16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 N SAN 2011 PERŞEMBE CUMHUR YET SAYFA HABERLER CHP’nin ekonomi stratejisi işsizliği aşağı çekerek eşitlikçi gelir dağılımı hedefliyor 9 nsan ve üretim odaklı ŞÜKRAN SONER şsizlik derinleşiyor CHP’nin, “Cumhuriyetin 100. Yılına Doğru, İnsan ve Üretim Odaklı Yeni Ekonomi Stratejisi” başlıklı “Herkes için üretim, herkes için zenginlik” sloganıyla hazırlanmış ekonomi raporu, ekonomi yazarlarına yönelik bir basın toplantısıyla kamuoyuna sunuldu. Kılıçdaroğlu’nun açtığı, sunumunu ekonomi mali politikalardan sorumlu Başkan Yardımcısı Faik Öztrak’ın yaptığı rapor, öncelikle Türkiye’nin ekonomik gidişinin hiç de pazarlandığı gibi parlak olmadığını, ekonomik verilerle ortaya koyuyor. Sonra CHP’nin insan ve üretim odaklı yepyeni bir ekonomi stratejisine gereksinim duymasının nedenlerini sıralıyor. Dış kaynak bağımlılığını en aza indirecek, istihdam yaratacak, gelir dağılımını düzenleyerek geliri yükseltecek dengeli büyümenin öncelikleri, hedefleri sayılıyor. ekonomi Faik Öztrak’ın sunduğu iki ayrı kitapçık olarak da dağıtılan CHP’nin ekonomi raporu, seçime dönük ekonomi programında, öncelikle “Neden yeni bir startejiye ihtiyaç var?” sorusuna yanıt aranıyor, kamuoyunda medyatik yerleşik yanlış algılamalar yerine, ekonomik gerçeklerin, gelişmelerin altı çiziliyor... Çok partili döneme geçişin sonrası 19462002 dönemi ile AKP iktidarı sonrası gelişmeler tablolar halinde veriliyor... GSYH büyüme hızı 19462002 dönemi yüzde 5, 20022010 dönemi yüzde 4.8. Ortalama büyüme hızı düşük, büyümenin oynaklığı yüksek... AKP iktidarı öncesi Türkiye benzer ekonomiler arasında 51, sonrası 71. sırada. Türkiye, benzer ekonomiler arasında büyüme yarışında geride kalıyor. Dönemler itibarıyla toplam dış ticaret açığı 19232002 ortalaması 247 milyar dolar, AKP iktidar döneminde 397 milyar dolar. Rekabet gücü geriliyor, dış açık artıyor. Yine dönem karşılaştırmaları tablolarına göre iç tasarrufların düşük, büyümenin finansmanının dış kaynak girişine bağımlı olduğu ortaya çıkıyor. Dış borçlar ve özel sektör döviz pozisyon açığı artıyor. Büyüme istihdam yaratmıyor, istihdam düzeyi düşük, işsizlik yüksek kalıyor... Benzer ekonomiler içinde Türkiye’nin işsizlik sorunu kötüleşiyor. Büyüme sektörlere dengeli yayılmıyor, sanayi zemin kaybediyor; üretimin ithal girdi bağımlılığı hızla artıyor, katma değer yaratma yeteneği hızla azalıyor... Eğitim sistemi çağdaş normlardan uzak... ş gücünün eğitim düzeyi ve yaratılan işlerin niteliği zayıf... Gelir dağılımı bozuk, yoksulluk önemli bir sorun... CHP’nin raporunda küresel ekonomide gözlenen yeni eğilimlerin saptaması ise şöyle yapılıyor: “Kamu kesimine bakışta köklü değişiklik... Maliye politikaları yeniden önem kazandı... Ekonomi politikalarında fiyat istikrarı yanında finansal istikrar, büyüme, istihdamın da dikkate alınması... Uluslararası kuruluşların yaklaşımı değişti. Sermaye hareketlerinin yönetimi; işsizlik ve yoksullukla mücadele stratejileri...” Uygar Bir Ülke! Bir ülkenin uygar mı, yoksa geri kalmış mı olduğunu anlamak için duble yollara, lüks otellere, dünyanın en ünlü gece kulüplerinin şubelerine, cam gökdelenlere, içinden sular akan sitelere, ünlü markaların pahalı mağazalarına bakmak yetmez. Aslında bunlar dünyanın en geri ülkelerinde bile bolca bulunur. Hatta karanlık yollardan para kazanan ülkelerde ya da halkın büyük bölümünün yoksulluğa mahkum edildiği dikta rejimiyle yönetilen ülkelerin bazılarında çok daha gelişmiş örneklerine rastlayabilirsiniz. Birilerinin size Fransız kalmasından ne kadar şikâyet ederseniz edin, Başbakanın beğenmediği bir heykelin apar topar ortadan kaldırıldığı bir ülke uygar ülke sayılmaz. Birilerinin düşüncelerini beğenmediği ve hedef göstere göstere öldürttüğü Hırant Dink’in... Birileri düşüncelerini beğenmedi diye bıçaklanan Bedri Baykam’ın... Yazılmamış kitabı bile toplatılıp hapse atılan Ahmet Şık’ın bulunduğu bir ülke, siz ne kadar dev projeler anlatırsanız anlatın, uygar bir ülke sayılmaz. Seçim barajının yüzde onlarda olduğu, buna rağmen seçime başka bir yolla, bağımsız aday olarak girmeye çalışan Kürt temsilcilerinin seçim kurulundan veto yediği bir ülke uygar bir ülke olamaz. Hâlâ özel yetkili mahkemelerin, özel yargılama usullerinin devam ettiği, dinlemelerin, izlemelerin artık sıradan insanın bile korkusu haline geldiği bir ülke de uygar bir ülke sayılamaz. Sanatçılarının, yazarlarının, çizerlerinin, gazetecilerinin hatta işadamlarının, sivil toplum örgütlerinin, meslek birliklerinin, sendikaların, hatta hatta politikacıların konuşmaya korktuğu bir ülke, uygar bir ülke olarak nitelenemez. Bir cemaat lideri de bir azınlık temsilcisi de, aykırı fikirli insanlar da en tutucu olanlar da düşüncelerini aynı rahatlıkla dile getirebildikleri zaman o ülkede uygarlıktan söz edilebilir. Devletin bütün gücünü elinde tutanlarla, toplumun yalnızca sıradan bir bireyi olanlar aynı haklara sahip olduklarında, ileri sürdükleri düşünceler aynı değerde olduğunda o ülkede uygarlıktan söz edilebilir. Ülkenin en tepesindeki yöneticilerin söylediklerine, onlarla aslında oyu eşit olan çoban da cevap verebildiğinde ve bunun için başına bir iş açılmadığında o ülke uygar bir ülke sayılır. İnsanlık tarihine, başkalarından alınmış bilgiler ve sistemlerle, başkalarının ürettiği araç gereçlerle, başkalarının yaptıklarının taklidi yapılar dikmek yerine, yenilikler getirebilen, başkalarının sizden alacaklarını üretebilen, başka bir yerde eşi olmayan eserler ekleyebilen ülkeler uygar sayılabilir. Güneydoğu tekstil atölyesi olacak Kılıçdaroğlu, CHP dışında hiçbir siyasi partinin ekonomik programında öngördükleri hedefleri, ekonomik dengeleri bütün ayrıntılarıyla kamuoyuyla paylaşmadıklarının altını çizerek “Türkiye’nin dış kaynak bağımlılığını katlamadan istihdam yaratmaya, büyümeye, yoksulluğu çözmeye, programımızda öngördüğümüz tüm dengeleri kurmaya, sorunları aşmaya gücü vardır” dedi. Kılıçdaroğlu programlarını özetlerken sosyal devletin yeniden ayağa kaldırılması, uluslararası rekabet gücünün, ihracatın arttırılması, başta kalıcı istikrar olmak üzere üç ana hedef üzerinden dengeleri oluşturmayı öngördüklerini bildirdi. Tek tek sorulara yanıt verirken Güneydoğu’nun genel yüzde 7 büyüme hedefinin üstünde yüzde 9 ortalamayla büyümesini öngörürken hayalci projelerle yola çıkmadıklarını, Türkiye’nin somut koşulları, kaynaklarını kullanmayı seçtiklerini belirtti. Mısıra, taşınan tekstil yatırımının krizin belgesi, Güneydoğu’nun Ortadoğu’nun tekstil atölyesi olması projesininse kalkınma modeli içinde yeri olduğunu söyledi. Mayın tarlalarının üreticiye açılması, güneş enerjisi tarlaları yaratılması, enerjide tek ülkeye çok yüksek maliyetle gebe kalınması yerine çoklu alternatiflerin yaratılmasının düş değil gerçeklik olacağının altını çizdi. Kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınmasında ciddi adımların atılması, gelir vergisi açığının kapatılması, çalışanın haklarının, sosyal güvencelerinin korunması, kayıtlı ekonomideki yüksek maliyetleriyle haksız rekabetin aşağı çekilmesi gibi çoklu olumlu sonuçlarından söz etti... Neden yeni bir stratejiye ihtiyaç var? Sürdürülebilir büyüme Raporun “CHP’nin Yeni Startejisinin Temel Yaklaşımı” ise başlıklar altında şöyle özetleniyor... İnsan ve üretim odaklı bir ekonomi... Dışa açık ancak küresel sermaye hareketlerindeki dalgalanmalara karşı dayanıklılığı arttıran, Bilgi ekonomisine geçişi ve yaratıcılığı esas alan, İş gücünü ve yurtiçi tasarrufları seferber eden, Toplumun tüm kesimlerini ve ekonominin tüm sektörlerini kapsayan, Kısa dönemde net ihracatın büyümeye katkısını arttıran ancak uzun dönemde güçlü ve istikrarlı bir iç taleple büyüyen nitelikli ve sürdürülebilir bir büyüme anlayışını benimsiyoruz. Piyasa etkin bir güçtür ancak hata yapar. Bu nedenle devletin düzenleyici, denetleyici işlevlerini güçlendireceğiz. Devlet istihdam ve rekabet alanında destekleyici, kolaylaştırıcı işlev görecek, bölgesel gelir dağılımı farklılıklarının giderilmesinde devletin imkân ve işlevlerinden yararlanılacak, Diğer taraftan devlette yurttaşlar tarafından denetlenecek, devlet yapısı yurttaş odaklı hale gelecek, Küreselleşmenin yarattığı dışlanmışlıklar, sosyal altüst oluşlar halkı kucaklayan yaklaşımlarla mutlaka çözülecek... PKK’lilerin ABD’deki mal varlığı donduruldu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ABD Hazine Bakanlığı, terör örgütü PKK’nin lider kadrosunda yer alan Cemil Bayık, Duran Kalkan, Remzi Kartal, Sabri Ok ve Adem Uzun’un ABD’de bulunan mal varlıklarının dondurulmasına karar verdi. ABD 5 PKK’liyi “Özel Olarak Belirlenmiş Uyuşturucu Kaçakçısı” olarak ilan ederek ABD’lilerin bu şahıslarla ticari nitelikli bir işlem yürütmesinin yasaklanmasına karar veridi. ABD Hazine Bakanlığı’nın Terorizm ve Finansal İstihbarattan Sorumlu Müsteşar Vekili David S. Cohen, “PKK/KongraGel’in kilit liderleri ve fon kaynaklarına karşı atılan bu adımla örgütün merkezine darbe vuruyoruz ve örgüte yasadışı uyuşturucu gelirlerinin akışına engel olma çabalarımızı sürecek” dedi. Dışişleri Bakanlığı ABD’nin bu adımının memnuniyetle karşılandığını bildirdi. Hedef yüzde 7’lik büyüme CHP’nin makro politika çerçevelerinin ayrıntılarıyla çizildiği raporda; Türkiye genelinde yılda ortalama yüzde 7 büyüme, Doğu ve Güneydoğu’da yılda ortalama yüzde 9.5 büyüme hızını sağlamak, Kişi başına düşen milli geliri 2023 yılına kadar 31 bin 500 dolara çıkarmak, Yüksek büyüme hızını, daha dengeli bir kaynak kullanımıyla sağlamak, istihdam lehine yüzde dağılımını düzeltmek var. Yüksek yatırım, artan iç tasarrufla birlikte öngörülürken, iç tasarrufun 15.2’den, 22’ye çıkarılması hedefleniyor. Büyümede artan net ihracat katkısı yanında yurtiçi talebin büyümesinin katkısı, 5.9’un 6.7’ye çıkarılmasıyla öngörülüyor. 20112023 döneminde yılda yaklaşık ortalama 800 kişi istihdam artışı bekleniyor. şsizlik hızla azalacak CHP’nin stratejik tercihleriyse şöyle... Yüksek büyüme hızlarını sağlamanın yanında nitelikli, halkı kucaklayan, bütün sektörlere ve çalışanlara yayılan sürdürülebilir bir büyümeyi hedefliyoruz. Bu çerçevede; Türkiye’yi dünya ekonomi liginin üst sıralarına taşımayı, İşsizliği hızla azaltmayı, Düzgün ve nitelikli istihdam yaratılmasını kolaylaştırmayı, Başta kadınlar ve gençler olmak üzere toplumun geniş kesimlerinin üretim süreçlerine katılımını sağlamayı, Yoksulluğu bitirmeyi, Toplumsal gelişme ve dayanışmayı güçlendirmeyi, Bölgesel gelir ve gelişmişlik farklarını azaltmayı amaçlıyoruz. Hedefimiz birlikte üreten ve yaratılan refahı hakça paylaşan ekonomidir. Diyarbakır’da bir köy korucusu şehit DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde çıkan çatışmada bir köy korucusu şehit oldu. Diyarbakır Valiliği’nden yapılan yazılı açıklamada, Kulp ilçesi İslamköy köyü Kalesor Mahallesi mevkisinde, dün, köyün emniyetini sağlamak için Diyamirga Tepesi’nin 2 kilometre kuzeyinde görevlendirilen geçici köy korucu timinin yer değiştirdiği sırada, bir grup terör örgütü mensubuyla karşılaştığı belirtildi. Çıkan çatışmada geçici köy korucusu Hanefi Yatçı’nın şehit olduğu bildirildi. Neden yeni bir stratejiye ihtiyaç var? Hedeflerimiz Sosyal devlet ayağa kalkacak CHP’nin stratejik ağırlık merkezlerinin özetlenmesinde ise; Sosyal devleti yeniden ayağa kaldıracağız. İstihdam politikaları, ASKUR, Ekonominin uluslararası rekabet gücünü arttıracağız. Dengeli makro çerçeve, yapısal ve sektörel politikalar, Ekonomide kalıcı istikrar sağlayacağız. Mevcut çapalar gevşedi. (Kamu Mali Yönetim Kanunu, Kamu İhale Kanunu), sosyal diyalog mekanizmaları çalışmadı (Ekonomik Sosyal Konsey), istikrarı pekiştirecek yeni uygulamalardan kaçınıldı (Mali kural) saptamaları var. 5 T KKO’cu göçük altında kalarak öldü TUNCELİ (Cumhuriyet) Son 3 yılda Tunceli bölgesinde terör örgütü PKK ile birlikte hareket eden TKP/MLTİKKO örgütünün 5 kadın teröristi, kışın kaldıkları sığınağın çökmesi sonucu göcük altında kalarak öldü. Tunceli’nin dağlık alanında PKK’lilerin de bulunduğu kış kampında TİKKO üyesi kadın teröristlerin kaldığı sığınağın 2 Nisan 2011 tarihinde aşırı yağışlarla birlikte çöktüğü kaydedildi. Diğer sığınaklarda kalan bir grup PKK’li ve TİKKO’cunun saatler süren uğraşlardan sonra cesetleri çıkardığı belirtildi. C MY B C MY B 2010 yılında yüzde 11.9 olan işsizlik oranının, dönem içinde yüzde 6’ya kadar düşmesi amaçlanıyor. 2010’da 114 milyar dolar olan ihracatın 2023 hedefi 650 milyar dolar, * 20122015 dönemi için yüzde 4.4 olarak öngörülmüş cari açığın GSYH’ye oranının ise 2023’te yüzde 2.5 olacağı hedeflenerek Türkiye’nin rahat bir nefes alacağı sonucuna varılıyor. Tabii Kılıçdaroğlu bu hedeflerin, tek başına iktidarın kendilerine verilmesiyle ancak gerçekleşebileceğinin de altını çizmeyi unutmuyor...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle