19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 ARALIK 2011 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Ölen kişinin katliam sanığı Cafer Erçakmak olup olmadığının tespiti yerine babalık testi yapılmış 5 Anter’e; Ahmet Taner Kışlalı’dan Mehmet Sincar’a; Çetin Emeç’ten Behçet Cantürk’e; Muammer Aksoy’dan Savaş Buldan’a, Vedat Aydın’a dek bu cinayetleri devlet içinde örgütlü gücün resmi tetikçilerinin işlediği ortada. Tüm bunlar bilindiği halde gelmiş geçmiş siyasal iktidarlar ne yaptı? Susurluk Raporu’nu hazırlayan Kutlu Savaş bugüne dek niçin hiç konuşmadı? ??? Başbakan Erdoğan’ın ağır bir ameliyat geçirmesinden sonra Ankara’da tartışılan konu şu: “4 yıl sonra yapılacak seçimlerden sonra Erdoğan cumhurbaşkanı, Gül başbakan olacak... Siyasette Rusya modeli devreye sokulacak.” Değil dört yıl sonra, 24 saat sonra Türkiye’de neler olacağını tahmin etmek bile zor. Sivas katliamı davası dün görüldü ve mahkeme zamanaşımında karar vermek için, duruşmayı 12 Mart 2012 tarihine erteledi. Ölme eşeğim ölme! ??? Sivas katliamı bir insanlık suçu değil midir evrensel hukuka göre? Bunun zamanaşımı olur mu? İleri demokrasi... İnsan hakları... Faili meçhul cinayetler... 40 kişilik ölüm listesi... Sahi Tarık Ümit, Ömer Lütfi Topal cinayetlerini kimler işledi, ne kadar para götürdüler? Tüm bunlar, o kapkaranlık günler aydınlanır mı? Hrant Dink cinayetini izlerseniz, siz de benim gibi umutsuzluğa düşersiniz. Bakın Toplumsal Bellek Platformu üyeleriyle Meclis’te AKP ve MHP görüşmüyor... Üyeler salt CHP ve BDP’yle görüşebiliyorlar. ??? Bu arada görsel ve yazılı basının durumu ortada... Benim yazmama gerek yok... Prof. Dr. Haluk Şahin’in “Can Çekişen Meslek Üzerine Son Notlar” kitabını (Say Yayınları) okuyun; özgürlük, bağımsızlık kavramlarının ne hale geldiğini, çok iyi anlarsınız... ‘Sivas’ta yeni skandal ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sivas Madımak Oteli’nin yakılarak 35 aydının katledilmesine ilişkin 17 yıldır süren davada yaşanan skandallar zincirine bir yenisi eklendi. Davanın firari sanıklarından Cafer Erçakmak’ın Sivas’ta öldüğü ve toprağa verildiği haberleri üzerine, mezar açılarak DNA testi yapılmıştı. Ancak araştırmayı yapan Adli Tıp Kurumu, ölen kişinin gerçekten sanık Erçakmak olup olmadığını bulmak yerine, eşi ve oğlundan örnekler alarak “babalık testi” yaptı. Avukat Şenal Sarıhan ise ölen kişinin gerçekten Erçakmak olup olmadığı konusunda anne, baba ve kardeşlerinden alınacak örneklerle yeniden rapor hazırlanmasını istemesi üzerine duruşma ertelendi. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dünkü du ? Zamanaşımı tehdidiyle karşı karşıya olan Sivas katliamı davasının dünkü duruşmasında bir skandal daha ortaya çıktı. Adli Tıp Kurumu’nun, ölen kişinin gerçekten Sivas katliamı sanığı Cafer Erçakmak olup olmadığını bulmak yerine, eşi ve oğlundan örnekler alarak babalık testi yaptı. Avukatlar itiraz edince, duruşma ertelendi. ruşmada, heyetin kararını açıklayarak zamanaşımı dolduğu gerekçesiyle davayı düşürmesi bekleniyordu. Bu beklenti nedeniyle duruşmayı çok sayıda kişi izledi. Ancak ortaya çıkan bir rapor, duruşmanın ertelenmesine neden oldu. Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’ndan mahkemeye gönderilen raporda, “Ergün Erçakmak’a ait DNA profili ile anne Nuran Erçakmak ve baba olduğu iddia edilen fethi kabir yapılarak kan örneği gönderilmiş olan Cafer Erçakmak adlı şahıslara ait DNA profilinin karşılaştırılması yapıldı. Elde edilen sonuçlarla baba olduğu iddia edilen Cafer Erçakmak’ın, Ergün Erçakmak için biyolojik babalığı reddedilmedi. Cafer Erçakmak’ın yüzde 99.99 ihtimalle Ergün Erçakmak’ın biyolojik babası olabileceği tespit edildi” ifadeleri yer aldı. Avukat Şenal Sarıhan, raporla ilgili olarak “Bu sonuç geçerlilik taşımaz. Ölen kişinin Erçakmak olup olmadığı konusundaki kuşku sürüyor” dedi. Sarıhan, ölen kişinin gerçekten Erçakmak olup olmadığının belirlenmesi için birinci derece yakınları olan anne, baba ve kardeşlerden alınan örneklerle rapor hazırlanmasını istedi. Savcı Hakan Yüksel ise dosyanın kendisine gönderilerek ek rapor aldırılması konusunda beyanı için süre verilmesini talep etti. Mahkeme de dosyanın savcıya gönderilmesine karar vererek duruşmayı 13 Mart’a erteledi. Duruşmayı izleyen Pir Sultan Abdal Kültür Derneği üyeleri, adliye önünde toplanarak davanın zamanaşımına girmesini sloganlarla protesto etti. Avukat Şenal Sarıhan, burada yaptığı açıklamada; insanların düşünceleri, dinsel inançları ve etnik kökenleri nedeniyle öldürülmelerinin insanlık suçu olduğunu belirterek “İnsanlık suçu, uluslararası sözleşmeler gereğince ve anayasanın 90. maddesi ışığında hiçbir biçimde zamanaşımından yararlandırılmamalı” dedi. Açıklama sona erdiği sırada Yeni Akit muhabiri, “Sivas’ta 35 kişi öldü dediniz, oysa 37 kişi öldü. Olayın tüm boyutlarıyla aydınlatılması açısından o iki kişinin faillerinin, katillerinin de bulunması gerekmez mi?” diye sordu. Sarıhan ise muhabire “Bu devletin sorumluluğundadır” yanıtını verdi. Aynı muhabir, “Ölenler arasında Hollandalı bir kadın da vardı. Bu kişinin o gün ne işi vardı Sivas’ta” diye sordu. Bunun üzerine grup, muhabire tepki gösterdi. Bu sırada arbede yaşanması üzerine polis, söz konusu kişiyi, polis otosuna bindirerek bölgeden uzaklaştırdı. Madımak’tan Faili Meçhullere... Bazen karanlık, geleceği hazırlar. Yaşamı, sevgiyi, barışı, emeğin örgütlü gücünü. Soğuğun ve kötünün olduğu yerde insan var olma savaşımı verir. Kimi zaman yılgınlığa düşse de, giderek suskunlaşıp umursamaz bir davranış sergilese de bir gün silkelenip kendine gelir. Sayısız insan yaşar içimizde! Sevisiz ve isteksiz duvarla örtülü kalmayı yeğleyenler, yurtseverliği “ırkçılık” olarak görürken, sivil faşizmin ivme kazanmasını umursamazlar. ??? Türkiye’nin son otuz yılına baktığımızda yaşananları anımsayalım... Faili meçhul cinayetler... Yağma ve talan... Basın özgürlüğü... İnsan hakları. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün “şike yasası”nı veto etmesi televizyon kanallarında saatlerce tartışılırken, kimisi bir yıl, kimisi 3 yıldır tutuklu olan, halkın oylarıyla seçilmiş milletvekillerinin tutuksuz yargılanmaları, Meclis’e gelip yemin etmeleri söz konusu olmuyor nedense. Herhalde ileri demokrasi bu, ben anlayamıyorum... ??? Bu ülkede 90’lı yıllarda çok sayıda faili meçhul cinayet işlendi, TBMM Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu kuruldu. Peki komisyonun hazırladığı rapor Meclis Genel Kurulu’na indi mi? İnmedi, daha doğrusu tüm siyasi partilerin genel başkanları bunu engelledi! Eski MİT Müsteşarı Mehmet Eymür’ün savcılıkta verdiği ifadelerin bir bölümünü gazetelerde okuyunca hiç şaşırmadım. Çoğu bilinen gerçeklerdi... Devlet içinde örgütlü, silahlı güç işlemişti bu cinayetleri. Uğur Mumcu’dan Musa CHP’DEN YASA ÖNERİSİ Ağır suçta zamanaşımı kaldırılsın ? CHP, kasten adam öldürme, işkence ve çocuklara cinsel taciz suçlarında zamanaşımının kaldırılmasını öngören bir yasa önerisi hazırladı. Sezgin Tanrıkulu, AKP de öneriye destek verirse uygulamanın Sivas davasını da kapsayacağını belirtti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, “Acil Demokrasi Paketi” kapsamında kasten adam öldürme, işkence ve çocuklara cinsel taciz suçlarında zaman aşımının kaldırılmasını öngören bir yasa önerisi hazırladıklarını açıkladı. Tarhan ile CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu dün parlamentoda düzenledikleri basın toplantısında TCK değişikliği önerileri hakkında bilgi verdi. Tarhan, yasa önerisinin geçmişte halka büyük acılar yaşatan faili meçhul cinayetlerin faillerinin yakalanması ve cezalandırılması için yol açıcı olacağını söyledi. Tarhan, “Faili meçhul cinayetler, tarihimizin yüz karası. Toplu ateşe atılmalar... Derin devlet, mafya ilişkilerinin ürünü olan cinayetler... Geçmişte halkımıza büyük acılar yaşatmış. Bunların çözümü ve bunlar hesaplaşma ve yüzleşme için ‘Acil Demokrasi Paketi’nin çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Yüzleşmek istemeyen kimmiş, tabii onun da çok önemli bir testi, sınaması olacağını düşünüyoruz” dedi. Sezgin Tanrıkulu da, Türk Ceza Yasası’nda zaman aşımını düzenleyen 66 ve 68. maddelerde değişiklik yapılması konusunda bir öneri hazırladıklarını belirtti. Kasten adam öldürme, işkence, ağırlaştırılmış işkence ve çocuklara cinsel istismar suçlarında zaman aşımı hükümlerinin uygulanmamasını istediklerini bildiren Tanrıkulu, “Eğer süreci içinde Meclis’e inerse önerimiz Sivas davasını da kapsayacak” dedi. Adalet Bakanlığı, Türkiye Barolar Birliği ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı tarafından Conrad Otel’de düzenlenen “Arabuluculuk Uygulamaları Uluslararası Çalıştayı”nı protesto eden İstanbul Barosu’na bağlı avukatların salona girilmesine izin verilmeyince arbede çıktı. Kapıyı zorlayarak içeri giren avukatlar, konferansa katılan konukların önüne kırmızı kart bıraktı. (Fotoğraf: VEDAT ARIK) Avukatlar, ‘arabulucuk tasarısı’nı ‘kırmızı kart’la protesto etti ATAKUM VE İLKADIM’DA 22 KİŞİYE GÖZALTI ‘Arabulucu: Modern kadı’ Samsun’da hazine operasyonu İstanbul Haber Servisi İstanbul Barosu avukatları, Adalet Bakanlığı, Türkiye Barolar Birliği ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı tarafından Conrad Otel’de düzenlenen “Arabuluculuk Uygulamaları Uluslararası Çalıştayı”nı protesto etti. Beşiktaş’taki Conrad Otel’in önünde toplanan avukatlar, “Arabuluculuk, arabozuculuktur”, “Arabuluculuk, hukukun cüppelerinin, başka cüppelere teslimidir” yazılı dövizleri taşıdı. “Arabulucuğa geçit yok”, “Cemaat hukuka teslim olamaz” sloganlarını atan avukatlar adına basın açıklaması yapan İstanbul Barosu Başkanı Doç. Dr. Ümit Kocasakal, söz konusu taslağın, hukukçu olmayanlara 100 saatlik hukuk dersi ile “arabulucu” olma hakkı tanıdığını anımsattı. Başkan Kocasakal, “Arabuluculuk zaten olması gerektiği şekilde Avukatlık Kanunu’nda vardır. O halde amaç başkadır. Bu şekilde emperyalizm ve küresel sermaye, Türkiye’ye ‘modern kadılık’ sistemini dayatmaktadır” dedi. Açıklamanın ardından avukatlar, otele girmek istedi. Ancak güvenlik görevlileri buna izin vermeyince gergin anlar yaşandı. Otel önünde bekleyen avukatlar, “Baskılar bizi yıldıramaz”, “Birlik dışarı” sloganları ve alkışlarla yaşananlara tepki gösterdi. CHP milletvekili Mahmut Tanal’ın uzun süre uğraşmasına karşın kapı açılmadı. Ön kapıdan çalıştayın düzenlendiği salona girmek isteyen avukatlara yine izin verilmedi. Kapıyı zorlayarak içeri giren avukatlar, konferansa katılan konuklarını önüne kırmızı kart bıraktı. Avukatlar alkışlarla tasarıyı protesto etti. CEMİL CİĞERİM GÜL, 6 REKTÖRÜ BELİRLEDİ Kemal Kılıçdaroğlu’nun İzmir mitingindeki sert eleştirilerine yazılı açıklamayla yanıt verdi HSYK özür bekliyormuş KILIÇDAROĞLU: Herkes dersini alacak İstanbul Haber Servisi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir mitingindeki konuşmasıyla ilgili olarak açıklama yapan Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na (HSYK) yanıt verdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin’in annesinin cenaze törenine katıldıktan sonra Ankara’ya gitmek üzere Atatürk Havalimanı’na gelen Kılıçdaroğlu, basın mensuplarının sorusu üzerine, “Perşembe günü bütçe görüşmelerinde konuşacağım. Herkes dersini alacak” diye konuştu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun İzmir mitingindeki değerlendirmelerine karşı yazılı açıklamayla bayrak açtı. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurul’ndan yapılan yazılı açıklamada, bugüne kadar gerek Kılıçdaroğlu’nun, gerek diğer siyasi parti temsilcilerinin kurul ile hâkim ve savcılara yönelik açıklamalarına “polemiğe girmemek” adına herhangi bir açıklama yapılmadığı kaydedildi. “Ancak Sayın Kılıçdaroğlu’nun tüm yargı camiasını rencide eden konuşması bu açıklamayı zorunlu kılmıştır” denilen açıklamada şu görüşler kaydedildi: “Belirtmek gerekir ki yargı üzerinden siyaset yapmak, yargı organlarını siyaset malzemesi yapmak ve bu şekilde muhataplarını yıpratmaya çalışmak, muhatap alınan siyasi partiden çen Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun üyelerine ve yine kurul üyelerini oylarıyla belirleyen 11 bin hâkim ve savcıya karşı yapılmış büyük bir haksızlıktır. Söz konusu bu ifadenin yanında, Sayın Kılıçdaroğlu’nun ‘Türkiye’de namuslu yargıçlar da var, ancak bunların sayısı giderek azaldı, AKP’nin arka bahçesi gelen AKP’li ? CHP liderinin yargıya yönelik sözlerini “yıpratıcı” konumuna bir yargıç gibi görev yabulan HSYK, Yargıtay seçimlerini , ‘’daha önceki pan yargıçlara sesleniyorum’ şeklindeki beyıllarda görülmediği kadar şeffaf bir ortamda yanları da tarafımızca seçilen’’ ifadesiyle savunarak yüksek yargının ve hâkim ve savcılarca önceki dönemlerini eleştirmeyi de ihmal etmedi. üzüntüyle karşılanmış, kendisinin nezaket ve lenmektedir. Büyük çoğunluğu 11 saygı sınırlarını aştığı şeklinde yobin hâkim ve savcının oylarıyla be rumlanmıştır. Yargı kimsenin ön ya da lirlenen 22 üyeli Hâkimler ve Savcılar arka bahçesi değildir ve olmayacakYüksek Kurulu tarafından daha ön tır. Sayın Kılıçdaroğlu’nun tüm yarceki yıllarda görülmediği kadar şeffaf gı camiasını rencide eden bu sözleribir ortamda seçilen Yargıtay üyeleri ni kamuoyunun takdirine bırakıyor, ne karşı, ‘militan’ ifadesinin kullanıl kendisinin en kısa sürede sözlerini tavması, sözün muhatabı olan Yargıtay zih etmesini ve yargı camiasından üyelerine olduğu kadar, bu üyeleri se özür dilemesini bekliyoruz.” çok, bağımsız ve tarafsız Türk yargısının yıpranmasına neden olmaktadır. Yargısal faaliyetler, siyasi arenaların malzemesi olmayacak kadar hassas konulardır. Amacının yargıyı yıpratmak olmadığı düşünülen bu açıklamaların, bir an önce tavzih edilmesi tüm yargı camiası tarafından bek SAMSUN Samsun polisi, hazineye ait taşınmazların kiralanması ve tahsisinde usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla CHP’li Atakum Belediyesi ve MHP’li İlkadım Belediyesi çalışanlarının da aralarında bulunduğu 22 kişiyi gözaltına aldı. Samsun Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, hazineye ait taşınmazların usulüne uygun olmayan şekilde kiralandığı veya tahsis edildiği yönündeki ihbarlar üzerine bir yıl önce fiziki ve teknik takibe başladı. Polis ekipleri dün sabah 06.30’de CHP’li Atakum Belediyesi ve MHP’li İlkadım Belediyesi’yle bazı kamu kurumlarına eşzamanlı operasyon düzenledi. Operasyonda eski İl Milli Emlak Müdürü A.Ö, MHP’li İlkadım Belediyesi’nin başkan yardımcıları C.K, A.Ö, Hukuk İşleri Müdürü A.Ö, CHP’li Atakum Belediyesi’nden İmar İnşaat Şirketi Müdürü Ü.B, Emlak ve İstimlak Müdür Vekili A.Y, Emlak ve İstimlak Müdürlüğü çalışanlarından E.Y. ile müteahhit ve işadamlarından oluşan 22 kişi gözaltına alındı. Operasyonla ilgili açıklama yapan CHP’li Atakum Belediye Başkanı Metin Burma, “Medyada Atakum Belediyesi’ne operasyon yapıldı şeklinde çıkan haberler gerçeği yansıtmamaktadır. Belediyemize operasyon yapılmamıştır. Operasyonda belediyemizle ilgili kurumsal bir durum yok. Konu İl Milli Emlak Müdürlüğü’nün arsa tahsisleriyle ilgilidir” diye konuştu. MHP’li İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş da “İki başkan yardımcım ve hukuk işleri müdürüm sabah saatlerinde polis tarafından gözaltına alınmış. Benim de bilgim bu kadar. Arkadaşlarımızın durumu ve operasyonun mahiyeti hakkında henüz bir bilgi yok” dedi. Hacettepe’ye 2. sıradaki Tuncer atandı MAHMUT LICALI C MY B C MY B ANKARA Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Hacettepe Üniversitesi’nde yapılan seçimlerde ikinci olan Sağlık Bakanlığı Kanserle Mücadele Daire Başkanı Prof. Dr. Murat Tuncer’i rektör olarak atadı. Gül, Hacettepe, Selçuk, Karabük, Bilecik, Galatasaray ve yeni kurulan Adana Bilim ve Teknoloji üniversitelerinin rektörlerini belirledi. Gül, yeni kurulan Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nde ‘Türbana Özgürlük’ bildirisini destekleyen Prof. Dr. Adem Ersoy’u rektörlüğe getirdi. Seçimlerde 657 oyla birinci olmasına karşın YÖK’ün ikinci sıradan aday gösterdiği Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Uğur Erdener yerine Gül, Prof. Dr. Murat Tuncer’i rektör olarak atadı. Tuncer, üniversitedeki seçimlerde Erdener’den 156 oy daha az alarak 501 oyla ikinci olmuştu. Gül, Galatasaray Üniversitesi Rektörü Prof. Ethem Tolga, Bilecik Üniversitesi Rektörü Prof. Azmi Özcan ve Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Burhanettin Uysal’ı yeniden rektör olarak görevlendirdi. Gül, Selçuk Üniversitesi’nde ise birinci sıradaki Prof. Dr. Hakkı Gökbel’i atadı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle