24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24 KASIM 2011 PERŞEMBE [email protected] 14 DIŞ HABERLER İran, Türkiye’yi tutuklu gazetecilerle vurdu EKBER KARABAĞ ıya Tahran, Van’da İran otobüsüne yapılan saldır ilişkin Türkiye’ye nota verirken devlet ştirdi televizyonu, Ankara’nın Şam politikasını ele TAHRAN İran plakalı bir yolcu otobüsüne geçen hafta Van’ın Erciş ilçesinde silahlı saldırı düzenlenmesini protesto eden İran, Tahran’daki Türkiye Büyükelçisi’ni Dışişleri Bakanlığı’na çağırdı. İran Dışişleri Bakanlığı, saldırıyı protesto etmek amacıyla Büyükelçi Ümit Yardım’ın önceki gün bakanlığa çağrıldığını duyurdu. Türk yetkiliye verilen notada, “İran vatandaşlarının Türk topraklarındaki can ve mal güvenliğinin korunmasının Türkiye’nin yükümlülüğünde olduğu hatırlatılıp” Ankara’nın konu ile ilgili yanıtının ve davranışının “kabul edilemez” olduğu belirtildi. Büyükelçi Ümit Yardım, İran’ın olaydan duyduğu rahatsızlığı Ankara’ya ileteceğini kaydetti. Geçen salı günü Erciş yakınlarında İran plakalı bir yolcu otobüsüne kimliği belirsiz kişilerce düzenlenen silahlı saldırıda 9 kişi yaralanmıştı. Olay sırasında otobüste 45 İranlının bulunduğu belirtilmişti. Suriye’ye gittiği belirtilen otobüsün kimliği belirsiz kişilerce durdurulmak istendiği, şoförün durmaması üzerine de ateş açıldığı kaydedilmişti. Erciş Kaymakamlığı yetkilileri olayla ilgili soruşturma başlatmıştı. İran devlet televizyonu, Suriye’deki insan hakları ve demokrasiyi savunan Anka Ankara’ya demokrasi göndermesi ra’nın kendi ülkesinde birçok gazeteciyi tutukladığını duyurarak Türkiye’nin Suriye politikasına çattı. Televizyonun internet sitesindeki haberinde, “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, geçen haftalarda defalarca Beşşar Esad’a seslenerek Suriye halkının özgürlük ve demokrasi istediğini ve Esad’ın gitmesi gerektiğini söyledi” denilerek Türkiye’de tutuklu bulunan gazeteciler üzerinden Ankara’ya demokrasi göndermesinde bulunuldu. İRANLI KOMUTAN Medvedev, NATO ile anlaşamamaları halinde sınırlara füze yerleştireceklerini söyledi ‘İsrail Hizbullah füzelerinin hedefinde’ TAHRAN (Cumhuriyet) İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’in askeri danışmanı Tümgeneral Yahya Rahim Safevi, bölgede kurulan füze kalkanı sistemlerinin İran füzelerinin İsrail’e ulaşmasını engelleyemeyeceğini öne sürdü. Al Alam TV’ye konuşan Safevi, “Türkiye ve bazı Arap ülkelerindeki bu füze kalkanı sistemleri, bizim tüm füzelerimizi düşüremez. Bazı füzelerimizi vurabilirler ancak füze sayımız o kadar çok ki hepsini hedef alamazlar. İran’ın balistik füzeleri ile Siyonist rejimi hedef almasına da gerek yok. İsrail’in milyarlarca dolar harcayarak yaptığı tüm yerleşim alanları şu anda Lübnan’daki dostumuz Hizbullah’ın füzelerinin hedefindedir” dedi. ekonomisini krize sokacağız’ ‘Dünya Moskova’dan kalkan uyarısı Başkent Kahire dün Dış Haberler Servisi Rusya Devlet Başkanı Dımitriy Medvedev, ABD’nin Moskova’nın rahatsızlıklarını göz önüne almadan füze savunma sistemi planlarını sürdürmesi halinde batı ve güney sınırlarına füze konuşlandıracaklarını söyledi. NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen ise Medvedev’in füze konuşlandırma tehdidinin “büyük hayal kırıklığı” yarattığını söyledi. Önceki akşam BBC ana haber bültenini izlerken yemekte lokmam ağzımda kaldı…. Dünya TV’lerini Mısır’ın Tahrir Meydanı ile Suriye’den gelen kanlı baskı öyküleri kaplamışken BBC “manşet haberini” Türkiye’ye ayırmıştı. “Prime time”a Nedim Şener, Ahmet Şık, “Odatv” davasıyla başlayan BBC spikeri; “adalet sarayı” önünde toplanan gazetecilerin gösterilerini ekrana yansıttıktan sonra Anglosakson basının baştan beri el üstünde tuttuğu Erdoğan’a sözü getirdi ve Başbakan’ın grup konuşmasında Esad’a hitaben sarf ettiği; “Hitler’e, Mussolini’ye, Çavuşesku’ya, Libya liderine bak da... (ders al!)” sözlerini görüntüleriyle ekrana taşıdı. Arkadan müstehzi bir ifadeyle mealen! spiker “Erdoğan hiç yılmayan bir demokrasi sözcüsü oldu. Çevresindeki ülkelerin liderlerine her fırsatta demokrasi dersi veriyor. Ama bakalım şimdi kendi ülkesinde durum nasıl? Türkiye’nin insan hakları karnesi ne durumda?” diyerek… şak… “Odatv” davasını yayına sokuverdi… BBC, Odatv davasına; SuriyeMısır olaylarından çok daha çarpıcı ve ivedi bir konum biçmişti. Demokrasi Şampiyonluğunun Mumu… ül “Abdülaziz’in ağırlandığı” salondayken Şu İngilizlerin yaptığına bakın! Sen tut Cumhurbaşkanı’nı bizzat kendi sözleriyle “dünyayı keşfettiği” Londra’da, Osmanlı Sultanı Abdülaziz’in ağırlandığı “Müzik Salonu’nda” izzet ikram baştacı et… Cumhurbaşkanımız İngiltere kraliçesiyle ziyafet sofrasında “jonduri balığı file, muslu tavuk, Windsor kuzusu, tereyağlı taze fasulyerezenetere salatası, çikolatalı tart” yerken tam… İngiliz bayrağı denli İngiltere’nin simgesi olan bir kanalla vur! Türkiye’nin demokrasi, basınifade özgürlükleri ve insan hakları karnesi olduğu gibi dünyaya bir anda faş edilsin! Cumhurbaşkanı İngiltere’nin de ait olduğu AB’yi “miserable/zavallı” diyerek küçümserken; zavallılık kontenjanından ortalık yerde demokrasimiz un ufak edilsin.. . Gerçi BBC Gül’den çok Erdoğan’a odaklandı… Erdoğan’ın Arap liderlerine ısrarlı şekilde verdiği söylev/nasihat/ demokrasi dersleriyle, Türkiye kapsamındaki uygulamaların hiç mi hiç uymadığını, tersine birbirine “tezat” teşkil ettiklerini söyledi… Şener, Şık için “Odatv” davasını izlemeye gelen gözlemcilere tutulan mikrofonlardan, Türkiye’ de basınifade özgürlüklerinin olmadığı vurgulandı. Çin gibi ülkelere rahmet okutan sayılara varan… 60 küsur gazetecinin demir parmaklıklar arkasında olduğuna gönderme yapıldı… Dünyayı ne de olsa… parmağında oynatan Britanya İmparatorluğu’nun mirasçısı bir ulustan söz ediyoruz… Londra, basını ve diplomasisiyle Cumhurbaşkanı sarayın “müzik salonunda” ağırlanırken Ankara’ya mesaj veriyor: “İstikrar (ve gayet tabii büyük İngiliz yatırımları için!) sen çok çok önemli bir partner olabilirsin!” demeye getiriyor: “Amma velakin gözümüzün kör olduğunu sanma... Olan biten her şeyin farkındayız! Fazla havalara girip yüksekten uçma!” Öyle ya! Dokuz yıldır iktidarda olan AKP hükümetinin “demokrasi, basın özgürlükleri, insan hakları” karnesinin “miserable”(!) tablosunu, İngiliz gazeteciliğinin medarı iftiharı BBC durdu durdu da şimdi… Cumhurbaşkanı, Dışişleri Bakanı, Başbakan Yardımcısı; Cameron ve kraliçe ile yüz yüze yemek yerken mi keşfetti? Geçen hafta tıpkı “Time”da çıkan “Erdoğan’s Way!” kapak öyküsü gibi. Bir ABD kuruluşu olan “Time”da bir yandan alayıvalayla Erdoğan’ı kapak yapmış; bir yandan içerde verip veriştirmiş; “Erdoğan’ın otokratik huylar sergilediği, politik rakiplerine saygısızlık edip muhaliflerini hapse attığı ve medyanın gözünü korkuttuğu doğru” demişti. Bununla yetinmemiş… “Türkiye ve Batı’da siyasi analizciler Erdoğan’ın anayasayı elinde daha çok yürütme gücü toplamak için yeniden yazmak istediğinden kuşkulanıyor” diye eklemişti… Anglosaksonlar bir yandan okşarken bir yandan yeriyorlar… Pazar günü “Vatan”da bu satırlar için Güngör Mengi “Bu eksiler, demokrasiyi içselleştirmiş bir toplumda hiçbir lidere Erdoğan’daki gücü elde etmesine izin vermez” diyen çok veciz bir yazı yazdı ve “Fransızların bon pour l’Orient” ifadesini hatırlattı: “Erdoğan için de (söylenenlerden) ‘Türkiye için (bu kadarı!) iyidir, yeterlidir’ anlamı çıkıyor.” Time meseleyi bizzat zaten makalenin bir alt paragrafında açıklıyor: “Ortadoğu perspektifinde Türk modelinin en büyük fazileti, onun bir ‘İslamcı’ tarafından uygulamaya konmasıdır!” Erdoğan için kullanılan tanım dikkatinizi çekerimAKP’ nin ilk yıllarındaki gibi “muhafazakâr demokrat” falan değil… Doğrudan doğruya “İslamcı”. İcabında sekülerlik diskurunu kullanan… otokratik bir… İslamcı şeklinde tarif ediliyor özetle “Time” yazısında Erdoğan.. Dört dörtlük bir “Bon pour l’Orient” profili… Hal böyle olunca bu profil, Buckingham Sarayı’nda kurulan sofralarla çakışan biçimde, gereğince dokundurulup hatırlatılıyor. G yine çatışmalara sahne oldu. 3 kişinin yaşamını yitirdiği olaylarda çok sayıda kişi de yaralandı. Güvenlik güçlerinin göz yaşartıcı gaz kullandığı olaylarda yaralıların bazıları motosikletlerle bölgeden çıkarılmaya çalışıldı. (REUTERS) Eski Devrim Muhafızları komutanı olan Safevi, olası savaşta Basra Körfezi’ni bir mayın tarlası gibi kullanarak dünya ekonomisini krize sokacakları tehdidinde bulundu. İran Meclisi Dış Komisyon üyesi Heşmetullah Felahatpişe de İran’ın füzelerini İsrail’e karşı koymak hedefiyle ürettiğini bu yüzden 2000 kilometreden daha çok menzile sahip füze üretiminin gündemlerinden çıkardıklarını söyledi. Tantavi’nin açıklamaları Tahrir’i tatmin etmedi Dış Haberler Servisi Mısır’da durmak bilmeyen muhaliflerle güvenlik güçleri arasındaki çatışmalarda dün de 3 kişi hayatını kaybetti. Ülkede denetimi elinde bulunduran Yüksek Askeri Konsey Başkanı Mareşal Hüseyin Tantavi’nin önceki gün yaptığı açıklamadan tatmin olmayan göstericiler dün yine başkent Kahire’de, halk isyanının sembolü olan Tahrir Meydanı’nda toplandı. Görgü tanıkları, Tahrir Meydanı yakınlarında çıkan çatışmalar sırasında ölenlerin gerçek mermilerle vurulduğunu, birinin kafatasının kırıldığını söylediler. Tantavi açıklamasında, sivil yönetime geçiş için tarih vermemekle birlikte, hiçbir zaman iktidarda kalma niyetleri olmadığını ve halk isterse kışlalarına dönebileceklerini belirtmişti. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Temsilcisi Navi Pillay ise Mısır’da güvenlik güçlerinin “orantısız güç kullanmasını” kınadı ve bağımsız soruşturma açılmasını istedi. El Cezire televizyonu, Müslüman Kardeşler Örgütü ve örgütün kurduğu Hürriyet ve Adalet Partisi’nin 28 Kasım’da yapılacak meclis seçimleri için yürüttüğü çalışmalarını askıya aldığını duyurdu. Mısır Sosyal Demokrat Parti Genel Başkanı Muhammed Ebul Gar ise Yüksek Askeri Konsey ile yapılan toplantıya katıldığı için halktan özür diledi. Ebul Gar, toplantıda askerler ile yapılan mutabakatta, göstericilere karşı müdahalenin durmasının kararlaştırıldığını fakat askerlerin protestoculara müdahale etmeye devam ettiklerini belirtti. Yüksek Askeri Konsey, seçimlerin 28 Kasım tarihinde yapılacağını açıklamıştı, ancak son gelişmelerin ardından seçimlerin ertelenebileceği bildiriliyor. Halktan özür dilediler Medvedev televizyonda yayımlanan açıklamasında, Rusya’nın füze kalkanı projesi konusunda ABD ve NATO ile anlaşamaması halinde “modern silah sistemlerinin” ülkenin en batısındaki Kaliningrad ile diğer bölgelere yerleştirileceğini belirtti. Kaliningrad’a İskender füzelerinin konuşlandırılabileceğini kaydeden Medvedev, sorunun çözülememesi halinde ABD ile nükleer silahların azaltılmasını öngören ye Medvedev, Türkiye’nin de yer alni START anlaşmasından çekilme seçeneğini dığı ABD öncülüğündeki NATO değerlendirebileceklerifüze savunma ni de sözlerine ekledi. sistemine sert Medvedev füzelerin ültepki gösterdi. kenin güneyine de yerleştirilebileceğini belirtirken Rus liderin ifadelerine yer veren AFP ajansı bölgenin Moskova’nın düşmanı Gürcistan ile NATO üyesi Türkiye’ye yakın olduğuna işaret etti. Füze savunma sistemi konusunda ABD ve NATO ile diyaloğu sürdüreceklerini kaydeden Medvedev, ancak Moskova’nın çıkarlarına karşı olan bir durumda buna başka türlü yanıtlar vereceklerini de vurguladı. Moskova, Washington öncülüğündeki NATO füze savunma sistemi planını, nükleer güçlerine bir tehdit olarak değerlendiriyor. Projenin kâğıt üzerinde olmasa da İran’ı hedef aldığı da savunuluyor. Sisteme ev sahipliği yapacak ülkeler arasında Romanya ve Polanya’nın yanı sıra Türkiye de var. Ankara’nın proje kapsamında erken radar uyarı sisteminin Malatya Kürecik’te kurulmasına izin vermesine yönelik tartışmalar sürüyor. “Otokratik Erdoğan” ayarı Çevreciye biber gazı Fransa’da, radyoaktif nükleer atık taşıyan bir trenin Almanya’ya hareketinden önce çevrecilerle polis arasında çatışma çıktı. Olaylar sırasında bir polis göstericilere yakın mesafeden biber gazı sıktı. Fransa’nın kuzeybatısındaki Valognes bölgesinde çıkan olaylarda, biri polis, biri nükleer karşıtı gösterici iki kişi yaralandı. Gül, bölgede istikrar için Araplar ile İsrail arasında kapsamlı bir anlaşma gerektiğine dikkat çekti ‘Suriye geri dönülmez noktada’ ğını kaydetti. CumhurbaşDış Haberler Servisi kanı Abdullah Gül, Araplar Cumhurbaşkanı Abdullah ile İsrail arasında kapsamlı Gül, İngiltere’nin önde gelen bir anlaşma olmaması durudüşünce kuruluşlarından Wilmunda da bölgedeki “Hiçbir ton Park’ta yaptığı konuşmada baharın yaza kadar dayaSuriye, İsrail ve Arap Baharı namayacağını” söyledi. İskonularında görüşlerini açıkrail’in taktik yöntemler yeladı. “Ortadoğu’da tarihi derine sratejik bir zihniyet tağişim ve bunun küresel siyakınması gerektiğini ifade sete etkisi” başlıklı konuşmaeden Gül, adı geçen ülkesında, Suriye’yi rejimin denin barışa yönelik uzlaşmokratik yollardan değişim maz tavır sürdürmesi dukonusunda ikna etmeye çarumunda daha fazla izole lıştıklarını belirten Gül, buolacağını da ileri sürdü. nun aksine rejimin kendi halkına baskı ve şiddet uyKORKUTAN TOPUKLAR ıbrıs eleştirisi gulamaya devam ettiğini vurCumhurbaşkanı Gül’ün resmi ziyaretine geniş İngiltere Parlamentoguladı. “Şiddet şiddeti besler. yer veren ada medyası, Gül’ün eşi Hayrünnisa su’nda milletvekillerine Gül’ün 15 santimetrelik topuğunu da seslenen Gül, “Kıbrıs’taNe yazık ki şimdi, Suriye sayfalarına taşıdı. “Eğer bayan Gül protokol ki yarım devletin dönüşü olmayan bir noktaya gelmiştir” diyen Gül, kurallarını önemsiyorsa bunu pek göstermedi” 2012’nin ilkyarısında AB diye yazan İngiliz Daily Mail gazetesi, Kraliçe Dönem Başkanlığı yapaSuriye’nin kaderinin tüm Elizabeth’in, Hayrünnisa Gül’ün cak olması AB tarafının bölge için önemli olduğuna Buckhingham Sarayı’ndaki yemeğe gelişi zayıflığını gösteriyor. Bu dikkat çekti. sırasında topuğunun halıya takılarak şartlar altında AB’nin Konuşmasında sadece böldüşmesinden endişelendiğini yazdı. Kıbrıs’ın bütünlüğünü gedeki değil, dünya genetamamen imkânsız hale lindeki korku duvarını da yıktığını ileri sürdüğü Arap Baharı bu sürece ilişkin gerçekçi bek getirecek sürecin başlamasına olarak adlandırılan sürece ilişkin lentileri olması gerektiğini ifade sebep olacağından endişeliyim. de görüşlerini açıklayan Cum ederek bölgede tek tip bir tarifin Böyle bir sürecin sonuçlarına er hurbaşkanı Gül, Batı ülkelerinin uygulanma şansının bulunmadı ya da geç herkes katlanır” dedi. Kongreyi işgal ettiler ? WASHINGTON (AA) ABD’de “Washington’u İşgal Et” protestocuları sürpriz bir şekilde girdikleri ABD Kongresi’ni birkaç dakikalığına “işgal” etti. Polisin dikkatini çekmemek için ayrı ayrı Kongre binasına giren protestocular, binanın holüne gelerek slogan atttı. “Biz yüzde 99’uz, Kongre yüzde 1’i temsil ediyor” gibi sloganlar atan protestoclar, daha sonra basın açıklaması yaptı. Polis göstericilere müdahale etmedi. Göstericiler de uyarıların ardından binadan ayrıldı. Rus gemileri Tartus Limanı’nda Dış Haberler Servisi Suriye’ye askeri müdahaleye karşı çıkan Rusya’nın, üç savaş gemisini bu ülkenin karasularına gönderdiği bildirildi. İsrail istihbaratına yakınlığıyla bilinen Debkafile internet sitesinin haberine göre, gemiler Tartus Limanı’na ulaşırken Rus basını da Şam yönetiminden bir yetkilinin, “Rus donanması Suriye sularında koruma amaçlı devriye gezecek” dediğini duyurdu. İsrail’de yayımlanan Haaretz gazetesi de Rusya’nın gemilerini göndererek Batı’nın Suriye’ye muhtemel bir müdahalesine karşı koyacağını gösterdiği yorumunu yaptı. Londra’da yayımlanan El Kuds el Arabi gazetesi de Rusya’nın, Suriye hava sahasını korumak amacıyla S300 füzelerini bu ülkeye konuşlandırmayı planladığını yazdı. Kuveyt’te yayımlanan El Rai gazetesi, Türkiye ve bazı Arap devletlerinin, Arap Birliği’nin çağrısıyla Suriye üzerinde uçuşa yasak bölge oluşturacağını ileri sürdü. Gazeteye göre bu yasakla, Beşşar Esad güçlerinin hareketinin ve şehirleri bombalama kapasitesinin engellenmesi amaçlanıyor. K Sarayda kabul etti ? BERLİN (AA) Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff, 2000 ile 2006 yılları arasında aşırı sağcı terör grubu tarafından öldürülen Türklerin ve 2004 yılında Köln kentinde patlayan parça tesirli bombalama olayında yaralananların ailelerini dün akşam Berlin’deki Bellevue Sarayı’nda kabul etti. Görüşme basına tümüyle kapalı olarak gerçekleştirildi. Katliamlar için ‘peri masalı’ dedi ? Dış Haberler Servisi Kamboçya’da 197579 yıllarında öldürülen 1.7 milyon insanın katlinden sorumlu tutulan ve yargılanmalarına başlanan Kızıl Kmerler hareketinin üç üst düzey sorumlusu katliam suçlamalarını reddetti. Hareketin önde gelen diğer iki lideri Nuon Chea ve Ieng Sary ile birlikte yargılanan eski devlet başkanı 80 yaşındaki Khieu Samphan, suçlamaları “peri masalı” olarak tanımladı. Kızıl Kmerler’in ikinci lideri Chea da, Pol Pot rejimi sırasında gerçekleşen ve “ölüm tarlaları” olarak bilinen katliamları “vatansever” duygularla yaptıklarını savundu. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle