25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 23 OCAK 2011 PAZAR 8 İstanbul Y Edirne Y Kocaeli Y Çanakkale Y İzmir Y Manisa Y Denizli Y Zonguldak Y Sinop Y Samsun PB Trabzon PB Giresun PB Ankara Y 13 10 14 12 14 11 11 12 13 14 14 11 6 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y Y B Y B Y PB PB PB PB PB PB PB 4 10 2 15 17 17 12 10 10 8 1 3 2 HABERLERİN DEVAMI Oslo K 0 Belgrad Helsinki K 7 Sofya Stockholm PB 3 Roma Londra K 6 Atina AmsterdamY 6 Zürih Brüksel K 4 Moskova Paris K 4 Aşkabat Bonn K 2 Taşkent Münih B 1 Baku Berlin K 1 Bişkek Budapeşte K 2 Tiflis Madrid PB 5 Kahire Viyana K 3 Şam K K Y Y PB K B PB PB PB PB PB PB 3 2 9 15 1 12 7 4 8 3 12 19 16 Ülkemizin kuzey ve batı kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Marmara’nın batısı, Kıyı Ege, Batı Akdeniz ile Bursa ve Manisa çevreleri yağmur ve sağanak yağışlı geçecek. Gece ve sabah saatlerinde iç ve doğu blgelerimizde buzlanma ve don olayı ile birlikte yer yer sis görülecek. TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 23 Ocak GÜNCEL Baştarafı 1. Sayfada CÜNEYT ARCAYÜREK 52 faili meçhul cinayet kapsamındaki JİTEM davasında çarpıcı açıklamalar görmeyen polis, pankart açanları yaka paça yerlerde sürükleyerek dışarı çıkardı. İktidar adına konuşana ayağa kalkıp sorunları saptırıyor, ulusu kandırıyorsunuz diye görüş bildiren bir iki öğrenci neye uğradığını şaşırdı... Baktılar ki pankart açmayı, ayağa kalkıp görüş bildirmeyi iktidar polisi uygun görmüyor. Bir torba yumurta ile konuşmacıyı dinlemeye veya sahneye arzı endam eylemesini beklemeye başladılar. Yumurtaları kürsüde demokrasi dersi vermeye, öğrenci etiği ve üniversiteli olmanın erdemini anlatmaya hazırlanan konuşmacının başında patlattılar. Hükümet ayağa kalktı. Dünyanın pek çok demokratik ülkesinde örneği görülen yumurtalı protestoya karşı söylenmedik söz bırakmadı. Yumurtayı yemedikleri, iktidarın başına attıkları için öğrencilerin gelişmiş beyinden yoksun olduklarını iddia edecek yorumlar getiren ileri demokrat anayasa profesörlerine bile rastlandı. Daha sonra ellerindeki yumurta ile gösteri yapanlar da gözaltına alındı. İleri demokrasimizde ileriye gidildi; protesto eylemlerinin arasına ıslık da katıldı. Stadyumlara gizli kameralar yerleştirildi. Islık çalanlar gizlice saptanıp hemen polise oradan da adliyeye… doğru cezaevine. Duruşmaları tamamlanmadan, ıslıklama suçlamasından hüküm giymeden artık Metris de olur… Silivri’de mi, Allah’a kalmış… Yatarlar da yatarlar, aylarca, yıllarca... Bir de bakarsınız genç yaşta girdiği tutukevinden orta yaşta çıkıyor. Islık çalarak beyefendiyi protesto ettikleri için... Recebistan Cumhuriyeti’nde adalet! Bir özür bile dilemez. Hizbullahçılar 180 insan öldürür. Dışarıda! Eli silah tutanlar, balyoz gibi adamlar darbe sanığı! Dışarıda! Hırsızlar, üç kâğıtçılar, yolsuzluk uzmanları, halkı da devleti de dolandıranlar, devlete karşı suç işleyenler… dışarıda! Mustafa Balbay altı yüz seksen sekiz gündür içeride! Not defterini delil diye gösteren Ergenekon savcılarının iddiasına göre... …Balbay postmodern darbelere görülmemiş, işitilmemiş tarihsel bir örnek verdi. Kalemi cebinde, daktilosu elinde; Çankaya’daki Ahmet Rasim Sokak No: 14’deki Cumhuriyet bürosundan çıktı. Bir koşu Kızılay’da Başbakan’a ulaştı. Hükümeti devirmeye girişecekti ki... Aylardır içeride! Havadaki kargaları güldürecek mizahi bir senaryo. Yargının adaletin, insan haklarının, ulusal ve uluslararası hukukçuların uzun tutukluluk süresinin cezaya dönüştürülemeyeceğini ilan eden kararlarına karşın Silivri hukukunun kulakları sağır! Balbay her cuma olduğu gibi son cuma günü de tahliye talebinde bulunurken; “Artık adalet değil, ceza dağıtmak peşinde koşuluyor” diye acaba kime seslendi? Kapıdaki gardiyanlara mı? Silivri’de dört duvar arasında yatanların özgür sesi Balbay ve diğerleri “sonucu meçhul bir davanın tutuklusu!”. Hayret hatta dehşet verici uygulamaya, uzun tutukluluk sürelerinin cezaya dönüşmesine iktidardan olsun muhalefetten olsun karşı çıkmayan yok. Laf çok, ama çözüm yok! Uzun süreli tutukluluğun cezaya dönüşmesi bir türlü engellenemiyor. Siyaset kapılmış gidiyor seçim rüzgârına. Aylardır her cuma olduğu gibi son cuma günü de yine tahliyesini isteyen Balbay “Benim vicdanım, beynim özgür. Bedenimin de özgür olmasını istiyorum” diye sesleniyor yargıçlara. Aldığı yanıt mı? Hem vicdanın hem de beynin özgür kalacak… üstelik “bedeninin de özgür kalmasını” isteyeceksin ha? Yooo bu kadar olmaz! Tahliye bir kez daha ret! Özgürlüğün sesi Silivri’nin yüksek duvarları arasında bir kez daha boğuluyor! ‘Devlet öldürün dedi’ MAHMUT ORAL DİYARBAKIR Diyarbakır’da görülen 7 sanıklı JİTEM davasında, korucu sanıklar itiraf gibi açıklamalar yaptı. Korucubaşı Kamil Atağ’ın oğlu Tamer Atağ, devleti kastederek “Siz bize ‘öldürün’ dediniz, biz de öldürdük” dedi. Kamil Atağ, “Ben buradan çıkarsam bir daha Kürtlerin içine giremem. Yüzüm tutmaz” diye konuştu. Cizre’de 199395 yılları arasında işlenen 52 faili meçhul ci Dava sanıklarından Kamil Atağ, devletin korucu olmalarını istediğine dikkat çekti. Atağ, bu nedenle iki ateş arasında kaldıklarını ifade etti. nayetle ilgili olarak Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, sanıklardan ilginç açıklamalar geldi. Oturumda, “Sokak Lambası” kod adıyla davaya gizli tanıklık eden, aynı zamanda davanın sanığı da olan Hıdır Altuğ’un ifadesinin alındığı ve dosyaya konulduğu anlaşıldı. Altuğ, ifadeleri geri alıp gizli tanıklıktan çekildiğini, sorgu ifadelerinin hür iradesi ile alınmış ifadeler olmadığını savundu. Altuğ, sorgusunu yapan yetkilileri suçlayarak şunları söyledi: “İfadelerlerdeki imza bana ait, ancak içeriklerini kabul etmiyorum. Hanefi Avcı ve Recep Güven, bu ifadeleri vermem için beni ikna ettiler.” İtirafçı Adem Yakin ise PKK’nin isteği üzerine yargılandığını iddia etti. Eski Cizre Belediye Başkanı ve korucubaşı Kamil Atağ ise 25 yıldır halkına düşman edildiğini belirtti. Atağ “Korucu olmakla iki ateş arasında kaldık. Abdullah Öcalan ‘Korucu olursanız sizi öldürürüz’ dedi. Devlet de bize ‘korucu olun’ dedi. Biz de korucu olduk. ‘Abdullah Bey öldürürse öldürsün’ dedik” diye konuştu. Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verdi. Ağrı’da göstericiler polise molotofkokteyli attı. Diyarbakır’da da 6 kişi gözaltına alındı. İki kentte olaylı gösteri AĞRI/DİYARBAKIR (Cumhuriyet) BDP Ağrı İl Başkanlığı tarafından kent merkezinde düzenlenen miting sonrası olaylar çıktı. Diyarbakır’da da Mezopotamya Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğince (MEYADER) İran’daki idamları protesto için düzenlenen gösterinini ardından kent karıştı. İki gösteride polise taş ve molotofkokteyli atan çok sayıda kişi gözaltına alındı. Ağrı’daki mitinge katılan Demokratik Toplum Kongresi Genel Başkanı Ahmet Türk, kalabalığa Kürtçe seslendi. Türk’ün konuşmasının ardından yürüyüşe geçen bir grup, polise taş ve molotofkokteylleri ile saldırdı. Gruba müdahalede bulunan polis, bazı göstericileri gözaltına aldı. Diyarbakır’da da MEYADER’in protestosu sonrasında, Yeniköy Mezarlığı’na yürümek isteyen grup, polisle çatıştı. 6 kişi gözaltına alındı. Mahkeme, JİTEMCİ Albay Arif Doğan’la ilgili iddianamelere bakacak Dosyalar istendi İstanbul Haber Servisi İkinci Ergenekon davasında, yazarımız Mustafa Balbay, “kuvvetli suç şüphesi” gerekçesiyle 99. duruşma sonunda da tahliye edilmedi. Davaya bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Mardin Alay Komutanı Albay Rıdvan Özden’in 1985 yılında şehit edilmesine ilişkin soruşturma dosyası ve eklerinin birer suretinin Mardin ve Diyarbakır cumhuriyet başsavcılıklarından istenilmesini kararlaştırdı. Mahkeme heyeti, geçen hafta sorgu ve savunması alınan tutuksuz sanık, JİTEM’ci emekli Albay Arif Doğan hakkında dönemin İdil Başsavcısı İlhan Cihaner’in 1999 tarihinde açtığı soruşturma sonunda verdiği görevsizlik kararı ile diğer soruşturma evrakları ve dosyaların ilgili mahkeme ve savcılıklardan istenmesine karar verdi. C HA Z VA R PE RS ON EL YO K ahkeme Özel Harekât polisi Yaşar Oğuz Şahin’i yurtdışına çıkış yasağı koyarak tahliye etti. Dava 14 Şubat’a ertelend i. Sanık Mustafa Dönmez’in Zir Vadisi’ndeki mühimmatın yerini gösteren krokinin kendisine ait olmadığını savu narak ajanda üzerinde teknik tespitler yapılmasını istemesi üzerine mahkem e, TÜBİTAK’a bu yönde yazı yazdı. TÜBİTAK’tan 24 Aralık 2010 tarihinde mahkemeye verilen cevapta “TÜBİTAK BİLGEM’de geliştirilen MST cihazı ile bazı mürekkep türlerinde bulunan kesim ve kısımlarının analizi yapılarak hangi yazının daha önce veya daha sonra yazılmış olduğu tespit edilebilmektedir” denildi. TÜBİTAK yazısında cihazın her ne kadar TÜB İTAK tarafından geliştirlmiş olsa da inceleme işleminin, özel altyapı, birim ve uzman personel gerektirecek nitelikte olduğu kaydedilerek şöyle devam edildi: “Sözü edilen konuda incelem e yapılabilmesi için gerekli özel altyapı, birim ve uzman personelin, MST cihazına sahip olan Adli Tıp Kurumu , İstanbul Kriminal Polis Laboratuva rı ve Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı’nda bulunduğu düşünülmekte olup söz konusu çalışmanın adı geçen kurumlar bünyesinde yapılabileceği değerlendirilmektedir.” M YASAĞA ARINÇ YORUMU Başkan Şengün, Özkan ve Balbay’ın konumlarını, isnat olunan suç vasıflarının değişme ihtimallerini, tutuklamadan beklenen gayenin sağlanmış olmasını, kaçma, saklanma ve delilleri karartma şüphelerinin bulunmadığını dikkate alarak, tutukluluğun kaldırılması yönünde oy kullandı. Tutukluluk halleri sürüyor Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, duruşma sonunda açıklanan ara kararlarında “Tuncay Özkan ve Balbay’ın üzerlerine atılı suçların vasıf ve mahiyetlerini, mevcut delil durumlarını, tespit olunan savunmalarındaki anlatımlarını, toplum içindeki konumlarını, isnat olunan suç vasıflarının değişme ihtimallerini, tutuklamadan beklenen gayenin sağlanmış olmasını, bu aşamadan sonra kaçma, saklanma ve delilleri karartma şüphelerinin bulunmadığını ve gerekirse adli kontrol uygulamasının düşünülebileceğini” dikkate alarak diğer iki üye hâkimin tutukluluk hallerinin devamı kararına karşı oy kullandı. Ancak, Balbay, Özkan ve diğer 19 sanık hakkında üye hâkimlerin “Dosya kapsamı, her sanığa iddianamede ayrı ayrı isnat olunan suçlamalar ve bunlarla ilgili sevk maddeleri, delillerin tamamen toplanmamış olması, dosyadaki belgeler ve raporlar, atılı suçların işlendiği hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığının devam etmekte ve bu suçların CMK’nin 100/3. maddesinde sayılan suçlardan olması ve bir kısım sanıkların halen savunmalarının alınmamış olması” gibi gerekçelerle “tutukluluk hallerinin” devamına karar verildi. Doğan’ın 3 cep telefonunun 2000 yılı başından iddianamenin düzenlenme tarihine kadar ayrıntılı HTS raporunun Telekomünikasyon İletişim ‘Hayat içki ve seks değildir’ İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, alkollü içkilerin satışı ve sunumuna getirilen yeni yasaklarla, yurttaşların yaşam tarzlarına müdahale edilmesinden duydukları endişe konusunda, “Hayat içki ve seksten ibaret değildir” yorumunu yaptı. İzmir programı kapsamında AKP il başkanlığını ziyaret eden Arınç, burada gazetecilerin sorularını yanıtladı. İzmirlilerin yaşam tarzlarına müdahale edilmesi endişesi yaşadıklarının anımsatılması üzerine Arınç, “İzmir’de milyonlar var. Bu milyonlar Anadolumuzun güzel insanları. Şöyle bir kanaat varsa yanlıştır. İzmir’i CHP yönetiyor, tüm İzmirliler CHP’lidir. Bu endişeye sahip olan belki beş on kişi belki de beş yüz bin kişi vardır. Bu tür korkular ve endişeler büyük ölçüde yapay” dedi. Arınç, içki yasağı konusuyla ilgili de “Hayat içkiden ibaret değil. Hayat seksten ibaret değil. Bir kısım çağdaş düşünceye sahip olduğunu söyleyenler, sadece içki ve seksle olaylara bakıyorlar. Onlar da bir şekilde tatmin edilecek ama Türkiye bir hukuk devleti. Bu hukuk devleti içinde de her şeyin bir ölçüsünün olmaması, özgürlüklerin sınırsız olmadığı gibi çağdaşlığı içki kadehlerinde aramak ve orada bulmak isteyenlere ithaf olunur” diye konuştu. Başkanlığı’ndan istenmesine karar veren mahkeme, Diyarbakır 7. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı, özel yetkili Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği ve r 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nden, Viranşehir Başsavcılığı’ndan Doğan ile ilgili açılan soruşturma ve kovuşturma olup olmadığını, varsa ilgili iddianamelerin ve evrakın istenmesine de karar verildi. TÖBDER tüzelkişiliğini istiyor ANKARA (ANKA) Tüm Eğitim ve Öğretim Emekçileri Birleşme ve Dayanışma Derneği (TÖBDER), AKP, BDP, CHP ve DSP genel başkanlıklarıyla grup başkanvekilliklerine açık mektup göndererek tüzelkişiliğinin iadesini istedi. Mektupta, AKP’nin darbelerle hesaplaşma çalışmalarının önemli bir adım olarak görüldüğü, ancak yapılan çalışmalarda darbe mağduru bir kuruluş olan TÖBDER’e yer verilmemesinin eksiklik olduğu belirtildi. Mektupta, “Çalışılmakta olan projede TÖBDER’in tüzelkişiliğinin iadesi de yer almalıdır” görüşü dile getirildi. TOPLUM, DİYARBAKIR CEZAEVİ’NİN KARANLIK GERÇEĞİYLE YÜZLEŞİYOR SORUŞTURMA SÜRÜYOR ‘İşkence izleri hâlâ silinmedi’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 78’liler Girişimi’nce oluşturulan Diyarbakır Cezaevi Gerçeğini Araştırma ve Adalet Komisyonu’nun açıkladığı “Türkiye, Diyarbakır Cezaevi Gerçeğiyle Yüzleşiyor” sempozyumunun sonuç bildirgesinde, Diyarbakır Cezaevi’nin bir “utanç müzesi” haline getirilmesi gerektiği belirtildi. Sempozyum dün İnşaat Mühendisleri Odası Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Sempozyumda ilk olarak “Gecenin Karanlığında Kaybolanlardan Kalanlara: Belgesel/Tanıklıklar” adlı belgesel gösterildi. Sempozyumda ko Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, “8084 döneminde bölgede görev alan doktor, hâkim, asker, hemşire, tüm görevliler, meslek örgütlerinin de katkısıyla yüzleşmeli. Dönemin hekimleri de yargılanmalı” dedi. nuşan Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, 447 mağdurdan 336’sında, yani her üç kişiden birinin vücudunda o döneme ait kalıcı izler görülebildiğini söyledi. “Sırf işkence olsun diye diş bile çekildiğine” dikkat çeken Fincancı, kişilerin çoğunda solunum sistemlerine ilişkin ciddi sorunlar tespit ettiklerini anlattı. Fincancı, “hekimlerin de o dönemde işkencelere ses çıkarmadığını” vurgulayarak “8084 döneminde bölgede görev alan doktor, hâkim, asker, hemşire tüm görevliler, meslek örgütlerinin de katkısıyla yüzleşmeli. Dönemin hekimleri de yargılanmalı” dedi. Fincancı, hekimlerin işkencenin izlerini örtmek amacıyla “Yapılan tedavi ve tetkik sonucunda hiçbir darp ve işkence izine rastlanmamıştır” yazılı kaşeler yaptırdığını belirtti. ‘Etnik kin ve öfke’ Bildirgede Diyarbakır Cezaevi’nin insanlığa karşı işlenen suçların merkezi olduğu belirtilerek “Cezaevinde yaşananlar, etnik kin ve öfkenin askeri bir sistem içersinde uygulanmasıdır. Amaç aşağılamak, kişiliksizleştirmek, Kürt kimliğini yok etmek ve Türkleştirmektir” denildi. Bildirge okunurken mağdurlar da kürsüye çıktı. Etkinlik kapsamında “Gecenin Karanlığından Şafak Vaktine” adlı sergi de açıldı. Sergi 5 Şubat’a dek açık kalacak. 13 Hizbullah üyesi gözaltında MERSİN (Cumhuriyet) Mersin ve Gaziantep’te şeriatçı terör örgütü Hizbullah’a yönelik düzenlenen operasyonda 13 kişi gözaltına alındı. Mersin Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne bağlı ekipler, bir süredir sürdürdükleri soruşturma kapsamında, kent merkezinin yanı sıra Tarsus, Erdemli ve Mut’ta operasyon düzenledi. Operasyonda 12 kişi gözaltına alınırken örgüt mensuplarının buluşma noktası olan 3 dernekte de arama yapıldı. Bu derneklerde ve zanlıların evlerinde yapılan aramalarda örgütsel dokümanlara el konuldu. Mersin polisinin, operasyon kapsamında aranan 1 kişiyi de Gaziantep’te yakalayarak kente getirdiği öğrenildi. Toplam 13 kişinin gözaltına alındığı operasyon kapsamında soruşturmanın sürdüğü bildirildi. 15 aracın lastiğini kestiler İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir’in Karabağlar ilçesinde park halindeki 15 aracın lastiğini kestikleri ileri sürülen C.D. (20) ile Ş.S. (17) suç aleti bıçakla birlikte yakalandı. Gözaltına alınan zanlılardan C.D’nin uyuşturucu kullanmak, adam yaralama, sarkıntılık, kamu malına zarar verme ve 6136 sayılı kanuna muhalefet suçlarından poliste kaydının bulunduğu öğrenildi. Suçlarını itiraf edilen C.D. ve Ş.S. çıkarıldıkları mahkemece serbest bırakıldı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle