16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 N SAN 2011 SALI CUMHUR YET SAYFA HABERLER 3 ‘Şişko demek yaftalamaktır’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Obezite ile mücadelede şişmanlara “şişko” denilmesi önerisinde bulunan Sağlık Bakanı Recep Akdağ’a tepki yağdı. Eski Sağlık Bakanı Osman Durmuş, “Akdağ’ın diplomasını tartışalım” dedi. Durmuş, “Lakap takmak, hem tıbbi etiğe aykırı, hem de İslama göre hem ayıp, hem günahtır” diye konuştu. Bir insanın eksik yanıyla alay ederek vazgeçirmeye çalışmanın sonuç doğurmayacağını belirten Durmuş, Akdağ’ın önerisinin “ortaçağ mantığı” olduğunu söyledi. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Burhanettin Kaya da “Obezlere şişko denilmesi aşağılama, yaftalama ve damgalamadır” dedi. Gökçek’ten Ankara’ya ‘Arizona servisi’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Anakent Belediyesi, Esenboğa Havaalanı yoluna 800 leylandi ile Arizona servisi ve 400 lale ağacı dikmeye karar verdi. Peyzaj Mimarları Odası (PMO) Genel Sekreteri Redife Kolçak, “Gökçek, servi bitkisinin yol koşullarına, refüjlere uygun olmadığını artık çok iyi biliyor. Yine kuruyacağını bile bile çok büyük bir hata yapıyor” diye konuştu. Anakent Belediyesi, Esenboğa yolu kenarına, 800 leylandi ve Arizona servisi ile 400 lale ağacı dikilerek, refüjlerin çiçeklendirileceğini, “Esenboğa’ya estetik dokunuş” başlığı ile açıkladı. PMO Genel Sekreteri Kolçak, leylandi ve Arizona servisinin belediye tarafından 1994’ten bu yana tüm cadde ve refüjlerde kullanıldığı bilgisini vererek, “Her seferinde bitkiler kurudu, belediye hiç yılmadan tekrar tekrar bitkileri değiştirdi ve Ankaralının trilyonlarca iç kaynağını yıllardır sorumsuzca savurdu” dedi. 1.700.000 Aile Bir ailenin en büyük değeri, gözünün bebeği nedir? Evladı, evlatları! Her aile, her anne baba, bütün varlığını çocuklarına yatırır… Onlara daha iyi bir yaşam, daha müreffeh bir hayat sağlamak için çalışır, didinir. Tabii her toplumda olduğu gibi Türkiye’de de iyi bir yaşamın, hayattaki başarının en önemli belirleyicilerinden biri eğitimdir. Türkiye’de üniversite öncesi eğitimin hali malum… Tam bir fecaat! Çocuklarımıza ne doğru dürüst bir vatandaşlık bilinci, ne doğru dürüst bir dünya görüşü, ne de hayatta gerekli olan bilgileri aktarabiliyoruz… Sorgulamayı, araştırmayı, okumayı, ülkesini, dünyayı ve en önemlisi de düşünmeyi öğretemiyoruz. Böyle kötü bir öğretimden sonra, evlatlarımız üniversite kapısına gelince garip bir sınavla karşılaşıyor: Ezbere dayalı, çoktan seçmeli, neyi ölçtüğü belli olmayan birtakım testler. Okullar öğrencilerini üniversiteye giriş sınavına hazırlamak için özel programlar uyguluyor… Aileler dershanelere binlerce lira ödüyor… Hepsi evlatlarımızın daha iyi bir üniversite eğitimi alabilmesi için. Üniversite giriş sınavını yapan merkez YÖK’e bağlı. 12 Eylül 1980 askeri darbesiyle EvrenDoğramacı ikilisi tarafından kurulan sistemin bir parçası. Zamanında, değerli bilim insanı rahmetli Prof. Altan Günalp tarafından kurulan ve mükemmelleştirilen bir düzenle çalışıyor. Günalp’tan beri daima bilgisayar ve eğitim uzmanları tarafından yönetildi. Neyi ölçtüğü tam belli değil ama ister bilgiyi, ister yeteneği, ister zekâyı, ister çalışkanlığı, isterse ezberciliği ölçsün, bir şeyi ölçtüğü ve çocuklarımızı buna göre sıraladığı bir gerçek. Ben bu sisteme kesinlikle karşıyım. Çocuklarımızın daha yuvadan itibaren gözlemlenmesinin, değerlendirmelere tabi tutulmasının, yeteneklerine ve isteklerine göre desteklenmesinin ve yönlendirilmesinin çok daha verimli ve doğru sonuçlar vereceğini düşünüyorum. Ama mademki benim bu isteğim gerçekleşmiyor, hiç olmazsa nesnel ölçütlere göre yapılan, iltimasın olmadığı, adam kayırmanın engellendiği bir sistemin, yanlış ölçütlere göre de olsa, en azından gençleri sıralaması, fırsat eşitliği açısından kabul edilebilir gibi görünüyordu. Ama AKP iktidarı, zaten yanlış olan YÖK’ü kaldıracağına, bütün özerk kurumlar gibi onu da kendi egemenliğine aldı. YÖK iyice AKP’lileştirildikten sonra, sıra ona doğrudan bağlı olan Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi ÖSYM’ye geldi: Günalp’ın başlattığı teknik ve uzman başkanlar kuşağının sonuncusu olan Ünal Yarımağan da çeşitli baskılarla görevi bırakınca, sınav sistemi doğrudan siyasetin emrine girdi. İşte son şifre skandalının altında bu süreç yatıyor. ÖSYM’nin yeni başkanı bunun bir şifre değil, basına açıklanan kitapçıkta kullanılan bir algoritma olduğunu söylemiş. Yani şifrenin matematik dilinde ifadesi! Bu sınav iptali edilmeli ve yeniden yapılmalıdır. Tam seçim öncesinde, bir milyon yedi yüz bin öğrenci velisinin, üçdört milyona varan bir seçmen sayısıyla, iktidar üzerinde bu konuda bir baskı oluşturma gücü vardır. Tabii yeni sınavı da eskisini düzenleyenler yapacak ama, sıkı bir şeffaflık denetimi ile bazı sakıncalar, iltimaslar, adam kayırmalar, algoritmalar belki önlenebilir. AKP, tam seçim öncesi, cezaevlerini gazetecilerle doldurmakla ve daha yayımlanmamış olan kitapların dijital müsveddelerini bile toplatıp imha etmekle kalmıyor, evlatlarımızın geleceğiyle de oynuyor… Buna sessiz kalmak, seçmen gücünü anlamamak demektir! kavşağı ile Marmaris araDuble yolda ağaç katliamı MarmarisMuğla karayolunun, Gökovayol çalışması, ağaç katliasında kalan bölümünde yapılan duble mına dönüştü. Marmaris Orman şletme Müdürü Enver Demirci, Gökçe köyü ile Marmaris girişi arasında, 6 bin 762 kızılçam, 150200 günlük (sığla) ve 100 çınar ağacının kesilmesinin planlandığını söyledi. Marmaris Çevre Gönüllüleri Başkanı Filiz Ersan ise en az 8 bin ağaç kesildiğini savundu. Ersan, orman bölge müdürlüğü yetkililerinin “Günlük ağacı kesilmeyecek” sözünde durmadığını vurguladı. (MEHMET EM N BERBER) Zeytinlikte büyük direniş (Fotoğraf: MEHMET KOCAOĞLU) ADANA (Cumhuriyet Bürosu) Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Ziraat Fakültesi öğrenci ve öğretim üyelerinin bilimsel çalışmalarda kullandıkları Türkiye’nin ikinci büyük merkezi olan Zeytin Gen Merkezi’ndeki ağaçların kesimine karşı verilen mücadele sürüyor. Merkezin yerine fen lisesi yapılması için iş makinelerinin çalışmasına izin vermeyen öğretim üyeleri ve öğrenciler, ağızlarına siyah bant takarak zeytinliğin yıkılacağını söyleyen Adana Valisi İlhan Atış’ı protesto etti. Zeytinlik önünde yıkıma karşı nöbet tutan gruba CHP Adana Milletvekili Hulusi Güvel de destek verdi. Milletvekili Güvel, zeytinliğin korunması için ne gerekiyorsa yapacaklarını belirtti. Gelişmelerle ilgili gruptan bilgi alan Güvel şunları söyledi: “Gördüğüm manzara karşısında şoke oldum. Türkiye’nin ikinci büyük zeytin geliştirme merkezinde yapılan katliamı kabul etmemiz söz konusu olamaz. Rektörlüğün okul yapımı için farklı alanlar tahsis etmesine rağmen, yetkililerin ısrarla ağaçları yok etmeye çalışması suçtur.” Sirkten kaçırdı kazayla yakalandı FETHİYE (AA) Muğla’nın Fethiye ilçesinde 15 yaşındaki kız çocuğunu kaçırdığı iddia edilen kişi, trafik kazası yapınca yakalandı. H.İ’nin (29) kullandığı otomobil, Üzümlü kavşağındaki tarlaya devrildi. Kazada, H.İ. ve otomobilde bulunan ilköğretim okulu öğrencisi H.Ö. hafif yaralandı. Hastaneye kaldırılan H.Ö, polise H.İ. tarafından kaçırıldığını söyledi. Polis, kız çocuğunun Antalya’daki ailesine ulaşarak olayı doğrulattı. Hafif yaralı olan H.İ, tedavisinin ardından gözaltına alındı. Bu arada kızın annesi A.Ö. gazetecilere, zanlı ile bir husumetlerinin bulunmadığını belirterek “Gezmek için kızım dışarı çıkmış. Salı Pazarı’ndaki sirkin bulunduğu yerden arabaya alıp kaçırmışlar” dedi. Gözaltına alındı Ustaların objektifinden Âşık Veysel İstanbul Haber Servisi Halk ozanı Âşık Veysel’in torunu Nazender Süzer ve fotoğraf sanatçısı Gürsel Gökçe’nin çalışması olan “Ustaların Objektifinden Âşık Veysel ve Basında Âşık Veysel Resim Sergisi” Kartal Cemevi Vakfı’nda törenle açıldı. Sergide Âşık Veysel’in hiç yayımlanmamış fotoğrafları yer alıyor. Sergi 10 Nisan’a dek gezilebilecek. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle