Katalog

SAYFA CUMHURİYET 3 KASIM 2011 PERŞEMBE 6 HABERLER Van’da öğretmenevinde kalan depremzede öğretmenlerden kişi başına günlük 25 TL barınma ücreti alınıyor Öğretmene ücret ayıbı MAHMUT LICALI 5x5x5000 = 125.000 Başbakan, Van’da yerle bir olan binalarla ilgili inşaat ve yapımcı rezaletleri üzerine doğru şeyler söyledi. Başbakan düzeyinde depremin aldığı canlar konusunda ilk kez mi doğrular açıklıkla dile geldi, anımsamıyorum. Ama bugüne kadar deprem hep sahtekârlıklarla doluydu: Allah’ın hikmeti! Kader! vb. Hayret ki, ölümlerinin büyük çoğunluğunun tamamen inşaat ve inşaatçı düzenbazlığı, sahtekârlığı ile ilgili olduğunu Başbakan itiraf etti, eski söylemlere sığınmadı! İnandığı “yazgı” ile, “deprem”de insan eliyle işlenen cinayetler arasında bir sınır çizmesi, olumludur. İkinci konu ise çok daha önemli: Tayyip Bey’in Van açıklamasından sonra, örneğin Sakarya’da deprem hasarlı binalar ortaya çıktı! Binalarda yaşam sürüyordu, yıkılma kararlarına rağmen! Vali Bey, Başbakan’ın demecinden sonradır ki ayıldı ve iki yıl içinde bu binaların yıkılacağını açıkladı! Ayılan bir başkası da İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı oldu. Dr. Mimar Topbaş, İstanbul’da depremle yerle bir olacak ve on binlerce insanımızı öldürecek binalar konusunda, bugüne kadar bir şey yapmadı! ??? Bilim insanlarımız İstanbul’da depremde yassıkadayıf olacak en az 5 bin binanın varlığını daha 10 yıl önce saptamıştı; öncelikle bu binaların yenilenmesi ile binlerce insan hayatta kalacaktır! Depremde yıkılmaları hemen hemen kesin olan bu binaların her katında 5 kişi yaşasa, kaba bir hesapla, 5x5x5000=125.000 kişi, depremde yaralanmaktan ve ölmekten kurtulma şansına kavuşur! Bu binaların yarısı yassıkadayıf olsa ve içinde yaşayanların yarısı yaralansa bile elimizde 30 bine yakın kurban kalır! Bunu yarıya yarıya azaltsanız, 15 bin! Ayrıca, bu binaların yenilenmesi ile bir İstanbul depreminde oluşacak büyük kaos hafifleyecek. Arama kurtarma çalışmalarından tutun, hastanelere yığılmalara, çadırlara, su ve yemek kaosu ve ihtiyaçlarına, salgın hastalıklara kadar, deprem sonrası günlerce sürecek pek çok acil durum müdahale, hafifleyecek. Depremle yıkılacak 5 bin binanın önceden bertaraf edilmesi ile deprem sonrası tüm sorunların yönetimi önemli ölçüde kolaylaşacak. ??? Şüphesiz, sorun sadece bu 5 bin bina değil! Buna, ulaşım için hayati önemde olan köprülerin, viyadük yolların, okul ve hastane binalarının güçlendirilmesi zorunluluğunu unutmayın... Profesör Mustafa Erdik’in, azami zararı gözeterek oluşturduğu senaryo dikkate alınarak, hasarların en önemlilerine yönelik bir önlemler paketinin çoktan devreye konması gerekirdi! Ama Topbaş, bu konuyla hiç ilgilenmedi! Yapılanlar, zemin araştırmalarıyla sınırlı kaldı! Oysa, başarılı metrobüs projesi İstanbul’a ne kadar gerekli idiyse, yassıkadayıf olacak binaların yenilenmesi projesi, ondan bin kat daha önemli! İstanbul’a her metrekareye bina dikilmesinden bin kat daha önemlisi ise kentte büyük boş alanların, meydanların yaratılması, var olanların korunmasıdır! Ne yazık ki, İstanbul’da meydan bırakmadı Topbaş! Şehircilik tarihine bu açıdan hiç de iyi bir sicille geçmeyecek! Belediye başkanlarının gözü bugünü görüyor. Bugünün ticareti, bugünün kârı, bugünün avantası/rantı! Bunlarda, insan hayatı ve gelecek yoktur! İstanbul’un ve ülkenin ise yarın karşılaşacağı büyük sorunlara karşı, bugün önlem almaya ihtiyacı vardır! ??? Başa dönelim: Şüphesiz ki, diğer ilgili ve yetkiler de, Başbakan’dan “hızı” aldılar! Oysa, bugüne kadar bu görevlerini, Tayyip Bey’e gerek görmeden yerine getirmeleri gerekliydi! Çünkü, oturdukları makam, birinci derecede halkın hayatını gözetmek için vardır. Aslında şunu demek istiyorum: Başbakan, bir “sihirli değnek” gibidir! Kendine bu kadar güçlü bir makam inşa etmiştir! O söylerse, hareket başlıyor! Olumlu veya olumsuz! Bu hiç de, görev ve sorumluluklar rejimi olan demokrasiye yakışır değil! Diyeceksiniz ki demokrasi mi var ülkede! Bu “sihirli değnek”in, yargıda büyük haksızlıklar için kullanılması durumuna bakmak istiyorum.. Gelecek yazıda, anayasa ve özgürlükler... ANKARA Van’da meydana gelen depremde 74 öğretmenin yaşamını yitirdiği felaketin üzerinden 12 gün geçmesine karşın bölgede hâlâ onlarca öğretmene ulaşılamadı. Depremzede öğretmenlerin çoğu Van’ın merkezinde bulunan İskele Öğretmenevi’nde barınma ihtiyacını karşılıyor. Ancak depremzede öğretmenlerden barınma ücreti olarak kişi başı günlük 25 TL ücret alınıyor. Barınmak için alternatif arayışına giren öğretmenlerin, başka ilçelerdeki yakın arkadaşlarında kalmaya başladığı ve görev yerlerine her gün gidip geldiği belirtiliyor. Anadolu Öğretmen Sendikası Genel Başkanı Cansel Güven, “Bu haraç ile hem maddi hem manevi olarak bir yıkım daha yaşamaktalar” diye konuştu. Güven, depremin ardından sendika olarak kendilerinin ulaştığı öğretmenlere, MEB il ve ilçe teşkilatının ulaşamaması nın yanı sıra öğretmenlerin cenazelerine etkili bir katılım yapılmamasının eğitim camiasını manen sarstığını belirtti. Güven, “Biz sendikalar kayıp öğretmenlere ulaşırken kayıp öğretmenlerin bilgilerini bakanlık nasıl bilmez?” dedi. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, TBMM Genel Kurulu’nda, MHP Isparta Milletvekili Nevzat ‘Birkaç kayıp...’ Korkmaz’ın konuşmasını yanıtlarken depremde 74 öğretmeni kaybettiklerini, 16 öğretmenin yaralandığını, “birkaç öğretmenden de haber alınamadığını” bildirdi. Öğretmen olmayı bekleyen sayısının 220 bin olduğunu kaydeden Dinçer, “Bu sorun sadece iktidarlarımız döneminde ortaya çıkan bir sorun değil, Türkiye’nin 1960’lı yıllardan beri yapamadığı insan kaynakları planlamasının neticesi olarak görmek gerekiyor” diye konuştu. 800 ÖĞRETMEN ATANDI Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 23 bin 980 aday arasından deprem felaketi yaşayan Van’a 800 öğretmen ataması dün yapıldı. Öte yandan Van ve ilçelerinde gönüllü olarak öğretmenlik yapmak isteyenlerin MEB İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü İnsan Kaynakları Şube Müdürü Abdullah Ekici’ye “0312 413 17 68” telefon numarasından ya da “aekici@meb.gov.tr” elektronik posta adresinden ulaşabileceği bildirildi. ÜNİVERSİTEDE EĞİTİME ARA VERİLDİ an’a giderek Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde incelemelerde bulunan Yüksek Öğretim Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, üniversitedeki eğitime şubat ayına kadar ara verildiğini açıkladı. Özcan , “Erciş’te Meslek Yüksek Okulu’nda ciddi sorun var. Erkek yurdunu kaybettik. Mevcut olan 120 kişilik kız yurdunun kapasitesini 440’lara çıkarmak istiyoruz. Ayrıca 50 kişilik lojmana da ihtiyaç var. Van’da üniversitede 13 binada kirişlerde çatlaklar var. 6 bin kapasiteli yurda ihtiyacımız var. Eğitim ve öğretimi şubat ayında başlatmayı düşünüyoruz. ” dedi. ERCİŞ’TE HASAR GÖREN BİR EVİN PENCERESİNİN ÖNÜNE BIRAKILAN BEBEK DONMAK ÜZEREYKEN FARK EDİLDİ V Son anda kurtarıldı Eşya kurtarmak için yıkılan evlere girenler büyük tehlikeyi göze alıyor. YUSUF ZİYA CANSEVER VAN Van’da meydana gelen 7.2 büyüklüğündeki depremin ardından kent genelinde 35 bin çadır dağıtıldı, 864 kişinin barınacağı Mevlana evlerine depremzedeler yerleştirilmeye başlandı. Ancak çadır kentlerde depremzedeler hâlâ yemek, barınma ve temizlik sorunu yaşıyor. Hayalet kenti andıran Van’da 125 bin kişinin kentten göç ettiği bildirildi. Van Belediyesi’nce kurban bağışı kampanyası başlatıldı. Erciş’te ailesi tarafından terk edilen bir bebek donmak üzereyken kurtarıldı. Şehirdeki statta kurulan çadır kente yerleşen depremzedeler ise ısınma, banyo, tuvalet sıkıntısı çektikleri belirterek yetkililerin ilgisizliğine isyan etti. Kurulan 367 çadırda 342’si çocuk 1860 kişi barınırken, depremzedelerden Habibe Özbulak, “Feryadımıza kimse kulak vermiyor. Soğuktan öleceğiz. Elektrikler sık sık kesiliyor. Çadırlarımızı ısıtamıyoruz” dedi. Kendilerine yeterli gıda yardımı yapılmadığını ifade eden depremzedeler, “Çadırlar çok soğuk çocukların çoğu hasta oldu. Hijyenik bir ortam yok. Buradaki 3 tane tuvalet yetmiyor. Banyo yapacağımız yer yok. Çadır kentin çevresinde çöp yığınları oluştu” diye konuştu. Erciş’te ise Camikebir Mahallesi’nde kuytu bir sokakta depremden dolayı hasar gören kerpiç bir evin penceresinin dibinde donmak üzere olan bir bebek bulundu. Bebeği bulan depremzede Seyfullah ve Emin Aydın kardeşler, onu kaldıkları çadıra götürüp ısıtmaya çalıştı. Çadıra çağrılan polis ekipleri, bebeği teslim alarak ilçede kurulan sahra hastanesine götürdü. PSİKOLOJİK DESTEK VERİLECEK Okulların 14 Kasım’da başlayacak eğitime yetiştirilmesi için onarım çalışmalarına başlandı. Van İl Milli Eğitim Müdürü Ali İhsan Sayılır, ağır hasar gören Van merkezde 9, Erciş’te 3 olmak üzere toplam 12 okulun onarımının uzun süreceği gerekçesiyle bu okullardaki öğrencilerin başka okullara nakledileceğini, köy okullarındaki öğrencilerin ise taşımalı sisteme dahil edileceğini söyledi. Sayılır, öğrenci ve öğretmenlere uzmanlarca psikolojik destek sağlanacağını da ifade etti. Van’daki çadır kentte kurulan sosyal yaşam merkezinde çocukların kitap okuması sağlanıyor. NE BETON VAR NE DE KOLON DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Dicle Üniversitesi ile İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Diyarbakır Şubesi’nce Van depremiyle ilgili hazırlanan raporda binalarda yeterli beton perde kullanılmadığı, taşıyıcı sisteme katkı sunan duvarların olmadığı ortaya çıktı. 30’a yakın oda başkanı ve bilim insanıyla yapılan incelemeyle oluşturulan raporda, incelenen binaların çoğunda yanal ötelemeyi sınırlayan betonarme perdelerin olmadığı belirtildi. Raporda “Yıkılan ve ağır hasar gören binalarda yıkıma sebep olan ana etkenin taşıyıcı sistemin yanlış düzenlenmesi olduğu kanaatine varılmıştır. Ayrıca hasar gören binalarda genel olarak kullanılan betonun uygun granülometride olmadığı, basınç dayanımlarının çok düşük olduğu ve hatta bazı binalarda betonarme betonu olarak tanımlanamayacak düzeyde betonlar kullanıldığı, işçiliğin ve montajının gerektiği gibi yapılmadığı tespit edilmiştir” denildi. ARTÇILAR SÜRÜYOR Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nden alınan bilgiye göre, Van Çakırbey’de dün sabah saat 06.34’te 4.8 büyüklüğünde, saat 06.38’de ise 4.2 büyüklüğünde 15.24’te ise merkez üssü Van Akçift olan 4.7 büyüklüğünde bir deprem kaydedildi. Hakkâri’de dün saat 13.43’te, Richter ölçeğine göre 4.8 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Yurtdışından gelen ekipler de çalışmalarını sürdürüyor.. KOLİDEN ÇIKAN 5 BİN TL SAHİBİNE TESLİM EDİLDİ ÖĞRETMEN VE ENGELLİ BABA İLE 2 KIZI ARANIYOR İmdat’ı kurtaran ekip İstanbul’a döndü İstanbul Haber Servisi Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, Van’a yardım kampanyasında nevresim kolisinin içinden çıkan ve depremzede tarafından iade edilen 5 bin TL’yi, paranın sahibi diş hekimi Cemil Metin’e teslim etti. Büyükçekmece Belediyesi’nin kampanyasıyla yanlışlıkla gönderilen 5 bin TL’yi sahibine teslim eden Akgün, “İmkânsızlıklarına karşın gönderilen yardım kolisinden çıkan parayı geri gönderen kardeşimizin bu asil tavrını yürekten kutluyorum” dedi. Cemil Metin ise paranın küçük bir meblağ olduğunu ancak mesajın büyük olduğunu belirterek “Basacağım kitap için matbaa parasıydı. Malkara’daki 2 katlı bahçeli evimi depremzede vatandaşa tahsis edeceğim. Parayı iade eden aileyle kardeş aile olmak istiyorum” diye konuştu. Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu, belediyenin 22 kişilik Arama Kurtarma Birliği ile önceki gün akşam İstanbul’a döndü. Develioğlu, “Van’daki insanlarımız kendilerine el uzatıldığını görüyorlar. 4 köyde inceleme yaptık, yardım götürdük” dedi. Belediyenin ekibinin, Azerbaycan ekibi ile birlikte depremden 102 saat sonra İmdat Padak’ı göçük altından kurtardıklarını dile getirerek “Hepimizi çok mutlu etti. İmdat şu anda iyi durumda” dedi. Öte yandan Çocuk Vakfı Başkanı Mustafa Ruhi Şirin, yazılı açıklamasında, “Sosyal Destek Acil Eylem Planı ve Programı” hazırlanması ve çocuklara, yetişkinlere psikososyal destek sunulması gerektiğini belirterek “Psikolojik destek programları alanında üniversitelerimizin hazırlıksız oluşu ve ilgisizliği ise kaygı vericidir” şeklinde konuştu. Umutlar bitmedi VAN (Cumhuriyet) Yaklaşık 1 ay önce Erciş’e atanan coğrafya öğretmeni Dursun Demir’n oturduğu Beyoğlu apartmanı, depremde yıkıldı. Enkazdaki arama kurtarma çalışmaları tamamlanmasına rağmen Dursun Demir bulunamadı. Görgü tanıklarının öğretmen Demir’i depremden sonra sağ gördüklerini söylemeleri üzerine ilçeye gelen yakınları arama çalışması başlattı. Demir’in amcası Hanifi Demir, “Dursun’u bulabilmek için depremden sonra Erciş’e geldik. Dursun binanın enkazından çıkmamış. Hastaneleri aradık ve hiçbir yerde yeğenime ait iz bulamadık. İlanlar hazırlatarak ilçenin her tarafına ilan astık. Bazı görgü tanıkları Dursun’un depremden sağ olarak kurtulduğunu ve depremden sonra kendisini gördüklerini söyledi. Bunun üzerine umutlanarak öğrencileri ve 10 kişilik akrabalarımızla birlikte 10 gündür yeğenimi aradık. Fotoğraflarını gösterdiğimiz bazı çocuklar da Dursun’u gördüklerini, bilinçsizce dolaştığını anlattı” dedi. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI GÜNAY: ‘Atalarımız çalmamış’ ERDEM GÜL Görme engelli İsmail Akçil, kendisine yardım eden, kızları 8 yaşındaki Dilber ve 13 yaşındaki Sümeyye Akçil’i arama çalışmaları sürüyor. Baba ve iki kızının da en son görüldüğü yer olan Dağdelen Apartmanı’nın çevresinde arama kurtarma ekipleri çalışma başlattı. İsmail Akçil’in babası enkazdan çıkan ayakkabıların oğluna ait olmadığını kontrol etti. ANKARA Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Van ve Erciş depreminin yol açtığı yıkım tablosunu bir grup gazeteciye değerlendirirken, çarpıcı bir gerçeğin ortaya çıktığını söyledi. Günay, “Her depremde aynı manzarayla karşılaşıyoruz. Asırlar öncesinin camileri, tarihi eserleri depremde ayakta kalırken cami yaptırma derneklerinin, müteahhitlerin yaptırdığı yeni dönem inşa edilen yapılar yıkılıyor. Atalarımız çalmadıkları için bu binalar yıkılmıyor, ayakta kalıyor” ifadesini kullandı. Tarihi binalarla yeni dönem yapılar arasındaki bu farkın yalnızca depremle sınırlı olmadığını vurgulayan Bakan Günay, “Sel felaketlerinde de böyle. Sellerde de tarihi köprüler ayakta kalabiliyor ama yeni köprüler yıkılıyor. Çünkü tarihi köprüler akarsuyun geliş yönüne göre kavisli olarak yapılmış. Yeni köprülerde ise bu özellik bulunmuyor. Yeni köprüler bu nedenle sellere dayanmıyor, yıkılıyor” diye konuştu. C MY B C MY B