19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24 ARALIK 2011 CUMARTESİ [email protected] 16 KÜLTÜR MSGSÜ senatosu, dün düzenlenen bir törenle Yaşar Kemal’e onursal doktora unvanı verdi Umudun mimarı Yaşar Kemal Kültür Servisi Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ) senatosu 60 yılı aşkın yazarlık uğraşıyla ülkemiz kültür ve sanatına katkılarından dolayı Yaşar Kemal’e onursal doktora unvanı verdi. MSGSÜ Sedat Hakkı Erdem Oditoryumu’nda dün düzenlenen tören, Osman Okkan’ın yönettiği “Yaşar Kemal, Şiirsellik ve Politika” adlı belgeselin gösterimiyle başladı. Yaşar Kemal’in yaşamından kesitler sunulan belgeselin gösteriminden sonra, MSGSÜ Rektörü Prof. Yalçın Karayağız bir açılış konuşması yaptı. Rektör Karayağız, açılış konuşmasında “Ülkemizin yüz akı, dünya edebiyatının seçkin ismi Yaşar Kemal’in aramızda bulunması bizim için onurdur. 20. yüzyıldan 21. yüzyıla uzanan süreçte Yaşar Kemal’in emeğini saygıyla selamlıyoruz” dedi. Edebiyat eleştirmeni Doğan Hızlan ise konuşmasında Yaşar Kemal’in her zaman yeniden okunması gereken bir yazar olduğunu belirterek, “Ben bir eleştirmen olarak Yaşar Kemal hakkında ne yazdıysam eksik kaldı. O, Türkiye’nin siyasal, toplumsal ve bireysel haritasını çıkarır. Yaşar Kemal’de hem insan hem de iyi ? Yaşar Kemal, “Bizler sanat ve sanatçının sorumluluğuna inanan bir kuşaktık. Bu topraklarda yaşanan acılar ve özlemlerin sesi olmaya çalıştık” dedi. Doğan Hızlan, Yaşar Kemal’in, Türkiye’nin siyasal, toplumsal ve bireysel haritasını çıkardığını söyledi. PEN Türkiye Başkanı Tarık Günersel de, “Bugün Türkiye’de biraz olsun umudumuz varsa bunun en önemli mimarı Yaşar Kemal’dir” dedi. roman gerçeği var. Ben doğadaki her şeyin tadını almak istediğimde Yaşar Kemal okurum, çünkü doğa gereksinimimi Yaşar Kemal’den karşılıyorum. O aynı zaman da iyi bir gazetecidir. Gazete sayfalarında edebiyatın olabileceğini gösterir” dedi. PEN Türkiye Başkanı Tarık Günersel de “Bugün Türkiye’de biraz olsun umudumuz varsa bunun en önemli mimarı Yaşar Kemal’dir. Yaşar Kemal dâhi bir yazar, şair ve romancı olmanın ötesinde bir Buda gibi zulümlere direnerek bize kuvvet vermektedir” dedi. MSGSÜ Senatosu tarafından verilen onursal doktora beratını Yaşar Kemal’e rektör Yalçın Karayağız sundu. (Fotoğraf: ZEYNEP ALTAY) MSGSÜ öğretim üyesi Zeki Coşkun da “Yaşar Kemal Bir Ada” başlıklı bildirisini sundu. Konuşmaların ardından MSGSÜ Rektörü Yalçın Karayağız Yaşar Kemal’e onursal doktora beraatını sundu. Yaşar Kemal de konuşmasında şunları söyledi: “Bana onursal doktora verilmesinden dolayı çok mutluyum. Bugün bu ödül beni 20’li yaşlarıma götürüyor. Geçmişte öyle bir dünya, öyle bir devlet kuruldu ki şimdikinden daha kötüydü. Bir günde 150 yazarı aç bırakmışlardı. Bunlardan biri de bendim. Bizler sanatın ve sanatçının sorumluluğuna inanan bir kuşaktık. Sanatın dünyamızı zenginleştireceğini biliyorduk. Biz edebiyat aracılığıyla inatla yaşama sarıldık. Bu topraklarda yaşanan acıların, duyguların, özlemlerin sesi olmaya çalıştık. İnatla kendimize dönüp kendimizi gerçekleştirmeye çalıştık, çoğumuz bedel ödedik.” Öte yandan, küratörlüğünü Sadık Karamustafa’nın üstlendiği “Yaşar Kemal’de Işık, Renk, Koku, Doku” başlıklı bir sergi açıldı. Yapı Kredi Kültür Sanat ve Yayıncılık tarafından düzenlenen sergi, Güneş Karabuda’nın 55 yıla yayılan fotoğrafları, Yaşar Kemal’in yapıtlarından seçilen doğa betimlemeleri ile kısa bir video çalışmasından oluşuyor. Konsepti Sadık Karamustafa tarafından geliştirilen videoda Yaşar Kemal “Deniz Küstü” romanından “Şu Menekşe’de bir adacığım olsaydı...” cümlesiyle başlayan bir bölüm okuyor. Tören, Gürer Aykal yönetimindeki MSGSÜ Devlet Konservatuvarı Orkestrası’nın dinletisiyle sona erdi. Heykeltıraş Chamberlain öldü ? Kültür Servisi Hurdaya çıkan eski arabaların parçalarından yaptığı heykellerle üne kavuşan ABD’li heykeltıraş John Chamberlain, 84 yaşında hayata veda etti. Ünlü heykeltıraşın kullandığı diğer malzemeler arasında kauçuk, kâğıt ve alüminyum da yer alıyor. New York Times gazetesinin deyimiyle, otomotive heykel tarihinde yer açan Chamberlain’in şubat ayında New York Guggenheim Müzesi’nde retrospektif sergisi açılacak. Fotoğrafçılara büyük ödül ? Kültür Servisi Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından verilen “Kültür ve Sanat Büyük Ödülü”, bu yıl dört fotoğraf sanatçısına verilecek. Ödül Değerlendirme Kurulu, “fotoğraf sanatının ulusal ve uluslararası alanda önemli temsilcileri olmaları, özgün çalışmaları, üretimleri ve alana yaptıkları büyük katkıları” nedeniyle bu yıl ödülün Ara Güler, Sıtkı Fırat, Sabit Kalfagil ve İzzet Keribar’a verilmesini kararlaştırdı. Ödüller sanatçılara önümüzdeki ay bir törenle İstanbul’da sunulacak. Liselerarası kısa film yarışması ? Kültür Servisi İstanbul (Erkek) Lisesi 9. Liselerarası Kısa Film Yarışması Türkiye genelinden kısa filmleri bekliyor. Jüri değerlendirmesi sonucunda birinci seçilen filmin yönetmenine HD kamera, ikinciye dijital fotoğraf makinesi, üçüncüye Ipod gibi çeşitli ödüller veriliyor. Yarışmaya son katılım tarihi 4 Mayıs. (0 212 514 15 70, www.ielsinema.com) Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun kayıp mozaik duvarının akıllara durgunluk veren hikâyesi ? Bedri Rahmi’nin mozaik duvarlarının kaderi birbirine çok benziyor. 4. Levent’teki Ziraat Bankası’nın bulunduğu binanın duvarındaki 1960’lı yıllardan kalma mozaiklerin büyük tahribata uğradığını hemen hepimiz biliyoruz. Peki ya Eyüboğlu’nun 1958’de Brüksel’de düzenlenen dünya fuarındaki Türkiye pavyonu için yaptığı mozaik duvarın başına gelenler... GALASI ATLAS SİNEMASI’NDA YAPILDI Ünye ile Fatsa’nın bitmeyen rekabeti Kültür Servisi Esra Alkan’ın yönetmenliğini üstlendiği mizahi belgesel “Ünye de Fatsa Arası”nın galası, Beyoğlu Atlas Sineması’nda yapıldı. Yıllardan beri tatlı bir atışma içinde olan Ünye ile Fatsalıların birbirlerine üstünlük sağlama mücadelesini anlatan belgeselin galasına, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda davetli katıldı.Belgeselde, Ünye ve Fatsa eşrafından Ali Poyrazoğlu, Ferhan Şensoy, Kadir İnanır, Mustafa Altıoklar sanat dünyasını temsil ederken, Ünyeli İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Ordu Valisi Orhan Düzgün, Ordu Milletvekili Mustafa Hamarat, Frankfurt Başkonsolosu İlhan Saygılı ve Ünye Belediye Başkanı Ahmet Arpacıoğlu devlet erkânını temsil ediyor. “Ünye de Fatsa Arası”, aralık sonuna kadar Beyoğlu Atlas Sineması’nda her gün sadece 11.00 matinesinde izlenebilecek. 1958 Brüksel Dünya Fuarı’ndaki mozaik duvarın bir kısmı. Bedri Rahmi duvar eskizleri önünde. Yok olmaya direnen mozaik duvar SİBEL ÇORBACIOĞLU Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun 1960’lı yıllarda 4. Levent’teki Ziraat Bankası’nın bulunduğu binanın duvarına yaptığı mozaiklerin üzerlerine klimalar, levhalar asılarak tahrip edilmesi halen hafızalardayken; kimilerinin unuttuğu, kimilerininse hiç bilmediği bir başka mozaik duvarının hikâyesine tanık olduk geçen hafta Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde gerçekleştirilen “Bedri Rahmi Eyüboğlu 100 Yaşında” sempozyumunda. Sempozyumun konuklarından Doç. Dr. Johann Pillai’ın “Kayıp Mozaik Duvar: Bedri Rahmi Eyüboğlu” adDuvarın bir kısmı bugün lı sunumuyla gün ışığına çıkan bu hiLefkoşa’daki Ortaköy kâye, Eyüboğlu’nun 1958’de BrükSubay Gazinosu’nda, sel’de düzenlenen dünya fuarındaki bir diğer parçası ise maTürkiye pavyonu için yaptığı mozaik saya dönüştürülmüş. duvarın başına gelen talihsizlikleri içeriyordu. Fuarın bitmesiyle bir “bilinmeyen”e kezi’nin kuruculadoğru yolculuğa çıkan duvarın “eksilerek” rından Pillai, sergi kataloğu için araştırma yapKıbrıs’a gidişinin hikâyesi, Kıbrıs’taki Tür maya karar veriyor. Bu araştırma sonucunda kiye Büyükelçiliği’nin duvara ait parçaların katalog, ortaya çıkan bulgularla “Bedri Rahbir kısmını bularak sergilemek istemesiyle or miKayıp Mozaik Duvar: Ekspo 58’den taya çıkıyor. Sergiye ev sahipliği yapmak is Kıbrıs’a” adlı kitaba dönüşüyor. teyen Lefkoşa’daki Sidestreets Sanat MerBir yıldır bu projeyle yatıp kalktığını be lirten Pillai’ya göre araştırmanın tamamlandığını söylemek güç, çünkü her gün yeni bir bilgi gelmeye devam ediyor. Bugüne kadar çok kısıtlı bir bütçeyle ve kendi olanaklarıyla çalıştığını vurgulayan Pillai, bir sponsor bulunamaması halinde projeyi rafa kaldırmak zorunda kalacağını söylüyor. Oysa Pillai, bu projeyi bir belgesele dönüştürmek ve projenin oluşmasına vesile olan “Kayıp Mozaik Duvar” sergisini Türkiye’ye getirmek istiyor. 2010’da Lefkoşa’da açılan “Kayıp Mozaik Duvar” sergisinin ziyaretçileri arasında Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın da olduğunu söyleyen serginin küratörleri Anber Onar ve Emin Çizenel, Günay’ın serginin Türkiye’de de izleyiciyle buluşması gerektiğini, Cer Modern ya da uygun başka bir galeride sergilenebilmesi için kendilerine destek olacağını belirtmiş. Tekrar hatırlatmak da bize düşsün! BRÜKSEL’DEN LEFKOŞA’YA... Brüksel’de, 1958’de 2. Dünya Savaşı’ndan sonra açılan ilk dünya fuarında Türkiye pavyonunun mimarisini Utarit İzgi, Muhlis Türkmen , Hamdi Şensoy ve İlhan Türegün üstlendi. İki binadan oluşan pavyonu birbirine bağlayan 60 metrelik duvar ise Bedri Rahmi’nin önlü arkalı tasarladığı mozaik duvarıydı. 200 panodan oluşan 227 metrekarelik mozaik duvar, Eyüboğlu’nun karakteristik sanatıyla Türkiye’yi anlatıyordu. Fuarın bitmesiyle pavyonu satın almak isteyen pek çok kişi olmasına karşın, pavyonun Türkiye’de yeniden kurularak bir galeriye dönüştürülmesine karar verildi. 1960 Nisan’ında parçalara ayrılıp paketlemiş olarak Sirkeci Garı’na getirilen duvar, 27 Mayıs darbesinin gerçekleşmesiyle belediye görevlilerince sahiplenilmediği gibi, 1979’a kadar Gülhane Parkı’nda kaderine terk edildi. Gülhane Parkı’ndan “çalınan” panoların büyük bir kısmı, 1960’ta 7. Uluslararası Kıbrıs Fuarı için, dönemin Türkiye ticaret temsilcisi Edip Yeğiner tarafından kurulan Türkiye pavyonunda ortaya çıktı. Eyüboğlu’nun bizzat fuara gelip panoları yerleştirdiği ya da bunların kullanılması için izin verdiği gibi iddialar hâlâ araştılıyor. 1979’da İstanbul Belediye Başkanı Aytekin Kotil ’in girişimiyle yapılan araştırmalar sonucunda, panoların bir bölümü de, Edirnekapı’daki belediyenin çöp kamyonlarını temizleme havuzundan çıktı. Zeynep Oral , 7 Ekim 1979’da Milliyet’e yazdığı yazıda bu sansasyonel olayı anlattı. Bunun üzerine burada bulunan birkaç pano Eyüboğlu’nun Kalamış’taki atölyeevine restore edilmek üzere gönderildi. Kıbrıs Fuarı’ndaki panoların bir kısmı da Kıbrıs Türk Büyükelçiliği’ne iletildi, büyük çoğunluğu ise Subay Kulübü’nde dekor amaçlı kullanıldı. 1963’teki çatışmalarda ve 1974’teki Kıbrıs Harekatı’nda sağlam bir malzemeden yapıldığı için askerlere siper bile oldu! Duvarın kalan parçaları bugün Lefkoşa’daki Ortaköy Subay Gazinosu’nda sergileniyor. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle