28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 ARALIK 2011 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Öğretmene verilen cezayı toplu dilekçe gerekçesiyle anayasaya aykırı bulmadı 5 12 Eylül’e ‘Kılıç’ desteği AYKUT KÜÇÜKKAYA Arınç, Şike, Cesaret, Biat Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün geçirileceği açıklandığı sıralarda veto ettiği “futbolda şike” yasası, Arınç, Endonezya seyahati için süreç Başbakan Tayyip Esenboğa Havaalanı’ndan Erdoğan’ın hastalığıyla da ayrılıyordu. Tam o sırada Arınç’a çakışınca siyaset kulislerini AKP yönetiminin yasanın ikinci kez hareketlendirdi. AKP içi çıkarılacağına ilişkin kararı soruldu. dalgalanmanın yanı sıra iktidarla Arınç, gazetecilerin sorusuna, “Ben Köşk, ilk kez bu kadar ciddi olarak biraz sonra Endonezya’ya hareket karşı karşıya geldi. Sürece ediyorum. Bildiğiniz gibi orada ‘4. damgasını vuran isim tartışmasız Demokrasi Kongresi’ var. Hükümetimiz adına Başbakan Yardımcısı Sayın Başbakanımızı Bülent Arınç oldu. temsilen ben katılacağım Arınç, Gül’ün ve orada bir konuşma vetosundan sonra yapacağım. Çok uzun bir yaptığı açıklamada, yolculuğa gidiyorum. “Cumhurbaşkanı’nın Söylediğiniz konu ile ilgili veto gerekçelerine olarak bugün yapılan aynen katıldığını” açıklamaları duydum. Bu söyledikten sonra, konuda ne yapılırsa sanki daha sonra döndüğümüzde gerekli olacaklar içine doğmuş açıklamayı yaparız” gibi “Sanıyorum ki yanıtını verdi. Arınç, hiçbir milletvekiline bu yasanın Meclis’ten kanunu tekrar Meclis geçirilme süresinde Genel Kurulu’na Bülent Arınç “dönüşte açıklama getirme cesaretini vermeyecektir” açıklamasını yaptı. yaparız” sözüne uygun olarak hiç Ama bizzat Başbakan Erdoğan, konuşmadı. TBMM’de “Endonezya “cesur bir şekilde” bizzat gezisi” nedeniyle başında telefonlarla, telekonferanslarla bulunduğu kuruluşların bütçelerinin devreye girip yasanın ikinci kez görüşmelerinde de TBMM’de aynen ve jet hızıyla TBMM’den olmayınca, muhalefetin dilinde geçirilip Gül’e iade edilmesini Arınç’ın adı “şike kaçkını”na sağladı. Arınç, yasanın ikinci kez çıktı.“Ben biat etmedim” diyen geçirilmesi sırasında Meclis’te Arınç, Endonezya’dan döndü, yoktu. Çünkü Erdoğan’ın talimatıyla bakalım nasıl bir açıklama yasanın virgülüne dokunulmadan yapacak? Bir öğretmenin 3 arkadaşıyla toplu şikâyet dilekçesi vermesi üzerine hakkında öngörülen aylıktan kesme cezasına yol açan ve 12 Eylül darbesiyle gelen madde hükmünü iptal eden Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararı, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın, 12 Eylül askeri cunta anayasasına dayanarak gerekçe ürettiğini ortaya koydu. Mahkemenin önceki gün (10 Aralık 2011) Resmi Gazete’de yayımlanan gerekçeli kararında Anayasa Mahkemesi’nin 10 üyesi “bir öğretmenin arkadaşlarıyla toplu dilekçe verme işlemini anasayal bir hak olarak” gördü. Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararında süreç özetle şöyle anlatıldı: Bursa 1. İdare Mahkemesi, bir öğretmenin arkadaşlarıyla toplu şikâyet di ? Anayasa Mahkemesi’nin 10 üyesi “bir öğretmenin arkadaşlarıyla toplu dilekçe verme işlemini anayasal bir hak olarak” gördü. Bu karara bir tek Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç katılmadı. lekçesi vermesi üzerine hakkında öngörülen aylıktan kesme cezasının iptali için açtığı davada, itiraz konusu kuralın anayasaya aykırı olduğu kanısına vararak iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. lekçe verme işlemini anasayal bir hak olarak” gören 10 üyenin görüşü mahkemenin gerekçeli kararına şöyle yansıdı: “Yönetime karşı dilekçe ve şikâyetlerin bireysel veya toplu olarak bildirilmesinin, demokratik bir toplumda bazı sorunların çözümü için etkili bir yol olduğu, bu nedenle dilekçe hakkının, bir siyasal hak olarak tanınıp anayasal güvenceye kavuşturulduğu kuşkusuzdur. Açıklanan nedenlerle itiraz konusu kural ile memurların toplu müracaat veya şikâyette bulunmalarının disiplin cezası yaptırımına bağlanması anayasanın 2., 13. ve 74. maddelerine aykırıdır. İptali gerekir.” İptal kararına karşı çıkan Anayasa Gerekçeli karar Anayasa Mahkemesi, yerel mahkemenin başvurusunu kabul ederek cezaya sebebiyet veren maddenin ilgili bölümünün anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline karar verdi. 11 üyeli Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararında 10 üye iptal için oy verirken Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç başvurunun reddedilmesi yönünde oy kullandı. “Bir öğretmenin arkadaşlarıyla toplu di Mahkemesi Başkanı Kılıç ise karşıoy gerekçesinde özetle şunları yazdı: “1982 Anayasası’ndan daha önceki dönemlerde yasak olmayan hatta anayasal bir hak olarak belirtilen toplu dilekçe verme veya şikâyet etme hakkı memurlar açısından bu yasal düzenlemeyle disiplin cezasını gerektiren bir eylem haline dönüşmüştür. İtiraz konusu kuralda düzenlenen ‘toplu müracaat ve şikâyet’le ilgili anayasalarımızda yer verilen düzenlemeler tarihsel yorum yöntemiyle değerlendirildiğinde anayasa koyucunun dilekçe hakkının düzenlendiği maddeden ‘toplu müracaat ve şikâyet hakkı’nı bilinçli olarak çıkarttığı görülmektedir. Bu nedenlerle kuralın anayasanın 2, 13 ve 74. maddelerine aykırı yönünün bulunmadığı ve iptal isteminin reddine karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle çoğunluk görüşüne katılmadım.” ‘Yargıtay altüst edildi’ CHP lideri, HSYK’nin iktidar ağırlıklı bir kurul haline geldiğini belirtirken AKP grubunun da ‘Erdoğan’ı ikna etmeden yasa çıkaramadığını’ ifade etti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, HSYK’nin seçtiği Yargıtay üyelerinin ortak hareket ettiğini belirterek Yargıtay’ın altüst edildiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, “Bir karar var, 4’e 1 çıkıyor, o daire tümüyle değiştiriliyor. Ve aynı dava yeniden geliyor bu sefer sonuç farklı çıkıyor” dedi. Kılıçdaroğlu, TRT1’de yayımlanan bir programda soruları yanıtladı. HSYK ile ilgili tartışmayı değerlendiren Kılıçdaroğlu, HSYK’nin eski yapılanmasını en çok kendilerinin eleştirdiğini ancak bugün iktidar ağırlıklı bir kurul haline geldiğini söyledi. Kurula yargıçların seçtiği üyeler yerine Adalet Bakanlığı’nın bürokratlarının geldiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, “Turgut Kazan’ın bugün (dün) Cumhu ‘DERSİM OLAYLARI ARŞİVİ AÇILSIN’ Dersim olaylarına ilişkin açılmayan arşivler olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Bir başbakan samimiyse arşivleri açıklar, hepimiz biliriz” dedi. Tunceli’deki sürgün edilen aileleri gösteren 67 ciltlik defterlere ulaşmak istediğini kaydeden CHP lideri, “En son Sayın Bayındırlık Bakanı’yla konuştum, bu defterleri görebilir miyim, diye. ‘Bir bakayım’ dedi ama arkası gelmedi. Demek ki o gidip Sayın Başbakan’la konuşmuş, ‘verelim mi, vermeyelim mi?’ diye” dedi. Hasip Kaplan’dan iyi artist olur mu? TBMM Genel Kurulu’nda geçen “Sayın Elitaş konuşmasında hafta bütçe görüşmeleri başladı. devamla ‘İyi bir artist buldu’ dedi, BDP Grup Başkanvekili Hasip Hasip Kaplan’ı kastetti. Hasip Kaplan’ın “Sizin birinci döneminiz kardeşimiz sireti suretinde var ya 2002, mağduriyeti en çok gözüken biridir, içi neyse dışı oynadığınız, mazoşist bir siyaset odur; bu itibarla rol yapma uyguladığınız dönemdir, çıraklık yeteneği zayıftır. Bu bir yönetmen döneminiz. Darbeciler dediniz, için zor bir oyuncudur, ama Elitaş başörtüsü dediniz, 2007’ye geldik. ve birçok kıymetli AKP milletvekili, Bu sefer siyasette sadomazoşizm, mesela, hem Seyit Rıza’ya yani hem acı çektirme hem acı ağlayıp hem torunlarını ketmetmeye dönük bir alma siyaseti gelişti. sürü iş yapmakta Bu kalfalık dönemi mahirler. Onun için izin kararsızlıktı. 12 verirse Sayın Elitaş’ı Haziran seçimlerinde oynatmak isterim, rol yüzde 49 oy alınca yeteneği daha fazladır. sadist siyaset dönemi (BDP ve CHP başladı, bu da ustalık sıralarından alkışlar.) Bu dönemidir” sözleri yaptığınızı, değil AKP’lileri kızdırdı. AKP Mevlüt Aslanoğlu, Grup Başkanvekili Adnan Keskin bile Mustafa Elitaş yapmaz. İki sataşma “Orada da bir sanatçı yapıyorum. arkadaşımız var. Demokrasinin nasıl zor Yönetmen olduğunu Hasip Kaplan bir süreçten geçtiğini öğrendim Sayın Sırrı Süreyya Önder’in. İlk çevireceği anlatırken hep iktidardaydı Sayın filmde başrol oyuncusunu buldu, Elitaş. Bir Erzurumluyu çağrıştırdı, hayırlı olsun. İktidarı ‘mazoşist’ bir cardını öldürmüş, yani farenin yüzünüze diye ifade edip, arkasından farklı büyüğünü farklı tanımlamalarla ifade etmek güller başında da kasıntılı bir TBMM üyelerine yakışmayan bir şekilde bekliyormuş. Erzurumlu davranıştır” dedi. BDP İstanbul ihtiyar dadaş ‘Breh, breh, kim Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, öldürdü bu aslanı?’ ‘Men sataşma gerekçesiyle söz öldürmüşem özüm, kanun neyse aldığında bir “yönetmen” olarak versin cezamı’ demiş. Biraz Kaplan’ın “artistlik” potansiyelini statükoya bu denli yaslanıp bu değerlendirdi: kabadayılık karşılık bulmuyor.” riyet gazetesinde çok güzel bir yazısı var. Binlerce hâkim arasından 6 binini seçmek için her dosyaya 8 saniye düşüyor. Demek ki önceden bir hazırlık var. 8 saniyede bir dosyayı incelemek mümkün değil. 160 yargıç atandı yine itirazımız yok ama 160 yargıç ortak hareket ediyorsa bir yanlışlık var” dedi. ‘Bir kişinin ağzına bakıyorlar’ Kılıçdaroğlu, şike yasasında olduğu gibi diğer tartışmalı konularda neden uzlaşılamadığını sorusuna, “Koskoca AKP grubu bir kişinin ağzına bakıyor. Bakınız, uzun tutukluluk süresinden Cumhurbaşkanı, bazı bakanlar şikâyetçi hatta HSYK birinci başkanı şikâyetçi. O zaman soru şu, neden çözülmez bu? Bir kişi ikna edilmediği için: Sayın Recep Tayyip Erdoğan; o ikna edilemediği sürece bu yasa parlamentodan geçmiyor” yanıtını verdi. Medyanın muhalif olması gerektini kaydeden Kılıçdaroğlu, hükümetin Van depreminde resmen çuvalladığı, ama sanki Van’da hiçbir şey olmamış gibi bir tablo verildiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, Suqriye ile ilgili de “büyük bir senaryonun küçük bir parçası” yorumunu yaptı. Kılıçdaroğlu, “Ortadoğu’da İran’ı yalnızlaştırmak Suriye’nin elini güçlendirmektir. Bu senaryoyu niye görmüyoruz biz. Suriye’de eğer yönetimi değiştirip İran karşıtı bir yönetim oluşturulabilirse İran yalnızlaşacak. Arap Birliği Suriye’de demokrasi olmadığını söylüyor. Tam mizah konusu, hangi Arap ülkesinde demokrasi var ki ” görüşünü dile getirdi. Kılıçdaroğlu AB ile ilgili de AKP’nin süreci kullandığını ididasını yineledi. Tecavüzcülerle vekili bir tuttu Ergin, tutukluluk sürelerinin kısalması durumunda çocuklara taciz ve tecavüz suçlularının da tahliyesinin gündeme geleceğini söyledi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Adalet Bakanı Sadullah Ergin, CHP’nin tutukluluk sürelerinin kısaltılmasına ilişkin teklifine olumsuz yanıt verdi. Ergin, yasa değişikliği yapılması durumunda çocuklara cinsel taciz ve tecavüzde bulunanların da yer aldığı 2 bin 427 tutuklunun tahliyesinin gündeme geleceğini söyledi. Bakan Ergin, bakanlığının bütçesi üzerine yapılan görüşmeler sırasında CHP’nin tutukluluk süreleriyle ilgili teklifine de değindi. Ergin şöyle konuştu: “Sürelerle oynayarak uzun tutukluluk sorununu çözmeye kalkarsak arzu etmediğimiz sorunlarla karşılaşacağız. 2011 yılının başında Yargıtay’dan tahliye olan Hizbullah sanıkları olayı olduktan sonra yapılan değerlendirmeleri hatırlayın. Hizbullah davasından tahliye olanların tutukluluk süresi on yıldı. CHP’nin tutukluluk süreleriyle ilgili teklifi, yargılamaları kısalttığımız zaman dilimi içerisinde karşılanabilecek bir tekliftir. Ama bugünkü şartlarda yasalaşırsa, 2427’e yakın tutuklu tahliye olma durumuyla karşı karşıyadır. Bu kişiler içerisinde terör örgütüne üye olanlar, terör suçu işleyenler, asker, polis öldürenler, çocuklara cinsel tacizlerde, tecavüzde bulunanlar, toplumu irite edecek sanıklar da var. Sadece tutukluluk süreleriyle oynayarak Türkiye’deki uzun tutukluluk problemlerini çözme şansımızın olmadığını düşünüyorum. Buna yeltendiğimiz anda çok sayıda arzu etmediğimiz sıfattaki tutuklunun tahliye olduğunu görecek ve toplumdan gelen baskıları maalesef karşılayamayacak duruma geleceğiz.” İZMİR OPERASYONU Yeni bir ‘tesadüf’ İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik operasyonda bir “tesadüf” daha... Nöbetçi mahkemenin tutuksuz yargılanmak üzere serbest bıraktığı kişilere tutuklama kararı veren hâkimin 2 Mayıs’taki ilk operasyonda hem gözaltı hem de tutuklama kararlarının altına imza atan ve daha sonra Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı olan Ali Sayın olduğu ortaya çıktı. 22 Kasım’daki belediyeye yönelik ikinci dalga operasyonda nöbetçi hâkim İsmail Şahin, karşısına çıkarılan bürokratların tamamını tutuklamış, ardından ani biçimde rapor almıştı. İkinci etaba kalan 28 bürokrat ise hâkim Mehmet Ayhan tarafından serbest bırakılmıştı. Özel Yetkili İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin sorgu hâkimlerince verilen ‘tutuksuz yargılanma’ kararına karşı özel yetkili savcıların 28 kişi için yaptığı itirazının görüşülmesi üç kez ertelenmişti. Erteleme kararı bürokratlar ve belediye avukatlarınca şüpheyle karşılanmıştı. İtiraz sonucunda 8’i üst düzey belediye bürokratı 5’i organizatör 13 kişi hakkında tutuklama kararı çıktı. Son tutuklama kararlarını hayata geçiren hâkim “tanıdık” çıkınca, üç kez ertelemeye şüpheyle yaklaşanlar haklı çıktı. Çünkü tutuklama kararını alan hâkim, 2 Mayıs’taki ilk operasyonda hem gözaltı hem de tutuklama kararlarının altına imza atmıştı. Haluk Koç’tan ‘içeriye’ mesaj! CHP Samsun Milletvekili Haluk farkımız, hepimiz Osmanlı Koç, geçen hafta TBMM’de bütçe Bankasıyız.’ deyişindeki gibi iç görüşmelerindeki konuşma tüzüklerinden, kendi tüzüklerinden, süreleriyle ilgili öneri aleyhinde söz birbirinin aynısı, tıpatıp kopyası aldı. Koç, “Şimdi TBMM, sayılabilecek tüzüklerinden parlamento kürsüsü nasıl kaynaklanıyor. Yani konuşan, tartışan, sorgulayan kullanılıyor? Bu milletvekili istemiyoruz. özeleştiriyi hep beraber Mutlaka merkezi otoriteye yapmak zorundayız. bağlı, merkezi otoritenin Hepimiz havanda su çizdiği çizgi üzerinde dövüyoruz değerli tabii ki disiplin olacak, arkadaşlar, hepimiz benim söylediğim disiplin çeşitli polemiklerin kavramı dışındaki bir tarafı olarak bu kürsüde nokta kendisinden bir zaman dolduruyoruz” şey katması için hiçbir dedi. Koç, ortam sağlamıyoruz. konuşmasının Gerçekten devamında partisi demokratikleşme, içindeki tüzük Haluk Koç gerçekten demokratik tartışmalarına da göndermede bulundu: kurum ve kuralların yerleşmesini “Aslında tartışmaktan korkan bir istiyorsak öncelikle Siyasi Partiler yapımız var hepimizin. Bu biraz da Yasası’nı ve siyasi partilerin bu özeleştiri yapıyoruz Türkiye’deki yasaya bağlı olarak tüzüklerini Siyasi Partiler Kanunu’nun ve siyasi demokratik hale getirmeleri partilerin ‘Aslında yok birbirimizden gerekiyor.” MEB ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bankanlığı’nın bütçeleri kabul edildi Hayvan maketli görüşme ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, birleştirilmiş sınıf uygulamasının dünyanın pek çok ülkesinde yapıldığını, öğrenci sayısının az olduğu yerlerde bu sisteme başvurduğunu belirtti. TBMM Genel Kurulu’nda MEB ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın 2012 yılı bütçeleri dün kabul edildi. Bütçe tasarısı üzerindeki görüşmeler sürerken CHP Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan kürsüye küçük koyun, inek ve keçi maketleriyle çıktı. Üreticinin, “Derneğimiz, kepeneğimiz, köpeğimiz var ama güdülecek koyunumuz kalmadı” dediğini aktaran Özkan, “Türk köylüsünün en pahalı mazotu, elektriği kullandığını, kayıtdışı kesimlerin ve hayvan kaçakçılığının arttığını, Müslüman mahallesinde salyangoz satıldığını ancak Bakanlık ve hükümetin buna seyirci kaldığını” söyledi. CHP’li Nur Serter, “YÖK’ün iktidara şirin gözükmeye çalıştığını; iktidarın belli bir meslek lisesi grubunu yüksek bir yere taşıyarak geleceğin gücünü ve arka bahçesini oluşturmak için katsayı olayından yararlanmak istediğini” ifade etti. Sağlam kürsüde TBMM Başkanı Cemil Çiçek, geçen hafta köşemizde yer alan “Özür de kurtarmadı” başlıklı yazıyla ilgili olarak aradı. Kürsüden küfrettiği için CHP’lilerin protestolarına hedef olan AKP’li TBMM Başkanvekili Mehmet Sağlam, kürsüye çıkamıyordu. Çiçek, “Sağlam’a kürsü yasağı” nedeniyle görev verilmediğinin doğru olmadığını söyledi. Sağlam, geçen hafta yeniden kürsüye çıktığında bu kez çok dikkatliydi. CHP’liler de genel başkanları Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan özür ziyaretini yeterli bulmuş olmalıydılar ki sorun çıkarmadılar... Kaçamak yanıtlar verdi Bakan Dinçer, sorular üzerine atama bekleyen öğretmenler konusunda 2010 ve 2011’de 40’ar bin atama yapıldığı belirtirken bekleyen 100 binlerce öğretmen hakkında bilgi vermedi. Dinçer, terör örgütü PKK tarafından kaçırılan öğretmenlere ilişkin de bu öğretmenlerden birinin kadrolu, diğerlerinin ücretli olduğunu söyledi. Dinçer, söz konusu öğretmenlerin görevlerine devam ettiklerini söyledi. Türey Köse, Ayşe Sayın, Erdem Gül [email protected] CHP’li Özkan kürsüye koyun, inek ve keçi maketleriyle çıktı. (AA) C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle