15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 23 N SAN 2011 CUMARTES 4 HABERLER CHP’nin dün açıkladığı seçim bildirgesinde çocuklar, gençler, yaşlılar, sanayici, işçi, taksici de unutulmadı Atila’nın ‘Alkol’ Sorunu Aziz dostum ve Galatasaray’dan ağabeyim Atila Alpöge’den bir ileti aldım. 2011 ‘İleri demokrasi ve hoşgörü Türkiyesi’nin nerede olduğunu çok çarpıcı biçimde yansıtan bu ibretlik iletiyi aynen aktarıyorum: Ali, sevgili dostum, Bu iletinin konusu “alkol”. Ama içilecek alkol değil. Rakı, şarap vb. değil. “Alkol” ile başım dertte. Alkolik olduğum için değil. Alkole şiddetle ihtiyacım olduğu halde, çaresiz kaldım. Bunun (2011 yılı Türkiyesi’ndeki) öyküsünü ve derdini sana aktarmak istiyorum. Mesele “Alcohol ethanol yüzde 96” (ya da “etil alkol”) bulamamamdan kaynaklanıyor... Bunu bir antiseptik olarak yıllardan beri hep kullandık ülkede. Dünyada her yerde. Peki, benim niçin bu alkole ihtiyacım var? 45 yıl önce bir ameliyat oldum ve pankreasımın yarısı alındı. Bu da beni diyabetin kucağına atıverdi. Günde iki kez kan şekerini ölçmem ve bunun seviyesine göre uygun miktarda ensulin yapmam gerekiyor.Yani, parmağımı özel bir iğneyle delerek, çıkan kanda şeker ölçüyorum ve sonra da kola ya da kaba ete iğne yapıyorum. Doktorlarım (hem operatörüm, hem de diyabetçim) bu işlemleri yaparken, iğne yapacağım yerleri önce mutlaka (ama mutlaka) alkolle temizlemem gerektiğini söylemişlerdi. Sonra da kan çıkmış noktaları alkolle silip temizlemem istenmişti. Uzun zamandır eczanelere gider ve 1 litrelik şişe içinde alkol alırdım. Bu 5060 gün dayanırdı. Ne var ki, 34 haftadan beri eczanelerden alkol alamıyorum. Eczacı dostlar karşımda iki büklüm oluyorlar, “Alkol satmamız yasaklandı, size kaçamak olarak ancak ufacık bir şişe verebiliriz” diyorlar. (Verdikleri şişe ötekinin 10’da biri. Yani bir haftada bitiyor.) Biri “Kolonya satmamız bile yasaklandı” dedi. Bazı eczaneler ise tersliyor ve vermiyor. Bir yerde “Peki, doktordan reçete getirirsem, ne yaparsınız?” diye sordum. Eczacı yanıt veremedi, aptallaştı, kalakaldı. Alkol imal eden bir firmaya bile danıştım. “Siz en iyisi, kliniklere, hastanelere başvurun” dediler. Oysa örneğin Fransa’da eczanelere gittiğiniz zaman boy boy şişelerde istediğiniz kadar alkol alabiliyorsunuz. Sevgili bir dostum bana, “Ben de iğne yapıyorum, ama orayı temizlemiyorum. Boş ver!” dedi. Başka biri de bir tanıdığının iğneyi gömleğin üstünden yapıverdiğini söyledi. Ama ben “Bir şey olmaz abi”ci yaklaşıma ayak uyduramıyorum. İşte böyle. Böylece her hafta “alkol avcılığı” yapıyorum. Eczane eczane dolaşıp dileniyorum. Değişik stratejiler kullanarak. Ee, ne yapalım! Yıl 2011 ve burası Türkiye. Sevgilerle. Atila Alpöge Başka söze ne hacet! Herhalde, “sağlıkta reform yaptık” dedikleri bu olsa gerek.(A.S.) Kazan’ın Günay’a mektubu Avukatım, dava arkadaşım ve dostum eski İstanbul Barosu Başkanı Avukat Turgut Kazan Kültür Bakanı Ertuğrul Günay’a özetle “darbeciler barışa kızıyordu. Benim de aralarında bulunduğum Barış Derneği Davası sanığı oldunuz. Şimdi Kültür Bakanısınız ve barışı temsil eden ‘İnsanlık Anıtı’nı yıkıyorlar. Öylece durup seyrediyorsunuz” diyen ve şu satırlarla sona eren bir mektup yazmış: “...UNESCO’yu AB’yi ve çağdaş bütün dünyayı ayağa kaldıracak, sizleri barış düşmanı, sanat düşmanı, kültür düşmanı suçlamalarıyla karşı karşıya bırakacak girişimi önleyici çaba harcamanızı bekliyorum. Saygılarımla. Mehmet Aksoy Vekili Av. Turgut Kazan” Turgut Kazan’ın bu mektubuna kadar Ertuğrul Günay’ın da, “Barış 2” adı verilen davanın sanıkları arasında olduğunun farkında değildim. Yeni öğrendim. Öğrendim ve çok mutlu oldum. Çünkü Barış Davası’ndan yargılanırken, savunmamda ileri sürdüğüm hususlardan biri de, bu örgüt çatısı altındaki insanları bir araya getiren tek öğenin ihtilafların barışçı çözümünün zorunluluğuna olan inançları olduğu, bunun dışında çeşitli meşreplerden, düşüncelerden, görüşlerden oluşan bu kişilerin barış fikri dışında türdeş bir nitelik arz etmedikleriydi. Bizlerin yargılandığı bu davada, Ertuğrul Günay’ın da bulunması, bu savunmadaki haklılık payının canlı bir kanıtı değilse nedir? Yargı reformu sözü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP, seçim bildirgesinde yeni anayasa, yargı reformu, ekonomi projelerine ağırlık verilirken, çocuklardan yaşlılara, taksiciden sanayiciye her kesime yönelik vaatler yer aldı. Bildirgede, Kürt meselesi, Alevi sorunu konusuna da özel vurgu yapıldı, Emniyet’in örgütlü kuşatmadan arındırılacağı belirtildi. 134 sayfalık seçim beyannamesinde öne çıkan unsurlar şöyle: CHP, Silahlı Kuvvetler’in siyasete karışmasına karşı çıkmaktadır. Silahlı Kuvvetler sivil otoritenin kontrolü altında bulunmalıdır. TSK İç Hizmet Kanunu’nun 35. maddesi değiştirilecektir. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi kaldırılacaktır. Askerlikte profesyonelliğe önem verilecek ve zorunlu askerlik hizmeti orta vadede herkes için altı aya indirilecektir. ‘K ML KLER N ÖNÜNDEK ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’nin cumhuriyeti kurduğunu, çok partili rejimi getirdiğini ardından da sosyal demokrasiyi getirdiğini vurgulayarak, “Şimdi 4. adım var. 4. büyük devrim var. Demokrasi ve özgürlüğü de biz getireceğiz” dedi. Kılıçdaroğlu, partisinin seçim bildirgesini genel merkezde düzenlenen bir törenle açıkladı. Seçim bildirgesi öncesi CHP milletvekili adayları tanıtıldı. Sözlerine sonraki seçimlerde önseçim sözü vererek başlayan Kılıçdaroğlu, listeye giremeyenlerin üzülmemesini istedi. Medya, ticaret ve siyaset arasındaki ilişkileri yeniden düzenleyeceklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Medyayı gerçek anlamda halkın sorunlarını dile getiren bir medya yapacağız. TRT’yi iktidarın borazanı olmaktan kurtaracağız” diye konuştu. İnsanın özgürlüğü için yola çıktıklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, “Özgür insan için baskılara son veren bir devlet anlayışını egemen kılacağız. Özellikle Doğu ve Güneydoğu’daki bazı son operasyonlarla yapılan baskılar toplumu, hepimizi rahatsız ediyor” dedi. Kürt yurttaşların kendi kimliklerinin önündeki engelleri kaldıracaklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, faili meçhulleri de aydınlatma sözü verdi. Kı ENGELLER KALKACAK’ Baraj yüzde 5 olacak Yeni ve özgürlükçü bir anayasa, toplumun tüm kesimleriyle hazırlanacak. Yeni anayasanın yüzde 10 seçim barajı ile yara almamış bir Meclis tarafından hazırlanmasına çalışılacak. Baraj yüzde 5’e indirilecek. Yeni anayasanın eşitlik, katılımcılık, insan onuruna öncelik veren, Silahlı Kuvvetler’in sivil iktidar tarafından tam kontrolünü sağlayan, kadın erkek eşitliğinin olduğu temel ilkeleri olacak. İnsan Hakları Ulusal Denetim Kurumu kurulacak. Korku ve sindirme ortamı yaratma amacı taşıyan uygulamalara son verilecek. Barışçı her tepki meşru sayılacak. Gözaltına alma ve tutuklamalarda keyfi uygulamalar önlenecek. Basın özgürlüğünün önündeki tüm engeller her türlü baskı ortadan kaldırılacak. Yargı reformu ile HSYK yerine Yargıçlar Yüksek Kurulu oluşturulacak. Adalet Bakanı ve müsteşarı kuruldan çıkartılacak, özel yetkili mahkemeler kaldırılacak. Kadına yönelik şiddet “ağır suç”, cezası “ağır ceza” olacak. Kadın erkek eşitliğini sağlayacak pozitif ayrımcılık uygulamaları yaygınlaştırılacak. Aile planlaması eğitim ve hizmetlerini ücretsiz olarak ihtiyacı bulunan herkese sunacağız. Bütün ailelerin istedikleri sayıda çocuklarının olmasını destekleyeceğiz. Doğu ve Güneydoğu’da baskılara son verilecek, toplumsal barış sağlanacak. Kürt yurttaşların kimliklerini yaşamalarının önündeki engeller çoğulcu ve özgürlükçü demokrasi ile aşılacak. Kurulacak komisyon ile faili meçhul cinayetler aydınlatılacak. Talep eden yurttaşlara anadil öğretimi olanağı sunulacak. Diyarbakır Cezaevi müze olacak. Alevi yurttaşların eşit yurttaşlık talepleri hayata geçirilecek. Din dersleri zorunlu olmaktan çıkarılacak. Tüm inançlar için ibadethane açılmasının önündeki engeller kaldırılacak. Azınlık din mensubu vatandaşlara yönelik din ve lıçdaroğlu, “Alevi yurttaşlarımızın eşit yurttaşlık talebinin bütün aşamalarını hayata geçireceğiz. Hiç kimse ben eşit miyim değil miyim diye bir kaygı duymayacak. Bu ülkede yaşıyorsak, aynı havayı teneffüs ediyorsak, hepimiz eşitiz” dedi. YGS’de yaşanan skandallara da değinen CHP lideri, şunları söyledi: “En güvenilir kurumlardan biri ÖSYM idi. Burada torpil olur diye aklımıza gelmezdi. Gençlerin umudu vardı onu da yok ettik. Şifrelerle onları kandırdık. Bu ayıba son vereceğiz, ÖSYM’ye bu tür çağdışı kalmış kafaların atanmasına engel olacağız. Önce yok diyorlar, sonra birilerine suçu atıyorlar, sonra kabul ediyorlar hâlâ da koltuklarında kalıyorlar. Bu ayıp bile akademik kimliklerinin tartışmalı olduğunu bize gösteriyor. Başındaki kişi de 20 yıl önce başka bir ayıptan çıkmış zaten. Bu ülkede hiç aklı başında hoca yok mu?” Dün Başbakan’ın miting yaptığı Bayburtlulara seslenen Kılıçdaroğlu, “Bayburtlu kardeşlerim de unutmasın, milletvekili sayısı düşen illerin seçmenleri unutmasın. Ne oldu bu Bayburt’a? Niye kan kaybediyoruz, soru sorarlarsa yanıtı açık, sizin kentinizde yaşayanları göçe zorlayan nedir, izlenen ekonomik politika” dedi. Türkiye’ye lig atlatmak istediklerini belirten Kılıçdaroğlu, “Avrupa’dan hapisteki gazeteciler için bize milletvekili gönderecekler. Bu ülkenin Başbakanı başka bir parlamentoda demokrasi dolayısıyla sigaya çekilmeyecek… Bu bizim ağrımıza gidiyor” diye konuştu. inanç temelli ayrımcılık, nefret söylemleri ve nefret suçlarıyla mücadele edilecek. Emniyet teşkilatı her türlü siyasal yapılanmanın dışında tutulacak, çıkar ilişkilerinden, örgütlü kuşatmalardan arındırılacak. 3. köprü değil, diğer 2’si yeniden yapılacak. Türkiye’nin her bölgesinden 20 kent ekonomik çekim merkezi olacak. Başkentin içinin boşaltılmasına izin verilmeyecek. KOBİ’lere ödedikleri vergi ve sosyal güvenlik primi kadar faizsiz kredi verilecek. Teşvik uygulama müsteşarlığı kurulacak. Topraksız köylülere toprak sağlamak için Arazi Edindirme Ofisi kurulacak. Mayınlı araziler topraksız köylülere dağıtılarak toprak reformu sağlanacak. Esnafın ödediği sosyal güvenlik destek primi kalkacak. Taksicilerin güvenlik kabinli araca geçişinde bir defaya mahsus ÖTV alınmayacak. Akkuyu’da nükleer santral kurulması için referandum yapılacak. Emekli maaşları arasındaki uçurum azalacak. YÖK kaldırılacak. Üniversitelere bilimsel, mali ve idari özerklik sağlanacak. Yoksul yurttaşlar hastanede katkı payı ödemeyecek. Sanat emekçilerinin çalışmadıkları dönemde sigorta primlerinin Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından ödenmesi sağlanacak. Türkiye hiçbir ülkeye “ağabeylik” yapmayacak, kimsenin kendisine “ağabeylik” yapmasına da izin vermeyecek. AB’ye tam üyelikten başka bir seçenek kabul edilmeyecek. Türkiye’de artış gösteren Amerikan karşıtlığını dengelemek için öğrenci, işadamı, yerel yönetici değişimi yapılacak, ortak kültürel ve sanatsal etkinlik düzenlenecek. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle