18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA 4 HABERLER CUMHURİYET 17 OCAK 2011 PAZARTESİ Büyük Kurultay’da bir araya gelen Aleviler taleplerini açıkladı, AKP hükümetini eleştirdi 2000’Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK ‘İnancımıza dokunmayın’ Kurultay sonunda zorunlu din derslerinin kaldrılmasının da yer aldığı 17 talebi içeren bir bildirge yayımlandı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV) öncülüğünde yoğun katılımla düzenlenen “Büyük Alevi Kurultayı”nda hükümete sert eleştiriler yöneltildi. HBVAKV Genel Başkanı Ercan Geçmez, “Alevi Çalıştayı’nda ısrarla Aleviliği tarif etmek isteyenlere ‘Siz bizi tarif edemezsiniz, çekin elinizi inancımızdan. Buna biz müsaade etmeyeceğiz’ diyoruz ” dedi. Kurultay sonunda ise zorunlu din dersleri ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kaldırılması, cemevlerinin ibadethane olarak kabul edilmesi ile Madımak’ın müze yapılmasının da yer aldığı 17 talebi içeren bir bildirge yayımlandı. Türkiye ve dünyanın dört bir yanından gelen binlerce Alevi, Anadolu Gösteri Merkezi’nde buluştu. Kurultay salonu Atatürk, Hz. Ali, Hacı Bektaş Veli, Pir Sultan Abdal ve Seyit Rıza’nın resimleriyle süslendi. Kurultaya, Cem Vakfı Başkanı İzzettin Doğan, Alevi Açılımı Koordinatörü Necdet Subaşı, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, CHP PM üyesi Ercan Karakaş, BDP milletvekili Fatma Kurtulan, Adana Cumhuriyet Savcısı İlhan Cihaner ve Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık da katıldı. Aleviler Cihaner’e yoğun ilgi gösterirken birlikte fotoğraf çektirdi. Cihaner, çıkışta bir gazetecinin Hizbullahçıların tahliyesiyle ilişkin sorusuna “Devlet, yüksek yargıçları takip etmek yerine, onları takip etseydi kaçmazlardı” dedi. İmam ve Öğretmen... Osmanlı toplumunun simgesi ‘imam’dır. İmam, mahallenin önderidir. Mahalle de toplumun yaşayan birimidir. Cemaat kültürünün öğeleri bunlardır. Cumhuriyet, bu kültürü değiştirmeyi amaçladı. Öğretmen, bu yeni kültürün önderiydi. Mahallenin yerini ‘halkevi’ almalıydı. Öğrenim ve eğitim de dogmanın yerini almalıydı. İmam, kutsal buyrukları bildirir ve cemaati yönetir. İmam, gücünü Tanrı’dan alır. Öğretmen, bilim ve sanat temelli bilgiyi işler. Öğretmen, gücünü bilimden ve sanattan alır. İmam, cemaat kültürünü sürdürür. Öğretmen, gücünü insanın iradesinden alır. Osmanlı kültürü ile Cumhuriyet kültürü bu farklı eksenlerde toplumun düşünce biçimlerini etkilemiştir. Osmanlı kültürü altı yüzyıl. Cumhuriyet kültürü 87 yıl. Bugünlere böyle gelindi. ‘Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür insanlar yetiştiriniz.’ Mustafa Kemal Atatürk, öğretmenlere böyle seslenmişti. Düşüncesi özgür, kültürü özgür, vicdanı özgür insanlar. Aklını duygularının önüne koyabilen özgür bireyler. Yetkin bireyler olmalıydı Cumhuriyet’in insanları. Olabildiler mi? Çok azı. Ezberci eğitimin dogmalara döndürdüğü bilgi nakillerinin eğitim sanıldığı onyıllar. Köy Enstitülerinin köy ağalarının muhalefetiyle ezilip silinmesinin yaşandığı yıllar. Köylerde ağalıkaşiret beyliğinin, kentlerde cemaat egemenliğinin altında sandığa gidip oy vermenin demokrasi sanıldığı onyıllar. Yetkin birey yerine her şeyi başkasından bekleyen itaat kültürünün topluma egemen oluşuyla geçen onyıllar. 19231938 Atatürk’lü yıllar. 19391945 İkinci Dünya Savaşı yılları. 19461960 Demokrat Parti’li yıllar. BayarMenderes yılları. İmamcemaat kültürünün canlandırıldığı yıllar. 27 Mayıs 1960 ihtilali. 12 Mart 1970 askeri darbesi. 12 Eylül 1980 Kenan Evren cuntası dönemi. 1980 sonrasında başlayan ‘küreselleşme’. 1990 sonrası Sovyetler Birliği’nin dağılışı ve tek kutuplu dünya dönemi. Amerika’nın dünya hegemonyasının kesinleşmesi. Amerika’nın dünya haritasını değiştirme kararı ve dünyada bu kararın ortaklarını arayışı. Amerika artık bağımsız ülke istemiyor. Amerika ve Avrupa artık ulus devlet istemiyor. ‘Böl ve yönet’ politikası şiddetle uygulanıyor. Ortadoğu Amerikan işgali altında. Ve Türkiye’de uyanışın temsilcisi olan ‘öğretmen’ etkin olma niteliğinden uzaklaştırılıyor. İmam yeniden toplumun önderi yapılmaya çalışılıyor. Neden mi? Şundan: Öğretmen öğretir, imam yönetir. Öğrenen insan istenmiyor. Öğrenen insan ‘neden’ diye sorar. Öğrenen insan ‘nasıl’ diye sorar. Öğrenen insan soru sorar, soru yaratır. Oysa, yönetilen insan kabul eder, yönetilen insan sormaz, yönetilen insan dinler, kabul eder, itaat eder. Demokrasinin temeli, öğrenen, soran, kabul etmeyen insandır. Otokrasinin temeli ise, yönetilen, kabul eden, sormayan, itaat eden insandır. Bir yerde yönetimin nasıl insan istediğine bakın, oradaki sistemin adını bulacaksınız. Eksen belli olmuştur: Cemaatin itaat kültürü. Yöntem belli olmuştur: Susturma, sindirme, ürkütme. Yön de belli olmuştur: Din temelli otokrasi. 1923 Cumhuriyeti’nden vazgeçilip geçilmeyeceği de 2011 yılında belli olacaktır. Bilanço, işte budur. [email protected] Kurultay sonunda açıklanan bildirgede şu talepler sıralandı  Ötekileştirilen tüm diğer gruplarla birlikte Alevileri de hedef alan nefret suçları yasal müeyyidelere bağlanmalıdır.  Türkiye toplumunun utancı olarak görülmesi gereken tüm Alevi katliamlarıyla yüzleşilmeli.  Madımak Oteli utanç müzesi yapılmalıdır.  Zamanaşımına uğratılan Maraş, Çorum ve Sivas katliamlarının dosyaları yeniden açılmalı ve failleri ortaya çıkarılmalıdır.  Dersim katliamıyla ilgili devlet arşivleri kamuoyunun bilgisine sunulmalı.  Aleviliği siyasal amaçlar çerçevesinde yeniden tanımlama girişimlerine son verilmelidir.  Eğitim, öğretim başta olmak üzere tüm kamu hizmeti alanlarında ve bürokraside Alevilere yönelik ayrımcılık iddiaları, hukuk devleti ilkesine inanan tüm yurttaşların adalet duygusunu tatmin edecek biçimde soruşturularak aydınlatılmalıdır.  Zorunlu din dersleri kaldırılmalıdır.  Diyanet İşleri Başkanlığı kaldırılmalıdır.  Cemevleri ibadethane kabul edilmelidir.  Alevi köylerine zorla cami yapılmasına son verilmeli, şimdiye kadar yapılmış bulunan camiler kaldırılmalı.  Hacı Bektaş Dergâhı, dergâhın gerçek sahipleri olan Alevilere teslim edilmelidir.  Karacaahmet ve Şahkulu gibi, ancak kira karşılığı kullanılabilen dergâhlar da Alevilere teslim edilmelidir.  Alevilerin kutsal mekânlarına yönelik yağmaya son verilmelidir.  Abdal Musa Türbesi’nin yanına taşocağı yapılmasına müsaade eden ruhsat iptal edilmelidir.  Munzur Vadisi’ne, Alevilerin kutsal mekânlarının yok olmasına yol açacak biçimde yapılması planlanan barajların yapımı durdurulmalıdır.  Antakya ve çevresinde yaşayan Alevilerin, kutsal günü sayılan “Gadiri Hum” resmi tatil kabul edilmelidir. Anadolu Gösteri Merkezi’nde bir araya gelen Aleviler sorunlarını gündeme getirdi. Yurttaşlar, kurultaya katılan Cihaner’e büyük ilgi gösterdi. (AA) ‘Çekin elinizi’ Mehmet Turan Dede’nin “çerağ yakma”sıyla başlayan kurultayda semah ekibi de deyişler eşliğinde bir gösteri sundu. Geçmez, açılış konuşmasında, Devlet Bakanı Faruk Çelik’in girişimiyle düzenlenen Alevi çalıştaylarını eleştirerek geleneklerinin yok edilmeye çalışıldığını söyledi. Çelik’in “Çalıştaylara katılmıyorlar” dediğini dile getiren Geçmez, “Katliamlara katıldığı için yargıla nan birinin katıldığı çalıştaylara mı katılalım? Bizi katillerimizle mi yüzleştirmek istiyorsunuz? Biz bu işlerde samimiyet ararız” değerlendirmesini yaptı. lerle katledenler güçlü bir şekilde tarih sahnesine çıkarak, çalıştaylar düzenleyerek Aleviliği, inancımızı katletmeye çalışıyorlar” dedi. 6 Mart’ta İzmir’de miting Türkiye’nin değişik yerlerinde, “Zorunlu din derslerinin kaldırılması ve eşit yurttaşlık” talepleri için mitingler düzenleyeceklerini belirten Geçmez, 6 Mart’ta İzmir’de miting yapma kararı aldıklarını bildirdi. Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Başkanı Turgut Öker “Bugüne kadar bizi Kerbela’dan bu yana insanlık dışı barbarca yöntem ‘Herkes kendi kapısının önüne baksın’ Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Ali Balkız da isteklerin hepsinin tersinin yapıldığını belirterek “ ‘Diyanet kaldırılsın’ dedik, temmuzda çıkarılan kanunla daha güçlü bir Diyanet yarattılar. Diyanet mensuplarına dokunulmazlıklar getirdiler” diye konuştu. Başbakan Erdoğan’ın “tıksırıncaya kadar içiyorlar” sözlerine de de ğinen Balkız, “Başbakan alkole karşı değildir, miktarına karşıdır. Siz yolda devrilmiş ayyaş bir dede gördünüz mü? Herkes kendi kapısının önüne baksın o zaman” dedi. Eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay, katılımın bu kadar çok olmasını demokrasi özlemine bağladı. Bu arada kurultaya Almanya ve Yunanistan elçiliklerinden diplomatlar da katıldı. leştirilmesi ve kurumsallaşması olduğu bildirildi. ‘Kendi Alevisini yaratıyor’ Yargı kararlarına rağmen kaldırılmayan din derslerine Alevilikle ilgili kimler tarafından hazırlandığı belli olmayan metinler eklendiğine dikkat çekilen bildirgede, “Hükümet kendi Alevilerini ve Aleviliğini üretmek çabasında ısrar etmektedir” denildi. Bildirgede, “Siyasal irade, Alevilerin eşit yurttaşlık taleplerini etkisizleştirmek üzere Aleviliği tanımlamaya ve amaçları doğrultusunda yeniden inşa etmeye soyundu” ifadelerine yer verildi. Sonraki adım Dünya Alevi Kurultayı Kurultayın ardından yayımlanan bildirgede, Büyük Alevi Kurultayı’nın ukdesinin, bir sonraki adımda Dünya Alevi Kurultayı’nın gerçek AYŞE SUCU’DAN DP SÜRPRİZİ Başbakan Erdoğan, yine CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef aldı ‘Katılmamı Zeybek istedi’ FIRAT KOZOK ‘Biz eser onlar laf üretiyor’ CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu da hedef alan Başbakan Erdoğan, “Siyasette kısa sürede çark etme görevi CHP Genel Başkanı’na ait” diye konuştu. TARKAN TEMUR DEMİRTAŞ ANKARA Diyanet Vakfı Kadın Faaliyetleri Merkezi Müdürlüğü görevinden alınmasıyla kamuoyunun gündemine oturan Ayşe Sucu, sürpriz bir şekilde DP’ye katıldı. Kendisi ile birlikte görevlerinden istifa eden yönetim kurulu üyeleri haberi gazetelerden okurken, Sucu, “Derdim sadece milletvekili olmak değil. Kucaklayıcı, bütünleştirici bir bakış açısıyla daha geniş bir çalışma alanında kendimi bulacağım” dedi. Sucu, kadını merkeze alan yeni dernek çalışmalarının da kısa sürede sonuçlanacağını söyledi. DP GİK üyeliğine seçilen Sucu ilk mesajlarını Cumhuriyet’e verdi. DP’ye katılmanın kendisi için de hızlı gelişen bir süreç olduğunu anlatan Sucu, Genel Başkanlığa seçilen Namık Kemal Zeybek’in kendisini 2 gün önce davet ettiğini söyledi. ‘Değerlerimden vazgeçmeyeceğim’ Parti yönetiminde de yer alacağını belirten Sucu, “Siyaset çok düşünmediğim bir şeydi ama birden kendimi içinde buldum. Sayın Genel Başkan aradı, o ikna etti” dedi. Sucu şöyle konuştu: “Bugüne kadar siyaset üstü duruşum vardı. Bütün parti, ideoloji ve cemaatlere aynı mesafede durmuştum. Savunduğum değerlerden asla vazgeçmeyeceğim.” ‘Derdim vekillik değil’ Siyasete daha geniş kesimlere ulaşmak amacıyla girdiğini kaydeden Ayşe Sucu, “Derdim, sadece sıradan milletvekilliği olamazdı. Bugüne kadar da çeşitli teklifler geldi ama bir duruş sergiledim. O duruşu, değerleri rahatlıkla savunabileceğim bir ortamın oluşmasını isterim. Amacım, daha geniş bir çatı altında daha özgür çalışmalar yapabilmek” dedi. Türk Telekom Arena’daki protestonun ardından İstanbul’daki açılışa katılan Başbakan Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef aldı. Erdoğan, “Siyasette kısa sürede çark etme görevi CHP Genel Başkanı’na ait” diye konuştu. Erdoğan dün Sinan Erdem Spor Salonu’nda düzenlenen toplu açılış törenine katıldı. AKP’nin yatırımlarını anlatan Erdoğan, CHP’ye yüklendi. Erdoğan şunları söyledi: “Biz bunları yaparken ana muhalefet ve muhalefet laf üretiyor. Onlar laf, biz eser üretiyoruz. Farkımız bu. Şunu açık söyledim. Manşetle gelen, manşetle gider demiştim. Yine aynı şeyi söylüyorum. Bizi manşetler getirmedi. Milletin desteğiyle hayır duasıyla gelen bedelini millete öder. Ama komplo ile gelen, üfürme ile gelen, medyanın şişirdiği yelkenle gelen de bedeli gider, oralara öder. Ana muhalefet partisinin kurultayında bazı gazeteciler ayakkabılarını çıkarıp sandalyeler üzerinde alkışladılar. Sonra bu kişiler, sokak ağzı küfürlerle partizanlıklarını gösterdiler. Geçen hafta da ödüllerini aldılar. Bu ülkenin Başbakanı’na en ağır küfürleri eden, bunu da köşesinde yazacak kadar ileri giden, aynı zamanda Basın Konseyi’nin başında olan şahıs, ana muhalefet partisinden rozetini taktı. Bu nasıl Basın Konseyi’nin başkanı, kimmiş candaş ‘Erdoğan padişah gibi yönetmek istiyor’ DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Diyarbakır’da 649 kurum ve kuruluş ile akademisyenlerin katıldığı “Neden yeni bir anayasa?” konulu konferansta konuşan BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Başbakan Erdoğan’ın ülkeyi padişah gibi yönetmek için çabaladığını ve kafasındaki anayasa taslağını halka dayattığını söyledi. Cegerxwîn Kültür Merkezi’nde başlayan konferansın açılış konuşmasını İHD Şube Sekreteri Recai Bilici yaptı. MHP lideri Bahçeli ‘AKP’ye dur demek lazım’ ISPARTA (AA) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Isparta’da partililere seslendi. Bahçeli, ülke iyi yönetilmiyorsa, bu kendi partileri bile olsa “dur” denilmesi gerektiğini söyledi. Gerçeklerin “yanlı anketlerle saptırılmamasını” isteyen Bahçeli, “Başarısız bir insana ‘padişah’, ‘Ortadoğu’nun sultanı’ dersen, başarısız bir iktidara ‘yüzde 46 alırsın’ dersen, ayakları yerden kesilir; zaten kesilmiş. Bu sarhoşlukla, kibirle memleketi felakete götürüyorlar” dedi. ‘BAŞBAKAN İSTANBUL’DA AÇILDI Erdoğan, toplu açılışların ardından İstanbul temasları sırasında objektiflere yansıyan 44 fotoğrafından oluşan “Başbakan İstanbul’da” sergisinin açılışını da yaptı. İstanbul’daki Başbakanlık muhabirleri tarafından Büyükşehir Belediyesi Kültür AŞ’nin katkılarıyla hazırlanan sergi, Beşiktaş’taki Başbakanlık Çalışma Ofisi bünyesindeki Basın Merkezi’nde açıldı. Sergide Erdoğan’ın daha önce görülmemiş 2 fotoğrafı da yer alıyor. ( Fotoğraf: AA) medya, yandaş medya ortaya çıkıyor.” Erdoğan, içki yasağı iddialarını da gündeme getirerek kimsenin yaşam tarzına karışmadıklarını ileri sürdü. Seçim sonuçları pankartı Salonda 2011 genel seçim sonuçlarını gösteren bir pankart açıldı. Pankartta, Arap Yarımadası, İran, Azerbaycan, AKP’yi temsilen yeşil ile gösterildi, CHP’yi temsilen Edirne, İzmir ve Muğla maviyle gösterildi. BDP’yi ise Hakkâri ve Şırnak temsil etti. Oy tablosunda sadece AKP, CHP ve BDP bulunurken MHP’nin yer almaması dikkat çekti. Bir partilinin açtığı “Muhteşem olan dizi değil, Sultan Süleyman. İşte torunu Recep Tayyip Erdoğan” pankartı güvenlik görevlilerinin uyarısıyla kaldırıldı. ‘Kimseyi dikkate almıyorlar’ Bilici’nin ardından söz alan Demirtaş, Erdoğan’ın ülkeyi tek başına yönetmek için zemin hazırladığını ve bunun için kimseyi dikkate almadan kafasındaki anayasa taslağını ülkeye dayattığını söyledi. Demirtaş, hazırlanacak anayasanın her kesimin tartışıp fikirlerini beyan ettikleri bir anayasa olaması gerektiğini söyledi. Çakır partililere seslendi Nakliyeciler engellendi Kamyonlara uygulanan tonaj kotasını protesto etmek isteyen nakliyeciler de salon yakınlarında polis tarafından engellendi. Şirinevler’de durdurulan yaklaşık 10 kamyoncu bir süre burada bekledi. Nakliyeciler, daha sonra Kuleli sapağında korna çalarak protestolarını yaptı. ‘Eşleriniz MHP’li değil’ ELAZIĞ (AA) Partisinin il istişare toplantısında konuşan MHP Genel Başkan Yardımcısı Osman Çakır, son seçim sonuçlarının değerlendirilmesinden elde ettikleri sonuçları açıkladı. Çakır, “Partililerimizin yüzde 70’inin eşi bize oy vermiyor. En son seçimlerde ortalama 6 milyon aldık. Bu oyların 4 milyon 200 bini erkek, diğeri kadın. Bu ne demek? Bize oy verenlerin çoğu bekâr ya da eşler oy vermiyor” dedi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle