19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 ARALIK 2011 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 Bilim insanları Büyük Patlama deneyinde, parçacıkla ilgili araştırma alanının daraldığını açıkladı CERN’deki deneyin bir numarası ‘Atom Evans’ neden buradayız, evren nasıl oluştu, sorularına yanıt arıyor ‘İz bulundu büyük keşif gelecek yıla’ CENEVRE (AA) Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (CERN) bilim insanları, parçacıklara kütlelerini verdiği düşünülen ve “Higgs Bozonu” adı verilen atomaltı parçacığının izini bulduklarını, ancak elde edilen verilerin keşif olarak nitelenemeyeceğini açıkladı. Cenevre yakınlarındaki Büyük Hadron Çarpıştırıcısı’nda (BHÇ) yürütülen iki deneyden ATLAS’ın sorumlusu Fabiola Gianotti, düzenlenen basın toplantısında 126 giga elektron volt (GeV) aralığında sinyal aldıklarını söyledi. Gianotti, “Higgs Bozonu, burada olsaydı çok güzel olacaktı. Ama kesin konuşmak için henüz çok erken. Daha çok çalışmaya ve veriye ihtiyacımız ? Yüzyılın en büyük var” dedi. deneyi olarak kabul ediElde edilen yeni verilerin, parlen ve kozmosun sırlarıçacığın BHÇ’nin daha düşük nı çözmek için yürütüenerji düzeylerinde bulunabilelen Büyük Patlama deceğini gösterdiğini söyleyen neyinde görev alan ikinGianotti, Higgs’in varlığını gösci araştırmacı grubu da, teren işaretlere rastladıklarını ve elde edilen yeni verileyeterli veriyle parçacığın gelerin parçacıklara kütlelecek yıl keşfedilebileceğine emin rini verdiği düşünülen olduğunu söyledi. ve “Higgs Bozonu” adı 14 milyar yıl önce evrenin doğumuna yol açtığına inanılan Büyük Patlama ortamını yaratmayı amaçlayan 10 milyar dolar tutarındaki deney sırasında 27 kilometrelik tünel boyunca ayrı yönlerde iki proton hüzmesi veriliyor. Işın demetleri ayrı istikametlerde, ışık hızına yakın bir süratle halka şeklindeki tünelde yol alıyor. Proton ışınlarının birbiriyle büyük bir enerjiyle çarpışmasının ardından bilim insanları, kozmosun doğasını kavramaya yarayacak yeni parçacıklar görmeyi amaçlıyor. Bilim insanları, çarpışma sırasında özellikle teorik fizikteki kütle mantığının temelini oluşturan veya kara maddenin neden yapıldığını anlamaya yarayacak Higgs parçacığı diye adlandırılan parçacıkların varlığını kanıtlamaya çalışıyor. verilen atomaltı parçacığıyla ilgili araştırma alanını daralttığını açıkladı. CMS deneyinden sorumlu Guido Tonelli, ilk grupla benzer sonuçlar elde ettiklerini söyledi. bir simetrinin sonucu ELÇİN POYRAZLAR Varlığımız bozulan Siz Büyük Hadron Çarpıştırıcısı’nı kullanarak evrenin nasıl oluştuğunu çözmeye çalışıyorsunuz. Evet, bu doğru. Evrendeki antimaddenin neden bütünüyle yok olduğunu bilmiyoruz. Madde ve antimadde bütünüyle simetrik olmalı ve aynı şekilde davranmalı ama aynı şekilde davranmıyorlar. Biz bunun üzerinde çalışıyoruz. Kütlenin başlangıcı olan Higgs bozonuna da bakıyoruz. Henüz elimizde yeterli veri olmadığını düşünüyorum. Yüzde 99 emin olmanız bilimsel bir buluş için yeterli değildir. Hata payı milyonda bir olmalı. Bu deney kesin bir buluş olmasa bile gelecek yıllarda daha fazla veri sahibi olabiliriz. Evrende neden antimadde bulunmuyor? Varlık nedenimizin en büyük sorusu bu. Yaptığımız deneylerde madde ve antimadde arasında mükemmel bir simetri olduğunu görüyoruz. Antimadde yaptığımızda aynı oranda madde yapıyoruz. Eğer bu Büyük Patlama (BigBang) anında da böyle olsaydı madde ve antimadde birbirini yok edecekti ve evrende ışık dışında hiçbir şey olmayacaktı. Gerçek dünya koşullarında antimadde, madde ile temasa geçerse yok olur ve kozmik mikrodalga zeminini oluşturan bir ışık üretir. Evrenin yalnızca bu ışıktan oluştuğunu düşünebilir misiniz? Bizim burada olmamızın nedeni madde ve antimadde arasında simetrinin bozulmuş olması. Yani en başta antimaddeden daha fazla madde vardı. Dünyanın en büyük parçacık fiziği laboratuvarı Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (CERN) şu sıralar evrenin sırrını çözmeye çalışıyor. Fransa ve İsviçre sınırında yerin 100 metre altında 27 kilometrelik oval tünelde sürdürülen Büyük Hadron Çarpıştırıcısı (LHC) projesinin başında Dr. Lyndon Evans var. Uluslararası medyanın “Atom Evans” adını taktığı bilim insanı, yönettiği projesinde “kütle nedir, neden evrende antimadde yok, neden buradayız, evren nasıl oluştu” gibi sorulara yanıt arıyor. “Tanrı parçacığı” olarak adlandırılan Higgs bozonunun varlığını kanıtlamaya yönelik bu deneyler bilimin geleceği açısından kritik öneme sahip. Projede Türk bilim insanlarının yer aldığını söyleyen Evans ile Türkiye İnovasyon Konferansı için geldiği İstanbul’da söyleştik. 10 milyar dolarlık deney Anlamadığımız her şeye Tanrı’nın işi demek tehlikeli Bilim Tanrı’nın varlığını kanıtlamada kullanılmalı mı? Hayır. Ben bilim ve inanç arasında farka dikkat çekmeye çalışıyorum. Bana göre bilim çok basit. Eğer bilimsel bir teoriniz varsa bu teori bir tahminde bulunmalı ve bunu gidip test etmeniz gerekli. Bu bilimdir. Ama Stephen Hawking gibi “Artık benim Tanrı’ya ihtiyacım yok, çünkü çoklu dünya teorim var” derseniz biz de o zaman sizin teorinizin ne tahmin ettiğini sorarız. Eğer herhangi bir tahmini yoksa o zaman o bilim değil, inançtır. Ben bir noktada her şeyi anlayamayacağımızı düşünüyorum. Artan maddeden oluştuk “Biz” derken insanlığı mı kastediyorsunuz? İnsanları ve evreni kastediyorum. Biz mükemmel bir simetri olmamasının sonucuyuz. Madde, antimaddeden daha fazla olduğu için bütün antimadde yok oldu ve geriye biraz madde kaldı. Yok olan antimadde şimdi kozmik mikrodalga zeminini oluşturan ışığa dönüşürken arta kalan madde ise yıldızlar, galaksiler, biz ve evrenimiz oldu. O halde varlığımız olmaması gereken bir hataya bağlı... (Gülüyor) Bozulan bir simetriye bağlı. Yalnızca yaşamdan söz etmiyorum. Yıldızlar, galaksiler gibi kütlesi olan her şeyden söz ediyorum. Evrenimizde bir noktada her şeyin bir kum taneciğinden daha küçük olduğunu düşünmek akıl almaz ama deneysel gerçekler önümüzde ve artık çürütülemez. Büyük Patlama deneyi Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi’nde (CERN) yürütülüyor. Tanrı hakkında konuşmanın soyut bir yolu Bir bilim insanı inançlıysa bir noktada Tanrı’nın yaratısını sorguladığı kaygısıyla bilimsel merakını yitirmez mi? Bu çok iyi bir soru. Yıllar önce cehaletimiz daha da derinken anlamadığımız her şeyi Tanrı’nın işi diyerek bir kenara koyuyorduk. Eğer bunu yapmayı sürdürseydik büyük hastalıkların nedenini asla öğrenemezdik. Bu tehlikeli bir şey. Bilimde her zaman anlayamadığımız bir dizi aksiyomlar olacak. Bilimin nasıl kurulduğu Tanrı hakkında konuşmanın soyut bir yolu olabilir. Ben Tanrı’yı herhangi bir toplumu düzenleyen örgütlü bir din ile karıştırmıyorum. Bu ikisi tamamen farklı. 20 yıl sonra yetişmiş insan bulamayacağız Kimileri varlık nedenimizi bulmaya çalışan deneylere karşı. Bu neden önemli? Çünkü bu zekânın bir parçası, toplum çevresini merak ederek gelişti ve bu hiç durmamalı. Eğer yanıtlanması gereken sorular varsa onlar sorulmalı. Bugün harcadığımız muazzam bir çaba ilerideki küçük bir adım için. Eğer yüz yıl öncesine giderseniz elektronun küçük bir laboratuvarda çok basit bir aletle bulunduğunu görürsünüz. Şimdi dünya kaynaklarını birleştirerek çünkü tek bir ülke ne finansal olarak ne de entelektüel güç olarak bunu yapamaz çalışmalıyız. Bizim CERN’de yaptığımız yalnızca bilim değil aynı zamanda çok etkileyici bir sosyolojik çalışma. Sunumunuzda evrenin yalnızca yüzde 4’ünü bildiğimizi söylediniz. Bu insanlık tarihi için çok küçük bir oran değil mi? Evrenle ilgili cehaletimiz neredeyse tam. Bu son derece alçakgönüllü hissettiriyor. İlerleme yavaştır. Doğamızın son sırlarını öğrenmek giderek daha da zorlaşıyor. Karanlık enerji bir gizem Evrenin yüzde 74’ünün karanlık enerjiden oluştuğu teorisi var. Karanlık enerjinin ne olduğu konusunda bir fikriniz var mı? Karanlık enerji tamamıyla bir gizem ve yanlış bile olabilir. Bunu ileri sürenlere Nobel Fizik Ödülü verilmesini pek akıllıca bulmadım. Çünkü gördüklerinize dayanıyorsunuz ve uzaktaki Süper Nova yıldızlarına bakarken hızını da ölçüyorsunuz. Bu Doppler Kayması yoluyla ölçülür. Doppler Kayması nedir? Doppler Kayması size doğru gelen bir şeyin frekansındaki değişimdir. Örneğin size doğru bir polis sireni geliyorsa ses perdesi giderek artar ve sonra yine düşer. Size doğru gelen bir şeyin frekansı sizden uzaklaşan bir şeyin frekansından yüksektir. Radarlar da böyle çalışır. Biz de çok uzaklardaki nesnelerin hızlarını böyle ölçeriz. Zor olan ne kadar uzakta olduklarını bilmektir. Ancak süpernovaların parlaklıklarına bakarak uzaklıkları ölçmeye çalışırız. Bilime ilgi azaldı Peki politika bilimi sınırlamıyor mu? Bence bilim politikadan bağımsız olamaz. Yine de bilim adamı olarak ne yaptığımızı politikacılara açıklayabilmeliyiz. Bunda bir yanlış görmüyorum. Türkiye’de nasıl bilmem ama diğer ülkelerde bilim dünyasıyla ilgili vahim bir durum var. Bundan 20 yıl sonra bilimsel olarak yetişmiş ve eğitilmiş yeterli insan olmayacak. Eğitim düzeyinin düştüğünden mi endişeleniyorsunuz? ABD, İngiltere ve diğer Batı ülkelerinde bilime ilgi büyük oranda düştü. Umarım bizim projemiz bu eğilimi tersine çevirmeye yarar. Biz herkesin araştırmacı olmasını beklemiyoruz ama bilimsel olarak yetişmiş genç insanların sektörde çalışmasına ihtiyaç var. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle