18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA 8 HABERLERİN DEVAMI İstanbul S Edirne S Kocaeli S Çanakkale S İzmir B Manisa B Denizli B Zonguldak PB Sinop PB Samsun B Trabzon Y Giresun Y Ankara S 12 13 14 13 17 16 15 11 11 12 10 8 6 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars S B B B B B PB PB PB PB S S K 4 8 1 17 18 17 6 11 3 6 6 1 4 Oslo Y Helsinki Y Stockholm K Londra Y AmsterdamY Brüksel Y Paris PB Bonn B Münih PB Berlin PB BudapeştePB Madrid B Viyana B 2 1 1 11 8 11 12 13 13 9 11 14 13 Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Moskova Aşkabat Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam B B B PB PB K PB PB Y PB Y Y Y 11 5 13 15 11 2 5 6 8 0 9 19 13 Ülkemizin kuzeydoğu kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Doğu Karadeniz ile Erzurum Kars ve Ardahan çevreleri yağışlı, diğer yerler parçalı ve az bulutlu geçecek. Yağışlar, kıyı kesimlerde yağmur, iç kesimlerde kar şeklinde olacak. Marmara ile iç ve doğu bölgelerde yer yer sis, iç ve doğu bölgelerde ise yer yer kuvvetli olmak üzere buzlanma ve don olayı görülecek. CUMHURİYET 7 ŞUBAT 2011 PAZARTESİ TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 7 Şubat 2000’Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK Heykel Dile Gelseydi!... Ben taşım. Doğam bu. Taştan yapıldım. Heykelim. Suskunum. Konuşamam. Ama olan bitene bakıyorum. Taş kesildim. Yeniden. Taşlaştım. Olanları anlamıyorum. Anlasam da anlatamam. Taşım ben. Durduğum yerde duruyordum. Sonra aldılar getirdiler. Başımda durup baktılar. Yeniden yeniden dikilip baktılar bana. Sonra yerimden kaldırıp buraya getirdiler. Bir sanatçı. Heykel yontucu. Sevdi beni. Uğraştı günlerce, gecelerce. Anlam verdi bana. “İnsanlık anıtı” olsun dedi. “Barışı anlatsın” dedi. “Kardeşliği anlatsın” dedi. Ben de sevindim. Taştım, yapıt oldum. Bir işe yaradım dedim. Demez olsaymışım. Keşke olduğum yerde taş kalsaymışım. Ama olmadı işte. Anıt oldum, yapıt oldum. Dikildim. Meğer başıma neler gelecekmiş? Dikildim. Törenle açıldım. Orada öyle duruyordum. Bir gün kalabalık insanlar geldi. Önde yürüyen uzun boylu birisi, baktı baktı. Sonra da “Bu ucube ne böyle?” dedi, “kaldırın bunu.” Herkesin önünde yürüyen o uzun boylu kişi, meğer Başbakan’mış. O öyle deyince herkes önüne baktı, sustu. Sonra da “kaldıralım bari” diye birbirlerine baktılar. Ben taşım. Konuşamam. Ama onlar da taş kesildiler. Belediye başkanı taş kesildi. Karar verip “yapılsın” diyenler taş kesildi. Kars Belediyesi başkanını seçen halk taş kesildi. Bu işi duyan sanatçılar taş kesildi. Ben taşım, konuşamıyorum ya... İnsanlar da taş kesildi. Onlar da konuşamaz oldular. Sanatçılar taş kesildi. Konuşamadılar. Halk taş kesildi, sesleri çıkmaz oldu. Ben şaştım kaldım. İnsanlar da anında nasıl taş kesilirmiş, anladım. Taş kesildiler taş. Bir, beni yapan sanatçı. Mehmet Aksoy. Bir tek o. Taş kesilmedi. “Yaptığımın önünde dururum, beni de taş kessinler” dedi. Korkuyorum. Onu da taş keserler. Taş oldu memleket taş. Belediyesi taş. Üyeleri taş. Halkı taş. Ülkesi taş. Ben buraya gökten inmedim. Ben bu memleketin taşıyım. Beni getirip diken sizlersiniz. Törenler yapıp açanlar sizlersiniz. Şimdi neden dilinizi yutup taş kesildiniz? Başbakan beğenmemiş. Ben de kendimi beğenmeyebilirim. Ama kararlar vermişler. Getirip buraya dikmişler. Başbakan’ın beğenmeme hakkı var. O da bu hakkını kullanmış. Ama siz, ama sizler neden taş kesiliyorsunuz? Biliyor musunuz, sorun burada. Sorun, sizin taş kesilmenizde. Sorun Başbakan’da değil, sizde. Sorun, siz, taş kesilenlerde. Artık söyleyecek sözüm yok. Ben taşım. Taştan geldim, taşa giderim. Ama ya siz? Siz, taş kesilmenize ne diyeceksiniz? Taş kesildiniz ya, artık toprağa bakacak yüzünüz kalmadı. Bu ayıp da size yeter. [email protected] Münih Güvenlik Konferansı, Atlantik’in iki yakasından önde gelen siyasetçiler ve stratejisyenlerin Avrupa ve yakın çevresini ilgilendiren güvenlik konularını masaya yatırdığı dünyanın sayılı toplantılarından biri. Bu yıl 47’ncisi düzenlenen konferansta, Almanya Başbakanı Angela Merkel, İngiltere Başbakanı David Cameron, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da aralarında yer aldığı 350 katılımcının öncelikli gündemi, Mısır ve Tunus’taki sancılı ‘demokrasiye geçiş’ süreçleriydi. ANALİZ UTKU ÇAKIRÖZER Münih Konferansı ve Türkiye: Mısır İçin Ankara’ya Yeni Rol nih’te konuşan tanınmış isimler, Or kacılık sisteminin konsolidasyonu ya da tadoğu’daki yeni demokrasilerin ‘la rejimin bekçisi Mısır ordusunun moik’ olması gerektiğine vurgu yaptı. dernizasyonu rollerine soyunursa pek şaşırmamak lazım!.. Kimler mi? AB’nin eski Güvenlik ve Dış PolitiRadar talebi de kapımızda ka Yüksek Yetkilisi Javier Solana, Alman Uluslararası Güvenlik EnstiABD’nin Ankara’dan ikinci önemli tatüsü Direktörü Volker Perthes, lebi de, Ortadoğu’daki gelişmeler neİnsan hakları savunucusu Human deniyle gölgede kalan ‘füze savunma Rights Watch, sistemi’ projesinde olacak. NAVe CHP Genel Başkan Yardımcısı TO’nun Lizbon Zirvesi’nde kararı Osman Korütürk. alınan ‘füze sa‘Laik ama inançvunma şemsiyeBİR GÜZEL İNSANI lara saygılı siyasi si’ni başlatma DAHA KAYBETTİK partiler kurulması’nın konusunda ‘kaönemini birkaç kez rarlı’ olduklarını İlhan Selçuk ve Deniz Som’un belirten Clinvurgulayan Koruardından bir güzel insanı daha türk, yoksulluk ve ton’ın, “kara rakaybettik. Engin Ağabey’in (Ayişsizliğin önlenmesi darlarının bu yıl dın) en ağır koşullarda bile eksik içinde konuşiçin de yolsuzlukla etmediği gülümsemesini çok özlandırılacağı” mücadelenin şart olleyeceğiz. Işıklar içinde yatsın. açıklaması Türduğunu anlattı. kiye’yi yakından Clinton’ın Münih konuşmasında, Mısır’ın demokra ilgilendiriyor. Clinton yer ismi söylemese de Witikleşmesinde Türkiye’den beklekiLeaks belgelerinden biliyoruz ki Andikleri rolün ipuçları da vardı. Mısır’daki hareketlerin ardında ‘eko kara ile Washington arasında bir yıldan nomik sıkıntıların’ da yattığını vurgu fazla süredir, sistemin iki radarından bilayan Clinton, başta ordu ve finans sis rinin Türkiye’ye yerleştirilmesi için patemi olmak üzere Mısır’ın bazı ku zarlık yapılıyor. Acaba AKP hükümerumlarının yeni dönemde de varlıkla ti, beklenen yanıtı seçim öncesi vererını güçlü sürdürmesi gerektiğini belirtti. bilir mi? Clinton’ın “Hâlâ etkili olan saygın Münih Konferansı’ndan diğer önemkurumlar var. Onların desteklenmesi önemli bir konu. Bunu Ahmet li notlar ise şunlar: Davutoğlu ile ele aldık” ifadeleri bü Rusya’dan İran resti yük önem taşıyor. Mısır nedeniyle Münih’te gölgede Başkan Obama ile Başbakan Erdoğan arasındaki telefon trafiğine de kalan ikinci konu İran. “Rusya da bizim yanımıza katıldı. anlam katan bu sözlerden sonra Türkiye, önümüzdeki günlerde Mısır ban İran daha fazla baskı ve izolasyon Seçimler beklesin ABD ve Avrupalı liderler bir yandan Mısır’da demokrasiye hızlı geçiş, yani Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek’in bir an önce çekilmesi ya da yetkilerini devretmesini isterken, diğer yandan “Ama seçimler hemen yapılmamalı!” görüşünü dile getiriyor. Bu yönde en çarpıcı ses, Berlin Duvarı’nın yıkılışı sırasındaki deneyimlerini aktaran Merkel’den geliyor: “Duvar yıkılınca hemen seçim yapalım dedik ve yeni partilerin kurulmasına, siyasi diyaloğa zaman kalmadı. Şimdi bu hata tekrarlanmamalı. Mısır’da hemen seçime gitmek yerine sağlıklı siyasal parti sistemi kurulmasına öncelik verilmeli.” Seçimleri erteleme talebi, Mübarek’ten doğacak boşluğun radikal İslamcı akımlarca doldurulabileceği korkusundan kaynaklanıyor. Clinton’ın sözleri iktidar ile yıllar sonra ilk kez diyaloğa girecek olan Müslüman Kardeşler için önkoşul niteliğinde: “Sadece seçim yapmakla olmaz. Siyasi sisteme katılacaklar, şiddeti kınamalı, azınlık haklarına saygı duymalı. Hukuk devleti, bağımsız yargı, özgür basın da önemli. Bunları reddedenlere masada yer yok.” Dünya ‘laiklik’ dedi Ankara’da iktidar ve devlet bürokrasisi pek ağzına almasa da Mü la karşılaşacak” diyen Clinton, Rus meslektaşı Lavrov’dan beklemediği bir karşılık aldı. Lavrov, “Yeni yaptırımlar İran ekonomisine zarar verir” diyerek ABD taleplerine kapıyı kapattı. Bu konuda anlaşamayan iki dev, ellerindeki nükleer silah başlıklarını 1550’ye indiren START2 anlaşmasını ise törenle hayata geçirmeyi başardı. ‘Finansal Krizin Güvenliğe Etkisi’ konferansın arka planda kalan ana gündemiydi. NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen kriz nedeniyle Avrupa ülkelerinin son iki yılda savunma bütçelerinde 45 milyar dolar kesintiye gittiğini ve ABD’nin NATO içindeki payının yüzde 50’den yüzde 75’ler oranına çıktığını açıkladı. “Tunus ve Mısır’daki gelişmelerin güvenlik için daha fazla kaynak ihtiyacını ortaya çıkardığı” tespitinde bulunan Rasmussen, krizi bahane eden ülkelere kaynakları ortak kullanma, çokuluslu üretim ve özel sektörle daha yakın işbirliği gibi ‘akıllı öneriler’de bulundu. İngiltere Başbakanı Cameron’un sözleri de yakında çok tartışılacak. İngiltere başta olmak üzere Avrupa ülkelerinin, demokrasi ve insan haklarına, Batı değerlerine karşı tutum takınan radikal İslamcılarla mücadele etmesinin zorunlu olduğunu söyledi. Cameron’un “Yakalanan teröristler, ‘şiddet unsuru içermeksizin Batı değerlerini kötüleyen İslamcılardan’ etkileniyor” sözleri, Avrupa’da İslam toplulukları radikal unsurlara karşı yeni ve sert bir mücadelenin işaretidir. Yaklaşık 600 milyar doları yöneten PIMCO Yönetim Kurulu Başkanı, Mısır asıllı işadamı Muhammed ElErian, genelde küresel istikrarsızlığın ve özelde de Mısır’daki gelişmelerin ardında sadece iç dinamikler değil dış dinamiklerin de yattığını ileri sürdü. Bunların başında artan temel gıda fiyatlarının geldiğini savunan ElErian, çıkış için devlet korumacılığı yerine küresel dağıtım mekanizmaları kurulmasını öneriyor. GÜNDEM Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY güzel bir aşk filmi. Mısır’ın efsanevi sanatçısı Ümmü Gülsüm’ün şarkıları eşliğinde filmi izlemeye hazırlanıyorsunuz. Önce 10 dakika Hüsnü Mübarek’in o haftaki etkinliklerini ve konuşmalarından özetleri izlemeniz gerekiyor. Bizim mübarek yöneticilerimiz demokrasiyi canlı yayınlara kadar ilerlettiler ama henüz bu noktaya ulaştıramadılar! Mısır, ABD açısından “Arap dünyası merkez üssü” olarak adlandırılabilir. O nedenle Mısır’ı kimin nasıl yöneteceği ABD için çok önemli. Arap ülkelerinde görev yapacak olan Amerikan diplomatları önce Mısır’a geliyor. Burada ortalama 6 ay Arapça öğreniyor, bölgeyi kavrıyor, ondan sonra görev yerine gidiyor. Arap dünyası da doğal olarak Mısır’ın sahibine göre biçimleniyor. Bu sadece bugün değil tarihte de böyleydi. 1517’de Yavuz Sultan Selim’in Kahire’ye girdiğini öğrenen Yemen Emiri İskender hemen padişaha bağlılığını bildirdi. Yavuz Sultan adına hutbe okuttu. Temsili olarak Yemen’in anahtarını gönderdi. Kahire’den gelen haberler, olayların merkezi konumundaki Tahrir Alanı’nın hemen yanında kurulu Mısır Müzesi’nin yağmalandığı yönündeydi. Kimi görüntüler yağmanın vahşice olduğunu gösteriyordu. Mısır Müzesi’ni yazarken şu başlığı kullanmıştım. Dünyaya akan tarih ırmağı. Nil’in verdiği ilhamla kullandığım bu başlıkta abartı yok. Bugün ABD, İngiltere, İtalya ve Almanya başta olmak üzere dünyanın 40’a yakın büyük müzesinde Mısır eserleri bölümü var. Mısır Müzesi’ndeki eser miktarını anlatmak için şöyle bir ölçü verelim: Her eserin önünde yarım dakika durursanız, 1.5 ayınızı ayırmanız gerekiyor. Mısır’da din yaşamın her alanında var. İskenderiye’den otobüse bindiniz, Kahire’ye geleceksiniz. Otogarda Mısır giyimli bir kişi otobüse biner, en önde yüzü yolculara dönük Kuran’dan bir parça okur. Sonra gönlünden ne koparsa. Otobüs yola çıkar, şoför teybe bir Kuran kaseti koyar. Kuran için şöyle bir tanımlama da yapılır: Mekke’de indirildi, İstanbul’da yazıldı, Kahire’de okundu. Mısır’ın Nobel ödüllü yazarı Necip Mahfuz’u yazı yazdığı gazete Al Ahram’da ziyaret etmiştim. Halit Çelenk tipi bir duruşu vardı. Ankara’dan çıkarken yanıma, eserlerinin Türkçe basımlarını almıştım. Niçin görüşeceksiniz diye sorduklarında, bunu söyledim. Çay içimi sohbet ettik. Mısır’ın sosyal, siyasal, bölgesel durumuna ilişkin soruma şu yanıtı vermişti: “Mısır sadece kendi sınırları içinden sorumlu bir ülke değil. Arap dünyası çok parçalı görünse de, birbirinden etkilenen büyük bir coğrafya. Din toplumsal yaşamın en önemli unsuru. İşin zaman zaman İslam adına teröre dönüşmesi beni üzüyor.” Mahfuz ünlü eseri Midak Sokağı’nda Kahire’den söz ederken şöyle diyor: “Hangi Kahire demek istiyorum acaba? Fatımilerinki mi, Memluklularınki mi, yoksa Sultanlarınki mi?” Mısır’ın yanı sıra pek çok Arap ülkesini dolaştım. Ürdün’den Yemen’e, Suudi Arabistan’dan Bahreyn’e... Arap dünyasının bütün yarışı kendisiyle. Örneğin bir Yemenli diplomat şöyle diyordu: “Arap dünyasının en demokratik ülkesi biziz. Çünkü cumhurbaşkanlığı seçimlerine birden fazla aday katılabiliyor.” Bahreyn’de Celil de şunu söylemişti: “Arap dünyasında en özgürlükçü ülke biziz. Çünkü kadınlar araç kullanabiliyor.” [email protected] [email protected] ‘Birleşin’ çağrısı İstanbul Haber Servisi CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum, Türkiye’nin başkanlık sisteminin tartışıldığı ortamda hızla dini ve etnik eksenli bir bölünmeye gittiğini belirterek, “Hepimizin bir amacı olmalı o da Türkiye’de hukuksuzluğun olmadığı gençlerimizin geleceğinin olduğu bir ülke olmasıdır” dedi. ADD Genel Başkanı Tansel Çölaşan ise “Tüm ulusalcı partileri ayrım yapmaksızın 2011 seçimlerinde birleşmeye çağırıyorum” diye konuştu. ADD tarafından düzenlenen “Cumhuriyet Buluşması: Türkiye Bizim, Cumhuriyet Bizim” başlıklı şölen dün Ümraniye Haldun Alagaş Spor Salonu’nda gerçekleştirildi. Yaklaşık 3 bin kişinin katıldığı etkinlikte aralarında CHP milletvekili Necla Arat, Yeni Parti üyeleri ve TGB’lilerin de bulunduğu dernek ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri katıldı. Etkinlikte Batum, “Bir ülkede rektör atamak için tek kriter türban bildirgesine imza atabilmekse ülke çok kritik bir noktaya gelmiştir. Türkiye dinsel ve etnik bölünmeye doğru gidiyor” dedi. Konuşması sık sık “birleşin”,“Ergenekon yalanı Amerikan oyunu”, sloganları ile kesilen Batum, 1980 darbesinin ardından Türkiye’ye “statüko elbisesi” giydirildiğini ifade ederek, “Karşımızda inanılmaz emperyalist bir güç var. Bunun da yolu güç birliği ve işbirliği yapmaktan geçiyor” diye konuştu. Çölaşan da Arap ülkelerindeki toplumsal patlamalara değinerek Arapların bugün istedikleri rejimi Türkiye’nin 87 yıl önce cumhuriyeti ilan ederek sağladığını söyledi. Türkiye’deki tüm ulusalcı siyasi partilerin 2011 seçimlerinde ortak hareket etmesi gerektiğini anlatan Çölaşan, “Ulusalcı cephe sağlanmaz ise Türkiye ılımlı islam toplumu ve bölünme içine girecek” diye konuştu. İP Genel Başkanvekili Mehmet Bedri Gültekin de seçimlerde işbirliği yapmaya hazır olduklarını söyledi. ADD Marmara Bölge Sorumlusu Ümit Ülgen ise ülkenin sahipsiz olmadığını bunu birleşerek aşacaklarını belirtti. Şölen, Sadık Gürbüz, Ali Rıza Binboğa, Bayer Şahin ve birçok sanatçının verdiği dinleti ile sona erdi. ADD’nin Cumhuriyet Buluşması’na katılan 3 bin kişi solda birlik istedi ADD’nin düzenlediği geceye katılan binlerce kişi, Ergenekon davası aleyhine sloganlar attı. Fotoğraf: ALİ AÇAR Aleviler, Gündoğdu’ya çıkıyor Atatürk’e hakaret Danıştay’da ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ADD, Ergenekon davasının 1. ve 2. iddianamelerinde Atatürk’e hakaret ettikleri gerekçesiyle Zekeriya Öz ve 5 savcı hakkında soruşturma izni verilmemesini Danıştay’a taşıdı. Danıştay bozma kararı verirse, savcılar Atatürk’e hakaretten yargılanacak. Avukat İsmail Sami Çakmak, iddianamelerde “Atatürk’ün de bu örgütün tarikatvari yapısı içerisinde olduğundan ancak bunun henüz açıklanması zamanı gelmediğinden...” denilerek Atatürk’e hakaret edildiği gerekçesiyle suç duyurusunda bulunmuştu. Dilekçede, Ergenekon savcıları Zekeriya Öz, Mehmet Ali Pekgüzel, Nihat Taşkın, Ercan Şafak, Fikret Seçen ve Murat Yönder’in cezalandırılmaları istenmişti. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Adalet Bakanlığı’na başvurmuş, bakanlık ise şikâyeti işleme koymamıştı. Çakmak’ın, bakanlığın kararının kaldırılması için açtığı davayı da Ankara 7. İdare Mahkemesi reddetmişti. Kararı bu kez de Danıştay’da temyiz eden Çakmak, lekçesinde mahkemenin baskı altında olduğunu savundu. Erdoğan: Anne mektubu almadım İstanbul Haber Servisi Dolmabahçe’deki çalışma ofisinde önceki gün Cumartesi Anneleri’ni kabul eden Başbakan Tayyip Erdoğan, kayıplar konusunu insan hakları kapsamında ele aldıklarını açıkladı. Erdoğan, dün Suriye’ye hareketinden önce Sabiha Gökçen Havaalanı’nda Cumartesi Anneleri’yle ilgili açıklamalarda bulunan Erdoğan şunları söyledi: “Bir annenin, bir babanın çektiği acıya sorumluluk noktasında olan bizlerin de sorumluluklarımızın gereğini yerine getirmeliyiz, bu bir iane değildir. 8 yıllık iktidarımızda faili meçhul yaşamadık ama maalesef dün (önceki gün) orada bir faili meçhulü yaşadığımıza şahit oldum. 2004 yılında Tolga adlı bir gencin ölümünü annesinden dinledim. Ki bana bugüne kadar ulaşmış bir şey yoktu, meğerse annesi bana da mektup göndermiş ancak mektup bana ulaşmamış. Üzerinde yoğunlaşacağız, alacağımız her netice bizi çok daha huzurlu kılacaktır. Bütün arzumuz faili meçhullerin istismara vesile edilmemesidir.” 3 KİŞİYE 10’AR AY HAPİS Yeni Kaypakkaya ‘anma’ cezası TUNCELİ (Cumhuriyet) Demokratik Haklar Federasyonu Tunceli temsilcisi Murat Kur, Evrim Konak ve Nihal Gül, 68 kuşağı önderlerinden İbrahim Kaypakkaya’nın ölüm yıldönümünde açıklama yaptıkları gerekçesiyle Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 10’ar ay hapse çarptırıldı. Hapis kararı Tunceli’de protesto edilirken Kaypakkaya fotoğrafları taşıyan DHF’liler, Seyit Rıza Parkı’nda bir araya geldi. Grup adına konuşan Kur, Kaypakkaya’nın ölümünün aydınlatılmadığı gibi adını telaffuz edenlerin de usulsüzce cezalandırıldığını belirtti. Kur, “Kaypakkaya’yı katledenler mi suçlu; yoksa bugün değerli düşüncelerini ve kendisini savunan bizler mi” dedi. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Aleviler, taleplerğnğ İzmir’de meydana çıkarak haykıracak. Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Ali Balkız, 6 Mart’ta Gündoğdu Meydanı’nda bir araya geleceklerini söyledi. Balkız, hükümetin görüştüğü Alevi temsilcilerini “çakma Aleviler” diye nitelendirdi. “AKP’yi ciddiyete davet ediyoruz” diyen Balkız, şunları söyledi: “Kendi meşreplerine uygun bir Alevilik yaratmaya çalışıyorlar. Bu çok tehlikeli bir oyundur. Ellerine aldıkları ateş topu, döner kendilerini yakar. Başbakan unutmasın, Kahire’nin Tahrir Meydanı varsa, bizim de Sıhhiye, Kadıköy, Taksim, Cumhuriyet, Gündoğdu meydanlarımız var.” İstanbul’da 15 araç kundaklandı İstanbul Haber Servisi İstanbul’da Okmeydanı Mahmut Şevket Paşa Mahallesi’nde park halinde bulunan 12 araç, saat 23.00 sularında kimliği belirsiz kişilerce benzin dökülerek yakıldı. Yangınlarda araçların bazıları tamamen kullanılamaz hale geldi. Bağcılar Tuna Mahallesi’nde 3 otomobil, yanıcı madde dökülerek yakıldı. Esenler’de bir kafe ile Maltepe Gülsuyu Mahallesi Fevzi Çakmak Caddesi üzerindeki bir markette molotofkokteyli atılması sonucu yangın çıktı. Avcılar Gümüşpala Mahallesi Gülüzar Sokak’ta, bazı kişilerin kundaklama eylemi yapacağı ihbarı alan polis 2 şüpheliyi yakaladı. Bu kişilerden, 3 pet şişede akaryakıt ele geçirildi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle