Katalog

31 OCAK 2011 PAZARTESİ HABERLER CUMHURİYET SAYFA 5 ‘AKP’liler figüran’ KIVANÇ EL Kılıçdaroğlu, Meclis komisyonlarında CHP’liler olmadan karar alınamayacağını söyledi TBMM’den ‘Direniş’, ‘Başkaldırı’ Çağrıları TBMM Genel Kurulu’nda geçen hafta “torba” yasa tasarısı görüşmeleri başladı. Tasarının sadece adı üç sayfa tutuyor, okunması en az 5 dakika sürüyor, içinde yok yok. CHP İstanbul Milletvekili Mustafa Özyürek, “Bu tasarı tam bir ucube. Sayın Başbakan Kars’taki heykele ‘ucube’ diyor ama Meclis’te ucube bir yasa tasarısının görüşülmesine fırsat veriyor, olanak veriyor” dedi. Tasarının ilk bölümünün görüşmeleri sırasında MHP bir değişiklik önergesi verdi. Önergeye tasarının tam adı yazıldığından, Başkanlık Divanı Kâtip Üyesi Harun Tüfekçi’nin okuması 5 dakika sürdü. MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, bunun gerekçesini şöyle anlattı: “Sayın Divan Kâtibi Harun Tüfekçi’den helallik diliyorum. Ama bir garabeti de burada milletin huzurunda ifade etmek için böyle bir önerge verdik. Yaklaşık sekiz yüz kelime. Kanunun ismi altı yüz yetmiş üç kelime. Değerli milletvekilleri, bu parlamentonun tarihinde böyle bir garabet... Başka kelime kullanmak istemiyorum. Yani bunu, bu yasama işini bu kadar hafife alan, bu kadar ciddiye almayan böyle bir düzenleme olmaz.” BDP’li Hasip Kaplan da sabahlara kadar süren çalışma saatlerine isyan etti: “Şimdi, size bir görev verilmiş, üç haftada bunu bitireceksiniz, çıkaracaksınız. Günde yirmi saat çalışacaksınız. İnsanların bir kapasitesi var, bir çalışma süresi var. Eğer size, ki bunu Başbakan da söylese ‘Çalışacaksınız, üç hafta yatmayacaksınız, bunu çıkaracaksınız...’ Arkadaşlar, Meclis’i başkaldırıya davet ediyorum. Başkaldırın, başkaldırın... Kendinize bakın, kendi hakkınıza sahip çıkamayan bir meclis, yirmi dört saat durmadan çalışan bir meclis verimli bir yasa yapamaz. Dünyanın hiçbir yerinde yapamaz bunu. Bu bir gerçektir, bunu anlayın. İçimizde bizden çok yaşlı ağabeylerimiz var, yapmayın.” CHP’lilerin yargıyı yeniden yapılandırma yasalarına karşı “direniş” çağrısından sonra BDP’den de milletvekillerine “başkaldırı” çağrısı geldi. Haydi hayırlısı... ‘ZATEN BOP’UN EŞBAŞKANI; OBAMA’YLA GÖRÜŞMESİ NORMAL’ Star TV Ana Haber’de soruları yanıtlayan CHP lideri, partisinin “sivil direniş” çağrısıyla ilgili soru üzerine, buradaki direnişten kastının halkı uyandırmak ve halka doğruları söylemek olduğunu kaydetti. “Sokak sokak eline silah alıp direniş yap’ın Başbakan Erdoğan’ın üslubu” olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, Erdoğan’a “Ağzını açıyor küfür, kapatıyor küfür... Kendisine söyledik. Eğer bir sorunu varsa bu ülkede saygın hekimler var. Nabzını, şekerini ölçtür bir bakalım. Sakin ol, efendi ol. Adam gibi konuş. Eğer beni eleştiriyorsan adam gibi demokratik tepkilerini sunarak madem konuşmayacağız diye çekildi. Vekil figüran rolü üstlenmez. AKP’liler figüran olur, üstleniyorlar da. Kimin figüranı olduklarını biliyoruz dedi. Başbakan’dan talimat aldıklarını da iyi biliyoruz; eğer talimatın gereğini yapıyorlarsa orası yasama değil yürütme emrindeki bir başka organ anlamına gelir. Onun da anayasamızda yeri yoktur.” eleştir” diye yüklendi. Kılıçdaroğlu, Hizbullah ile AKP’nin seçimlerde işbirliği yaptığını söylemesiyle ilgili Erdoğan’ın sözlerine karşılık da “Özür dileme erdemliğinde, bulunacak mı” diye sordu. GİRESUN CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’li milletvekillerinin Adalet Komisyonu’ndan istifa etmelerine ilişkin “AKP’liler figüran, CHP’yi de figüran sanıyorlar. Onların kimin figüranı olduğunu biliyoruz. İstiyorlar ki Meclis’e gelip oturalım maaş alalım” dedi. CHP’liler olmadan karar alınamayacağını belirten Kılıçdaroğlu “Karar alırlarsa anayasaya aykırı” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, Giresun’da Fiskobirlik’i ziyaret etti. Kılıçdaroğlu burada gazetecilerin soruları yanıtladı. Kılıçdaroğlu şunları söyledi: “İktidar partisi çoğunluğuna dayalı olarak, muhalefeti, özellikle CHP’nin konuşmalarını kısıtlamıştır. 5 dakikadan fazla konuşmayacaksınız 1 önerge vereceksiniz… Ne olacak vekiller oturacaklar AKP’liler el kaldırıp kanun kabul edecek. Onlar da seyredecekler öyle bir Meclis olur mu? İhtisas Komisyonu’ndaki arkadaşlar de başkalarının oyuyla oraya gelmişlerdir” dedi. Kılıçdaroğlu, AKP’ye göre anayasanın bulunmadığını sadece onların söylediğinin anayasa kabul edilmesi gerektiği yönünde düşünceleri olduğunu söyledi. İlk kez Kılıçdaroğlu gitti Kılıçdaroğlu Giresun’un 3 bin nüfuslu Güce ilçesinde halka seslendi. Daha önce hiçbir genel başkanın ziyaret etmediği ilçede Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Ordu’da miting yaparken AKP’nin de bürosu vardı. AKP’nin değerli üyelerine selam gönderirken Başbakan bize küfrediyordu. Müslüman adama küfür yakışır mı? Toplumun değerlerine saygı duyan adamın ağzında küfür olur mu? Daha fazla konuşursan ağzına biber süreceğim. Bunlar eşkıya ne demek… Elimizde silah, ağzımızda kem söz mü var? Eşkıyalık vatandaşa konuşma hakkı vermemektir. ‘Ananı da al git’ diyenler eşkıyadır.” ABD ziyareti gündemde yok Erdoğan’ın ABD Başkanı Barack Obama ile yaptığı Mısır görüşmesine ilişkin Kılıçdaroğlu, “Doğal karşılıyorum. Zaten Büyük Ortadoğu Projesi’nin eşbaşkanıydı” dedi. Kılıçdaroğlu, önümüzdeki günlerde ABD ziyaretinin gündemde olmadığını söyledi. rinin sahte oy pusulası kullandıklarını anımsatan Kılıçdaroğlu, “Sahtekârlıkla vekil aylığı almak hangi vicdana sığar. Başbakan Mersin’deki çiftçiye benzetti herhalde ben bağırırım çağırırım CHP ses çıkarmaz. Biz milleti temsil ediyoruz. Başbakan’a göre milleti temsil edenler sadece AKP’ye oy verenler… Onun dışındakiler milleti temsil etmiyor. O temsilcilerden bazıları AKP’den oy almadıkları hal “Sinei Millet’e dönmeyi düşünüyor musunuz” sorusu üzerine de CHP lideri, “Vatandaşın derdini anlatmak istiyoruz, AKP korkuyor. Vatandaşın derdini Meclis’te anlatmayın. Parlamentodan çekilmek değil, durmak, çalışmak, üretmek istiyoruz. AKP önümüze set çekiyor, gereksiz gerginlikler yaratıyor” yanıtını verdi. ‘Yalnızca AKP’liler var’ Meclis’te bazı milletvekille ADALET KOMİSYONU’NDAN İSTİFA ‘Muhalefetsiz’ kabul ettiler TBMM Adalet Komisyonu’ndan istifa eden CHP’liler, komisyonun çalışmalarının geçersiz olduğunu belirtirken AKP’nin, milletvekillerini Başbakan’ın kapıkulu gibi gördüğünü savundu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Adalet Komisyonu’nda önceki gün Yargıtay ve Danıştay’ın daire sayısını arttıran tasarının görüşmeleri sırasında komisyonun CHP’li üyeleri “kurumsal” bir kararla istifa edip toplantıyı terk ederken tasarı AKP oylarıyla kabul edildi. CHP’li komisyon üyeleri, AKP’yi “eşkıyalık”, “mobbing’in (psikolojik baskı) daniskasını uygulamak” ve “milletvekillerini AKP’nin, Erdoğan’ın marabası, kapıkulu gibi görmekle” suçlarken; “Bizden sonraki komisyon çalışması yok hükmündedir” dedi. TBMM Adalet Komisyonu’nda önceki gün Yargıtay ve Danıştay’ın daire sayısını arttıran tasarı görüşmeleri sırasında CHP’li Ali Rıza Öztürk fenalık geçirdi. AKP’lilerin konuşma sürelerinin sınırlandırılmasına ilişkin önergesinin kabul edilmesi üzerine saat 22.00’de CHP’li 5 üye “kurumsal” olarak komisyondan istifalarını açıkladı. CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi de komisyon ve TBMM Başkanlığı’na bir yazı yazarak “İstifalar nedeniyle şu an itibarıyla komisyonda CHP’li üye bulunmamaktadır. Yeni üyeler bildirilinceye kadar komisyon çalışmasına ara verilmesi zorunludur” dedi. MHP’liler de komisyonun çalışmalarına devam edemeyeceğini bildirdi. Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya ise, anayasanın 95. ve içtüğüzün 21, 22 ve 27. maddeleri doğrultusunda komisyonun gündemine aldığı işi sonuçlandıracağını bildirdi. Adalet Komisyonu üyeliğinden istifa eden Öztürk, Halil Ünlütepe ve Turgut Dibek bir basın toplantısı düzenledi. Ünlütepe, komisyondan Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatı üzerine kurumsal olarak ayrıldıklarını vurgularken anayasanın 95. maddesinde “İçtüzük hükümleri, siyasi parti gruplarının, Meclis’in bütün faaliyetlerine üye sayısı oranında katılmalarını sağlayacak yolda düzenlenir” denildiğine dikkat çekti. Ünlütepe, “CHP’nin çekilmesinden sonra komisyon oluşmamıştır, oluşmayan bir komisyon çalışmalarını sürdüremez” dedi. Seks serbest bırakıldı, ‘tıksırmak’ yasak! Başbakan Tayyip Erdoğan, “tıksırıncaya kadar içiyorlar” açıklamasında ısrarlı. Sadece sözlerini “Ben de insanım. Benim de gerilimli, stresli dönemlerim var” diye yumuşatmaya çalışıyor. Erdoğan’ın yanı sıra Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın “Hayatı alkol ve seksten ibaret sanıyorlar” sözleri de siyasal gündemi şenlendirdi. Cem Yılmaz, siyasi espri yapmama kuralını bozarak golünü attı: “Hayatta her şey seksle başlar. İçinizde mitoz bölünme ile doğan var mı? Ben babamdan koptum, kuzenlerim benden koptular!” Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “üç çocuk” talimatını yerine getirmenin “sekssiz” olanaksız olduğunu görmüş olmalı ki Arınç daha sonra “Seks kısmını isterseniz bırakalım” diyerek “seksi” serbest bıraktı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran da esprili bir dille Arınç’a çıkıştı: “Yıllar önce bir reklam filmi vardı. Siz neyi gösterirseniz gösterin, tüketici çokomel diyor ve nedeni sorulduğunda da hiç aklımdan çıkmıyor ki diye tutkusunun gerekçesini açıklıyordu. Şimdi de Sayın Arınç aynı durumda. Siz ne derseniz deyin o içkiden, seksten bahsediyor. Mesir macunu toplama şampiyonu Arınç böylece, çağdaş yaşamı içki ve seksle özdeşleştirmeye çalışarak, insanımızın yaşamına müdahale etme niyetini de ortaya koyuyor. Sevgili Manisalılara tavsiyem, Sayın Arınç Manisa’ya geldiği zaman ‘mesir macunu’ dağıtmasınlar. Arınç’a mesir macunu yedirmesinler, onu acilen bir doktora götürsünler.” Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Denizli’deki temasları sırasında toplu açılış törenine katıldı. Erdoğan törende yaptığı konuşmada CHP’ye sert eleştiriler yöneltti. (Fotoğraf: AA) ‘Direniş nereden çıktı?’ CHP’nin direniş çağrısını eleştiren Başbakan Erdoğan, muhalefet partisinin bu konuda açıklama yapmak zorunda olduğunu söyledi SEDAT KURT Giderayak ne ‘ayak’? CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun partili milletvekilleriyle geçen haftaki “akşam yemeği” buluşmasının ardından, CHP grubu yeni bir “sosyal etkinliğe” hazırlanıyor. CHP grubundan milletvekillerine, Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun da katılacağı Ankara Sanat Tiyatrosu’nun sergilediği “Giderayak” adlı oyuna çağrı gitti. Bülent Usta’nın yazıp Dersu Yavuz Altun’un yönettiği oyun, “Yeni düzenin Türkiye ayağına” eleştirel bir bakış. Yönetmen Altun’un deyişiyle “Bir güldürü ama ‘kara güldürü’. Hani şu, ‘Güleriz ağlanacak halimize’ türünden”... İşte bu oyuna gruptan davet gelince, milletvekilleri henüz izlemedikleri için “içeriğinden” çok oyunun adı konusunda, esprili spekülasyonlar yapmaya başladılar. Çünkü milletvekilleri seçimler yaklaşırken “gitmek, veda, giderayak” sözcüklerine daha duyarlı (!) oluyorlar. Kılıçdaroğlu’nun geçen hafta verdiği yemeği “veda yemeği” diye yorumlayan bazı vekiller, arkasından “Giderayak” adlı oyuna davetiye gelince birbirlerine “Genel başkan bize bir mesaj mı veriyor?” diye takılmaya başladı. Bazıları da “Ben vedalardan, ayrılıklardan, gitmeyi çağrıştıran kavramlardan hoşlanmam. Onun için oyuna gitmem” diye espri yapıyorlar... ‘Ölmesi mi gerek’ İçtüzüğün 21. ve 22. maddelerindeki düzenlemeleri anımsatıldığında da Ünlütepe, “Biz bireysel olarak istifa etseydik, 12 arkadaşımız istifa etseydi bu maddeler uygulanabilirdi. Ama kurumsal olarak ettiğimiz için uygulanamaz” açıklamasını yaptı. Ünlütepe ayrıca “AKP grup başkanvekili davranışımızı ‘şov’ olarak nitelendirmiş. Arkadaşımızın vefatı mı gerekiyordu komisyondan ayrılmamız için” dedi. DENİZLİ Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP’li yönetici ve milletvekillerinin hükümetin yargıda yapmaya çalıştığı değişikliklere ilişkin yaptığı “direniş” çağrısına “eşkıyalık” nitelemesini yineleyerek “CHP Genel Başkanı, yardımcılarının ve milletvekillerinin direniş çağrısı hakkında derhal bir açıklama yapmalıdır” dedi. Denizli’de Adalet Parkı’nda toplu açılış töreninde konuşan Erdoğan, CHP’ye yüklendi. Kılıçdaroğlu’na, SSK genel müdürlüğü yaptığı döneme ilişkin iddiaları gündeme getirerek yükle nen Erdoğan, SSK’nin Kılıçdaroğlu döneminde zarar ettiğini ileri sürdü. ‘Açıklama yapmalıdır’ CHP’nin geçmişine yönelik eleştirilerini sürdüren Erdoğan, kuyrukların CHP döneminde başladığını iddia ederek “Bu direniş işi nereden çıktı, bu eşkıyalık sevdası nereden çıktı? İktidara geleceğini, oylarını arttıracağını düşünen biri çıkar da eşkıyalığı, terorizmi, anarşiyi över mi? Bunlar rahmetli Adnan Menderes döneminde de işte aynısını yaptılar. Milletin teveccühüne bir türlü mazhar olamadıkları için türlü kampan yalarla, türlü sokak eylemleriyle darbeye zemin hazırladılar, darbeye çanak tuttular, darbecileri alkışladılar. Çok şükür milletim bunlara prim vermiyor. CHP Genel Başkanı, genel başkan yardımcılarının ve milletvekillerinin direniş çağrısı hakkında derhal bir açıklama yapmalıdır. Bu sorumsuzluk hakkında CHP Genel Başkanı kamuoyunu tatmin edecek bir açıklama yapmalıdır. Aksi takdirde bu isyan çağrısı, bu eşkıyalık özlemi, bu tahrik siyaseti CHP’nin tarihine yeni bir kara leke olarak yapışacak, oradan da tarih boyunca hiç çıkmayacaktır” dedi. Kayserili farkı Meclis’te malum “torba” tasarı için yoğun mesai var. Vekiller sabah saat 0304.00’lere kadar çalışıyor. Öğle saatlerinde Meclis’e gelen vekillerin çoğunun yüzünde uykusuzluğun izlerini görmek mümkün. Zaman zaman verilen aralarda, hoş sohbetler oluyor. Geçen haftaki görüşmelerde, verilen bir arada CHP’li Mustafa Özyürek, muhalefet kulisine gelen AKP Grup Başkanvekili ve Kayseri Milletvekili olan Mustafa Elitaş’a, “Geçmiş yıllarda, 20032004’lerde, sizden Salih Kapusuz, bizden de ben grup başkanvekiliydim. Salih Kapusuz böyle yoğun çalışmalarda, Kayserili olmasına rağmen, kulislerde milletvekillerine ikramlarda bulunurdu. Gece çorba, tatlı servisi yapılırdı. Ama sizden hiç ikram görmedik” diye takıldı. Elitaş’ın yanıtı kısa ve net oldu: “Salih, Kayseri’nin kıyısındandır, ben tam merkezindenim. Onun için ben zırnık koklatmam!” ŞAHİN’E BAŞPEHLİVAN TEPKİSİ ERDOĞAN DENİZLİ’DE: 23 GÖZALTI ‘Meclis Başkanı cazgırlığa soyunmuş’ Haber Merkezi CHP Sözcüsü Bihlun Tamaylıgil, “Başbakan başpehlivan. Kılıçdaroğlu’nun değil başpehlivanlık başaltı pehlivanlık tecrübesi bile yok” diyen TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin’e “Kendisine, ‘Meclis’i sen mi yöneteceksin, yoksa ben mi gelip yöneteyim’ diye diskur çeken Başbakanı başpehlivan ilan eden Meclis Başkanı ne yazık ki cazgırlığa soyunmuştur” diye tepki gösterdi. Tamaylıgil, “TBMM Başkanı, yapılacak ilk seçimde kayıp düşmemek için de tarafsızlığını bir kenara atmış ve Kartalkaya’nın beyazlığını, çevrenin aklığını görünce AKP sözcülüğüne, Başbakan’ın yandaşlığına soyunmuş bulunuyor” diye konuştu. MHP Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural da Şahin’e, “Bunlar demokrasiyi hazmedememiş, tek adam, baskıcı, biat yönetiminin getirdiği düşünceler” görüşünü dile getirdi. Eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk ise Şahin’in açıklamalarını “Ayakları kayacağı yerde karda ağzı kaymış” sözleriyle eleştirdi. Protestonun ‘duyumu’ bile yetti DENİZLİ (Cumhuriyet) Başbakan Tayyip Erdoğan’ı protesto edecekleri “duyumu” üzerine Denizli’de 8 kişi gözaltına alındı. Gözaltıları protesto eden 15 kişi ise daha sonra gözaltına alındı. İşçi Partisi Denizli İl Başkanı Mustafa Güleç, il yönetim kurulu üyesi Yılmaz Karaöz, Öncü Gençlik İl Başkanı Mustafa Kaykan ve Türkiye Gençlik Birliği (TGB) Genel Başkan Yardımcısı Kerem Yıldırım’ın dün saat 10.30 sıralarında İstiklal Caddesi’nde yürürken, partilerine üye Yusuf Uysal’ın da parti binasından çıkarken gözaltına alındığını açıkladı. İP Denizli Belediye Meclisi üyesi Gökhan Dikmen de gözaltına alınanların sayısının 8’e ulaştığını bildirdi. Erdoğan’ın Denizli Valiliği’ni ziyaret ettiği sırada valilik binasının karşısında toplanan bir grup, slogan atmaya başladı. Eylemin sürmesi üzerine polisler, grupta bulunan yaklaşık 15 kişi gözaltına alındı. Bu kişiler arasında Güleç ve Dikmen ile diğer partililer ve Türkiye Gençlik Birliği üyelerinin yer aldığı öğrenildi. İP il başkanlığı binasına asılan bir pankart polisler tarafından indirildi. Erdoğan’a cuma cuma ‘acı çektirdiler’ AKP’nin 330’un üzerinde sandalyesine karşın devamsızlık nedeniyle sık sık Meclis’in çalışamaması üzerine Başbakan Tayyip Erdoğan milletvekillerini “Bize acı çektirenlerle yola devam etmeyiz” diye uyarmıştı. Bunun üzerine listeye nasıl gireceğinin telaşındaki AKP’liler, Meclis çalışmalarına hücum eder olmuştu. Ancak cuma günü genel kurulda torba tasarı görüşülürken CHP yoklama istedi ve olan oldu. AKP yeterli milletvekilini genel kurula getiremedi ve Meclis kapandı. AKP yöneticilerinin ve milletvekillerinin aklında “acı çeken” Erdoğan vardı. Daha doğrusu “acının bedelini ödetecek” olan Erdoğan. Türey Köse, Ayşe Sayın, Erdem Gül parlamentokulisi@gmail.com C MY B C MY B