16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 N SAN 2011 CUMARTES CUMHUR YET SAYFA [email protected] KÜLTÜR 15 nsanlık Anıtı 1 ay içinde kaldırılacak KARS (Cumhuriyet) Kars Belediye Başkanı Nevzat Bozkuş, İnsanlık Anıtı’nın kaldırılması için yapılan ihalenin sonuçlandığını, heykelin bir ay içinde kaldırılacağını söyledi. Bozkuş, kesilecek anıtın parçalarının belediyenin uygun gördüğü yere bırakılacağını bildirdi. Bozkuş, anıtı almak için heykeltıraş Mehmet Aksoy’un talepte bulunmadığını söyledi. Alternatif rock grubu Tindersticks, Claire Denis’nin filmlerinden görüntüler eşliğinde müzik yapacak Festivalde bir sinekonser ZÜLAL KALKANDELEN 11 Nisan Pazartesi akşamı Uluslararası İstanbul Film Festivali kapsamında özel bir proje gerçekleşecek. Alternatif rock grubu Tindersticks, festivalin bu yıl Uluslararası Yarışma Jüri Başkanı da olan yönetmen Claire Denis’nin filmlerinden görüntüler eşliğinde, o filmler için yaptığı müzikleri çalacak. Grubun vokalisti Stuart A. Staples’la hem sinemadan hem müzikten konuştuk. Sinekonserinizin dünya prömiyeri İstanbul’da yapılacak. Kendinizi nasıl hissediyorsunuz? Bir hafta öncesine göre farklı hissediyorum. Çünkü bu iş artık kafamda sadece bir fikir olmaktan çıktı. Altı aydır planlama konusunda oldukça belirsizlik vardı. Provalara başladığımızdan bu yana neler yapılabileceğinin farkına vardık. Bu nedenle daha heyecanlıyım. 15 yıldır Claire Denis ile çalışıyorsunuz. Sizi onun filmleri için müzik yapmaya çeken neden neydi? Claire ile ilk buluştuğumuzda onun hakkında pek fazla bir şey bilmiyorduk. Şans eseri birtakım bağlantılar sonucu doğup gelişen bir Grubun vokalisti Stuart A. Staples: “Biz Denis’nin hiçbir filmi için müzik sunmadık. O da hiçbir zaman ‘Ben şunu istiyorum’ demedi. Onun bilmek istediği, filmdeki görüntülerin müzikle birleşip nasıl duygusal tepkiler yaratacağı.” ilişkiydi bu. Ancak konuşmaya başladığımızda giderek yakınlaştığımızı fark ettik. O zamandan bugüne uzun yol kat ettik. İnsan böyle yoğun ve verimli bir ilişkiyi birden sona erdiremiyor. Claire Denis filmlerini izledikten sonra, grubun onunla adeta ruhani bir birliktelik içinde bulunduğunu söylemek zor değil. Katılır mısınız buna? Çalışma yöntemlerimiz arasında birçok benzerlik var. Onunla çalışmanın en iyi ve en zor yanı şu: Karşılıklı görüş alışverişi talebi var Claire’in. Biz hiçbir filmi için gidip müzik sunmadık, o da hiçbir zaman “Ben şunu istiyorum” demedi. Onun bilmek istediği, filmdeki görüntülerin müzikle birleşip nasıl duygusal tepkiler yaratacağı. Bu noktada fikir tartışması başlıyor. Eğer bize filmin neresinde nasıl bir müzik istediğini söylese daha kolay olabilirdi; ama öyle bir sınırlama durumunda da olasılıklar azalır ve bu önceden planlanan sonuçları elde etmek için yapılan bir görev haline gelirdi. Genellikle filmlerden müziği çıkardığınızda görüntülerin etkisi önemli oranda azalıyor. Sizce müzik filmde nasıl bir rol üstleniyor? Görüntüyü destekleyen mi yoksa onu yönlendiren müzikleri mi tercih ediyorsunuz? Bu söylediğiniz, müziğin yarattığı duygusal etkinin her hareketi açıklamak için kullanıldığı durumla ilgili. Genel olarak modern sinemada filmde olanlar hakkında izleyicinin düşüncelerine fazla yer bırakılmıyor. Her şey size yönetmenin düşündüğünü düşündürtmek için kullanılıyor. Claire’in çalışma yöntemi tam tersi. Bize göre mutlaka izleyicinin hayal gücüne yer kalmalı. Peki konserde gösterilecek görsellerin nasıl bir rolü olacak? Orada grupla görüntüler arasında değişken bir denge kurmak istiyoruz. Umarım bazen biz görüntülerin yerine geçeriz, bazen de görüntüler öne çıkar. Sürekli aynı etki altında kalınmasını istemeyiz. Ben bir Claire Denis filmi izleyip sizin sesinizi orada duyduğumda, o bana filmin ana karakterlerinden birisi gibi geliyor. Çünkü çok güçlü bir sesiniz var. Siz kendi sesinizi filmde duyunca onu bir bütünün parçalarından birisi gibi mi düşünüyorsunuz yoksa tek başına sürükleyici bir unsur mu? “Trouble Every Day”de çok etkiliydi sanırım. Claire bizimle açılıştaki öpüşme sahnesi hakkında konuştuğunda, bu yönde olması için fikir birliğine varmıştık. Filmde bizim doldurabileceğimiz boşluklar vardı. Ama “35 Rhums”da müzik sadece her gün hissedilebilecek bir keyfi yansıtıyordu. Bana göre en etkili olanı “White Material”daki. Müziğin kaynağı sadece yeryüzüydü; kendine özgü acıları da taşıyordu içinde. Hepsinin diğerlerinden çok farklı olduğunu düşünüyorum. www.zulalkalkandelen.com Felsefe dünyasında kuşaklar buluşuyor Kültür Servisi Ülkemizin önde gelen felsefecilerinden Prof. Bedia Akarsu’nun 90. doğum günü dolayısıyla Maltepe Üniversitesi Felsefe Kulübü, Ekrem Akurgal Salonu’nda 21 Nisan’da saat 14.00’te etkinlik düzenliyor. Açılışını rektör Prof. Kemal Köymen’in yapacağı etkinliği Prof. Sevgi İyi yönetecek. “Bedia Akarsu’nun Felsefi Söylemi” paneline öğrencileri Prof. Betül Çotuksöken, Prof. Atilla Erdemli ve Prof. Doğan Özlem katılacak. Görünmeyeni görmek Kültür Servisi İstanbul’un çağdaş sanat mekânı ARTER, “Görünmezlik Taktikleri” başlıklı yeni sergisinin kapılarını bugün açıyor. Sergide Nevin Aladağ, Kutluğ Ataman, Cevdet Erek, Ayşe Erkmen, Esra Ersen, İnci Eviner, Nilbar Güreş, Hafriyat, Ali Kazma, Füsun Onur, Sarkis, Hale Tenger, Nasan Tur ve xurbancollective’in yapıtlarına yer veriliyor. Sergi, 5 Haziran’a kadar izlenebilecek. SANTRAL STANBUL’DAK ÖDÜL TÖREN NDE 85. YAŞI KUTLANACAK ‘Fotoğrafa z Bırakanlar’ Kültür Servisi Büyükçekmece Belediyesi’nin, Büyükçekmece Fotoğraf Derneği’nin katkılarıyla düzenlediği “Fotoğrafa İz Bırakanlar” sergisi yarın açılıyor. 15.00’te Büyükçekmece Kervansaray’da gerçekleştirilecek açılışın ardından, aralarında Ara Güler, Güler Ertan, İzzet Keribar, İbrahim Zaman’ın fotoğraflarından oluşan bir seçki sergilenecek. Yaşayan ve yaşatan Memet Fuat Kültür Servisi 2002’de yitirdiğimiz edebiyat eleştirmeni, yayıncı ve çevirmen Memet Fuat’ın 85. yaşı bugün santralistanbul’da kutlanacak; daha sonra da 2010 Memet Fuat Ödülleri, törenle sahiplerine verilecek. Bu yıl Memet Fuat adına düzenlenen ödüllerin yedincisinde onun 85. yaşı bir belgesel filmle kutlanacak; en sevdiği türküler Eylül Duru’nun sesinden dinlenecek; en eski dostlarından Cevat Çapan “Yaşayan ve Yaşatan Memet Fuat”ı anlatacak. Tören, bugün saat 15.30’da Memet Fuat’ın oğlu Kenan Bengü’nün açış konuşmasıyla başlayacak; piyanist Eser Taşkıran eşliğinde Eylül Duru’nun dinletisiyle sürecek. “Memet Fuat 85 Yaşında” adlı belgesel filmin gösteriminin ve Cevat Çapan’ın konuşmasının ardından 2010 Memet Fuat Ödülleri sahiplerine sunulacak. Düşünceye Saygı’nın timsaline REF K DURBAŞ Fotoğraf: ERDOĞAN KÖSEOĞLU Hayatı iki kelimeyle özetlenebilir: / “Düşünceye Saygı” (*) // Edebiyatımızın gündeminde / gerçekten de “düşünceye saygı”nın timsali... / “Maceraperest” Vedat Örfi Bengü ile Nâzım Hikmet’in / ebedi ve ezeli sevgilisi Piraye’nin oğlu idi ama / aslında geçmiş “genç” kuşakların ağabeysi / bizim ve şimdikilerin “manevi” babası... // Yıllardır gizliliğin maskesiyle dolaşan / Nâzım Hikmet şiirlerinin gün ışığı... // Hatıra defterinin bir yap rağı “Yeni Dergi” / arka sayfası “de Yayınevi”... // Yazdıklarının saklı suyunda / bir de sporcu kişiliği... // Bir adı Memet Fuat, öteki Memet Bengü // Gençliğimiz yazdıklarında / ve elbette şahsında buldu kimliğini... // Her zaman gençlerle “genç” / bir yazar olarak yaşadı Memet Abi... // O “asude” ölüm ülkesinde şimdi / düşünüyor ve yazıyordur hâlâ // Elinden hiç düşmediki kalemi... (*) Memet Fuat: Düşünceye Saygı, Denemeler, Aralık 1960, İstanbul, de Yayınevi, 112 sayfa, 3 lira. hsan Tüblek yaşamını yitirdi İstanbul Haber Servisi Karikatürist Nehar Tüblek’in eşi İhsan Tüblek, kolon kanseri nedeniyle tedavi gördüğü hastanede dün yaşamını yitirdi. İhsan Tüblek’in yarın son yolculuğuna uğurlanacağı bildirildi. SEVENLER VE ÖĞRENC LER CEZM BAŞEĞMEZ’ UĞURLADI Hocaların hocası sustu MURAT BEŞER Yaşayan en büyük davulculardan biri olan, emektar müzisyen Cezmi Başeğmez, 6 Nisan Çarşamba günü yaşama veda etti. 65 yaşında olan Başeğmez, evli ve bir çocuk babasıydı. Başeğmez’in İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’ndan emekliliğine bir ay kalmıştı. Günümüzün pek çok davulcusunun hocası, hocaların hocasıydı Başeğmez. Türkiye’nin en önemli davulcularından ve ritim ustalarından biriydi. Özellikle seksenli ve doksanlı yıllarda en fazla aranan stüdyo davulcularının başında yer alıyordu. Son derece iyi müzisyendi; davulcuydu, ama müziğin her alanına hâkimdi. [email protected] C MY B C MY B İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’nda çalmış, 1989 yılında Eurovision’a Timur Selçuk ile katılmış, Zülfü Livaneli’den Kayahan’a; birçok sanatçıya eşlik etmiş, çok önemli albümlerin kaydında yer almıştı. Yakından tanıyanları onun ne kadar renkli bir kişilik olduğunu teyit eder. Sonuna kadar esprili, muzip ve eğlenceli bir kişilikti. Çalgısıyla kişiliğini, yaşam tarzıyla müziğini aynı ruhta birleştiren ender müzisyenlerden biriydi. Yıllarca müzisyen ağabeylerinden onun eğitici olduğu kadar içinden yaşama sevinci fışkıran hikâyelerini dinleyerek büyüyenlerin sayısı az değildir. Teknolojik olanakların gelişmediği zamanlarda yaptığı klik’siz, edit’siz, cubase’siz kayıtlar zamanının çok ilerisinde ve örnek olarak gösterilip, ders olarak okutulması gereken şeylerdir. Metronom düzgünlüğündeki çalış tarzı, trampet kullanışındaki sonoritesi, takıntılı bir detay merakı; bunların hepsinin aritmetik toplamının çok ötesinde bir duyuş… Başeğmez’in davulculuğunun vazgeçilmez özellikleriydi bunlar. Koca cüssesine, sevimli göbeğine karşılık, her zaman çocuksu ruhunu korumayı bilmişti. Müziğe elektronik öğelerin girdiği, bilgisayar kullanımının yaygınlaştığı dönemlerde, bu gelişmeler karşısında Can Yücel’i anımsatan küfürlerini esirgemeyen dobra birisiydi. Yakını, sevenleri ve yerini doldurmaya aday yüzlerce öğrencisi, dün Başeğmez’i elbirliğiyle kalplerindeki davul setinin başına uğurladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle