27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 ARALIK 2011 PERŞEMBE 8 HABERLER Mahkeme izin verdi, Çarkın yer gösterecek Maraş olaylarında İçişleri Bakanı olan Güneş: MİT katliama katkı yaptı Yurt Haberleri Servisi Eski İçişleri Bakanı Hasan Fehmi Güneş, “Olaylar başladı, valiye istihbarat verilmedi, askeri çağırmakta da geç kalındı. Gelen asker de yeterli değildi. Ben istihbarat örgütünün oradaki cinayetlere, oradaki katliama katkı yaptığını düşünüyorum. Engel olmayı bırakın, MİT bizzat katkı yaptı” dedi. Maraş olaylarında İçişleri Bakanı olan Güneş, Habertürk televizyonunda Söz Sende’de Balçiçek İlter’in sorularını yanıtladı. Güneş, “Yörükselim Mahallesi’nde canilerin elinden kurtulan 10 yaşındaki bir çocuk kaçarak komşularına sığınıyor ancak onca yıllık komşuları onu evine almıyor. Yine bir kişiyi ağaca çivileyip ateş ederek öldürüyorlar. En vahşi olaylardan birisi de kocaman bir kazanda kaynar suya atılarak öldürülen çocuk cesedi bulduk” dedi. Olayları “faşist bir plan” olarak nitelendiren Güneş, çarpıcı açıklamalar yaptı. Güneş, “Maraş, katliamı göz göre göre geldi. Fakat önüne geçilemedi çünkü istihbarat bize bunlarla ilgili bilgi vermiyordu. Olaylar başladı, valiye istihbarat verilmedi, askeri çağırmakta da geç kalındı. Gelen asker de yeterli değildi. Ben istihbarat örgütünün oradaki cinayetlere, oradaki katliama katkı yaptığını düşünüyorum. Engel olmayı bırakın, MİT bizzat katkı yaptı... Bakanlık görevim boyunca MİT’ten bilgi alamadım. Başbakanımız Bülent Ecevit, bana güve İlk kazı bugün ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Faili meçhul cinayetlere ilişkin soruşturmada verdiği ifadede MİT elemanı Tarık Ümit’in gömülü olduğu yeri bildiğini söyleyen eski özel harekatçı Ayhan Çarkın’a yer gösterme işlemi yaptırılması için mahkemeden izin çıktı. Yer göstermenin bu sabah İstanbul’dan başlayacağı, bu işleme savcı Hakan Yüksel’in de eşlik edeceği öğrenildi. Soruşturmayı yürüten savcı Yüksel, Tarık Ümit’in öldürüldüğünü ve gömüldüğü yeri de bildiğini söyleyen Ayhan Çarkın’ın önceki gün ifadesini almıştı. Yüksel, Çarkın’ın avukatının talebi üzerine, “yer gösterme işlemi yaptırma” izni için mahkemeye başvurmuştu. Öte yandan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı kaynakları, ‘Onlara kroki verdim’ diyen Çarkın’ı yalanladı. 26 Mart 2011 tarihinde İstanbul’da ifade veren Çarkın’ın, Tarık Ümit cinayetine ilişkin bilgi vermediği ya da herhangi bir cinayete ilişkin de kroki çizmediği belirtildi. Çarkın’ın ifadesi doğrultusunda hazırlanan dosyanın, Ankara’da devam eden faili meçhul cinayetler soruşturması kapsamında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildiğini belirten yetkililer, Çarkın’ın suçlamalarının doğru olmadığının kanıtının bu dosyada olduğunu vurguladı. MARAŞ ANMASINA İZİN YOK MEHMET MENEKŞE AMASYA Kahramanmaraş’ta 1924 Aralık 1978’de yüzlerce Alevi ve sol görüşlü yurttaşın öldürüldüğü katliamın üzerinden 33 yıl geçti. Bu süreçte katliamın gerçek suçluları ortaya çıkartılmadığı gibi katliama karışan birçok kişi milletvekili, işadamı, siyasi parti başkanı yapılarak ödüllendirildi. Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF), geçen yıl kentte ilk kez düzenlenen anma törenlerinin bu yıl ikincisini düzenlemek istedi ancak valilik “güvenlik” gerekçesiyle etkinliklere izin vermedi. Bu duruma sert tepki gösteren ABF, 24 Aralık’ta kentte valilik izin vermese de anma etkinlikleri düzenleyeceklerini açıkladı. ABF’den yapılan açıklamada, “Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde, 400 bin kişinin yaşadığı bir şehir merkezinde son derece barışçıl bir anma eylemini polis ‘güvenle koruyamayacağını’ söylüyorsa, bu aynı zamanda saldırganları daha da güçlendiren utanç verici bir durum denirdi, benimle bu konuları konuşurdu. Ben MİT’e yönelik şikâyetlerimi ona söylediğim de o da bana dert yanardı. ‘Ne yapacağız bu MİT’i? Lağvedelim o zaman. Yerine yenisini kuralım’ dedim. Sayın Başbakanımız güldü ve bunu benim gençliğime verdi” dedi. Güneş, “Asıl istenen Türkiye’nin askeri yönetime devredilmesiydi. Darbe deyin, sıkıyönetim deyin ne derseniz deyin. Tek istenen bunlar için ortam hazırlamaktı. Ecevit sıkıyönetime hep karşı çıktı. O dönem ğil midir? ” denildi. Geçtiğimiz yıl kentte düzenlenen etkinliklerde bir grubun anma etkinliğine katılanlara yönelik “Burası Maraş, buradan çıkış yok” sloganı attığının anımsatıldığı açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Katliamdan 33 yıl sonra bile ‘Burası Maraş, buradan çıkış yok’ diyenlere karşı önlem alınması, cezai yaptırımda bulunması, insanları birbirlerine karşı kışkırtmadan, nefret suçu işlemelerinden dolayı haklarında dava açmaları gerekmez mi? Bu ülkede katliamlar ancak ve ancak ırk, din, dil ayrımı yapmadan, Türklerle Kürtlerin, Ermenilerle Arapların, Alevilerle Sünnilerin, Yahudilerle Süryanilerin birlikte ve ortak kınamalarıyla, önce vicdanlarda, sonra da mahkemeler önünde mahkum olur, bu topraklara barış ve huzur ancak böyle gelir. Vicdan ve adalet duygusu içinde olan herkesi 24 Aralık 2011 Cumartesi günü yasaklara tavır almaya ve Kahramanmaraş’a katliamı lanetlemeye, yitirdiğimiz canları anmaya davet ediyoruz.” tekledi. Sonra askeri kanada söz verildi. ‘13 il yeterli değil, Türkiye genelinde sıkıyönetim ilan edelim’ dediler. Bunun üzerine Cumhurbaşkanı ‘Ne yapacağız şimdi?’ diye sordu. Ben ‘Oylayalım’ dedim. Ben öyle deyince Başbakan Ecevit, Cumhurbaşkanı’na ‘Hayır efendim, biz MGK’de hiçbir zaman oylama yapmıyoruz. Oybirliğiyle karar alıyoruz. Siz iki tarafı da dinlediniz, siz karar verin’ dedi. Korutürk de ‘Öyleyse ne arttıralım, ne eksiltelim. Olduğu gibi devam edelim’ dedi.’ ÇARKIN HAKLI ÇIKARSA ÖZEL HAREKÂTÇIL AR TUTUKL ANABİLİR siyaset adamları bile ‘Hükümeti bırakın gidin, askere teslim edin’ diye beyanatlar veriyorlardı” dedi. Kahramanmaraş katliamının ardından 13 kentte sıkıyönetim ilan edildiğini ancak “darbe isteyenlerin” Türkiye genelinde sıkıyönetim istediğini ifade eden Güneş, MGK’de yaşanan tartışmayı şöyle anlattı: “Ben MGK’de İçişleri Bakanı olarak, ‘2 ilde sıkıyönetimi kaldıralım’ diye bir teklif sundum. Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk ve Başbakan Bülent Ecevit de beni des i Özel Harekât Savcı Hakan Yüksel, esk ve 6 özel timhin Daire Başkanı İbrahim Şa ilişkin karara na ası ılm ak bır t bes cinin ser irecek olan Anitiraz etmişti. İtirazı değerlendesi’nin kararını kara 11. Ağır Ceza Mahkem cak mahkeme . An dün vermesi bekleniyordu Çarkın’ın yer k ere geç vaz an nd heyeti, bu karar verdi. Çareye lem bek ni mi işle gösterme rık Ümit veya Ta de kın’ın göstereceği yerler mik parçalarının Behçet Cantürk’e ait ke emenin serbest çıkması durumunda mahk uklaması bektut bırakılan özel timcileri tekrar ilecek. ver nü gü a cum rar Ka r. leniyo ÖZEL TİM TERÖRİST ZANNETTİ 5 MÜHENDİSİN ÖLÜMÜ Köylüyü vurdular ADNAN AVUKA CHP: ASELSAN araştırılsın ANKARA (AA) CHP, ASELSAN’da görev yapan 5 mühendisin ölümleri ile ilgili Meclis araştırması açılmasını istedi. CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz ve arkadaşlarının imzasıyla TBMM Başkanlığı’na sunulan önergede, ASELSAN’da çalışan mühendislerden Hüseyin Başbilen, Halim Ünsem Ünal, Evrim Yançeken, Burhaneddin Volkan, Zafer Oluk’un çok önemli projelerde görev yaptığı belirtildi ve ölümlerine ilişkin bilgi verildi. Söz konusu mühendislerin ölümlerinin şüpheli olmasına rağmen önce savcılıklar tarafından takipsizlik kararı verildiği hatırlatılan önergede, Hüseyin Başbilen’in babasının başvurusu sonucunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yeniden soruşturma başlatıldığı anlatıldı. Önergede, mühendislerin şüpheli ölümlerinin tüm yönleriyle irdelenmesi, suçluların saptanması, şantaj ve askeri casusluk olduğu iddialarının aydınlatılması için Meclis araştırması açılması talep edildi. MARDİN Mardin’in Nusaybin ilçesine bağlı Heybeli köyünde operasyon yapan Jandarma Özel Harekât Timleri bölgede bulunan iki köylünün elindeki boruları silaha benzetip ateş açtı. 1 köylü öldü, 1 köylü yaralandı. Mardin’de 20 Aralık Salı günü saat 19.00 sıralarında Nusaybin ilçesine bağlı Heybeli köyü yakınlarında iki teröristin tespit edildiği bilgisi üzerine güvenlik güçleri operasyon başlattı. Köy yakınında pusu kuran jandarma birlikleri, saat 20.45’te köy yakınlarında gezen iki kişiyi görünce, terörist sanarak ateş açtı. İki kişinin de vurulup yere düşmesinden sonra yapılan ilk kimlik tespitinde, ikisinin de terörist olmadığı ortaya çıktı. Yaralanan köylüler Yusuf Akın ve Mehmet Eren, Mardin Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Köylülerden Yusuf Akın tüm müdahalelere karşın kurtarılamayarak yaşamını yitirdi. Mehmet Eren’in ise tedavisinin sürdüğü bildirildi. Yörede su tesisatçılığı yaptıkları öğrenilen iki köylünün, ellerinde bulunan su borularını jandarma ekiplerinin silah sanarak ateş açtığı bildirildi. Mardin Valiliği olayla ilgili adli ve idari soruşturma başlattı. ‘USLU KÜRT’ YARATILMA ÇABASI Demokratik kitle örgütü üyesi çok sayıda kişi dün DİHA’nın Taksim’de bulunan binası önünde bir araya geldi. Ellerinde Özgür Gündem gazetesi ve “Zulme boyun eğmeyeceğiz” yazılı dövizleri taşıyan kalabalık, “Özgür Gündem susturulamaz”, “Kahrolsun AKP, kahrolsun faşizm” sloganlarını attı. Grup adına basın açıklaması yapan BDP İstanbul İl Eşbaşkanı Asiye Kolçak yaşananlara değinerek “AKP, bu baskılarla ‘uslu Kürt’ yaratmaya çalışıyor. Ama Kürtler 30 yıldır dimdik ayakta, sesine, iradesine sahip çıktı. Bugün de tüm baskılara karşı ayakta duracağız” diye konuştu. Gazetecilerden oturma eylemi İSTANBUL / DİYARBAKIR (Cumhuriyet) KCK operasyonu kapsamında, 7 ilde eşzamanlı olarak gerçekleştirilen operasyonlarda 50’den fazla kişinin gözaltına alınması protesto edildi. BDP İstanbul Milletvekili Sabahat Tuncel, muhabirleri gözaltına alınan ve büroları aranan Taksim’deki Dicle Haber Ajansı’nı (DİHA) ziyaret ederek Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a seslendi. Tuncel, “Basına yönelik saldırılarınızı devam ettirirseniz, onları haber yapamaz koşula getirirseniz, biz burada kendimiz elimize kalemi, kâğıdı, kamerayı, mikrofonu alacağız. Kendimiz haber yapacağız.” dedi. Çok sayıda gazeteci de Vatan Caddesi’ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü binası önünde, “Özgür Basın İçin Nöbetteyiz” eylemi başlattı. Diyarbakır’da da gazeteciler, meslektaşlarına destek ve basın özgürlüğü için yürüdü. Eylemde bazı gazeteciler medya üzerindeki baskıyı kınamak için ağızlarını bantladı. Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti üyeleri ile DİHA çalışanları gözaltıları protesto etmek amacıyla Ofis Caddesi’ndeki DİHA bürosunun bulunduğu iş merkezinin önünde basın açıklaması yaptı. Birçok sendikanın destek verdiği eylemde, gazeteciler “Baskılar bizi yıldıramaz”, “Özgür basın susturulamaz” sloganları attı. 21 TERÖRİST ÖLDÜRÜLDÜ 7 kamp imha edildi MAHMUT ORAL DİYARBAKIR Diyarbakır’ın Dicle ilçesi kırsalındaki Görese Dağı’nda 4 gün önce başlatılan operasyon tamamlandı. Operasyonda 21 terörist öldürüldü. Arazi arama tarama faaliyetleri sırasında bulunan teröristlerin 4 katlı ana karargâhının da bulunduğu 7 kamp imha edildi. Çok sayıda patlayıcı, silah ve yaşam malzemesi ele geçirildi. Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, operasyonun gerçekleştiği Bazırgirt Tepe bölgesinde büyük bir terörist grubun barındığını, uzun zamandan beri bu alanın, eylem hazır lığı, malzeme temin ve depolama noktası, örgüte yeni katılan teröristlerin eğitilmesi ve Elazığ, Tunceli, Erzurum, Bingöl bölgelerine terörist grup aktarılması gibi çok yönlü amaçlar için üst olarak kullanıldığını bildirdi. Açıklamada, 6 kampın 1 km’lik bir alan içerisinde dağın zirvesine yakın son derece sarp kayalık bölgede olduğunu vurguladı. Öte yandan Hakkâri’de koliler halinde 1 milyon 580 bin paket kaçak sigaranın (piyasa değeri yaklaşık 5 milyon lira) bulunduğu depolara operasyon yapıldı. Sigara kaçakçılığından elde edilen paranın terör örgütü PKK’ye aktarıldığı ifade edildi. TUTUKLU GAZETECİDEN KILIÇDAROĞLU’NA MEKTUP İstanbul Haber Servisi Ergenekon soruşturması kapsamında Silivri Cezaevi’de tutuklu bulunan kadın gazeteci Müyesser Yıldız, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na mektup gönderdi. Müyesser Yıldız, “Tamamen gazetecilik faaliyetimiz yargılanmak ve bizler üzerinden dışarda kalanlara ‘ayağınızı denk alın’ mesajı verilmek istenmektedir” dedi. Müyesser Yıldız kendi el yazısıyla yazdığı mektubunda şu görüşlere yer verdi: “Tutsak olan biz değiliz adalettir. O yüzden bizlerden önce onun kurtarılması elzemdir. Kaybedilen her şey yerli yerine konabilir, ama adaletsizliğin tahribatı nesiller boyu sürer. ‘Adalet kız’ aynen Ebu Garip hapishanesinde tecavüze uğrayıp ‘beni kurtarın, intihar edeceğim’ diye feryat eden Nur Hanım gibi feryat ediyor. Size bir kez daha teşekkür ediyor, Adalet Kızı’ kurtarma mücadelenizde başarılar diliyor, yeni yılınızı şimdiden kutluyorum.” İstanbul Haber Servisi Halkın Hukuk Bürosu avukatları, Çağlayan’daki ofislerine araba anahtarı şeklinde ses ve görüntü kayıt cihazının yerleştirildiğini belirterek “Bu bir tehdittir. Suç duyurusunda bulunacağız” dedi. Avukat Ebru Timtik, kayıt cihazını, 18 Aralık Pazar günü banyo dolabının altında bulduklarını ifade ederek “Araba anahtarı şeklindeydi. Ne olduğunu sonradan anladık. Görmemiz için konulmuş gibiydi zaten. Amaç ‘Biz istersek sizin bütün özel hayatınızı istediğimiz gibi izleyebiliriz, ayağınızı denk alın’ demek. Tehdit olduğunu düşünüyorum” dedi. Cihazı, teknik bilirkişiye gösterdikten sonra suç duyurusunda bulunacaklarını ifade eden Timtik, cihazın kayıt yapıp yapmadığının, görüntü aktarıp aktarmadığının incelenmeden anlaşılmayacağını dile getirdi. Halkın Hukuk Bürosu avukatları bugün saat 13.30’da Vatan Caddesi’ndeki Emniyet Müdürlüğü önünda açıklama yapacak. Avukatlar kayıt cihazı buldu DOLABININ ALTINDAN ÇIKTI C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle