13 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 ARALIK 2011 SALI CUMHURİYET SAYFA kultur@cumhuriyet.com.tr KÜLTÜR 17 Notre Dame de Sion Lisesi Müdürü Yann de Lansalut, okulun kültür sanat faaliyetlerini dışarıya açma sürecini değerlendirdi ‘İstisnai projeler üretiyoruz’ ? “Genel politika olarak daha ‘istisnai’ projeler üretiyoruz, çünkü güncel olana öğrenci zaten ulaşabiliyor. Bir ergen klasik müziğe kendiliğinden yönelmeyebilir, işte okulun bu noktada bir katkısı olabilir.” MELTEM YILMAZ Bir Mutfak Sanatçısı Kaz Dağları eteklerindeki Zeytinbağı, zeytin ve incir ağaçları arasından Edremit Körfezi’ne bakan, bir konaklama ve huzur köşesidir. Bahçedeki saksıdan sofradaki bardağa her şey yalın, doğayla uyum içinde olduğundan ayrıntılar gönül okşar. Göze batmayan konfor, eskiyle yeni birlikteliği, tepelerden gelen nane ve kekik kokuları ruhu dinlendirir. Burası dostlarımız Tuncel Kurtiz, eşi Menent Hanım ve onun kardeşi Erhan Şeker tarafından inşa edildi, açıldı. Yazlarımızı aynı bölgede geçirdiğimiz için biliyorum; Erhan, her taşı eliyle koydu, her ağaca, her odaya kalbini verdi. Temeller atılırken Kurtizler’le bir köy evinin bahçesinde Sabite Tur dinledik, çatılar örtülürken olgun incirler yiyerek ağaç altlarında dolaştık, dağ esintisinin tenimizi okşadığı günbatımlarında Erhan’ın sofralarında buluşup söyleştik, Tuncel, Şeyh Beddettin’i oynadı, Sema, tangolar söyledi. Erhan’ın gitgide ünlenen yemeklerinin tadı ise damağımızda kaldı. Şimdi son buluşmadan bu yana henüz birkaç ay geçmişken o anları bana yeniden özleten ise, onun sofralarında keyifle yemek yemiş olanların beklediği güzel kitabın çıkıp gelişi oldu. ??? Erhan’ın mutfağı öncelikle yaratıcılık ürünü ama ustalığının bir başka sırrı da var. Sebzelerini kendisi yetiştiriyor, bolca kullandığı otları çevredeki kırlardan topluyor ya da köylü kadınlardan alıyor. Her şey taptaze, organik. Tavukları, ördekleri, keçileri bile var. Yumurtasını, sütünü kendisi sağlıyor, peynirini, lorunu, reçelini mutfağında üretiyor. Akdeniz mutfağını, yöresel tatları ve modern yemek sanatını bir potada eritir yeni keşiflerde bulunurken nasıl bir serüven duygusu yaşadığını şöyle anlatıyor: “Bir şişe kırmızı, bir şişe beyaz şarap açarak ekibimle birlikte işe koyuluruz. Kırmızı ve yeşilimsi meyveleri doğrayıp şarabın içine atarız. Yıldız anason, karanfil ve tarçını bir tutam şekerle kaynatıp şaraplarımıza katarız. Şarap etkisini gösterdikçe mutfakta herkes rahatlar ve bazen hesapta olmayan yemekler de ortaya çıkar.” Erhan’ın Akdeniz Mutfakları Festivali’nde beğeni toplayan bakla ve tahinle hazırlanmış bir tür humus üzerine ızgara karides tadımı böyle doğmuş. Zeytinbağı’nda yemek kursları da açan şefin, Çamlıbel köyünde mutfak sanatına yoğun ilgi yarattığını, bir okul işlevi yaptığını ve köy kadınları ile gençlerine iş olanağı sağladığını da ekleyelim. ??? Kitapta önce malzemeyi, otları, mantarları, av hayvanları ve yöre pazarlarını tanıtıyor Erhan. Tarifleri ise üç gruba ayırmış. TadımlıklarDoyumluklar Keyiflikler. Zeytinyağlı çağla, mor havuçlu yerelması, ısırganlı pilav, otlu bonfile, bademli fenerbalığı bildiğim, çok beğendiğim lezzetler. Her yemek iştah açıcı büyük fotoğraflarla sunulmuş. Çilekli irmik kıtır, şarap soslu lor parfesi, gastrin ise keyifliklerden birkaçı. Kilerdekiler adlı son bölümde de fırında kurutulmuş lordan, kırmızı biber reçeli ve orkinos turşusuna kadar saklanabilecek birçok ürünün yapımı var. Erhan Şeker’in özgün reçetelerini sunduğu kitap, damak tadına düşkün olanlara zevkli seçenekler sunuyor. Bir yaz akşamı yolunuz düşerse Zeytinbağı’na uğrayıp bu güzel yemekleri tatma olanağınız da var elbette. ??? Kazdağlarından Bir Lezzet Öyküsü / Erhan Şeker AMK Yayınları/ 2011 kim 1856’da İstanbul’a gelen 11 rahibenin, o güne kadar Filles de la Charité teşkilatına bağlı rahibeler tarafından idare edilen “Maison du SaintEsprit” adlı okulun yönetimini devralarak açtıkları Notre Dame de Sion yatılı okulu, bugün yalnızca eğitim ve öğretim alanında değil, kültür ve sanat alanındaki etkinlikleriyle de adından söz ettiriyor. Türkiye’nin ilk kız lisesi olarak açıldığında neredeyse tümü yatılı olan Hıristiyan öğrencilerin, kısa süre sonra Musevi öğrencilerin, 1863’te de padişahın ilgisi ile Müslüman öğrencilerin katıldığı okul, I. Dünya Savaşı’nda Fransız rahibelerin ülkeyi terk etmeleri üzerine kapanmış, önce mühendislik okulu, sonra da rahibelerin çalıştığı bir hastane olarak kullanılmıştı. 1919 yılında öğretime tekrar başlayan okul, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla TC Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlanmış, 19961997 öğretim yılında geleneksel özelliklerini karma eğitimde sürdürmeye karar vererek erkek öğrenci kabul etmeye başlamıştı. Bugünse, Notre Dame de Sion Fransız Lisesi, 2006’da açtığı konser salonunun 5. yılını bir dizi etkinlikle kutluyor. Okulun yönetim kadrosuna göre son dönemlerde yaşanan bu gelişmeler büyük oranda, okulun 8 yıldır müdürlük görevini yürüten Yann de Lansalut’nun çabaları ile gerçekleşiyor. Okulu yalnızca öğrenciler için eğitim ve öğretim merkezi olmaktan çıkarıp sanatseverlerle buluşturan Lansalut ile konuşuyoruz. Notre Dame de Sion Lisesi’nin kültür ve sanat etklinliklerinde dışarıya açılma süreci nasıl başladı? Sion’a geldiğimde kendime, kurumun 5 yıllık programı hakkında bir karar almak için 9 ay tanıdım. Planlarımı tutarlı bir bütün ola E an yılının Je un 2 1 0 2 , n n şıyan “Medyatek”le başladık. Are de Sio doğumu otre Dam Rousseau’nun “Rousseau dından da kültürel ve edebi faaliJacques lması nedeniyle başlığında yetleri bünyesinde barındırması o ı )” 300. yıl r ve Kuramlar ayıs’ta planlanan konser ve sergi salonlale M ş 2 ü yor. e (D li , iy n e k e r d z ü rını açtık. Konser salonunda, hem ü in T d ’s e v tkinlik ürkiye bir dizi e ’nun bugünün T tarafından nasıl genç yetenekleri hem de bilinen sau ı r natçıları ağırlamayı düşündük. Roussea ınlar ve siyasile rında yer alacağ ayd nlı nola Önceliğimiz ise hep öğrencilere yazarlar, ını gösteren pa ğu, İslam, Osma rın la yönelik çalışmalar oldu. algılandığousseau’nun Do yaptığı çalışma ” Konser salonunun eski bir sergi, R Türkler üzerine rası Kolokyum e ra a şapel olması da, atmosfer üzeDevleti v lanacağı “Ulusla seau Zamanınd Rous kilerle rinde bir etki sağlıyordur hersorgu Jacquesbul’a Müzikte Es ne çıkan n a e J “ e halde. ö v n r e ta s İs n ko an Fransa’d tışması” başlıklı da. Evet, konser salonumuz diğer Ça rasın a in r r e le il etkinliklere kıyasla çok daha k n li e Y etkin hızlı duyuldu çünkü salon hem 500 kişilik kapasitesi hem de caz ve klasik müzik başta olmak üzere dünya müziklerini ağırlayabilmesi açısından akustik olarak çok rak düşündüm ve öncelikle öğrencilerin çalı uygun. Etkinliklerimizin dışarıya açık ve ücşabileceği bir tür kütüphane olma özelliği ta retsiz olması da ilgiyi arttırıyor. yılı u a e s s u o 2012 R N Peki, Notre Dame de Sion Orkestrası şu an kendini nerede görüyor? Orkestra fikri, 2008’de genç şef Orçun Orçunsel’in orkestra projesini bize sunmasıyla başladı. Orkestranın kurulmasının ardından okul bünyesinde yılda 7 8 konser veriliyor. Repertuvarı, klasik orkestra repertuvarı olmakla birlikte, Arjantin tangoları ve Orçunsel’in düzenleme ve besteleriyle de zenginleşiyor, Akbank ve Borusan’ın orkestra üyeleri de yer alıyor. Okulun orkestrayla ilgili bir amacı da yurtiçinde ve yurtdışında turneler organize etmek. Konserlerden yola çıkıp okul bünyesindeki diğer kültür etkinliklerine gelirsek, bu etkinliklerin seçkisi neye göre yapılıyor? Genel politika olarak daha ‘istisnai’ projeler üretiyoruz, çünkü güncel olana öğrenci zaten ulaşabiliyor. Bir ergen klasik müziğe kendiliğinden yönelmeyebilir, işte okulun bu noktada bir katkısı olabilir. Christian Bale yeni filmini savundu ? Kültür Servisi Batman efsanesinin son halkası “The Dark Knight Rises” filmiyle gündemde olan Christian Bale, yeni filmi “The Flowers of War” (Savaş Çiçekleri) filmini savundu. Yönetmenliğini Zhang Yimou’nun yaptığı ve 1937’de Çin Cumhuriyeti’nin o dönemdeki başkenti Nankin’de Japon kuvvetlerinin tarafından yüz binlerce Çinlinin öldürülmesini konu alan film, eleştirmenler tarafından milliyetçi ve Japon karşıtı olarak nitelendirildi. Bale, filmin Çin propagandası olduğu yönündeki eleştirilere karşı çıkarken, filmin insanları değil, insan doğasını anlattığını söyledi. ? Kültür Servisi Ghetto bu hafta, birbirinden farklı etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Çarşamba günü saat 21.30’da gerçekleştirilecek “123” konserinin ardından cuma günü saat 22.30’da “Büyük Ev Ablukada” konseri yer alıyor. Cumartesi günü saat 23.00’te başlayacak “Pink Amsterdam Party”de ise gay sanat camiasının cesur isimleri, her biri farklılaşmayı başarmış, sıradışı şovların sahiplerinin sanatsal dışavurumlarını eğlence ile bir araya getiriyor. ‘123’ Ghetto’da bu hafta ? Kültür Servisi İstanbul alternatif rock müzik sahnesinin kült grubu Nekropsi, 24 Aralık Cumartesi saat 22.30’da Salon sahnesinde olacak. Cevdet Erek (davul, vokal), Kerem Tüzün (bas, vokal), Cem Ömeroğlu (gitar, vokal) ve Gökhan Goralı’dan (gitar) oluşan Nekropsi son albümleri “Nekropsi 98”i geçen yıl çıkarmıştı. Konser öncesinde seyircileri geceye hazırlayacak DJ Hakan Tamar konser sonrasında da hareketli müzikleriyle eğlendirmeye devam edecek. Nekropsi Salon sahnesinde Fotoğraf: VEDAT ARIK Arşmahal’ın ‘Gezegen Seyahatleri’ ? Kültür Servisi Arşmahal, uzun bir aradan sonra “Gezegen Seyahatleri” albümü ile geri döndü. Topluluk, ilk klibi “Olmuyor” adlı şarkıya çekti. Kısa film formatında bir yol hikâyesi olan klibin fikir babaları ise Selim Kesen ve Selçuk Bal. Topluluk, bu albümlerinin genel tarzını “rock” olarak tanımlıyor. Strauss coşkusu İş Sanat’ta ş Sanat’ın gelenekselleşen “Yeni Yıl Konserleri”nin bu sezonki konuğu geçen yıl da büyük beğeni toplayan Viyana’nın köklü ve seçkin senfonik topluluğu “Strauss Festival Orchestra Vienna” olacak. Bugün ve yarınki iki konserde Peter Guth yönetimindeki topluluğa, soprano Mara Mastalir ile bariton Daniel Serafin eşlik edecek. Ayrıca konsere iki çift dansçı da gösterileriyle katılacak. (www.issanat.com.tr) İ K A M İ L M A S A R A C I K Ü L T Ü R ? Ç İ Z İ K GEZİCİ FESTİVAL 1418 ARALIK’TA KONAK SİNEMASI’NDA Son durak İzmir Kültür Servisi Ankara Sinema Derneği’nin düzenlediği 17. Gezici Festival, Ankara ve Sinop’un ardından İzmir’e yola çıkıyor. Festival, 1418 Aralık tarihleri arasında son durağı İzmir’de yurtiçi ve yurtdışından belgesel, kurmaca, kısa ve uzun metraj filmlerle Konak Sineması’nda seyirciyle buluşacak. Etkinlikte gösterilecek filmler arasında Onur Ünlü’nün “Celal Tan ve Ailesinin Aşırı Acıklı Hikâyesi”, Muzaffer Özdemir’in “Yurt”, Çiğdem Vitrinel’in ilk uzun metrajlı filmi “Geriye Kalan” ve Özcan Alper’in “Gelecek Uzun Sürer”i de bulunuyor. 1 Aralık’ta Ankara’da başlayan festival, Sinop durağında “Entelköy Efeköy’e Karşı” filminin oyuncuları Emin Gürsoy, Hamit Demir ve Erkut Ertürk’ün yanı sıra, “Çocuk Filmleri” gösteriminde Van depreminden sonra kente giden çocukları da ağırlamış, HES’leri eleştiren “Yurt” ve Murat Saraçoğlu’nun Diyarbakır’dan Trabzon’a uzanan yol filmi “Yangın Var” da Sinop’un tek sineması olan Deniz Sineması’nda seyirciyle buluşmuştu. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle