18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
31 OCAK 2011 PAZARTESİ DIŞ HABERLER CUMHURİYET SAYFA [email protected] 11 Binlerce mahkum firarda Aralarında İslamcıların da bulunduğu 3 bin mahkum kaçtı... Mısır’a gizlice giren Hamas militanlarının cezaevi ve karakol baskınlarına katıldığı öne sürüldü. Müslüman Kardeşler Mübarek’le görüşmeler için El Baradey’i görevlendirdi Dış Haberler Servisi Mısır’da yönetime karşı gösteriler sürerken, kaos ve kargaşanın hâkim olduğu ülkede hapishanelerden binlerce kişi kaçtı. Çeteler tarafından en az 4 cezaevine baskınlar düzenlendiği, yüzlerce İslamcı militanın da aralarında bulunduğu 3 bin tutuklu ve mahkumu serbest bıraktıkları bildirildi. Bazı cezaevlerinde de gardiyanların kendiliklerinden görevlerini bıraktıkları, mahkumların bu sayede kaçtıkları öğrenildi. Güvenlik yetkilileri de çetelerin düzenlediği baskınlarda ölen ve yaralanan mahkumlar olduğunu söylediler ancak rakam vermediler. Mısır’daki en büyük muhalefet örgütü Müslüman Kardeşler’in lider kadrosundan 7 kişinin de aralarında bulunduğu 34 örgüt üyesinin cezaevinden kaçtığı duyuruldu. Örgüt yetkililerinden Muhammed Usame mahkumların akrabalarının, Vadi El Natrun’daki cezaevine baskın yaparak binlerce mahpusun kaçmasını sağladıklarını söyledi. Usame, Kahire’nin 120 kilometre kuzeybatısındaki cezaevi baskınında ölen ya da yaralanan olmadığını belirtti. Kahire’deki Ebu Zaabal Hapishanesi’nde çıkan isyanda da 2’si polis olmak üzere 14 kişinin öldüğü ve cesetlerin yakındaki bir camiye götürüldüğü de gelen haberler arasında. BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI Araplar İçin Örnek Türkiye mi? Yoksa... Tunus, Mısır, Lübnan, Yemen ve Ürdün’de “rejime ve iktidara karşı” gösteriler ve ayaklanmalar, Arap (ve Müslüman) dünyasında büyük toplumsal hareketlenmeler, Kökeninde “baskı rejimleri, diktatörler” ve onların sürdürdüğü azgelişmişlik var. Gelir bölümü bozuk; insanların çoğunluğu sağlık, eğitim, konut, besin konusunda ilkel bir yaşam sürdürüyor. Buna karşı “varlıklı bir iktidar azınlığı” her şeye sahip. İşsizler ordusu ile zenginler azınlığı toplumsal dokuyu oluşturuyor. Ama yan yana yaşamaları imkânsız. Bu iletişim çağında, “sürdürülmesi olanaksız bir düzen”; baskı, fakirlik ve gerilik patlamalara yol açmak zorunda, aynen bir volkanın patlaması gibi. Ancak doğada volkan patladıktan sonra “kendi koşullarını da beraberinde hazırlıyor”; fiziki, kimyasal ve biyolojik yeniden yapılanmayı sağlıyor. Ama toplumsal olaylar farklı; “doğa mühendisliği gibi bir toplum mühendisliği yok.” Çünkü insanın aklı var; kendi toplumsal koşullarını yeniden yaratıyor. Doğadaki girdi çıktı ilişkisinden (ve determinizmden) çok farklı. Arap dünyasında başlayan ve Müslüman dünyası başta olmak üzere diğer azgelişmiş ülkelere de sıçraması olası bir süreç ile karşı karşıyayız. El Cezire’ye sansür Dış Haberler Servisi Mısır hükümeti Katar merkezli El Cezire televizyonunun ülkedeki bütün faaliyetlerini askıya aldı. Mısır’ın resmi haber ajansı Mena’nın verdiği haberde, “Enformasyon Bakanı, El Cezire televizyonunun Mısır’daki bütün faaliyetlerinin askıya alınmasını, lisanslarının iptal edilmesini ve tüm El Cezire çalışanlarının akreditasyonlarının geri alınmasını emretti” denildi. El Cezire televizyonu ise Mısır’daki faaliyetinin yasaklanmasının, “Mısır halkının susturulmasını amaçladığını” savundu. Mısır uydu operatörü Nilesat’ın El Cezire’nin yayınını kestiği ancak kanalın Arabsat aracılığıyla Kahire’de hâlâ izlenebildiği bildiriliyor. Mısır’da Hüsnü Mübarek afişleri ayakkabılarla dövülüyor. (AFP) Görgü tanıkları, hapishaneden silah sesleri geldiğini, çok sayıda ölü olduğunu ve bütün mahkumların kaçtığını söylediler. Ordu birliklerinin zırhlı araçlarla hapishaneler çevresinde sıkı güvenlik önlemleri aldığı, binalara yaklaşılmaması için yoğun makineli tüfek ateşi açtığı da bildirildi. Ebi Zabaal Hapishanesi’nden Filistinli Hamas örgütü üyesi 8 kişinin de kaçtığı, bu kişilerden 2’sinin Gazze ile Mısır arasındaki sınırda kaçakçılık amacıyla açılan tünellerden Gazze’ye geri döndükleri de kimliğini saklı tutan Filistinli yetkililer tarafından duyuruldu. Aynı yetkililer diğer 6 kişinin de Mısır’ın El Ariş Limanı’na vardıklarını söylediler. El Fetih’e yakınlığı ile bilinen haber sitesi Palpress’in haberine göre de Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin El Kassam Tugayları, iki gün önce sı olduklarını iddia etti. Cezaevlerinde bulunan yaklaşık 10 Türk’ten haber alınamadığı bildiriliyor. Türk mahkumların durumuyla ilgili medyada da bir haberin yer almadığı öğrenildi. Dün Kahire’nin merkezinde toplanan binlerce kişi Mübarek, önceki gün devlet başkanı yardımcısı olarak atanan İstihbarat Şefi Ömer Süleyman ve başbakan olarak atanan Ahmed Şefik’in ülkeyi terk etmesini isteyen sloganlar atarken, tanklar da kent merkezinde mevzilendi. Kent merkezinde görülen büyük bir pankartta, “Ordu, Mısır ile Mübarek arasında seçim yapmalı” yazısı dikkat çekti. Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı olaylarda Azerbaycan’ın Kahire Büyükelçiliği’nde görevli bir personelin önceki akşam aldığı yara nedeniyle öldüğünü açıkladı. nırdaki tünellerden geçerek, Mısır’ın Refah, Şeyh Zuveyd ve El Ariş bölgelerindeki Bedevilerin ayaklanmasına ve Mısırlı güvenlik güçlerinin karakollarına yapılan saldırılara yardımcı oldu. Haber sitesi, Kassam Tugayları mensuplarının bir kısmının da Mısır’daki Müslüman Kardeşler ile işbirliği yaptığını ve Hamaslı mahkumların bulunduğu Mısır cezaevlerine düzenlenen baskınlara yardımcı El Baradey müzakereci Müslüman Kardeşler ve diğer muhalif hareketler, eski Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed el Baradey’in müzakereci olarak tanınmasına karar verdi. Müslüman Kardeşler liderlerinden Saad el Katatni, birçok irili ufaklı örgüt ve hareketi kapsayan Ulusal Değişim Derneği’nin, El Baradey’i müzakereci olarak tanıdığını belirtti. Ortadoğu’nun özelliği Arap dünyası hep sömürge olarak kalmış ve bağımlılıktan hiçbir zaman kurtulamamış. Fas’tan Mısır’a, Ürdün’den Körfez ülkelerine kadar sahip olduğu özellikler şunlar: İngiltere’nin, Fransa’nın, Osmanlı’nın ve diğerlerinin “himayesi altında yaşamışlar”. Sonra bunlara Amerika eklenmiş. Demokrasi hiçbir zaman gerçek anlamda gelişmemiş. Çünkü bunu sağlayacak iç dinamikler ve kurumlaşmalar oluşamamış. Çoğunda feodal yapı değişmeden sürmüş; din ve feodal yapı bütünleştirilmiş. Şeyhlikler, sultanlıklar, krallıklar ve benzerleri, “günün şartlarına uydurularak devam etmiş”. Bölgede Türkiye ve İran dışında demokrasi girişimleri ciddi şekilde uygulanamamış; Türkiye’de Atatürk devrimleri ile birlikte elde edilen bağımsızlık sonucu Avrupa benzeri demokratik girişimler başlatılabilmiş. İran’da ise çok kısa Musaddık döneminin adeta bir kerelik denemesi görülmüş; petrol yüzünden, petrol şirketleri bunun gelişmesine izin vermemiş. Önce “şahlık düzeni” getirilmiş; buna tepki olarak da mollalar iktidara gelerek bir İslam Cumhuriyeti oluşturmuşlar. Koskoca Müslüman dünyasında Batı tipi demokrasiye ve çağdaş değerlere “tek yakın ülke” olarak Türkiye’nin gösterilmesi zaten her şeyi anlatıyor. İSRAİL ABD’NİN TUTUMUNDAN MEMNUN DEĞİL Haaretz: Obama ‘Mısır’ı kaybeden başkan’ olacak Dış Haberler Servisi İsrail ordu radyosu, Mısır’daki krizle ilgili olarak, ABD’nin takındığı tutum nedeniyle İsrail yetkililerinin hayal kırıklığı içinde olduklarını bildirdi. Ordu radyosu, ABD Başkanı Barack Obama ve yönetiminin, Mısır’daki olaylar karşısındaki “kayıtsız tutumu” nedeniyle hayal kırıklıklarını ifade ettiklerini duyurdu. Haberde, buna rağmen Başbakan Binyamin Netanyahu ve çevresindekilerle bakanların, herhangi bir görüş belirtmekten kaçındıkları da belirtildi. İsrailli yetkililerin Mısır’da rejim değişikliğinden ve Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek’ten kurtulunması konusunda ABD’nin ısrarlı olmasından endişe duydukları da bildiriliyor. Bazı kaynaklarda, Washington’ın Mısır’daki rejimde yapılacak ufak değişiklikleri kabul etmeyip, tam tersine rejimin bütünüyle değişmesinde ısrarlı olduğunu İsrail’e de aktardığı öne sürülüyor. İsrail’in eski Savunma Bakanı Şaul Mofaz ise Mısır’da meydana gelen son olayların İsrail ile Filistin Yönetimi arasındaki müzakerelere de zarar vereceğini söyledi. İsrail’de yayımlanan Haaretz gazetesinde çıkan bir yorumda da Obama’nın Amerikan tarihine “Mısır’ı kaybeden başkan” olarak geçeceği belirtildi. Yorumda, eski ABD Başkanı Jimmy Carter’ın, başkanlık döneminde İran’ı ABD’nin en önemli stratejik müttefiki olmaktan çıkarıp, Amerikan tarihine İran’ı kaybeden başkan olarak geçtiği, Obama’nın da Türkiye, Lübnan ve Mısır’ı kaybeden başkan olarak hatırlanacağı öne sürüldü. Yorumda, “Şimdi Obama’nın yapacağı, isyan rüzgârları dinene kadar ortalıkta görünmeyip daha sonra bölgenin yeni liderleriyle ilişkiler geliştirmek olacaktır. Belki NATO üyeliği ve ABD ile olan savunma işbirliğinden vazgeçmeden bloklar ve süper devletler arasında kendi yolunu izleyen Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ı taklit edeceklerdir” denildi. İş nereye gider? Arap dünyasında galiba “cin şişeden çıktı”, artık yığımlı olarak süreceğe benzer. Diktatörlere ve baskı rejimine karşı; Fakirliğe, sefalete, işsizliğe, “kısacası azgelişmişliğe karşı çağdaş değerlere ve demokrasiye ulaşma talepleri ile yüz yüzeyiz”. Ancak ortada ilginç bir çelişki var; Meydanlarda başkaldıranlar kimlerdir; sendikalar mı, çiftçiler mi, asker mi? Hiçbirisi! Askerleri bir kenara bırakırsak; zaten diğer kesimlerde böyle bir kurumsallaşma yok. Olsaydı, Arap dünyasında gerçek demokrasi yeşermeye çoktan başlardı. İslami örgütlerin Mısır olaylarında boy gösterdiği anlaşılıyor. “Müslüman Kardeşler” taraf olduğunu ifade etti. Onun dışında, ortada “anonim halkı” görüyoruz. Hatta yağmacılar da halkın bir parçası olmuşlar. Bu gerçekler “şişeden çıkan cinin” gideceği yön konusunda soru işaretlerini arttırmaktadır. 1) Acaba sonunda, 1991’de Cezayir’de olduğu gibi radikal İslamcıların yolu mu açılacak? Örneğin Mısır, bir “Mısır İslam Cumhuriyeti” haline mi dönüşecek? 2) Yoksa gerçekten, “diktatörlere ve soygun rejimlerine karşı bir başkaldırı niteliğinde başlayan bu hareketler” Arap ülkelerinde demokrasinin yeşermeye başlamasına mı neden olacak? 3) Bir de üçüncü olasılık var. Mısır başta olmak üzere Arap ülkelerinin “açık hale getirilip Batı piyasalarına şimdikinden daha esaslı bir biçimde entegre edilmeleri” söz konusu. Kısacası, sivil toplum örgütlerinin geliştirilmesi yolu ile bu ülkelerin denetim altına alınmaları olasılığı bulunuyor. ABD ve Avrupa’nın tercih edeceği yol budur. Çünkü diğer iki olasılık büyük sorunlar yaratacaktır; İslami Cumhuriyet olursa, doğası gereği ister istemez radikalleşecek ve yavaş yavaş Batı’ya kapanacaktır. Arap dünyasında, olmaz ama, “Avrupa benzeri bir demokrasi gelişmeye başlarsa” ulusal çıkarlar ön planda tutulacağı için bölgenin yeniden yapılandırılmasını, Batı açısından imkânsız hale getirecektir. Bu nedenle Batı için ideal olan, Arap ülkelerinin “açık ülkeler haline getirilip kontrol edilebilmeleridir.” Mısır başta olmak üzere, “reform taleplerini” bu yönde yapacaklardır. Başkan Obama’nın 28 Ocak 2011’de Hüsnü Mübarek ile yaptığı telefon görüşmesi, bu yöndeki ilk sinyali vermiştir. Kuşkusuz Mısır, Tunus ve Lübnan’daki hareketlenme ve başkaldırılar Türkiye’yi de etkileyecektir. Ankara’nın “Ortadoğu öncelikli iktisadi, siyasi ve kültürel politikaları” yeni gelişmelerden olumsuz olarak etkilenecektir. Batı’dan bu konuda ilk işaretler gelmeye başladı bile. www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali Gannuşi Tunus’a döndü Ortadoğu’ya yayılan isyan hareketlerinin başladığı yer Tunus’ta halk ayaklanmasıyla devrilen Zeynelabidin bin Ali yönetiminin önde gelen muhaliflerinden, İslamcı hareket lideri Raşid Gannuşi (69), 22 yıl sonra ülkesine döndü. İngiltere’den ülkesine dönen Gannuşi, başkent Tunus’ta, lideri olduğu İslamcı Ennahda (Rönesans) hareketinin üyesi binlerce kişi tarafından karşılandı. Bu grubun gerisinde toplanan onlarca kişi ise laiklik yanlısı pankartlar açtı. Gannuşi, Londra’da uçağa binerken gazetecilere yaptığı açıklamada, “çok mutlu olduğunu” söyledi. Siyasi projeleriyle ilgili bir soru üzerine, partisinin genel seçimlere katılmak istediğini belirten Gannuşi, “Serbest ve adil seçimler düzenlenirse, Ennahda katılacaktır” dedi. ABD DIŞİŞLERİ BAKANI CLINTON’DAN DEĞERLENDİRME: Mısır’da demokrasi istiyoruz ELÇİN POYRAZLAR WASHINGTON ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton Mısır’ın “gerçek bir demokrasiye” geçtiğini görmek istediklerini söyledi. NBC, FOX, ABC, CBS ve CNN gibi televizyon kanallarına demeç veren Clinton ayrıca ABD’nin Mısır’a mali yardımları kesmesinin henüz tartışma konusu olmadığını söyledi. “Demokrasiye geçişi ve bunu gerçekleştirecek adımları görmek istiyoruz. Düzenli bir geçiş istiyoruz” diyen Clinton, Mübarek hükümetine ve Mısır ordusuna bu yönde çağrı yaptı. ABD’nin Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek’e desteğini geri çekip çekmediği yönündeki bir soruyu yanıtlayan Clinton, “Desteklediğimiz ya da desteğimizi geri çektiğimiz yönünde bir mesaj göndermek istemiyoruz” dedi. Mübarek’in düşmesi ve yönetimi İslamcı radikallerin ele geçirme olasılığı konusunda ise Clinton, “Demokratik katılımcı bir hükümeti oluşturacak iyi düşünülmüş bir plan yapılmasını, düzenli bir değişim olmasını, böylelikle boşluk oluşmamasını ve bunun kimse tarafından doldurulmamasını” istediklerini vurguladı. Mısır’daki Türkler dönüyor ‘Her taraf yağmacı dolu’ İstanbul Haber Servisi Mısır’daki Türk vatandaşlarının tahliyesi için Türk Hava Yolları (THY) tarafından tahsis edilen özel uçaklar Mısır’dan Türkiye’ye dönmeye başladı. Dün saat 18.56’da İskenderiye’den İstanbul’a gelen THY uçağında bulunan Korhan Gülsen, “Polisler, şehirdeki güvenliği bir tarafa bırakıp kendi ailelerini korumaya aldı. Her taraf yağmacılarla dolu. Hapishaneden kaçan insanlar vardı, onlar bizi çok korkuttu” dedi. Dün akşam korkunç olaylar yaşadıklarını ifade eden Gülsen, şunları söyledi: “Dün akşam elimizde sopalar ve bıçaklarla evimizin kapısında bekledik. Dışarıdan kapılar çalınıyor, kapıyı açarsan içeri giriyorlar. 60 kişiye tecavüz edildiği söyleniyor. Yüze yakın kişi ölmüş. Mübarek, istediği kadar yeni hükümet atasa da halk onu istemiyor” dedi. Mısır Havayolları’nan tarifeli seferiyle Türkiye’ye dönen tekstilci Murat Melayim de ülkede sokağa çıkma yasağı olmasına rağmen buna uyulmadığını ifade ederek, “Hava karardıktan sonra sokağa çıkan elleri sopalı bazı gruplar nedeniyle sıkıntı yaşanıyor. Onun dışında sıkıntı yok” diye konuştu. Mısır’ın pek çok şehrinde polislerin ortalarda gözükmemesi üzerine,halk yağmacılara karşı kendini korumaya başladı. (Fotoğraflar: AP) Mumyalara saldırı Dış Haberler Servisi Mısır’da, paha biçilmez değerdeki tarihi eserler yağmacıların tehdidi altında. Yağmacılar, başkent Kahire’deki dünyaca ünlü müzeye girerek, 4 bin yıllık firavunlar devrine ait iki mumyanın kafasını kopararak kaçtı. Mısır’ın kıdemli Eski Eser Yüksek Kurulu’nun Başkanı Zeki Havas, “Güvenlik güçleri müzeyi koruyor. Başka zayiat yok” dedi. Mısır Müzesi ilk tehdidi, cuma gecesi bitişiğindeki iktidar partisinin merkez binasının ateşe verilmesiyle atlatmıştı. Ardından onlarca yağmacı, demir parmaklıkların üzerinden veya civardaki ağaçlara tırmanarak ağaçların tepesinden müzeye girmeye çalışmıştı. Daha sonra, bir kısmının elinde polisten aldıkları coplar bulunan bir grup genç müzedeki hazineyi korumak için binanın ana giriş kapısının önünde insan zinciri oluşturdu. Sonunda, aralarında Kral Tutankhamun’un alın maskesinin de bulunduğu eserleri korumak için ordu devreye girdi. OBAMA, ERDOĞAN’I ARADI ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ABD Başkanı Barack Obama, Mısır’da yaşanan halk ayaklanması ile ilgili olarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı aradı. Başbakanlık Basın Merkezi’nden yapılan açıklamada görüşmede, bölge halklarının meşru ve doğal demokratik haklarının karşılanması gerektiği hususunda görüş birliğine varıldığı ifade edilerek şu ifadeler kullanıldı: “Bu bağlamda halklara karşı şiddet kullanılmaması yönündeki hassasiyetin altı çizilerek, bölge ülkelerinde gelişen olayların derin ve köklü istikrarsızlıklara yol açmaması arzusu dile getirilmiştir. İstikrarsızlıkların bölge ülkelerine zarar verici sonuçları olacağı hususundaki endişeler paylaşılmıştır. Görüşme, tarafların bundan sonraki gelişmelerde daha sık temas halinde olmaya karar vermeleriyle sona ermiştir.” C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle