Katalog

SAYFA CUMHURİYET 8 İstanbul Y Edirne Y Kocaeli PB Çanakkale Y İzmir Y Manisa B Denizli Y Zonguldak PB Sinop PB Samsun B Trabzon B Giresun B B Ankara 13 8 11 11 14 12 13 10 9 9 9 9 7 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B B Y B B B Y Y PB K K PB 7 4 3 17 20 20 10 14 8 8 5 4 2 HABERLERİN DEVAMI Oslo PB Helsinki B Stockholm PB Londra PB AmsterdamB Brüksel B Paris PB Bonn B Münih B Berlin B Budapeşte B Madrid Y Viyana B 5 9 7 13 9 12 13 11 10 7 9 18 7 Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Moskova Aşkabat Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam B PB PB B PB K Y Y Y Y K Y PB 9 7 10 12 10 2 8 11 9 11 5 21 18 Ülkemiz genelinin parçalı ve çok bulutlu, Trakya, Güney Ege, Batı Akdeniz ile Gaziantep, Kilis, Şanlıurfa, Mardin, Hakkâri, Şırnak ve Van çevrelerinin yağışlı geçeceği, yağışın genellikle yağmur ve sağanak, Hakkâri, Van ve Şırnak çevrelerinde karla karışık yağmur ve kar şeklinde olacağı tahmin ediliyor. Hava sıcaklığında önemli bir değişiklik olmayacak. 14 KASIM 2011 PAZARTESİ TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 14 Kasım Avrupa Ekonomik Krizin Kısırdöngüsünde Sarsılırken... Papandreu, birkaç gün süren gerilimin ardından, AB’nin beklenen yardım diliminin koşulu mali reformları hayat geçirip ülkeyi seçime götürecek bir hükümetin kurulma aşamasına gelmesiyle istifa ederek yeni bir dönemin yolunu açmış görünmektedir. Yeni başbakan, Avrupa ekonomik çevrelerinin yakından tanıdığı Yunan Merkez Bankası’nın ve AB Merkez Bankası’nın eski başkan yardımcısı, ekonomist Lucas Papademos. AB, tıpkı IMF gibi, yapılması söz konusu olan yardımın altıncı bölümü 8 milyar Avro’nun ödenmesini askıya almıştı. Oysa süresi dolan bazı acil borç ödemeleri, memurların aylık ücretlerinin ödenmesi için yardımın acil olarak devreye girmesi gerekiyor. Ama önce Papademos’un AB’nin istediği reformları yapması koşulu hâlâ geçerli. Sonunda Papandreu, direncin bedelini iflasın eşiğine gelip giden ülkesi ile birlikte, iktidarı bırakmakla ödemiştir. Ancak işlerin bu raddeye gelmesinde bazı sorumsuz politikacıların ve AB’nin kuruluş felsefesinin rolünü görmek gerekmektedir. Örneğin 2009’da iktidara gelen PASOK lideri, iki yıl ülkesinin karşı karşıya olduğu muazzam borç yükünden kurtarılması için olağanüstü çaba göstermiş, ne ki sonuçta başarısız kalarak istifa etmekten başka çare bulamamıştır. ??? Sağın lideri Antonis Samaras’la bir ulusal birlik hükümeti kurulması ise 18 ay süren pazarlıklara karşın gerçekleşemedi. Zira Samaras işi sürekli yokuşa sürüyor, ülkenin zor günlerinin aşılmasında gerekli olduğundan kuşku duyulmayan ulusal birlik hükümetine açıkça karşı çıkıyordu. Amacı Papandreu’yu kemer sıkmaktan bunalarak sokağa dökülen halkın öfkesiyle karşı karşıya bırakmaktı. Oysa, iktidarı süresince ülkenin kamu finansmanını perişan duruma getiren Samaras’ın sağcı Yeni Demokrasi Partisi’nin lideri Kostas Karamanlis’ten başkası değildi. Karamanlis, rakamlar üzerinde oynamış, Brüksel’den ülkenin borçlarıyla ilgili gerçekleri düpedüz yalan söyleyerek gizlemişti. Önlenemez bir kısırdöngü gibi gelip giden krizlerin asıl failinin küresel ölçekte dayatılan ve adeta kutsallık düzeyine ulaştırılan serbest piyasacılık olduğu kimse için sır değil. Kural tanımaz serbest piyasacılığın mucidi ve küresel boyuta ulaşmasının mimarı ABD, bugün bile Başkan Obama’nın ağzından tüm krizlerin anası ünlü yapısal uyum reformlarının erdemlerinden söz etmektedir. AB ise birliğin kuruluş felsefesine aykırı olan Lizbon Antlaşması’yla dayanışmanın, sosyal adaletin Avrupa’sı yerine serbest piyasacılığa mahkumcasına bağlanarak küresel piyasacılığın kalelerinden biri haline gelmiştir. Örneğin Fransız Sol Cephesi’nin başkan adayı Melenchon’un hesaplamalarına göre hâlâ geçerli olan büyük sorunlardan biri de emekle sermaye arasındaki adil olmayan paylaşım sorunudur. ??? Bugün Atina’ya verilmesi söz konusu olan yardım diliminin serbest bırakılması için krizin faturasını bir kez daha ülkenin çalışanlarına kesecek mali reformların hayata geçirilmesi koşuluna bağlanması, AB’nin küresel liberalizmi terk etmeye niyetli olmadığını göstermektedir. Ekonomik kriz küresel boyuta ulaşmak üzeredir, “hoşnutsuzlar” kapitalizmin kalesi Wall Street’i kuşatmışlar; AB, Avro Bölgesi çatırdıyor. Bankaların daha da semirmesi için halklardan kemer sıkmaya devam etmeleri isteniyor. Albaylar diktasına karşı direncin sembolü büyük müzisyen Teodorakis ve arkadaşları geç olmadan Avrupa ölçeğinde geniş bir cephe yaratalım yoksa faşizm kapıda diye uyarıyor. Ama buna karşılık belli aralıklarla gelip giden krizlerin olumsuz yönde etkilemeyen hiçbir ülkenin bulunmadığı gezegende, hâlâ küresel kapitalizmin erdemlerinin söz edenler de yok değil. Pes! Deniz soğuktan mı öldü? esinin Çadır alamayan ail a kalan kad yaptığı naylon bara hastalığa un 7 yaşındaki çocuğ ediliyor yakalandığı iddia YUSUF ZİYA CANSEVER GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY VAN Van’da 9 Kasım’da meydana gelen 5.6 büyüklüğündeki ikinci depremde hayatını kaybedenlerin sayısı 40, yaralananların sayısı da 30 olarak açıklandı. Depremde yıkılan Bayram ve Aslan otellerindeki arama ve kurtarma çalışmaları tamamlandı. Öte yandan çadırlarda yaşayan depremzedelerin önceki gün başlayan kar yağışı yüzünden durumları daha da kötüye giderken, soğuktan ölümlerin yaşanabileceği uyarısına rağmen dün, çadırda kalan 7 yaşındaki bir çocuk hayatını kaybetti. Aramakurtarma çalışmalarının sona ermesinin ardından Bayram ve Aslan otellerinin enkaz kaldırma çalışmalarına başlanırken, önceki gece yaşanan artçı depremlerde Vali Mithatbey Mahallesi Koçibey Caddesi ve Van çarşı merkezinde Zübeyde Hanım Caddesi üzerinde bulunan iki bina da yıkıldı. Söz konusu iki bina hasarlı olduğu için içinde kimse bulunmadığı bildirildi. ‘Çadır vermediler’ Depremin yıktığı Erciş ilçesi Çelebibağ Beldesi’nde bedensel engelli 7 yaşındaki Deniz Olgun’un, naylon çadırda yakalandığı hastalıktan hayatını kaybettiği öne sürüldü. Baba Enver Olgun depremde evlerinin hasar gördüğünü belirterek, kriz merkezi ve kaymakamlıkla defalarca görüşmesine rağmen çadır alamayınca kendi çabalarıyla naylonlardan bir baraka yaptığını, 12 nüfuslu ailesi ile burada yaşamaya başladıklarını söyledi. Evin engelli çocuğu Deniz, rahatsızlanınca Bitlis Devlet Hastanesi’ne götürüldü. Batman’a sevk edilen Deniz kurtarılamadı. ‘Eksi 25 derecede diş sıkılmaz’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Van’da yaptığı konuşma sırasında halka “dişinizi sıkın” çağrısı yapmasının “vicdansızlık” olduğunu söyledi. Depremin ikinci gününde CHP’nin “depremzedelerin devlete ait sosyal tesislere taşınması gerektiği” önerisinde bulunduğunu anımsatan Tekin, “İktidardan önerimize hiçbir yanıt gelmedi. O soğukta insanların yaşaması mümkün değil. Daha kaç kişinin ölümünü bekleyeceğiz? Bugüne kadar ölen vatandaşların nasıl ki sorumlusu iktidarsa, bundan sonra ölecek olanların da iktidar olacaktır” dedi. BDP’Lİ DEMİRTAŞ: Van’ı defterden sildiler MAHMUT ORAL Meslektaşlarımızı uğurladık Yurt Haberleri Servisi Van’da 9 Kasım’da meydana gelen 5.6 büyüklüğündeki depremde kaldıkları Bayram Otel’in çökmesiyle enkaz altında kalarak yaşamlarını yitiren gazeteciler Sebahattin Yılmaz ve Cem Emir, dün memleketlerinde düzenlenen törenle toprağa verildi. Emir için dün memleketi Tunceli’de iki ayrı tören düzenlendi. İlk tören Hacı Bektaşı Veli Kültürü Yayma ve Yardımlaşma Cemevi’nde, ikinci tören DHA Tunceli Bürosu’nun bulunduğu Cumhuriyet Meydanı’nda yapıldı. Yılmaz ise Erzurum’da binlerce kişinin katılımıyla toprağa verildi. ÇYDD’den ‘prefabrik’ destek SEVİL ARINAN ANKARA Van’da meydana gelen depremin ardından, eğitim döneminin aksamaması için harekete geçen ÇYDD, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’ndeki öğrenciler için çalışma başlattı. Kampus içerisine çelik konstrüksiyonlu prefabrik bina yaptırma kararı alan dernek, daha önceden desteklediği 350 öğrencinin bursunu da acilen ulaştırıp destek oldu. ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Aysel Çelikel, “Van ve Erciş’te depremin hemen ardından bölgedeki öğrencilerimizi tespit ettik. Sonra hepsiyle tek tek konuşup, kademe kademe verdiğimiz burslarımızı ailelere topluca ulaştırdık” dedi. DİYARBAKIR BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Van ziyaretinde “Hele kışı atlatalım” diyen Başbakan Tayyip Erdoğan’ı, “Kışı atlatın demek, Van’ı defterden silmektir” sözleriyle eleştirdi. Diyarbakır’da açıklamalarda bulunan Demirtaş, Erdogan’ın Van ziyaretini ve orada depremzedelere yönelik polis müdahalesini eleştirdi. Parti olarak Van’da yürüttükleri faaliyetlerin hiçbir zaman siyasi bir çalışma olarak düşünülmemesi gerektiğini belirten Demirtaş, insani yardımı ve vicdani duruşu öne çıkardıklarını kaydetti. Demirtaş, yaşamını yitiren gazeteciler Cem Emir ve Sebahattin Yılmaz’ı anarak şöyle dedi: “Genel yayın yönetmenleri AKP’yi yıpratmama adına, AKP yağcılığı adına Van’ı güllük gülistanlık göstermeyi bir görev bilmişlerdir. O genel yayın yönetmenlerine sesleniyorum, sizin göreviniz AKP’yi allamak pullamak değildir. Sırf BDP’yi ekranlarda göstermemek için halktan gizleyerek bakın nelere, hangi faturalara yol açtınız. AKP kadar AKP yandaşlığı yapan medya patronları da artık bundan sorumludur. Hepsi bu katliama ortaktır.” ‘Dünya barışı için çalıştı’ TOKYO (AA) Türkiye’de meydana gelen ikinci Van depreminin ardından hayatını kaybeden Japon yardım gönüllüsü Atsuşi Miyazaki’nin cenazesi dün Tokyo’nun Narita Havaalanı’na geldi. Miyazaki’nin annesi Keiko Miyazaki, Türkiye Cumhuriyeti’ne oğlu Atsuşi’nin naaşına sahip çıkıp gönderdiği ve ilgilendiği için teşekkür etti. Atsuşi’nin Türkiye’de çok sevildiğinin ve anısının hep yaşatılacağının hatırlatılması üzerine Keiko Miyazaki, oğlunun ruhunun bundan dolayı huzur duyacağını söyledi. Anne, Atsuşi’nin dünyada barışın tesisi için çalıştığını kaydetti. Keiko Miyazaki, oğlunun dünya barışına katkıda bulunma isteğini vurgulayarak, Türkiye’ye müteşekkir olduğunu ve memnuniyetini ifade etti. ‘Adamsan sözünde dur’ MAHMUT BUDAK Kılıçdaroğlu, Erdoğan’a ‘Bedelli askerliğe referandum’sözünü anımsattı dönemden geçiyor. Tarihin tekerrürü demeyelim, ama Avrupa tarihinin kuralları bir kez daha işledi. Almanya liderliğindeki AB, bataktaki Yunanistan’a iki ip attı; biri eline, biri boynuna. Kurtarma şartlarına kayıtsız şartsız uyarsa eline verdiğini çekecek, uymazsa boynundakini! Yunanistan şu anda geçmişin muhasebesini sağlıklı yapacak, bu noktaya nasıl geldiğini sorgulayacak durumda değil. Öncelikle nefes almak ve önümüzdeki seçimlere kadar hayatta kalmak istiyor. ??? Yunanistan’ın yakınuzak tarihi aynı zamanda bizim tarihimizin parçalarından biri. Özellikle Halikarnas Balıkçısı’nın, yani Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın Anadolu tarihine ilişkin kitaplarını okuyanlar Ege’nin iki yakasının binlerce yıldır, kâh iç içe, kâh karşı karşıya birlikte yaşadığını eliyle dokunmaktaymış gibi hissedecektir. Sokrat o yakada yetiştiyse Tales bu yakada... Aristo o tarafta doğduysa, Homeros bu tarafta... Yakın tarihe bakınca, Osmanlı’nın gerilemeye başlamasıyla birlikte Yunanistan’ın doğumu Batı’nın kucağında oldu. Büyümesi de... 1830’da Mora ve çevresinde 47 bin 514 kilometrekarelik bir toprak üzerinde kurulan Yunanistan, bu tarihten sonra Avrupa’nın belirleyici olduğu uluslararası anlaşmalarla adım adım büyüdü. 1865’teki İngiltereOsmanlı anlaşmasıyla 7 Ege adası Yunanistan’a verildi, yüzölçümü yüzde 5.6 artarak 50 bin 211 kilometrekare oldu. 1881’deki İstanbul Antlaşması’yla Teselya ve Epir’in bir kısmı verildi, yüzölçümü yüzde 33.9 arttı, 67 bin 270 kilometrekare oldu. 30 Mayıs 1913’teki Londra Barış Antlaşması’yla Girit, Selanik, Güney Makedonya verildi. Yüzölçümü yüzde 44.6 arttı, 97 bin 237 kilometrekare oldu. 10 Ağustos 1913 Bükreş Antlaşması’yla Epir’in tümü, Drama ve Kavala da dahil olmak üzere Güney Makedonya’nın kalan kısmı verildi. Yüzölçümü 5.6 artışla 102 bin 730 kilometrekare oldu. 1914 Londra Antlaşması’yla Gökçeada, Bozcaada, Rodos ve Meis dışındaki işgal ettiği tüm adalar verildi. Yüzölçümü yüzde 5.4 artışla 108 bin 311 kilometrekare oldu. 1919’da Neuilly Antlaşması’yla Batı Trakya verildi. Yüzölçümü yüzde 19.9 artışla 129 bin 880 kilometrekare oldu. 1947 Paris Antlaşması’yla Rodos ve Meis’in yanı sıra Menteşe adaları da verildi. Yüzölçümü yüzde 2’lik artışla 132 bin 562 kilometrekare oldu. Yunanistan’ın 1. Dünya Savaşı sürecinde Anadolu’ya ilişkin hayallerini ayrıca anımsatmaya gerek yok. Yunanistan 21. yüzyıla Kıbrıs Rum kesimiyle birlikte AB’nin şemsiyesi altında girdi. AB ile devam şeklini de koşullara uyup uymaması belirleyecek. ??? Koşullar çok ağır. Öyle bir kemer sıkma ki; sıfır bedene kadar inecek desek, abartmış olmayız. Özeti; bütün maaşlar düşecek, bütün vergiler artacak. Ancak bir kaleme dokunulmayacak. O da savunma bütçesi. Doğru anlatımla, silahlanma giderleri. The Independent gazetesinin haberine göre bu, Yunanistan’ın, “ne olursa olsun, ben güvenliğimden vazgeçmeyeceğim” düşüncesiyle aldığı bir karar değil. Bizzat kurtarma planının baş mimarları Almanya ve Fransa’nın isteği. Çünkü, bu ülkeye silah satanların başında onların firmaları geliyor. Yıllardır değişmeyen istatistiklere göre Türkiye ile Yunanistan silah alım sıralamasında ilk 10 ülke içinde. Örneğin Yunanistan’a füze satan firma ertesi gün Türkiye’ye gelip fısıldıyor: “Yunanistan sana karşı füze aldı haberin olsun. İstersen sana bir iyilik yaparız!” Tabii tersi de geçerli. Oysa iki ülke kalıcı bir barış yapabilse, hem silahlanmaya ayıracakları para azalacak hem de Ege bereket denizine dönecek. Geçen hafta “Almanya Türkleri” başlıklı yazımızda gurbetçilerimizin 50 yıllık serüveninden üç fıkramsı anıyı paylaşmıştık. Yıllar önce Berlin’de Türklerden dinlediğim bir anıyla noktayı koyalım. Büyük bir apartmanda oturan Yunanlı aile hafta sonu alışverişini yapıp eve gelmiş. Yemek hazırlarken fark etmişler ki tuz almayı unutmuşlar. Her yerin kapandığı saat. Eve Atina’dan misafir gelen büyükanne kızına sormuş: “Apartmanda Türk var mı?” Var, iki kat üstte... “Türklerden istenir... Al bir kâse çık...” ANTALYA CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM’de Kamer Genç’in sözünün kesilmesine tepki gösterek “Yaptırım uygulanması lazım” dedi. Kılıçdaroğlu, kızı Azime Aslı Nadir’i ziyarete geldiği Antalya’da belediye başkanları, milletvekilleri ve partililerle bir araya geldi. Muratpaşa Belediye Binası’nda düzenlenen toplantıda konuşan Kılıçdaroğlu, Genç’in konuşması sırasında, AKP milletve kili Salim Uslu’nun saldırmasına tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, “Bir milletvekili böyle kürsüden apar topar, paldır küldür iteklenerek susturulamaz. Bunu yapan kişiye bir yaptırım uygulanması lazım” diye konuştu. Bedelli askerlikle ilgili da CHP’nin şartlarının belli olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın konuyu referanduma götüreceğini söylediğini belirterek “Adam gibi adamsan sözünde durursun. Referanduma gideriz” dedi. dı Bomba teröristin elinde patla Ağrak(18), HaADANA (Cumhuriyet) (22), Fırat Karabulut (19) Adana’da terör örgütü PKK lil İbrahim ç, PKK lehiGen et Ahm yandaşı 4 genç, bir evde bo ve an gösterikors ılan yap ne ru tipi parça tesirli bomba yaüzere boru ak anm kull e lerd patparken bomba ellerinde ba habom li tesir a ladı. Patlamada 2 kişi öldü, tipi parç a başladı. Fakat may 2 kişi ise hafif yaralandı. zırla ın ellerinde patlaYaralılar tedavilerinin ar bomban Uçar ve Ağrak masıyla dından gözaltına alındı. yaşamını yitirdi. Karabulut yabir e i’nd Ova Mahalles ç de çeşitli yerlekınlarının 3 katlı evinin 3. ka ve Gen f yaralandı. hafi en rind r tında buluşan Bilal Uça Ercan’dan cinayete teşebbüs iddiası BURSA (Cumhuriyet) Jeofizik Mühendisleri Odası Onursal Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ercan, depremle ilgili yurttaşa eksik yer bilgisi verildiği gerekçesiyle, Bursa Büyükşehir Belediyesi hakkında “cinayete teşebbüsten” suç duyurusunda bulundu. TMMOB Makine Mühendisleri Odası, Jeofizik Mühendisleri Odaları ile Nilüfer Kent Konseyi tarafından, Düzce depreminin 12. yıldönümü nedeniyle düzenlenen “Sıra Kimde?” konulu panelde konuşan Ercan, “Yıllardır Bursa için ovaya yapı yapmayın, diyorum. Kentin en güvenli yerleri dağ yamaçlarıdır. Ama ova hızla yapılaşıyor. Bunun bedelini Bursa canıyla ödeyecektir” dedi. C MY B C MY B