Katalog

14 N SAN 2011 PERŞEMBE CUMHUR YET SAYFA 15 Hastaneden skandal rapor Çalıştığı markette elini kıyma makinesine kaptırdığı için 4 parmağından olan kadına ‘sağ ayak parmakları koptu, 1 ay sonra işe başlayabilir’ raporu verildi ‘YANLIŞ G DEN NE’ SEMPOZYUMU Yaşar Kemal’e onur ödülü İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği’nin (YKKED) 2011 Aydınlanma Onur Ödülü, 17 Nisan’da düzenlenecek törenle dünyaca ünlü yazarımız Yaşar Kemal’e verilecek. Ödül daha önceki yıllarda Vedat Günyol, Dr. Engin Tonguç, Server Tanilli, Halit Çelenk, İlhan Selçuk, Türkan Saylan, Cengiz Bektaş ve Genco Erkal’a verilmişti. Bu yıl da, başta “İnce Memed” ve pek çok romanıyla, ürettiği “itiraz etme, haksızlığa karşı durma duyarlılığı, Anadolu halk kültürünün yaygınlaşması çalışmaları” nedeniyle Yaşar Kemal’in değer görüldüğü vurgulandı. Yaşar Kemal’e ödülü, Köy Enstitüleri’nin 71. kuruluş, kutlama etkinlikleri kapsamında 17 Nisan 2011 Pazar günü İzmir Ekonomi Üniversitesi Konferans Salonu’nda düzenlenecek programda verilecek. Haber Merkezi Denizli’de bir elini felç yüzünden kullanamayan engelli kadın, temizlik işçisi olarak çalıştığı markette diğer elini de kıyma makinesine kaptırdı. 4 parmağı kopan kadına hastaneden “sağ ayak parmakları koptu, 1 ay sonra işe başlayabilir” raporu verildi. Denizli’de temizlik görevlisi olarak çalıştığı markette sağ elini kıyma makinesine kaptıran 42 yaşındaki Fadime Yıldız’ın dört parmağı koptu. 12 yaşındayken bir magandanın tabancasından çıkan kurşunun isabet etmesi nedeniyle sol elini de kullanamayan Yıldız’ın dünyası karardı. Yıldız’a, el yerine, “sağ ayak başparmağı haricindeki dört parmağının kesildiği ve 22 Nisan’da işbaşı yapabileceği yönünde rapor verilip” üç gün sonra taburcu edildi. Eşine verilen rapordaki hatayı fark eden Ali Yıldız, düzeltilmesini istediği Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Y.S.’nin kendisini, “Ben böyle istedim, ne var yani? Çık dışarı” diyerek azarladığını iddia etti. Fadime Yıldız, “Görevim olmadığı halde bana kıyma çektiren işyerim ile hastane hakkında suç duyurusunda bulundum. İşyeri yetkilileri makineyi temizlerken, elimi kaptırdığımı iddia ediyor. Gerçek er geç ortaya çıkacak” diye konuştu. Yıldız’ın avukatı İsmail Özgür, olay anında markette olan müşterilere çağrıda bulunarak tanıklık yapmalarını istedi. Türk kökenli siyasetçiler AB’yi masaya yatırıyor İstanbul Haber Servisi Avrupa parlamentolarında milletvekili olarak görev yapan Türk kökenli 11 siyasetçi, Esenkent Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı’nca (EKSEV) düzenlenen “AB Sürecinde Türkiye Açısından Yanlış Giden Ne?” başlıklı sempozEKSEV Başkanı yumda, Türkiye’nin AB Gürbüz Çapan sürecini değerlendirecek. Bahçeşehir Üniversitesi Fazıl Say Salonu’nda yarın 10.30’da başlayacak sempozyuma EKSEV Başkanı Dr. Gürbüz Çapan ev sahipliği yapacak. Avusturya’dan Şirvan Ekici ve Alev Korun, Belçika’dan Fatma Pehlivan, Mahinur Özdemir ve Serdar Kılıç, Almanya’dan Hakkı Keskin, Bilkay Öney ve Dilek Kolat, Norveç’ten Mert Efe Bartınlıoğlu, İngiltere’den Ayfer Orhan ile Danimarka’dan Hüseyin Araç’ın, konuşmacı olacağı sempozyumda, “Türkiye’deki korkular ve kargaşa dışarıdaki Türkiye’yi nasıl etkiliyor?”, “Brüksel’den bakınca Türkiye manzarası nedir?”, “İngiltere’den bakınca Türkiye manzarası nedir?”, “Avusturya’dan bakınca Türkiye manzarası nedir?”, “Avrupa Türkleri Türkiye’nin AB sürecinde köprü mü, bariyer mi?”, “Avrupa’da kaç Türkiye var?”, “Türkiye’nin hangi dinamikleri AB’de kaygı yaratıyor?” başlıklı oturumlar gerçekleştirilecek. 1 korucu şehit HAKKÂRİ (AA) Şemdinli’de yerde buldukları cismin patlaması sonucu, 1 köy korucusu şehit oldu, 1 çocuk da yaralandı. Konur köyü yakınlarında gezen köy korucusu Kamil Şen ile 8 yaşındaki kardeşi Mehmet Emin Şen, yerde buldukları cismi kurcaladı. Cismin patlaması sonucu, Kamil Şen olay yerinde yaşamını yitirdi. Yaralanan Mehmet Emin Şen de helikopterle hastaneye kaldırıldı. ‘Doktor: Ben böyle istedim’ Örgütün gençlik yapılanmasına yönelik operasyonda 20 kişi gözaltına alındı. Konya’da PKK operasyonu KONYA (Cumhuriyet) Konya’da terör örgütü PKK’nin gençlik yapılanmasına yönelik yapılan operasyonda 1’i BDP üyesi, 19’u üniversite öğrencisi olmak üzere toplam 20 şüpheli gözaltına alındı. Konya Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, PKK’nin, Selçuk Üniversitesi’nde gençlik yapılanması faaliyetleri içinde olduğu istihbaratı üzerine çalışma başlattı. Teknik takip sonucu yapılanma faaliyeti içinde olanları belirleyen polis, dün sabah saat 06.30 sıralarında eşzamanlı operasyon düzenledi. Merkez Selçuklu ilçesinde çoğunluğu üniversite öğrencisinin yaşadığı Bosna Hersek Mahallesi ile Karatay ilçesinde daha önceden tespit edilen 20 eve düzenlenen operasyonda biri BDP üyesi, 19’u üniversite öğrencisi olmak üzere toplam 20 şüpheli gözaltına alındı. ÖSYM’de Skandallar Zinciri PER HAN ERGUN K M K ME DUM DUMA BEH Ç AK GÜNCEL SORUNLAR TARTIŞILACAK behicak@yahoo.com.tr Bu yıl 27 Mart’ta yapılan YGS baştan sona kuşku ve güvensizlik getirici oldu. ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir’e yöneltilen soruların ilk cevabında, “YGS’nin basına verilen kitapçığında acemilik yaptıkları” itirafı daha da şaşırtıcı. Bir de “Bundan sonra daha az hata yapacağız, daha titiz olacağız” demez mi? Sınava giren 1 milyon 700 bin gencin bu denli hafife alındığını, sorumluluk taşıyan birinin iki dudağının arasından mı duyacaktık? Bu yavruların büyük bölümünün oralara gelebilmelerinde ailelerinin çok büyük maddi manevi fedakârlıklar içindeki çileleri düşünüldüğünde, YGS’den sorumlu bir kişinin bu kadar kaygısızlığı iç yakıcı, yüz kızartıcı oluyor. Ayyuka çıkan sınav skandalı üzerine DDK raporunda sorumlu kişilerin, yazılımdan dağıtımına kadar kusurlu olduğu örneklenerek ortaya konmuş. Öyle ki; Denetleme Kurulu adına sınavı inceleyen Sayıştay Denetçisi Ferhat Gündüz’ün raporunda, önce soru kâğıtlarına sonradan müdahale edildiğini öne sürmüş. Giderek, 60 sayfalık bildiriminde, ÖSYM’nin bütün ihale, alım satımlarının neredeyse tümünde usulsüzlük saptamış. Metaksan personelinin iç içe çalışmalarında hukuk açısından suç unsuru olan konular iki tarafın personel ve müdürlerince kapatılmış. Ayrıca; soruları hazırlayanların özel dershanelerle de birlikte çalıştıkları saptanmış. Yıllardır denetimden uzak kalan ÖSYM’nin amirinden memuruna kadar küçük maaşlarına karşın içlerinde dershane sahibi olanlarla Ankara’nın en gözde semtlerinde mal mülk sahibi oldukları da görülmüş. Bu konuların üstü devamlı olarak örtülmüş. Raporda belirtilenleri öğrenirken öğretim görevlilerinin bu denli gen bozukluklarını kınayarak lanetledim, rapordaki birçok etik eksikliği öğrenmekten tiksinerek vezgeçtim. Atatürk’ün geleceğimizi ve Cumhuriyeti emanet ettiği gençliğimizin bu olaylarla görev ve yurt sevgisine sıkıca sarılabilmelerinin kuşkularla zedelenmesinin tragedyasını da yaşadım. Zaten bu gençler ilköğrenimden başlayarak yurdun birçok yerinde ulaşım ve yaşam güçlükleriyle enerjilerinin büyük bölümünü yitirerek sıralarına kavuşabiliyorlar. Sınıflarında ısınma, aydınlanma, araç, gereç yokluğu da cabası. Çocuk nüfusunun yoğunluğunu taşıyan orta ve düşük bütçeli ailelerin elinden tutan ÇYDD, Eğitim Vakfı ve benzeri kurumlarla sendikaların desteği olmasa birçok yönden eksik olan bu okullara da ulaşılamayacak. Sokaklara düşen, tarlada özel işyerlerinde çok küçük yaşlarda düşük ücretlerle çalışmak zorunda kalan yavrularımızın dramı gözler önüne açıkça sergilenmiyor mu? Birçok aile, evlatları okusun diye bir lokmalık aşından, yaşamından, ellerinden geldiğince çocuklarını, hatta özel dershanelere de göndererek YGS’ye kadar getirdikten sonra bu sınav rezaletiyle ne hallere düştüklerini görmezden gelen sorumlular nasıl rahat uyuyabiliyorlar? Amma da gereksiz bir soru! Sınavlarda kusur bulunmadığını söyleyen Cumhurbaşkanı’nın çocuğu ABD’de Harvard Üniversitesi’nde, ME’den sorumlu kişininki de Hollanda’da bir okuldaymış. ÖSYM sorumlularının çocukları tümüyle yükseköğrenimlerini de kapsayan öğretim kurumlarındaymış. Bu durumda başta ME Bakanı Sayın Çubukçu olmak üzere sorumlular konuyu “ufak tefek kusurlar” diye küçümseyici tanımla iptalini gerekli görmüyorlar. İşin bir de toplumsal yara haline gelmiş yanı var. İşsizlik nedeniyle kahvelerde toplaşan ortaöğrenimi bitirmiş çocuklar, bu koşullarda yükseköğrenime güvenle soyunabilir mi? Bizler daha ortaokul sıralarındayken rahmetli Hasan Âli Yücel’in kitaplıklarımıza kazandırdığı klasiklerin tümünü okuyup bitirmiştik. Lisede fen ve edebiyat sınıflarındayken gideceğimiz yüksekokulları saptamıştık. Liseyi bitirmedeki notlarımızla üniversite branşlarımız belirginleşirdi. Çünkü, M. Kemal Cumhuriyetinin eğitim planlamaları gençliği geleceğe ve çağdaşlığa hazırlamayı baş görev bilmişti. Şimdiki gibi yalnızca parası olan düdüğü çalar denmiyordu. Memlekette töre sapkınlarının dışında tümünün çocuğu bu hakka sahipti. Bazı töreci geri kafalılar da yasal zorunluluk altına alınmıştı. Çağdaşlaşmayı ilke edinmiş olan Türkiye eğitim ve kültür etkinlikleriyle insanlarımızı donatıyordu. Şimdi ne oluyor? İşte bir örnek: 1978’de yitirdiğimiz Türk şiirini doğal bir olağan üstünlüğe yücelten merhum Behçet Necatigil’in 1980’den beri ailesince sürdürülen 31. Şiir Ödülü gününü izlerken bu etkinliklerin tertipçisi neden Kültür Bakanlığı değil de kızları diye sormaktan kendimi alamadım… Macaristan’da ‘Türkiye’ semineri İstanbul Haber Servisi İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV), AB Dönem Başkanı Macaristan’da TürkiyeAB ilişkilerini gündeme getiriyor. Bugün gerçekleştirilecek olan seminerde ilişkilerdeki sorunlu alanlar ve geleceğe yönelik fırsatlar konunun uzmanlarınca tartışılacak. İki tarafın enerji, dış politika gibi işbirliği alanları, AB içinde yaşanan değişimler gibi güncel konuların tartışılacağı seminere konuşmacı olarak katılanlar arasında “eski Dışişleri bakanları Prof. Dr. Emre Gönensay, Prof. Dr. Mümtaz Soysal, eski Macaristan Dışişleri Bakanı ve AB Genişleme Çalışmaları Merkezi Başkanı Peter Balazs, İKV Başkanı ve Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haluk Kabaalioğlu, Prof. Dr. Laszlo Csaba, Yeditepe Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nedret Kuran Burçoğlu, AB Genişleme Çalışmaları Merkezi Araştırma Direktörü Andras Deak, Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Feroz Ahmad, Macaristan’ın Hırvatistan Büyükelçisi Gabor Ivan ve Cumhuriyet gazetesi yazarlarından Leyla Tavşanoğlu” da yer alıyor. Ç ZG L K KÂM L MASARACI kamilmasaraci@gmail.com BULMACA SOLDAN SAĞA: SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 HARB SEM H POROY HAYAT EP K T YATROSU MUSTAFA B LG N hetiyatrosu@mynet.com 1/ Seralarda 1 yetiştirilen domates gibi 2 sebzelerde 3 döllenmeyi 4 sağlayan arı 5 cinsi... Rusçada “evet”. 2/ 6 Kalın ve kaba 7 bir kumaş... 8 Üzerinde yazı yazmaya, ara 9 sında evrak sakla 1 2 3 4 5 6 7 8 9 maya yarayan deri 1 İ ÇME L E R S kaplı altlık. 3/ Ayak 2 K İ T A B U R E kabının üst yüzünün 3 O L A Y EME K ön tarafında dikişle 4N E D E N İ Ş ayrılan burun bölü5 İ K AME T MA mü. 4/ Ekmek içi, 6O K E S E N E K ceviz, zeytinyağı, Z İ Y A İ sarmsak ve sirke ile 7 N A yapılan bir tür meze. 8 T E M E L A S 5/ Osmanlılarda ka 9 H U R R İ L E R pıkulu askerlerine ve kimi görevlilere üç ayda bir verilen ücret... Tarla sınırı. 6/ Antalya’nın bir plajı... Cennet bahçesi. 7/ Küçük taneli bir fındık türü. 8/ Uzaklık işareti... Serbest meslek adamlarını içinde toplayan resmi birlik... Genişlik. 9/ Başlangıcı belli olmayan zaman... Konya’nın Karapınar ilçesinde bir göl. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Ekinlere zarar veren kınkanatlı bir böcek... Bir cetvel türü. 2/ Göçebelerin konak yeri... Bolivya’nın başkenti. 3/ Geminin en geniş yeri. 4/ Güreşte bir oyun. 5/ Özsu... “Suya düşeni yakmaz” (Karacaoğlan). 6/ Koyun ya da kuzu kaburgası içine pirinç doldurularak yapılan bir yemek... Mahkeme sonucunu gösteren resmi belge. 7/ Boyna ya da bele asılı olarak taşınan su kabı. 8/ Müzikte yanlış çalmaya ya da söylemeye verilen ad... İlave. 9/ Sosyolojide bir kabilenin bölündüğü iki ve daha çok parçadan her biri... Necati Cumalı’nın, filme de aktarılan bir oyunu. C MY B C MY B