Katalog

2 KASIM 2011 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a: Cumhuriyet kutlamalarını yasakladın, koşa koşa düğüne gittin 5 “kanıtların toplanmaması ve kaçma olasılıkları” olduğu gerekçesiyle... ??? Gelin görün ki Deniz Feneri sanıkları üç ay içeride yattıktan sonra tutuksuz yargılanıyorlar. Alın size adalette eşitlik ilkesi... Alın size demokrasi ve hukuk... Balyoz, Odatv, Poyrazköy davalarının 14 sanığı, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın da açıklamasını anımsatarak, Deniz Feneri ve Hizbullah davasındaki salıvermeleri örnek göstererek “tahliye” isteminde bulundu. Bundan bir sonuç çıkar mı? Hiç sanmıyorum! Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özel’in Hasdal Askeri Cezaevi’nde yatan silah arkadaşlarını ziyaret etmesini bile içine sindiremeyen bizim anlı şanlı “muhafazakâr demokratlar” tek kol çengi durumundalar. Bu ülkede ne kadar muhalif varsa alın içeriye. Yatsın, aklı başına gelsin! Suç üretmek kolay: “Terör örgütüne yardım ve yataklık...” ??? Aslında Bingöllü dört çocuk annesi Hatice’nin öyküsünü yazacaktım... Yoksulluğu! Kör terörü! Şehitlerimizi! Van depreminde yaşamını yitiren insanlarımızı, çocuklarımızı... 66 öğretmenimizi... Onların umutlarını, düşlerini... Prof. Ersanlı ve Zarakolu’yu. Dünya halklarının kardeşliği kadar güzel bir şey var mıdır? Savaş yerine barışı istemek suç mudur? Büşra Ersanlı için 700 aydın, bilim insanı imza kampanyası başlattı... İngiltere ve ABD’de görev yapan çok sayıda bilim insanı da imza kampanyasına destek verdi. ??? Demokrasi bir yaşam biçimidir... İnsan hak ve özgürlüklerinin çiğnendiği bir ülkede istediğiniz kadar yeni anayasa yapın, hiç fark etmez. Önce kafalarda demokrasi ve özgürlük bilinci gelişmeli. Ahmet Şık basılmamış bir kitabından ötürü altı ayı aşkın süredir Silivri’de yatıyor... Alın size ileri demokrasi... Muhalif olursanız, basılır düğmeye, bir sabaha karşı evinizden alınıp götürülürsünüz... Suçunuz mu? Terör örgütüne yardım ve yataklık etmek! ‘Bu ikiyüzlülüktür’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan’a “Erciş’te ‘kumdan kale’ler yapılırken sen neredeydin? Belediye Başkanı senin koltuğunun altında” diye çattı. Kılıçdaroğlu, grup toplantısında yaptığı konuşmada deprem sonrası yaşanan gelişmeleri değerlendirirken “Elimizde kadehler kahkaha mı atsaydık!” diyen Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ’ı eleştirdi. CHP liderinin açıklamaları özetle şöyle: Günay’a yanıt: Birisi kalkmış diyor ki “Resepsiyonda elimizde kadeh olacak, Cumhuriyeti öyle mi kutlayacağız?” Senin Cum CHP’DEN ERDOĞAN HAKKINDA GENSORU ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhuriyet Halk Partisi, “CHP’li belediyelerin Alman vakıflarından kredi alarak terör örgütüne yardımda bulunduğuna” yönelik sözleri nedeniyle Başbakan Tayyip Erdoğan hakkında gensoru önergesi verdi. CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce imzasıyla TBMM Başkanlığı’na sunulan gensoru önergesinin gerekçesinde, “Başbakanlık makamının, iddiada bulunmaktan öte açıkhuriyet anlayışın buysa, biz o anlayışa karşıyız. Kapalı kapılar ardından belki içki içebilirsin, elindeki kadehi gizleyebilirsin, ama Cumhuriyeti gizleyemezsin. Cumhuriyeti yasakladın, koşa koşa düğüne gittin. Adama sorça suç sayılan bu fiillerin ortaya çıkarılması ve yargıya taşınmasını gerektirdiği” ifade edildi. Gerekçede, “Erdoğan, CHP’li belediyelere iftira atmada tereddüt etmezken, AKP’li bazı belediyelerin yolsuzluklarını, gerçekleştirdikleri ihalelerdeki usulsüzlükleri görmezden gelmekte, açıkça bu fiillerin araştırılmasını, yargıya taşınmasını engelleyici söz ve eylemlerde bulunmaktadır” değerlendirmesi yapıldı. kümet organize olamadı” diyemiyorlar. Derlerse, ertesi gün Başbakan çağıracak... O belediye başkanı şimdi AKP milletvekili. Kendisiyle ilgili Erciş Cumhuriyet Savcılığı’na verilen bir dilekçe var. Savcının başvuru mazlar mı bu ikiyüzlülük, bu riya nedir? Yasakladıysan evinde otur o zaman, düğünde dernekte senin ne işin var? Erciş Belediye Başkanı milletvekilin: Televizyonlarda “Devlet organize olamadı” diyorlar. “Hü BAYRAM POLEMİĞİ Bahçeli’den kutlayana, yasaklayana eleştiri ? Cumhuriyet Bayramı kutlamalarını iptal eden AKP’yi ‘’Cumhuriyete şaşı bakmakla’’ suçlayan Bahçeli, kutlama yapanları da “Cepheleşmeyi teşvik eder” sözleriyle eleştirdi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AKP hükümetini “Cumhuriyete içten içe tahammülsüz olmak ve şaşı bakmakla” suçladı. Bahçeli partisinin grup toplantısında Van depremi konusunda hükümetin tutumuna tepki gösterdi. Yapılan onca uyarıya ve ödenen onca bedele rağmen hâlâ önlemler alınmamışsa ve beton binalar yerine “kumdan kaleler” inşa edilmişse, bu konuda Başbakan Tayyip Erdoğan’ın şikâyet etmek yerine “hesap verme” konumunda olduğunu belirten Bahçeli, Başbakan’ın olası İstanbul depremine yönelik kafa yorması gerekirken “hayali” kanal projesiyle zaman kaybettiğini ifade etti. Cumhuriyet Bayramı törenlerinin iptal edilmesine de değinen Bahçeli, deprem ve şehitler nedeniyle, Cumhuriyet’in 88. yıldönümünün buruk karşılandığını belirterek bahanelere sığınılarak, Cumhuriyet coşkusunun azaltılmasına ve anlamının çarpıtılmasına milletin izin vermeyeceğini söyledi. Bahçeli, “gizli gündemlerinde” tarihi kinlerin fırsattan istifa edip ortaya çıkarılmasının ise bumerang gibi sahiplerini vuracağını ifade etti. Geçmiş dönemler içinde de bugünküyle bire bir örtüşmese de yapılan kutlamaların muhatap olunan doğal felaketler nedeniyle ertelendiğini, geçit törenleri, resepsiyonların iptal edildiğine dikkat çeken Bahçeli, “Buna rağmen bugünkü manzara farklı ve yoğunlaşan tartışmaların mecrası, ağırlık merkezi ise bambaşkadır” diye konuştu. Bahçeli, Cumhuriyet üzerinden yürütülen “manidar” tartışmaları ve Türkiye’nin sokulmaya çalışıldığı sonu olmayan çekişmeleri kabul etmeyerek de düzenlenen tebrigata katılmayı ise uygun bulmadığını ifade etti. Bu gibi “alternatif kutlamaların” cepheleşmeyi teşvik edebileceğine dikkat çeken Bahçeli, Osmaniye ve Bingöl’deki terör olaylarıyla ilgili İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in açıklamalarına da tepki göstererek “Analar ağlamasın diyerek bölücülüğe kılıf arayanlar, anaların bile göz göre göre bombalandığını daha ne zaman ve hangi şartlar altında idrak edeceklerdir? Katırın bile hakkını aramaktan ve savunmaktan bahsedenler, asıl şehidimizin hakkını ne zaman sahipleneceklerdir?” dedi. Kemal Kılıçdaroğlu CHP grup toplantısında yaptığı konuşmada Erdoğan hükümetine sert eleştiriler yöneltti. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) su üzerine sen soruşturma izni verdin mi, vermedin mi? O belediye başkanı şimdi senin koltuğunun altında milletvekilliği yapıyor. Kumdan kale: Bir İçişleri Bakanı var Allah akıl fikir versin. İnsanlar acı içinde o da sözde espri yapıyor, “Burası saray gibi” diye. Hüseyin Çelik konuştu. Sonra daha beterini de kabinenin köstebeği söyledi. Yardımlarla ilgili, ‘Önce kendi potansiyelimizi görmek istedik’ diye. Ölenlerin vebali bu adamların üzerindedir. Rüşvet defteri: Başbakan’a rüşvet defterini gönderdim, onlar kâğıt, diyor. Defterin kâğıttan yapıldığını da bilmiyor. Mülkiye müfettişi görevlendirdin mi, diye soruyorum. Tık yok, sahip çıkma var. Deniz Feneri’nde arama yapılacağı önceden bildirildi. Başbakan’a soruyorum: Bizim milletimiz, vatandaşımız, gönül huzuru içinde kurbanlıklarını Deniz Feneri’ne bağışlasınlar mı, bağışlamasınlar mı? Deniz FeneriSilivri: Deniz Feneri davasında insanlar, deliller toplandığı gerekçesiyle bırakıldı. İddianame ortaya çıkmadan, bu sayın yargıçlar delillerin toplandığını nereden öğrendiler? O yargıçların vicdani karar verdikleri kanısında değilim, siyasi karar veriyorlar. Silivri’de hukuksuzluk var. Savunma hakkı kutsal olmasına rağmen avukatlara savunma için 15 dakika veriliyor. Düşünce Özgürlüğü mü Dediniz?.. Bingöl’de intihar bombacısının üzerine atlayan dört çocuk annesi Hatice’nin öyküsünü yazmak istiyorum aslında. Çocukları için gözünü kırpmadan ölüme giden Hatice’yi... Kimdi Hatice, ne iş yapardı? Benim ülkemde Hatice’ler, Berivan’lar, Ayşe’ler o denli çok ki! Kimisi kör teröre kurban gider, kimisi Van’da, Tunceli’de, Elazığ’da, Simav’da depremde can verir... Kimileri Kütahya’da siyanürlü suyu içip kansere yakalanır... Kimileri, adına “töre” denilen ortaçağın vahşetinde kan gölünde boğulur; kimileri Batman’da, Mersin’de intihar eder. Yüzleri kireç beyazına kesmiş kadınlar, çocuklar... Sokaklarda dolaşan işsiz gençler. Şehit cenazeleri, PKK’nin bombalı, mayınlı tuzakları... ??? Bakın Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’in Hasdal’da tutuklu muvazzaf generalleri ziyaret etmesini bile içlerine sindiremeyenler, Bingöl’deki Hatice’nin öyküsünden habersiz. 3 ölü, 20 yaralı... Haberler minnacık yer aldı gazetelerde... Kürdistan Topluluklar Meclisi’ne (KCK) üye olduğu gerekçesiyle gözaltına alınıp tutuklanan Prof. Dr. Büşra Ersanlı ve yayıncı Ragıp Zarakolu... Bilmem Prof. Ersanlı’nın “İktidar ve Tarih” kitabını, Zarakolu’nun yayımladığı yapıtları okudunuz mu? Bu ülkede barıştan, demokrasiden, özgürlüklerden söz etmek, “Savaş değil barış istiyoruz” demek, “halkların kardeşliği”ni savunmak artık suç öğesi oluşturuyor. Yaşadıklarımız bir hukuk devletinde olmaz! Orgeneral’in Hasdal’a gitmesini bile içlerine sindiremeyenler, benim ülkemde ne yazık ki demokrat, muhafazakâr liberal olarak adlandırılıyor. Mustafa Balbay, Tuncay Özkan, Nedim Şener, Doğan Yurdakul, Soner Yalçın, Hikmet Çiçek hâlâ Silivri’de yatıyor Gültan Kışanak’tan, AKP yandaşı yayın kuruluşlarına ağır eleştiri ‘Özel harp medyası’ Barzani’yle gündem terör örgütü BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA Bölgesel Kürt yönetimi lideri Mesud Barzani’nin yarın Türkiye’ye yapacağı ziyarette gündemler farklı. Yaklaşık 1.5 yıl sonra Türkiye’ye gelecek olan Barzani’nin, cuma günü Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, cumartesi günü de İstanbul’da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la görüşmesi planlandı. Türkiye’nin görüşmelerdeki ağırlıklı gündemi terörle mücadele olacak. Iraklı kaynaklardan edinilen bilgilere göre, Ankara’da terör doysası açıldığı zaman Barzani’nin Türkiye’nin önüne PKK ile bir anlaşma yapılması konusunda somut ortaya koyması hatta böyle bir anlaşma konusunda “arabulucu” olma önerisi getirmesi bekleniyor. Ankara’daki değerlendirmelere göre bu yaklaşımı ile Barzani’nin bölgedeki Kürt politikasında önemli ölçüde zemin de kazanması söz konusu. Türkiye ise bölgesel Kürt yönetiminden bölge politikasında daha net tavırlar bekliyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak , KCK operasyonları kapsamında PM üyesi Prof. Dr. Büşra Ersanlı ve yayıncı Ragıp Zarakolu’nun tutuklanmasını “BDP’yi küçültme, örgütsüz bırakmaya dönük faşizan yaklaşımlar” diye nitelerken, “Öldürerek yapamadıklarınızı, tutuklayarak mı yapacaksınız” sözleriyle tepki gösterdi. Kışanak, grup toplantısında Van’daki deprem nedeniyle partisine sert eleştiriler yönelten Başbakan Tayyip Erdoğan’a yanıt verdi. Depremi, “siyasi polemik” konusu yapmadıklarını belirten Kışanak, Erdoğan’ın ise “insanların yaşadığı bu acıdan kendine rant edinme hırsı içinde” partilerini hedef aldığını söyledi. Konuşmasında son KCK operasyonunda aralarında Prof. Dr. Büşra Ersanlı ve yayıncı Ragıp Zarakolu’nun da bulunduğu isimlerin tutuklanmasına tepki gösterdi. Tüm demokratik seslerin susturulmak isten ? KCK tutuklamalarını ‘faşizan yaklaşım’ olarak tanımlayan BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak, AKP’ye yakın medyanın da her gün yalan yanlış haberlerle “Özel Harp Dairesi” gibi çalıştığını söyledi. diğini belirten Kışanak, yapılanları “siyasi darbe, soykırım ve demokratik siyaseti rafa kaldırma çabası” olarak nitelendirdi. Kamuoyunu “faşizan, otoriter polis devletine” karşı sesini yükseltmeye çağıran Kışanak, AKP’nin böl ge halkından sandıkta alamadığı oyu, tutuklama tehdidiyle almaya çalıştığını savundu. Bir yandan AKP’nin doğrudan kontrol ettiği ve yönlendirdiği siyasi operasyon devam ederken, diğer yandan da AKP’ye yakın medyanın her gün yalan yanlış haberlerle “Özel Harp Dairesi” gibi çalıştığını kaydeden Kışanak, Prof. Ersanlı’da ele geçirilen belgenin “KCK’den BDP’ye genelge” olarak sunulduğunu ifade etti. Bu belgenin bir örneğini grup toplantısında gösteren Kışanak, söz konusu belgenin 2010 yılında parti genel merkezinden yerel yönetimlere gönderilen genelge olduğunu söyledi. Kışanak, AKP’nin “90’lara dönülmeyecek” demesine karşın yöntemi biraz değişmekle birlikte benzer politikaları uyguladığını kaydetti. YARGITAY GEREKÇELİ KARARINI AÇIKLADI: ‘Cemevi ibadethanedir’ hükmü anayasaya uygun ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara 16. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin, Çankaya Cemevi Yaptırma Derneği hakkındaki kapatma davasının reddine ilişkin gerekçeli kararında, “Cemevleri yüzyıllardır Alevilerin ibadet yeri olarak toplumca bilinmiş ve kabul görmüştür” denildi. Dernek hakkında, tüzüğündeki “cemevlerini ibadet yeri olarak” nitelendiren ifadeler nedeniyle açılan kapatma davasını reddeden mahkemenin gerekçeli kararı açıklandı. Yargıç Yaşar Eren’in yazdığı gerekçeli kararda, kişilerin, toplulukların, zümrelerin din ve vicdan özgürlüğüne sahip oldukları belirtildi. Türkiye’de ve dünyada farklı grup, mezhep ve toplulukların cami ve mescitler dışında, kendi inanç ve düşünce sistemlerine göre ibadet yaptıkları, eylemlerini gerçekleştirdikleri cemaat, dergâh gibi isimlendirilen yerler olduğu kaydedilen kararda, şu değerlendirmelere yer verildi: “Aleviler de ibadet edecekleri merkezler konusunda cemevleri olarak isimlendirilen yerleri tercih etmişler ve cemevleri yüzyıllardır Alevilerin ibadet yeri olarak toplumca bilinmiş ve kabul görmüştür. Derneğin tüzüğünde yazılı bulunan ‘cemevi ibadethanedir’ hükmü, anayasanın 2. maddesine aykırılık taşımadığı gibi, kanunlarla da yasaklanmamıştır.” BDP’DEN UZLAŞMA KOMİSYONU’NA DEVAM ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türk Ceza, Terörle Mücadele yasaları dahil, anayasa yapımıyla eşzamanlı olarak bazı yasalarda “demokratikleşme” ye gidilmesi talebi TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda kabul edilmeyen BDP’den, komisyondan çekilecekleri yönündeki iddialara yalanlama geldi. BDP Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyesi Ayla Akat Ata, partisinin diğer komisyon üyeleri Altan Tan ve Sırrı Süreyya Önder’le birlikte basın toplantısı düzenleyerek partisinin anayasa süreciyle ilgili tavrını açıkladı. Sivil toplumun anayasa sürecine daha aktif katılımını sağlama ve bazı yasalarda “demokratikleşme”ye gidilmesi taleplerinin kabul edilmediğini belirten Ata, komisyonda kalarak, her toplantıda “alt hukuk” düzenlemesinde ısrarcı olacaklarını bildirdi. TOPRAK’IN KCK İÇİN İMZA ÖNERİSİNE ‘HAYIR’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP İstanbul Milletvekili Binnaz Toprak’ın kapalı grup toplantısında KCK operasyonlarında gözaltına alınan Prof. Büşra Ersanlı ile yazar Ragıp Zarakolu’ya destek amacıyla bir bildiri yayımlanması için imza toplanması girişimi sonuçsuz kaldı. Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, öneriyi oylatmadı. Grubun basına kapalı bölümüne CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu katılmadı. Edinilen bilgiye göre, Toprak “İki aydın tutuklandı. Buna tepki gösterelim. İmza toplayalım” dedi ve hazırladığı bildiri metni taslağını okudu. Sinop Milletvekili Engin Altay, “Böyle bir usul yok. Burası CHP. KCK’nin PKK’nin şehir yapılanması olduğunu herkes biliyor” dedi. Tarhan’ın da Toprak’ın önerisini oylamaya sunmadığı öğrenildi. GENÇ, TUNCELİ’NİN KİMYASIYLA OYNANDIĞINI SÖYLEDİ ‘Alevi öğretim üyeleri üniversiteden gönderildi’ TUNCELİ (Cumhuriyet) Tunceli’de parti çalışmalarını yerinden incelemek ve vatandaşların sorunlarını dinlemek için CHP Genel Merkezi tarafından Tunceli’ye gönderilen Kocaeli Milletvekili Mehmet Hilal Kaplan, PM üyesi Doğa Çiğdemoğlu ve Tunceli Milletvekili Kamer Genç’ten oluşan heyet, dün CHP Tunceli İl Başkanlığı’nda bir basın toplantısı düzenledi. Genç, son dönemdeki terör olaylarına dikkat çekerek üç sivil yurttaşın PKK’liler tarafından öldürülldüğünü belirtti. Tunceli Üniversitesi’ne Gülen cemaatinin adamlarının yerleştirildiğini belirten Genç, “Rektör Prof. Dr. Durmuş Boztuğ, Tunceli ve Alevi kökenli öğretim üyelerini okuldan gönderdi. Yaklaşan rektörlük seçimlerinde rakip çıksın istemiyor. Üniversitenin bu yönetim kadrosu ile Tunceli’nin kimyası bozulmaya çalışılmaktadır” dedi. Kaplan ise BDP’li belediye başkanından sorunları görüşmek için randevu istediklerini ancak alamadıklarını belirtti. C MY B C MY B