18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 MART 2011 CUMARTES CUMHUR YET HABERLER Bu yazıyı dün yazacaktım ama gazeteci arkadaşlarım Nedim Şener, Ahmet Şık ve Odatv yöneticileri ve yazarlarına yönelik yeni “Ergenekon dalgası” nedeniyle bugüne kaldı... Nedim ve Ahmet’in evlerinde sabahın yedisinde polis arama yaparken Murat Yetkin’in “Balbay Şimdi de Hücrede” başlıklı yazısını okuyordum Radikal’de... Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in açıklamasına göre Balbay ve Özkan’ın, “şimdiye dek neden ayrı tutulmadığı”nın sorulması gerekiyormuş. Bakan Ergin, burada yasanın emredici hükmünden yola çıkıp, böyle bir açıklama yapıyor... Hukukçular ise yasanın böyle bir hükmü olmadığını, tersine tutuklulara hükümlü gibi davranılamayacağını söylüyor. Yıllar önce şiir okuduğu için tutuklanan Recep Tayyip Erdoğan’ın da düşüncelerinden ötürü tutuklanmasına karşı çıkmıştım... Yine İslamcı bir yazarın yazısından ötürü tutuklanmasına karşı tepki göstermiş, demokratik hukuk devletinde bireylerin düşüncelerinden ötürü yargılanıp tutuklanmalarına tavır almıştım. Silivri’de ucu Akın Birdal suikastına uzanan, Cumhuriyet’in bombalanmasından ve Danıştay baskınından yargılananlara neden bu yöntem uygulanmıyor? Murat Yetkin’in değindiği gibi Cumhuriyet gazetesine bombalı saldırıda bulunan hücrede değil, Cumhuriyet’te yazan Balbay hücrede. Gündemde Ahmet Şık ve Nedim Şener var... Ahmet ve Nedim gözaltında. Derin devletten kontrgerillaya değin Gazeteciler yaptıkları haberlerden, yazılarından ötürü gözaltına alınıyorlar... Demek ki dürüst, atak, heyecanlı, araştırmacı gazetecilik istenmiyor. Bir gazeteci olarak kalemimi satmam, kırarım ve bu işi bırakırım. Bu ülkede Nedim ve Ahmet Ergenekon terör örgütünden gözaltına alınıyorsa, Türkiye’de ne demokrasiden ne de basın özgürlüğünden söz edebilirsiniz. Bakın koskoca bakanlar ne diyor: “Bekleyelim, süreci görelim!” Neyi bekleyelim? Bu ülkenin muhalif, demokrat, yurtsever gazetecilerinin, aydınlarının, bilim insanlarının, sanatçılarının tümüyle susturulmasını mı? İnsanlar ideolojilerinden ötürü gözaltına alınıp tutuklanır mı? Ellerinde silah yok, şiddete karışmamışlar, yazı, haber, kitap yazmışlar... Ya Mirgün Cabas’la Mustafa Hoş’un başına gelenlere ne diyeceksiniz? BBP lideri Yazıcıoğlu’yla birlikte beş kişinin öldüğü helikopter kazasında “adı konulmayan terör örgütünün üyeleri” olarak Kahramanmaraş Cumhuriyet Savcısı’nın hazırladığı fezlekeye girdiler. Balbay ve Özkan tek kişilik hücrede şimdi... Balbay’ı tecride götürürken tehdit ediyor görevliler: “Asıl zulümhaneyi şimdi göreceksin!” Hücre altı adımlık, pislik içinde... İçeride bir yatak ve bir sehpa var... Nedim Şener, Ahmet Şık ve öteki gazeteciler ise gözaltına alındılar. Zor günler yaşıyoruz, zor! Altı Adımlık Hücre... Türkiye’de pek çok olayı gündeme getirdi Ahmet Şık ve Nedim Şener... Ahmet Şık gözaltına alınırken ne dedi: “Fethullah Gülen’e dokunan yanıyor!” Bu çok önemli bir çığlık bence. Hani Ergenekon davası derin devleti, çeteleri, kontrgerillayı, Susurluk’u ortaya çıkaracaktı? Bugün gelinen noktaya baktığımızda ne faili meçhulleri, ne JİTEM’i, ne de derin devleti ortaya çıkarma amacı var! Her gazetecinin başına gelebilir bu tür gözaltılar! Ben de ilk başta “Ergenekon”u önemsemiş, devlet içinde örgütlü çetelerin, faili meçhul cinayetlerin, Susurluk’un arkasındaki güçlerin ortaya çıkacağını sanmıştım. Cumhuriyet’e atılan bombaların, Danıştay baskınının, Hrant Dink, Hablemitoğlu cinayetlerinin, İzmitSapancaGebze üçgeninde öldürülen Kürt işadamlarının katillerinin arkasındaki güçlerin su yüzüne çıkarılacağına inanmıştım. Yanılmışım! Gazetecilerin gözaltına alınmasını hoş bulmayan da var, ‘Dışarıdakiler işine baksın’ diyen de AKP’liler de üzülmüş ANKARA/İSTANBUL (Cumhuriyet) TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin ve AKP kanadı Ergenekon soruşturması kapsamında ağırlıklı olarak gazetecilerin yer aldığı son gözaltıları değerlendirdi. Şahin, “yargısal bir faaliyet” yorumunu yaparken Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, yaşananların “hoş bir manzara olmadığını” belirterek Nedim Şener’i tanıdığını ve kendisini başarılı bir gazeteci olarak bildiğini söyledi. İçişleri Bakanı Beşir Atalay, “Yapılacak açıklama, bilgilendirme varsa bu yargıya düşer” derken Sanayi Bakanı Nihat Ergün ise “Bizler de üzülerek seyrediyoruz” dedi. ğildir. Ne olacaksa bir an evvel ortaya çıksın isteriz” şeklinde konuştu. Gazetecilere destek için yapılan yürüyüş ile ilgili ise Çiçek, “Ben onunla ilgili bir şey demem” dedi. Atalay: Yargı açıklayacak İçişleri Bakanı Atalay, olup bitenleri yorumlama durumunda olmadıklarını, ortada yargının bir kararının olduğu ve İstanbul savcılığının kararını Emniyet görevlilerinin yerine getirdiğini söyledi. Atalay, “Niçin bunlar oluyor, bu gözaltıların gerekçesi ne, bunları da biz kendimiz de şu anda bilmiyoruz. Yargı bunu açıklayacak” diye konuştu. Şahin: Yargısal bir faaliyet TBMM Başkanı Mehmet Sanayi ve Ticaret Bakanı ErAli Şahin, “Bazı gazeteci arkadaşların gözaltına alınma gün ise gazetecilerin hükümet sı ve haklarında soruşturma muhalefi olduğu için gözaltına açılması tamamen yargısal alındığı yaklaşımını kabul etbir faaliyettir” diyen Şahin, bu menin mümkün olmadığını belirterek şunlakişilerle ilgili hanrı dedi: “Gagi iddia ve delilaşbakan Yardımcısı Bülent z e t e c i l e r i n lerin bulunduğubirtakım suçArınç, gazetecilerin nu bilmediklerini, bu nedenle gözaltına alınmasının ‘hoş lamalara maruz kalarak sağlıklı bir değerbir manzara olmadığını‘ gözaltına lendirme yapma söylerken Nihat Ergün de alınmalarını, imkânı olmadığıtutuklanmayaşananları üzülerek nı söyledi. seyrettiğini belirtti. Bakan larını bizler de üzülerek Babacan ise Ahmet Şık ve rınç: seyrediyoruz. Nedim Şener gazetecilik Nedim’i Hiç kimsenin tanırım dışında bir uğraş içindeymiş g ö z a l t ı n a alınmasını, gibi ‘’sadece gazetecilik Arınç, geçen yıl tutuklanmaaldığı uluslararası yapanların özgürce kendi bir başarı ödülü işlerine devam etmelerini’ sını istemiyorum. Ama dolayısıyla Şener’i tavsiye etti. bazı yanlış işarayıp tebrik ettiler yapılıyorğini aktardı. Arınç, “Bu söylediklerim bir sa bu yanlış işlere göz mü gazeteci olan Şener hakkın yumulsun?” daki kanaatlerimdir. Eğer başka suçlarla ilgili haklaabacan: rında bir soruşturma yapılı Endişeye gerek yok yorsa, herkes gibi soruşturBaşbakan Yardımcısı Ali Bamanın bir an önce sonuçlanbacan, AB Komisyonu’ndan masını ve nihayetinde bu arkadaşlarımızın serbest kal gelen açıklamaların anımsatılmasını, hatta dava açılacaksa ması üzerine, şöyle konuştu: beraat etmelerini arzu ede “Türkiye’deki basın özgürlüğü konusunda hiç kimsenin rim” dedi. endişesi olmasın. Hele hele Türkiye’deki kanunlara, kuiçek: Söz yargıda rallara, mevzuata uygun haAdalet Bakanı Cemil Çiçek reket eden ve sadece gazete“Ben bu konularda hiç ko cilik yapan arkadaşlarımızın nuşmam. Çünkü yargıya in özgürce kendi işlerine devam tikal etti. Adaletin gecikme etmelerini tavsiye ediyorum. sini kimse arzu etmez, doğru Ancak gazeteci olmak da da olmaz. O bizim temenni farklı bir dokunulmazlığı bemizdir ama özel olarak, fa raberinde getirmemeli. Gazeteciler arasında da lanca filanca dosyayla bağlantılı olacaksa ben onu bil yanlış yollara girenler, yanlış miyorum. Bunların muha işlere girenler, yanlış örgüttabı biz değiliz. beklentimiz lenmelerin, hareketlerin parbu soruşturmanın bir an ön çası olanlar varsa, onlara da ce sonuçlanması. Çünkü tu özel bir ayrıcalık, özel bir tukluluk bir mahkumiyet de dokunulmazlık düşünülmeğildir; tahliye bir beraat de mesi lazım.” Ergün: Üzülerek seyrediyoruz B Başbakan Erdoğan, Çağlayan’da inşaatı tamamlanan stanbul Adalet Sarayı’nın Bayındırlık Bakanlığı’ndan Adalet Bakanlığı’na devir teslim törenine katıldı. (Fotoğraf: AA) ‘Yargının hedef tahtası yapılmasına razı olmayız’ Erdoğan’dan gözdağı İstanbul Haber Servisi Başbakan Tayyip Erdoğan, KCK ve Ergenekon operasyonlarına ilişkin takındıkları tutum nedeniyle CHP, muhalefet partileri ve medyaya, “sorumluluk sahibi olun” çağrısında bulundu. Çağlayan’da inşaatı tamamlanan İstanbul Adalet Sarayı’nın, dün Bayındırlık Bakanlığı’ndan Adalet Bakanlığı’na devir teslim töreninde konuşan Erdoğan, yargı atamalarına yönelik eleştiride bulunanları hedef alarak “Siyasi görüşlere, etnik kökenlere, mezheplere göre kadrolaşmaya giden, bunu da açık açık ifade etme cüretini gösteren siyasiler, şimdi 74 milyonun evladı, ayrımsız şekilde yargı kadrolarına alınacakken buna itiraz ediyorlar” dedi. Ergenekon davası kapsamında yapılan operasyonlar nedeniyle hükümetin “hedef tahtasına” oturtulduğunu belirterek “KCK operasyonları yapılıyor, Hükümet hedef tahtasına oturtuluyor. Tutukluluk süresi dolduğu için zanlılar serbest bırakılıyor, fatura hükümete kesiliyor. Birtakım operasyonlar yürütülüyor, birileri gözaltına alınıyor, hemen hükümet eleştiriliyor. Bu operasyonları Hükümet yapıyormuş gibi lanse ediliyor. Türkiye bir hukuk devletidir. Türkiye, kuvvetler ayrılığı üzerine bina edilmiş bir demokratik rejimdir. Hiç kimse, yargının tasarruflarından dolayı bize fatura kesmeye, bize çamur atmaya, bizi hedef tahtasına yerleştirmeye kalkışmasın” dedi. Erdoğan, “Biz savcı da değiliz, hâkim de değiliz, birileri gibi avukat da değiliz. Biz, yürütme olarak, kolluk kuvvetleriyle sadece ve sadece yargıya yardımcı oluruz. Bir Başbakan olarak, yürütmenin ve yasamanın bir üyesi olarak, yargının yıpratılmasına, yargının hedef tahtası haline getirilmesine, yargının işini zorlaştıracak beyanatlar verilmesine de razı olamayız” diye konuştu. A B Yine yürüyen merdiven, bu kez Başbakan Bu arada CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu yürüyen merdivene ters bindiği için “Ekip iyi olmazsa patinaj yaparsınız” sözleri ile eleştiren Erdoğan da açılışını yaptığı alışveriş merkezinde “yürüyen merdivenin” azizliğine uğradı. Erdoğan merdivenlere bindikten kısa bir süre sonra mekanizma aniden durdu. Merdivenlerin neden olduğu anlaşılamayan ani duruşu Başbakan ve yanındakilerin sendelemesine neden oldu. devu vermediği Ricciardone, dün AKP Genel Merkezi’nde Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik ile görüştü. Ricciardone, 1 saat 15 dakika süren görüşmenin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Ziyaretinin nezaket amaçlı olduğunu söyleyen Ricciardone, basın özgürlüğüne ilişkin soruları ise yanıtsız bıraktı. Ç Ricciardone Başbakan’dan randevu alamıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ABD’nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone’nin Odatv baskınından sonra söylediği, “Bir yanda gazeteciler gözaltına alınıyor bir yanda özgür basın deniyor, biz bunu anlamıyoruz” sözleri, Başbakan’dan randevu ambargosunu da beraberinde getirdi. Erdoğan’ın şimdiye kadar ran C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle