25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 ŞUBAT 2011 PAZAR CUMHUR YET SAYFA [email protected] EKONOMİ 13 rezervasyonlarını yaptırır, önceden “vaucher” dedikleri belgeleri alırız. Genelde 4 yıldızlı otellerde kalır, otelin banyosunun temizliği, kullanışlı olması ve konumunun şehir merkezine yakın olması tercih nedenimizdir. İnternetin sağladığı bir olanakda, otellerin dış görüntüsünü, lobisini, odalarını, banyosunu görebiliyorsunuz. Verilen görüntüler güzel, yalnız görüntü ve yıldızlar yanıltıcı olabiliyor. Geçenlerde Avustralya’ya gittiğimizde bunu yaşadık. Bir yıldız standardı yok. Düşük yıldızlı oteller arasında büyük fark var. Bakıyorsunuz iki yıldız zor alabilecek bir otele de dört yıldız verilebiliyor. Ayrıca oda standartları da çok farklı. Yakındığınızda sınıf yükseltelim, “up grade” edelim diyerek ek ücret alıyorlar. Tanıtım ve reklamın, talep yaratma, talep çekme, marka bağımlılığı yaratma gibi amaçları olabilir. Ama doğru bilgilendirme, etik bir yönü de olmalıdır. Reklam, bir kandırma, bir aldatma aracı olmamalıdır; kişileri doğru ve şeffaf biçimde bilgilendirmelidir. Günümüzdeki reklam bombardımanı, telefonlar, gelen SMS’ler kafalarda, özür dilerim, yine numara çevriliyor, sorusunu getiriyor; reklam inandırıcı olma niteliğini yitiriyor; bir tür dolandırma aracı oluyor. Esas tehlikeli dolandırıcılık, siyaset alanında yaşanıyor. Demokrasi, reform, çağdaş değer, liberal, hak ve özgürlük gibi cilalı sözcüklerden ürker, bu tür sözcükleri sık kullananlardan da çekinirim. Her türlü düzen, demokrasi ardına saklanabiliyor. Bazılarına göre demokrasi komünist düzendir. Kimilerine göre üstü kapalı tek adam yönetimidir; kimine göre bir azınlığın egemenliğidir. Polis devleti anlayışı bile, demokrasi sözcüğünün arkasına saklanabiliyor. En azından altmış beş yıldır ülkemizde demokrasiden söz ediyoruz. Buna göre XXI’inci yy. ilk çeyreğinde, bu açıdan da 1950’nin gerisindeyiz. Boş laflara kanmayın, 1950 ile günümüzü, her açıdan karşılaştırarak gerçekleri görün. Reform dendiğinde de acaba yine ne deforme ediliyor, bozuluyor kaygısına kapılırım. Reform diye diye her şeyin sistematiği bozularak, yetersiz olan eğitim ve adalet sistemimiz daha da laçkalaştırıldı, daha az güvenilir hale getirildi. Siyasal ve ekonomik dolandırıcılık arttıkça, kişi daha kuşkucu ve tedirgin oluyor. Toplumdan uzaklaşmak duygusuna kapılıyor, uzlet özlemi başlıyor. Teksaslı gözünü Doğan’a çevirdi Beş yıl önce Mey’e koyduğu parayı 2.6 kat büyüten yatırım fonu Texas Pacific Group, Doğan Yayın Holding’in dışında Türkiye’de sağlık, enerji ve perakendeye de yatırım planlıyor. 45 aylık bir bürokratik süreç sonrasında Mey’i devralacak Diageo’nun hedefleri, aldığı her şirketi değerlendirip 56 yıl sonra satan TPG’den çok farklı. 10 markaya sahip Tekel’in içki bölümü 292 milyon dolara özelleştirildiğinde yönetime gelen CEO Galip Yorgancıoğlu, şimdi 35 markalı bir kuruluş haline getirdiği Mey’de ilk kez gerçekten “içkici” bir patronajla çalışacak. ile ihtilaflıydı. Duty Free’lerde 60 liradan satılan viskiyi iç piyasada 25 liradan beyan ettiklerini ve bu yüzden ÖTV ve KDV kaybına neden oldukları için üç ithalatçı şirkete 2001 2009 arasındaki dönem için 8 yıllık faizleri ile birlikte 500 milyon doların üzerinde ceza tahakkuk ettirilmişti. Payına düşen 160 milyon dolarlık cezayı ödemek istemeyen Diageo 6 aydır Türkiye’ye sevkiyat yapamıyordu. Sorun “Torba Yasa”da yer alan vergi asıl ve cezalarına ilişkin düzenlemelerle çözülünce Diageo’nun yolu açıldı. Bu, TPG’nin de şansı oldu; hisselerin yarısını halka açmaya niyetlenirken, yüzde 10 düşük de olsa tüm hisselere sahip tek alıcı ortaya çıktı. Ekonomi Servisi 2006’da yüzde 90’ını 810 milyon dolara aldığı Mey İçki’yi 5 yıl sonra İngiliz içki devi Diageo’ya 2.1 milyar dolara satan Texas Pacific Group (TPG) bu kez gözünü Doğan Yayın Holding’e (DYH) çevirdi. DYH’nin Hürriyet Gazetecilik dışındaki varlıklarının satışı için oluşturulan kısa listede KKR Co. ve Time Warner Group ile yarışan TPG Capital, Türkiye’de iş yapacak yeni bir fonun finansmanı için olumlu bir atmosfer yakaladı. TPG Capital, değişik bir sermaye fonu. TPG 1’den TPG 6’ya kadar gruplanmış toplam 48 milyar dolarlık bir sistemi yönetiyor. Satıştan sağlanan 2.1 milyar dolar, 810 milyon dolarlık sermayeyi yatıran, her yılın kârını şirkette tutan ve 5 yılda 100 milyon dolarlık yatırım yapan TPG 4’ün ortaklarına dönecek. TPG 4 ortaklarının yüzde 65’ini emeklilik fonları, yüzde 20’sini değişik kurumlar, kalanını da şahıslar oluşturuyor. Hesaba göre ortaklar, orta vadeli faizin yıllık yüzde 24 arasında değiştiği ülkede Mey için yatırdıkları parayı her yıl yüzde 21 büyüterek bu hesabı kapatacaklar. Dolandırılma Etik değerlerin düşük, daha da düşmekte olduğu toplumlarda ekonomik ve siyasal dolandırıcılığın yaygınlaşması doğaldır. Günlük yaşantımızda küçük ekonomik dolandırıcılıklara alıştık. Para üstünün eksik verilmesi, dolaşımdan kaldırılmış paraların araya sıkıştırılması, yırtık banknotlar, sağ ve sol tarafı farklı numaralı, ortadan bantlanmış banknotlar verilmesi... Bu tip olayları pek yadırgamıyoruz, eski bir terim kullanayım, ahvali adiyeden görüyoruz. Ancak yaşadığım dolandırıcılık bana yenilik, ilginç geldi. Geçenlerde akşam 20 sularında eve taksi ile dönüyordum. Evin önüne geldiğimizde, baktım taksimetre 9 küsur TL yazmış, 10 TL vererek taksiden iniyordum ki sürücü beni “Amca bu 10 TL geçersiz, ucu yırtık” diye uyardı. Ben de olabilir, diye düşündüm. Para üstü alırken dikkat etmiyoruz. Bu kez ATM’den çektiğime emin olduğum banknotlardan 20 TL uzattım. Sürücü, “Bu 20 TL de geçersiz” diyerek parayı iade etti. Böylece birkaç 20 TL aramızda gitti geldi. Hakikaten sürücüden paralar iade edildiğinde uçları yırtık oluyordu. Daha dikkatli olarak birkaç 10 TL banknot seçerek uzattım. Yine aynı gerekçe ile iade. Baktım 5’er TL’lik banknotlar var, onları verdim. Yine beğendiremedim. Sürücü, “Amca senin paralar yırtık, bir 50’lik ya da 100’lük ver de bozayım” önerisinde bulundu. Ben de “Oğlum bu kadar bozuk para var, ben evden bir düzgün 10 TL bulup getireyim” dedim. Para bozdurmayacağımı anlayınca, sürücü: “Amca o paralar içinde kullanılabilecek gibi olanlar var” diyerek tomardan bir banknot çekti; sonra da bana dönüp “5 TL imiş, bir 5 TL de sen bul” dedi. Taksinin içi karanlık, lambaları da yakmadığı için tam görülmüyor. Ben de ucu daha az yırtık bir 5 TL bularak verdim. Eve çıktığımda, baktım 20 TL’ler eksik geldi. 10 TL yerine benden en az 25 TL almış oluyordu. Elimde de sağ uçları yırtık banknotlar kalıyordu. Böylece yeni bir dolandırıcılık yöntemi daha öğrenmiş oldum. Ama hâlâ sürücünün o kısa aralıklarla paraların sağ uçlarını nasıl yırttığını, sakatladığını da anlayabilmiş değilim. Diageo’nun hedefleri farklı Medya dışında sağlık, enerji ve perakende sektörü ile de ilgilenen TPG’ye göre Türkiye çok uygun bir yatırım ortamına sahip. Yeni süreçte Türkiye pazarında viskinin önemi artacak, başta Rusya olmak üzere komşu pazarlarda da rakı daha çok tanınacak. Diageo, uzun süredir Maliye ‘Torba’nın getirdiği rahatlık’ Torba onayı affı başlattı Ekonomi Servisi Çalışma yaşamında bir dizi hak kaybı içeren ve Cumhuriyet tarihindeki en büyük vergi kolaylığını getiren düzenleme Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün onayıyla Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yasayla, belediye ve gümrük vergileri dahil, tüm vergiler, TEDAŞ ve özel dağıtım şirketlerine olan elektrik, su ile oda ve borsalara aidat borçları yeniden yapılandırılıyor. Trafik cezaları, öğrenim kredisi ve TRT’nin elektrik payı da kapsamda. Af, 31 Aralık 2010’a kadar ödenmemiş vergiler ile bunlara bağlı vergi cezalarını içeriyor. Yapılandırmada borcun ana parasına dokunulmayacak. Borcun ödenmediği süredeki enflasyon kadar yeni faiz ve gecikme cezaları ile belirlenecek. Yasa yürürlüğe girdikten sonra iki ay içinde ilgili idarelere başvuru yapılarak uygulanacak. Ödeme peşin ya da kredi kartıyla taksitle yapılabilecek. 50 ile 120 lira arasındaki borçlar tamamen silinecek. Nusaybin Habur’u hafifletecek ŞEHR BAN KIRAÇ NUSAYBİN 31 milyon liraya mal olacak Nusaybin Sınır Kapısı’nın temeli atıldı. Habur Sınır Kapısı’ndaki yoğunluğu azaltacak kapı tamamlandığında yıllık 500 bin araç ve 2.5 milyon yolcuya hizmet verecek. Ayrıca TOBB, Suriye tarafındaki Kamışlı Sınır Kapısı’nın da modernizasyonunu yapacak. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) yapişletdevret modeliyle yeniden inşa edeceği Nusaybin Gümrük Kapısı’nın bu yıl sonunda tamamlanması planlanıyor. Temel atma töreninde konuşan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Nusaybin Gümrük Kapısı ile ilk defa Türkiye ve Suriye gümrükleri arasında veri akışının sağlanacağını ve işlemlerin daha hızlı yapılacağını söyledi. Nusaybin ile birlikte 9 sınır kapısının daha proje çalışmalarına devam ettiklerine değinen Hisarcıklıoğlu, gümrük kapılarının modernizasyonu projelerine yaptıkları yatırım tutarının 250 milyon lirayı aştığını belirtti. Hisarcıklıoğlu, Suriye ile ticaret hacminin 3 yılda 2 katına, araç giriş çıkışlarının 3 katına çıktığını, bu artışı mevcut kapıların karşılamasının mümkün olmadığını ifade etti. Hisarcıklıoğlu, “Bu yıl tamamlanacak Nusaybin yeni gümrük kapısı için 31 milyon lira yatırım yapıyoruz” dedi. Türkiye’nin sınır kapıları aracılığıyla ihracatın yüzde 53’ü, dış ticaretin de yüzde 40’ı yapılıyor. Proje, 77.834 metrekare gümrüklü alanı, 6.310 metrekare kapalı alanı ve 11 yapı grubunu içeriyor. Johann Sereining Taner Yıldız Güler Sabancı Hasan Köktaş Enerjisa rüzgârla gülüyor Sabancı ve Verbund ortaklığında yaklaşık 37 milyon Avro’luk yatırımla gerçekleştirilen Enerjisa Çanakkale Rüzgâr Enerji Santralı açıldı. Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, açılış töreninde yaptığı konuşmada “Çanakkale Rüzgar Santralı ile yılda yaklaşık 90 megavat saat yeşil enerji elde edilecek. Bunula 55 bin karbon salımının çevreye yayılması engellenecek. Yenilenebilir enerji konusunda rüzgârda hedefimiz 300 megavata ulaşmak. 2011’de yaklaşık 150 megavat kurulu güce sahip rüzgâr portföyünün temelini atmayı planlıyoruz” diye konuştu. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız da, “Eğer biz bir yerde, Mersin Akkuyu’da, Sinop’ta bir nükleer santralı yapıyorsak, mutlaka bu aynı zamanda, rüzgâr ve su santrallarını desteklemektir” dedi. Teknoloji ilerledikçe dolandırma olanakları, yöntemleri de artıyor, çeşitleniyor, daha rafine hale geliyor. Bu bağlamda internet de elverişli ortam yaratıyor. Eşimle yurtdışına gittiğimizde, otel C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle