21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13 ARALIK 2011 SALI [email protected] 16 KÜLTÜR Devrim Erbil’den Balıkesir’e müze sözü COŞKUN YAMAN Ayrin Ersöz’ün izleyiciyle ilk kez 17. İstanbul Tiyatro Festivali’nde buluşan performansı ‘Dans Etmek ya da’ Salon’da Beden, dans ve sorgulama ? Ayrin Ersöz, 17. yüzyıl İstanbulu’nda yaşamış bir Roman kadın dansçının öyküsünü aktardığı oyunu, Reşad Ekrem Koçu’nun Evliya Çelebi Seyahatnamesi’ne dayanan bir hikâyesinden hareketle hazırlamış. Ersöz, anlatıyı ve dansı bir hikâye üzerinden iç içe geçirirken bedensel mekân ve kent mimarisi arasında dünden bugüne uzanan bir benzeşmeden söz ediyor sanki. yrin Ersöz’ün, Reşad Ekrem Koçu’nun 1947 yılında yazdığı, Evliya Çelebi Seyahatnamesi’ne dayanan bir hikâyesinden yola çıkarak hazırladığı “Dans Etmek ya da” adlı performans ilk kez 17. İstanbul Tiyatro Festivali’nde buluştu seyirciyle İKSV Salon’da. Ardından, “Project in/out” çerçevesinde Berlin’e davet edildi. Şimdi, bir kez daha Salon’da… Farklı bir çalışma “Dans Etmek ya da”. Ayrin Ersöz, anlatıyı ve dansı bir hikâye üzerinden iç içe geçirirken bedensel mekân ve kent mimarisi arasında dünden bugüne uzanan bir benzeşmeden söz ediyor sanki. Gösterinin yapıldığı mekânda, iki kadın sanatçı, 17. yüzyıl İstanbulu’nda yaşamış olan bir Roman kadın dansçının BALIKESİR Ressam Prof. Devrim Erbil, yer gösterilmesi durumunda Balıkesir’e bir müze yaptıracağını söyledi. Balıkesir Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi tarafından Salih Tozan Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Sanat, Sanatçı ve Sanat Eğitimi” konulu konferansa katılan Erbil, daha sonra resim ve özgün baskı sergisinin açılışına katıldı. 74 yaşındaki Erbil, ilk, orta ve lise eğitimini Balıkesir’de aldığını, ilk sergisini 60 yıl önce Balıkesir’de çocuk kütüphanesinde açtığını anımsatarak “Bu kentin kültür hayatında yerim olduğunu biliyorum. Bu kentte benim için Çağdaş Sanatlar Müzesi yapıldı. Bu benim için onurdur. Benim bir müze projem var. Balıkesirlilere söz veriyorum. Bana müze için yer gösterildiği zaman o binayı yapıp kente, sizlere kültüre ve sanata armağan edeceğim” dedi. Erbil’in sergisi 30 Aralık’a dek görülebilecek. A öyküsünü dans ve anlatı aracılığıyla canlandırırken bu mekânın sınırlarını kırıyor ve farklı bir uzama yöneliyorlar kanımca. Ersöz, yaptığı çalışmaya ilişkin olarak; “Hem dans sanatındaki bedensel mekânın hem de 17. yüzyıl İstanbulu’nda toplumsal sınıflara ve toplumsal cinsiyete göre bölünen kentsel mekânın ‘ne’ ve ‘nasıl’ları, bu anlatıya eşlik eden performansçıların hareketleri ve kullanılan görseller aracılığı ile iç içe, üst üste, yan yana yerleştirilen unsurlar arasındaki ilişkilerin oluşturduğu anlam katmanları üzerine kuruluyor” diyor. Buradan yola çıkarak hareket ve sözü buluştururken izleyenlerin zihninde bazı sorulara yol açıyor. Taş duvarlar, sorgulamalar… Gösteri başlarken genç Roman dansçı (Canan Yücel) arkasındaki siyahbeyaz ekrana yansıyan eski taş ‘HÜMANİZM, ÖZGÜRLÜK, AYDINLIK: VEDAT GÜNYOL’ Necatigil’de son tarih 15 Mart 2012 Kültür Servisi 1979 yılında yitirdiğimiz şair Behçet Necatigil anısına ailesi tarafından konulan Necatigil Şiir Ödülü, 2012 yılında da şairin doğum günü olan 16 Nisan tarihinde verilecek. Ödüle, Mart 2011 ile Şubat 2012 tarihleri arasında yayımlanan şiir kitapları aday gösterilebilecek. Necatigil Şiir Ödülü’nün seçici kurulu Cevat Çapan, Refik Durbaş, Turgay Fişekçi, Doğan Hızlan, Mehmet Taner, Tahsin Yücel ve Necatigil ailesinin bir temsilcisinden oluşuyor. Katılmak isteyen adayların 15 Mart 2012 tarihine kadar yedi adet kitabı, kısa özgeçmişleri, telefon numaraları ve adresleri ile birlikte, “Necatigil Şiir Ödülü Seçiciler Kurulu Sekreterliği, PK 109, 34349 Beşiktaş – İstanbul” adresine göndermeleri gerekiyor. Ödül tutarı 2 bin TL. İlkini İlhan Berk’in aldığı Necatigil Şiir Ödülü’ne 2000’li yıllarda şu şairler değer görülmüştü: 2011: Ferruh Tunç; 2010: Hulki Aktunç; 2009: Erdal Alova; 2008: Enis Batur; 2007: Hüseyin Peker; 2006: Mehmet Taner; 2005: Akif Kurtuluş ve Betül Tarıman; 2004: Seyhan Erözçelik; 2003: Ali Hikmet; 2002: Süreyya Berfe; 2001: Hakan Savlı; 2000: Sina Akyol. İletişim için: (0212) 293 06 65 (telefon ve faks) Bir sempozyumla anılıyor Kültür Servisi Edebiyatımızın anıtsal isimlerinden, 9 Temmuz 2004 tarihinde yitirdiğimiz yazar, yayıncı, eleştirmen ve çevirmen Vedat Günyol, bugün saat 11.00’de Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sedad Hakkı Eldem Oditoryumu’nda düzenlenecek sempozyumla anılacak. “Hümanizm, Özgürlük, Aydınlık: Vedat Günyol” başlıklı sempozyum üç oturumdan oluşacak. MSGSÜ Rektörü Prof. Yalçın Karayağız’ın açılış konuşmasıyla saat 11.00’de başlayacak ilk oturumun başlığı “Vedat Günyol’un Öğrencisi Olmak” olacak. Zeki Coşkun’un yöneteceği oturumun konuşmacıları ise Hüseyin Erdem, Masis Kürkçügil ve Selim İleri. Saat 12.30’da yönetmenliğini Hakan Aytekin ve Turhan Yavuz’un üstlendikleri “Ben, Vedat Günyol” belgeselinin gösteriminin ardından, saat 13.30’da “Yazar Okulu: Yeni Ufuklar ve Sonrası” başlıklı ikinci oturum başlayacak. Demir Özlü, Ferit Edgü ve Ahmet Ümit’in konuşmacı olarak katılacağı oturumu Handan İnci yönetecek. Saat 15.30’da başlayacak son oturumun başlığı ise “Vedat Günyol ve Dostları: Mavi Anadolu, Hümanizm, Aydınlanma”. Afşar Timuçin, Atilla Birkiye ve Mehmet Başaran’ın konuşmacı olacağı oturumu Hüseyin Erdem yönetecek. duvarların önünde, aldığı komutlara göre ve özenle tekrarlıyor hareketlerini. Sanki sonsuza dek sürecek bir tekrarlar zinciridir bu. Arka plandaki taş duvarlarla “toplumsal dikeylikler” (iktidarlar) bağlamında bir duruş sergiler kurguyu oluşturan Ayrin Ersöz. Bu bakış belki ilk anda netlik kazanmasa da, performans ilerledikçe kaçınılmaz olarak seyircinin zihninde çeşitli sorulara yol açacaktır. Bu sorgulamalar, anlatıcının (Ayrin Ersöz) ünlü Roman köçek Can İbo Şah’ın öyküsünü sahnede sabit bir noktadan seslendirmeye başlamasıyla belirir ve yayılır… Anlatıcının yorumsuz hikâye edişiyle Roman dansçının hareketleri iç içe ilerler. Dans, sözle ve de ekrana yansıyan eski İstanbul haritaları ve göz alıcı eski İstanbul motifleriyle biçimlenir. Bu bütünleşme, öykünün kahramanı genç köçeğin sırrı ile örtüşürken, dün ve bugün, topluma ilişkin gerçeklerin de altı çizilir. Ersöz’ün dediği gibi, “Öykünün kahramanı olan Roman kadın dansçıyı öldüren bölünme, kentin sözde büyülü mekânsal estetiğinde gizlenmiştir”. Performansı birkaç katmanda ele alacak olursak, son bölüm kısadır, ama kısalığı içinde toplumsal bölünme anlamında vurucudur. Toplum içinde örülen duvarları salt cinsel ayırımcılıkla değil toplumsal ayırımcılıkla da dile getirir. Dansın giderek hızlanan temposuna günümüzde Roman halkının Sulukule’den çıkarılmaları ve yapılan içsel ve dışsal yıkımlarla ilgili görüntüler ile müzik eşlik eder. Burada, bir dansçının bedeni ile mekânsal beden arasında kurulan paralellik çeşitli açılımlara gebedir. Ayrin Ersöz dansta, kentsel yapılanmada dönemleri, gelenekleri, tarihsel ve yerel olanla olmayanı buluşturmayı amaçlayan, araştırmaya dayanan bir çalışma koymuş ortaya “Dans Etmek ya da” ile… Bu performansta, kendisine, danslarıyla Canan Yücel’in yanı sıra müzikte Evrim Demirel, ışık tasarımında Ayşe Sedef Ayter ve görsel tasarımda Gülfem Erdoğan destek oluyor. ? Kültür Servisi Mekân Artı, absürd tiyatronun en önemli temsilcilerinden Samuel Beckett’in on dokuz oyununun, on dokuz farklı yönetmen tarafından çekilen film uyarlamalarına yer veriyor. 18 Aralık Pazar günü “Krapp’ın Son Bandı”, 19 Aralık Pazartesi günü “Sözsüz Oyun”, “Sözsüz Oyun II”, “Nefes”, “Oyun”, “Gidiş ve Geliş” ile “Beşik”, 25 Aralık Pazar günü “Godot’yu Beklerken”, 26 Aralık Pazartesi günü “Solo”, “Bu Kez”, “Tiyatro Oyun Taslağı II”, “Felaket” filmleri izleyiciyle buluşuyor. Gösterimler 20.30’da başlıyor, bilet fiyatları ise 5 TL. (0 212 224 57 56) Mekân Artı’da Beckett filmleri ? Kültür Servisi Son olarak “Sakarya Fırat” dizisinde rol alan oyuncu Sönmez Atasoy’un 8 Aralık’ta geçirdiği kalp krizinin ardından sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu bildirildi. Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Tıp Fakültesi Şevket Demirel Kalp Merkezi Kalp ve Damar Cerrahi Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Turhan Yavuz, “Sağlık durumu ciddiyetini koruyor. Hâlâ beyin fonksiyonlarından yanıt almış değiliz ama şu an yaşıyor. Tedavisine devam ediliyor. Beyin ölümünün gerçekleştiğini söylemek şu an mümkün değil” dedi. Atasoy’un sağlık durumu ciddiyetini koruyor Andante’den özel sayı ? Kültür Servisi Klasik müzik dergisi Andante’nin Aralık 2011 tarihli 64. sayısında, doğumunun 200’üncü yılında anılan Macar piyanistbesteci Franz Liszt’e 57 sayfa ayrıldı. Liszt’in tüm yönleriyle değerlendirildiği bu özel sayıda yer alan isimler arasında ünlü piyanist İdil Biret, Budapeşte Franz Liszt Müzesi Müdürü Zsuzsanna Domokos, Liszt’in torunu Gottfried H. Wagner, Emre Aracı, Liszt uzmanlığıyla öne çıkan İngiliz piyanist ve yazar Kenneth Hamilton, Ateş Orga ve Jessica Duchen de yer alıyor. 2. YILMAZ GÜNEY FİLM FESTİVALİ Batman’da geleceğe doğru Kültür Servisi Batman Belediyesi’nin düzenlediği ve Van depremi nedeniyle ertelenen “2. Yılmaz Güney Film Festivali” bugün başlıyor. 18 Aralık’a kadar sürecek festival M. Tayfur Aydın’ın ilk uzun metrajlı filmi “İz Rêc” ile açılacak. Festivalin kapanışı ise Yüksel Aksu’nun son filmi “Entel Köy Efe Köy’e Karşı” filmi ile yapılacak. “Yılmaz Güney’in Geleneğinden, Geleceğe Yürüyoruz” sloganıyla gerçekleştirilecek festivalde, film yapma süreçleriyle ilgili aşamaları kapsayan seminerler, insan hakları temalı uzun metrajlı film gösterimleri, sinema üzerine panel ve söyleşiler düzenlenecek. Festivalin yarışmalı bölümleri bu yıl “Kısa Film”, “Belgesel Film” ve “Kısa Film Öyküsü” olmak üzere üç kategori üzerinden gerçekleştirilecek. Kürtçe kısa film kategorisinde 21 film, belge EGEMEN BERKÖZ ANMA KONSERİ 18 ARALIK’TA CRR’DE kazanan Zehra Yıldız ‘Opera kardeşliği’ başlıyor ? ANKARA (AA) Devlet Opera ve Balesi (DOB) Genel Müdürlüğü’nün başlatacağı yeni projeyle altı opera ve bale müdürlüğü, altı “kardeş şehre” her ay en az bir eser götürerek temsil verecek. DOB Genel Müdürü Rengim Gökmen, projenin ilk olarak 19 Aralık’ta İzmir Devlet Opera ve Balesi’nin “Don Kişot” adlı eseriyle Denizli’de başlatılacağını ve ildeki temsillerin süreceğini açıkladı. sel film kategorisinde ise 10 film yarışacak. Festivalin seçici kurulunda Kısa Film ve Belgesel Film kategorilerinde, Sırrı Süreyya Önder, Yüksel Yavuz, Seren Yüce, Nazmi Kırık, Sevil Demirci ve Kısa Film Öyküsü kategorisinde ise Ahmet Soner, Zahit Atam, Mehmet Sebatlı, Önder Çakar ve Mehmet Şarman yer alıyor. (www.yilmazguneyfilmfestivali.com) Çoksesli müzik dünyamız, geçen günlerde parlak bir müzik yaşamının ilk adımlarını atmakta olan Benyamin Sönmez’in beklenmedik ölümüyle duyduğu acıyı 14 yıl önce de Zehra Yıldız’la yaşamıştı. Soprano Zehra Yıldız, değişik Avrupa sahnelerinde kısa aralarla değişik operalarda başroller oynarken, Heidelberg’de Beethoven’in “Fidelio” operasında Leonora’yı büyük başarıyla canlandırdığı gösterimin ardından geçirdiği beyin kanaması sonucu aramızdan ayrılmıştı. Tıpkı Benyamin Sönmez gibi, parlak bir geleceğin eşiğindeydi o da. Tarih 12 Aralık 1997’ydi... Neredeyse üç buçuk yıldır çürümeye bırakılmış olan Atatürk Kültür Merkezi’nin büyük sahnesinde oynadığı Otello, Butterfly, Uçan Hollandalı, Aida, Salome, Tosca gibi operalardaki başarılarıyla İstanbullu müzikseverlerin de hayranlığını bu yıl da özel bir konserle anılacak. 18 Aralık Cumartesi akşamı Cemal Reşit Rey’de saat 20.00’de. Ölümünün hemen ardından, eşi tenor Süha Yıldız’ın girişimi ve pek çok müzik insanının katılımıyla kurulan, Zehra Yıldız’ın adını genç yeteneklerin başarılarında yaşatmayı, opera sanatını tanıtmayı amaçlayan Zehra Yıldız Kültür ve Sanat Vakfı’nın düzenlediği konserde, dünyanın önemli sahnelerinde alkışlanan; katıldıkları uluslararası opera yarışmalarında ödüller kazanan genç opera sanatçılarımız Zehra Yıldız için söyleyecekler. Basbariton Burak Bilgili, soprano Hale Soner, tenor Murat Karahan, bariton Kartal Karagedik ve Leyla Gencer Şan Yarışması’nda derece alan mezzosoprano Anna Lapkovskaja’ya piyanist Sergei Gavrilov eşlik edecek. Zehra Yıldız ise, izleyicilere barkovizyondan, Gavrilov eşliğinde yorumladığı “II. Mehmet Operası”ndan Anna’nın aryasıyla seslenecek. Kitaplar dile geldi... Görme engelliler için Telefon Kütüphanesi projesi Kültür Servisi Türk Telekom ve Boğaziçi Üniversitesi Görme Engelliler Teknoloji Laboratuvarı’nın (GETEM) hayata geçirdiği “Telefon Kütüphanesi” projesiyle görme engelli vatandaşlar, aralarında Milli Eğitim Bakanlığı’nın önerdiği 100 temel eserin de yer aldığı toplam 236 sesli kitabı, ev telefonları üzerinden ücretsiz olarak dinleme olanağına kavuştu. GETEM’de sistem sorumlusu olarak görev yapan Akın Özkan, proje kapsamında sesli kitap dinlemek için isteyenlerin GETEM’e, kullanıcıların görme engelli olduklarına dair bir raporla ücretsiz üye olabileceğini söyledi. Üyeliği aktif hale gelen kullanıcılar, kendilerine verilen şifrelerle 0 800 219 91 91 numaralı telefonu sabit hatlardan arayarak, istedikleri kitapları ücretsiz olarak dinleyebilecekler. 2006 yılından bu yana internetten sesli kütüphane hizmeti sunan GETEM’in ekütüphanesindeki kitaplar, gönüllü okuyucular tarafından seslendiriliyor. Gönüllü okuyucu olmak içinse GETEM’in internet sitesindeki formu doldurduktan sonra, beş dakikalık bir deneme kaydı yollamak gerekiyor. Sonrasında okumak istediğiniz kitabı verilen listeden seçip kaydederek CD ile üç ay içinde GETEM’e ulaştırmak gerekiyor. (www.getem.boun.edu.tr) C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle