25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 EK M 2011 PERŞEMBE CUMHUR YET SAYFA HABERLER Davutoğlu, Kılıçdaroğlu’na kırgınım dedi, CHP lideri geri adım atmadı 5 belasına bulaştırdılar... Türkiye beklediği karşılığı almazsa, her türlü önlemi almaya hak kazanacaktır... Artık sabrımız kalmadı...” ‘Taşeron’ için özür yok UTKU ÇAKIRÖZER TÜREY KÖSE ANKARA CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hükümetin Suriye’ye yönelik dış politikasını “taşeron” diye nitelemesine kırıldığını belirten Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’na, bu kez “maşa” sözcüğü kullanarak yanıt verdi. Davutoğlu dün CHP Genel Merkezi’nde ziyaret ettiği CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile yaklaşık 1.5 saat süren bir görüşme yaptı. Görüşmede Suriye, Kıbrıs, İsrail ve füze savunma sistemi konuları ele alındı. Dışişleri Bakanı Davutoğlu, hükümetin Suriye’ye yönelik dış politikasını “taşeron” olarak nitelendiren Kılıçdaroğlu’ndan özür talebinde Dışişleri Bakanı Davutoğlu, CHP Genel Merkezi’nde Kılıçdaroğlu ile yaklaşık 1.5 saat süren bir görüşme yaptı. Davutoğlu, hükümetin Suriye’ye yönelik dış politikasını ‘taşeronluk’ olarak netelendiren CHP liderine kırgınlığını iletti. Kılıçdaroğlu da Batı’nın Türkiye’yi maşa gibi kullandığını belirterek, “Daha 6 ay önce sarılıp kucaklaştığınız birisiyle nasıl oluyor da savaşacak noktaya gelebiliyorsunuz?” dedi. bulunmuş ve özür dileyene kadar kendisiyle görüşmeyeceğini açıklamıştı. Edinilen bilgilere göre, Davutoğlu dünkü görüşme sırasında CHP liderine “kırgın” olduğunu dile getirmesine rağmen Kılıçdaroğlu tutumunu değiştirmedi. CHP liderinin dünkü görüşmede de bu kez “taşeron” ifadesi yerine “maşa” sözcüğünü kullanarak “Batı’nın egemen güçleri ülkemizi ‘maşa’ gibi kullanmaktadır” dediği öğrenildi. CHP lideri bu değerlendirmesini, “Daha 6 ay önce sarılıp kucaklaştığınız, ortak Bakanlar Kurulu topladığınız birisiyle nasıl oluyor da şimdi ‘Bıçak kemiğe dayandı’ diyerek savaşacak noktaya gelebiliyorsunuz?” sözleriyle pekiştirdi. Davutoğlu’nun ise hükümetin politikasındaki değişikliğin nedeninin Beşşar Esad’ın halkına kötü muamelesi olduğunu ayrıntılı olarak izah ettiği ve “Biz Ortadoğu’da diktatörlerle değil halklarla beraberiz” ifadesini kullandığı belirtildi. CHP lideri de görüşme sırasında AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in “CHP Baasçılık yapıyor, mezhep nedeniyle Esad’a destek çıkıyor” şeklindeki sözlerine sitem ederek “Bu hiç şık olmadı, rahatsız olduk” ifadesini kullandı. Davutoğlu’nun bu sözlere karşılık, “Hükümet olarak bizim böyle bir bakış açımız yok. Oraya giden CHP heyetinin raporunu da okuyup değerlendirdik” dedi. Gözlerini Açıp Baksalar... Yazımı yazdığım saatlerde Başbakan Erdoğan, Güney Afrika gezisinde yaptığı konuşmada Suriye’yi yine uyardı: “Suriye’ye karşı yaptırım paketini uygularız...” Erdoğan, Güney Afrika Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Motlanthe ile birlikte düzenlediği basın toplantısında da Suriye’ye yüklenmiş, “Esad da babası gibi” demişti. Unutmadan ekleyeyim: Başbakan İsrail’i de bölgede tehdit olarak değerlendirip “Atom bombası var İsrail’in elinde” dedi. Hatay’da 7 bin 500 Suriyeli bulunuyor... Suriyeliler kurulan kamplarda yaşıyor... Ölüm korkusuyla yaşayan Suriyelilere Türkiye sığınma hakkı verdi... Bu bir insani duyarlılıktı. Benim merak ettiğim, Erdoğan’ın “Suriye’ye karşı yaptırım paketinin” ne olduğu... Aslında gazeteciler Erdoğan’a, ABD gezisinden sonra “yaptırım paketinin içeriğini” sormuştu. Başbakan da “paketin içeriğini” Hatay’a gittikten sonra açıklayacağını söylemişti. Başbakan Erdoğan, Beşşar Esad yönetimine gözdağı verirken, BM’de “Suriye’ye yaptırım” Rusya ve Çin’in “veto”suyla reddedildi. Erdoğan, Beşşar Esad’la ilgili ağır suçlamalarda bulunurken, Genelkurmay, sitesinden yaptığı açıklamada bu yıl “Yıldırım Tatbikatı”nın Hatay’da yapılacağını duyurdu. Hatay, Suriye sınırında... Suriye sınırında ilk askeri tatbikat 1998 yılında yapılmıştı... Yıl 1998’di ve bebek katili Apo, Şam’da havuzlu villasında yaşıyordu. 13 yıl önce Kara Kuvvetleri Komutanı olan Orgeneral Atilla Ateş’in Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde yaptığı konuşma aklıma geldi... Orgeneral Ateş, Suriye’ye gözdağı verirken şöyle diyordu: “Bazı komşularımız... Adını açıkça söylüyorum, Suriye gibi komşular, iyi niyetimizi yanlış tefsir ettiler... Apo gibi eşkıyayı destekleyerek Türkiye’yi terör Radar anlaşmasını Meclis’e getirin Görüşmede Kılıçdaroğlu, ABD’nin Ankara Büyükelçisi ile Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı arasında imzalanan ve MalatyaKürecik’e füze savunma sistemi radarı kurulmasını öngören ikili anlaşmanın TBMM gündemine getirilmesi gerektiğini belirtti. Davutoğlu ise anlaşmanın, Türkiye’nin NATO’nun Lizbon Zirvesi’nde alınan kararlar doğrultusunda yapıldığını belirterek Meclis onayı arama yanlısı olmadıkları imasında bulundu. Anlaşmanın ABD Büyükelçisi ile imzalanmasını ise Davutoğlu, “Toprak bizden, radar Amerika’dan olduğu için anlaşma iki ülke arasında imzalandı” değerlendirmesini yaptı. Görüşmeye katılan CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, Esad’ın ‘laik’ kimliğine vurgu yaparak hükümetin ona karşı Müslüman Kardeşler’e destek veren tavır içinde olmasının Türkiye’nin çıkarları açısından ‘sorun’ yaratabileceği endişesini dile getirdi. Başbakan Erdoğan’ın Suriye’de ‘mezhep çatışması’ senaryolarının dile getirmesine de karşı çıkan Loğoğlu’nun “Suriye’de Esad’ı desteklemeyen Aleviler bulunduğu gibi destekleyen Sünniler de var. Konuya mezhep ayrılığı açısından bakılması hiç doğru değil” dediği belirtildi. Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin Doğu Akdeniz’de petrol arama çalışmasına başlaması konusunda hükümeti ağır biçimde eleştiren Kılıçdaroğlu, “2003’te yola çıkıp önce sismik çalışmaları yaptılar. Sonra anlaşmaları, ihaleleri yaptılar. Bugün de platformu getirip sondaja başladılar. Biz ise tüm bunlara karşı sadece Piri Resi gemisini yollayabildik. Türkiye bu meselede büyük prestij kaybına uğramıştır” diye konuştu. ANAYASA ÇALIŞMALARI AKP önce dışarıya oynayacak ERDEM GÜL Baba Esad, bu gözdağı karşısında panikledi. Apo 1999 yılında Şam’dan uçakla önce Rusya’ya, ardından Yunanistan ve İtalya’ya gitti. Son durak Kenya’ydı... Oradan postalanıp Türkiye’ye getirildi. Apo’yu getiren askerler şimdi Ergenekon davasında tutuklu olarak yargılanıyor. Bugüne gelince... 13 yıl sonra yeniden Hatay’da Suriye’ye gözdağı için “Yıldırım Tatbikatı” yapılıyor. Başbakan Hatay’a gidecek, tatbikatın bir bölümünü izleyecek, kamplarda yaşayan Suriyelileri ziyaret edecek. Önemli sorun şu: “15 daimi üyesi bulunan BM’de Çin’in ve Rusya’nın vetosu nedeniyle Suriye’ye karşı yaptırım paketi reddedilirken Türkiye tek başına Beşşar Esad yönetimine karşı nasıl bir yaptırım paketi uygulayacak?” Türkiye sancılı bir dönemden geçiyor... Güney Afrika gezisi... Vuvuzela çalan gazeteciler, bakanlar... Bakıyorum geziye katılan gazetecilerin keyfi yerinde... ANKARA AKP’nin Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik başkanlığındaki yeni anayasa çalışma grubu, partinin süreçte nasıl hareket edeceğine ilişkin stratejisini oluşturdu ve muhalefeti anayasa zemininde tutmaya yönelik yeni bir girişim başlattı. Buna göre AKP’nin çalışma grubu, yeni anayasa konusundaki hazırlıkları dünyaya anlatacak. Bunun için AKP’de yürütülen yeni anayasa konusundaki çalışmaları anlatan bir makale kaleme alınacak. AKP’nin seçim beyannamesinde yer alan “İleri Demokrasi” hedefinin önemli bir ayağı olarak yeni anayasayla atılacak adımlar, Türkiye’de sağlanacak dönüşümler, bu makaleyle dışarıya anlatılarak yeni anayasa sürecine AB ve uluslararası çevrelerin ilgisi çekilmeye çalışılacak. AKP, makaleyi ABD ya da İngiltere’de uluslararası saygınlığı olan bir medya kuruluşunda yayımlamayı planlıyor. Dış basında yayımlanacak makaleyle yeni anayasa sürecinin yalnızca Türkiye iç politikasında yaşanan bir gelişme olmaktan çıkarak dünyanın da gündemine girmesi amaçlanıyor. Bununla aynı zamanda özellikle hazırlık komisyonu ve daha sonraki aşamada muhalefet partilerinin anayasa zemininden ayrılmasını önleyecek dış baskı oluşması da umuluyor. KCK’ye Türkiye genelinde yapılan operasyon... Yeni anayasa... Alman vakıfları... Doların başdöndürücü yükselişi... CHP’li belediyelere yönelik gözaltılar... Bu konular gündemden düştü.. Bilmem dün Cumhuriyet’te Orhan Erinç ve Utku Çakırözer’in yazılarını okudunuz mu? Erinç, “AKP de tezgâhta mı” diye sorarken, Çakırözer “Alman kredisinde aslan payının Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne gittiğini” vurguluyordu. Alman kredisinden yararlanan CHP’li belediye yok... Siyasal iktidar, PKK’nin Almanya, Belçika, Hollanda gibi ülkelerde haraç toplaması, oralarda destek bulmasını gündeme getirseydi bizlerin yıllardır yazdığı ilişkiler zincirini görürlerdi... Gözlerini açsalar, özellikle Almanya’da kimlerden, hangi siyasi partilerden, kurumlardan, kuruluşlardan destek aldıklarını açıklasalar daha iyi olmaz mıydı? ‘Altı devletli tek milletiz’ Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “Bağımsızlıklarının 20. Yılında Türk Cumhuriyetleri” uluslararası toplantısında yaptığı konuşmada, acılara ve gözyaşlarına sahne olan 20. yüzyılın Türklere de çok acılar çektirdiğini söyledi. 20. yüzyılın aynı zamanda iki büyük dirilişe, adeta “stratejik bir mucize”ye de şahit olduğunu anlatan Gül, 1923 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğunu, Cumhuriyetin büyük bir güven ve başarı içinde 100. yılına yaklaştığını söyledi. 20 yıl önce de Türk cumhuriyetlerinin tarihi fırsatı değerlendirerek, bağımsızlıklarını ilan ettiğini belirten Gül, Türkiye Cumhuriyeti ve Türk cumhuriyetlerinin kuruluşunun büyük ayağa kalkma ve büyük diriliş olduğunu vurguladı. Cumhurbaşkanı Gül, şöyle konuştu: “Bizlerin birbirimizi büyük bir milletin ayrı ayrı devletleri olarak görmemiz gerekir. ‘Altı devletli tek millet’ bilinci içinde hareket etmemiz gerekir. Birbirimize saygı, birbirimize sevgi ama büyük bir dayanışma göstermemiz gerekir. Önümüzdeki büyük imtihan da budur. Bunu yapabilmemiz için çok gerekçe var.” (Fotoğraf: AA RIZE ÖZEL) UZUN TUTUKLULUĞA TEPK S YLE ÖNE ÇIKMIŞTI Ergenekon ve Balyoz Akçay’ı emekliliğe götürdü H LAL KÖSE Askeri casusluk davasında tutuksuz yargılanan Yüzbaşı Yektane Ebru Ercüment: zlaşma varsa referandum yok AKP’nin yeni anayasa vaadinin anlatıldığı seçim beyannamesinde, TBMM’den tam bir uzlaşma içinde geçse bile yeni anayasanın referanduma götürüleceği sözü bulunuyor. Ancak Başbakan Erdoğan, seçim kampanyasında, “Meclis’te uzlaşma sağlanması halinde referanduma gerek yok” açıklaması yaparak seçim beyannamesindeki referandum sözünü iptal etti. AKP’nin kendi iç çalışmasında da Erdoğan’ın açıklamasına uygun olarak TBMM’deki uzlaşma yeterli sayılıyor. Ancak ara bir formül geliştirilerek “Üzerinde uzlaşma sağlanan maddelerin TBMM onayıyla yürürlüğe girmesi, uzlaşma olmayan maddelerin referanduma götürülmesi” benimsendi. Öte yandan AKP’nin ardından CHP ve MHP adı “Anayasa Hazırlık Komisyonu” olarak değiştirilen, uzlaşma komisyonu üyelerini belirleyerek TBMM Başkanlığı’na bildirdi. CHP’den Süheyl Batum, Rıza Türmen ve Atilla Kart, MHP’den Faruk Bal, Tunca Toskay ve Oktay Öztürk komisyonda yer alacak. BDP ise henüz isimleri belirlemedi. U Çocuğumu kaybettim H LAL KÖSE Emekli Albay İbrahim Sezer’in de aralarında bulunduğu 13’ü tutuklu 56 sanığın yargılandığı askeri casusluk davasının 6. duruşması dün yapıldı. İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, Başkan Şeref Akçay’ın izinli olması nedeniyle üye yargıç Metin Çelik başkanlık yaptı. Savunmasını yapan tutuksuz sanık Yüzbaşı Ebru Nilhan Bozkurt, deniz karakol uçaklarında görev yapan tek kadın olduğunu belirterek “Devletin gizli belgelerini elde ettiğim, bazı uçakların fotoğraflarını çektiğim veya çektirdiğim iddia ediliyor. Evimde yapılan aramada sadece uçuş bilgilerimi güncellemek ve eğitim amaçlı bulundurduğum dijital dokümanlardan başka bir şey bulunmamıştır. 1994’ten bu yana Deniz Kuvvetleri’ndeyim. Hakkımdaki iddiaları şiddet ve nefretle reddediyorum” dedi. Bu uçak ve helikopterlere ait görüntülerin açık kaynak 13’ü tutuklu 56 sanığın yargılandığı askeri casusluk davasında savunma yapan Yüzbaşı Yektane Ebru Ercüment, hakkındaki ‘komutana kadın öğrenci temin ettiği ve kuryelik yaptığı iddialarına tepki göstererek, ‘’Bir eş ve kız çocuk annesi olarak şu an karşınızda durmaktan hicap duyuyorum’’ dedi. Ercüment gözaltına alındığında hamile olduğunu ve üzüntüden bebeğini kaybettiğini söyledi. lardan detaylı şekilde elde edilebileceğini söyleyerek devam etti: “TSK’ye ilişkin TRT1’deki programda bu görüntülerin çok daha detaylısı yayımlanmaktadır. Üs içerisinde görüntü çekmeye gerek yok, çok daha detaylı görüntüler Google Earth’ten bulunabilir.” 1993’te Deniz Harp Okulu’na girdiğini ve Karamürsel Eğitim Merkezi Komutanlığı denizaltı savunma ve taktik eğitmenliği yapan tek kadın olduğunu belirten Yüzbaşı Yektane Ebru Ercüment ise gözaltına alındığında hamile olduğunu, yaşadığı üzüntüden dolayı çocuğunu kaybettiğini ifade etti. Karamürsel Eğitim Merkezi Komutanlığı’nda kaybolan sürekli giriş kartının sanıklardan İbrahim Sezer’den çıktığını ifade eden Ercüment, “Kartım buraya geldiyse muhtemelen çalınmıştır. Bu da örgütsel bir faaliyette kullanıldığını göstermektedir” diye konuştu. ‘Kızıma anlatamıyorum’ Tuğamiral Sinan Ertuğrul’a kadın öğrenci temin ettiği ve Selin Topal’ın kendisine verdiği kişisel verileri tutuklu sanık emekli İbrahim Sezer’e ilettiği iddiasıyla yargılandığını belirten Yüzbaşı Yektane Ebru Ercüment, şunları söyledi: “Müşteki bayanlardan hiçbirini tanımı yorum. Sadece Topal’ı eğitim için geldiği seminerde tanıdım ve sadece merhabalaştık. 14 yıldır erkeklerin bulunduğu bir camiada hizmet vermiş bir kadın olarak bu yazılanların imkânsız olduğunu çok iyi biliyorum. Böyle bir olay varsa Sinan Paşa’nın mahkemeye çağrılarak tanık olarak dinlenmesini ve hangi öğrenci ile kaç para karşılığında birlikte olduğunun sorulmasını istiyorum. Bayan subayların şerefini ayaklar altına alan, komutanlarımızı küçük düşürmeye çalışan bu insanlara sesleniyorum, ‘Sizin kız kardeşinize, kızınıza, eşinize böyle bir şey yapılsa siz ne hissedersiniz?’ Gemilere çıkamaz dediler çıktık, çocuk yapıp karaya kaçar dediler, bekledik geç çocuk yaptık. Her mahkemeye gelişimde kızıma göreve gittiğimi ve geç gelebileceğimi söylüyorum. Bir eş ve kız çocuk annesi olarak şu an karşınızda durmaktan hicap duyuyorum.” Balyoz ve Ergenekon davalarında sanıkların tahliye edilmeleri yönünde görüşleriyle dikkat çeken İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Şeref Akçay emekliye ayrıldı. Akçay, tutuklama kararlarına yapılan itirazları değerlendirirken verdiği muhalefet şerhleri nedeniyle adliyedeki meslektaşlarının kendisine selam vermediğini söylemişti. HSYK’ce emeklilik başvurusu onaylanan Akçay, 18 Ağustos 2011’de Balyoz davasında tahliye taleplerinin reddine yapılan itirazı inceledi. Akçay muhalefet şerhinde, “Suç işleyen varsa ceza alsın ama adil yargılansın” dedi. Akçay, Balyoz’da 8 Temmuz 2011’deki şerhinde ise mahkemenin 1 Temmuz 2011’de gece yarısı 24.00’ten sonra 45 dakika içinde verdiği kararı eleştirdi. “4 Temmuz 2011’de göreve başlayacağımı söylemiş olmam nedeniyle acaba mahkeme başkanının dosyaya bakması engellenmek mi istenmiştir?” diye sordu. Akçay’ın başkanlığındaki heyet Ağustos 2010’da oyçokluğuyla verilen kararla Balyoz davasında yargılanan 101 sanık hakkındaki yakalama emrini, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni dayanak göstererek kaldırdı. Akçay, 16 Ağustos 2011’de tutuklu gazeteciler Ahmet Şık, Odatv Genel Koordinatörü Doğan Yurdakul, Haber Müdürü Barış Terkoğlu, yazarları Sait Çakır ve Coşkun Musluk’un tahliye edilmeleri yönünde görüş bildirdi. Akçay, “Bir habercilik ve yayıncılık, insanlarla ilişkiye girmeden nasıl yapılabilir?” diye sordu. Ergenekon kapsamında tutuklanan Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’nın tahliyesi yönünde görüş belirten Akçay, isimsiz ihbar ve CD’ye da yanılarak işlem yapılırken Avcı’nın kitabındaki iddiaların doğruluğunun araştırılmadığına dikkat çekti. Beşikçi için beraat istedi Sosyolog İsmail Beşikçi’ye “Ulusların Kendi Geleceğini Tayin Hakkı ve Kürtler” yazısı nedeniyle 5 Mart’ta verilen 1 yıl 3 ay hapis cezasına muhalefet eden Akçay, “Yazıda salt ‘gerilla’ kelimesi ve ‘Q’ harfinin kullanılmasının atılı suçun unsurlarını oluşturmayacağı görüşünde olduğum için çoğunluğun kararına katılmıyorum” dedi. SELAMI KEST LER Akçay, Nisan 2011’de Balyoz davasındaki ikinci muhalefet şerhinde “Kamuoyuna mal olmuş bu davalar nedeniyle yazmış olduğum muhalefet şerhlerinden dolayı bulunduğumuz adliyede birtakım meslektaşlarım selam vermeyi dahi kesmiş oldukları gibi yakalama kararlarının kaldırılmasına ilişkin karardan sonra ‘sizin de dangalak bir kararınız gelecek’ diyen hâkim mevcut olup, yine mahkememizin üyelerinin de nezaket kurallarını aşan tutum ve davranışlar içerisine girdikleri ve işi en son başkan ile konuşmama aşamasına getirdikleri görülmüş olup, bu hususlarında kamuoyunca bilinmesinde yarar olduğu görüşündeyim” dedi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle