25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 ARALIK 2011 PERŞEMBE 16 SPOR F.BAHÇE’Yİ FARKLI YENİP HEM DERBİYİ HEM DE LİDERLİĞİ KAZANDI G.Saray zirve yaptı PUAN DURUMU TAKIM O G.SARAY 14 F.BAHÇE 14 BEŞİKTAŞ 13 MANİSA 13 ESKİŞEHİR 14 İBB 13 TRABZON 13 MERSİN İ.Y. 13 ORDUSPOR 13 BURSA 13 KAYSERİ 13 G.BİRLİĞİ 13 ANTALYA 14 SİVASSPOR 13 G.ANTEP 14 KARABÜK 14 SAMSUN 13 MKE A.GÜCÜ 13 G 8 8 7 6 7 6 5 5 4 4 5 4 4 4 3 3 2 1 B 4 4 3 5 2 3 6 4 5 4 1 4 4 4 5 3 5 2 M 2 2 3 2 5 4 2 4 4 5 7 5 6 5 6 8 6 10 A 21 21 18 13 17 19 19 14 11 16 15 15 12 18 12 15 9 15 Y 11 14 14 8 15 14 14 13 10 14 16 18 16 23 15 19 16 30 P 28 28 24 23 23 21 21 19 17 16 16 16 16 16 14 12 11 5 AVJ. 10 7 4 5 2 5 5 1 1 2 1 3 4 5 3 4 7 15 Fotoğraflar: FATİH ERDOĞDU 3 GOL DE YENİLERDEN ? G.Saray’ın yeni transferleri Elmander, Eboue ve Melo derbide ağları havalandırıp ilk kez F.Bahçe’ye gol attı. G.Birliği deplasmanında fileleri havalandırarak takımının kazanmasını sağlayan Eboue, F.Bahçe galibiyetinde de büyük rol oynadı. Melo, gol sevincini yine bir köpek cinsi olan Pitbull’un taklidini yaparak yaşadı. G.SARAY: 3 F.BAHÇE: 1 STAT: Türk Telekom Arena HAKEMLER: Fırat Aydınus (6), Serkan Ok (6), Aleks Taşçıoğlu (6) GALATASARAY: Muslera (7), Eboue (8) (dk. 84 Eboue), Semih (7), Ujfalusi (7), Hakan (6), Kazım (6), Emre (7) (dk. 87 Ayhan), Melo (8), Selçuk (7), Baros (7) (dk. 67 Riera 4), Elmander (8) FENERBAHÇE: Volkan (7), Gökhan (4), Bilica (3), Yobo (6), Ziegler (4), Emre (4) (dk. 46 Semih 3), Selçuk (4), Cristian (3), Caner (4) (dk. 73 Özer 3), Alex (3), Bienvenu (3) (dk. 46 Stoch 4) GOLLER: Dk. 33 Eboue, dk. 41 Elmander, dk. 66 Melo, dk. 90+1 Alex SARI KARTLAR: Eboue (G.Saray), Caner, Selçuk, Semih RAKAMLARDA DERBİ ? G.Saray, Terim yönetiminde F.Bahçe ile ligde yaptığı 13. derbide 4. kez kazandı. F.Bahçe, Kocaman ile oynadığı 7. derbide ilk yenilgisini aldı. 12 maç üst üste deplasmanda kazanarak lig tarihinde rekoru elinde tutan F.Bahçe dış sahadaki son 4 maçında galip gelemedi. ELEŞTİRİ ARİF KIZILYALIN Mutluluğun Resmi Maç biteli 10 ya da 15 dakika olmamıştı. İnsanlar evine dönme telaşıyla metro istasyonu girişine yüklenmişti. Yağmurun ‘ağdalı çamur’ haline getirdiği ‘aslanlıyolda’ ilerlemek mümkün değildi. Bazı gruplar, canlarını tehliyeke atıp Tem Otoyolu’ndan yürümeyi seçmişlerdi. O sırada 30 metre yukarıdaki köprüden yürüyen 50 kişilik bir taraftar topluğu aşağıda bekleyen 5 bin kişiyi fark edip, “Sarı...” diye bağırdı. Aşağının sesi daha gürdü: “Kırmızı...” Ardından “En büyük CimBomBom.” Aynı dakikalarda Galatasaray’ın 70 yaşındaki başkanı Ünal Aysal, Ali Dürüst’e sarılıyor, “Bugünler için geldik Ali...” diyordu. Bir başka mekanda, Fatih Terim’in gür sesi duyuluyordu: “Ancak bu kadar güzel oynarsınız, alnınızdan öpüyorum...” Evet, yıllarca önce vatan şairi Nazım Hikmet, yakın dostu ünlü ressam Abidin Dino’ya, “Mutluluğun resmini çizebilir misin Abidin...” demişti. Dino, o duyguları tuvale döktü mü bilinmez ama dün Galatasaray camiası, farklı Fenerbahçe galibiyetiyle, son yılların en büyük mutluluğunu yaşadı. Niye mi? Çünkü, yıllar yılı Skibbe’lerin, Rijkaard’ların, Hagi’lerin çizemediği ‘derbi’ konulu tabloyu ‘yürekten Galatasaraylı bir hoca’ Fatih Terim, resmetmişti de ondan! Maça gelince; aslında çarşambanın gelişi salıdan değil, pazartesiden belliydi. Fenerbahçe’de Bekir sakatlanıp ‘yerliyabancı’ dengesi bozulunca futboldan ‘birazcık’ anlayanlar Galatasaray’ın 55 bin seyircisiyle Fenerbahçe’yi puansız göndereceğinin sinyalini almıştı. Hatta, “Tarih tekerrür eder” diyenler bile susuyordu bu kez, Bilica tercihi belli olunca! Fırat Aydınus’un düdüğü çaldığında da oyun beklenildiği gibi şekil aldı. Sürpriz Emre Çolak tercihi ile Baros’u ilk 11’e monte eden Fatih Terim, Melo ve Selçuk’lu orta alan ile Selçuk Şahin Baroni’li orta alanı bitirmiş, Elmander ile de Bilicalı Fenerbahçe defansının dengesini bozmuştu. Plan aynen tuttu. Hatta Kâzım, ‘Fener’ hırsına kurban gtimese daha 2. dakikada gol perdesi açılırdı ama skor değiştirme ‘onuru’ yeni Galatasaraylı Eboue’ye kalacaktı 27. dakikada. Israrının ve kendine güveninin karşılığını alıyordu Fildişili yıldız. Devre bitmeden bu kez Elmander, Bilica’dan söktüğü topu Volkan’ın da hatasından 20 yaptığında maç ‘bitiyorum’ sinyalleri vermişti. Aykut hocanın 2. yarıya başlarken Emre Stoch, Bienvenu Semih değişikliği biraz Fenerbahçe’yi canlandırır gibi olsa da Melo’nun ‘bacak adelesiyle’ attığı gol derbinin fişini çekti. Son dakilarda Melo’nun ısrarlı takibinden bu kez kurtulan Alex’in golü ise sadece skor tabelasını değiştirecekti. Evet, 3, kimi zaman 4 forvetle ileride basan Galatasaray, aylar, yıllar sonra bir derbiden ‘istenç’ patlaması ile galip ayrılıyor, üzerindeki ölü toprağını atıp liderliğe oturuyor; Fenerbahçe ise ‘forvetsiz’ oyun sisteminin ve ‘savunma’ futbolunun faturasını ödüyordu. 90 DAKİKA HİLMİ TÜRKAY 1319 ALİCAN SEZER G.Saray, evinde F.Bahçe’yi 31 yenip, ligde 639 gün sonra liderlik koltuğuna otururken ezeli rakiplerine karşı olan şanssızlığını da kırdı. Son derbi galibiyetini 12 Eylül 2009’da Beşiktaş’ı deplasmanda 30 yenerek elde eden Sarı Kırmızılılar, F.Bahçe’yi 3.5 yıl sonra devirdi. Sarı Lacivertlileri en son 27 Nisan 2008’de yenen G.Saray, 1319 gün sonra kazandı. Geçen sezon Arena’da ezeli rakibine yenilen G.Saray bu 3 puanla rövanşı da aldı. günlük zafer G alatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim maç sonrası yaptığı açıklamada “Tarihin en centilmen maçı oldu. Yüz yılı aşkın dostluk devam etti. Galibiyeti çok fazla abartmamak gerekir. Futbolcularım muhteşemdi. Hakemleri ve taraftarları da kutluyorum. G.Saraylılara her G.Saraylının gurur duyacağı bir takım yapma sözü verdim. O G.Saray’dan bir pasaj izlediler. Emre Çolak gibi bir kaç genç daha bulmamız gerekiyor. Alkışlatmak için oyundan çıkarttım” dedi. G.Saray Başkanı Ünal Aysal, “Büyük takımlara yakışır bir maç oldu. Her iki kulübü de kutluyorum. Neticenin lehimize olması sevindirici. Sercan ile ilgili kararı TFF verir” diye konuştu. G.Saray İkinci Başkanı Ali Dürüst, “Sahada basmadık yer bırakmadık. 3 puandan ziyade futbolumuz daha mutlu etti. Türkiye’yi tekrar futbola döndürdük. Umarım bundan sonra yalnız futbol konuşulur. Önemli olan sezon sonunda liderlik” ifadelerini kullandı. Cim Bom İstedi Aldı 3 Temmuz, ‘şike teşvik’ soruşturmasının başladığı gün; 2 Aralık Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Şiddet Yasası’nda yapılan düzenlemeyi TBMM’ye iade ettiği tarih. 3 Aralık ise soruşturmayı yürüten savcının hazırladığı iddianamenin mahmekeye teslim edilişi. Umutlu bekleyiş, sonuç hüsran. Yargılama başlamadan ‘tedbir’ kararı alınıp seyirden men cezası kesilen ve maça hatta antrenmana çıkamayan yıldızlar; stada alınmayan yöneticiler, teknik direktörler... Türkiye Futbol Federasyonu ile F.Bahçe arasındaki söz düellosu, 8 takımın küme düşürülme korkusu... Var da var; anlayacağınız futbolumuz tam bir kaosun içinde. ‘Şike teşvik iddiaları’ Türkiye’nin vazgeçilmez gündemi oldu. Siyaset, ekonomi ve eğitim alanında o kadar önemli sorun varken bakıyorum da şimdilerde herkesin ortak ilgisi futbolun üzerinde. Peki o önemli dosyalara ne oldu? Hepsi hasıraltı edildi! Oysa bu şike ve teşvik illetinin tarihi çok eskilere dayanır. Bilmeyen mi var? Ancak kanıtı yok. Şimdi ‘ispatlı’ deniyor; ne kadar doğru bilemiyorum. Kim suç işlemişse cezasını çeksin, eğer suçsuzlarsa salıverilsinler. Bir karar verilirken sağlıklı düşünmeliyiz. Buna en güzel örnek; İstanbul BŞB.’li futbolcu Can Arat’ın yaşadıkları. Bu genci önce adı yasaklı listesinde diye stada almıyorsunuz, sonra özür diliyorsunuz. Olmaz; bu, daha büyük ayıp. İBB maçı kaybetti, şimdi suç duyurusunda bulunsa ne olacak? Bizim Cumhur Önder Arslan, ‘şike teşvik’ üzerine yoğunlaştığı şu günlerde önemli haberlere damgasını vurdu; hatta bazı araştırma ve röportajları vardı ki birinci sayfaya taşındı. Genç meslektaşım için güzel bir durum. Gazeteci için bu bir ödüldür. Cumhur, aramıza katılalı 7 yıl oldu. Yanıma geldiği ilk gün iyi noktalara ulaşacağının ışığını almıştım; beni yanıltmadı. Dün sabahki toplantıda son gelişmeleri birlikte değerlendirirken kafamın iyiden iyiye karıştığından söz edip Cumhur’un durumu özetlemesini istedim, bir anlamda sizlere yardımcı olacağımızı düşündüm: “Savcılık makamının hazırladığı iddianame, mahkeme tarafından ya kabul edilecek ya da savcıya geri gönderilecek. Kabul görürse; soruşturma üzerindeki gizlilik kararı kalkacak, iddianamede yer alan tüm bilgi ve belgeler kamuoyuna yansıyacak. Ardından mahkeme aşaması başlayacak ve süresi muhtemelen uzun bir zamanı kapsayacak. İşin özeti, futbol adına zor bir dönem bizi bekliyor.” YİNE VOLKAN, YİNE KÜFÜR TERİM: 3 PUANI ABARTMAYIN .Saray’ın TT Arena’da ezeli rakibi F.Bahçe’yi yendiği maçta tribünlerin gündeminde yine Sarı Lacivertli kaleci Volkan Demirel vardı. A Ulusal Takım’ın EURO 2012 elemelerinde Hırvatistan ile oynadığı playoff maçında tribünlerle tartışarak gündeme gelen Volkan, derbide de protesto edildi. Karşılaşma öncesinde ısınan Volkan’ın aleyhine tempo tutan Sarı Kırmızılı seyirciler, maç sırasında da tecrübeli kaleciye küfürlü tezahürat yaptı. Topa her müdahalesinde ıslıklanan F.Bahçeli eldivene tribünler yabancı madde de attı. Daha önceki mücadelelerde taraftarlara el hareketleriyle karşılık veren Volkan bu kez yanıtsız kaldı. Maç öncesinde höparlörden anons edilen F.Bahçe’nin 11’ini ıslıklayan ve küfürlü tezahüratlar yapan taraftarlar, Caner ve Emre Belözoğlu’na da tepki gösterdi. G Aslantepe’de festival G.Saraylı taraftarlar, derbide tribünleri adeta karnaval yerine çevirdi. Sarı Kırmızılı yandaşlar, bayrak ve atkı şovlarının yanı sıra hazırladıkları kareografiyle güzel görüntüler oluşturdu. G.Saraylı Yönetici ve İşadamları Derneği’nin sponsorluğunda hazırlanan organizasyonda 35 bin atkı, 1500 adet 2 metre boyunda bayrak ve üzerinde “G.Saray armasının peşinde adanmış hayatlar” yazan 150x50 metrelik dev bayrak G.Saraylı seyircilerle buluşturuldu. ‘Şike’ göndermesi Tribünler, şike soruşturması nedeniyle zor günler geçiren F.Bahçe’ye de göndermede bulundu. Taraftarlar, “F.Bahçe kümeye” ve “Bank Asya 1. Lig” şeklinde tempo tutarken “Haramilerin saltanatını yıkacağız” pankartı da açıldı. Maç sonrasında ise statta “Mini mini bir kuş donmuştu”, “Telgrafın tellerine kuşlar mı konar” şarkıları çalındı. YASAKLILAR GİREMEDİ T Derbiyi anımsadık Derbide durum ne? Öncelikle şunu söylemeliyim ki; bu maça hepimiz uzak kaldık. Bizim ihmalimizden mi; hayır. Hem gündemi oluşturan ‘şike teşvik’ hem de yoğun maç trafiği. Biliyorsunuz derbi olunca Türkiye’de hayat dururdu. Şimdi ise kimsenin derbiden haberi yok; sayfamızın dünkü başlığı da bu konuya parmak basıyordu: “Aaaa! Derbi varmış.” Derbinin bir de taraftar boyutu var. 4 büyük kulübün aldığı kararla deplasman taraftarları stada gidemiyor. Bu, bir anlamda iyi oldu. Neydi o her tarafta vurma, kırma, yaralama, otobüs taşlama olayları. Gördüklerimiz karşısında kanımız çekiliyordu, analara babalara yazık değil mi? Eski derbileri arıyorum; yan yana oturur maç izlerdi insanlar. Günümüzde bırakın beraber oturmayı, uzaktan dahi birbirlerini görmeye tahammüleri yok. Servisin telefonu çaldı, arayan kişi okurum Mustafa Kemal Azizoğlu. Yaşadığı günleri ve şimdiyi özetledi; yaşını sordum “1924 doğumluyum” dedi. Azizoğlu’na göre tribünlerdeki sorunların ilk nedeni eğitimsizlik. Bu, başlı başına zaten ülke sorunu... Ve derbi... Hepimiz de biliyorduk ki son yıllarda F.Bahçe’nin G.Saray’a karşı önemli derecede üstünlüğü söz konusuydu. Fatih Hoca, gördüm ki hemen etki yapmış, işte Terim farkı. 11’ler önüme geldi, kazanma arzusu içinde olduklarını gördüm. İlk bölümde olağanüstü mücadele gösterdiler. Yeri geldi F.Bahçelilerin çaresiz kaldığı anlar oldu. 16 dakika içinde Volkan 5 net pozisyonda devleşti. 20 benim için sürpriz değil. Kaçırdıkları gol olsaydı CimBom soyunma odasına tarihi farkla gidebilirdi. Kötü olabilirsiniz ama F.Bahçe’siniz. Rakibi seyretmek size yakışmaz. G.Saray, dersine çok iyi çalışmış. Aşırı soğuktu, yağmur hiç durmadı. Ama saha içindeki görüntüler içimizi ısıttı. Derbide lider değişti. Sarı Kırmızılılar bunu hak etti. Kimse bir kulp aramasın. FF, adı şike iddianamesinde geçen G.Saraylı Sercan Yıldırım, F.Bahçeli Sezer Öztürk, F.Bahçe İdari Menajeri Hasan Çetinkaya, kaleci antrenörü Murat Öztürk, tercüman Samet Güzel ve yönetici Ali Yıldırım’ın idari tedbir cezasını kaldırdı. Kararın PFDK tarafından kaldırıldığı ancak kişiler hakkında Cumhuriyet Savcılığı tarafından konulan ‘seyirden men’ cezasının ise geçerliliğini halen koruduğu bildirildi. G.Saray, F.Bahçe’ye 18 yıl sonra lig maçında 2’den fazla gol attı. Kocaman: Karşı koyamadık F.Bahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman ise “G.Saray’ı kutluyorum. Ne baskı yapabildik, ne de basit top kayıplarını engelleyebildik. Standardın altında kaldık. G.Saray’ın istekli ve sert futboluna karşı koyamadık” diye konuştu. ELEŞTİRİ METİN TÜKENMEZ Bilica ve Kocaman Galatasaray maça daha iyi hazırlanmış; bu kesin. Yılların birikimini dün geceden çıkarmak için öyle bir ilkyarı oynadılar ki karşılaşmayı da bu bölümde kurtardılar zaten. Fenerbahçe ise bir o kadar kötüydü zorlu derbide. Üst üste inanılmaz hatalar yaptı. Tabii Sarı Lacivertliler için ‘düşüş dönemi yaşayan bir Fenerbahçe’ demek yanlış olmaz belki ama bu kadar düşüş de normal değil. Bu göz göre göre intihar demek. İntihar timinin başını da Caner ve Bienvenu çekti. Basit futbolu tercih etmekten çok macera ELEŞTİRİ ALİ İSMET URAL arayışları vardı ki sonra Bilica örneğinde olduğu gibi bu anlayış iki gole mal oldu. Koca ilkyarıda oyunu 23 dakika bile olsa Galatasaray sahasına yığamayan bu takımdan bir şey çıkmayacağını Aykut Hoca da anladı ama nafile. Fırat Aydınus için kaç kez analiz yapıldı. Oyunu kesmeden en uzun süre futbol oynatmak isteyen hakem dediler. Durum böyleyken İntihar Timi Fenerbahçe, futbolu bir tarafa bırakıp hep onunla mücadele etti. Volkan da kötü başlasa zaten ilkyarı ‘5’ olurdu. Fenerbahçe için derbi az kalsın ‘Arena Faciası’ olarak tarihe geçiyordu dün gece. Tamam; sen lidersin, takipçin ile oynuyorsun, evine yenilmeden dönmek istemeni de anlarım. Üç defansif orta saha ile başlaman da normal. Ama kazın ayağı öyle değildi ki. Ankaragücü maçında olduğu gibi bir ara pas ile orta saha teslim oluyor, iş Volkan’a düşüyordu. Biraz sıksam bu kadar gol yemesine karşın gecenin adamı Volkan’dı diyeceğim. Ama gecenin iki adamı vardı. Hırsı ve kazanma arzusu ile tarihe ‘Yeter artık’ demek isteyen Fatih Terim ve çaldığı düdüklerle ‘Her şey futbol için’ demek isteyen Fırat Aydınus. Sonuçta yıllardan hesap sormasını bilen Galatasaray şeytanın bacağını kırmayı başardı demek işin doğrusudur. Yandaşları stada alınmayan Fenerbahçeli futbolcular Roma dönemine özenilen bu tutumla Arena’da aslanların önüne atılmış gladyatörler gibiydi. Futbol oynamak değil de yaşamda kalma kaygısıyla hatalar yaptılar. Henüz 15 dakikalık bölümde Galatasaray’ın kaçırdığı gollerin sayısını unuttuk. Bu gol durumlarının tamamına yakınının Galatasaraylı futbolcuların hazırlamadığını Bilica’nın hatalarına bağlı olarak geliştiğini peşinen söylemeliyim. Ayrıca şunu da eklemeliyim: Şükrü Saracoğlu Stadı’nın penaltı noktasında kazı çalışmaları yapıp haksız kazanç peşinde olan bir futbolcuyla Aykut Kocaman gibi henüz değerler kaymasına uğramamış olduğunu varsaydığım bir teknik adamın yolları nasıl kesişir? Kocaman daha 5. dakikada Bilica’yı oyundan alsaydı maçın yazgısı da değişir, en azından ayağındaki topu Elmander’e verip takımının ikinci golü yemesine engel olurdu. Yakalanan pozisyonlara ve Galatasaray baskısına bakıldığında Sarı Kırmızılı takımın görüntüsü izleyenlere hoş gelebilir, gelmesinde de bir sakınca yok. Çünkü bunca yıllık Fenerbahçe üstünlüğünün arkasından gelen bu sonuç övünülmesi gereken bir durumdur. Üstelik de Gökhan Gönül üzerinden geliştirilen ataklar maç öncesi taktik kurgunun bir uygulamasıydı. Bu da Galatasaray’ın işine fazlasıyla yaradı. Gökhan ve sağ taraf kesicisi Bilica Galatasaray’ın planladığı taktiğin ürün vermesi için bir hayli katkı sağladı. Sarı Kırmızılı takımda Emre Çolak beklenmedik bir başarım gücü ortaya koydu. Melo savunmanın önünde çok güçlü durdu. Baros çok gol kaçırmasına karşın Elmander ile Fenerbahçe savunmasına baskı yaparak onların kaygılanmasına neden oldu. Özellikle Elmander olağanüstü çaba harcadı. Ama Galatasaray’da oyunun kader adamı Melo oldu. Savunmanın önünde atakları durdurdu, orta alanda rakibe baskı yaptı ve Bienvenu’yü de yıldırdı. Maçın genelinde oyunun yazgısını Bilica ve Aykut Kocaman’ın belirlediğini de Galatasaraylılar yadsımamalı hatta onlara teşekkür bile etmelidir... C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle