16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 N SAN 2011 ÇARŞAMBA CUMHUR YET SAYFA DİZİ 9 BAKIRKÖY BELED YES Ho Şi Minh kenti namı diğer Saygon’da çekçek sefası Hayat kaldırımda yaşanıyor anımdan, karşımdan yüzlerine gaz maskesi takmış gibi örtünmüş yüzlerce, binlerce motosikletli geçiyor. Trafiğe çıkan çok insanın neden gaz maskesi takmış gibi örtündüğünü ancak bir Saygon çekçekine bindiğimde kavradım. Dökülen halk otobüslerinin egzoz boruları ve pata pat giden kırık dökük motosikletlerin yaydığı yoğun zehir dopingini, SayFotoğraflar: G AN PAOLO PAPA Y gon merkezinde yol alırken iliklerinize dek çaresiz solumak zorunda kalıyorsunuz. Otelim Saygon’un Çin mahallesi “Cholon” semtinde. “Cholon”da çekçek arabaları hâlâ çok yaygın. Motosikletler arasında maharetle yol alan bu çekçeklerden birini çevirip biniyorum. Biner binmez kendimi bir çocuk pusetinde gi bi hissediyorum. Sanki ben şehre doğru değil de şehir bana doğru geliyor! Kent önümden, yanımdan akıp geçerken Saygonluların yaşam macerasını oturduğum yerden, başka hiçbir vasıtanın el vermediği yakınlıkta bir açıdan izleyebiliyorum. Geçtiğimiz yolları, dükkânları, tapınakları, çarşıları, insanları bir bir gözlemliyorum. Yoksula ‘Destek Bakkart’ İstanbul Haber Servisi Bakırköy Belediyesi ilçede dar gelirli yurttaşların onuru kırılmadan alışveriş yapabilmelerini sağlamak amacıyla “Destek Bakkart” uygulaması başlatıyor. Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, ilçedeki yoksulların kullanımı için 200, 250 ve 300 liralık limitli kartın, Türkiye’de pos makinesi bulunan bütün marketlerde geçerli olacağını, uygulamanın 1 Mayıs’ta başlayacağını söyledi. Erzen, limitten artan paranın diğer aya aktarılabileceğini, bu çalışmanın dünyanın hiçbir yerinde uygulanmadığını ve ileride “halkı sigortalamayı” planladıklarını söyledi. Erzen Sheraton Oteli’nde düzenlenen “Destek Bakkart” tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, rüyasını gördüğü projesini anlattı. Erzen “Biz, İstanbul’da 12 belediye başkanı olarak, sosyal demokratlığın ilkelerini uyguluyoruz. Türkiye’de birçok insan alışveriş olanağından yoksundur. Destek Bakkart’ın hem maddi, hem de manevi değeri var” dedi. Başkan Erzen, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun söylemini anımsatarak Bakırköy’de hiç kimsenin aç yatağa girmemesi için bu projeyi başlattıklarını ifade etti. Erzen “Bu kartla Bakırköy’de yoksul insan kalmayacak. Bu projemizle Bakırköy’de sosyal adaleti ve sosyal demokrasiyi ortaya koyacağız. Bu yardımları da özellikle evin kadınına ait olacak karta yapacağız. Her ayın 1’inde işçimemur maaşlarını yatırır gibi düzenli olarak bu karta para aktarılmış olacak. Kart Türkiye’nin her yerinde, ilinde bu kart geçerli olacak. Ayşe Teyze, Antep’e gittiği zaman bu kart ile torununa çikolata alabilecek” dedi. Belediye bütçesi ve hayırseverlerin bağışlarıyla yapılacak yardım miktarının herkese eşit olmayacağını, evdeki engelli, öğrenci sayısı, evin kira olup olmadığı gibi kriterlere göre miktarın değişeceğini kaydeden Başkan Erzen, şöyle devam etti: “Destek Bakkart ile temel gıda alışveriş yapılabilecekken alkol ve sigara gibi ürünler alınamayacak. Anlaşma yapılan market ve mağazalarda Destek Bakkart’ı olana ekstra indirimler de yapılacak. Destek Bakkart projesinin belediyeye yıllık maliyeti yaklaşık 35 milyon TL arasında olacak. Bakırköy Belediyesi’nin yıllık bütçesinin 196 milyon lira olduğu düşünülürse bizim bütçemize maliyet oranı yalnızca yüzde 34 arasında olacak.” Erzen “Aile Sigortası’na alternatif bir proje mi?” sorusu üzerine Kılıçdaroğlu’nun bu proje hakkında bilgisi olduğunu, kendisini kutladığını, uygulamanın Türkiye’ye örnek olmasını istediğini söyledi. “Söz konusu projenin seçimlerde kullanılmasına izin verecek misiniz?” sorusunu da Erzen, şöyle yanıtladı: “Tabii ki bir seçim malzemesi olarak kullanılabilir. Biz iktidarda olduğumuz yerlerde bunu geliştiriyoruz. Ben kâr eden bir kurum değilim. Halka hizmet sunuyorum. Vergiler belediyeye yetiyor.” CHP İstanbul İl Başkanı Bahri Şahin de “Aile Sigortası, partimizin temel projesidir. 13 Haziran’da CHP iktidar olduğunda bunu bütün Türkiye’de görebileceksiniz” dedi. “Destek Bakkart Projesi” tanıtım toplantısına Şahin’in yanı sıra CHP’li belediye başkanları da katıldı. AKLA GELEB LECEK HER TÜRLÜ HT YAÇ KALDIRIMDA KARŞILANIYOR adın, erkek, çoluk çocuk, genç, yaşlı her kesimden insan taşıyan motosiklet trafiği yanında, kaldırımda horozlar geziniyor. Gençler bir motosikletten diğerine flört ediyor. Orta yaşlı kadınlar, trafik ışığında durdukları anları fırsat bilip aralarında koyu sohbetlere tutuşuyor. Kaldırımlar tiyatro sahnesi gibi. Seyyar manavlardan; gelişigüzel yerleştirilmiş plastik sandalyeler ve duvara asılmış aynalardan oluşan seyyar berberlere, tezgâhta yiyecek satan sokak lokantalarına, yol boyu dizilen açık kahvelere, motosiklet aynalarından, renkli kasklara dek her çeşit trafik aksesuvarı satan işportaya, çiçekçiler ve şemsiye altında dikiş makineleri kuran seyyar terzilere dek akla gelebilecek her türlü ihtiyaç kaldırımda karşılanıyor. İnsanlar birbirleriyle her saniye konuşuyor, üzerinden mütemadiyen dumanlar yükselen alçak tezgâhlar etrafında günün her saati yemek yiyor; sıcağın dayanılmaz hale geldiği öğlen saatlerinde bulabildikleri her köşeye yerleştirdikleri sokak tenteleri altına çekilen plastik sandalyelerde kestiriyor. Saygon hayatımda gördüğüm en dışa dönük şehir. Önünden geçtiğimiz bir hastanenin ziyaretçileri bile; steril hastane koridorlarında bekleşmek yerine, açık havada tretuvar üzerine atılan ufak taburelerde laflayıp, gelen geçeni seyretmeyi yeğliyor. Vietnamlılar kaldırımda yaşıyor. Evlerine yalnız geceleri uyumak için döndüklerinden; eni 34 metreyi geçmeyen ve yalnız boyuna K Sokaklar tiyatro gibi yükselen dar apartman dairelerinde barınıyorlar. Metrekare fiyatlar 30 bin dolar! Bu dar alanlarda yaşamanın bir nedeni, Vietnam’da gayrimenkul metrekare fiyatlarının çok yüksek olması. Başkent Hanoi ile Saygon; Asya’da metrekare fiyatlarının en yüksek olduğu kentler listesinde 5. ve 6. sırada. Saygon’un merkezinde metrekare fiyatları 30 bin dolardan açılıyor. Minicik metrekarelerde yaşanan evler gibi, Saygonlular ufak motosikletlerine de karıkoca çoluk çocuk tüm aileyi dolduruyor. Vadesini doldurmuş bir Vespa motosikletin ön kısmında bakıyorsunuz 34 yaşında küçücük bir çocuk babasının direksiyonu tutan kolları arasında ayakta, ana kucağında diğer bebek de, babasının sırtıyla annesinin göğsü arasında arka tarafta sandviç olmuş son sürat yanınızdan geçiveriyor. kinin üstünde çocuk yasak Bu tipik bir Saygon ailesi. Vietnam hükümeti çocuk sayısını ikiyle sınırlamış. Nereye giderseniz gidin bu nedenle sokaklarda burnundan sümükler akan, elinize kolunuza yapışan bakımsız, sahipsiz tek bir çocuk görmüyorsunuz. İki çocuk sınırını aşan çiftler, ceza ödemek zorunda. Bu cezaları karşılayamayan dar gelirli aileler; üçüncü, dördüncü çocuğu yetimhanelere vermeye zorlanıyor. Vietnam bu yüzden dünyada en kolay evlat edinilen ülke olmuş. Oteller Vietnam’a çocuk almaya gelen Batılı çiftlerle dolup taşıyor. ‘Alkol ve sigara alınamayacak’ Çin çarşısının milli yemeği: Hot Pot “Cholon” semtinin insanı sersem eden kapalı çarşısı “Tay Binh Market”in önünde biraz duruyoruz. Buradan iri buzdolapları dahil araba bagajına sığdırılamayacak büyüklükte yükler, sürekli mal götürüp, mal taşıyan motosikletlere yükleniyor. Şapkacılar, saç tokacıları, çantacılar, ayakkabıcılar, kumaşçılar, tencere tavacılar, şekerciler, restoranlar, baharatçılar bu şeklide uzayıp giden “Tay Binh” tam bir Çin çarşısı. Turistlerden çok, toptancı Saygon tüccarları buradan alışveriş ediyor. Turistler daha çok bu çarşıya, içindeki yoğun atmosferli restoranları görmeye ve çarşının bu tezgâh üstü lokantalarında karın doyurmaya geliyor. Sebze ve balık, buranın günün her saatte müşteri çeken yoğun sürümünden ötürü çok taze ve ucuz. Erişte, kişniş, taze yeşil ot türünde sebzeler, günün deniz ürünleriyle hemen göz önünde hazırlanan, “hot pot” tabir edilen Vietnam’ın milli yemeğini bu küçük tezgâhlarda yalnız iki dolar ödeyerek yemek mümkün. Ardından farklı tezgâhlara geçerek tropik meyvelerle hazırlanmış bir frape içebilir, bir pirinç tatlısı yiyebilir ya da Vietnam’ın hafif çukulatamsı tatlı yerli kahvesini de yudumlayabilirsiniz. Buradaki tezgâhların her biri birbirinden farklı, ayrı spesyalitelere odaklanıyor. “Tay Binh”nin Tanrı nimeti, ibadullah ucuz yiyecekleri arasında çok uçuk fiyatlı ürünler de var. Çinlilerin bayıldığı “köpek balığı yüzgeci” mesela, çarşının toptancı bölümünde kilosu 200300 dolardan satılıyor. Çinlilerin gene en büyük prestij yemeği saydığı, “kurutulmuş kırlangıç yuvaları”nın kilosuna ise 2000 dolar isteniyor. “Cholon” vaktiyle, Saygon’un birkaç kiolan Saygon’un merkezine taksi mesafesiyle on beş dakika uzaklıkta olan “Cholon” da, yarım milyon Çinli yaşıyor. Saygon’da kaldığım sürece bana rehberlik eden Anna, Çinlilerin 1000 yıl boyunca Vietnam’a hükmettiklerini hatırlattıktan sonra; “Çin’deki Çinlileri pek sevmeyiz ama” diyor “buradaki yerli Çinlilerle iyi iş yapıyoruz.” “Cholon”da gördüğüm “yerlilerin” keskin bir “iş yapma” ve bilenmiş bir “para kazanma” anlayışı olduğu çok bariz. Satıcılar ellerinde kalem, hesap makinesi durmadan hesap yapıp para sayıyor. Hatta satıcıları bırakın, ölüler dahi ruhlarına yakılan “sahte para” tomarlarıyla anılıyor. Yanlış anlamadınız “sahte para” yakmak suretiyle ölülere bir tür mistik bankomat hizmeti olarak para yollanmış oluyor. Bu “sahte para yakmak” geleneği öyle yaygın ki belli sokaklarda sadece –bu ritüel için kullanmak üzere sahici banknotların tıpatıp kopyalarını satan özel dükkânlar bulunuyor. Budist, Taoist, Konfüçyanist inançlara bağlı olarak gelişen ve eski animist geleneklerden kalan bu uygulama içinde sembolik anlamda paralar, öbür tarafa gideni ilkede “güvenceye” almak için yakılıyor. “Mutlu ve huzurlu kılınan” merhumun, ruhlar âleminden bu taraftakileri de koruyup, kollayacağı düşünülüyor. Ölünün anısına “para yakarken” yakılan sahte banknotların bir şekilde arkada kalanlara da al gülüm ver gülüm artan refah olarak geri döneceği hesaplanıyor! TÜTSÜLER VE DUALAR “Para” yakma ritüelinin örneklerine sokaklarda olduğu kadar, pagodalarda da rastlıyorsunuz. “Cholon” semtinde böyle çok sayıda pagoda var. Bunların arasında en ünlüsü, çatısında Çin efsanelerinden alınmış figürleri, ejderhaları ile ilgi çeken “Thien Hau” pagodası. Thien Hau, 19. yüzyılda ticaret yapmak için buraya denizden gelen Kanton Çinlileri tarafından “denizcileri korumak” maksadıyla yaptırılmış. İçeri girer girmez karşınıza çıkan büyük avluda, iplere çamaşır gibi asılmış olan yan yana helezon koni şeklinde sinekliğe benzer tütsüler göze çarpıyor. Bu tütsüleri yakmak için önce bir “bağış kâğıdı” alıyorsunuz. İnce dikdörtgen mor kurdeleler şeklinde duvarda asılı duran bu bağış kâğıtları üzerine adınızla, yaptığınız “bağış miktarını”(!) yazdırıyorsunuz. Ardından aldığınız helezon tütsünün üzerine bir kırmızı kâğıt iliştiriliyor. Kırmızı kâğıtta da duaların gönderildiği merhumun ve bazen de yaşayan şahısların adı oluyor. Tütsü sonra ucundan yakılarak, tepedeki iplere asılıyor. Güçlü bir görselliği olan bu tütsülerin sonuna kadar usul usul yanması, günler alırmış. Yanan tütsünün göğe doğru saldığı dumanlarla duaların da ağır ağır yukarılara, cennete ulaştığı düşünülürmüş. Maddiyat ve şiirsellik, burada işte böyle son derecede büyük bir doğallıkla iç içe geçebiliyor. Cholon’un pagoda turunda, Saygon’un 1932’den kalma tek camisini de görüyoruz. Çekçekçi “Bakın işte turdaki son pagodamız” diyor. Vietnamlılar; ibadethanenin her çeşidini “pagoda” adıyla anıyor. “Cholon” caminin yalın, mavi beyaz boyalı cephesi, tütsülü, ejderhalı, renkli Vietnam pagodalarıyla tabii güçlü bir tezat teşkil ediyor. Taraçasında mavi beyaz sütunlar bulunan caminin içine de bir göz atmak istiyorum. Ama kapılar kilitli. “Cholon”un Müslüman cemaati, Çin mahallesinin gerisiyle belli ki fazla içli dışlı yaşamıyor. Şahin: Temel proje Aile Sigortası A HM’den operasyon cezası STRASBOURG (ANKA) Türkiye, Aralık 2000’de hapishanelerde yürütülen güvenlik operasyonları kapsamında Gebze Hapishanesi’nde bulunan Nurettin Peker’e etkili soruşturma eksikliği gerekçesiyle tazminat ödeyecek. AİHM, Peker’e manevi tazminat için 18 bin, mahkeme masrafları için de 3 bin 500 Avro tazminat ödenmesine karar verdi. Nişanyan’a 2 yıl hapis istemi İZMİR (AA) İzmir’in Selçuk ilçesine bağlı tarihi Şirince köyündeki yapıların yıkım kararına ilişkin açıklamalarında Kaymakam Aziz İnci’yi “tehdit” ettiği iddiasıyla köydeki “Nişanyan Evleri”nin işletmecisi Sevan Nişanyan hakkında, 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. İddianamede Nişanyan’ın, “Kaymakam da dahil olmak üzere cahil bu insanlar. Kan dökülmeden bu işin yapılabileceğini zannediyorlarsa çok yanılıyorlar” dediği ileri sürülüyor. Nişanyan Evleri, Sevan Nişanyan tarafından Nesin Vakfı’na bağışlanmıştı. lometre dışında, kendi başına ayrı bir Çin kentiymiş. 1976’da Kuzey ve Güney Vietnam’ın birleşmesiyle; bağımsızlık lideri “Ho Şi Minh” adını alan kent sonra giderek genişlemiş ve “Cholon”u da içine alarak bugünkü sınırlarına ulaşmış. Resmi adı “Ho Şi Minh” olan kent, halk arasında hâlâ yaygın biçimde Saygon olarak anılıyor. Bugün artık 8 milyonluk bir megapol Vatikan’da yeni pedofili skandalı Dış Haberler Servisi Son dönemde pek çok seks skandalıyla sarsılan Vatikan’da son skandal, Belçika’da yaşandı. Geçen yıl emekli olan Brüksel Piskoposu Roger Vangheluwe’nin öz yeğenine cinsel tacizde bulunduğu iddia ediliyordu. Vatikan, piskoposun görevine son verildiğini açıkladı. C MY B C MY B SÜRECEK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle