15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 N SAN 2011 CUMA CUMHUR YET SAYFA 15 ‘Eğitimde İyi Örnekler Konferansı’nda 109 iyi örnek sunulacak Eğitimde iyi örnekler de var Müzik yarışmasının şampiyonları Vodafone 14. Liselerarası Müzik Yarışması’nda birinciliği Şişli Lisesi kazandı. Yorum dalı birincisi Şişli Lisesi öğrencileri, 2022 Haziran 2011 tarihleri arasında Yunanistan’daki Balkans Beyond Borders Festivali’nde, en iyi kız solist seçilen MEF Lisesi’nden Zeynep Ağcabey, 13 Temmuz’da Polonya’daki Carpathia Festivali’nde, en iyi erkek solist seçilen Şişli Lisesi’nden Eray Günan, 1924 Ekim arasında Litvanya’daki Kaunas Talent Yarışması’nda Türkiye’yi temsil edecekler. Yarışmanın eğitim sponsoru Okan Üniversitesi de jüri tarafından belirlenen 5 başarılı gence karşılıksız eğitim bursu verecek. ğitim Reformu Girişimi (ERG) tarafından düzenlenen Eğitimde İyi Örnekler Konferansı, yarın Sabancı Üniversitesi Yerleşkesi’nde gerçekleştirilecek. Toplam 59 ilden 1097 başvurunun yapıldığı konferansta, seçilen 109 iyi örnek, katılımcılarla paylaşılacak. Konferans, üniversite öncesi eğitimde iyi örnekleri bir araya getirmeyi, örneklerin sahiplerini özendirmeyi, birikimlerini paylaşmalarını sağlamayı ve bir iletişim/işbirliği platformu oluşturmayı amaçlıyor. E Öğrenciler metroda kitap okuyacak Kültür2000 Koleji öğrencileri, İstanbul Taksim Metro’sunda otuz dakika sürecek bir toplu okuma etkinliği yapacaklar. Kültür Paylaşım Platformu ve Okul Kütüphanecileri Derneği’nin işbirliğiyle 11 Nisan Pazartesi günü düzenlenecek etkinlik, Türkiye’de “okumama alışkanlığı” sorununa dikkat çekmeyi, “Niçin okumuyoruz? Okuyan bir toplum idealine nasıl ulaşabiliriz?” sorularına verilebilecek yanıtlar konusunda herkesi düşündürmeyi amaçlıyor. Kılıf ktidarı TBMM’miz bu iktidarın elinde ne yazık ki 8.5 yıldan beri “kılıf hazırlama atölyesi”ne dönüştü. “Minareyi çalmak” bir deyim olmaktan çıktı. Gerçek bir edime / fiile dönüştü. Değil minareyi… Kubbeyi bile habbe yapıp götürüyorlar. “Torba” ile götürüyorlar. Torbaya sığmazsa kılıf hazırlayıp götürüyorlar. Kanun hükmünde kararname yasası yapıp götürüyorlar. Yetmiyor.. “İhale Yasası’ndan muaftır!” diye bir yasa çıkarıp “götürü usul” ile götürüyorlar! Özetle hep götürüyorlar. 12 Haziran’da bu millet de bunları götürmezse… Bu iktidar için götürmek artık yetmeyecek... Göçürtmeye sıra gelecek. Yaşadığımız … Nedense ve ne hikmetse Sayın Cumhurbaşkanı’nın, “Ben tatmin oldum!” diyerek kafadan müdahil olduğu ÖSYM hadi kepazelik demeyelim, pejmürdeliği en güncel örnek… İktidar, bu işin kılıfını geçen ay hazırlamıştı. KPSS rezaletini temizlemeden.. Üstelik bu pisliği de bahane ederek… ÖSYM’yi yeniden yapılandırma bahanesiyle.. Şubat ortasında oldubittiye getirerek bir kılıf yasa tasarısı getirdi… Ve bir emirle sağır/dilsiz/kör hale gelen çoğunluğuna dayanarak yasalaştırdı. Muhalefetin feryatlarına kulak asan olmadı. 1 milyon 700 bin çocuğumuzu ve ailelerini ilgilendiren şifreli cevap anahtarı kepazeliği “geliyorum!” diyen cinstendi. Meclis’teki görüşmelerde “Böyle yasa olmaz! Ayıptır!” diye feryat edenler arasında bu satırların yazarı da vardı: “ ÖSYM özerk bir kurum olmaktan çıkıyor! Bir devlet dairesi haline geliyor! ÖSYM’yi Kamu İhale Yasası kapsamı dışına çıkarmak şaibelere, ayıplara yol açacaktır!” diye kürsüden haykırdık. Duyan olmadı. İmam bildiğini okudu! Bu yasanın üzerinden 78 hafta geçmeden, “Algoritmik şifreli öğrenciye özel cevap anahtarı kepazeliği” patlak verdi. Elli yıldan beri merkezi sistemle sınav yapılan bu ülkede neden tam da bu iktidar döneminde böylesine örgütlü bir ayıp yaşanıyor? Neden? Evet neden? Sınavda kopya çekmenin hukuktaki adı, “evrakta sahtekârlık”tır. KPSS memuriyete giriş sınavıydı. Buraya sahtekârlıkla girecekler, Önce memur müdür genel müdür müsteşar.. Sonra da kaçınılmaz olarak bakan makan olurlarsa bu ülkenin başına geçerlerse, bu milletin başına gelecekleri bu millete kim izah edecektir! Dedik… Cevap yerine ÖSYM Başkanı dünkü manşetlerde yer alan sözleri geldi: Şifreli cevap anahtarı rezaletini Sayın Başkan şöyle açıklıyordu. “Acemilik, işgüzarlık, eksiklik!” Belli ki “itirafçılık” hükümlerinden yararlanmak istiyor. Ama önce o suçunun cezasının kesilmesi gerek! Gerek ama… Üstüne ne vazife ise… Sayın Cumhurbaşkanı Gül “Açıklamalardan ben tatmin oldum!” diyor. Şu sıralarda AKP çevrelerinde “tatmin olmak” moda galiba ki… Ardından AKP’nin önde gelenlerinden “tatmin olduk!” açıklamaları geliyor. Meclis’te söylenenleri dışarıda söylemek suç değil. Yani şimdilik değil. O halde söyleyelim: “Toplumsal/siyasal toplumsal hayat bir bütündür..” Bir parlamentoda resmi evrakta sahtekârlıktan dosyası bulunanlar varsa... Millet için de organize kopya çekmek de doğal hale gelecektir! Rekor başvuru Yarın sekizincisi gerçekleştirilecek olan konferans, bu yıl tarihinin en yüksek başvuru sayısına ulaştı. 2004 yılında 240 proje başvurusuyla başlayan Eğitimde İyi Örnekler Konferansı’na, 2011’de toplam 59 ilden, çeşitli okul, üniversite, kamu kuruluşu, sivil toplum kuruluşu ve özel kuruluşlardan toplam 1097 başvuru yapıldı. Bu başvurular arasından 69’u sözlü, 40’ı poster olarak sunulmak üzere toplam 109 iyi örnek jüri tarafından seçildi. Konferansa yaklaşık 1200 kişinin katılması bekleniyor. Eğitimde İyi Örnekler Konferansı’na Öğrenme Öğretme Etkinlikleri, Ölçme ve Değerlendirme, Özel Eğitim, Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik ve Eğitimde Katılımcı İşbirliği başlıklarının yanı sıra ayrıca bu yıl ilk kez meslek eğitimi alanında da başvurular yapıldı. Eğitimde İyi Örnekler Konferansı’nda bu yıl ana etkinliklere ek olarak seminerler ve atölye çalışmaları da gerçekleştirilecek. Yeditepe’de ngilizce Konferansı STEK Okulları Yabancı Diller Koordinatörlüğü’nce düzenlenen Uluslararası ngilizce Dil Öğretimi Konferansı, 1100 öğretmeni buluşturdu. “ ngilizce Dil Öğretiminde Düşünceler ve Yenilikler” temasıyla, Yeditepe Üniversitesi’nde düzenlenen konferans, “ ngilizce dil öğretimi konusunda dünyadaki gelişmeleri takip etmek ve bu gelişmeleri eğitim sektörü ile paylaşmak, ngilizce öğretmenlerinin konusunda uzman kişilerden bilgi almasını ve profesyonel gelişim olanağı bulmasını sağlamayı” amaçladı. ngilizce öğretmenleri ve üniversitelerin ngilizce öğretmenliği bölümünde okuyan öğrenciler için gerçekleştirilen konferansa, farklı ülkelerden 23 uzman konuşmacı olarak katıldı. ‘Öğrenciyi anlamak’ Yard. Doç. Dr. Oktay Aydın Atacan Eğitim Kurumları’nda düzenlenen seminerde anne babalara “Aile içi ilişkiler ve sınav süreçlerinde öğrenciyi anlamak” konusunda bir sunum yaptı. ‘En akıllı’ çocuklar 3. İstanbul İlköğretim Okulları Akıl Oyunları Şampiyonası’nda, bireysel sıralamada birinciliği; İstanbul Bilim ve Sanat Merkezi’nden Hüseyin Ertuğrul Oğuz, ikinciliği; İstanbul Bilim ve Sanat Merkezi’nden Mehmet Durmuş, üçüncülüğü; Özel Irmak İlköğretim Okulu’ndan Ali Özkan kazandı. ‘Altın Nesil’! MER Ç VEL DEDEOĞLU K M K ME DUM DUMA BEH Ç AK [email protected] Bugün laik Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yönetimi, anayasal kurumlarının çoğu, yargının önemli bölümü, hemen hemen tüm güvenlik güçleri, eğitimin ve medyanın pek büyük bir bölümü bu “Altın Nesil”in avucundadır. Bilindiği gibi aralarında Başbakan İmam R. Tayyip Efendi de olan bu “Altın Nesil”i oluşturan İmam Fethullah Efendi’dir. Bu neslin, “Kuran’ı hayatın gayesi olarak görmek ve şeriat’ın müdafii olmak” gibi ilkelerle yoğrularak oluşturulduğunu bildiriyor Ahmet Şık. F. Gülen’in yer yer “Kuran Nesli” olarak adlandırdığı bu “nesil”in yaratılma “yöntem”i, “örgütlenme” modelinin ve boyutunun “eğri oturup doğru konuşmak” gerektiğinde “inanılmaz!” olarak değerlendirildiği görülür. Bu durumda “yeni bir nesil” oluşması olgusunu ilk kez görüyormuş, yaşıyormuş gibiyiz. Oysa “1923 Devrimi”ni başlatıp yürüten “yeni bir nesil”dir; “Devrim”in önderi Atatürk’ün önderliğinde oluşan “Cumhuriyet Kuşağı”dır. Ve kuşkusuz bu kuşak “eğitim”le oluşturulmuştur. Öyle ki, “1921” yılının Temmuz ayında ilk “Maarif Kongresi” cephelerden gelen top seslerinin gürültüsünde, uğultusunda toplanır. Öğretmenlerin “yeni bir nesil”e rehber olması istenir. Bu “yeni nesil”in nasıl olacağı, niteliği de “1924”te “Eğitim Kurultayı”nda öğretmenlere, “Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister!” denilerek belirtilir. Öte yanda, açılan “Halk Evleri”yle “yeni nesil”in yetişmesi desteklenir. Bu da yetmez, “örgütlü eğitim”, “Köy Enstitüleri”yle taçlandırılır. Dahası kısa bir süreyle de olsa Devrim’i bilimsel bağlamda ele alan, halkın yararına gelişip sürmesi için gereken atılımları ortaya koyan “Kadro” adlı bir dergi de çıkarılır. Kenarından köşesinden anımsatılan bu oluşumlar, unutulmaya bırakılması bir yana “kökten” yok edildiler. Ama İmam Efendi’nin, “Cumhuriyet Kuşağı”nı oluşturan “yöntem”den kendi “Altın Nesil”ini üretmede ne denli yararlandığı ortada. Böylece yaklaşık “1946”dan bu yana, “1923 Devrimi”ni yıkmak isteyen irili ufaklı “devrim karşıtlığı”na bir de bu “tür” olanı eklenir. İlkin İmam Efendi, ilgi [email protected] C MY B C MY B çekmek için vaazlarında meslektaşlarından ayrı bir yol tutar; bilindiği gibi iki gözü iki çeşme, akan gözyaşlarına eklenen burun akıntısıyla destekler konuşmalarını. Ahmet Şık, ilk zamanlar, İmam’ın kendini yerden yere attığından da söz eder. Böylece çok geniş, çok yoğun bir kesime sesini duyuran F. Gülen, “eğitim”e kancasını atar. “1975”te “Altın Nesil”i oluşturmak ülküsünü yine yana yıkıla duyurur İzmir’de. Adı, “Nur Suresi”nden alınarak oluşturulan “Işık Evleri”nde; yaşamına Kuran’ı gaye edinecek, “şeriat”ın müdaafii olacak, Atatürk’ü din düşmanı “deccal” olarak benimseyecek, Atatürk’ün dönemini çarşaflı kadınların astırıldığı bir yönetim olarak belleyecek, Risalei Nur’u hıfz edecek “insan modeli”ni üretme “eğitim”ine girişilir. Ahmet Şık, “Işık Evleri”nde, Polis Koleji ve Polis Akademisi öğrencilerine verilen bu derslerin, öğrencilerin okullarında da sürdürüldüğünü vurguluyor. Atatürk’ün yanlışları, şeriat hukukunun üstünlüğü gibi konuların yanında “Çalışan kadınların hepsi o...pudur!” gibi “tezler”in de ortaya konulduğundan söz ediliyor. İmam Efendi “dur durak” beklemez, ilerlemeyi sürdürür, kendi “örgütlü eğitim”ini oluşturur: “Fethullah Okulları”nı açar. Böylece ülkeyi yönetecek “İslamcı kadrolar”ı sağlayacak “Altın Nesil”in üretimine geçilir. Ahmet Şık, F. Gülen’in bu çalışmalarının karşılığında 1990 yılı öncesinde halktan, özellikle esnaftan toplanan “himmet”in %15’ini “Kutsal Hoca” hakkı olarak aldığını vurgular. İmam’ın “ABD’deki “çiftliği”nin de işte bu paralarla alındığı belirtilir. Bugün, “Altın Nesil”i sürdüreceklerin “şifreli sınav hilesi”yle yapılan seçiminin “prototipi”nin, yıllardır “polis görev kuraları”na nasıl uygulandığını da ayrıntılı olarak anlatıyor A. Şık. İyi de, F. Gülen’i konu eden örneğin Hikmet Çetinkaya, Saygı Öztürk, Zübeyr Kındıra v.ö’ler, son olarak da Hanefi Avcı da kitaplarında yazdı bunların çoğunu ve daha başkalarını. Kabağın A. Şık’ın başına patlaması türlü türlü yorumlanıyor. Yorumlansın dursun; sanırım sorunumuz, bu “Altın Nesil”in ve içinden çıkardığı “İslamcı Kadrolar”ın yolunun nasıl kesileceğidir; “laik” TC Devleti bu nitemini bütünüyle kaybetmeden. Ç ZG L K KÂM L MASARACI [email protected] BULMACA SEDAT YAŞAYAN HAYAT EP K T YATROSU MUSTAFA B LG N [email protected] OTOBÜSTEK LER KEMAL URGENÇ [email protected] 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN SAĞA: 1/ Duvara ya da ta 1 vana püskürtülerek yapılan bir sıva tü 2 rü. 2/ Şalvarın üs 3 tüne giyilen ve ön 4 de uzun iki parçası olan giysi... İlgi eki. 5 3/ Keman yayının 6 kirişi... Gördükleri 7 önemli işlerden dolayı kişileri onur 8 landırmak için dev 9 letçe verilen anma1 2 3 4 5 6 7 8 9 lık. 4/ Zeytin ağaçlarının budanmasına verilen ad. 5/ 1 T A T A R C I K Halk şairi... Gerçekleşti 2 A Y A N A R A L rilmesi zamana bağlı güç 3 T A R T A N T İ lü istek. 6/ Sodyum ele 4 A N T L A T A mentinin simgesi... İçyüz. 5 R A L A V E R E 7/ İncir ağaçlarında döl6C A N A V A R V lenmeyi sağlayan sinek... 7 I R T E R E R Adana’nın Kozan ilçesinin E C E eski adı. 8/ Van Gölü’nde 8 K A T A R L İ E V R E N küçük bir ada... Çubuklu 9 çizgileri olan kumaşlar için kullanılan sözcük. 9/ Daha iyi, daha üstün... İki sert cismi birbirine bağlamaya yarayan, iki ucu sivri ve kıvrık metal parça. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Birbirleri içinde erime, kaynaşma... Bir zaman birimi. 2/ Zaviye... Mozart’ın Türk müziğinden esinlenerek bestelediği ilk operası. 3/ Küçük masa... Alüvyon. 4/ Satrançta bir taş... Rize ilinde, balıyla ünlü yayla. 5/ İskambilde dört işaretten her birine verilen ad...“ topukta şan veriyor halhalı” (Karacaoğlan). 6/ İnsanı istenmeyen seçeneklerden birini izlemeye zorlayan sorun... Bir nota. 7/ Japon müziğine özgü telli bir çalgı. 8/ Bahçelerde yazın oturulmak için yapılan, kafes biçiminde süslü çardak. 9/ Bir müzik parçasının son bölümü... Bulunulan yerden, daha yüksekte kalan düzlük.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle