18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 OCAK 2011 PAZAR CUMHUR YET SAYFA HABERLER Komisyon kurulması gerektiğini söyleyen CHP’li Tanrıkulu, ‘toplumsal barış’ dedi 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ‘Hakikat’ önerisi Sezgin Tanrıkulu, CHP’nin daha önce TBMM çatısı altında “derin gerçeklerin ortaya çıkarılması için” çalışmalar yaptığını belirtti. DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) CHP’de insan haklarından sorumlu genel başkan yardımcısı olduktan sonra dün Diyarbakır’da ilk basın toplantısını düzenleyen Sezgin Tanrıkulu, Kürt sorununun çözümünde adalet inancının oluşması için “Hakikat Komisyonu” kurulmasını önerdi. Öneriyi partisi adına yaptığını vurgulayan Tanrıkulu, AKP’nin ve hiçbir siyasi düşüncenin buna engel olmaması gerektiğini söyledi. Partisinin Diyarbakır binasında İl Başkanı Muzaffer Değer ile basın toplantısı düzenleyen Tanrıkulu, CHP’nin daha önce TBMM çatısı altında “derin gerçeklerin ortaya çıkarılması için” çalışmalar yaptığını anımsattı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Tanrıkulu partisinin Diyarbakır binasında basın toplantısı düzenledi. komisyonunun, yeni bir toplumsal mutabakata doğru ilerlemesinde, hukuka ve adalete güvenin tesisinin, vatandaşlık bilinci, tüm toplum genelinde aidiyet duygusunun güçlenmesi yönünde büyük etkisi olacaktır. İnsan hakları standardının yükseltilmesine yönelik bu gibi politikaların benimsenmesi ve savunulması da Türkiye açısından tüm eksenlerini, toplumsal kıyılarını birleştirici, ortaklaştırıcı somut adımlar halkasında yer alacaktır.” Türkiye’de insanlık suçu ve ağır insan hakları sayılabilecek ihlallerin farklı dönemlerde yaşandığını belirten Tanrıkulu, bu dönemlerle yüzleşilemediğinin altını çizdi. sız olmalı. Devlet kurumları, komisyon çalışmalarına her türlü destek ve kolaylığı sağlamakla yükümlü tutulmalı. Komisyonun görevi, 12 Eylül darbesinden bu yana gerçekleşmiş faili meçhul cinayetler ile kayıp olaylarını araştırmak olarak tanımlanmalı. Komisyon, demokrasiye ve insan haklarına bağlılıklarıyla bilinen, tarafsız ve barışçıl vasıfları üzerinde mutabakat bulunan kişilerden oluşmalıdır. Üyeler arasında parlamentodaki partilerin de birer temsilcisi yer almalıdır.” ‘Türkan Işık Yolcusu’ ve Dilek Türker... Toprağa yapışık bir köktür insan yaşamı. Bir ağaç gibi, çiçek gibi bir şey. Günler, haftalar, aylar, yıllar gelip geçer. Kimi zaman sevinç, hüzün, acı... Kırlangıçların uçmaya hazır saatleri, göğün mavisi, denizin köpük köpük dalgaları geride kalan yılları anımsatır. Çocukluk, gençlik yıllarını. Ve bir şiir akla düşer: “Işıkta üç güvercin alın yazımızı çiziyorlar ışıkta, renkleriyle, davranışlarıyla sevdiğimiz kişilerin” Kim özlemez o yılları, alın yazımızı çizen güvercinleri... Ayşe Kulin’in romanından uyarlanan “Türkan Işık Yolcusu” Türkan Saylan’ın yaşamöyküsüdür. Oyun İpek Kadılar Altıner’in. Yönetmen ise Hakan Altıner. Müzik Fazıl Say. Dekorkostüm Osman Şengezer. Işık tasarımı Yüksel Yılmaz. Koreografi İhsan Bengier... Dilek Türker yılların usta bir oyuncusu. Yer aldığı oyunların çoğunda kadınların gerçek öykülerinden yola çıkmış ve onları canlandırmış. Kadınların beklentilerini, umutlarını, kendi içlerine yolculuklarını, ödedikleri ağır bedelleri anlatmış. Güçlü kalmayı, ayakta durmayı... Ben hem Türkan Saylan’ı hem de Dilek Türker’i yıllar önce tanıdım. Sonsuzluğun, aşkın, sevginin, insan olmanın, erdemli olmanın yolunda yürüyen iki insan. Biri bilim insanı, öteki tiyatro sanatçısı... Aslında bu oyun hakkında aylar önce yazmalıydım... Gecikmiş bir yazı bu... Yaşamın derin sularında, al bir şafakta, Arnavutköy’de ahşap bir evde mehtabı, denizi, şafağı seyretmek.. bir ihbar sonunda evi basılmak. Kendisini bilime, insanlığa, okula gitmeyen çocuklara adamış, hasta ama ölene dek ayakta durmaya çalışan onurlu bir insandı Türkan Saylan. Onun öyküsünü, yaşamını, tiyatro oyununu yazmak benim için çok zor... Dilek Türker’in görkemli oyunu, Yeşim Alıç’ın başkaldırının simgesi bir bilim insanının direnişinde gösterdiği enerjisi, Gül Akelli’nin yalınlığı, Ankara Sanat Tiyatrosu kökenli Ebru Saçar’ın ışık damlalarını titreştiren seslenişi... Ve bir de Yiğit Çelik. Biliyorum bu oyunun en büyük destekçisi Maltepe Belediye Başkanı Mustafa Zengin... Dilek Türker’in “Tiyatro Ayna”sı muhalif oyunlar sahneliyor... Özel tiyatroların destek almadan ayakta durması zor. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, ADD, Tabip Odaları, sendikalar, demokratik kitle örgütleri, adını “Türkan Saylan Sağlık Merkezi” koyan özel tıp merkezleri “Tiyatro Ayna”ya niçin el uzatmıyorlar. Türkan Saylan’ın ölümünün ardından gözyaşı dökenler, yüz binlerce doları rahatlıkla “etkinlik” adı altında harcayan belediyeler, niçin “Türkan Işık Yolcusu” oyununa Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan gibi destek vermiyorlar? İzmir ve Antalya büyükşehir belediyelerinin kültür birimi yöneticileri Dilek Türker’in telefonlarına niçin çıkmıyorlar? Aziz Kocaoğlu ve Prof. Dr. Mustafa Akaydın niçin bu oyuna destek vermeyi düşünmüyorlar? Dilek Türker’le sohbet ederken, gözlerinde biraz yalnızlık ve hüzün hissettim... Örgüt yemeklerinde bilmem kaç bin lirayı bir çırpıda ödeyen, popçulara 3040 bin lira veren CHP’li belediyeler, dün de bugün de ne Halk Oyuncuları’na, ne Ankara Sanat Tiyatrosu’na, ne Yıldız Kenter’e, ne Genco Erkal’a, ne Müjdat Gezen’e, ne de Ferhan Şensoy’a sahip çıktılar. Bu acıyı yüreğinde en çok duyumsayanlardan birisi de Rutkay Aziz’dir. Sosyal demokrat belediye başkanları üçüncü sınıf popçulara on binlerce lira öderken, yaşamlarını tiyatroya adayan bu yurtseverleri sadece “kültür şenlikleri”nde panellere çağırırlar. Acı ama gerçek budur! Bu gerçeği görmek için gözlerinizi yumup başınızı göğe çevirin, mavilerin içinde gezinin bir süre... Türkan Saylan, ahşap evinin penceresi önündeki çiçeklerin içinden size sesleniyor: “Beni ne çabuk unuttunuz!” Evet siz.. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği yöneticileri, CHP’li belediye başkanları... Bu oyuna Mustafa Zengin, Mustafa Sarıgül, Hakan Tartan destek verirken siz niye çekindiniz? Korkmayın İçişleri Bakanlığı müfettişleri gelip bizi denetlerler diye... Biraz yürekli olun! Tiyatroyu sevin, sevdirin! Tiyatroyu, sinemayı, operayı, şiiri, resmi, yontuyu, öyküyü, romanı sevmeyen bir toplum uygarlaşamaz... Demokrasiyi ve özgürlükleri genişletemez... ‘Mutabakat şart’ Tanrıkulu, Türkiye için oluşturulacak modelin TBMM’de grubu bulunan tüm partilerin bir araya gelerek, mutabakat sağlayarak oluşturmasının şart olduğuna dikkat çekti. Bunun için AKP başta olmak üzere diğer partilere çağrı yapan Tanrıkulu, modelin özelliklerini ise şöyle sıraladı: “Komisyon bağım ‘Çekilen acıların farkındalığının tasdiki’ TBMM Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu ile TBMM Susurluk Komisyonu tarafından hazırlanan raporlara CHP’nin öncülük ettiğini belirten Tanrıkulu, dünyada ağır sorunlar yaşayan 28 ülkede hakikat komisyonları kurularak, toplumsal barışın sağlandığını ifade etti. Partisinin bu birikimlere sahip çıkarak Türkiye’de de “Hakikat Komisyonu” kurulmasını önerdiğini vurgulayan Tanrıkulu şöyle konuştu: “Hakikat komisyonları çekilen acıların farkında olunduğunun toplumun geneli tarafından tasdiki, yeni bir toplumsal mutabakata varılması ve kutuplaşmaların kendi kendini biteviye biçimde yeniden üretir hale gelmemesi için önemlidir. TBMM’nin bünyesinde kurulacak bir hakikat BAYIR, BALBAY’IN ADAY OLMASINI İSTEDİ ‘Balbay İzmir’e şık olur’ HAKAN DİRİK İZMİR CHP, gazetemiz yazarı Mustafa Balbay’ı İzmir’den milletvekili adayı göstermek istiyor. İzmirlilerden de bu konuda kendisine talep geldiğini belirten CHP İl Başkanı Tacettin Bayır, konuyu genel merkez yetkililerine sunacağını dile getirerek “Balbay İzmir’e şık olur” de di. Geçen hafta İzmir İl Başkanı olan Tacettin Bayır, Silivri’de tutuklu bulunan Mustafa Balbay’ın bu konumunun sona ermesi gerektiğine inandığını söyledi. Ucu belirsiz biçimde dava sürecinin uzatılacağının anlaşıldığını belirten Bayır, Balbay’ın kendisinin ve benzer konumdaki diğer mağdurların hakkını arayabilmesi için TBMM’de olması gerektiğini vurguladı. [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 ‘Değişiklik kamu düzenini bozar’ i Türkiye KamuSen, torba yasaya yen enlemelerin eklenen konuların olumlu düz kazançlarını yok edeceğini savunuyor MUSTAFA ÇAKIR ANKARA Türkiye KamuSen, ‘Torba Tasarı’nın Plan ve Bütçe Komisyonu’ndan geçen halini inceleyerek olumlu ve olumsuz bulduğu yanlarını sıraladı. Hükümetin tek taraflı olarak hazırlayıp tasarıya eklediği konuların olumlu düzenlemelerin kazançlarını ortadan kaldıracak düzeyde olduğuna dikkat çeken Türkiye KamuSen, “Öyle ki, olumsuz bulduğumuz ve karşı çıktığımız maddelerin özünde kamunun işleyişi, yapısı ve düzenini bozma amacı yatmaktadır. Bu nedenle tasarının götürdükleri getirdiklerinin çok üzerindedir” değerlendirmesini yaptı. Türkiye KamuSen, toplu görüşmelerde kararlaştırılan birçok konunun tasarıya dahil edilmeyerek yeni mağduriyetler yaratıldığını belirtti. Tasvip edilmeyen uygulamaların düzeltilmesi için girişimlerin sürdürüldüğünü belirten Türkiye KamuSen, tasarıdaki karşı çıktıkları düzenlemeleri şöyle sıraladı: 1 Sosyal diyalog mekanizması yok sayılmıştır. 2 Toplu görüşme sürecinde mutabakata varılan konular, tasarıya dahil edilmemiştir. 3 Kamuya özel sektörden üst düzey yönetici atanması sağlanarak hükümet memuru uygulamasına geçilmektedir. 4 Kadrosu kaldırılan memurların sürgün edilebilmelerinin önü açılmaktadır. 5 Kamuda kısmi zamanlı, çağrı usulüne göre, güvencesiz ve düşük ücretle eleman çalıştırmanın önü açılmaktadır. 6 Kamu kurum ve kuruluşlarının, devlet karşıtı görüşlerin yer aldığı yayınların barınağı haline getirilmesi mümkün kılınmaktadır. 7 Tasarı eklenen ve çıkarılan maddeler nedeniyle yamalı bohçaya dönmüş, kamu çalışanları AKP’nin oyuncağı haline gelmiştir. 8 Geçici görevlendirmelerin bir yılda 6 ayı geçemeyeceği hükme bağlanarak sendikal baskılar ve yıldırma politikalarına yasal kılıf hazırlanmıştır. 9 Kamu görevlilerine ilave kademe verilmesi için öngörülen süre 6 yıldan 8 yıla çıkarılmaktadır. 10 Sicil sisteminin kaldırılmasıyla, kamunun yapısı ve işleyişi değiştirilmek istenmektedir. KamuSen’in olumlu bulduğu düzenlemeler Özürlülerin çalışma şartlarını kolaylaş tırmak amacıyla tedbirler getiriliyor. Hamile kadınlara, hamileliklerinin yirmi dördüncü haftası ile doğumdan sonraki bir yıl arasında gece nöbeti ve gece vardiyas ı verilemeyeceği hükme bağlanıyor. Analık, doğum, ölüm ve mazeret izin leri yeniden düzenleniyor. Hastalık ve refakat izinleri taleplerimiz çerçevesinde düzenleniyor. İl dışına çıkışta izin alma kaldırılıyor. Toplu müracaat, şikâyet yasağı kalk ıyor. Her türlü disiplin cezasına karşı idar i yargıya başvurma hakkı getiriliyor. Sendika üyesi kamu görevlilerine ocak , nisan, temmuz ve ekim aylarında 45 TL tutarında toplusözleşme primi getiriliyor. Çocuk yardımındaki sayı sınırı kald ırılı KİT’lerde I sayılı cetvele tabi persone yor. lin tazminat üst sınırı yüzde 200’e çıkarılıy ek or. Sözleşmeli personelin de aile yardımın dan faydalanması sağlanıyor. YEN MADDE EMRE DÖKER Kömür de ‘torba’ya girdi İZMİR Türkiye Kömür İşletmeleri’nin (TKİ) 2003’ten bu yana 1 milyar 500 milyon liralık kömürü ihalesiz aldığının Hazine Müsteşarlığı raporlarına yansımasının ardından AKP harekete geçti. Torba yasaya eklenen maddeyle TKİ’nin ihalesiz kömür alması yasal duruma getiriliyor. CHP, geçen yıl ihalesiz kömür alındığını tespit ederek savcılığa suç duyurusunda bulunmuştu. TKİ’nin 2003’ten bu yana dağıttığı kömürün toplam maliyetinin 2 milyar 500 milyon lirayı aştığı belirtiliyor. 20032010 arasında dağıtılan kömür 11 milyon 223 bin tonu aşarken, Hazine’den alacaklarını tahsil edemeyen TKİ, çareyi kredi almakta buldu. CHP Milletvekili, Kamu İktisati Teşekküleri Komisyonu Başkanı Hüseyin Ünsal, 2003’ten bu yana 1 milyar 500 milyon liralık kömürün yandaş firmalar tarafından ihalesiz alındığını söyledi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle