Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 ŞUBAT 2011 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER AKP VE CHP SÖZCÜLERİNİN TSK’YE YÖNELİK SÖZLERİNE GENELKURMAY’DAN YANIT GELDİ 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ‘TSK’yi siyasi tartışmalara konu etmeyin’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genelkurmay Başkanlığı, AKP Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik’in “28 Şubat başarılı olsaydı Türkiye bugün Mısır gibi olurdu” ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum’un “Koca bir askeri yıktılar, meğer kâğıttan kaplanmış, biz bunu asker zannedermişiz” şeklindeki sözlerine yanıt verdi. Genelkurmay Başkanlığı’ndan dün yapılan yazılı açıklamada, şunlar kaydedildi: “6 Şubat 2011 tarihli bazı basın yayın organlarında, iki büyük siyasi partiye mensup ve yönetici konumundaki bir kısım siyasilerin Türk Silahlı Kuvvetleri hakkında bazı değerlendirmeleri yer almıştır. Her vesileyle Türk Silahlı Kuvvetleri’nin siyaset dışında kalması gerektiğini savunan bu siyasilerin, Türk Silahlı Kuvvetleri’ni günlük siyasi tartışmaların içerisine çekme gayretleri üzüntüyle izlenmektedir. Çevremizde sonu belli olmayan istikrarsızlıkların yoğunlaştığı bir dönemde, sadece güvenlik alanındaki görevlerini en iyi şekilde yerine getirme gayreti içinde olan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin siyasi tartışmalara konu edilmesi, ne ülkemize ne de herhangi bir siyasi görüşe fayda sağlayacaktır. Kendi görüşleri doğrultusunda kamuoyu oluşturmak isteyen siyasilerin, Türk Silahlı Kuvvetleri’yle ilgili söylemlerinde daha özenli olmaları ve asker üzerinden siyaset yapmamaları beklenmektedir.” Sev AKP’yi Dön Köşeyi... Televizyon ekranlarında Türkiye’nin bugün içine düştüğü durumu eleştiren kaç sanatçı var? Şair, ressam, heykeltıraş, müzisyen, tiyatrocu, edebiyatçı... Dik duruş gösteren, demokrasi ve özgürlükleri savunan, ülkenin sivil baskıcı rejime doğru sürüklendiğini görüp eleştiren kaç sanatçı var? Müjdat Gezen; Uğur Dündar, Yılmaz Özdil ve Nedim Şener’le Star TV’de “Arena” programına çıktı, yandaş, dinci ve tarikatçı medyanın ekranları kuşatan sözcüleri hemen saldırıya geçti, hakarete başladı. Müjdat Gezen 40 yıllık arkadaşımdır... Sözünü dün de esirgemezdi bugün de esirgemiyor... Ne şiş yansın ne kebap diyenlerden değildir, düşüncelerini saklamaz, sözünü esirgemez. Bir ülkenin aydınları, sanatçıları, bilim insanları, emekçileri susup korkuyorsa bilin ki hukuk devletinin defteri dürülmüştür. Bunun adına “Korku İmparatorluğu” denilir. Bu ülkede bunca baskıya, yasal ve yasadışı telefon dinlemelerine karşın bir avuç gazeteci, sanatçı, bilim insanı, sendikacı hem “askeri vesayete” hem de “sivil vesayete” karşı çıkıyor. Fazıl Say düşüncelerini açık açık söylüyor... Say’ın en son Oda TV’de çıkan yazısını okumanızı salık veririm... Sanatçılar muhaliftir. AKP iktidarıyla birlikte başlayan “baskıcı bir hareket” bu ülkenin sanatçılarını, aydınlarını, muhalif kalemlerini susturup yıldırdı. Kaç kişi kaldı geriye? Oda TV’de Fazıl Say’ın yazısını okurken, Mehmet Aksoy’un başına gelenleri anımsadım, Kars’taki “İnsanlık Anıtı”na “ucube”diyenleri düşündüm. Ve sonra ileri demokrasi, özgürlükler; Cumartesi Anneleri’nin ağızlarına sürülen bir parmak bal mıdır yoksa devlet televizyonlarının iktidar yalakalarına ve konu mankeni sözde Atatürkçülere peşkeş çekilmesi mi? Soytarılığı yaşam biçimi olarak gören, nereden çıktığı belli olmayan yeniyetmeler cehaletin bataklığında... Öyle oldukları için de dört kol çengi Müjdat Gezen’e saldırıyorlar. Müjdat bunlara pabuç bırakmaz, ağızlarının payını verir tıpkı Fazıl Say gibi... Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nin internet sitesine bir bakın isterseniz... Müjdat, yalakalara gereken yanıtı veriyor... Ne diyor Gezen: “Buna karar verdim. Akıllı biri olsam; AKP’nin yanında olduğumu, Recep Tayyip Erdoğan’dan başka büyük olmadığını, ülkemde 12 milyondan fazla açlık sınırında insan bulunmadığını, üç milyon işsiz olmadığını, emeklilerin ve işçilerin mutluluk içinde yaşadığını... Yakında AB’ye gireceğimizi... AKP’nin muhteşem hükümet olduğunu söyleyip istediğim kanalda iyi parayla istediğim işi bulup, reklam filmlerinde boy göstererek acayip para kazanıp gül gibi geçinirdim. Oysa ben bankadan kredi alabilmek için oturduğum evi ipotek ettirip, bu parayla okul yaptırıyorum ve AKP karşıtı olduğum için de tehditler alıyorum.” Ah Müjdat ah... Şişeyi kıracaksın, köşeyi döneceksin... Bu yaşa geldin hâlâ anlamadın... Benim bildiğim Müjdat Gezen böyle tehditlere boyun eğip, kimileri gibi bir kenara çekilip susmaz. Onda mangal gibi yürek vardır! Yaşamın o derin sularında, onurun, dik duruşun vazgeçmezliğinde geri adım atmaz Levent Kırca ve Fazıl Say gibi. Bu ülkenin yurtsever sanatçıları, bilim insanları, bir avuç yazarı, televizyoncusu el etek öpmez. Ne sivil vesayete girer, ne askeri vesayete boyun eğer, ne de el etek öper... Biz demokrasi kahramanlarını, bugün Müjdat Gezen’i eleştiren hokkabaz kalemleri iyi tanırız. 12 Eylül’de işkencelerden geçip zindanlarda yatarken onlar Kenan Evren’le kadeh tokuşturuyorlardı. Bugün benim ülkemin muhalif sanatçıları, yazarları, çizerleri tehdit ediliyor... Yasal ve yasadışı telefonları dinleniyor ve izleniyor... Laik demokratik cumhuriyeti, Aydınlanma Devrimi’ni savunmak, emekçilerin hakkını aramak, parasız eğitim isteyen öğrencileri savunmak, TEKEL işçilerinin eylemlerine katılmak, Torba Yasa Tasarısı’na karşı çıkmak suç... Bunun adı mı ileri demokrasi ve özgürlüklerin genişletilmesi... Hadi canım sen de!.. Süheyl Batum’un sözleri AKP ve CHP arasında yeniden darbeseverlik tartışması başlattı ‘Kâğıt kaplan’atışması AKP’li Bozdağ, CHP’yi her dönemde askerin yedeğinde iktidar olmakla suçlarken, CHP’li Hamzaçebi TSK’nin tüm partiler için haklı bir uyarı yaptığını söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum’un “Ordu kâğıttan kaplanmış” sözleri ve TSK’nin açıklaması, siyasette yeni bir tartışma başlattı. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Batum’un sözlerini TSK’ye “doğrudan hakaret” olarak nitelerken AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, da “CHP’nin her dönemde askerin yedeğinde iktidar olmayı başarmasına karşın, AK Parti döneminde askerin yedeğinde iktidar olmayı başaramamasının doğurduğu hezeyanlar” açıklamasını yaptı. CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi ise, Batum’un sözlerinin “maksadının ötesinde yorumlandığını” bildirdi. Batum ise, Genelkurmay’ın hukuka aykırılığın farkında olduğunu dile getirmesi beklentisini sözleriyle ortaya koyduğunu söyledi. AKP’li Bozdağ, Batum’un sözlerinin “CHP zihniyetinin dışavurumu olduğunu” söyledi. Bozdağ, “Batum ve CHP zihniyetine göre; yeri geldiğinde hukuk, milli irade ve demokrasi tanımayan, herkese nizam veren, siyasi iktidar düzen almayınca da darbe yapan asker kahraman ve yiğit asker. Asker hukuka saygı duyar, demokrasiye saygı duyar, CHP yerine muhalefet yapmazsa kâğıttan kaplan ve içi boş ağaç hükmündedir. Darbe kışkırtıcılığı ve darbe olsun diye verdikleri emek kadar, asker kışladan çıksın diye harcadığı zaman kadar, milletin gönlüne girmek için de zaman harcasalar belki kendileri için daha hayırlı olurdu” dedi. CHP’li Hamzaçebi ise, “Batum’un açıklamasının hiçbir yerinde darbeye çağrı yapan, darbe iyidir, diyen bir cümle yoktur. TSK, AKP tarafından haksız şekilde hırpalandı, gereksiz saldırılara maruz kaldı, böyle bir ortamda TSK değil eleştiri, ifade hakkını bile kullanmamıştır” dedi. ‘AKP darbeyle eleştiremez’ AKP’li Bozdağ’ın sözleriyle ilgili sorulara da Hamzaçebi, “Darbeyle bizi eşleştirmek isteyen iktidar partisi yetkililerine 28 Şubat, 27 Nisan emuhtırasının sorumlularıyla niye hesaplaşmadıklarını soruyorum” yanıtını verdi. TSK’nin açıklamasıyla ilgili de Hamzaçebi tüm siyasi partiler için gerekli bir uyarı olduğunu söyledi. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na iadei ziyarette bulundu. Koşaner’i CHP Genel Merkezi’ne gelişinde, genel başkan yardımcıları Gürsel Tekin ve Gülsün Bilgehan ile Kılıçdaroğlu’nun özel kalem müdürü Hamret Şafak Erdemiş karşıladı. Basına kapalı ya Koşaner’den iadei ziyaret pılan görüşme, 35 dakika sürdü. Kılıçdaroğlu, aralık ayının son günü Koşaner’i ziyaret etmiş, görüşme 55 dakika sürmüştü. Koşaner’i genel merkezden uğurlayan Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin “Süheyl Batum’un sözleri gündeme geldi mi” sorusu üzerine, “Hayır” yanıtını verdi. (Fotoğraf: AA) ‘Hukuksuzluğa karşı durmalı’ Batum ise, “Sözlerim TSK’yi üzerse ben de üzülürüm, TSK’nin bana yönelik değil, genel bir açıklama yaptığı düşüncesindeyim” dedi. Batum “Genelkurmay Başkanlığı’nın, kendi prestijini kırmaya yönelik hukuksuz girişimler karşısında, bu hukuka aykırılığın farkında olduğunu dile getirmesini beklediğini, sözleriyle bunu ortaya koymak istediğini” söyledi. Batum, “Bizim darbelerden beklentimiz yok. Biz seçimlerle, halkın oyuyla iktidarı yıkacağız. İstediğim hukuksuzluklara karşı en azından bunların hukuksuzluk olduğunu söyleyebilmesi lazım böyle büyük bir kurumun” açıklamasını yaptı. Erdoğan: Gereği yapılsın CHP’li Batum’un TSK ile ilgili söylediği sözlere tepki gösteren Başbakan, konuyla ilgili Genelkurmay Başkanı Koşaner’i aradı Batum hakkında savcılık inceleme başlattı ADD Zonguldak Şubesi’ni ziyareti sırasında asker için “kâğıttan kaplanmış” ifadesini kullanan CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı’nca inceleme başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Özbakır, Batum’un askerle ilgili sözleri nedeniyle hakkında inceleme başlatıldığını belirterek “İnceleyeceğiz, Batum’un konuşmalarını değerlendireceğiz. Suç unsuru bulunursa soruşturma başlatılabilir” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum’un orduyla ilgili açıklamaları Başbakan Tayyip Erdoğan’ı kızdırdı. Karargâhın, Batum’un sözlerine karşı yaptığı açıklamadan önce Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner’i arayarak, “Yasal olarak gereğinin yapılmasını” istedi. Batum’un sözleri ve ardından Genelkurmay’dan gelen açıklama, Erdoğan başkanlığındaki AKP MYK’de değerlendirildi. Toplantıda Erdoğan’ın, Batum’a çok sert tepki gösterdiği belirtildi. Ancak, Erdoğan’ın Genelkurmay’dan gelen açıkmalarda CHP ile sınırlı kalınmayıp AKP’nin de eleştirilmesi Erdoğan’ın tepkisini daha da arttırdı. hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 ‘SEÇİM ADALETİ VE GÜVENLİĞİ KALMAYACAK’ Çelik’ten de aynı tepki AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik de MYK toplantısının ardından sadece CHP’ye değil, TSK’nin açıklamasına da tepki gösterdi. Çelik, TSK açıklamasıyla ilgili “Burada adeta bir denge politikası yapılmış. Bir taraftan bir CHP’linin söylediği ipe sapa gelmez ifadelere tepki gösterirken, bu ipe sapa gelmez ifadelere tepki gösteren AK Partililerin de bu kapsama dahil edilmiş olmasını doğru bulmuyoruz” dedi. Muhalefetin TV’lerde siyasi reklam korkusu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’nda görüşmeleri yarım kalan yeni RTÜK tasarısıyla “siyasi reklam” serbest bırakılırken; muhalefet ve özellikle Hazine yardımı alamayan partiler “Fırsat eşitliğine aykırı, adaletsiz seçim yarışı yaşanacak. AKP televizyonlardan yalan yanlış reklamlarla seçmeni yönlendirmeye çalışacak” kaygısı içine girdi. RTÜK Yasa Tasarısı’nın kabul edilen maddesinde, “Medya hizmet sağlayıcılar YSK tarafından ilan edilen seçim döneminde yayın yasaklarının başlayacağı saate kadar siyasi parti ve aday reklamları yayımlayabilirler” deniliyor. Yürürlükteki yasada yer alan “Siyasi partiler ve demokratik gruplar arasında fırsat eşitliği sağlanması; tek yönlü, taraf tutan yayın yapılmaması” ilkesine ise tasarıda yer verilmemesi dikkati çekti. TBMM Anayasa Komisyonu üyelerinden, CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü YSK’ye büyük görev düştüğünü vurgulayarak şunları söyledi: “HSYK’nin son yapısı itibarıyla artık seçim güvenliği de kalmamıştır. RTÜK tasarısı çıkarsa Anayasa Mahkemesi’ne götürürüz.” TBMM Genel Kurulu’nda 8 Nisan 2010’da kabul edilen yasayla da partiler ve bağımsız adaylar “Yazılı, sözlü veya görüntülü propaganda yapabilecek.” Arınç: Doğrudan hakaret etmiştir Arınç ise Batum’un sözlerini TSK’ye doğrudan hakaret olarak niteledi. Batum’un TSK için söylediklerini askerin askerlik görevini çok iyi yapmadığı için değil, askerin sivil hayata ve sivil iktidara müdahale etmediği için söylediğini savunan Arınç, “Batum’un aklından geçen şudur; ‘Ne güne duruyorsunuz? Bu AKP iktidarını niçin bugüne kadar indirmediniz? Nedir bu yaptığınız, (Balyozlar), (Kafesler) hep boş şeylerle uğraşmışsınız. Bunları neticeye bir türlü ulaştırmamışsınız” dedi. Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül de TSK’nin anayasa, kanunlar ve hükümet tarafından kendisine verilen görevleri eksiksiz yerine getirdiğini belirterek “TSK’nin siyaset dışı olması onun zaafı değil, belki de en fazla hassasiyet gösterilmesi gereken meziyetidir” görüşünü kaydetti. KILIÇDAROĞLU 13 BİN TL ÖDEYECEK ‘VEKİL OLMA DÜŞÜNCEM YOK’ Erdoğan, villadan tazminat kazandı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kısıklı’daki havuzlu villaları gündeme getiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında açtığı iki davada toplam 13 bin lira manevi tazminat kazandı. Erdoğan’ın, CHP’nin 3 Ağustos 2010’da Bayburt ve Gümüşhane’deki mitinglerinde hakkında kullandığı ifadeler üzerine Kılıçdaroğlu’na açtığı manevi tazminat davası Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görüldü. Hâkim Mustafa Çakmak, Kılıçdaroğlu’nun, Bayburt ve Gümüşhane’deki her konuşması için 4’er bin lira olmak üzere, Erdoğan’a toplam 8 bin lira tazminat ödemesine karar verdiğini açıkladı. Kılıçdaroğlu, Bayburt ve Gümüşhane mitinglerinde, “Malı götüreceksiniz, kul hakkı yiyeceksiniz, paranızı dolduracaksınız, siyasete yırtık ayakkabıyla girip sonra bir bakacaksınız Üsküdar’da beyefendi havuzlu villalarda oturuyor” ifadelerini kullanmıştı. Erdoğan’ın, 31 Temmuz 2010’da Kilis’teki konuşması nedeniyle Kılıçdaroğlu aleyhine açtığı manevi tazminat davası da aynı mahkemede karara bağlandı. Hâkim Çakmak, bu davada da Kılıçdaroğlu’nun 5 bin lira manevi tazminat ödemesine karar verdi. Büyükerşen CHP’ye katılma kararı aldı ESKİŞEHİR (Cumhuriyet) DSP’den istifa eden Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, CHP’ye katılmaya karar verdi. Basın toplantısı düzenleyen Büyükerşen, DSP ile yollarını ayırdıktan sonra Eskişehir’deki seçmenlerin görüşlerinin doğrultusunda karar vereceğini söylediğini anımsattı. Seçmenlerin dörtte üçünün CHP’ye geçmeleri yönünde eğilim gösterdiğini vurgulayan Büyükerşen, “Neticede bizim kararımız da seçmenimizin eğilimine uygun hareketimizi gerektirir. Ben, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ile iki ilçe belediyesi ve İl Genel Meclisi üyeleri olarak ilk elde toplam 38 kişi DSP’den istifa etti. Bu arkadaşlarımızdan 2’si hariç 36 kişi bundan böyle CHP çatısı altında siyasette olacağız. Yakında çok sayıda DSP’linin de CHP’ye geçeceği haberini alıyoruz” diye konuştu. Büyükerşen, CHP’ye geçme konusunda CHP Genel Merkezi’nin belirleyeceği takvime uyacaklarını da belirterek, “Ancak, ben belediye başkanı olarak görevime devam edeceğim. Eskişehirliler de benim belediye başkanlığına devam etmemi istiyorlar. Üç yılımız var. Çalışmalarımıza devam edeceğiz. Daha önceden de söyledim milletvekili olma düşüncem yok” dedi. CHP’Lİ ARAT AKP VE ÇELİK’E YÜKLENDİ ‘Darbe korkusu ikiz kardeşleri haline geldi’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP İstanbul Milletvekili Necla Arat, Cumhuriyet mitinglerine yönelik sözleri nedeniyle Devlet Bakanı Faruk Çelik’i “mitinglere katılan milyonlarca insandan özür dilemeye” çağırdı. Arat, Devlet Bakanı Çelik’in Sudan Diktatörü El Beşir’i ziyaretinden hemen önce Mısır’daki halk ayaklanması ile Cumhuriyet mitinglerini karşılaştırdığını anımsatarak “AKP mensupları nedense kendilerini bir türlü ‘darbe sendromu’ndan kurtaramıyorlar. Darbe korkusu, neredeyse ikiz kardeşleri oldu” dedi. yurmak amacıyla yapıldığını anlatan Arat, şunları kaydetti: “Cumhuriyet mitinglerinde ‘taşıma insanlar’ değil, her yaştan yurtseverler, ülkenin çağdaş kazanımlarını simgeleyen duyarlı Cumhuriyet bireyleri, kendi olanakları ile meydanları doldurup örnek bir ‘demokratik protesto’nun nasıl olacağını iktidara ve dünyaya gösterdiler. Onlar, bugün katlanılmaz hale gelmiş olan baskıcı ve korkutucu ortamı daha o zamanlar görüp iktidara gelmeden önce ‘işsizliği, yoksulluğu ve yolsuzlukları kaldıracaklarına’ söz verenlerin; medyayı susturanların; ‘milletvekili borsası’ söylentilerine yol açarak TBMM’nin saygınlığını zedeleyenlerin uyarılmaları için meydanlardaydılar.” ‘Onlar yurtseverlerdi’ Cumhuriyet mitinglerinin demokrasi ve laikliğin tehlikede olduğunu du C MY B C MY B