Katalog

SAYFA CUMHURİYET 14 ARALIK 2011 ÇARŞAMBA 6 HABERLER Gülen cemaati Alevileri parçalayacak ve AKP’ye destek verecek bir örgütlenme için düğmeye bastı Cemaatin Alevi planı YÖK TUTANAKLAR İÇİN SORUŞTURMA AÇTI ‘Heberler’ Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), büyüme rakamlarını açıkladı. Son çeyrekte yüzde 8.2 oranında büyümüşüz. Hep beraber sevindik. Büyümek sevinilecek bir şeydir. Çocuk büyüklerine bakar bakar, sonra, “ben de büyüsem, şu güzel ablanın koluna girsem, gezsem” diye düşünür. İyidir büyümek. ??? Münafıkların büyüme konusunda söyledikleri ise kafa karıştırıcıdır. Kimileri “büyü büyü de kafan mı büyüdü, popon mu?” diye gıcıklık eder, kimileri “ekonomi büyümüş, kişi başına gelir 11 bin doları bulmuş desem, hanım ters ters bakmaz mı?” diye sorar. Ekonomi dünyamızın her daim sözünü sakınmaz, çok âlim ve ukala olanların bile seslerini kısarak dinledikleri hocası Güngör Uras, “Büyüme ile gelişme aynı şeyler değildir” deyince şöyle bir geriliriz hep birlikte. Der ki Uras Hoca: “Gelir artışından herkes aynı ölçüde faydalanamaz. Onun için Ayşe Hanım Teyzem, Ali Rıza Bey Amcam büyüme rakamlarını şüphe ile karşılayacaklar. ‘Geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9.6 büyüdük diyorsunuz... Bizim gelirimiz bu kadar artmadı, bizim refahımızda bir gelişme olmadı’ diyecekler. Haklıdırlar. Gelir dağılımı farklı şey. Bazılarının üretimi artarken bazılarının artmaması, bazıları iş bulurken bazılarının işlerini kaybetmesi bu genel tabloya yansımıyor.” Demek ki efendim büyüme iyi bir şeymiş, ama gelirin hakkaniyetli dağıtılması daha iyi bir şeydir. Ve de serbest piyasa ekonomisinde olabilemez bir şeydir. ??? Büyümeyle ilgili başka sıkıntılar var, onları da anlamaya çalışırız, ama bir başka münafığın, tam da büyüme rakamlarımızın açıklandığı güne denk gelen araştırmasından söz etmeden geçmemeliyiz. Böyle münafıklara karşı cesur olmak, gereken yanıtı teorik, olmazsa pratik olarak vermek gerekir. Bu münafık BBC’dir. Tam biz büyüme rakamlarımızın verdiği sevinç ile fiyatı epeyce yükselmiş de olsa iki kadeh rakı ile kutlama yapacaktık ki BBC’nin dünya çapında yapılmış bir araştırmayı duyurması keyfimizin içine etmiştir. Neymiş efendim, Türklerin en büyük sorunları yolsuzluk, yoksulluk ve işsizlikmiş. Neyse el birliği ile haberi gazetelerden sürüp çıkarttık, dip köşelere sürdük. Büyümede kırdığımız rekorun yanına koymak gibi bir densizliği önleyip iç sayfalara yollamayı başardık, fikren olmasa da cebren, biraz olsun rahatladık. Büyüme haberleri bu kadardır efendim. Şimdi çok değerli Mehmet Ali Alabora ve arkadaşlarının izniyle “heberlere” geçiyoruz. ??? Şikede rahatlama sağlanmıştır. Bundan böyle şike yapmaya cesaret edenler daha az ceza alacaktır. Bu arada Ergenekon’un parlamentodaki tüm partilere sirayet ve nüfuz ettiğinin ortaya çıkması, hepsinin birleşerek şike yasası üzerinden sıkı bir gol attıklarının anlaşılması ve Şamil Tayyar hesaplarıyla en fazla Ergenekoncu olmayı hak eden AKP’nin Adalet Bakanı’nın, içerideki Ergenekoncuların tacizci ve tecavüzcülerden farkının bulunmadığını, bu nedenle içeride kalmalarının hayırlı olacağını açıklaması da iyi olmuştur. Cüppeli Ahmet Hoca’nın tutuklanması iyi olmamış, o cemaat ile bu cemaatin kapışması hüzün vermiştir. Heberler bu günlük bu kadardır. Muhtemelen haftaya, muhtemelen burada heberlere devam edeceğiz efendim. Öğretim üyelerine türban gözdağı EMRE DÖKER İZMİR YÖK, “yakından izlediğini” açıkladığı türban karşıtı öğretim üyelerine soruşturma yöntemiyle baskı yapıyor. İzmir’de Dokuz Eylül ve Ege üniversitelerinde 60’ı aşkın öğretim üyesi hakkında, derslere türbanla giren öğrencilerle ilgili tutanak tuttukları için YÖK tarafından soruşturma açıldığı öğrenildi. Eğitimİş Sendikası İzmir Şube Başkanı Prof. Dr. Ömer Lütfi Değirmenci, YÖK’ün mahkeme kararlarına karşın türban konusu “oldu bittiye” getirdiğini belirterek “Soruşturmayı ‘öğrenim hakkının engellenmesinden’ açıyorlar. Öğrencinin psikolojisinin tutanak tutulmasından dolayı bozulduğu öne sürülüyor. Öğrenci gidip YÖK’e şikâyet ediyor. Sonrasında da soruşturma açılıyor. Bunu duyan öğretim üyeleri de tutanak tutmak istemiyorlar. Bu baskılarla fiili durum yaratarak türbanın serbest olmasını sağladılar” dedi. Türban ilköğretime indi Değirmenci, türbanın yasalara karşın üniversitelerde serbest bırakılmasının ardından uygulamanın ilköğretim ve ortaöğretime de indiğini kaydederek, “Bu işin sonu tehlikeli boyutlara gidiyor. Türban ilköğretime kadar indi. Geçen hafta Buca’da genel merkez yöneticilerimizle yaptığımız gezide ilköğretim okulunda türbanlı öğrenciler gördük. Bayındır, Konak, Menemen’de de aynı durum konusunda şubelerimiz bize bilgi verdi” diye konuştu. İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Erdener Özer de AİHM, Anayasa Mahkemesi ve Danıştay’ın türbanla ilgili verdiği kararlarına karşın YÖK’ün tutumu nedeniyle öğrencilerle karşı karşıya kaldıklarını söyledi. kın olan denizcilerin kurduğu Barbaros Denizciler Derneği’nin ? Cengiz Doğİş dünyasından bürokra(BADER) eski başkanı. Mayıs muş (Merzifon Piri Baba siye, basından spora kaayında BADER BaşkanlıDerneği): Amasya’daki Turna Derneği, dar her alanda örgütleğı’ndan ayrılan Ali ŞeyGülen’e yakınlığıyla bilinen ve cemaat içinde nen Gülen cemaati hun, Anadolu Alevi Deraktif görev yapan kişilerce kuruldu. Biz bunları şimdi de Alevilere neği’ni kurarak başkanMerzifon’da tespit ettik, şifrelerini çözdük, deşifre el attı. Cemaatin lığını üstlendi. Gazianettik. Bu derneklere AKP’li beledeyiler birçok ilde kurdurtep’te uzun süre AKP destek veriyor. duğu dernekler bir il yönetim kurulu federasyon çatısı üyeliği yapan ve yine altında birleşerek Gaziantep’te cemaa? Ercan Geçmez alternatif Alevi tin önde gelen isim(Hacı Bektaşı Veli Anadolu Kültür Vakfı örgütlenmesi çalerinden biri olan Genel Başkanı): Alevi çalıştayından sonra bu dernekler basında. Cengiz Hortoğlu’da, kurulmaya başlandı. Bir hükümetin bir inancın mensupAKP iktidarı ile Amasya’da Turna larını yeniden dizayn etmesi, kendisi gibi düşünmesi ile Gülen cemaatinin Derneği, Elazığ’da ilgili bir işe girmesi; tarihte bunun çok örnekleri ololuşturduğu komisyoAnadolu Alevi Derneği, muştur. Ama hepsi hüsrana uğramışlardır. Bunnun politikalarına blok lar da hüsrana uğrayacaklardır. Buna tenezK.Maraş’ta Erenler Derneolarak karşı duran Alevizül eden ve kendilerine Aleviyim diyenği, İzmir ve ilçelerinde değileri parçalama amacıyla lerin tarihteki yerleri ihanetçi şik adlarla cemaatten isimlere başlatılan bu çalışmalar İstanolarak görülecektir. kurdurduğu dernekleri Anadolu bul, Ankara ve Gaziantep’te başAleviBektaşi Federasyonu çatıile latıldı ve ardından da Amasya, sı altında bir araya getirdi. 3 bakan ve K.Maraş, Elazığ ve İzmir’i de Aralık 2011 akşamı Ankara’da blok olarak karşı duruş sergileiçine alan bir alana yayıldı. Başbir iftar yemeği veren federasyoyen Alevilerin, bu süreci destekkanlığını eski Gaziantep AKP İl nun davetine AKP üç bakan ve 1 lemesi için çalışmalar yapılması Yönetim Kurulu Üyesi Cengiz milletvekili ile katıldı. Başbakan telkininde bulunmuştu. Bu kez Hortoğlu’nun yaptığı Anadolu Yardımcısı Bekir Bozdağ, Milli cemaate yakın duran kişilere AlAleviBektaşi Federasyonu bu Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, evi örgütleri kurduruldu. alternatif örgütlenmenin çatı örÇalışma ve Sosyal Güvenlik BaGülen cemaatinin kurdurduğu gütü olarak kuruldu. kanı Faruk Çelik, AKP Sivas ilk dernek Anadolu Alevi DerAslında Gülen ve cemaatinin Milletvekili Ali Turanlı’nın kaneği. İstanbul’da bu yıl kurulan Alevilere olan ilgisi yeni değil. tıldığı yemeğe diğer Alevi örbu derneğin başkanlığını Ali Gülen, daha Türkiye’de iken İzgütlerinden kimsenin katılmaŞeyhun yapıyor. Eski gemi kapzettin Doğan’ın da aralarında ması dikkat çekti. “Alevi çalıştanı olan Ali bulunduğu bazı Alevi din adamtayı” sürecinde de AKP yandaşı Şeyhun, yiları ve yazarlarını “inançlar pek çok dernek kurulduğu ve bu ne Fetarası diyalog” başlığı altında derneklerin düzenlediği sempozhullah toplantılara davet edip ödüller yumlara hükümetin büyük paracemaavermişti. Geçtiğimiz yıllarda lar aktardığı biliniyordu. İztine yandaş medyada mir’deki Samet Baba Derneği, yabirçok köşe Erenler Derneği, Dost Alevi yazarı, Derneği, Türkmen Alevi DerneErgeneği, Abdal Musa Derneği, Türkkon sümen Alevi Derneği, Aleviler recine tarafından bilinmeseler de hükuşku kümeti destekleyen açıklamalar yapmışlardı. MİYASE İLKNUR N ‘HÜSRA AU KLA A C A Y A ĞR R’ MEHMET MENEKŞE Yenimahalle’deki cemevinin yasal olmadığı gerekçesiyle yıkılmak istenmesine mahalle halkı direndi. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) Cemevinin yıkımını CHP’liler engelledi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Batıkent’te Yekta Güngör Özden Parkı’nda izinsiz kurulan cemevinin yıkımı CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın ve CHP İstanbul Milletvekili Sabahat Akkiraz’ın araya girmesiyle durduruldu. Günaydın, “Alevi yurttaşlarımızla CHP yönetimini karşı karşıya getirmek istiyorlar. Böyle bir duruma izin vermeyeceğiz” dedi. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’nce bundan aylar önce Yenimahalle Belediyesi tarafından “yer gösterilmediği” gerekçesiyle, Yekta Güngör Özden Parkı’nda cemevi kurulmak istendi. Ancak belediye yönetimi söz konusu cemevinin “yasal olmadığı gerekçesiyle” yıkılacağını, belediyenin cemevi için dernek üyelerine başka alanlar gösterdiği belirtildi. Cemevi dün öğlen saatlerinde Yenimahalle İlçe Kaymakamlığı ekiplerince yıkılmak istendi. Mahalleli yıkıma direndi. Olay yerine gelen Günaydın ve Akkiraz, Kaymakamlık ve belediye yönetimiyle görüştüklerini, cemevinin yıkılmayacağını söyledi. Günaydın ve Akkiraz’ın girişimiyle cemevinin yıkımı geçici süreyle durduruldu. Günaydın “Bugün bu alanda birilerinin kriz yaratma çabasını görüyoruz. Yandaş medya burada bir haber üretme peşinde. Alevi toplumu ile CHP’yi karşı karşıya getirme çabası içindeler. Burada yaratılmaya çalışılan kargaşa belediye yetkililerimizle, Yenimahalle kaymakamımızla yapılan konuşmalar çerçevesinde sonuçsuz bırakılmıştır” dedi. AMASYA ? Selahattin Özel (Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı): Cemaat Türkiye’deki bütün Alevi örgütlerine girmeye, sızmaya çalışıyor. Bu Aşure ile birlikte daha da su yüzüne çıktı. İzmir’de Samet Baba Derneği var, başından beri AKP ile ilişki içinde. Yine Gaziemir’de bir dernek Bakan Binali Yıldırım’ı Aşure’ye çağırıyor, bizim federasyonumuza üye dernek bizi arayıp, yardım istiyor. Bu cemaat dernekleri artık bunu aleni yapıyor. Tunceli’de de bize bağlı olmayan ve yerel halka yönelik çalışmalar yapan bir dernek var. Yine İzmir’de birileri Dost Alevi Derneği kurdu. Herkesin birlik beraberlik içinde çalışıp uyanık olması lazım. SEYFETTİN METE ÇORUM ? Abdullah Tunç (Çorum Hacı Bektaşi Veli Vakfı Başkan Yrd): Gülen cemaati Alevi derneklerinin içine sızmaya çalıştı ancak başarılı olamadı. Biz vakıf yönetimine gelmeden önce vakıfta bulunan bazı kişilerle bu cemaat bağlantılar kurdu ancak zamanında fark edilmesi üzerine bu girişimler başarısızlıkla sonuçlandı. Cemaat yıllardır Alevilerin içine sızmak için büyük çaba gösteriyor. Ancak Alevilerin bunları zamanında fark etmeleri üzerine Çorum’da hep başarısız oldular. Ama bu tür girişimler hiçbir zaman son bulmamıştır. Çeşitli dernek ve oluşumlarla bu sızmalar sürekli denenmektedir. ‘Önceden Aleviler katlediliyordu şimdi Alevilik’ ALİ AÇAR ASELSAN MÜHENDİSİ BAŞBİLEN ? Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) Genel Başkanı Turgut Öker, cemaat ve iktidarın kendine yakın bir Alevilik yaratmak istediğini belirterek çeşitli adlarla dernekler kurduğunu söyledi. Cemaatin Alevilere yönelik açılımının yakaşık 1015 yıldır sürdüğünü anlatan Öker, “Aleviliği Sünni İslam içinde eritmeye çalışıyorlar. Şu anda Aleviler çok tehlikeli bir süreçten geçiyorlar. Tarih boyunca Alevile ri katlediliyorlardı şimdi Aleviliği katlediyorlar. Cemaat ve iktidar kendilerine hedef gördükleri insanları bir şekilde yok etmek istiyorlar” dedi. ? Alevi Araştırmacı Veli Saltık ise cemaatin Anadolu’nun birçok ilinde “Anadolu Alevi Bektaşi Federasyonu” adı altında örgütlendiğini anımsatarak “Bu derneklerde Alevi adı altında cemaat propagandası yapılıyor. Alevi dernekleri, federasyonlar, Alevi ocakları ortak bir çıkışla bu girişime karşı ortak tavır sergilemeli” dedi. Ölüm şekli için rapor istendi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ASELSAN Mühendisi Hüseyin Başbilen ölü bulunduktan sonra jandarma tarafından çekilen fotoğraf ve kamera görüntüleri, Ankara Adli Tıp Kurumu’ndan, ölümle ilgili soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi. Cumhuriyet Savcısı Murat Demir, bu görüntüleri İstanbul Adli Tıp Genel Kurulu’na göndererek ölümün “intihar mı yoksa cinayet mi” olduğu konusunda rapor istedi. Başbilen, 4 Ağustos 2006’da sabah saatlerinde otomobiliyle işine gitmek üzere evinden ayrılmış ancak ASELSAN’a gitmediğinin anlaşılması üzerine eşi aynı gün saat 12.40’ta Yenimahalle Merkez Karakolu’na kayıp olduğunu bildirmişti. Başbilen, bir gün sonra saat 21.30 sıralarında Kavaklı köyü Aydıncık Mahallesi Mezarlık Üstü mevkisinde tarla içinde park halindeki otomobilinde, boynunda ve sol bileğinde kesikler olduğu halde, ölü olarak bulunmuştu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı olayın intihar olduğu gerekçesiyle “kovuşturmaya yer olmadığına” karar vermişti. Başbilen’in ailesi geçen yıl başsavcılığa başvurarak soruşturmanın yeniden açılmasını talep etmişti. Başbilen’in babası Vehbi Başbilen, “Bu bir cinayet ve bu cinayetin çözülmesi için ömrüm yettiğince çabalayacağım. Bu çocuklar bu ülke için çalıştı. ABD’den oğluma teklif gelmesine rağmen, ‘Vatanıma hizmet etmek istiyorum’ diyerek bu teklifi geri çevirdi. Devletimiz bu cinayetleri aydınlatsın” dedi. Başbakan Yardımcısı Bozdağ, Diyanet’te Alevilerle ilgili bir birim kurulmasına yönelik çalışma olmadığını söyledi Alevi açılımında sözler unutuldu FIRAT KOZOK ANKARA Dini konularda sözü geçen isimlerin Diyanet’te istihdam edileceği yönündeki açıklamalarıyla tartışma yaratan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Alevi dedelerine maaş bağlanması, Diyanet’te Alevilerle ilgili bir birim kurulması konusunda bir çalışma olmadığını söyledi. Bozdağ, “Diyanet’in ana fonksiyonu İslam inancını ve ahlakını temel kaynaklara göre anlatmak, yasa ve anayasa ile verilen görevlerini yerine getirmektir” dedi. Bozdağ, Alevi açılımı konusunda bu güne kadar yapılan çalışmaları ve önümüzdeki dönemin yol haritasını Cumhuriyet’e anlattı. TBMM Genel Kurulu’nda dile getirdiği “Diyanet mezheplere ya da tarikatlara göre yapılandırılırsa, çok parçalı bir yapı ortaya çıkar” görüşünü yineleyen Bozdağ, şöyle konuştu: “Diyanet, İslamın bir mezhebini anlatan, diğerlerini dışlayan bir başkanlık değil, Atatürk’ün kurduğu en önemli eserlerden biridir ve ülkenin birliğinin, dirliğinin çimentosudur. Burayı mezheplere göre yapılandırmak fevkalade yanlış olur.” Alevi açılımı tartışmalarında Diyanet’te Alevi dedelerine yer ‘Açılımda çok yol katettik’ Alevi yurttaşlarla ilgili açılım sürecinde bugüne kadar çok aşama kaydettiklerini savunan Bozdağ, Madımak Oteli’nin kültür merkezine dönüştürülmesi kararı C MY B C MY B verilmesi ve onlara maaş bağlanması tartışmalarına da değinen Bozdağ, bu yönde bir çalışmanın gündemde olmadığını, başkanlığın bütün mezhepleri içine aldığını, İslam bütün tarikatların üstünde olduğunu anlattı. Bozdağ, “Alevilik de, Nakşilik de, Hanefilik de İslamın birer yorumudur. İslam, bunların hepsinin üstünde bir şemsiyedir” dedi. nın, din kültürü ve ahlak bilgisi dersleriyle ilgili çalışmaların, AleviBektaşi klasiklerinin tercüme edilmesinin ve üniversitelerde AleviBektaşi araştırma merkezleri kurulmasının bu adımlardan bazıları olduğunu anımsattı. Bozdağ, “Mesela bu yıl ilk kez Hazreti Hüseyin’in şehit edildiği gün nedeniyle bir mevlidi şerif tertip edildi. TRT bu konuda daha fazla yayın yaptı. 67 çalıştay yapıldı. İlk kez Alevilik karşısında resmi devlet adına bir muhattap buldu” diye konuştu.