Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 EYLÜL 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 9
HAYAL ve GERÇEK
KÜRŞAT BAŞAR
Demokrasi mi,
Sultanlık mı?
Herkesin birbiriyle bir derdi, bir geçmişi, alacak
bir intikamı olan bir ülkede olup bitenleri mantıkla
yorumlamak da kolay olmuyor.
Hükümetin demokrasi paketi çoğunlukla iktidara
gelmiş bir partinin her şeyi dilediği gibi yapması ve
buna yargı dahil kimsenin karışmaması şeklinde bir
anlayışa dayanıyor.
Meclis’te hükümetin istediği yasalar çıkıyor.
Bunları aynı partinin Cumhurbaşkanı onaylıyor.
Geri dönme olasılığı olan tek yer Anayasa
Mahkemesi olduğu için orada da değişiklik
isteniyor.
Türkiye’de bana göre parti dediğiniz şey zaten
parti liderinin ta kendisi. O lider başbakan
olduğunda da bir tür sultan oluyor.
Türkiye’de demokrasi diye konuşulan sistem
aslında çoğunluğu ele geçirdiğiniz anda sultanlık
oluyor.
Muhalefet partilerinin soru önergeleri geri
dönüyor hatta çoğu kez bizim bunlardan haberimiz
bile olmuyor. Yani o partilerin Meclis’te
bulunmasının fazla bir anlamı olmuyor.
Yargı bağımsızlığı bu hükümet zamanında değil
geçmişten beri tartışılan bir konu zaten.
Bürokrasi, hükümet hele çoğunlukla iktidar
olmuşsa onun adamlarınca yönetiliyor, ondan yana
olmayanların hiçbir itiraz hakkı kalmıyor, hatta
kraldan çok kralcılar buralarda yer buluyor.
Yerel yönetimleri de ele geçirmiş bir parti
iktidardaysa en küçük işler bile bu partiye göre,
onun isteklerine göre yapılıyor.
Türkiye gibi rantın devlet eliyle dağıtıldığı,
yaratıldığı, zengin sınıfların bile tasarlanabildiği bir
yerde bu, en küçük kasabaya kadar bütün parayı
iktidar partisinin denetlemesi anlamına geliyor.
Bütün bunların yanında, iktidara gelen parti canı
isterse bütün özgürlükleri de kendi istediği gibi
yönlendirebiliyor. Medyayı yeniden oluşturabiliyor,
baskı altına alabiliyor.
Fazla sesini çıkartan sivil toplum örgütlerini,
sendikaları, baskı gruplarını bir biçimde rahatlıkla
susturabiliyor.
Hatta bununla da yetinmiyor, tek tek kişileri bile
tehdit altında tutabiliyor.
Başbakan’ın son günlerde televizyonlardaki
konuşmalarını izlerseniz bunun açık bir örneğini
görebilirsiniz. Gazeteciler el pençe divan. Belki
Başbakan kızar diye gayet sıradan bir soruyu bile
bin dereden su getirerek sormaya çalışıyorlar.
Zaten genellikle bu gazeteciler daha çok iktidarın
başarılarını sıralamakta, tebrik etmekte ve hatta
Başbakan’ın söylemeyi unuttuğu olumlu tarafları
hatırlatmakta birbirleriyle yarışıyorlar.
İktidar kendi istediğini yapmayan, eleştiren,
aksini söyleyen kim varsa sinirleniyor. Elinden
gelirse ona bir şey yapıyor, gelmezse dava açıyor
o da olmazsa hedef gösteriyor.
Dokunulmazlıkların kaldırılması, barajın
düşürülmesi, Adalet Bakanı’nın etkisinin azaltılması
gibi son derece basit demokratik taleplerin hiçbiri
savunulamıyor. Bunların hepsine garip garip
cevaplar veriliyor.
Ama sonuçta demokrasiye çağ atlatacak ve 12
Eylül darbe anayasasını değiştirerek Türkiye’de
özgürlüklerin önünü açacak bir referandum
yapıldığı söyleniyor.
Ama eğer herhangi bir çoğunluk iktidarının
yaptığı her şeyi denetlenemez hale getirecekse bu
özgürlük, demokrasinin değil olsa olsa sultanlığın
önünü açabilir.
[email protected]
CMYB
C M Y B
Davalarõn uzamasõndan rahatsõz olduklarõnõ söyleyen Adalet Bakanõ Ergin, çalõşmalar yapõldõğõnõ söyledi
Bakandan Silivri itirafõANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Adalet Bakanõ Sadullah
Ergin, Ergenekon davasõnõ da
kastederek, “Silivri’deki dosya-
ların uzaması bizi rahatsız eder.
Bütün bunları aşabilmek için
çalışmalar yapılıyor” dedi.
Ergin, Hâkimevi’nde düzenlediği
basõn toplantõsõnda 2010-2014 yõl-
larõna ilişkin “Adalet Bakanlığı
Stratejik Planı”nõ açõkladõ. Strate-
jik planõn 3 yõllõk bir çalõşmanõn ürü-
nü olduğunu belirten Ergin, strate-
jik planda 12 amaç, 80 hedef ve 327
strateji bulunduğunu söyledi. Er-
gin, planõn ana gövdesini “yargı ba-
ğımsızlığı ve tarafsızlığının güç-
lendirilmesi, yargının etkinlik ve
verimliliğinin arttırılması” ama-
cõnõn oluşturduğunu savundu.
Ortam dinlemelerinin engellen-
mesi yönünde stratejik planda ça-
lõşma olup olmadõğõnõn sorulmasõ
üzerine Ergin, çalõşmalarõn sürdü-
ğünü parlamento açõldõktan sonra
adõm atõlacağõnõ kaydetti. Davalarõn
ve tutukluluk sürelerinin uzamasõnõn
bazõ dava sanõklarõnõn mağduriyet-
lerine yol açtõğõnõn anõmsatõlmasõ
üzerine de Ergin, davalarõn ve tu-
tukluluk sürelerinin uzamasõnõn “ge-
ciken adalet, adalet değildir” öz-
deyişini uyandõrdõğõnõ kaydetti. Da-
valarõn uzamasõnõn kendilerini de ra-
hatsõz ettiğini ileri süren Ergin, bü-
tün bunlarõ aşabilmek için çalõşma-
lar yapõldõğõnõ iddia etti. Ergin, şun-
larõ kaydetti: “Yüksek yargıda son
dönemde zamanaşımından düşü-
rülmüş dosyalara bakınız... Siliv-
ri’deki dosyaların uzaması bizi ra-
hatsız eder. Zamanaşımından dü-
şürülen faili meçhul cinayetlere
ilişkin davaların bu şekle gelmesi
de bizi rahatsız eder. Büyük da-
valar oldu Yargıtay’da daha önce.
80 öncesinin şiddet uygulayan ör-
gütlerine ilişkin davalar oldu,
bunların zamanaşımına uğratıl-
ması girişimleri oldu, oluyor bun-
lar bizi rahatsız ediyor. Yargıla-
maları yapan hâkim ve savcılara
ilişkin birtakım suçlamalar oldu-
ğu, Bakanlığın bunlarla ilgili işlem
yapmadığı iddiaları doğru değil.
Yapılan müracaatlar işleme ko-
nulmadı tespiti yanlıştı. Hiçbir
müracaat işlemsiz kalmamıştır,
kalmayacaktır. Konuyu devam
etmekte olan 3-5 dosyaya getirir-
sek o sürece etki etmiş oluruz.”
Didim’de Barış
Festivali ve
Referandum
ORHAN BURSALI
Güzelim Didim’de 15. Barõş Şenliği etkinlikleri çer-
çevesinde CHP Milletvekili ve Meclis Grup Baş-
kanvekili Kemal Anadol ile birlikte referan-
dumu konu alan panele katõldõk. 1 Eylül Dün-
ya Barõş Günü, Nazilerin Polonya’ya saldõrõyõ
başlattõklarõ gün. İkinci Dünya Savaşõ kâbusu-
nun dünyanõn üzerine çöküşü...
Didim’de barõşõn meşalesi 15. kez yakõldõ. Ege’nin kar-
şõ kõyõsõ Didim’lilerle el ele. Meşalenin önünden
denizde barõş için takalar geçiyor allõ yeşilli. Dün-
yanõn çeşitli ülkelerinde ise savaş çocuklarõ, açlõk
çocuklarõ, hastalõk çocuklarõ...
Didim canlõ. CHP’li Belediye Başkanõ Mümin Ka-
macı görevden alõnmõş. Yerine vekil olarak Ercan
Atasoy bakõyor. Anadol konuşmasõnda sert, vali-
lere ve iktidara sesleniyor, “Bütün yapılan hu-
kuksuzlukların hesabını soracağız” diyor. Salon
dalgalanõyor. Anadol, Hitler’in nasõl ülkede bütün
güçleri elinde topladõğõnõ anlatõyor: Faşizmin ayak
sesleri. Sabotajlar, komplolar ve tek yetkili lider Hit-
ler. Hukuk, ordu, polis.. hepsi Hitler’in emrinde
Anadol’un anlattõklarõ çağrõşõmlarla dolu.
Recep Bey’in nasõl yetkileri elinde topladõğõnõ dinli-
yoruz, Meclis’ten birinci ağõzdan. Diyor ki, “Her-
kesi o atayacak, TÜBİTAK ve Telekomüni-
kasyon Merkezi’ne atama yapabilmesi için ya-
saları bile değiştiriyor. Bütün güçler Recep
Bey’in elinde...” Anadol diyor ki, “Bir şekilde ik-
tidarda kalırlarsa, evetten güç alırlarsa, ta-
kunyalı faşizmi kuracak bunlar”.
Türkiye’nin referandumdan evet çõkmasõ halinde
nasõl bir ülkeye dönüşeceğini görmek için, 8 yõl-
lõk iktidarlarõ süresince yarattõklarõ kargaşa içinde
yuvarlanõp duran bu ülke, bize açõk bir fikir veri-
yor. Didim bunun bilincinde, ağõrlõkla hayõr demeye
hazõrlanõyor. Güler yüzlü aydõnlõk insanlar her yer-
de çevremizi sarõyorlar ve sohbet ediyorlar.
Didim Barõş Festivali’ne ilgi büyük. 15 yõldõr bü-
yük bir inançla sürdürülen barõş, Didimlilerin
ruhuna işlemiş...
Koşaner’den ziyaret
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Başbakan Recep Tayyip Erdo-
ğan, Genelkurmay Başkanõ Orgeneral
Işõk Koşaner’i kabul etti. Başbakanlõk
Merkez Bina’da gerçekleşen görüşme
saat 11.30’da başladõ. Orgeneral Ko-
şaner’in göreve devralmasõnõn ardõn-
dan ilk olarak gerçekleşen görüşme
yaklaşõk 1 saat sürdü.
Karakola taciz ateşi
ANKARA (AA) - Genelkurmay
Başkanlõğõ’nõn internet sitesinde yer
alan duyuruda, Siirt’in Eruh ilçesi,
Eruh-Şõrnak karayolu üzerinde konuş-
lu Görendoruk Jandarma Karakol Ko-
mutanlõğõ’na bir grup bölücü terör ör-
gütü mensubu tarafõndan önceki ak-
şam taciz ateşi açõldõğõ belirtildi. Kara-
koldan karşõlõk verilmesi üzerine terö-
ristler kaçarken olayda herhangi bir
zayiat meydana gelmediği bildirildi.
Referandum paneli
İstanbul Haber Servisi - 10
Aralõk Hareketi, bugün “Referandum
Süreci ve Sonrasõ” konulu panel dü-
zenliyor. Dedeman Otel’de 1400-
17.00 saatlerinde gerçekleştirilecek
panelin yöneticiliğini Prof. Burhan
Şenatalar yapacak. Toplantõya ko-
nuşmacõ olarak gazeteciler Altan
Öymen, Kadri Gürsel, Nuray Mert,
Prof. İbrahim Kaboğlu ile Süleyman
Çelebi katõlacaklar.
‘Evet’ için geldiler
İstanbul Haber Servisi - Afga-
nistan’daki Türk okullarõnda görev
yapan öğretmen ve işadamlarõndan
oluşan yaklaşõk 60 kişilik grup, re-
ferandumda “evet” oyu kullanmak
için yaklaşõk 5 saatte 3500 kilomet-
re yol katedip İstanbul’a geldi.
Grubun bir bölümü Atatürk Havali-
manõ’nda kurulan sandõklarda oyla-
rõnõ kullandõ. Grupta yer alan diğer
kişilerin de ikametleri olan yerlerde
oylarõnõ kullanarak 14 Eylül’de Af-
ganistan’a dönecekleri bildirildi.
Artvin’de panel
ARTVİN (Cumhuriyet) - Art-
vin Kültür ve Yardõmlaşma Derneği
ile Yeşil Artvin Derneği, “HES’ler ve
Anayasa Değişiklikleri” konulu bir pa-
nel düzenliyor. 6 Eylül Pazartesi günü
Artvin’de Şelale düğün salonunda saat
12.30’da gerçekleştirilecek panele ko-
nuşmacõ olarak Marmara Üniversitesi
öğretim üyesi Prof. İbrahim Kaboğlu,
Artvin Çoruh Üniversitesi Öğretim
Üyesi Yard. Doç. Oğuz Kurdoğlu,
Yarsav Kurucu Başkanõ Ömer Faruk
Eminağaoğlu, Yeşil Artvin Derneği
Yön. Kur. Üyesi Av. Bedrettin Kalõn,
Artvin Kültür ve Yard. Derneği Yön.
Kur. üyesi Tekin Üstündağ katõlacak.
Vahşete 2 tutuklama
ERZURUM (AA) - Erzurum’un
Tortum ilçesinde kaybolan ve cesedi
bir ormanlõk alanda bulunan N.A’yõ
(12) tecavüz edip bõçaklayarak öldür-
dükleri şüphesiyle gözaltõna alõnan
S.K, A.D, F.D ve Y.B, jandarmadaki
ifadelerinin ardõndan adliyeye sevk
edildi. S.K. ile A.D. tutuklandõ.
145 bin kişi okuma bilmiyor
İZMİR (Cumhuriyet Ege Büro-
su) - Türkiye’nin en aydõn kentlerin-
den biri olarak gösterilen İzmir’de 144
bin 688 kişi okuma yazma bilmiyor. İl
Milli Eğitim Müdürlüğü’nün verilerine
göre, 2008 Adrese Dayalõ Nüfus Kayõt
Sistemi verilerinde 165 bin olan oku-
maz yazmaz sayõsõ, geçen yõl yapõlan
çalõşmalarla 144 bin 688’e düşürüldü.
‘Hipokrat Yemini’ni unuttu
BERLİN (AA) - Almanya’nõn
Hessen eyaletinin Waechtersbach
kentindeki bir doktor, başörtülü ka-
dõnlarõ, Almanca bilmeyenleri ve ço-
cuk sayõsõ 5’ten fazla olan aileleri
muayenehanesine almõyor. “Gelnha-
euser Neuen Zeitung” adlõ yerel bir
gazetede yer alan haberi Alman Ha-
ber Ajansõ’na (DPA) doğrulayan dok-
tor, yõllardan beri Müslüman hastala-
rõn muayenesinde sorunlar yaşadõğõnõ
öne sürerek, şimdi kendisine göre ba-
zõ kurallar koyduğunu ve bunu mua-
yenehanesinde uyguladõğõnõ belirtti.
Yeni Zelanda’da deprem
WASHINGTON (AA) - Yeni
Zelanda’da 7.4 büyüklüğünde güçlü
bir deprem meydana geldi. ABD Jeo-
lojik Araştõrmalar kurumuna göre dep-
remin merkez üssü, 342.000 nüfuslu
Christchurch’a 7 kilometre mesafede,
66 kilometre derinlikte. Bölgede tsu-
nami tehlikesinin olmadõğõ açõklandõ.
Yurt Haberleri Servisi - Adalet Bakanõ
Sadullah Ergin’i çarşamba günü Hatay’õn
Samandağ ilçesine yaptõğõ referandum çalõş-
malarõ sõrasõnda yalnõz bõrakmayan kişinin
30 Mart 1995’te DEP Samandağ İlçe Başka-
nõ Mehmet Latifeci ile babasõ Yahya Lati-
feci’yi öldüren Behçet Karaağaçlı olduğu
ortaya çõktõ. BDP Mardin Milletvekili Emi-
ne Ayna, “Karaağaçlı, Hatay’da Adalet
Bakanı Sadullah Ergin ile birlikte kol ko-
la referandum çalışması yürütüyor” diye
konuştu. Ayna’nõn iddialarõ üzerine Adalet
Bakanlõğõ’ndan yapõlan açõklamada, “Şahsın
Adalet Bakanı Ergin’e refakatçilik yaptığı
iddiası doğru olmadığı gibi Bakan Er-
gin’in bu kişilerle herhangi bir tanışıklığı
da söz konusu değildir” denildi. Karaağaç-
lõ, 1995’te 2 DEP’liyi öldürdüğü gerekçesiy-
le tutuklandõ ve ağõr hapse mahkûm oldu.
Karaağaçlõ, daha sonra kamuoyunda “Rah-
şan Affı” olarak da bilinen yasa uyarõnca
tahliye edildi. Karaağaçlõ’nõn Samandağ’a
bağlõ Sutaşõ köyünde yaşadõğõ bildirildi.
Ergin katili
tanõyamadõ
MEŞALE 15. KEZ YAKILDI
MARDİN (Cumhuriyet) - Mardin’in beldelerinde
halk toplantõlarõna katõlan BDP milletvekili Emine
Ayna, Tarõm ve Köyişleri Bakanõ Mehdi Eker’in
“BDP boykotla halkı tehdit ediyor, eşkıyalık yapı-
yor” sözlerini sert bir dille eleştirdi. Ayna, “Senin
yaptığın katilliktir. Sen kendi halkını katleden bir
sisteme hizmet ediyorsun. Sen bir Kürt olarak, ken-
di kimliğini, kendi dilini inkâr eden bir siyasi parti-
de milletvekilisin. Kendini inkâra ne denir? O ağız-
larından düşürmedikleri Müslümanlıkta bile kendi
kendinin inkâr münafıklık değil midir?” dedi. Baş-
bakan Tayyip Erdoğan’õn “Resmi dil tektir, Türkçe-
dir. Başka dil olmaz, Kürtçeyi zaten cezaevinde ko-
nuşuyorlar” sözlerini de eleştiren Ayna “Aslında bu
mesaj Kürtleredir. ‘Kürtçe, Kürtçe derseniz, konuşa-
cağõnõz yer cezaevidir’ diyor” diye konuştu.
AYNA’DAN EKER’E AĞIR SUÇLAMA
KOL KOLA ÇALIŞTILAR
4 EYLÜL
ULUSAL
MÜCADELE
GÜNÜ
OLSUN
MEHMET MENEKŞE
SİVAS - Milli mücadeleyi hazõrlayan
kararlarõn alõndõğõ ve Cumhuriyetin te-
mellerinin atõldõğõ Sivas Kongresi’nin
91. yõldönümü törenlerle kutlandõ. Sivas
Ticaret ve Sanayi Odasõ Başkanõ Osman
Yıldırım kongrenin yõldönümü olan 4 Ey-
lül’ün “Mücadele Günü” olarak kutlan-
masõnõ önerdiklerini ve TBMM Başka-
nõ, Başbakan, CHP ve MHP Genel Baş-
kanlarõ ile Sivaslõ milletvekillerine bir
mektup gönderdiklerini söyledi.
Sivas Kongresi’nin 91. yõldönümü kut-
lama etkinlikleri kapsamõnda, tarihi Bu-
ruciye Medresesi’nin yan tarafõnda oluş-
turulan ilçeler sergisinin açõlõşõ Vali Ali
Kolat tarafõndan yapõldõ. Sergide yörenin
kültürel ve turistik özelliklerinin tanõtõmõ
yapõlarak el emeği eserler sergilendi.
Cumhuriyet Kadõnlarõ Derneği Sivas Şu-
besi de 4 Eylül’ün milli mücadele bayramõ
olarak kutlanõlmasõ için başlattõğõ imza
kampanyasõnõ bu yõl da sürdürdü.
CHP Bakırköy İlçe Örgütü üyesi Aylin Kotil, il-
çedeki birçok sivil toplum örgütleriyle birlikte
Bakırköy’de ev ev dolaşarak, pazar ve kahveleri
ziyaret ederek “hayır” kampanyası yürütüyor.
Yurttaşların kampanyalarına yoğun ilgi göster-
diğini vurgulayan Kotil ve arkadaşları, ilçede
ayak basmadık yer, bildiri dağıtmadıkları yurt-
taş kalmayacağını söyledi. Kampanya kapsa-
mında Osmaniye, Kartaltepe, Yeşilköy, Bakır-
köy ve Yenimahelle’de çalışma yapan Aylin Ko-
til ve arkadaşları, CHP’lilerden böylesine yüz
yüze çalışma beklediklerini, genel seçimlerde de
benzer çalışmaların yürütülmesini istedi. Dağıtı-
lan bildiri ve broşürlerde, referandumda neden
hayır oyu kullanılması gerektiğine yer verildi.
Kotil’den‘Hayır’adestek
Erdoğan U2 ile görüşecek
FIRAT KOZOK
ANKARA - Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, İstanbul konse-
ri için Türkiye’ye gelen İrlandalõ
dünyaca ünlü rock grubu U2’yu
Dolmabahçe Çalõşma Ofisi’nde ka-
bul edecek.
Yoğun bir referandum kampanyasõ
yürüten Erdoğan, üst üste düzenle-
diği mitinglerin ardõndan bu akşam
İstanbul’a gidecek. Pazar gününü İs-
tanbul’da geçirecek olan Erdoğan,
Kazlõçeşme mitingi öncesi sürpriz bir
kabul de gerçekleştirecek. Erdoğan
yarõn, İstanbul Atatürk Olimpiyat
Stadyumu’nda sahne alacak İrlandalõ
rock grubu U2’yu Dolmabahçe Ça-
lõşma Ofisi’nde kabul edecek. Gö-
rüşmenin saat 14.00’te yapõlmasõ
planlanõyor. Türkiye’deki insan hak-
larõ ihlalleri nedeniyle konser ver-
meyi sürekli reddeden dünyanõn en
ünlü rock müzik gruplarõndan U2, 3
Mart 1997’de çõkardõğõ “Pop” al-
bümünün kapağõna İngilizce ola-
rak, “Remember Fehmi Tosun ‘di-
sappeared’ in Turkey October
1995” (Türkiye’de gözaltõnda kay-
bedilen Fehmi Tosun’u hatõrlayõn)
yazarak, gözaltõnda kaybedilenle-
rin yakõnlarõ ile (Cumartesi Anneleri)
dayanõşma göstermişti.
U2 grubunun albüm kapağõnda
ismi geçen Fehmi Tosun, Diyarba-
kõr’õn Lice ilçesinde köyleri boşal-
tõlõnca, karõsõ Hanım ve beş çocu-
ğuyla Diyarbakõr’a, oradan da İs-
tanbul’a göç etti. 19 Ekim 1995 gü-
nü evden çõkõnca kaybolmuştu. Av-
rupa İnsan Haklarõ Mahkemesi, eşin-
den bir daha haber alamayan Hanõm
Tosun’un yaptõğõ başvuruyu sonuç-
landõrmõş ve Türkiye’yi tazminat
ödemeye mahkûm etmişti. Grup
geçtiğimiz günlerde de Rusya tur-
nesinde Devlet Başkanõ Dimitri
Medvedev tarafõndan kabul edil-
mişti. Başbakan Erdoğan ise U2
grubunun desteklediği Cumartesi
Anneleri için “Ne iş yaptıklarını bil-
miyorum. Cumartesi Anneleri bi-
rileri tarafından kullanılıyor” ifa-
delerini kullanmõştõ.
İrlandalı rock grubu
U2’nin solisti Bono.
ERBAKAN
‘Hacca giden
Siyonizme
çalışıyor’
Haber Merkezi - Kapatõlan
Refah Partisi’nin Genel Başka-
nõ Necmettin Erbakan, “Hac-
ca giden hacılarımız bile Si-
yonizme çalışıyor” dedi.
Balõkesir’in Altõnoluk beldesin-
deki yazlõğõnda yurttaşlarla sohbet
eden Erbakan, siyonistlerin üçkâğõt
ekonomisiyle bütün dünyayõ do-
landõrdõğõnõ savudu. Erbakan, “Efen-
dim şimdi ben hacca gideceğim.
Bir Türk uçağı ile gideceğim ki,
param Türkiye’de kalsın. Sen öy-
le zannediyorsun. Türk uçağına
biniyorsun. Türk uçağı havalanı-
yor. Uçmak için ICAO (Uluslar-
arası Sivil Havacılık Teşkilatı)
üyesi olması gerekiyor. ICOO,
Rockefeller denilen Yahudinin
kuruluşu. Bilet parasının yüzde
dokuzunu vermezsen üye ola-
mazsın. Dünyada kim nereden
nereye gidiyorsa, yüzde dokuz
Yahudiye ödüyor, ondan sonra bir
yerden bir yere gidiyor. ‘Efendim,
ben Yahudiye para ödemek istemi-
yorum. Onun için hacca gemiyle gi-
deceğim’ dese, geminin açık de-
nizlere açılması için loyd almak ge-
rekiyor. Loyd’un yüzde dokuzu da
Yahudiye veriliyor. Bu loyd hak-
kı da Yahudinindir” diye konuştu.
Erbakan, referandumda “Evet”
oyu kullanacağõnõ da söyledi.