23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 7 MART 2011 PAZARTES kultur@cumhuriyet.com.tr 16 KÜLTÜR Yeşil Hat’ta iki toplumlu gala ALPER TURGUT LEFKOŞA Kıbrıs doğumlu yönetmen Derviş Zaim’in, 1963 yılında adada yaşanan olaylara kurguladığı “Gölgeler ve Suretler” filmine hem Lefkoşa’da hem de Yeşil Hat’ta gala yapıldı. Kıbrıs Türkleri de Rumlar da filmi alkışladı. Millet, din, dil ayrı olabilirdi, ancak gözyaşları ortaktı. Rum ve Türk seyirciler, özel izinle Kıbrıs’ın her iki tarafından gelerek Birleşmiş Milletler’in (BM) kontrolündeki Yeşil Hat’a girdiler. Ara bölgede Ledra Palace Otel’in yanında bulunan Kıbrıs Toplum Medya Merkezi’ndeki resepsiyona, Derviş Zaim ile filmin oyuncuları da katıldı. Heyecanlı olduğu gözden kaçmayan Derviş Zaim, filmin sonunu merakla bekledi. Ve gelen ilk tepki, alkıştı. Prefabrikte, projeksiyonla yapılan gösterimde, bazı katılımcılar gözyaşlarını tutamadı. Derviş Zaim, “Filmim sübjektif ama dürüst bir film, gerçekleri anlatan bir film. Bu tür konularda size birisi objektifim diyorsa bilin ki o yalan söylüyordur” dedi. Derviş Zaim’in ‘Gölgeler ve Suretler’ filmi hem Türkleri, hem de Rumları ağlattı ‘God is an Astronaut’ Türkiye turnesinde Kültür Servisi Ülkemize ilk kez 2009 yılında kasım ayında gelen ve İstanbul’da kapalı gişe konser veren önemli postrock topluluğu ‘God is an Astronaut’, iki yıl aradan sonra Türkiye turnesine çıkıyor. İsimlerini ünlü yazar Erich Von Daniken’in “Tanrıların Arabaları” kitabından alan İrlandalı topluluk ‘Gos is an Astronaut’ ambient, elektronik ve rock müziklerini harmanlıyor. Enstrümantal şarkılarıyla dinleyicilerini ‘astral’ yolculuğa çıkaran topluluk, 9 Mart’ta İstanbul’da Romeo Juliet’te, 10 Mart’ta İzmir’de Noxx’ta ve 11 Mart’ta Ankara’da 312 Concept’te sahnede olacak. Bir Rum izleyici “Filminiz için teşekkür ederim. Bu kadar yıl sonra her iki toplum da yaptıklarıyla yüzleşmeli, özellikle biz Rumlar da bu sınavı geçmeliyiz. Filmde olanlar gerçek ama bu biraz da günümüzden bakınca şiddeti ortaya çıkartmıyor mu” sorusunu sorunca Zaim, “Ben burada yorum yapmıyorum. O dönemde olanları filme aktardım. Benim buradaki rolüm bu. Bundan sonrasında ne olacağına dair bir yorum getirmiyorum” dedi. Başka bir katılımcı ise “Filminiz sayesinde o günleri hatırladım. Benim babam Rum bir doktordu, tehlikelere rağmen Türk tarafına geçer ve yaralıları tedavi ederdi. Bu ılıman karakterler hakkında ne söylersiniz” diye sordu. Zaim, bu soruyu, “Filmin içinde her iki taraftan da ılıman olan, iletişim ile sorunları çözmeye çalışan karakterler var. Ama gerçek hayatta olduğu gibi başarılı olamıyorlar” Derviş Zaim’in, 1963’te Kıbrıs’ta yaşananları beyazperdeye kurguladığı filmi Türkler de Rumlar da alkışladı. Filmi izleyenlerin millet, din ve dilleri ayrı olsa da gözyaşları ortaktı. diyerek yanıtladı. “Gölgeler ve Suretler”in kadın oyuncularından Popi Avraam, Rum tarafında çok tanınan bir aktris. Avraam, “Bu filmde oynadığınız için kendi vatandaşlarınızdan tepki görmeyi bekliyor musunuz” sorusuna şöyle cevap verdi: “Ben bunlara alışığım. Referandum döneminde ‘Evet’ çıkması için kampanyalara katıldım. Sonunda da işsiz kaldım, iş bulamadım. Ama bu beni doğru bildiklerimden vazgeçirmedi. Bu filmde oynadığım için çok mutluyum. Derviş Zaim’e çok teşekkür ediyorum. Filmde canlandırdığım karakter gerçek hayatımda bana çok benziyor. Hem politik görüşleri hem de olayların içinde aldığı konum bana çok yakın.” Filmin Kıbrıslı aktörü Osman Alkaş ise Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde insanların, şimdiye dek yaşananları sanatsal bir üretim ile hiç tartışmadığını vurgulayarak “Kendi aralarında konuştular ama şimdiye kadar bu konuyla ilgili ne bir kitap yazıldı ne de film çekildi. İnsanlar hep korktu. Otosansür bu konuda işledi. Bunun dışında gerçek sansürün de etkili olduğu dönemler oldu. Ama bu film bazı şeyleri değiştirecek. Bu konuda ressamlar resim yapmalı, yazarlar romanlar yazmalı, tiyatrolar oyunlar sahnelemeli, sinemacılar ise filmler çekmeli” dedi. Bob Dylan Çin yolcusu Kültür Servisi Müziğin efsane ismi Bob Dylan, nisan ayında Çin’de ilk kez konser verecek. Konser organizatörleri, geçen yıl Pekin ve Şanghay konserleri iptal edilen Dylan’ın 6 ve 8 Nisan’da sahnede olacağını, biletlerinse önümüzdeki hafta satışa sunulacağını açıkladı. Mayıs ayında 70 yaşına girecek olan olan Dylan, bu konserlerle kariyerindeki 50. yılı da kutlamış olacak. Erkan Esenboğa toprağa verildi Sahnede cinsiyet ayrımcılığı AYŞEGÜL ÖZBEK “Ön yüzü cilalı arka yüzü yaralı bir alan tiyatro!” Bu sözler yaklaşık 20 yıldır kadın bakış açısıyla toplumdaki kadının yerini anlatan oyunlar yapan oyuncuyönetmen Hülya Karakaş’a ait. Şu an medyada kadına karşı kullanılan dilin sanatta da yaşandığını vurguluyor. “Bütün köşe başlarını erkeklere vermişiz. Sanatta hep erkeklerin arkasından gidip edilgen olmuşuz. Artık etkin olma zamanı.” Karakaş, son olarak “Kayıp Aranıyor: Debra Winger”dan esinlenerek kafasında biçimlenen bir belgesel film projesini hayata geçirdi: “İstanbul’un Kadınları Sahnelerin Sultanları.” İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nın yapımcılığını üstlendiği film, İstanbul’da sahneye çıkan genç ve eski kuşak 43 kadın tiyatrocuyla yapılan röportajlardan oluşuyor. “İzlediğim film bir dönem çok popüler olan oyuncu Debra Winger’ın 40 yaşından sonra kaybolması üzerineydi. Benim yaptığım film de 40 yaşından sonra kadın oyun cuları bekleyen tehlikeyi ve oyunculukta cinsiyet ayrımcılığını tartışıyor aslında.” 10 yıl önce bu işe giriştiğinde belge ve kayıtların yetersiz kaldığını fark ediyor Karakaş. Proje bu noktadan sonra kadın oyuncularla ilgili belge eksikliğinden kaynaklanan bir motivasyonla devam etmiş: “Kayıt altına almak, bellek oluşturmak ve Türk tiyatrosuna emek vermiş, bize bu yolu açmış geçmişteki Ermeni oyunculardan başlayıp bugüne kadar ve bundan sonra da sahneye çıkma cesareti ola Belgeselde Hülya Karakaş’ın söyleşi yaptığı oyunculardan biri de Nilgün Belgün. cak bütün oyunculara bir selam olsun istedim.” Aralarında Göksel Kortay, Nilgün Belgün, Tilbe Saran, Ayşen Gruda, Sumru Yavrucuk, Derya Alabora, Bercuhi Berberyan, yor Karakaş. Özel durumlardan dolayı da sadece Esmeray gibi farklı sahnelerin farklı kadın üç önemli eksiğin olduğunu söylüyor: Yıldız Kenter, Macide Tanır ve Gülriz Sururi. oyuncuları var. Yapılan röportajlardan çıkan sonuç ise kaBir dil oluşturmaya çalışan, var olan metinleri yeniden kadın gözüyle okuyan, Kürtçe tiyatro ya dınların tiyatroda nasıl var olduklarını işaret edipan Tiyatro Boyalı Kuş, Türkiye’de Müslüman yor. Türk tiyatrosunda kadınların yaralı olduğu ve tiyatronun henüz bir sektör kadınlara bu kapıları açan Ermeni olmadığı için bu sorunların yakadın oyuncular ve cinsel kimlik Aralarında Göksel şandığı çıkıyor ortaya: sürecini sorgulayan “Kadınların 40 yaşına geloyunlar yapan Esmeray Kortay, Tilbe Saran, diklerinde yaşadıkları çekinbunlardan bazıları. BerAyşen Gruda, Derya celer var. Hemen anne rolleberyan, “Bu noktada Alabora, Bercuhi ri yakıştırılıyor. Rol mü istida Ermeni kadın yorsun. Ya anne ya kötü ya oyuncular kadınları Berberyan’ın da hanım ağa. Klasikler de aynı. cesaretlendirdi sahbulunduğu 43 kadın Olumsuz kahramandır, köneye çıkmaları adıoyuncuyla söyleşilerin tüdür, cadıdır. Kadınlara güna” diyor. zel rol yazılmaz. Çünkü kaBütçenin yetersizliyer aldığı belgesel dınlar yazmaz. Kadın hikâğinden filmi sadece İsbugün saat 19.00’da yesi, kadın kahramanlar yok. tanbul’da sahneye çıkan Harbiye Muhsin Cinsiyet ayrımcılığının olduve meslekleri tiyatroyu ğu da röportajlardan çıktı. hiç ara vermeden yapErtuğrul Sahnesi’nde Hepsinin bu konu üzerinden mış olan kadınlarla sıücretsiz olarak söyleyecek sözleri vardı.” nırlandırdığını söylü Hülya Karakaş’ın ‘ stanbul’un Kadınları Sahnelerin Sultanları’ adlı belgeselinin yakında kitabı da yayımlanacak Kültür Servisi Geçen hafta yaşamını yitiren, sinemamızın tanınan ve sevilen ses mühendisi ve ses tasarımcısı Erkan Esenboğa’nın cenazesi dün Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verildi. 1955 yılında İstanbul’da doğan Esenboğa’nın çalıştığı filmler arasında “Seni Kalbime Gömdüm”, “Filler ve Çimen”, “Gölge Oyunu”, “Sevmek ve Ölmek Zamanı”, “Aşkın Kesişme Noktası” gibi filmler yer alıyor. Üç boyutlu ‘Star Wars’ LOS ANGELES (AA) 3 boyutlu “Star Wars” filmi serinin ilk bölümü “The Phantom Menace”in gösterim tarihi belli oldu. Filmin ilk bölümü 10 Şubat 2012’de sinemalarda gösterilecek. Ardından diğer beş film de sırayla üç boyutlu olarak gösterime girmeye devam edecek. “Star Wars” sinema tarihinin üç boyuta çevrilerek tekrar sinemalarda gösterilmeye başlanan ilk filmi olacak. ‘Işık Ülkesi: Likya’ Kültür Servisi Aktüel Arkeoloji dergisinin martnisan sayısı çıktı. “Işık Ülkesi: Likya” başlıklı yeni sayıda “Likyalılar kimdi ve nereden geldiler?”, “Nasıl bir uygarlık kurdular?”, “Anadolu’nun ışığı eksik olmayan Akdeniz maviliklerinde, hangi görkemli anıtları yaptılar?”, “Bu anıtlar bugün dünyanın hangi müzesinde sergileniyor” sorularına yanıt aranıyor. izlenebilecek. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle