18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 7 MART 2011 PAZARTES 4 HABERLER Anayasa Komisyonu üyesi Atilla Kart’tan Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’a çağrı ‘Ahkâm kesmeyin, işinizi yapın’ TÜREY KÖSE Atilla Kart ANKARA CHP son yasama döneminde 57 yasayı Anayasa Mahkemesi’ne götürürken bunlardan sadece 15’inin görüşüldüğü, 42’sinin sonuçlandırılmadığı vurgulandı. TBMM Anayasa Komisyonu üyelerinden CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ı “her konuda ahkâm kesmek yerine, görevini yapmaya” çağırdı. CHP 23. dönemde 57 yasayı Anayasa Mahkemesi’ne götürdü. Bu başvurulurdan 4’ü reddedilirken 4’ü iptal edildi, 6’sı kısmen iptal edildi, 1’inin kısmen yürürlüğü durdurulup henüz sonuçlanmadı. 42 yasayla ilgili başvurusu ise henüz sonuçlanmadı. CHP’li Atilla Kart, CHP’nin son yasama döneminde 57 yasayı Anayasa Mahkemesi’ne götürdüğünü, bunlardan sadece 15’inin görüşüldüğünü, 42’sinin sonuçlandırılmadığını vurguladı. CHP, 5 Ocak 2008 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan Tanık Koruma Kanunu’nun iptali ve yürürlüğünün durdurulması için 15 Şubat 2008’de Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştu. Ergenekon iddianamesi gizli tanık ifadelerine dayandırılırken bu yasanın 3 yıldır gündeme alınmaması eleştiri konusu oldu. 657 sayılı yasanın 4C maddesinin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne yapılan başvuru bugüne dek sonuçlanmadı. CHP, TRT Yasası’nı 15 Temmuz 2008 tarihinde Anayasa Mahkemesi’ne götürmüştü, bu yasa da bugüne dek gündeme alınmadı. CHP son olarak da Sayıştay ve Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu yasalarını Anayasa Mahkemesi’ne götürdü. TBMM Anayasa Komisyonu üyelerinden Atilla Kart, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın “iktidarın desteğiyle siyasi iktidarın memuru gibi cüretkâr ve pervasız tavırlar sergilediğini” söyledi. Kart, “Sayın başkan her konuda ahkâm kesmek yerine önce kendi asli görevini yap. Yıllardır Tanık Koruma Kanunu, 4C mağdurlarıyla ilgili kanunu neden gündeme alıp görüşmüyorsunuz? Birileri size talimat mı veriyor” diye sordu. Kart, “Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı Yasası için 3.5 yıl sonra karar verildi. Yasadışı telefon dinleme mekanizmalarının altyapısı oluşturuldu. Tanık Koruma Yasası 3 yıldır bekliyor. Silivri ve benzeri soruşturmaların altyapısı, iptal edileceği açık olan, kuvvetle muhtemel olan bu yasalara dayanılarak oluşturuluyor. Gizli tanık terörü yaşanıyor. Bunun ötesinde geniş kitleleri ilgilendiren yasalar bekletiliyor. Anayasa Mahkemesi başkanının bu sürece adeta doğrudan bir katkısının olduğu düşüncesindeyim” dedi. Mengü Ertel ile Dolaşmak... Geçen perşembe günü Mengü Ertel ile ‘Kültürkent’i dolaştık. ‘Kültürkent’, bizim çok sevdiğimiz bir büyük dünya. O dünyada her alanın sanatçıları var, onların yapıtları var, her ülkenin yazarları, şairleri, tiyatro insanları var. Müzisyenler var. Sinema insanları, sinema yapıtları var. Mengü Ertel adına açılan sergide tiyatro oyunlarının afişleri var, operaların afişleri var, kitap kapakları var. Çizgilerden oluşan büyük bir dünya. İşte o dünyayı onunla birlikte gezdik. Sergiyi Mengü Ertel’in eşi Ülfet Ertel, oğlu Murat Ertel, sanatçı dostlarının yardımıyla büyük bir özenle hazırlamışlar, Yapı Kredi Bankası da kapılarını açmış, Galatasaray’daki sergi salonunda açıldı. Sevgili Ülfet Ertel, iki kardeşinin, Turhan Selçuk ve İlhan Selçuk’u kaybetmenin acılarını yüreğinde yaşayarak elbette bir sanatçı duyarlılığı ile hazırlamış. Aslan Asker Şvayk afişinin önünde durdum. Birinci Dünya Savaşı’nın bu şaşkın askeri büyük bir görev coşkusuyla oradan oraya koşarken cepheyi bir türlü bulamaz. Bu trajikomik oyun savaşın anlamsızlığını ortaya koyarken yaşamını insanlığa adayan sevgili Genco Erkal’ı da yaşadım. Genco Erkal. Şvayk’ı yönetti ve oynadı. Yıl 1971. Sonra Galile. Nâzım. İnsanlık adına ne yazılmışsa, insanlık adına ne yapılmışsa. Yazdı, sahneledi oynadı. Oradaydı. Keşanlı Ali Destanı. Afişini Mengü Ertel yaptı. Bir kasket. Bir kalın bıyık. Bir efelenmiş duruş. İşte size Keşanlı Ali. Engin Cezzar, Keşanlı Ali idi. Karşısında Gülriz Sururi. Büyük bir oyun. Büyük oyuncular. Gerçek bir klasik. Yazarı Haldun Taner. Büyük yazar Haldun Taner. Onun hâlâ aklımda olan öyküsünü anımsarım: ‘Şişhaneye Yağmur Yağıyordu’. Her satırı aklımdadır. Haldun Taner oradaydı. Mengü ile selamlaştılar. Don Kişot. Opera. Yarasa. Operet. Oyun. Müzik. Kostüm. Dekor. Sahne. Perde. Münir Özkul’u anımsadım. Müjdat Gezen’i. Muhsin Ertuğrul’un yazısı vardı sergide. Büyük Muhsin Ertuğrul. Eğer bunları bilmiyorsanız, ‘Siyah Kuğu’yu anlayamazsınız. Siyah Kuğu mu? Evet. Siyah Kuğu’yu. Natalie Portman’a ‘En İyi Kadın Oyuncu Oscar’ını kazandıran filmi görmeniz gerekiyor. Çaykovski’nin müziğiyle oynanan Kuğu Gölü balesini. Beyaz Kuğu’nun o saf, kırılgan, sevgi dolu dansını. Siyah Kuğu’nun haris, kırıcı, saldırgan, baştan çıkarıcı dansını. Aynı kadında nasıl da her ikisinin yaşadığını. Her kadında nasıl da her ikisinin yaşadığını. Aşkın hem yaşatan hem ölümcül gücünü. İnsanın akıl erdirilemez yanlarını. Hem bilinci, hem bilinçdışını. Freud’un ne demek istediğini. O zaman anlayabilirsiniz. O zaman anlarsınız Keşanlı Ali’yi. O zaman anlarsınız Don Kişot’u. O zaman anlarsınız bir şövalyenin yeldeğirmenlerine neden saldırdığını. O zaman anlarsınız Karmen’in yakıcı aşkını. O zaman Don Jose’ye farklı bakarsınız. Mengü Ertel ile gezdik oraları. Sonra sergi salonunun dışına çıktık. Galatasaray. Tünele doğru yürüdük. Çok soğuktu. İnsanlar paltolarına sarınmış, yürüyorlardı. Mağazaların ışıkları yanıyordu. Yürüyen, bekleyen, duran, bakan insanlar. Ne düşünüyorlardı? Nereye gidiyorlardı? Ne bekliyorlardı? Ne biliyorlardı? Bilmiyorum. Onlar biliyorlar mı? Onu da bilmiyorum. Bir perşembe akşamıydı. Onu biliyorum... GENEL SEÇ M Hükümetin gözü yurtdışı oylarında Seçim yaklaşırken Dışişleri Bakanlığı yurtdışındaki Türklerin oy kullanabilmesi için harekete geçti. BAHADIR SEL M D LEK ANKARA Hükümet, haziran ayındaki seçimler öncesi dikkatini yurtdışında yaşayan Türk vatadaşlarının oylarına çevirdi. Almanya’daki Türk vatandaşlarının oy vermesine ilişkin Başbakan Tayyip Erdoğan’ın YSK’ye gösterdiği tepkinin ardından Dışişleri Bakanlığı, yurtdışındaki seçmenlerin bulundukları ülkelerde oy kullanabilmesi için girişimlerini hızlandırdı. Başta AB üyesi ülkeler olmak üzere, ABD ve Türk vatandaşlarının Afrika ve Asya’da yaşadığı ülkelerden Ankara’ya olumlu yanıt geldi. Dışişleri Bakanlığı, Almanya’nın yanı sıra Fransa, Avusturya, Hollanda, Belçika, İngiltere ve ABD ile bu ülkelerde bulunan Türk seçmenlerin oy kullanabilmesi için girişim başlattı. YSK’nin yurtdışındaki seçmenlerin sınır kapılarında oy kullanması yönündeki kararına karşın Dışişleri Bakanlığı Türklerin yoğun olarak yaşadığı ülkeler ile temasa geçerek Türk seçmenlerin bulundukları ülkelerde oy vermesine ilişkin görüş istedi. üm ülkelere soruldu Almanya’nın da olumlu yanıtını vermesiyle birlikte, bakanlık özellikle Türklerin yoğun olarak yaşadığı ülkelerin başkentlerinde büyükelçiliklerinden o ülkenin oy kullandırma mevzuatı ve seçimlerde oy kullandırılıp kullandırılamayacağı yönünde bilgi aldı. Başta Avusturya olmak üzere İngiltere, Fransa, Hollanda ve Belçika’dan olumlu yanıt geldi. Bakanlık, Avrupa ülkelerinin yanı sıra yine çok sayıda Türk’ün yaşadığı ABD’ye de seçimlerde oy kullanılıp kullanılmamasında bir sorun olup olmadığını sordu. Washington’dan gelen yanıtta, ülke sistemi gereği ister mektup, ister elektronik ortam, istenirse de doğrudan büyükelçiliklerde oy kullanılabileceği yanıtı verildi. T ‘Elazığ’dan vekil çıkarmalıyız’ Yurt Haberleri Servisi CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, partisinin Elazığ il başkanlığı olağanüstü kongresine katıldı. Tanrıkulu, 34 yıldır Elazığ’dan milletvekili çıkaramadıklarını belirterek “İktidar olacaksak Elazığ’dan vekil çıkarmak zorundayız” dedi. Büyükkörükçü toprağa verildi KONYA (Cumhuriyet) Milli Selamet Partisi’nden 1977’de Konya milletvekili seçilen Tahir Büyükkörükçü dün düzenlenen törenin ardından toprağa verildi. Geçen günlerde yaşamını yidiren SP Genel Başkanı Necmettin Erbakan’ın çalışma arkadaşı olan Büyükkörükçü solunum yetmezliğinden yaşamını yitirmişti. ‘Gazetecilere kelepçe takılmadı’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Emniyet Müdürlüğü, Ergenekon soruşturması kapsamında Ankara’da gözaltına alınan Odatv yöneticileri Doğan Yurdakul, Ahmet Mümtaz İdil ve Coşkun Musluk’a kelepçe takıldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını bildirdi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle