25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 OCAK 2011 PAZARTESİ DIŞ HABERLER CUMHURİYET SAYFA dishab@cumhuriyet.com.tr 11 İşsiz Cezayirli kendini yaktı Dış Haberler Servisi Cezayir’in Bukhadra şehrinde, belediye binasının önünde kendini ateşe veren bir kişi öldü. El Haber gazetesine göre, Muhsin Buterfif, iş ve konut istediği belediye başkanıyla görüştükten sonra üzerine benzin dökerek kendisini ateşe verdi. Tunus’ta Devlet Başkanı Zeynelabidin bin Ali’nin kaçmasıyla sonuçlanan isyan, geçen ay üniversite mezunu bir seyyar satıcının aracına el konulmasının ardından gencin kendisini yakması üzerine başlamıştı. İran’ın nükleer programına sabotaj amaçlı ‘Stuxnet’in, Dimona tesisinde test edildiği bildirildi BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI Virüs İsrail’de denendi EKBER KARABAĞ Türk Yunan İlişkileri ve AB Süreci Geçtiğimiz günlerde Merkel’in Kıbrıs’ta, Papandreu’nun Türkiye’de söyledikleri kamuoyunda ve hükümette büyük tepkilere neden oldu. Ancak iki başbakanın söyledikleri, AB’nin uyguladığı Türkiye politikasının sadece küçük bir özetiydi. Yunanistan 1999 yılına kadar Türkiye’ye karşı “kriz politikası izledi”. Avrupa Birliği’nde, BM’de ve bütün diğer uluslararası çevrelerde Ankara’ya karşı diplomatik bir savaş açtı. 1999 Aralık ayında Türkiye’nin AB’ye “özel statüde bir aday” olmasından sonra, AB’nin arkasına saklanarak işini Brüksel’e gördürmeye başladı. Kıbrıs’la ilgili olarak Türkiye’nin AB ile görüşme süreci içinde Ankara’yı Kıbrıs’ta işgalci ilan eden kararları art arda çıkarttı. Oysa Türkiye, uluslararası anlaşmalardan doğan garantörlük hakkına dayanarak adanın Yunan albaylar cuntası tarafından işgalini engellemek ve Türk toplumunu bir kıyımdan kurtarmak için müdahale etmişti. Yunanistan AB’yi arkasına alarak Ege Denizi’ni ve hava sahasını, AB’nin denetimine sokarak Türkiye’yi dışladı. Trakya’daki kara sınırını bile AB’nin Türkiye sınırı haline getirme işlemini fiilen başlattı. Fener Patrikhanesi konusundaki taleplerini bastıra bastıra elde etmeye koyuldu. 2004 ve 2005’te görüşme sürecini belirleyen tek yanlı koşullarla, Atina ve Rumların Ankara ile kedi fare oyunu oynamalarının yolunu açtı. Atina kendi yapmak istediklerini bazen Rumlara yaptırarak istediklerini adım adım elde ediyor. Kıbrıs, Ege ve Patrikhane konusundaki Yunanistan talepleri, AB’nin resmi Türkiye politikası haline sokuldu. Atina bu konuda büyük bir başarı elde etmiştir, kutlamak gerekir. “Türkiye’nin AB süreci”, Yunanistan’ın ve AB’nin Türkiye üzerindeki taleplerinin bir kaldıracı haline dönüşmüştür. Rumlar ve Atina, TürkiyeAB sürecini istedikleri anda durdurabilirler. Türkiye’de ilgili çevreler bu konuyu çok iyi bildikleri ve gördükleri halde, “görmezlikten gelmektedirler”. Türkiye’nin içinden geçmekte olduğu süreç, kimileri açısından bunu zorunlu kılıyor. Bugün Yunanistan,TürkiyeAB sürecinin kesilmesinden en fazla korkan ülkedir. Çünkü bu süreç sayesinde, AB’yi kullanarak istediklerini bir bir almaktadır. 1997’deki Lüksemburg doruğunda Ankara, AB’nin tek yanlı dayatmasına restini çekince Yunanistan’ın (ve Brüksel’in) ödü patladı. Hemen,1999’da Ankara’yı, “özel statülü aday” konumuna soktular. Arkasından 2004 ve 2005 anlaşmaları ile, AB’ye alınmayacak olan Türkiye’nin görüşmeler sürecini başlattılar ve Ankara’yı bekleme odasında hapsettiler. Yunanlılar yakınlaşmadan yana ATİNA (AA) Yunanistan’da yapılan bir kamuoyu araştırması, Yunan halkının yüzde 49.6’sının, “Türkiye ile yakınlaşma politikasının sürdürülmesini desteklediğini” ortaya koydu. Ethnos gazetesinin, MARC Gallup şirketine yaptırdığı araştırma sonuçlarına göre, “Başbakan Yorgo Papandreu’nun Erzurum ziyareti sizde nasıl bir etki yarattı” sorusuna da Yunanlıların yüzde 49.9’u “olumlu” yanıtını verdi. Papandreu’nun ziyaret sırasında “Kıbrıs’taki işgale ve Ege’deki hava ihlallerine değinmekle iyi mi yaptığı” sorusuna ise halkın yüzde 88.2’si tercihini “iyi yaptı” yanıtını verdi. TAHRAN Amerikan New York Times gazetesi, “Stuxnet” bilgisayar virüsünün İran’ın uranyum zenginleştirme faaliyetlerini sabote etmek amacıyla İsrail ve ABD’nin ortak çalışmasıyla geliştirildiğini yazdı. İddiasını kimliğini açıklamadığı istihbarat kaynaklarına dayandıran gazete, virüsün etkinliğini test etmek amacıyla daha önceden İsrail’in Negev Çölü’ndeki gizli Dimona nükleer tesisinde denendiğini bildirdi. Haberde, virüsün çalışacağından emin olmak için, İran’ın Natanz nükleer tesisinde kullandığı zenginleştirme santrifüjlerine benzer santrifüjlerin bu merkeze yerleştirildiği aktarıldı. Gazete, İran’ın santrifüjlerinin en az beşte birinin virüsten zarar gördüğünü duyurdu. “Stuxnet” virüsüyle ilgili haberlerin yayımlanmasından sonra açıklama yapan İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Ali Ekber Salihi, uzmanlarının virüsü önlediğini ve tesislerin zarar görmediğini söylemişti. Salihi, “Virüs, 1.5 yıl önce gönderildi, kapalı kapılarla karşılaşınca, düşmanlar kendileri konuyu deşifre edip haberini yaydılar” demişti. ‘Casus uçaklar düşürüldü’ İran basınının daha önce düşürüldüğünü bildirdiği iki insansız uçağın ABD’ye ait olduğu teyit edilirken, uçakların İran hava sahası dışında düşürüldüğü de açıklandı. İran Genelkurmay Başkanvekili Tümgeneral Gulam Ali Reşit, uçakları neden düşürdükleri hakkında bilgi vermedi. İranlı bir komutan iki hafta önce yaptığı açıklamada uçakların İran sahasını ihlal ettiği için Basra Körfezi’nde vurulduğunu bildirmişti. ABD Savunma Bakanlığı ve bölgede bulunan Amerikan Donanması 5’inci Filosu iddiayı reddederken, İran, iddiasını kanıtlamak için uygun zamanda uçakların enkazını göstereceğini de duyurdu. Bu arada İran devlet televizyonu, terör örgütü PKK’nin bu ülkedeki uzantısı olarak bilinen PJAK üyesi bir kişinin Türkiye sınırına yakın Urumiye kenti cezaevinde asılarak idam edildiğini bildirdi. 1400 YENİ KONUT PROJESİ Doğu Kudüs’te yine inşaat provokasyonu Dış Haberler Servisi İsrail’in, Doğu Kudüs’ün Gilo Yahudi Mahallesi’nde planladığı 1400 konutluk yeni projenin, gelecek hafta Kudüs Belediyesi’nin planlama ve inşaat komisyonunca görüşülerek onaylanması bekleniyor. İsrail Ordu Radyosu, Batı Şeria’daki Filistin kentlerinden Beytüllahim’in yanı başındaki yeni konut projesinin onaylanması halinde, bölge komisyonuna sunulacağını duyurdu. Ordu radyosuna konuşan Şimdi Barış hareketi Genel Sekreteri Yariv Oppenheimer, yeni projenin, İsrail ABD ilişkilerinde büyük gerilime neden olan Doğu Kudüs’te, Ramat Şlomo ve Har Homa’daki projelerden de büyük olduğunu söyledi. Oppenheimer, yeni projenin İsrail’e yönelik uluslararası tepkileri daha da arttıracağı konusunda endişeli olduğunu da belirtti. Kudüs Belediye Meclisi’nin muhalefetteki Meretz partili üyelerinden Meir Margalit de söz konusu konut projesini diğer inşaat planlarından “daha ciddi ve tehlikeli” diye niteledi. Margalit, “Bu, barış sürecinin tabutuna çakılan yeni bir çivi” diye konuştu. Belediye meclisinin iktidardaki Likud partili üyelerinden Elişa Peleg ise “Gilo’nun Kudüs’ün bir parçası olduğunu” belirterek bu mahallede konut inşa etmenin tartışılacak bir yanı olmadığını savundu. Özel bir firma tarafından yapılacağı bildirilen konut projesinin tamamlanmasının 4 yıla yakın bir süre alabileceği bildiriliyor. Yemen’in başkenti Sanaa’da dün de devrik devlet başkanı Zeynelabidin Bin Ali aleyhinde gösteriler vardı. (Fotoğraf: REUTERS) Marine Le Pen işbaşında Dış Haberler Servisi Fransa’da Marine Le Pen, aşırı sağcı Ulusal Cephe’nin (FN) liderliğini babası JeanMarie Le Pen’den resmen devraldı. Marine Le Pen, FN’nin önceki gün yapılan kongresinde oyların yüzde 67.65’ini aldı. Marine Le Pen, bir Yahudi gazetecinin FN’nin bir toplantısına alınmayıp dövüldüğü yolundaki suçlaması üzerine de “Yahudi olduğu kimliğine ya da burnuna bakarak anlaşılamaz” diyerek, Yahudilerin büyük burunlu olduğu yolundaki Nazi propagandasına gönderme yapmaktan çekinmedi. Bin Ali’nin lüks hayatı bezdirdi Dış Haberler Servisi Tunus’ta Devlet Başkanı Zeynelabidin bin Ali’nin Suudi Arabistan’a kaçmasıyla sonuçlanan isyanın yarattığı yankılar sürüyor. Bin Ali ailesinin “mafyavari” tavırlarının isyanın en büyük sebeplerinden biri olduğu konuşuluyor. Devlet başkanı ile eşinin mafya tarzı yolsuzluk ağı kurarak ülkenin tüm kaynaklarını ailece yağmaladıkları ve büyük bir servete sahip olduklarına dikkat çekiliyor. Evlenmeden önce kuaförlük yapan “First Lady” Leyla Trabelsi’nin düşük gelir ve eğitim seviyesine sahip bir aileden geldiği, evlendikten sonra ise ailesi ve akrabalarının türlü yolsuzluklarla Tunus’un en önemli şirketlerinde büyük hisse sahibi oldukları belirtiliyor. Bu yolsuzluk iddialarında adı geçen Leyla Trabelsi’nin yeğeni İmed Trabelsi’nin öldüğü öğrenildi. Başkent Tunus’taki askeri hastaneden adının açıklanmasını istemeyen bir yetkili, bıçaklandığını söylediği Trabelsi’nin cuma günü öldüğünü kaydetti; ancak nasıl ve nerede bıçaklandığı hakkında bilgi vermedi. Trabelsi’nin ölümü, Bin Ali çevresinden teyit edilen ilk ölüm vakası oldu. WikiLeaks belgelerinde Trabelsi’nin adı, Fransız işadamı Bruno Roger’nin yatını çalan Bin Ali ailesinin iki üyesinden biri olarak geçiyordu. Dün de muhalefetteki İlerici Demokratik Parti binası önünde çatışma çıktığı ve çok sayıda kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. Tunus’taki gösteriler sırasında cuma günü yaralanan Fransız foto muhabiri Lucas Mebruk Dolega (32) da dün sabah hayatını kaybettti. AB’nin politikası AB şunları hem açık açık söylüyor hem de organları yıllardır “kararlar” çıkartıyor. Çoğu da anlaşmalara zaten kondu: 1) Türkiye’nin ileride AB’ye alınması ile ilgili olarak, AB kurumlarının (Parlamento, Konsey, Komisyon) hiçbir kararı yoktur. (Ucu açık) bir görüşme süreci yürütülmektedir. 2) TürkiyeAB görüşmelerinde “Türkiye’nin AB’ye alınması değil, AB’ye uyumu konuşulmaktadır”. Özetle, esas konuşulanlar, AB taleplerinin karşılanmasına yöneliktir. 3) Görüşmeler ileride kesilir ise “Türkiye açısından geri dönüş söz konusu değildir”. Yani Türkiye Kıbrıs’ta, Ege’de ve diğer konularda verdikleriyle kalacaktır. 4) Türkiye’nin konumunun, diğer aday ülkelerden farklı olarak ele alınacağı açık olarak belgelere geçmiştir. Türk işgücünün serbest dolaşımı söz konusu değil AB içindeki “zenginlerden fakirlere yardımdan Türkiye yararlanamayacaktır”. Türkiye, ortak tarım politikasının dışında tutulacaktır. Sübvansiyonlardan yararlanamayacaktır. Bütün bunlar daha şimdiden AB’nin Ankara hükümetlerine kabul ettirip imzalattığı şeylerdir. Temmuz 2005’te Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tanındığı da imza ettirildi. Fransa daha bugünden Türkiye’nin üyeliğini referanduma sokacağını ilan etti. İleride tek başına, Rumların ve Yunanistan’ın Türkiye’yi engelleme olanakları hukuki ve siyasi olarak bulunmaktadır. Almanya ve Fransa, Türkiye’nin ancak özel statü ile AB’ye “bağlanabileceğini” resmen savunmaktadırlar. Merkel son Kıbrıs ziyaretinde bunu açık olarak ortaya koydu. Atina ve Lefkoşa ise fiilen, AB üyeleri olarak, “kedifare oyununu istedikleri yönde sürdürmektedirler”. Herkes şimdi geçtiğimiz günlerde Kıbrıs ve Ege konusunda açıklamalarda bulunan Başbakan Papandreu ve Merkel’e haksız yere kızıyor. Onlar yalnızca, AB’nin Kıbrıs ve Ege konusunda aldığı kararların özetinin özetini söyledi. AB’nin Güneydoğu konusunda aldığı kararlara, kibarlık edip değinmedi bile. Bu arada,TürkiyeAB sürecinin geldiğimiz noktadaki teknik ayrıntılarını Can Baydarol, Dış Ticarette Durum dergisinin Aralık 2010 sayısında bir güzel özetlemiş; (www.turktrade.org.tr) adresinden okuyabilirsiniz. Altına ben de imza atabilirim. Suudi basını sessiz Suudi Arabistan basını, Bin Ali’nin ülkeye gelişini duyururken, bunun dışında Bin Ali ile ilgili hiçbir habere yer verilmemesi dikkat çekti. Libya lideri Muammer Kaddafi, ise Tunus halkının Bin Ali’den 2014’te demokratik seçimlerle kurtulabilecekken acele ettiğini, ülkede boşu boşuna kan dökülmesine yol açtıklarını söyledi. T.C. KADIKÖY İFLAS MÜDÜRLÜĞÜ SIRA CETVELİ VE İKİNCİ ALACAKLILAR TOPLANTISININ İLANI Dosya No: 2010/49 Müflisin adı, soyadı ve adresi: NT EĞİTİM VE YATIRIM TİC A.Ş. Nuh Kuyusu cad. Trablus sok. No: 2/2 Üsküdar/İST. Müflis NT EĞİTİM VE YATIRIM TİC A.Ş. hakkındaki alacak ve istihkak iddialarının tahkik ve tetkik işlemi bitmiş, olup İcra ve İflas Kanunu’nun 206 ve 207’nci maddeleri gereğince düzenlenen alacaklılar sıra cetveli incelemeye hazırdır. Alacağı kısmen veya tamamen reddedilen alacaklıların, yasanın 235. maddesine göre alacağın esasına ve miktarına ilişkin itirazlarını (15) gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesinde dava yoluyla ileri sürerek toplantıya katılma kararı getirmeleri gerektiği, yalnız sıraya ilişkin itirazların ise (7) gün içinde şikâyet yoluyla icra mahkemesinde ileri sürülebileceği; gereken kanuni işlemin ifası için ikinci alacaklılar toplantısı günü olarak tayin edilen 23/02/2011 günü saat 15.00’te HasanpaşaKadıköy Adliyesi CBinası Yemekhanesinde hazır bulunmaları veya yetkili bir vekil göndermeleri lüzumu İcra ve İflas Kanunu’nun 232, 234, 235, 309/d maddeleri gereğince ilan ve tebliğ olunur. 10 Ocak 2011 (Basın: 2779) KÖRFEZ İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya No. 2010/1869 Tal. Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymet adedi, evsafı: TAPU KAYDI: Kocaeli ili Körfez ilçesi Yarımca mahallesi Tütünçiftlik sok. 16J1C pafta 937 ada 3 parsel 56 cilt 5486 sahife, 149/1637 arsa payı, zemin kat, 2 bağımsız no ile kayıtlı asma katlı dükkân nitelikli taşınmaz. İMAR DURUMU: Körfez Belediye Başkanlığı, güney Mah. ada (937), parsel (3) nolu taşınmaz, 1/1000 ölçekli körfez merkez ve bütünü ilave revizyon imar planında, taban alanı katsayısı (TAKS) 0,40+0,40, kat alanı sayısı (KAKS) 1,20+0,40 ön bahçe 5.00 m, yan bahçe mesafesi 3.00 m, blok yapı nizamında ve üç kat müsaadelidir. GAYRİMENKULÜN HALİ HAZIR DURUMU VE NİTELİKLERİ: Satışa konu taşınmaz; Kocaeli ili Körfez ilçesi, Yarımca, Köyaltı mevkii, ada (937), parsel (3) deki mahallen, güney mah. akın sok. no (2B) deki, zemin kat (2) nolu bağımsız bölümdür. Parsel üzerinde, mimarlık hizmetlerine esas, 3. Sınıf A grubu yapılardan olan, yaklaşık 12 yıl önce inşasına başlanan, bodrum kat, zemin katlı (asma katlı) bir yapı vardır. Yapının tamamı işyeri olarak kullanılmaktadır. Bahse konu zemin kat (2) nolu asma katlı dükkân, mevcut durum itibariyle boş durumda olup, proje kayıtlarına göre asma kat alanıyla birlikte toplamda 137 m2 inşaat alanlıdır. Bağımsız bölüm alanı mahallinde (1) nolu dükkân alanına kaydırılmıştır. Yapı dıştan sıvalı ve boyalı durumda olup, çatı örtüsü yoktur. Yapının inşaatında standart olduğu kabul edilen malzemeler kullanılmıştır. Bağımsız bölümün giriş katının zeminleri seramik malzemeyle, asma kat alanının zeminleri ise mineflo malzemeyle kaplanmıştır. Dükkânın giriş cephesi alüminyum çerçeve ve cam malzemeyle kaplanmıştır. Bağımsız bölümün ısıtma ve havalandırması klimayla yapılmaktadır. Belediye ve altyapı hizmetlerinin bulunduğu bölgedeki taşınmazdır. GAYRİMENKULÜN DEĞERİ: Yeri, imar ve bina özellikleri belirtilen taşınmaz meskenin paranın satın alma gücü, serbest alım satım rayiçlerine göre bina ve arsa payı rayiçlerine göre bina ve arsa payı dahil, yıpranması düşülerek, peşin değeri; 110.000,00 TL (Yüzonbin TL)’dir. SATIŞ ŞARTLARI: 1 Satış ...28/02/2011 günü saat 14.40’tan 14.50’ye kadar Körfez İcra Müdürlüğü’nde açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen değerin % 60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçme şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak şartıyla 10/03/2011 günü aynı yerde saat 14.4014.50 arasında ikinci arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada rüçhanlı alacaklıların alacağını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok arttırana ihale olunur. Şu kadar ki, arttırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin % 40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin %20’si nisbetinde pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere süre verilebilir. İhale damga pulu, % KDV. Tapu harcının 1/2’si, tahliye ve teslim masraflar alıcıya aittir, tellaliye ve birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (ilgililer tabirine irtifak hakları sahipleri de dahildir) bu taşınmaz üzerindeki haklarını özellikle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İİK.nin 133. maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve faizden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2010/1869 Tal. E sayılı dosya numarasıyla Müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. (Basın: 3089) www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali Kıpti kilisesi saldırganına idam Dış Haberler Servisi Mısır’da 6 Ocak’ta bir kilisenin önünde 1 Müslüman polis ile 6 Kıptiyi öldüren kişi ölüm cezasına çarptırıldı. Kena kentindeki mahkeme yetkilileri, saldırıdan kısa süre sonra yakalanan 2 işbirlikçi hakkındaki kararın ise 20 Ocak’ta verileceğini bildirdi. Söz konusu 3 kişi, Noel arifesindeki ayine katıldıktan sonra kiliseden çıkan kalabalığa bir araçtan ateş açmış, olayda 9 kişi de yaralanmıştı. Nüfus kâğıdımı kaybettim. Hükümsüzdür. ZEHRA ÖZEL C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle