26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 21 EK M 2011 CUMA 14 deniyle malın bedeli 110 TL’ye Günlük yaşamımızı devam ettirirken yükselirse, ödenecek ÖTV de 11 farkında olmadan birçok vergi ödüTL olarak hesaplanır. Yani enyoruz. Sabah kahvaltısında içtiğimiz flasyon nedeniyle fiyat artışı özel çayın içinde yalnızca şeker yok, aytüketim vergisinde otomatik olarıca katma değer vergisi de var! Yerak bir artış sağlar. Özetle; ayrıdiğimiz aslında ekmek arası peynir deca bir güncelleme yapmaya geğil, ekmek arası katma değer vergili rek yoktur. peynir. Tiryakilerinin kahvaltıdan sonBuradaki ÖTV oranının yüzde ra yaktıkları sigaranın içinde ise sa10’dan 15’e yükseltilmesini endece tütün yok, katma değer vergiflasyona bağlamak yanlış olur. si ve özel tüketim vergisi de var. AkYukarıdaki basit örnek gösterişamcılar, buzlarını katma değer veryor ki ÖTV oranlarında yapılan argili ve özel tüketim vergili rakılarının içitış kesinlikle vergilerin zamlanması ne koyuyorlar. İşe giderken kullandıanlamına gelir. Sadece maktu ğımız aracın akaryakıt bedelinin yarıCep telefonlarında ÖTV yüzde 20’den yüzsını vergi oluşturuyor. de 25’e çıkarıldı, maktu vergi 40 liradan 100 vergilerdeki (vergi tutarının rakam olarak belirlenmesi) artış enflasyona bağlanabilir. Evet, bu örnekleri arttırmamız mümkün. liraya çıkarıldı. Bu durumda şunu net olarak söyleyebiSadece para kazanırken değil, para harMaliye Bakanımız Sayın Mehmet Şimşek, carken de farkında olmadan yüksek tutar ÖTV artışlarıyla bütçeye 5.5 milyar lira ek ge liriz. Vergi oranlarının arttırılması, vergilere da vergi ödüyoruz. Hatta vergi sistemimiz lir sağlanacağını söyledi. Artışın cari açığın zam yapılması anlamına gelir. Aslında bu da ne yazık ki büyük oranda harcama vergile düşürülmesi için yapıldığını belirten Şimşek, fiyatların yükselmesi olarak karşımıza çıkar. rinden oluşuyor. Devletimizin vergi gelirle bunun bir zam değil enflasyon nedeniyle ya Örneğin, yapılan ÖTV zamları, motor hacrinin yaklaşık yüzde 70’ini dolaylı vergi pılan bir güncelleme olduğunu ifade etti. mi 1.6 ile 2 litre arasındaki araçların anaholarak tabir edilen bu harcama vergileri oluş “Güncelleme” sözünü ise daha sonra zam tar teslim fiyatlarına yüzde 12.5, 2 litrenin üzerindeki araçların anahtar teslim fiyatlaturuyor. ları gizlemek için söylemediğini açıkladı. Hal böyleyken biliyorsunuz kısa bir süre Tüm bu tartışmalar ve zamların sonrası, rına da yüzde 25’lik bir etki yapmıştır. Yükönce bir sabah özel tüketim vergisindeki ar şimdi durumu biraz daha sağduyuyla sor selen fiyatlara, dolayısıyla enflasyon artışıtış haberleriyle güne merhaba dedik. Siga gulamakta yarar var. Malum; enflasyon na, uyum sağlamak amacıyla vergiler tekra, alkollü içki, cep telefonları, elektrikli araç mal ve hizmetlerin fiyatında artış olarak kar rar arttırılırsa sonu gelmeyecek bir sürece lar hariç 1600 cc üzeri otomobiller ve yük şımıza çıkar. Nispi yani oransal vergiye ta girilmiş olur. Şimdi gelelim işin ince noktasına... Mataşımacılığında kullanılan araçlarda ÖTV ora bii mallarda, mal bedelinin artması bu benı arttırıldı. Ayrıca arttırılanlar arasında, ka del üzerinden ödenen verginin de artması liye Bakanımız bu vergi artışları ile cari açıbul kredili vadeli akreditif ve mal mukabili anlamına gelir. Örneğin, bir malın bedeli 100 ğın düşürüleceğini ifade etti. Doğru, bu arödeme şekillerine göre yapılan ithalatta TL ve ÖTV oranı yüzde 10 ise bu mal üze tışlar, cari açığı elbette frenleyecektir. AnKKDF oranı da vardı. Yani artık günlük ha rinden 10 TL, ÖTV ödenir. Enflasyon ne cak, kesin çözüm olamaz. Bu önemli sorunyatımızda daha fazla vergi ödedan kurtulmak için yecektik. Ya da vergisi arttırılan yapısal bazı reformbu ürünleri kullanmaktan vazların yapılması gegeçecektik. rekli ve bu konudaSigarada ÖTV oranı yüzde ki görüşlerimizi de 63’ten yüzde 69’a çıkarıldı, asDevlet memurları yetim aylığı daha önce bu kögari maktu vergi tutarları arttıalabilir mi? şeden sizinle payrıldı. Alkollü içkilerde asgari 657’ye tabi sözleşmeli personelim. laştık. Özetle, bu maktu vergi tutarları artırıldı. Annemi 1990 yılında SSK emeklisi iken Sorularınız için makapsamda atılması Motor silindir hacmi 1600 cc’yi ismmlicozum kaybettim ve bekârım. Annemden gereken en önemli geçmeyen otomobillerde ÖTV mo.org.tr adresine yetim aylığı alabilir miyim? Serap Özer mail atabilirsiniz. adım ihracatçımızın yüzde 37’de kaldı; 16002000 Tüm sorular eposönünü açacak ve cc arası yüzde 60’tan yüzde Sözleşmeli devlet memuru ta ile tek tek cevaponları teşvik edecek 80’e; 2000 cc’yi geçenler yüzolduğunuz için SSK’den yetim aylığı lanacaktır. vergisel düzenlede 84’ten yüzde 130’a çıkarılalamazsınız. meleri bir an öce dı. Yük taşımacılığında kullanıhayata geçirmek lan araçlarda ÖTV yüzde olacaktır. 10’dan yüzde 15’e çıkarıldı. Askerden dönen işçiyi almayana ceza var Ülkemizde bir işte çalışır haldeyken askere gitmek zorunda kalan çok sayıda kişi var. Yasalarımıza göre muvazzaf askerlik dolayısıyla, işçinin iş sözleşmesini feshetmesi ve işinden ayrılması durumunda işçiye kıdem tazminatı ödenmesi gerekiyor. Ayrıca, muvazzaf askerlik ödevi dışında manevra veya herhangi bir sebeple silah altına alınan veyahut herhangi bir kanundan doğan çalışma ödevi yüzünden işinden ayrılan işçinin iş sözleşmesi, işinden ayrıldığı günden başlayarak iki ay sonra feshedilmiş sayılıyor. Ancak, bir işçinin bu haktan yararlanabilmesi için o işte en az bir yıl çalışmış olması gerekli. Bir yıldan fazla çalışmaya karşılık her fazla yıl için, ayrıca iki gün ekleniyor. Fakat bu sürenin tamamı doksan günü geçemiyor. Ve söz konusu kanuni ödev muvazzaf askerlik dışında silah altına alınma veya herhangi bir kanuni nedenden kaynaklanan çalışma da olabiliyor. Bu konuda bilinmesi gereken başka önemli maddeler de var. Örneğin iş sözleşmesinin feshedilmiş sayılabilmesi için beklenilmesi gereken süre içinde işçinin ücreti işlemiyor. Ancak, Basın İş Kanunu’na göre, talim veya manevra dolayısıyla silah altına alınan gazetecilerin bu süredeki ücret hakkı muhafaza ediliyor. Bu süre içinde iş sözleşmesinin kanundan doğan başka bir sebebe dayanılarak işveren veya işçi tarafından feshedildiği öteki tarafa bildirilmiş olsa bile, fesih için kanunun gösterdiği süre bu sürenin bitiminden sonra işlemeye başlıyor. Ancak iş sözleşmesi belirli süreli olarak yapılmış ve sözleşme yukarıda yazılı süre içinde kendiliğinden sona eriyorsa bu madde hükümleri uygulanmıyor. En önemli konulardan biri işe dönüş tabii ki. Herhangi bir askeri ve kanuni ödev dolayısıyla işinden ayrılan işçiler bu ödevin sona ermesinden başlayarak iki ay içinde işe girmek isterse, işveren eski işleri veya benzeri işlerde boş yer varsa derhal, yoksa boşalacak ilk işe başka isteklilere tercih ederek, o andaki şartlarla işe almak zorunda. Ancak aranan şartlar bulunduğu halde işveren, iş sözleşmesi yapma yükümlülüğünü yerine getirmezse, İş Kanunu’na göre, işe alınma isteğinde bulunan eski işçiye üç aylık ücret tutarında tazminat ödemek zorunda. Cari Açığın lacı Başka! Güney’e Kuzey Gerek! Bir okur sorusu: “Öksüz, yetim, dul diye sözcüklerimiz var. Peki, çocuğu ölen anneler için niye bir sözcüğümüz yok?” T. Kaftancıoğlu (Maltepeİst.) Bir başkası: “Herkesin ağzında aynı laf: Anneler ağlamasın Analar Ağlamasın!.. Elbet analar ağlamasın. Ama kardeşim bu çocukların babaları da var!.. Babalar sanki o çocukları ölmek üzere peyda ediyorlar!..” (Ali Mevlut Yılmaz Afyon) Lozan Antlaşması’na (1924) hep Türkiye Cumhuriyeti’nin tapu senedi gözüyle baktık.. Ama en büyük dost ve müttefikimiz ABD, nedense Lozan’ı hâlâ imzalamamıştır. Lozan’da ne yazık ki, Irak sınırımızın nerede başlayıp bittiği ise yer almaz. (Ermenistan sınırı da yer almaz... O yüzden Ermenistan devleti Ağrı Dağı’nı paralarına basar, kendi toprağı saymaya devam eder.) Irak sınırını daha sonra İngilizler çizmiştir (1926). General Percy, 331 km’lik bu sınırı, ileride çıkacak stratejik gereksinmeleri hesaba katarak ve sınırı özellikle en sarp dağların tepelerinden geçirerek çizmiştir. Bu sınır İngilizlerin gözetiminde Türkiye ve Irak tarafından onaylanmıştır (1926). İngilizin stratejik gereksinmesinin merkezinde elbette Musul ve Kerkük petrolleri ile yerel ahali vardır: Bölgeye 600 yıl hükmetmiş Türkler bu petrol bölgesinden uzak tutulmalıdır. Bunun için de yerel ahali için bir devlet kurma planı elde hazır bulundurulmalıdır.. (Bölgede Kürtlerden başka geniş bir de Türkmen nüfus vardır. Ancak İngilizABD destekli ArapKürt sindirme ve zulüm siyaseti sayesinde ve yıllar içinde Türkmenler tüm ağırlıklarını kaybetmiştir.) Sömürgen/egemen devletlerin planları hep “ileride çıkacak stratejik gereksinmelere” ayarlıdır. İlerisi birkaç yıldan 10 ila 100 yıla kadar uzayabilir. Örnek mi? Avrupa ve Amerikalılar, kimi komşularımızın da yardım ve yataklık yapması sayesinde PKK’yi ve lideri Apo’yu büyütüp beslediler, binlerce cinayet işlettiler. Onların stratejik gereksinmeleri bunu gerektiriyordu. Sonunda “stratejik gereksinme” biçim değiştirdi. Apo’yu, Afrika’nın bir ucunda sürpriz bir biçimde paketleyip getirdiler ve Türkiye’ye teslim ettiler. Teslim alan hükümetin başkanı merhum Ecevit şaşkınlık içinde kaldı: “Şimdi bize bunu niye verdiler?” ‘Niye’si zaman içinde aşama aşama ortaya çıktı: Batı, Apo’yu zaman ayarlı bir saatli bomba gibi kullanacaktı. Uluslararası takvim farklı işler. 10 yıl 20 yıl, 50 yıl vs. ABD’nin, İngilizlerin kısmen de AB’nin “stratejik gereksinmeleri” önce Irak’ı topyekun işgal etmeyi gerektirdi. Bu işgalin sürdürülebilir olması ise Kürtlere bir devlet kurdurmaktan geçiyordu. Yıllarca budala yerine koyarak Türkiye’ye “Irak’ın toprak bütünlüğü şarkısı” söylettiler. Bir yandan da otonom bölgeözerk bölgedemokratik yönetim mavalı okuyarak sınırımız dibinde bir Kürdistan Cumhuriyeti peyda ettiler. (Hem de altyapısını Türk müteahhitlerine yaptırtarak!) Kurulan bu cumhuriyetin bir de göbek adı vardı: “Güney Kürdistan!” Bunu sadece kuranlar/kurduranlar biliyor ve kullanıyordu. Egemen sömürgen stratejik gereksinme, dinamik bir süreç. Büyük dost ve müttefiklerimizin bir de Kuzey Kürdistan’a ihtiyacı vardı. PKK ile bir adada ayarlı olduğu zamanı bekleyen Apo’yu anası bugünler için doğurmuştu. TBMM’deki temsilcileri ona “sayın” demekte haklılar. Çünkü Apo, egemen/sömürgen güçler için de Tayyip Erdoğan kadar saygın. Oyun bozan Lozan DEVLET MEMURLARI YETİM AYLIĞI ALABİLİR Mİ? yice Kızaran ‘Kırmızı Çizgi’ler! MER Ç VEL DEDEOĞLU Ç ZG L K KÂM L MASARACI [email protected] [email protected] C MY B C MY B Dünkü gün Atatürk’ün büyük “Söylev”ini (Nutuk) okuyuşunun “84.” yılıydı. “1927” yılının “1520 Ekim” tarihleri arasında, “CHP”nin 2. Büyük Kurultayı’nda “altı gün” süreyle okumuştu. Mustafa Kemal “halk”ıyla, “Anadolu halkı”yla birlikte Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni nasıl kurduklarını, gerçekleştirdikleri “1923 Devrimi”ni, “1919” yılından başlayarak anlatır “Söylev”de. Bu “84.” yıl için, “CHP” tarafından çalışmalarını engellemeyecek bir boyutta bir anma yapıldı mı bilmiyorum. Basına yansımadığına göre yapılmamıştır. Oysa birçok konuda “güncel”liğini koruyan bir yapıttır Söylev. Bunlar arasında Atatürk’ün öne aldığı, altını çizdiği “iki” konu daha doğrusu “iki” sorun, “yoğunlaşarak” günümüze dek ulaşmış, gündeme oturmuştur. Bu “iki sorun”, “1919” yılındaki adlarıyla “Kürt Teali Cemiyeti” ve “Tealii İslam Cemiyeti” görüntüsü arkasında yürütülen bir Kürdistan devleti oluşturmak için Anadolu’yu “bölme” ve dini yüceltmek için de katıksız “şeriat” isteğidir. Bunlar, Atatürk’ün Söylev’de birçok kez yinelediği gibi, dönemin emperyalizminin kısacası İngiltere’nin “Ortadoğu”yu sömürgeleştirmek için kullandığı “iki maşa”dır. Lozan’da bu “iki” bağlamda da istediğini elde edememişti İngiltere. Bunun acısını, Anadolu’da açıkça düzenlediği başkaldırılarla nasıl almaya kalkıştığı tüm belgeleriyle yer alır Söylev’de. Ayrıca Atatürk, sömürgeci gücün, Türkiye üzerindeki bu “iki tutku”sunu kesintisiz sürdüreceğinin “de” altını çizer. Bugün yaşamakta olduklarımız, bu saptamanın daha doğrusu bu “uyarı”nın, ne denli yerinde olduğunun bir göstergesidir. “20. yy”ın ilk çeyreğinde başını İngiltere’nin çektiği emperyalist güçlerce, “Sevr” ile “Güneydoğu Anadolu”yu içine alan bir Kürdistan’ın sınırı çizilecektir; ilk altı ay “yerel özerklik”; bir yıl sonunda “bağımsız devlet”. (Madde 6264) “21. yy”ın başında ise, bu kez emperyalizmin başı olan “ABD” ürünü “BOP” (Büyük Ortadoğu Projesi) ile, Kürdistan’ın sınırı genişletilip Karadeniz’e dek ulaştırılacaktır. Anımsanacağı gibi, bu yeni sınırı belirleyen böylece “Anadolu”yu güneydoğusunu, doğusunu içine alarak “bö len” haritalar kimi uluslararası toplantılarda “ABD” tarafından masaya serilecektir. Bu tasarıyı (plan) uygulamak, uygulattırmak için, elinden tutulup desteklenen “PKK” terör örgütüyle yıllar boyu Türkiye’yi nasıl kana buladıkları; sonuç alamayınca da, gerekirse doğrudan “PKK” ile “masaya oturacak” olan “kişi”yi önceden yoğurup nasıl ülkenin başına geçirdikleri; şimdi ise bu anlaşmaya varma sürecini bize nasıl yaşattıkları açıkça ortada. Kısacası, Atatürk’ün “84” yıl önce altını çizdiği “iki kırmızı çizgi”den biri olan “bölünme” daha da “kızararak” çekinmeden, sakınmadan tartışılıyor. “Sevr”in bu konuda çizdiği yolun “ilk” bölümü olan “yerel özerklik”, ne ülkenin ne de TBMM’nin gündeminden düşmüyor, düşürülmüyor. Ardından gelecek olan “bağımsız devlet” aşaması için başlatılan yer yer “ısınma” çalışmaları, söylemleri yürütülürken; bir yandan da “tasma”sı, ABD’nin, Batı’nın (AB) ellerinden çıkan “PKK”, vahşetini sürdürüyor. Bu “kırmızı çizgi”yi, terör örgütüyle masa başında anlaşarak uzlaşarak ortadan kaldırmaya kalkışmak “aymaz”lığın (gaflet) ta kendisi değil de nedir? Türkiye için yaşamsal bir boyuta taşınan bu sorunu: Meclis’i, muhalefeti, anayasal kurumları, vö’leri “hiç”e sayarak, gizlice tek başına üstelik bu doğrultuda çözmeye kalkışmak eski deyişle bir “dalâlet” örneği değil de nedir? “PKK”nin son vahşetini anayasa çalışmalarının başlamasına denk getirmesi, bu “gaflet ve dalâlet”i hafifletmez, ortadan kaldırmaz. Öteki, yani “laik cumhuriyet”i, “laiklik” ilkesini sorgulayıp yadsıyan “ikinci kırmızı çizgi”ye gelince; bu “sorun”un “21. yy”daki içeriğini “Ilımlı İslam Devleti” olarak “ABD” belirledi. Kuşkusuz dinsel kaynaklı iktidar partisi “AKP” tarafından dört elle sarılacak bir içerikti bu; üstelik istedikleri boyutta, doğrultuda esnekleştirebileceklerdi. Anayasasında “laik, demokratik” bir “hukuk devleti” yazılı olan ülkemizin, bir bakıma, bir “din devleti” olarak kabul eden bu “iktidar” tarafından yönetilmesi, “1920”lerin bu “ikinci kırmızı çizgi”sinin, “90” yıl sonra daha da kırmızılaştığını ortaya koymuyor mu? Bu durumda, “Bizim kırmızı çizgimiz yok!” dahası “olamaz!” diyen “CHP”nin görüşünü nasıl değerlendirmeliyiz? HAYAT EP K T YATROSU MUSTAFA B LG N [email protected] OTOBÜSTEK LER KEMAL URGENÇ [email protected] BULMACA SEDAT YAŞAYAN T.C. ADANA 2. (SULH HUKUK MAH.) SATIŞ MEMURLUĞU’NDAN TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI 2011/9 Satış Tapu Kaydı: ADANA ili, SEYHAN ilçesi, UÇAKALANI Mahallesi/köyü, pafta, 1009 ada, 11 parsel, 12643 m2, Arazi Özellikleri: Taşınmaz Adana ili Seyhan ilçesi Gülbahçesi Mahallesi 13416 Sokak 2 No’lu evin takriben 500 metre kuzeybatısında bulunmaktadır. Taşımaz taşınmaz ada ve parsel No’su almış ise de halen tarla olarak kullanılmaktadır. Tarla vasfında sulama kanalının takriben 500 metre batıda bulunmakta taşınmaz toprak yapısı itibarıyla her türlü tarım yapılabilir DSİ’nin sulama kanalreti söz konusu arazinin bitişiğinde taşınmaz birinci sınıf tarım arazisidir. Taşınmazın bulunduğu yer kullanım şekli ve mahalli rayiçlere ve alım satım fiyatlarına göre m2’sinin 10.00 TL değerinde olduğu taşınmazın tamamı 126.430,00 TL muhammen bedel üzerinden aşağıdaki şartlarda satılacaktır. İmar Durumu: 1/5000 nâzım imar planında Mezarlık alanı Satış Saati: Saat: 10.00 ile 10.15 arası Muhammen Bedel: 126.430,00 TL Satış Şartları: 1Satış 22/11/2011 Salı günü yukarıda belirtilen saatler arasında Adana Adliyesi 5 katında 408 No’lu PVC’li oda adresinde açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen değerin yüzde 60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamının ve satış ve paylaştırma giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedele alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak şartıyla 02/12/2011 Cuma günü aynı yer ve saatler arasında ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da rüçhanlı alacaklıların alacakları toplamını, satış ve paylaştırma giderlerini geçmesi ve artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin yüzde 40’ını bulması lazımdır. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin yüzde 20’si nispetinde Türk Lirası peşin para veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcıya istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tapu alım harcı, damga vergisi ile KDV alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu taşınmaz üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile on beş gün içinde memurluğumuza bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaştırmadan hariç bırakılacaktır. 4Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir, iki ihale arasındaki farktan ve yüzde 10 faizden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla memurluğumuza başvurmaları gerekmektedir. İş bu ilan tebligat yapılamayan ilgililere tebligat yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 05/10/2011 (İİK. m.126) (*)İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 64394 YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ İki kişilik ve yelkenli bir yarış teknesi. 2/ En küçük izci kuruluşu... “akşamlar bir gibi biterdi” (Attilâ İlhan). 3/ Bir dairede yarıçap uzunluğundaki yay parçasını gören merkez açıya eşit açı ölçme birimi... Asaf Halet Çelebi’nin bir şiir kitabı. 4/ Bir kiraz cinsi. 5/ “Çalma, hırsızlık” anlamında argo sözcük... Ateş. 6/ Bir etkinlikte, bir işte başarıya ulaşmak için gerekli olan bilgi ve becerilerin tümü. 7/ Umman’ın plaka imi... Akrobat. 8/ Büyükbaş hayvanların barındığı kapalı yer... Renk renk parlak tüyleri olan, iri gövdeli bir papağan. 9/ Yanağın alt kısmı... Algılanan nesnelerin temel niteliği. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN SAĞA: 1/ Hızla dönen rüz 1 gârların oluşturduğu şiddetli siklon fırtı 2 nası. 2/ Doğu Kara 3 deniz dağlarının 4 yüksek kesimlerinde yaygın geçici kır 5 sal yerleşme tipi... 6 Çingene. 3/ Uzun7 luğu yarıçapa eşit olan çember yayı... 8 Helyum elementi 9 nin simgesi. 4/ İs1 2 3 4 5 6 7 8 9 tanbul’un Kartal ilçesinde bir semt. 5/ Pirinç ve şe 1 V A R S A Ğ I T kerkamışından elde edi 2 E R İ N Ç S K İ len bir tür rakı... Bir mey 3 Z T O Y A K A ve. 6/ Bilgisayarı oluşturan 4 N A P A N AMA gereçlerin tümü. 7/ Ke 5 İ M F Z E T U T miklerin yuvarlak ucu.. At 6A N A L I K S A alıp satan ya da yetiştiren 7H E R A D O M kimse. 8/ Afyonkarahisar F O R S A ilindeki bir dağın adı... Bir 8 E Z A Ü N etkinliğin geçici olarak 9 R İ K K A T durdurulduğu süre. 9/ Bilye, zıpzıp... Bir nesnenin uzayda kapladığı yer.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle