24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 ŞUBAT 2011 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA SAĞLIK Nişasta bazlı şeker Avrupa ülkelerinde yasaklanırken Türkiye’de kotası arttırıldı ASTIMLA BAŞETMEK 9 Mısırda ‘şekerli’ tehdit Öğrenciler bu kez yumurtayı pişirdi TRABZON (Cumhuriyet) Karadeniz Teknik Üniversitesi Rektörlük binası önünde önceki gün toplanarak çadır kuran ve üniversitede “kayıt parası” alınmasını protesto eden öğrenciler, protestolarına dün de devam etti. Yaklaşık 30 kişilik öğrenci grubu, yaptıkları basın açıklamasının ardından eylemlerinin simgesi olan yumurtaları pişirip çay demledi. İstanbul Haber Servisi Nişasta bazlı şekerin (NBŞ) bazı AB ülkelerinde yasaklandığı halde Türkiye’de üretim kotasının yüzde 10’dan 15’e çıkarılması bilim insanlarını kaygılandırıyor. Dünyanın en büyük 4. şeker pancarı üreticisi olan ülkemizde ton başına 250300 dolar daha ucuz olan “mısır şurubu” üretmek için 2010’da 500 bin ton mısır ithal edildiği belirtildi. Uzmanlar, içeriğinde fruktoz olan mısır şurubu ile yapılan gıdaların, kronik hastalıkları salgına dönüştürdüğü, kanser, kalp, siroz, diyabet gibi çok sayıda hastalığa neden olduğunu vurguladı. Daha az maliyetle elde edilen ve gazozdan çikolataya dek pek çok üründe kullanıldığı belirtilen NBŞ Fransa, Hollanda ve İngiltere’de yasaklanıp en büyük üreticisi olan ABD’de ise üretim kotası yüzde 10’dan yüzde 2’ye düşürülürken ülkemizde üretim kotasının arttırılması yoğun tartışmalara neden oluyor. NBŞ ile ilgili değerlendirmeleri özetle şöyle: İsa Gök (Şekerİş Sendikası Genel Başkanı): Avrupa’da kişi başına NBŞ tüketimi 11.5 kilo, Türkiye’de ise 6 kilo civarında. Fransa, İngilte Dikkatli yaşam çözüm oluyor İstanbul Haber Servisi İstanbul Medipol Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Erdoğan Kunter, uzun yıllar hafif şikâyetlerle seyreden astımınnumulmadık bir zamanda, belli şartlar bir araya geldiğinde en kötü yüzünü gösterebileceğini söyledi. Kunter “Tetikleyici faktörlerden kaçınıldığı, iyi tedavi edildiği, hasta ve yakınlarının eğitiminin sağlandığı sürece astımın kontrolü mümkün” dedi. Araştırmaların Avrupa ülkelerinde her 100 kişiden 510’unda astım hastalığına rastlandığını anımsatan Kunter, Türkiye’de de astım hastalığının benzer oranlarda olduğunun düşünüldüğünü belirtti. Hastalığın, genellikle nöbetler halinde tekrarladığını ifade eden Kunter şunları kaydetti: “Tekrarlayan astım atakları, akciğerlerde geri dönüşü olmayan hasarlar bırakabilir. Alerjik astım hastalarının atakları duyarlı olduğu ev tozu akarları, evcil hayvanların vücudundan dökülen tüyler, hamam böceği antijenleri, rutubetli ortamlarda bulunan küfler, ağaç ve çiçek polenleri, çeşitli gıdalara maruz kalmasıyla atak başlayabilir.” Uzmanlar, içeriğinde fruktoz olan mısır şurubu ile yapılan gıdaların, kronik hastalıkları salgına dönüştürdüğünü, kanser, kalp, siroz, diyabet gibi çok sayıda hastalığa neden olduğunu vurguladı. Nişasta bazlı şeker birçok ülkede yasaklanırken ABD’de ise üretim kotası yüzde 10’dan yüzde 2’ye düşürüldü. re, Hollanda, Almanya gibi ülkelerde de pancardan şeker elde ediliyor. 25 Avrupa ülkesi 1 milyon 200 bin ton NBŞ üretirken Türkiye tek başına 500 bin ton üretiyor. Bir tarafta GDO’lu mısır tüketip halkın sağlığını bozuyoruz diğer taraftan Türkiye’deki çiftçiyi değil, başka ülkeleri desteklemiş oluyoruz. Sendika olarak kotanın düşürülmesi için her yıl dava açıyoruz, mahkeme bizi haklı buluyor ama Bakanlar Kurulu kararı uygulamıyor. ‘Çocuklarınızı NBŞ’den uzak tutun’ adlı kampanya başlattık. Kenan Demirkol (Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr.) : Fruktoz şişmanlığa, şişmanlık da başta kalp damar hastalığından kaynaklı inmeye ve birçok kronik hastalığa yol açıyor. Türkiye’de denetim yok. Piyasada kayıt dışı fruktoz var. Etiketlerde fruktoz oranları belirtilmiyor. Dr. Yavuz Dizdar (İstanbul Tıp Fakültesi Onkoloji Enstitüsü): Nişasta bazlı şeker insan metabolizmasıyla uyumlu değil. Mısır şurubu elde edilen mısırın da GDO’lu mısır olma olasılığı yüksektir. Mısır şurubundan elde edilen yüksek fruktoz içerikli şeker, iç organlarda ve karın içinde yağlanmanın en önemli nedenlerinden birisidir. Yağlanma sonucu oluşan metabolik sendromla siroz, karaciğer kanseri, karaciğer rezeksiyo nu (karaciğerin bir kısmının ameliyatla alınması) ve transplantasyonu gereken hasta sayısı da artmaktadır. Alkolik olmayan insanlarda da karaciğer yağlanması sık görülür oldu. Bu yağlanmayla diyabet ve kanser gelişmesi olasılığı artmakta.Türkiye İçecek Gıda Dernekleri Federasyonu üyesi İlknur Menlik ise Türkiye’de GDO’lu üretim olmadığını, fruktoz ve glikozun da tamamıyla yerli mısırdan elde edildiğini savundu. Deneylerdeki korkutan gerçek Cerrahpaşa Tıp Fakülte tabolizma ve Beslenm si MeDalı Başkanı Prof. Mehm e Bilim et fazla fruktoz tüketen de Aydın ne vanları üzerinde yapıl y hayan malarda diyabet, koron çalışhastalığı, karaciğer ya er kalp ğla ve hipertansiyonun ort nması aya çıktığının görüldüğünü ka ydetti. İÜ Veterinerlik Fakülte si’ndenProf. Hayrettin Akkaya ise arıcıların mısır nişastası ka yn kerlerden, fruktozu arı aklı şelara verdiğini ve arıların hastalan neden olduğunu öne sü masına rdü. Temizlik işçisinin korkunç ölümü TRABZON (Cumhuriyet) Trabzon Belediyesi’nde temizlik işçisi olarak çalışan Temel Seymen (42), belediyeye ait çöp kamyonuyla çöp toplama çalışmalarına başladı. Seymen’e, çöpleri kamyona atmaya çalıştığı sırada yoldan geçen Kudret Karpuz’un (29) kullandığı otomobil çarptı. Çöp kamyonu ile otomobil arasına sıkışan Seymen yaşamını yitirdi. İki Hizbullah üyesi tahliye edildi DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Diyarbakır’daki özel yetkili ağır ceza mahkemelerinde yargılanan ancak cezaları Yargıtay tarafından onaylanmayan terör örgütü Hizbullah üyeleri Abdullah Yalçın ve Aydın Tomaç, CMK’nin 102. maddesi kapsamında tahliye edildi. MustazafDer, MazlumDer, Gökkuşağı Derneği ve ErdemDer Hizbullah’a yönelik operasyonları kınadı. ‘Duzdağı’ hastaların umudu Nahçıvan’daki merkezde astım, kronik bronşit ve alerji hastalarında yüksek oranda iyileşme sağlandığı ifade ediliyor. Merkezde 32 yılda 45 bin hastaya hizmet verildi SİBEL BAHÇETEPE D İŞ SA Ğ LIĞ I MER K EZİ Röntgen işi temizlikçide ERDOĞAN ERİŞEN ‘Testere cinayeti’nin sanığı da serbest İZMİR (AA) İzmir’in Urla ilçesinde 2005 Kasım ayında, kız arkadaşı Funda İşsiz’i 37 yerinden bıçaklayarak öldüren, cesedini kullanılmayan bir binadaki derin dondurucuda saklayan Celalettin E. yerel mahkeme tarafından ömür boyu hapse mahkum edildi. Ancak Celalettin E’nin mahkumiyeti Yargıtay’da onaylanmadığı için CMK’nin 102’nci maddesi gereği serbest kaldı. İstanbul’da cezaevi aracına girdiler İstanbul Haber Servisi İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde El Kaide terör örgütü davasında yargılanan tutuklu sanıklardan Mehmet Ali Tırak, bir süre beklediği nezarethaneden cezaevi aracına konuldu. Bu sırada Tırak’ın yakınlarından bir kişi ve aynı davada tutuksuz yargılanan Remzi Düzgün uzman çavuş tarafından sanığa kötü muamelede bulunulduğu gerekçesiyle polis bariyerlerinden atlayarak araca girdi. Müdahale edilen bu kişiler adliye bahçesi dışına çıkarıldı. NAHÇIVAN Azerbaycan’a bağlı Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti sınırları içinde yer alan ve adını da dağın özelliği olan tuzdan alan “Duzdağı (Tuzdağı) Fizyoterapi Merkezi”nde astım, kronik bronşit ve alerji hastalarının tedavi olduğu belirtildi. Çocuk hastaların yüzde 95, erişkin hastaların ise yüzde 8085 oranında atak ve nöbetlerinde iyileşmelerin yaşandığı ifade edilen Duzdağı, hizmete açıldığı 32 yıldan bu yana yaklaşık 45 bine yakın hastaya tedavi imkânı sundu. Duzdağı Rehabilitasyon Merkezi’nin içinde bulunduğu tuz dağının yüksekliği 110 metre, dağın içinde oluşturulan tünellerin uzunluğu ise 340 metre. 1979 yılında solunum güçlüğü çeken hastalar için kurulan Nahçıvan Sağlık Bakanlığı bünyesindeki Duzdağı Fizyoterapi Merkezi’ne ilgi giderek artıyor. Yılda yaklaşık 15002000 hastanın geldiği ve kullanılan alanı yaklaşık 2 bin metrekare olan merkezde muayenehane, yatakhane, istirahathane, kafe ve kütüphane bulunuyor. Toplam 300 kişilik yatağın yer aldığı merkezde hastalar kendileri için ayrılan odalara akşam 18.00’de giriyor, sabah 09.00 sıralarında çıkıyor. Merkezde 5 hekim, 23 hemşire bulunuyor. ORDU Sağlık Bakanlığı’na bağlı Ordu Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nde aşırı hasta yoğunluğu ve buna karşın teknisyen yetersizliği nedeniyle röntgen işi temizlik elemanlarına teslim edildi. Ordu Kent Konseyi Başkanı olduktan sonra Sağlık Müdürü Dr. Yılmaz Dündar’ın kendisine yönelik baskıları sonucu emekliye ayrılan ve bunun gerekçesini de basın toplantısıyla “kurumu daha fazla yıpratmamak” olarak açıklayan merkezin Başhekimi Dt. Ahmet Angın’ın yerine atanan Dt. Aytaç Bacınoğlu’nun uygulamaları yurttaşlardan sonra sendikacıları da isyan ettirdi. İlk iş makam odası yaptırdı Gündüz bölgedeki otellerde kalan hastalar, 300 yatak kapasiteli merkeze geldiklerinde yalnızca çay içmelerine izin veriliyor. ERKEN TEŞHİS TEDAVİ ŞANSINI ARTTIRIYOR Tek yatay tuz mağarası Duzdağı Fizyoterapi Merkezi Başhekimi Ruslan Süleymanov, mağara ortamından yararlanılarak yapılan bir tedavi uygulandığını belirtti. Nahçıvan’daki mağaranın dünyanın tek yatay tuz mağarası olduğunu ifade eden Süleymanov, özetle şunları söyledi: “Hastalar merkeze alınmadan önce birtakım tahlil ve tetkiklerden geçirilir. Her astımlıyı mağaraya almıyoruz. Böbrek taşı olanlar, tansiyon, şeker hastaları gibi hastaları bazı tetkikleri yapıldıktan sonra doktor gözetiminde alıyoruz. Mağaraya bir kere girmekle tedavi olunmaz ancak kısmi rahatlama olur. Hasta 34 yıl yılda bir kez ya da 6 ayda bir gelmelidir. Otel ve Duzdağ Fizyoterapi Merkezi Genel Müdürü HandanAzerm, de merkezin 2010’da 5 yıldız standartlarında hizmet veren otel görünümüne çevrildiğini anımsatarak “Daha çok hastanın gelmesini bekliyoruz” dedi. ‘Tiroit tüm vücudu etkiliyor’ İstanbul Haber Servisi Tiroit hastalığının linde ise yine kilo kaybı ve saçlarda dökülme kadınlarda erkeklere göre 23 kat daha fazla gö olduğu gibi ellerde titreme, kalp çarpıntısı ve rüldüğü, yaklaşık 10 milyon insanın bu has göz hastalıkları, buna bağlı olarak görme sıtalıklarla mücadele ettiği belirtilkıntısı görülür” dedi. di. Her 4 kadından birinin tiroit bezi büyümesi (guatr) hastası olduesin tanı çok kolay ğuna dikkat çeken uzmanlar, hasHastalığın tanısının son derece basit oltalığın vücudun bütün organlarını duğunu vurgulayan Yılmaz, “Bu beliretkilediğini söyledi. tiler pek çok hastalıkla karıştırılabilir. Gaziosmanpaşa Hastanesi NükAncak tiroit hastalıklarının kesin taleer Tıp Uzmanı Dr. Selda Yılmaz, nısını koymak son derece kolaydır. tiroit bezinin az çalışması gibi, Basit bir kan tahlili sonrasında nükleçok çalışmasının da önemli sorunlar oluşturduğunu belirterek Dr. Selda Yılmaz er tıpta 5 dakika içinde yapılacak olan bir tiroit sintigrafisi çekimi tanının “Tiroit bezinin az çalışması sonucu kilo alımı, saçlarda dökülme, ciltte ku konulup, tedavinin başlamasını sağlar. Üstelik ruma, kabızlık, uyku hali ve depresyon gibi bu çekim Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) semptomlar ortaya çıkar. Çok çalışması ha kapsamı içindedir” diye konuştu. K Eski Başhekim Ahmet Angın, poliklinik yetersizliği nedeniyle makam odasını klinik yaparak koridora attırdığı masada görevini sürdürürken yerine atanan Aytaç Bacınoğlu ise kliniği yıkıp makam odası yaptırdı. Türk SağlıkSen Ordu Şubesi Sekreteri Fahrettin Alkan, malzemeler ve binlerce liraya alınan ünitelerin çürümeye bırakıldığını ifade etti. Alkan, Başhekim Bacınoğlu’nun yerel televizyonlarda, “Bu hastanenin en büyük sorunu röntgende sıra beklemekti, bu sorunu 2 ayda çözdük. Artık bu konuda şikâyetler gelmiyor” sözlerinin de gerçeği yansıtmadığını ifade etti. Alkan, “Röntgen sorunu çözülmemiştir. Kurumda yeteri kadar röntgen teknisyeni olmadığı için başhekim röntgen hizmetini bu konuda eğitimi olmayan ve temizlikçi olarak işe giren elemanlara yaptırarak halkın sağlığı ile oynuyor. Yanlış yapılacak bir çekimin lenf kanserini tetikleme riski umursanmıyor” diye konuştu. Garipoğlu’nun yurtdışı yasağı kalktı İstanbul Haber Servisi Sümerbank’ın zarara uğratılmasına ilişkin davada, haklarında kurulan hüküm Yargıtayca bozulan bankanın eski sahibi Hayyam Garipoğlu’nun da aralarında bulunduğu 5 sanığın, yeniden yargılanmasına başlandı. Mahkeme, Garipoğlu hakkındaki yurtdışına çıkış yasağını bugünden başlayarak bir sonraki duruşma tarihi olan 15 Mart’a kadar kaldırılmasına hükmetti. Dr. Coşkun ÖZDEMİR Bugünlerin önde gelen sağlık haberi mısırdan elde edilen nişasta bazlı şeker. Bu şeker, mısır şurubu olarak anılıyor. Yüzde 80 fruktoz içeriyor ve bu yoğunluktaki fruktoz insan sağlığını tehdit ediyor. Şekerlemelerde, meşrubatta, kolalı içeceklerde, kekte, bisküvide çikolatada ve gofrette fruktoz var. Fruktoz kanser riskini arttırıyor. Obeziteye ve bu nedenle birçok hastalığa (diyabet, hipertansiyon) yol açıyor. Mısır, hayvan yemi olarak ithal ediliyor. Mısır şurubunun üretim maliyeti düşük. Bu nedenle tercih ediliyor. Ne yapmalı? Uzmanlar, sınırlamak gerektiği görüşünde birleşiyorlar. Mısır şekeri üretimine sınır konmalı. Bizde yüzde 15, Avrupa’da ise yüzde 34. Avrupa’da birçok okullarda meşrubat yasaklanıyor. Bizde de böyle yapılmalı, üretim kotası düşürülmeli ve pancar üretimine öncelik verilmeli. Tıp fakültelerinde yeni çalışma Sağlık Haberleri düzeni başladı. Öğretim üyeleri tam gün çalışacaklar. Saat 17.00’den sonra muayenehanelerine gidebilirler. Bu da ilerde değişebilir. Tamgün çalışma bedeli performansa göre saptanacak, devlet hastanelerinde olduğu gibi. Yani onların öncelikle bir eğitici, bir araştırmacı oldukları dikkate alınmayacak, performans, eğitim ve araştırma üzerinden değil hasta bakarak, ameliyat yaparak, laboratuvar incelemeleri isteyerek sağlayacakları gelir üzerinden ölçülecek. Uzun yıllar çalıştığım ve emekli olduğum İstanbul Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı’nda birkaç gün önce geçirdiğim birkaç saat içinde ciddi kayıplar olduğunu öğrendim. Beyin damar hastalıkları bilim dalının önemli bir üyesi emeklilik istemiş ayrılmıştı. Demans (Alzheimer) konularının dünyaca ünlü bir ismi de öyle. Nörofizyoloji bilim dalının deneyimli bir üyesi de onlara katılmıştı. Hepsinin en genci immun sistem immunolojik hastalıklar uzmanı yetenekli bir genç kızımız da umut kesip ayrılanlar arasında. Nöromüsküler hastalıklar bilim dalının çok ihtiyaç duyduğu bazı genetik testler yapılamıyor. Bu bilim dalının sorumlusu buna çare aramak için rektörden randevu almak istiyor. Bana evde bakım ekibi kurulması için önemli bir destek veren İstanbul Üniversitesi rektörü 3 ayı aşan bir süredir randevu vermiyor. Yakın yıllarda kurulan Anadolu’daki tıp fakültesinin birinde nöroloji yardımcı doçenti olarak görev yapan bir öğrencimizden, öteki dallarda olduğu gibi, iki yıldan beri tek başına çalıştığı fakültede fizyoloji patoloji gibi bazı branşların da hiç olmadığını şaşkınlıkla öğ Sağlık Bakanlığı’ndan difteri uyarısı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sağlık Bakanlığı, 30 Ocak’ta Ankara’da tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitiren bir kadına yapılan tahlillerde 2003 yılından beri ilk kez difteri hastalığına rastlandığını duyurdu. Bakanlıktan yapılan açıklamada, yurttaşların bulaşıcı hastalıklara karşı aşıyla korunmaları istendi. [email protected] C MY B C MY B rendim. Ama bu tıp fakültesi mezun veriyor, doktor yetiştiriyor. Patoloji öğrenmesin, fizyoloji öğrenmesin, zararı yok! Aman türbanlı kız çocuklarımız eğitimden yoksun kalmasın diye büyük duyarlılık gösterenlerin ve YÖK’ün acaba üniversitelerde neler oluyor neden oluyor, nasıl doktor yetiştiriyoruz diye bir kaygısı, bir duyarlığı var mı diye merak etmez misiniz? Neden bu kadar çok çocuk ölümü, neden yoğun bakımlarda bu kadar çok enfeksiyon, neden gözünü, görmesini kaybeden katarakt ameliyatı kurbanları. Bunlar öncelikli sorunlar değil mi? Tıp fakültelerinin, doktor ve uzmanlık eğitiminin kalitesine aldırmadan fakülte sayısını arttırmak övünülecek bir şey olabilir mi? Ama ülkede yönetim erkini elinde tutanlar bunu yapıyor ve öğretim üyelerini mutsuz ve verimsiz kılıyorlar. Evde diyaliz dönemi Türkiye’de diyaliz tedavisi gören hasta sayısının 55 binlere ulaştığı belirtilirken bu sayının 2020’de iki katına çıkacağı tahmin ediliyor. Fresenius Medical Care Başkan Yardımcısı Alp Özkan, ortalama sekiz saatlik diyalizin bir merkezde yapılmasının çok cazip olmadığı için ev diyalizi uygulamasını geliştirdiklerini belirterek evde diyalizin, hastaların yaşam kalitesini arttırdığını vurguladı. Özkan, “Türkiye genelindeki 55 bin hemodiyaliz hastasının 9 bini, 3 ay kurs gördükten sonra evde diyaliz tedavisinden yararlanabilecek. Diyalizin masrafını Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) karşılayacak.”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle