16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 16 N SAN 2011 CUMARTES 16 Sağlama Bizzat Tarhan ve de ATO Başkanı Sinan Aygün’ün, bizzat CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun çağrısı üzerine aday adayı olduklarını yaklaşık bir ay önce bu köşede dile getirmiştik. Listeler açıklandı. İSK Başkanı Süleyman DÇelebi, YARSAV Başkanı Emine Ülker Kılıçdaroğlu, her üçünü de seçilmeleri garanti olan sıralara yerleştirmişti. Sinan Aygün’ün adaylığına karşı çıkan 38 parti meclisi üyesinin çabası boşunaydı. Çünkü tersi durumda, Kılıçdaroğlu, TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu’nun ricasını kırmış olacaktı... enel merkez yöneticileri ile söyleşiyorduk. CHP’nin aday listesinde sağa ağırlık verildiğine değindik. “Sağ değil de, merkez diyelim biz ona” dediler: “Türkiye’deki ortam merkeze yaslanmayı gerektiriyor. Merkez, kendisinden adaylar görmezse çekiniyor, oy vermiyor. Oranı arttırmak için oradan da oy almak gerek.” Muhammet Çakmak’lar, Aydın Ayaydın’lar, Sinan Aygün’ler, Turhan Tayan’lar bu yüzden listede... CHP, AKP ile baş etmek smail Hakkı Tonguç Vakfı Dr. Engin Tonguç, bir güzel adım daha attı. İsmail Hakkı Tonguç Belgeliği Vakfı’nı kuruyor. Geçen günlerde Ankara Asliye 12. Hukuk Mahkemesi tarafından onanan vakıf ile İsmail Hakkı Tonguç’tan Engin Tonguç’a geçmiş olan belgeler, kitaplar, her türlü yazılı metin, fotoğraflar, film ve ses kayıtları ile kişisel eşyalar belgeliğe aktarılacak. Bu birikim, vakıf senedinde de yer alan ifadesiyle “İsmail Hakkı Tonguç’un kuruluşlarında önemli rol oynamış olduğu Köy Enstitüleri başta olmak üzere, tüm çalışmalarının doğru değerlendirilmesi, yorumlanması ve anlaşılması için önemli G Yaşamını, babası gibi halkına ve yurduna adamış olan nandık üyesi CHP PM Genel Enver Aysever, yeni CHP’ciydi. başkanına “Tam yetkili olun” önerisini aşılıyordu. Ve inandırıcı da oldu. Listeler açıklandı. Aysever, genel başkanın tam yetkili olduğu yeni CHP’den istifa etti. İstifa nedeninin 12. sıradan aday gösterilmesi ile ilgisi olmadığını açıkladı. İlkeymiş, tek neden. Dedik ya, Aysever çok inandırıcıdır. için bu seçime dönük olarak birkaç dönemdir erimiş gözüken DPAPDYP çizgisini de kucaklama amacında. Geçen seçimlerde de Deniz Baykal, benzer adaylarla aynı yönteme başvurmuştu. Sonucunun ne olduğunu hepimiz biliyoruz. bir başvuru kaynağı” olacak. Belgelik bu niteliği ile, dönemin tüm eğitim hareketlerinin, atılımlarının da belgelere dayanarak bilinmesi, gelecek kuşaklara bozulmadan, yitirilmeden ulaştırılmasını da sağlayacak. Vakıf ayrıca, Tonguç’un yaşamı, çalışmaları, eğitim görüşü ve felsefesi üzerinde araştırma ve çalışmalar yapmayı özendirme, etkinlikler düzenleme, “Tonguç Armağanları” verme sorumluluklarını üstlenecek. Vakfın kuruluşuna ilişkin işlemler sürüyor. Eli kulağındadır, çok yakında Türkiye hiç yitirilmemesi gereken bir güneşli değerini kurumlaştırmış olacak. Seçim ve Geçim Açıklanan aday listeleri, bu seçimden sonra da ülkemizi, parti başkanlarının seçtiği milletvekillerinin yöneteceğini göstermiştir. Ülkeyi yönetecek hükümeti, liderlerin seçtiği adaylar arasından seçilmiş bulunan milletvekilleri seçecek ve denetleyecek, kanunları yapacak ve yargıçları atayacaktır. Siyasal partiler ve seçimlerle ilgili hukuk kurallarımız, adayların halk tarafından seçilmesini sağlayamıyor. Kuşkusuz her zaman olduğu gibi, bu seçimde de geçimin iyileştirileceği konusunda hangi parti en çok reklam yapar ve söylediklerini yapma konusunda halkın güvenini sağlarsa, o daha yüksek oy alacak, iktidara gelecek, ya da ülke yönetiminde daha büyük pay sahibi olacaktır. Gelir ve servet dağılımının çok bozuk olduğu ülkemizde, başka türlü olması olanağı da yoktur. Bu konuda, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 28 Şubat 2011 tarihli “Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması Sonuçları” bültenine bakmak yeterlidir: 2009 rakamlarına göre ülkemizde milli gelirin dağılımı çok bozuktur ve bu koşullar altında, yoksul çoğunluğun, seçimlerde başka türlü oy vermesi de beklenmemelidir. 60 yılı geçen çok partili demokrasi deneyimlerimiz içinde, seçim düzenimiz, adayların tespitinde halkın daha fazla pay sahibi olmasını sağlayacak biçimde düzenlenememiştir. Bu konudaki geleneksel şanssızlığımız, eski seçimleri ve yöntemlerini eleştirerek iktidarı ele geçiren siyasetçilerimizin, bu düzeni halkın oylarına daha çok yer verecek biçimde düzeltmemiş olmalarıdır. Altmış yıllık çok partili yaşantımız içinde, bizleri, adaylara değil de siyasal partilere ve renkli kâğıtlara oy verir duruma zorlayan bu sistemin değiştirilmesi, bence demokrasimizin en önemli sorunudur. 1950’den beri anayasamız çok sayıda değişime uğramış, ama uygulanmakta olan hukuk kurallarımız, seçmenimize daha fazla seçim olanakları verir biçimde düzeltilememiştir. 19401960 arası seçim sistemleri bile, seçmene ve adaylara bugünkünden daha çok seçim olanağı vermekte iken bugünkü uygulamalar, milletvekili adaylarının bölgelerdeki seçmenlerce daha yakından tanınmasını sağlayacak bir düzene kavuşturulamamıştır. Şimdi unutulmuş 1950’lerin seçim düzeni, seçmenleri, istemedikleri adaylara oy vermeye zorlamamış, partilerin ayrı ayrı seçmene sunulan aday listeleri içinde, istemedikleri adaylar yerine, el yazısı ile kendi istediği başka parti listesinden adaylara oy verme olanağı da tanımıştı. Yüzde 10 barajlı ve aday tespitinde halkoyuna fazla yer vermeyen seçim sistemi içinde, yayımlanacak seçim bildirgelerine göre, siyasal partilerin programlarını değerlendirme olanağına sahip olacağız. Ancak, temel seçim düzenimizdeki seçmene aday seçim olanağı vermeyen temel bozukluk, yapılan değerlendirmelerin etkili olmasını önleyecektir. Eski seçim sonuçları, seçmen çoğunluğunun, geçimi iyileştireceğine inandığı partilere ve hatta liderlere daha çok oy verdiğini göstermektedir. Seçim bildirgeleri açıklandıktan ve siyasetçiler halkın geçim derdi hakkında konuşmaya başladıktan sonra bile bu konularda iyi değerlendirmeler yapılabileceği kuşkuludur. Yukarıda özetlenen seçim sistemi bozukluklarının, seçimden sonra oluşacak Meclis içinde, halkın asıl ilgili bulunduğu geçim koşullarının iyileştirilmesi konusunda etkili önlemler alınmasını güçleştirmesi beklenmelidir. Bence bu yolun sonu iyi görünmüyor; bu seçim düzeni iyileşmelidir; ama ne çare ki bu düzeni değiştirecek olanlar, onu bozmuş olanlardır. Seçime iki ay kala bu konuda fazla iyimser olma olanağı yoktur. Hiç olmazsa seçimden sonra, bu temel soruna çözüm aramaya başlayabilmeyi umuyoruz. Seçim haberleri, seçmen çoğunluğunun, seçim düzeni bozuklukları içindeki uygulamaları sevmediklerini göstermektedir. Yeni yetişen seçmenlerimizin, seçim sistemlerimize güvenmelerini ve bu düzeni sevmelerini sağlamak zorundayız. en önemli Gugukkuşunun bırakmasıdır. özelliği, yumurtasını başka kuşların yuvasına Listelerdeki Gugukkuşu Yumurtaları Mehmet Haberal, Aytun Çıray gibi. MHP’de Sümer Oral, Bahattin Şeker gibi. Ankara’da konuşulanlara bakılırsa, sayıları daha da artabilecek bu ekip, CHP ve MHP yuvasına kuluçka için kondular. Zamanı gelince seçimden milletvekili olarak çıkanlar, konuk oldukları yerden uçup kendi yuvalarında buluşacaklar. O kanatta, DP Genel Başkanlığı’na seçilen Namık Kemal Zeybek ile kan uyuşmazlığı yaşanınca böyle bir yöntem seçilmiş gibi görünüyor. Bir önceki DP lideri Hüsamettin Cindoruk’un CHP Genel Başkanı Kemal Böylece hiç emek harcamadan soyunu sürdürür. CHP, MHP listelerine baktığımızda, tıpkı gugukkuşunun yaptığı gibi bir durumla karşı karşıyayız. DPAPDYP geleneğinden gelen kimi isimler seçilecek sıralarda: CHP’de Bülent Kuşoğlu, Turhan Tayan, Kılıçdaroğlu’nu ziyaret edip “Seçimlerde sizin için elimden gelen katkıyı sağlarım” demesinin de bu yüzden olduğunu söyleyenlere rastladık... “CHP ve MHP, bu durumun ayrımında mı” diye soracak olursanız... Eğer bir gazeteci bu tür değerlendirmeleri duyuyorsa eğer, parti yöneticilerinin de haydi haydi haberleri vardır herhalde. Borazan YGS’yi protesto Şifreli Vali yuhalayan M. edenleri Antalya Yardımcısı Borazan, ailesinden üç kişinin girdiği sınavın iptalini istemiyormuş. “Hocaefendi”ye saygıda kusur etmeyen Borazan ailesi, YGS’nin şifresini “sehven” çözmüş olmalı. YGS Rüzgârı SADIK ÇEL K ÖSYM Başkanı sonunda YGS’de şifreleme olduğunu kabul etti. Başkan Ali Demir adaylara gönderdiği elektronik posta açıklamasında şöyle diyor: “Basına verilen soru kitapçığı, ÖSYM’nin hazırladığı master soru kitapçığı olması gerekirken, gereksiz yere master soru kitapçığından basitçe türetilmiş bir kitapçıktır. Bu soru kitapçığı, sınav bittikten sonra türetildiğinden ve sınava giren hiçbir adaya verilmediğinden hiçbir adaya üstünlük sağlaması söz konusu olmamıştır. Tüm adaylara verilen soru kitapçıklarında sorunun doğru cevap seçeneği rastgele biçimde değiştirilirken, diğer seçeneklerin yerleri de rastgele değiştirilmesi gerekirdi. Ancak, geliştirilen yazılım çalıştırıldığında her soru için rastgele verilmesi gereken değerler sehven sıralı olarak verildiğinden, oluşturulan soru kitapçıklarında bazı sorularda en büyük değerli seçeneğin hemen sağındaki seçeneğin doğru cevap olması durumu ortaya çıkmıştır.” Kısaca özetlersek ÖSYM Başkanı şifreleme olmadığını tekrar tekrar vurguladığı ilk açıklamasını çürüterek bir hata yapıldığını nihayet kabul etmiştir. Arada geçen süreçte birbiri üzerine gelen ve şüpheleri arttırıcı açıklamalar ise öğrenciler ve aileleri ile ÖSYM arasındaki güvenin daha da zayıflamasına; endişe ve paranoyanın ortama hâkim olmasına yaramıştır. Ali Demir’in elektronik postasının ardından ODTÜ Kriptoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Melek Yücel konuyla ilgili; “Seçeneklerin tamamı rastgele karıştırılabilmiş olsaydı benim veya bir başka kişinin şifre iddiasında bulunması zaten mümkün olamazdı. Bu karıştırma yapılamadığı için biz şu anda bütün soruları şifre ile çözebiliyoruz… Bu sınavın geçerli olduğu konusunda ısrarlı olunursa toplumca aptal yerine konmuş olacağımızı düşünüyorum. Bu kadar aptal değiliz…” şeklinde konuştu. Tüm bu tartışmalar kamuoyunda dönedursun öğrenciler dün Taksim’de toplanarak konuya tepkilerini ve sınavın iptalini istediklerini dile getiren bir eylem yaptılar. Halihazırda savcılığın cevabını aradığı soru ise yanlışlıkla yapılan bu hatadan kaynaklanabilecek kopya faaliyetlerinin gerçekleşip gerçekleşmediğidir. Bunca kargaşadan sonra çok zor olsa da öğrencilerle birlikte hepimizi birden tatmin edebilecek bir tek şey varsa o da bu sorunun gerçek cevabı olacaktır. K M K ME DUM DUMA BEH Ç AK [email protected] üyükelçi’nin ikinci atağı ve AKPM’de gerginlik ABD’nin Ankara Büyükelçisi ikinci eleştirisini de yaptı. Geçen sefer Türkiye’de basın özgürlüğüne yapılan vurguyla gazeteci tutuklamalarının çeliştiğini ima ederek “Anlamıyorum” dedikten sonra Başbakan Sayın Tayyip Erdoğan’ın eleştirilerine hedef olan Francis Ricciardone bir çıkış daha yaptı. Sözlerinden geri adım atmadığını belirttikten sonra yeni bir eleştiri getirmek için Türkçe deyimlerden birine başvurdu. “Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu” diyerek ülkedeki özgürlükler konusunda süregiden çelişkili durumların varlığına kinayeli bir atıfta bulunarak bir yandan Türkçeyi ne kadar etkili kullanabildiğini, diğer yandan da iktidarla ters düşmek pahasına düşüncesini art arda dile getirebileceğini göstermiş oldu. Öte yandan Başbakan Sayın Erdoğan Avrupa Parlamenter Meclisi Genel Kurulu’nda kendisine yöneltilen sorulara karşı sert bir konuşma yaptı. Bu çıkışa karşılık CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise gönlünde yatanı açıkladı. Kılıçdaroğlu, “Gönlümde yatan, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın bu sorulara muhatap olmaması. Eğer bu tür sorulara bir Başbakan muhatap oluyorsa, Türkiye’de demokrasinin geldiği nokta açısından bizi yaralıyor. Keşke daha farklı sorular Sayın Başbakan’a sorulabilseydi” şeklinde konuştu. Dünyanın, ülkemizdeki özgürlüklere ve demokrasiye şüphe etmeyen gözlerle ve kinayeye ihtiyaç duymadan bakması bizim gerçek ileri demokrasiyi ve temel hak ve özgürlükleri önce bireysel olarak, ardından da toplumsal olarak benimseyip içselleştirmemize bağlıdır. B Ç ZG L K KÂM L MASARACI [email protected] BULMACA SEDAT YAŞAYAN HARB SEM H POROY Çizerimiz Semih Poroy yıllık izninin bir bölümünü kullandığından çizgilerine ara vermiştir. ukuşima Çernobil’e Rakip Fukuşima’da alarm seviyesi 7’ye çıkartıldı; böylece 25 sene evvel yaşanan Çernobil olayındaki felaket düzeyine erişilmiş oldu. Bu durum üzerine Japon Bakan Yukio ne yaptı dersiniz? Halkın karşısına geçti ve Fukuşima bölgesinde yetişen domates ve çileklerden yiyerek insanları santral bölgesinde yetişen tarım ürünlerini tüketmekten çekinmemeye davet etti. Cahit Aral’ın kulakları çınlasın. [email protected] F UYDUDAN NAKLEN HAKAN ÇEL K [email protected] 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN SAĞA: 1/ Hun hükümdar 1 larının unvanı. 2/ Soyundan gelinen 2 kimse... “Cezayir 3 menekşesi” de de 4 nilen, pembe ya da beyaz çiçekler açan 5 bir süs bitkisi. 3/ 6 Göz alıcılık, parlak7 lık... Lütesyum elementinin simgesi. 8 4/ Sincap. 5/ De 9 ğerli madenlerin 1 2 3 4 5 6 7 8 9 saflık derecesi... İnsandaki etkisi açısından tanım 1 T U Z L A M A A lanan ışınım dozu birimi. 6/ 2 U R A K A N A L Ezgi... Silindir biçiminde 3 Z A M B U K M E bir tür başlık. 7/ “Derim: 4 L B A T A L E T Fena bulmaz bâkidir” 5 A K U T R O L (Tevfik Fikret). 8/ Kılıç, bı6M A K A R O N A çak gibi kesici araçların ka7 A N L ONGO Z bı... Bildirme yazısı; mesaj. AME L O D A 9/ Parola... Su geçirmez 8 A Z A P kumaştan yapılan bir çeşit 9 A L E T spor ceket. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Eski Türklerde demirci ve zanaatçı ustalarına, esnaf temsilcilerine verilen ad... İlgi eki. 2/ Tanrıtanımaz... Acılar, ayrılıklar, sevgiler üstüne yakılmış türkü. 3/ Çiçekleri katmerli ve mor renkte olan bir tatula türü. 4/ Yumuşaklık, gevşeklik. 5/ Uzak... İnleme, inilti. 6/ Küçük boylu, uzun ve ipeksi tüylü, sarkık kulaklı bir köpek cinsi... Telefon sözü. 7/ Özbekistan’ın plaka imi... “Ordinaryüs” lakabıyla da tanınan futbolcumuz. 8/ Samsun yöresine özgü, süt ve kuru incirle yapılan, dondurmaya benzer bir tatlı... Uzaklık işareti. 9/ “Eve ekmekle götürmeyi / Böyle havalarda unuttum”(Orhan Veli)... İtici güç, neden. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle