18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 ŞUBAT 2011 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA 10 numaralı yağ iddiası Ekonomi Servisi OSTİM ve İvedik Organize Sanayi’de yaşanan patlamalara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, ilk göstergelere bakarak sorunun kaçak akaryakıt ve 10 numaralı yağ üretiminden kaynaklandığı şüphesinde olduklarını söyledi. ATO kayıtlarına göre, patlama yaşanan firmanın “sentetik tiner üretimi” ile iştigal ettiğini hatırlatan Aygün şunları söyledi: “Patlamanın nedeni henüz tam olarak bilinmiyor. Ancak ülkemizde pek çok yerde solventle baz yağ karıştırılarak 10 numara yağ ve sahte mazot üretildiği biliniyor. Bu konuda aylar önce uyardık. Bu olay sadece Ankara’da yaşanmayacak. Türk insanı yakıt tankının üstünde oturuyor. Üzülerek söyleyeyim, bu tür facialar son olmayacak.” Bakan’dan itiraf İstanbul Haber Servisi Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, OSTİM’deki patlamalara ilişkin bakanlığının da inceleme başlattığını belirtti. Ergün, “Biz OSB yönetimlerinin buradaki ruhsatlandırma işlemlerini doğru yapıp yapmadığını incelemek açısından bakabiliriz” dedi. Ergün, bazı ruhsatsız işletmelerin bulunduğunu ve bu konuda bazı denetim sorunlarının da yaşandığını kabul ederek şunları söyledi: “Bazı OSB’ler küçük sanayi sitesinden OSB’ye dönüştürülmüştür. Burada işletmelerin büyüme ihtiyaçları yeterince karşılanamamaktadır. Onun için bazı kaçak yapılaşmalar ortaya çıkabilmektedir. ” Bir Ölüm, Bir İsyan, Bir Yaşam... Gündoğumları, utkular, renkler, sevinçler... Yaşamın içinde salt bunlar yok... Acılar var, hüzünler, gözyaşları... Kuşkuların içinde yaşam akıp gidiyor bir ırmak gibi. Bazen bir tutku büyüyor insanın içinde... Yitip giden aşklar, günbatımını birlikte seyrettiğimiz günler... Pablo Salinas’ın dizeleri yitip giden yılları anımsatıyor, soğuk bir İstanbul sabahında. “Senin gözlerinden, yalnızca onlardan ışır yol gösteren ışık, aydınlatarak attığın adımları. Yürürsün gördüğün yolda. İşte o kadar.” Bir Valensiya akşamında Akdeniz’in kıyısında göz kamaştıran o renkli geceler... Umutların birden çoğalması. Bugün Mısır’ı, Tunus’u, Yemen’i derinliğine yazmak gelmedi içimden. Hele hele başkanlık sistemi üzerine ahkâm kesmek de. Yaşamı anlatmak, ölümleri... Bir boş vermişliği... 32 yaşında, evli, bir çocuk annesi, dizi oyuncusu Defne’nin ölümü benim de yüreğimi acıttı... Elbet onun özel yaşamı beni ilgilendirmez. Dostlarıyla birlikte içki içer, sabaha karşı bir arkadaşının evine de gider, hiç önemli değil. Oray Eğin Akşam’da özel yaşama filan girmedi, Türkiye’nin bir gerçeğini anlattı, yaşanan olayı analiz etti. Kim bilir böyle bir olay benim çocuklarımın başına gelseydi neler olurdu? Ölüm olayının insani boyutu önemli bence.... Bir arkadaşımla konuşurken şöyle dedi: “Böyle durumlarda özel doktor çağrılmaz. Ambulans çağrılır, hemen ilk müdahale yapılır orada ve hastaneye kaldırılır vakit geçirilmeden. Özel doktor çağırmak, bir kadının jinekoloğuyla arasında yaşanan özel durum gibidir. Amerika’da üç yaşındaki bir çocuk babası hastalanınca özel doktoru aramıyor, ambulans çağırıyor hemen.” Yazımı yazarken, Mısır’daki olayları izliyorum televizyondan... İstanbul’da Beyazıt Alanı’nda da gösteriler yapılıyor. Türkiye böyle gösterilere alışık... Cuma namazı sonrası Beyazıt Alanı’nda çok gösteri yapıldı... Gösterilerin arkasında köktendinci örgütler vardı... Toplum olarak bunu çoktan unuttuk. Bilmem anımsıyor musunuz? Son model otomobillerin arka camına yapıştırılan yazıları: “Tek yol İslam!” 90’lı yılların ortalarıydı... O yazılar bugün otomobillerin arka camında yok artık... Bunları niçin yazıyorum... Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da Mustafa Kemal gibi bir lider çıkmadı tarih boyunca. Bu konuyu birkaç kez yazdım... Türkiye’nin son 51 yılı darbelerle, gericiırkçı siyasal iktidarların yönetiminde geçmesine karşın laik demokratik cumhuriyet ayakta. Laikliğin ve cumhuriyetin temeli oyulsa bile Türkiye’nin sivil demokratik güçleri var. Hüsnü Mübarek’in iktidarı elbet yıkılacak Mısır’da... Unutmayın, Mısır yedi bin yıllık bir tarihi ve kültürü içinde barındırıyor. Güçlü sol kadrolar var darmadağın olsalar bile... Örgütlü üreticiler, işçiler var... Mısır’da gerçek aydınlar, entelektüeller var... Yaşadıklarımız insanın acılarını, hüznünü çoğaltıyor. Ankara’da yaşanan facia ve 17 insanımızın ölmesi, 54’ünün yaralanması... OSTİM başkent Ankara’nın sanayi bölgesi... Patlamaların olduğu iki işyeri de kayıt dışı... Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer ne diyor: “İki işyerinin de işletme belgeleri yok!” Mısır’da bir haftadır insanlar birbirini boğazlıyor, ölü sayısı 6; Ankara’nın göbeğinde patlama oluyor, ölü sayısı 17, beş kişi kayıp... Melih Gökçek ne düşünüyor bu vahşet karşısında, merak ediyorum. Torba Yasa Tasarısı’na “hayır” diyen DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin yürüyüşünde coplanan, üzerlerine tazyikli su ve biber gazı sıkılan emekçiler. Medyamız bu olayı önemsemiyor, televizyon ekranlarında CHP tartışılıyor. Çünkü çok izlenen televizyon kanalları AKP iktidarını, özellikle başbakanı eleştiremiyor. Türkiye böyle bir dönemden geçiyor. CHP’ye ve Kemal Kılıçdaroğlu’na atış serbest... Vurabildiğin kadar vur! Neden acaba? Nedeni şu: CHP yüzde otuzları aştı, AKP sıkıntıda.. Olayın özü de bu! Yaşamın mavi atlasındayım... Gökyüzü gri... Eskisi gibi Cumhuriyet’in karşısındaki Ermeni mezarlığının içinde bulunan ağaçların dalların üzerinden, kilisenin yanındaki kırmızı kiremitli evin çatısından kuşlar da havalanmıyor... ‘Cesetlerin üzerinde rant kavgası’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) OSTİM’deki patlamalar TBMM gündemine taşınırken CHP’li Yılmaz Ateş, hükümeti, “O cesetlerin üzerine basarak bir rant kavgasının içine girdiler, rant kavgası başlattılar, onları da kınıyorum. İkinci patlama özelikle tam bir savaş manzarasıydı” diye eleştirdi. MHP’li Oktay Vural ise bir Meclis Araştırma Önergesi hazırladıklarını, konunun takipçisi olacaklarını söyledi. (Fotoğraf: AA) Ankara’da ilk patlamada ölenlerin sayısı 7’ye, ikincisinde ise 10’a yükseldi. 5 işçi kayıp Nedeni hâlâ meçhul TEZEL: BAKANLIK İHMALİ VAR Kazalara hükümet davetiyesi Hükümetin 4 Aralık 2009’da yürürlüğe soktuğu yeni yönetmeliğine göre işyerleri denetlenmeden üç ay faaliyet gösterebiliyor. MURAT KIŞLALI ANKARA Hükümet, 4 Aralık 2009’da yürürlüğe soktuğu yönetmelikle, işyerlerinin faaliyete başlamadan denetlenmesini gerektiren önceki yönetmeliği yürürlükten kaldırarak kazalara davetiye çıkardı. Yeni yönetmelikte işyerlerine denetim görmeden, sadece beyanlarına dayalı olarak üç ay faaliyet gösterme olanağı tanınıyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, işletme belgesine dayanak olacak İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği’ni ise hâlâ çıkaramadı. Sosyal Güvenlik Müşaviri Ali Tezel, Bakan Ömer Dinçer’in patlamaya ilişkin, “Biz 2007 yılında denetim yapmışız. İşletmenin işletme belgesinin olmadığını öğrendim” şeklindeki açıklamasını da “Olayda bakanlığın ihmali var. Madem denetim yapmışsınız ve işletme belgesi vermemişsiniz, bu işyerini niye kapatmadınız?” diye eleştirdi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başkent Ankara’yı sarsan OSTİM ve İvedik Organize Sanayi Bölgesi’ndeki patlamalarda ölü sayısı 17’ye yükselirken, 1’i ağır 54 yaralıdan 18’inin ise tedavisi sürüyor. İlk patlamada bir kişi henüz enkaz altından çıkarılamazken, ikincisinde de 4 kişinin kayıp olduğu belirtiliyor. Her iki olayla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturmasını sürdürürken, facianın Türk Traktör’e yedek parça üreten Metsan firmasındaki tüplerin patlamasıyla yaşandığı bildirildi. Tüplerin OSTİM’deki patlamaya neden olanlarla aynı olduğu kaydedildi. İvedik 24. Cadde’deki Günmak Torna İmalatı, Metsan Köşebent İmalatı ve Asya Pasifik Kimyevi Maddeler Pazarlama işletmelerinin bulunduğu binalarda önceki akşam meydana gelen patlamanın bilançosu ağırlaşıyor. Ankara Valiliği, patlama sonucunda işyerleri çalışanlarından 10 kişinin öldüğünü, 1’i ağır olmak üzere 6 yaralının ise tedavilerinin sürdüğünü bildirdi. 14 yaralı ise taburcu edildi. Patlamanın nedeni ve enkaz altında işçi olup olmadığı konusunda yaşanan belirsizlik gün boyu sürdü. Olay yerinde toplanan esnaf, Asya Pasifik şirketinin kaçak mazot ürettiğini iddia ederken yetkililer buna ilişkin açıklama yapmadı. İvedik OSB Başkanı Hasan Gültekin, Metsan firmasında sanayi tüplerinin patlaması sonucu yangın çıktığını düşündüklerini belirtti. Ersoy Gaz Sanayi ve Ticaret AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ka Sigortası yoktu Ahmet Akkaya kardeşi Aytaç Akkaya’dan (20) haber alamadığını belirterek olay yerinden gün boyu ayrılmadı. Aytaç Akkaya’nın Gazi Üniversitesi Çubuk Meslek Yüksekokulu’nda Bilgisayarlı Muhasebe okuduğu ve tatillerde babası ile Metsan şirketinde üç gün “sigortasız” çalıştığı öğrenildi. Yine aynı yerde Dilek adında bir çalışanın da kayıp olduğu belirtildi. sım Ersoy ise bu iddiayı yalanladı. Olay yerine giden Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar da birinci patlamanın oksijen tüpünden kaynaklandığını belirtirken ikinci patlamanın da oksijen tüplerinden kaynaklandığına dair ciddi bulgular olduğunu söyledi. Ankara Valiliği, OSTİM’deki patlamada ise ölenlerin sayısının 7’ye yükseldiğini, hastanedeki yaralıların sayısını da 12 olarak açıkladı. Valilik, 22 yaralının da taburcu edildiğini bildirdi. Soruşturma açıldı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da OSTİM’deki patlamalarla ilgili soruşturma için bir cumhuriyet başsavcı vekili ve dört cumhuriyet savcısı görevlendirdi. Dün öğlen saatlerine doğru ikinci patlamanın olduğu yere gelen Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Nuri Yiğit ile görevlendirilen diğer dört savcı, yaklaşık 2 saat incelemelerde bulundu. Yiğit’e verilen ilk bilgilere göre, su dolu olan bodrum katına girilemedi. Eğitimli köpekler de içeride birinin olup olmadığı konusunda koku alamadı. rer ev verileceğini belirtti. İlk patlama değil Patlamanın meydana geldiği binalardan birinde olan kimyevi madde ve tiner imalatçısı Asya Pasifik’in 2008 ve 2010’da hem vergi hem de kaçak akaryakıt imalatı yapmaktan jandarma tarafından mühürlendiği öğrenildi. Esnaf, 24. Cadde üzerinde üç yıl önce de tiner imalatı yapan bir firmada yaşanan patlamada yaralananların olduğunu söyledi. Aydın ve Aydemir Çapraz kardeşlerin yakını olduğunu belirten bir yurttaş ise Devlet Bakanı Zafer Çağlayan’a sitem etti. Çağlayan binada kimsenin kalmadığını ancak her ihtimale karşı çalışmaların devam ettiğini anlattı. Gökçek’ten garip yardım Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek ise her iki patlamada yaşamını yitiren vatandaşların ailelerine belediye meclisi kararıyla sosyal yardım olarak bi Ankara’daki patlamada yaşamını yitirenlerinin ardında dram kaldı [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 Yürekleri parçaladı SEVİL ARINAN ‘KURUMLAR DAHA KOORDİNE OLMALI’ ‘Bakanlığın ihmali var’ Sosyal Güvenlik Müşaviri Tezel sözlerini şöyle sürdürdü: Bakanın ifadesine göre, Bakanlık 2007 yılında işletme belgesi için müracaat etmiş. İş müfettişlerini görevlendirmiş. Tedbirlerin yeterli olmadığını görmüşler ki işletme belgesi vermemişler. İşletmeye bildirmişler, o günden bu yana düzeltmemiş. Madem böyle bir tespit var öyleyse kapatmalıydı, niye kapatma kararı vermeyip göz yummuşlar? Sadece bu işletme değil, böyle patlamaya hazır olan binlerce benzer işletme var.” (Fotoğraflar: AA) ‘AKP’nin siyasi tercihi’ Tezel, Bakanlığın, eksikliğini tamamlamayan işyerlerini niçin kapatmadığı sorusunu da şöyle yanıtladı: “İş sağlığı ve güvenlik tedbirleri almak pahalı. Bu tedbirleri almazsanız işyerini 1 milyon yerine 500 bin liraya kurarsınız. İşletme sermayesini düşürmemek için tedbirleri almıyorlar. İşyerini kapatma yetkisi Çalışma Bakanı veya valide. Müfettişler eksiklik gördüklerinde kapatma kararı alır. Ama uygulayan Bakan veya vali çok az olur. Bu olayda da Bakanlık işgüvenliği tedbiri olmadığından haberdar. İhmali var. Bu işyerlerini kapatmamalarının nedeni siyasi tercih. AKP iktidarı için mühim olan sermaye kazansın, emeğin önemi yok.” Yeni evliydi baba olacaktı ANKARA Ankara, OSTİM’de art arda yaşanan patlamaların yaralarını sarmaya çalışıyor. Patlamada en fazla Dursun Kavak’ın öyküsü hüzün yarattı. Kısa süre önce eş adayı olmamasına karşın evlilik hazırlıkları yapan, eşyalar alıp tuttuğu evin tadilatını yaptıran Kavak’ın tek ideali iyi bir aile babası olmaktı. Şeker, astım ve kalp hastası olan baba İlyas Kavak, acısını içine gömüp yaşadığı üzüntüyü “keşke ben ölseydim” sözleriyle dile getiriyor. Baba Kavak, “Her zaman Allah sevdiklerini yanına erken alırmış derler. Bu nasıl bir acıdır böyle. Dursun’un yokluğuna nasıl dayanacağım, bilmiyorum. Oğlum evin tek oğluydu” dedi. İşyeri sahipleri ‘oksijen tüpü’ dedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara’nın sanayi bölgelerinden OSTİM’de ilk patlamanın meydana geldiği işyerinin ortaklarından Ayhan Özkan, olay hakkında bilgisi olmadan yorum yapanlara tepki gösterdi. Özkan, “Resmi kurumlardan daha çok güvenliğimize özen gösteriyoruz” dedi. Özkan, olayların yaşandığı işyerlerini “merdiven altı işletme gibi göstermenin ve hedefe koymanın” talihsizlik olduğunu söyledi. Patlamanın oksijen tüpünden kaynaklandığını, bunun araştırılması gerektiğini belirten Özkan, “Yaralı birinin üstüne suç atmak doğru değildir. Suçluyu beraberce arayıp bulalım” diye konuştu. Özkan, “Oksijen tüpünün hatalı mı olduğunu söylüyorsunuz” şeklindeki soruya, “Kullanımdan kaynaklı hatamız yoktu. Lütfen araştırsınlar, gazda mı bir sorun vardı, tüplerde mi?” diye yanıtladı. OSTİM Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Adnan Keskin, de şunları söyledi: “Teknik personelimizin değerlendirmesine göre iki olay da oksijen tüpünden kaynaklanıyor. Yetkililerimiz daha koordine olmalı. Çelişkili açıklama olmamalı.” ‘Hayaleri vardı ama olmadı’ Dursun Kavak’ın en yakın arkadaşı Ahmet Takbaş ise “Dursun yıl başında önceki işyerinde zam istemişti. Ama alamadı. Sonrasında Özkanlar Hidrolik Makine’de çalışmaya başladı. Dursun geçen haftalarda arabasını da değiştirdi. Ve evlilik hazırlıkları yapıyordu. Eş adayı olmamasına karşın, kendine ev tutup dayayıp döşedi. Tadilatını bile kendi yaptırdı. Hayalleri vardı ama olmadı” diye konuştu. Yaşamını yitiren Dilek Gürer’in dayısı İbrahim Gürer de 38 yaşındaki yeğeninin bekâr olduğunu belirterek “Babası vefat etmişti. Engelli kardeşleri var. Ailesinin geçimini sağlamak, kardeşlerine bakmak için evlenmedi” dedi. MESLEK ÖRGÜTLERİNDEN TEPKİ YAĞDI P atlamada yaşamını yitiren Abdullah Karakulak’ın akrabası Haydar Balaban, Karakulak’ın evli ve iki çocuk babası olduğunu söyledi. Emekli olduktan sonra çalışmaya başladığını söyleyen Balaban, “Üniversitede okuyan bir oğlu var. Bankadan kredi çekip ev almıştı. Hem ev kredisini ödemek, hem de oğlunu okutabilmek için emekli olmasına rağmen 8 aydır bu işyerinde çalışıyordu” dedi. Yaşamlarını yitiren Aydın ve Aydemir Çapraz’ın kardeşi İkram Çapraz da üç kardeş aynı işyerinde çalıştıklarını ifade ederek şunları söyledi: “Patlamanın olduğu gün, annem rahatsızlandı. İşyerinden izin aldım. OSTİM’de patlama olduğunu duydum. Ancak bizim işyerimizde olmadığını öğrendim. İkinci patlamada ise kar deşlerimi kaybettim.” Patlamada ölenlerden Necdet Ali Danışman’ın bir yakını da Danışman’ın 3 ay önce evlendiğini ve eşinin 2 aylık hamile olduğunu, iki gün önce de patlamanın olduğu işyerinde işe başladığını anlattı. Yaşamını yitiren Abdülkadir Kurt’un amcası olduğunu belirten kişi de “İki ay önce de patlamanın olduğu firmada işe girdi. 16 ve 8 yaşında iki çocuğu var” diye konuştu. ‘Canlı ölü mezarlığı’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) OSTİM’de önceki gün meydana gelen patlamalarda 17 çalışanın ölmesine meslek örgütlerinden tepki yağdı. Sendikalar, patlamalara “esnek üretimin”, “denetimsizliğin”, “güvencesiz ve sendikasız çalışma koşullarının” yol açtığını vurgulayarak “iş cinayetlerinin” engellenmesini istedi. DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, Türkiye’nin iş kazalarında Avrupa 1.’si ve dünya ikincisi olduğunu anımsatarak “Maden ocaklarında, tersanelerde, güvencesiz, sağlıksız, korumasız, ruhsatsız ve denetimsiz işyerlerinde, cinayete dönüşen iş kazalarında kaybettiğimiz binlerce işçinin ölüm nedeninin ardındaki gerçek bilinmektedir. Bu işyerleri, ‘canlı ölülerin’ çalıştırıldığı birer mezarlık gibidir” ifadelerini kullandı. Türkİş Yönetim Kurulu’ndan yapılan açıklamada, “Can kayıpları için ‘iş kazası’ yerine ‘iş cinayeti’ demek daha doğru olacaktır” denildi. Türkiye Haberİş Sendikası Genel Başkanı Ali Akcan, iş müfettişlerinin sayısının arttırılmasını istedi. TESİŞ ise Türkiye’nin ucuz emek cennetine çevrildiği belirtildi. İlk patlamada rahatladı ama... 26 yaşındaki Hüseyin Yıldız kaynak ustasıydı. Asgari ücretle çalışıyordu. Annesiyle son telefon konuşması ilk patlama sonrasında oldu. Anne Hüsniye Yıldız, oğlunun “patlama burada değil” sözleri üzerine rahatladı. Ama ikinci patlamada acı haber geldi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle