25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA 8 HABERLERİN DEVAMI İstanbul S Edirne S Kocaeli S Çanakkale PB İzmir PB Manisa B Denizli B Zonguldak PB Sinop PB Samsun B Trabzon Y Giresun Y Ankara S 10 15 16 12 15 14 15 14 12 15 13 13 6 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars S B S B B B B B B B PB PB K 8 9 2 16 17 16 10 13 7 7 3 2 2 Oslo PB Helsinki K Stockholm PB Londra PB AmsterdamB Brüksel PB Paris B Bonn Y Münih PB Berlin PB BudapeştePB Madrid A Viyana PB 2 0 3 9 7 8 8 8 10 4 14 13 13 Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Moskova Aşkabat Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam A A A A B K K K Y B B Y Y 18 17 19 17 11 0 5 3 8 7 7 18 15 Ülkemizin kuzeydoğu kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Doğu Karadeniz ile Ordu, Erzincan, Erzurum Kars ve Ardahan çevreleri yağışlı, diğer yerler parçalı ve az bulutlu geçecek. Yağışlar, Hopa çevrelerinde kuvvetli olmak üzere kıyılarda yağmur diğer yerlerde kar şeklinde olacak. Marmara ile iç ve doğu bölgelerde yer yer sis, iç ve doğu bölgelerde yer yer kuvvetli olmak üzere buzlanma ve don olayı görülecek. Hava sıcaklığı Marmara’da 13 derece artacak. CUMHURİYET 8 ŞUBAT 2011 SALI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 8 Şubat GÜNCEL Baştarafı 1. Sayfada CÜNEYT ARCAYÜREK Koleji de model Türkiye önerisini sahiplendi. Gerekçe gayet açık: Müslümanlığı demokrasi ile bağdaştıran ülke, Türkiye! Pekâlâ ama akla bir soru geliyor. Hangi Türkiye? Atatürk’ün kurduğu laik bir Cumhuriyet mi yoksa, tam kadro laikliği savunur görünüp gerçekte laikliğin içini boşaltan RTE’ye özgü Cumhuriyet mi? Batılılar ve ABD; stratejik önemi nedeniyle doğuya yelken açan RTE yönetiminin Atatürk’ün kurguladığı demokratik laik Cumhuriyetten Türkiye’nin adım adım uzaklaştığını görüyor, biliyor ama bu iktidarı okşamaya devam ediyor. ABD’yi yalnız ulusal yararlarına aykırı düşmeyecek yönetimlerin Ortadoğu’da işbaşında olması ilgilendiriyor. Türkiye’yi yitirmemeye özen göstermesinin başlıca nedeni bu. Ortadoğu’da sultanlıklara, tek adam diktatörlüğüne karşı çıkmamasının temel nedeni ise petrol ve doğalgaz! Dün yayımlanan anket sonuçlarına göre AKP seçmenleri de “Türkiye’nin dindarlaştığını” kabul ediyor. Türkiye’de laik yaşam biçiminin tehlikede olduğunu düşünenlerin yüzde 13’ü AKP’li. CHP ile MHP seçmeninin yüzde 67’si laik yaşam biçimini tehlikede görüyor. AKP’nin yüzde 13’ü, CHP+MHP yüzdesine katılınca… Türkiye’de laikliği tehlikede görenler yüzde 80’lere ulaşıyor. 1928’de kurulduğundan beri Mısır’ı aşırı İslam korkusuyla sarsan Müslüman Kardeşler ile laik bir devlet yönetimi kurulacağı düşünülebilir mi? Düşünenler de olduğunu New York Times son bir yazısına konu yaptı. Kahire’deki bütün partilerin katıldığı yeni bir anayasa hazırlamayı öngören toplantıda onca yasaklı yıllardan sonra Müslüman Kardeşler de yer aldı. Bu, üstelik Mısır’ın yeni siyasal olgusunda ağırlığı kabul edilen Müslüman Kardeşler’in artık legal bir parti konumuna geldiğinin, resmen tanındığının kanıtı idi. Müslüman Kardeşler’in “nasıl bir Mısır” sorusunu doyurucu biçimde yanıtlamadığı dikkat çekiyor. Yorumlarda, haberlerde satır aralarına sıkışan bilgilere göre; “Müslüman Kardeşler Mısır’da İslami esaslara dayalı bir düzen kurmayı amaçlamakla birlikte kadınları örtünmeye zorlamayacaklar”. Kadınları örtünmeye zorlamamayı RTE’den almış olacaklar. İsrail’le imzalanan barış antlaşmasına karşı çıkmayacaklarını açıklayarak da herhalde ABD’yi memnun etmeyi tasarladılar. Müslüman Kardeşler’in ılımlı kanadı ile AKP’nin bağ kurduğu iddiası New York Times’da yer almasa; ciddiye alınmayacak bir haber diye bir kenara atılırdı. Ortadoğu’da ABD’nin uzun yıllar ılımlı İslamın temsilcisi gördüğü AKP’nin, Müslüman Kardeşler’in ılımlı kanadı ile temas kurması dikkati çeken bir olgu değil mi? Ankara sık sık Başkan Obama ile konuşuyor. Ya Obama arıyor ya da RTE Obama’yı... Bu görüşmelerin içeriğinin Mısır’daki isyan ve sonrası olduğu açıklanıyor. Şeytanın avukatlığını yapanların aklına şu soru neden gelmesin: Ilımlı İslam bir ülke olarak gördüğü Türkiye’ye, Müslüman Kardeşler’in Mısır’da ılımlı İslamı nasıl gerçekleştireceği konularında görüşmeler yapmasını RTE’den acaba ABD mi istedi? Müslüman Kardeşler hâlâ kapalı bir kutu. İki gerçek var: Biri Müslüman Kardeşler’in Mübarek sonrası Mısır’da başlıca aktörlerden biri olacağı. Diğeri ise yeni bir düzen kurulursa ABD’nin karşısında her dediğini kabul edecek bir Mısır bulamayacağı... Ne ki henüz tartışılmayan üçüncü bir olasılık var: Mısır laik demokrat bir rejime mi girecek yoksa.. İslami kurallarla yönetilen bir ülke mi olacak? Yineleyelim: Mısır, şayet bir model olarak Türkiye’yi alacaksa... ...Atatürk’ün kurduğu çağdaş laik bir Türkiye’yi mi?.. yoksa savunur göründükleri laikliğin içini boşaltan RTE’ye özgü Cumhuriyeti mi? Hangisini seçecek? Örgütlenme çağrısı Diyarbakır’da düzenlenen 3. Uluslararası Kadın Konferansı sonuç bildirgesinde kadınlar için pozitif ayrımcılık ve kota uygulamalarının yürürlüğe konulması istendi DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Diyarbakır Bağlar Belediyesi’nin düzenlediği 3. Uluslararası Kadın Konferansı sonuç bildirgesinde militarizme, milliyetçiliğe ve cins ayrımcılığına karşı aktif politik yerel mücadele yürütülmesi çağrısı yapıldı. Bildirgede kadınların kendilerini güvende hissedebileceği, kreş, sağlık ocağı gibi gündelik yaşam ihtiyaçlarının karşılandığı, kendilerine özgü hayaller kurabileceği kentler yaratmanın hedeflenmesi gerektiği belirtildi. 3. Kadın Konferansı, Kuzey Irak, Suriye, İran, Kanada, Hollanda, Kıbrıs, Arjantin, Almanya, Avusturya, Meksika, Yunanistan, İtalya, Finlandiya ve Amerika’dan gelen 250 delege ile toplandı. Konferansın sonuç bildirgesi yazılı olarak açıklandı. Buna göre: “Tüketimin örgütlenmesi yerine kadınların aktif ve örgütlü katılımıyla üretim alanlarının oluşturulmasına ve örgütlenmesine önem verilmelidir. Yerellerde kadın meclislerinin oluşturulması sağlanmalıdır. Feminist medyanın oluşturulması için çalışmalar yürütülmelidir” denildi. zitif ayrımcılık ve kota uygulamalarının yürürlüğe konulmasının istendiği bildiride şöyle denildi: “Kadınlar güvencesiz ve ucuz işlerde istihdamına mahkum edilmektedirler. Yerel anlayışının gelişebilmesi amacıyla kadınların katılıma ilgisini oluşturmak, katılım mekanizmalarını ve bilgiyi kolay erişebilir hale getirmek gereklidir. Bu amaçla kadınların birlikte çalışmaları bir araya gelmeleri deneyimlerini paylaşmaları, politika üretmeleri ve dayanışmaları için kadın kurumlarının iletişim ağlarının kurulması ve güçlendirilmesi gereklidir. GÜNDEM Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY “İyi” dedim, “uzunca bir zaman”. Bir ara Meksika gezimi konu ederim. Birleşmiş Milletler, doğumunun 400. yılı nedeniyle 2011’i Evliya Çelebi yılı ilan etti. Ünlü seyyahımızı da böylece selamlamış olurum: Hapiste zamana iltifat edilmez. Günler geçmek bilmez ama, takvim yaprakları geçiverir. Bazen 34 gün takvim yaprağını yırtmadığımız olur. Toplu yırtmak iyi gelir. Zamana karşı, en az onun kadar güçlü olduğumuzu her gün yakasına yapışmayarak da göstermiş oluruz. Derken bir baktım FridaDiego sergisi ömrünün yarısını doldurmuş. Dünyanın önemli koleksiyonlarından biri olarak kabul edilen resimlerin sanatsal anlatımını uzmanlarına bırakıyorum. Zaten yaptılar da... Pera Müzesi de yaptığı bu güzel organizasyonun hakkını vermiş, zengin içerikli katalog hazırlamış. Ben gezimsel yanını paylaşmak isterim. FridaDiego çiftinin yaşamlarının en önemli dönemlerini geçirdikleri, en güzel eserlerini verdikleri Mexico City’nin unvanı şu: “Sonsuz bahar ülkesi.” Mexico City, dünyadaki 2500 metre rakımın üzerinde kurulu 5 başkentten biri. Çevresindeki dağların yüksekliği ise 35004000 metre. Yazları 3035, kışları 2025 derece. Yağmur dönemi hiç değişmiyor; temmuz sonundan ekim başına kadar her gün saat 14.0016.00 arası yağmurlu. Frida Kahlo, 1907’de Mexico City’nin Carme semtinde Londres Caddesi 247 No’lu evde doğdu. 800 metrekarelik arsa üzerine kurulu, birkaç avlulu bu mavi ev, Kahlo’nun ölümünden sonra müze haline getirildi. Evin doğal halini korumuşlar. Çok gösterişli değil. Evde Kahlo’nun 18 yaşında geçirdiği trafik kazasından izler var. Uzun süre bağlı kaldığı yatak ziyarete açık. Çevresiyle, tavanıyla yatak, bir atölye bölümünü andırıyor. Yatağın köşesinde bir sandalye... Ayaklarından sırtı yaslama bölümüne kadar tümüyle Kahlo’nun portresi şeklinde kesilip resmedilmiş. Ziyaretçilerin uzun durdukları yerlerden biriydi. İnsan yaşamöyküsünü okuduktan sonra, “böyle bir şeyi ancak aşkın ve acının insanı çılgın Frida akıl eder” diye düşünüyor. Bu bölümün devamında her biri roman gibi okunması gereken tablolar var. Frida’nın çocukluğu, bugün çok büyük bir müzenin kurulu olduğu Çapultepek koruluklarında geçmiş. Çapultepek sözcüğü kulağınıza tanıdık geldi mi? Meksika yerel dillerinden birinde, “düzensiz, dağınık, tepelik alan” demekmiş. Diego Rivera’nın eserleri ise devlet başkanlığı sarayının duvarlarını süslüyor. Sarayın bu bölümleri ziyarete açık. Bir tam günü ayırmak gerekiyor. Saray Zocalo alanında. Bu alan, İspanyollar geldiğinde Meksika yerlilerinin tapınağının bulunduğu yer. İspanyollar o tapınağı yıkıp taşlarından dev bir kilise yapmışlar. Bu, Latin Amerika’nın ilk kilisesi. Bu alanın bir özelliği de sürekli eylem sahası olması. İsteyen burada çadırını kurup eylemini yapıyor. Eylem alanının karşısı devlet başkanlığı sarayı. Duvarları Diego Rivera. Sarayın giriş merdivenlerinin duvarlarında Azteklerin yaşamı, İspanyolların gelişi var. Üst bölümde Meksika devrimi, Zapata ölümsüzleştirilmiş. İkinci kat sömürge döneminden bugüne Meksikalıların yaşamından kesitleri içeriyor. Pek çok bölüm Rivera’nın politik görüşlerini yansıtıyor. Değişik görüşleri savunan devlet başkanları gelmiş, gitmiş ama kimse bu resimlerin kılına dokunmamış. Noktayı Frida Kahlo’nun yaşamını kaleme alırken kullandığı bir cümle ile koyalım: “Yıldızlara tekmeler savuracak gücümün olmasını isterdim.” [email protected] ‘Katılıma ilgi oluşturulmalı’ Bildirgede, karar mekanizmalarında ve istihdamda, kadınların yer alması için po ÖSYM, sınav güvenliği açısından tehdit oluşturan türban için çözüm arıyor Türbana parmak izi formülü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir, sınavlara türbanla girilmesinin sınav güvenliği açısından bir engel oluşturduğuna inanmadığını belirterek “Eğer bu tür endişeler oluşursa özellikle parmak izi takibi ya da gözbebeği takibi gibi tedbirlerle sınav güvenliğini sağlayacağımızı garanti edebiliriz. Bunun üzerinde de çalışıyoruz” dedi. Demir, uygulamanın bu yılki sınavlara yetişmesinin zor olduğunu, ancak önümüzdeki yıl parmak izi uygulamasına geçmeyi düşündüklerini ifade etti. Prof. Demir, ÖSYM’yi kamuoyuna tanıtmak ve 27 Mart’ta yapılacak Yükseköğretim Geçiş Sınavı’na ilişkin uygulamalar konusunda bilgi vermek amacıyla ÖSYM’de öğrencilerle bir araya geldi ve basın toplantısı düzenledi. Öğrenciler, Demir’e YGS’de çıkan sorularla ilgili şikâyetlerini ilettiler. Bazı öğrencilerin ise sınavlara türbanlı girebilmeleri için ÖSYM’nin çözüm bulmasını istedikleri öğrenildi. Demir, KPSS’de soruların sızdırılmasının ardından yürütülen soruşturmayla ilgili olarak “Bana resmi olarak ya da gayri resmi olarak iletilen bir sonuç yok” dedi. Randevu usulü elektronik sınav konusunda da bilgi veren Demir, İstanbul, İzmir ve Ankara’daki sınav merkezlerinin altyapısının buna uygun hazırlandığını anlattı. Fotoğraf: AA Haluk Kırcı gözaltında İstanbul Haber Servisi 7 TİP’li genci boğarak öldürmekten 7 kez idam cezasına çarptırılan, Susurluk çetesine üye olmak suçundan aldığı 4 yıl hapis cezasının infazı Mayıs 2010’da tamamlandığı için salıverilen Haluk Kırcı, iki ayrı davadan hakkında kesinleşmiş toplam 6 yıl 8 ay hapis cezası nedeniyle gözaltına alındı. Üsküdar’da gözaltına alınan Kırcı, sağlık kontrolünün ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Kırcı basın mensuplarının “Neden gözaltına alındınız” sorusuna “Bilmiyorum” diye cevap verdi. Kırcı hakkında 17 Temmuz 2002’de görülmeye başlanan iki ayrı davadan tutuklama kararı çıktığı öğrenildi. Kırcı’nın bu davalardan 4 yıl 2 ay ve 2 yıl 6 ay olmak üzere toplam 6 yıl 8 ay kesinleşmiş hapis cezası aldığı öğrenildi. TCDD’nin, YHT projesinde hem maliyet arttı hem de süre gecikti ‘Bizi ilgilendirmez’ Öğrenci olayları ve üniversitelere polisin girmesi ile ilgili bir soru üzerine Demir, “Öğrenci olayları bizi çok da ilgilendirmiyor. Bugüne kadar sınavlar bir güne has ve çok da öğrenci olaylarını bünyesinde barındıran bir olay olarak karşımıza çıkmadı” dedi. Ankaraİstanbul treni ‘rötar’ yaptı! MURAT KIŞLALI ANKARA Hızlı trende hem maliyetler şişti, hem de süreler gecikti. Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları’nın (TCDD) Ankaraİstanbul Yüksek Hızlı Tren (YHT) Projesi’nin AnkaraEskişehir hattında maliyetin 85 milyon Avro arttığı, Eskişehirİstanbul (İnönüKöseköy) arasındaki 2. etap’ında da fazladan 118 milyon dolar harcama yapılması gerektiği ortaya çıktı. Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu, kalan işlerinde ciddi gecikmeler yaşandığını belirlediği YHT’de “keşiflerin daha gerçekçi tespit edilmesi, önemli keşif artışlarına ve ilave işlere mahal verilmemesini” istedi. YDK’nin hazırladığı raporda, Ankaraİstanbul arasını 3 saate indirmeyi hedefleyen projenin maliyeti ve süresi değerlendirildi. İKİ AYRI ALEVİ MİTİNGİ YAŞAR DOĞU ANISINA İSTANBUL’DA KORKU DOLU GECE Ali Balkız’dan bölünme uyarısı İstanbul Haber Servisi Alevi örgütlerinin aynı ilde, aynı gün 2 ayrı miting düzenlemesi örgütleri karşı karşıya getirdi. Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV) İzmir’de miting kararı için valiliğe başvururken ABF’nin de aynı gün miting yapmak için müracaat ettiği ortaya çıktı. Hacı Bektaşı Veli Anadolu Kültür Vakfı, 6 Mart’ta düzenlenecek miting öncesi toplantı düzenledi. Vakıf Başkanı Ercan Geçmez, Alevi tabanını görmeden Alevi örgütlenmesi yapılamayacağını, tabanının ortak hareket edilmesini istediğini belirtti. İki miting başvurusunun Alevi hareketi adına sorun yaratacağını ifade eden Geçmez, ABF’yi başvurusunu geri çekmeye ve kurultay kararlarına saygılı olmaya çağırdı. ABF Genel Başkanı Ali Balkız ise mitinge 3 aydır hazırlandıklarını ve Geçmez’e mitingi ortak düzenlemek için davette bulunduklarını söyledi. Balkız, “AKP karşısında Alevileri zayıf düşürecek hareketlerden kaçınmalıyız. Alevileri tabanda kimse bölmesin” dedi. Erinç’e ‘basın’ ödülü 5 kişi serbest bırakıldı Mersin ve Adana’da 16 Haziran 2010 tarihinde gözaltına alınarak tutuklanan 5 kişi çıkarıldıkları mahkemede tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Sanıklar Lütfi Uçal, Nuray Koç, Selçuk Arslan, Cenk Orhan Haşimoğlu ve Ahmet Veli Kök duruşmada iddianamedeki suçlamaları reddetti. Adliye çıkışında aileleri ve kendilerine destek vermek veren GençSen üyeleri tarafından karşılanan 5 kişi büyük sevinç yaşadı. 22 araç kundaklandı İstanbul Haber Servisi İstanbul’da Sultanbeyli, Zeytinburnu, Başakşehir, Şişli ve Beyoğlu’nda 22 otomobil ateşe verildi. Saldırılara ilgili olarak 5 kişi gözaltına alındı. İstanbul’da korku dolu gecede ilk araç yakma girişimi Zeytinburnu’nda yaşandı. Park halindeki 2 otobüs ile 2 otomobil kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce ateşe verildi. Burada bir otomobil kullanılamaz hale geldi. İhbar üzerine olay yerine sevk edilen itfaiye ekipleri soğutma çalışmaları yaptı. Aynı saatlerde Başakşehir’de de 8 araç kundaklandı. Beyoğlu Ortanca Sokak’ta 3 otomobil daha ateşe verildi. Sultanbeyli Yavuzselim Mahallesi’nde 2, Şişli Hortumcu Sokak’ta ise 5 araç daha kundaklandı. Kundaklama olaylarına ilişkin çalışma başlatan polis, çevredeki güvenlik kameralarını incelemeye aldı. Polisin çalışması sonucu PKK sempatizanı olduğu bildirilen toplam 5 kişi Avcılar, Bağcılar ve Beyoğlu’nda suç üstü yakalandı. Zanlılarla birlikte 7.5 kilo benzin ele geçirildi. SAMSUN (Cumhuriyet) Samsun’da çeşitli dernekler ve belediyeler tarafından düzenlenen “I. Yaşar Doğu Ödülleri”nde gazetemiz imtiyaz sahibi Orhan Erinç, Türk basınına verdiği emeklerden dolayı “basın” ödülüne layık görüldü. DEF ve İlkadım Belediyesi’nce düzenlenen “I. Yaşar Doğu Ödülleri” sahipleri belirlendi. Seçici kurul tarafından Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve gazetemiz imtiyaz sahibi Orhan Erinç, Türk basınına verdiği yıllara dayanan emekleri nedeniyle “basın” ödülüne layık görüldü. Seçici kurulun aldığı karara göre, “spor” ödülü Dünya ve Olimpiyat Şampiyonu Mustafa Dağıstanlı’ya, “Kültür Sanat Eğitim” ödülü Anel Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Rıdvan Çelikel’e, “bilim” ödülü de Ahmet Mete Işıkara’ya verilecek. Ödüller, 26 Şubat Cumartesi günü saat 19.00’da Samsun Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) düzenlenecek törenle sahiplerini bulacak. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle