. Avukatların yalnızca üç talebinin kabul edildiğini belirten Hüseyin Ersöz, “Bir başka ifade ile mahkemenin, savunma makamının taleplerini karşılama oranının binde 5 olduğu görülmektedir. Mart 2010’da mahkemeye sunduğumuz, Kafes Eylem Planı’nın bulunduğu söylenen DVD’nin üniversitelerce incelenmesi yönündeki talebimizin olduğu dilekçemiz de kaybolmuş” dedi. vetleri Komutanlığı’ndan sorulmasına ilişkin talepler, davayla doğrudan bir ilgisi bulunmadığı gerekçesiyle reddedildi. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın sanıklar hakkındaki takipsizlik kararının, mahkemeye getirilmesi yönündeki talep ise dava konusu eylemlerin soruşturulmasında özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, yargılanmasında ise İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nin görevli olduğu belirtilerek skeriyenin kararı dikkate alınmadı Batı Çalışma Grubu’nun hangi tarihte kim tarafından kurulduğu, faaliyetlerini hangi tarihte sona erdirdiği ve sanıkların burada faaliyet gösterip göstermediği konularının, Başbakanlık, MİT, Milli Savunma Bakanlığı ve Deniz Kuv A kinci Ergenekon davasında emekli Albay Levent Göktaş’ın ilişkileri sorgulandı ‘OYAK Güvenlik’i anlattı HAT CE TUNCER İkinci Ergenekon davasında tutuklu sanık Özel Kuvvetler Komutanlığı’ndan emekli Albay, avukat Levent Göktaş Danıştay binasının güvenliğini sağlayan OYAK Güvenlik Şirketi’nin yöneticilerinin Özel Kuvvetler’den MİT’e geçen ve daha sonra emekli olan subaylardan oluştuğunu anlattı. Göktaş’a, Danıştay davasına bakan eski Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Orhan Karadeniz ile görüşüp görüşmediği de soruldu. Davanın dünkü 120. duruşmasında üye hâkim Hasan Hüseyin Özese’nin OYAK Güvenlik Şirketi yöneticileri ile olan telefon görüşmeleri ve ilişkileriyle ilgili sorusu üzerine Göktaş, OYAK Güvenlik Şirketi’ne ilişkin şunları anlattı: “1995 yılında Özel Kuvvetler’den MİT’e subay ve astsubay alınacağı söylendi. Mehmet Eymür isimli şahıs Kontrterör Daire Başkanı’ymış; bizimle birlikte Okul Komutanı Orhan Çoban, komutan yardımcısı Kaşif Kozinoğlu, İbrahim Çağatay toplam 5 subay, 6 astsubay MİT’e gittiler, 2000 yılının sonuna kadar kaldılar. Sonra MİT’ten ayrılanlar Özel Kuvvetler’e alınmadı. Bazıları başka yerlere tayin oldu, bazıları emekli oldu. Emekli olan Orhan Çoban, Oyak Güvenlik’in Genel Müdürü oldu.” Özese’nin “Orhan Karadeniz büronuza gelip gider miydi” sorusu üzerine Göktaş, “Orhan Karadeniz’i bayram kutlaması için belki aramışımdır. Emekli olduktan sonra bir iki defa büroma geldi. Kıymetli bir hâkimdir” diye konuştu. reddedildi. 155 polis imdat acil çağrı merkezine gönderilen ihbara ilişkin araştırma istemi ise şu şekilde karara bağlandı: “İhbarın, ihbar özelliğini ortadan kaldırmayacağı nazara alınarak buna ilişkin araştırma yapılmasına dair savunmayı genişletme talebinin reddine.” Emekli Oramiral Metin Ataç’ın tanık olarak dinlenmesi yönündeki talebini değerlendiren heyet, Ataç’ın, avukatı aracılığıyla, mahkemeye dilekçe vererek, tanık olarak dinlenilmek gibi bir talebinin bulunmadığını bildirdiğine dikkat çekti. Mahkeme, bu aşamada Ataç’ın savunma tanığı olarak dinlenmesine yer olmadığına hükmetti. Kafes Eylem Planı’nın bulunduğu belirtilen 1 No’lu CD ile 3 No’lu DVD’ye ilişkin İTÜ, Boğaziçi Üniversitesi, YTÜ’den rapor aldırılmasına ilişkin talebi değerlendiren mahkeme, “Bu hususta, daha önceden mahkememizce aldırılan raporların içerik itibarıyla yeterli oldukları değerlendirildiğinden talep reddedilmiştir” dedi. MKE’den Poyrazköy’de bulunan mühimmatlarla ilgili araştırma yapılmasının istendiğini belirten heyet, silahların mahiyetleri, soruşturma aşamasında belirlendiğinden, talebin reddine karar verdi. Sorun Bakan Yazıcı le lgili Olunca! Bana göre de densizin birisi, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı üstüne bir şantaj kurmacası yapmak istemiş. Bakanın ağzından yazılmış ve “yiğeni” ile ilgili bir tavsiye mektubunu medyaya sızdırmış. Tam seçim öncesinde ortaya atılan bu seviyesiz şantaj girişimini, ne yazık ki CHP Genel Merkezi’nin kifayetsiz kurmayları genel başkanları Kılıçdaroğlu’nun önüne konuşma malzemesi yapması için vermişler. Koskoca ana muhalefet partisinin lideri de, kampanya yorgunluğu içinde, “yeğen” ile “yiğen”in karıştırılmış olmasını ayırt edemediği için olacak, Devlet Bakanı’nın “yiğen”ine bir sınav için arka çıktığı yutturmacasını ne yazık ki iktidarın partizanlık örneği olarak kullandı. Bana göre de boğazına kadar partizanlık içinde iktidarını sürdüren Başbakan, ofsayta düşen rakibinin yaptığı hatayı yakalayarak bakın ne diyor: “Herkesle ilgili böyle bir oyun yapılabilir, mail atılabilir. İstihbarat birimleri araştırıyor. Gerçek ortaya çıkınca açıklayacağız. İnternet dünyası namuslu insanları montajlarla perişan edebilir. Allah korusun, Facebook’ta adınıza hesap açarlar, yanına iki de kadın resmi koyarlar. Rezil ederler.” Sayın Erdoğan’ın insan kişiliğine ve haysiyetine böylesine değer veren bu sözleri söyleyeceğine inanmak istemeyenler için 14 Mayıs tarihli Hürriyet gazetesinin birinci sayfasında manşette yer alan haberi kaynak göstermek isterim. Evet. Namuslu insanların montajlarla, internet ya da başka araçları kullanarak perişan edilmekte oluşundan dert yanan binlerce ailenin sözcüsü gibi konuşan yedi yıllık iktidarını, bir dört yıl daha devam ettirerek, yetkileri güçlendirilmiş devlet başkanlığına atlamaya hazırlanan Başbakan, bu tür şer odaklarından insanlarımızı koruması için Allah’a el açarak dua edercesine yapıyor bu değerlendirmeyi! O değerlendirmenin içinde, partisinin bir bakanına kara sürmek isteyen ellerin sahiplerini bulup çıkartmak için istihbarat örgütlerini görevlendirmiş olduğu bilgisi de yer alıyor. Öylece en yetkili ağızdan, iktidara muhalefet yapanların nefes alışlarını kontrol etmek için telefonlarını resmen dinleyerek, o konuşmaları tahrif edip kişileri Silivri’ye göndertenleri bir türlü görmek istemeyen iktidarın başının, sorun kendi yol arkadaşlarını ilgilendirince titizlenerek telekulak düşmanı kesilmiş olmasını nasıl değerlendirmeliyiz? Bu yazdıklarım, ülkemizin 2011’deki görünümden en son ve somut bir örnektir. Ya “Gerçek demokrasinin hüküm sürdüğü Batı ülkelerinde bu tür olaylar için ne tür tepki gösteriliyor?” türünden bir merak duyarsanız, o zaman sizlere İngiltere’nin ünlü medya imparatoru Rubert Murdoch’un sahibi olduğu News of The World gazetesinin, eski sevgilisi ile yaptığı telefon konuşmalarını dinlediği için 100 bin sterlin para cezasına mahkum olduğunu okumanızı salık verebilirim. Mülkün temeli olduğuna inandığımız adalet sistemimiz, İngiltere’de olduğu gibi işleseydi kimler nasıl hüküm giyerlerdi, varın hesabını yapın. THY Genel Müdürlüğü’nün dikkatine: 20 Nisan tarihinde eşimle birlikte Sabiha Gökçen’de Ankara’ya ulusal havayolumuzun 7252 sayılı Anadolu Jet uçağı ile uçtuk. Dönüşümüzün THY seferi ile olacağı bildirildiği için, farklı ücret ödediğimiz halde, bizi Esenboğa’dan Atatürk Havalimanı’na yine Anadolu Jet uçağı getirdi. Sizin de belirtiğiniz gibi “farklı hizmet standartlarına tabi” bu iki sefer için ödenen taşıma ücretine rağmen bizden alınan ücret tüketiciyi kandırmanın belgesi değil midir? ÜB TAK hakkında suç duyurusu yok Avukatlar, TÜBİTAK bilirkişisi Yılmaz Çankaya hakkında suç duyurusunda bulunulması, TÜBİTAK’a teknik inceleme yaptırılması ara kararından dönülmesini istedi. Bu talebe ilişkin, daha önce reddedildiği için yeni bir karar verilmesine gerek duyulmadı. Sanıkların tahliye taleplerinin de daha önce reddedildiğini bildiren heyet, dosyanın uyuşmazlık mahkemesine gönderilmesi talebini kabul etmedi. Kafes Eylem Planı’nın askeri teamüllere uygun olup olmadığının araştırılması istemini, dosyanın mevcut delil durumunu ve geldiği aşamayı dikkate alarak reddeden heyet, Poyrazköy’de parsel araştırması yapılması talebini de kabul etmedi. Uluçalireis denizaltısında patlayıcıları bulan Oğuz İşleyenel’in tanık olarak dinlenmesine lüzum görülmediğini belirten heyet, İşleyenel’i müzede ziyaret ettikleri belirtilen Rahmi Koç Müzesi müdürü Ertuğrul Duru, emekli Astsubay Nedim Yılmaz, Savcı Zekeriya Öz ile diğer soruşturma savcılarının tanık olarak dinlenilmesi talebini, dosyaya bir katkı sağlamayacağı düşünüldüğünden reddetti. Kafes planını rapor düzenlenmeden önce telefonla bildiren polis memurunun tespit edilerek tanık olarak dinlenilmesinin istendiği belirtilerek tanığın dinlenmesinin mevcut deliller karşısında dosyaya bir katkısının olmayacağı düşünüldüğünden bu husustaki talebin reddine hükmedildi. T Deniz Baykal 2 Nisan 2010’da yaptığı Van gezisi sırasında yumurtalı ve taşlı saldırıya uğramıştı. Eski müdüre 3 yıl hapis cezası YUSUF Z YA CANSEVER ‘PKK’ye bal sattık’ Kuzay Irak’ta görev yaptığını ve PKK kamplarına sızıp bombalanacak hedefleri bildirdiğini anlatan Göktaş, “PKK kampında peynir, süt, bal sattık. Etrafa da baktık. Diyarbakır’a ‘Böyle bir kamp yeri var’ diyorduk, çiziyorduk” dedi. Avukatlık bürosunda “İrtica ile Mücadele Eylem Planı” bulunan tutuklu sanık Serdar Öztürk ile tanışıklığını ise şöyle anlattı: “PKK bir karakolu basmış, askerler şehit olmuştu. Sinirlendim ve arkalarından Kuzey Irak’a daldım. Bana 1012 demişlerdi. Temasa girdik, 5060 kişi oldular. Telsizle yardım istedim, Yardıma gelen taburun komutanı Serdar Öztürk’müş. Tarsuslu bir hemşerisini ziyaret için bir kere geldi. 2005 yılında emekli olduktan sonra avukatlık yapmaya karar verince Serdar Öztürk’ü aradım.” Duruşmada söz alan sanık Yalçın Küçük, bacanağı Mart 2010 yılında yaşamını yitiren emekli büyükelçi Cenk Duatepe ile ilgili açıklamalarda bulundu. Küçük, Hakim Özese’nin Göktaş’a sorularına dikkat çekerek “Burada bir ceza davası yerine Türk devlet teşkilatı üzerine seminer yapar hale geldik” dedi. Küçük, “Hakim Özese, Levent Göktaş’ın yazdığı raporların nereye gittiğini soruyor. Hepsi MİT’tedir. Bir nüshası da Cenk Duatepe’dedir. Sefire Hanım, (Duatepe’nin eşi) evime çok polis gelip gitmeye başlayınca bunların hepsini yaktı” diye konuştu VAN (Cumhuriyet) Eski Van Emniyet Müdürü Şükrü Rafet Mert, eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın yumurtalı saldırıya uğradığı Van ziyareti sırasında ‘evrakta sahtecilik’ yaptığı gerekçesiyle Van 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davada, 3 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, 2 Nisan 2010’da yaptığı Van gezisi sırasında yumurtalı ve taşlı saldırıya uğramıştı. Bunun üzerine İçişleri Bakanlığı müfettişleri dönemin Emniyet Müdürü Şükrü Rafet Mert hakkında soruşturma başlatmıştı. Yapılan inceleme sonrası Mert’in olay günü 39 polis görevlendirdiği, ancak buna karşın 3 gün sonra 163 kişilik ikinci bir görevli polis listesi hazırlayıp buna ilk listenin hazırlandığı tarihi attığı belirlendi. İçişleri Bakanlığı müfettişleri tarafından hazırlanan rapor doğrultusunda Van Cumhuriyet Savcılığı’nca Mert hakkında ‘resmi evrakta sahtecilik’ suçlamasıyla iddianame hazırlandı. Van 1. Ağır Ceza Mahkemesi de iddianameyi kabul ederek Mert’i 3 yıldan 8 yıla kadar hapis istemiyle yargılamaya başladı. Van Emniyet Müdürü Şükrü Rafet Mert, yargılaması sürerken İçişleri Bakanlığı’nın yaklaşık bir yıl önceki emniyet müdürleri kararnamesiyle merkeze alındı. Van 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen üçüncü duruşmada eski Emniyet Müdürü Şükrü Rafet Mert hazır bulundu. Mert, üzerine atılı suçlamaları kabul etmedi. Yaklaşık 40 dakika süren duruşma sonrası mahkeme heyeti, Mert’e TCK’nin 204/2. maddesi gereğince ‘resmi evrakta sahtecilik’ suçlamasından 3 yıl 4 ay hapis cezası verdi. Mert’in avukatları cezaya itiraz edeceklerini açıkladı. Savcılık Silivri’deki eylemi inceliyor Grup Yorum’dan suç duyurusu Vardiya’daki eşlere soruşturma açıldı İstanbul Haber Servisi Balyoz Planı davasının tutuklu sanığı eski 1. Ordu Komutanı Çetin Doğan’ın eşi Nilgün Doğan ve emekli Tümamiral Ali Deniz Kutluk’un eşi İrem Kutluk hakkında, Silivri Cezaevi önündeki yolu araç trafiğine kapattıkları ve görevli jandarma subayıyla tartıştıkları gerekçesiyle soruşturma açıldı. “Vardiya Bizde” Platformu, 5 Mayıs 2011 tarihinde, Silivri Cezaevi’nin bitişiğindeki duruşma salonunun önünde, yargılama sürecini protesto etti. Cezaevine giden yolun araç trafiğine kapatıldığı gösteri sırasında, Nilgün Doğan ve İrem Kutluk’un da aralarında bulunduğu asker eşleri, yolun açılması için kendilerini uyaran görevli Jandarma Binbaşı ile tartıştı. Jandarma yetkilileri, savcılığın talimatı üzerine, Doğan ve Kutluk’un kimliklerini görüntülerden tespit ederek tutanak hazırlamıştı. Televizyona yansıyan görüntüleri ihbar kabul eden Silivri Cumhuriyet Savcılığı, Doğan ve Kutluk hakkında, 2911 sayılı Toplu Gösteri ve Yürüyüş Kanunu’nun 22. maddesini ihlal ettikleri suçlamasıyla soruşturma başlattı. ‘Polisler balık akvaryumuna işedi’ İstanbul Haber Servisi Okmeydanı’nda terör örgütü DHKPC’ye yönelik gerçekleştirilen operasyonda gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan Grup Yorum üyeleri, dün Şişli Adliyesi’nde polisler hakkında “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs”,“soruşturmanın gizliliğini ihlal”,“haksız arama”,“konut hakkının ihlali” ve “işkence” iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Grup Yorum üyesi Ali Aracı, “Gözaltı sürecinde polisin uyguladığı bütün aşamalarda işkenceden geçirildik. O kadar tahammülsüzce davrandılar ki balık akvaryumuna dahi işediler” dedi. Grup Yorum ve gözaltına alınanların avukatlarından Ebru Timtik ise özel yetkili mahkemenin polise özel yetkiler verdiğini belirterek, “Polise bir yeri 72 saat arama yetkisi verirseniz amacını aşar. Bu abartılı bir yetkidir ve kanuna aykırı şekilde kullanır” diye konuştu. Polisin soruşturmada ismi geçmeyen kişileri gözaltına alarak yetkisini kötüye kullandığını öne süren Timtik, “Yine hukuka aykırı olarak bilgisayar ve arşivlerin yedekleri verilmemiştir. Polis soruşturmanın gizliliğini ihlal ederek bilgileri basına sızdırmıştır” dedi. Haberal’dan Adli Tıp’a suç duyurusu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Zonguldak milletvekili adayı, Ergenekon davası tutuklu sanıklardan Prof. Dr. Mehmet Haberal, sağlık durumu ile ilgili raporları nedeniyle Adli Tıp Kurumu Başkanı ve doktorları ile Mehmet Akif Ersoy Göğüs ve Kalp Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi doktorları hakkında suç duyurusunda bulundu. Haberal’ın avukatlarından İsmail Özersin ile Şerife Deniz Oral imzasıyla yapılan yazılı açıklamada, Haberal’ın sağlık durumu ile ilgili “yoğun siyasi baskı altında yaşam hakkına kast edilerek gerçekdışı raporlar” verildiği savunuldu. Açıklamada, bu nedenle Adalet Bakanlığı’na bağlı Adli Tıp Kurumu Başkanı ve doktorları ile Sağlık Bakanlığı’na bağlı Mehmet Akif Ersoy Göğüs ve Kalp Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi doktorları hakkında Türk Ceza Yasası’nın 81. maddesine düzenlenen “olası kast ile öldürmeye teşebbüs”, 210/2. maddesinde düzenlenen “gerçeğe aykırı rapor düzenlemek” ve 257. maddesinde düzenlenen “görevi kötüye kullanmak” suçlarından Bakırköy ve Küçükçekmece cumhuriyet başsavcılıklarına suç duyurusunda bulunulduğu ve haklarında tazminat davaları açıldığı bildirildi. MHP’L LERDEN ALAN’A Z YARET MHP’nin İstanbul 1. bölge milletvekili adayları “Balyoz Harekât Planı” davasından Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan İstanbul 1. bölge milletvekili adayı emekli Korgeneral Engin Alan’ı ziyaret etti. Ziyaretten sonra bir açıklama yapan Turgay Özcan, Alan’a moral vermek amacıyla cezaevine gittiklerini ettiklerini belirterek “Engin Paşa, ilkelerinden taviz vermediğini, dik durduğunu ve Türkiye’nin her türlü sorununa karşı sonuna kadar mücadele edeceğini söyledi” diye konuştu. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle