Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
4 EYLÜL 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 7
GEÇMİŞTEN
GELECEĞE
ORHAN ERİNÇ
GeçerliAmaDoğruDeğil...
Başta iktidar partisi olmak üzere kimi çevrelerin,
halkoylamasında “evet” çıkarabilmek için
kullandıkları söylemlerin gerçeği yansıtmaktan
uzak olduğu görülüyor.
“Avrupa Birliği standartları” yanılsatmasıyla
sunulmaya çalışılan değişikliklerin genelde AB
kazanımlarıyla benzer yönlerinin varlığından söz
edilemeyeceğini vurgulayan hukukçular var.
Anayasanın 90’ıncı maddesiyle yasaların önüne
geçirilen uluslararası sözleşmelerin geçersiz
bırakılacağı da ileri sürülen görüşler arasında.
Çünkü maddeye göre yasalarla sözleşmelerin
çelişmesi halinde sözleşmelerin yeğlenmesi
gerekiyor. Ama anayasayla çelişmeleri halinde,
anayasanın bağlayıcılığı tartışmasız olduğundan,
sözleşmeleri bir yana atma olanağı yaratılıyor.
AB’nin değişikliği desteklediği yolundaki
haberleri değerlendirmek pek de kolay olmuyor.
Çeşitli hukukçu heyetlerinin incelemeleri
sonunda verilen raporlarda “Adalet Bakanı ile
müsteşarının HSYK’den çıkarılması” istenmişken
destek haberini gülümseyerek okumaktan başka
yapacak kalmıyor.
Türkiye’nin daha çok demokratikleşeceği
iddiasının en önemli mihenk taşı, gazetecilerin
ifade özgürlüğünü; okur, izleyici ve dinleyicilerin
de bilgilenme hakkını AB standartlarında kullanıp
kullanmadıklarıdır.
Gazetecilik faaliyetleri nedeniyle çok sayıda
gazeteci tutukluyken, Türk Ceza Yasası’nın ifade
özgürlüğünü sınırlayan maddeleri nedeniyle
yüzlerce gazeteci yargılanır, bunlardan kimileri
hapse gireceği günü beklerken özgürlükten ve
demokratikleşmeden söz etmek gerçeği ne yazık
ki yansıtmıyor.
Türk Ceza Yasası’nda “Özel Hayatın Gizliliğini
İhlal” başlıklı bir madde var.
Madde, “Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal
eden kimse, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adli
para cezası ile cezalandırılır” diye başlıyor.
Gizlilik görüntü ve ses kaydı alınmasıyla
bozulmuşsa alt sınırın da bir yıldan az
olamayacağı belirtiliyor.
Yargılanan gazetecilerin neredeyse yarısı bu
suçtan sanık durumda. Özel hayat tanımının hangi
hallerde geçerli olmayacağı ya da hangi
durumdaki kişilerin özel hayat sınırlarının daha dar
olacağı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin
kararlarıyla belirlenmiş durumda.
Bu sorun sadece gazetecilerle ve konu
edindikleri kişilerle sınırlı değil.
Aynı zamanda yargının kendi iç sorunu.
Kimi özel savcılar iddianamelerinde, kişilerin
özel yaşamlarına ilişkin belgeleri koyup
alenileştiriyor. İddialara göre önceden de
sızdırılmasına olanak sağlıyor. Benzer iddialar
emniyet görevlileri için de gündeme getiriliyor.
Bunlar yayımlanınca da basın savcıları, kişilik
haklarının ihlali söz konusu olduğundan dava
açıyor.
Bu suçun önlenmesi ancak yargının kendi içinde
belirleyeceği yöntemlerle sağlanabilir. Ancak
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ne zaman
irdeleyecek olsa başlıca hedef haline getiriliyor.
Bir başka ifade özgürlüğü sorunu da yine
yargıyla ilgili.
Basın Yasası’nın “Yargıyı Etkileme” başlıklı
19’uncu maddesi ile Türk Ceza Yasası’nın “Adil
yargıyı etkilemeye teşebbüs” başlıklı 288’inci
maddesi Demoklesin kılıcı gibi medya üzerinde
sallanıyor. “Gizliliğin İhlali” başlıklı 285’inci madde
de cabası.
Çelişkinin daniskası da bu noktada gündeme
geliyor. Tasarıyı hazırlayan AKP iktidarı bir yandan
yargıyı gününe göre hakarete de varan sözcüklerle
eleştiriyor, öte yandan da gazeteciler söz konusu
olduğunda suç sayan maddeler oluşturuyor.
Çelişki bununla da sınırlı değil. AKP; anayasa
değişikliğinde “Avrupa Birliği standartlarına
ulaşma” iddiasında bulunurken, Avrupa Birliği ile
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin yargının
eleştirilmesini suç saymadığını da göz ardı ediyor.
Doğru ile geçerli arasındaki makas bakalım
daha ne kadar açılacak?
oerinc@cumhuriyet.com.tr
Referandumda hayõr oyu verilmesi için çalõşma yürüten meslek örgütü ve derneklere yönelik baskõlar artõyor
AKP ‘hayõr’a dayanamõyorİstanbul Haber Servisi - AKP, ana-
yasa değişikliklerinin oylanacağõ 12
Eylül referandumu öncesinde muha-
lefete baskõ ve saldõrõlarõnõ arttõrarak
sürdürüyor. AKP iktidarõna yakõn
“kamu yararına dernek” statüsün-
deki Müstakil Sanayici ve İşadamla-
rõ Derneği’nin (MÜSİAD), Türkiye
İşadamlarõ ve Sanayiciler Konfede-
rasyonu’nda (TUSKON) aralarõnda
bulunduğu çeşitli dernek ve vakõflarõn
yürüttüğü “evet” kampanyasõna göz
yumulurken Türkiye’nin birçok ilin-
de “hayır” kampanyasõ yürüten mu-
halif derneklere ise “kamu yararına
dernek” statüsü olduklarõ gerekçesiyle
propaganda yasağõ getirildi.
Referandum öncesi hayõr kampan-
yalarõna katõlan çok sayõda kişi ise so-
kaklarda AKP’lilerin saldõrõsõna uğradõ,
polis tarafõndan gözaltõna alõndõ.
AKP’nin referandum muhaliflerine yö-
nelik son engellemesi ise Artvin Ke-
malpaşa’da yaşandõ.
Halkevleri’nin referandumda ha-
yõr oyu kullanõlmasõ için yürüttüğü ça-
lõşmalarõn Yüksek Seçim Kurulu
(YSK) kararõyla yasaklanmasõnõn ar-
dõndan, Halkevleri’ne polis baskõn
düzenleyerek binadaki pankart ve
afişleri topladõ.
Halkevleri Genel Sekreteri Oya
Ersoy, AKP’nin anayasa değişiklik-
lerine muhalif tüm kesimler üzerinde
baskõ ve şiddet uyguladõğõnõ belirterek,
“İkinci 12 Eylül yaşanıyor” dedi.
AKP iktidarõnõn yağma ve talan öz-
gürlüğünü sağlamak üzere değiştirmek
istediği anayasa maddelerinin 12 Ey-
lül ruhunu yansõttõğõ, referandum sü-
recinde hayõr diyenlerin de 12 Eylül
darbesini anõmsatan yöntemlerle en-
gellenmeye çalõşõldõğõnõ belirten Ersoy,
“Baskılarla, gözaltılarla, saldırı-
larla, işkencelerle ‘hayõr’ diyenler en-
gellenmek isteniyor. Son olarak
Artvin Kemalpaşa’da Halkevleri
üyeleri AKP’nin evet kampanyası
karşısında gerçekleri dile getirince,
iktidar Yüksek Seçim Kurulu ka-
nalıyla Halkevleri’ne ‘hayõr’ deme-
yi yasakladı. Yüksek Seçim Kuru-
lu durumu bir yazıyla Hopa Halk-
evi’ne bildirdi. Hemen ardından
kolluk kuvvetleri vasıtasıyla Hal-
kevleri’ne ait ‘Sermayenin talanõna,
AKP’nin yalanõna hayõr’ yazılı afiş-
ler söktürülmeye başlandı. Artvin
Halkevi’ne asılan, ‘Sermayenin ta-
lanõna, AKP’nin yalanõna hayõr’ yazılı
pankart da, savcılık kararıyla zor
kullanılarak kaldırıldı. Gerekçe
olarak da kamu yararına dernek-
lerin referandum sürecinde görüş
bildiremeyecekleri gösterildi” diye
konuştu.
Ersoy, Halkevleri’nin çalõşmasõnõn
“kamu yararına dernek” olmasõ ge-
rekçesiyle yasaklanmasõna karşõn, ka-
mu yararõna çalõşan dernek olduğu hal-
de “evet” kampanyasõna katõlan ve ik-
tidar tarafõndan desteklenen örgütle-
ri açõkladõ.
Ersoy, özetle şöyle konuştu:
‘Kamu yararına dernek’
“Türkiye İşadamları ve Sanayi-
ciler Konfederasyonu’nun (TUS-
KON) 8’inci Başkanlar Kurulu
Toplantısı’nda Başkan Rõzanur Me-
ral ‘TUSKON ve mensuplarõ olarak 12
Eylül referandumunda oyumuz evet
olacaktõr’ açıklaması yapmıştır. 8
Ağustos’taki bu toplantıda Devlet
Bakanı Ali Babacan da yer almış,
‘Siz kamu yararõna derneksiniz, görüş
açõklayamazsõnõz’ denmemiştir. Gü-
len cemaatine yakınlığıyla bilinen
bir sermaye örgütü ‘kamu yararõna
dernek’ statüsünde olmasına rağmen
görüş açıklayabilmektedir. Müsta-
kil Sanayici ve İşadamları Derneği
de (MÜSİAD) 19 Ağustos’ta bir
bildiri yayınlayarak ‘tarihi bir fõrsat’
olarak değerlendirdiği anayasa de-
ğişikliklerine ‘evet’ diyeceklerini
açıklamıştır. ‘İş dünyasõnõn önünü
açacak’ değişikliklere ‘evet’ deme
çağrısı yapan ‘kamu yararõna dernek’
statüsündeki MÜSİAD’a yönelik
de bir itiraz olmamıştır. Gülen ce-
maatine yakınlığıyla bilinen Türkiye
Yazarlar Birliği de kamu yararına
dernektir ve resmi internet sitesin-
den ‘evet’ çağrısı yapmaktadır.
‘Kamu Yararõna dernek’ statüsündeki
Fakir ve Muhtaçlara Yardım Der-
neği de Kayseri’de ‘evet’ kampan-
yası yürüten platformun resmi bir
bileşenidir. Türkiye’de dinci geri-
ciliğin simge kurumlarından olan,
son zamanlarda açacağı özel üni-
versitelerle gündeme gelen ve kamu
yararına dernek sayılan İlim Yay-
ma Cemiyeti Kocaeli Şubesi ‘evet’
çağrısı yaparken hükümet neden iti-
raz etmemektedir. Anadolu Sakatlar
Derneği de ‘kamu yararõna dernek’tir
ve Adıyaman’da ‘evet’ çalışmaları-
na katılmaktadır. Kütahya’da ‘De-
mokrasi Platformu’ adı altında bir-
leşen ve ‘evet’ çağrısı yapan 30 ku-
ruluş arasında yer alan ‘kamu ya-
rarõna dernek’ Yeşilay’ın Kütahya
Şubesi’nin olması seçim kurulları-
nın, valiliklerin hiç mi dikkatini
çekmemiştir. Dahası da var ancak
iktidarın ikiyüzlülüğünün örnekle-
ri buraya sığmaz. AKP’nin de-
mokrasi dediği budur.”
G Ü N G Ü N A K P ’ N İ N 1 2 E Y L Ü L B A S K I S I
İstanbul Valiliği, TKP’nin referandum çalõşmasõ
için yaptõğõ stant başvurusunu “vatandaşın oyu-
nu etkileyeceği” gerekçesiyle reddederek, siya-
set yapmak için kurulmuş bir partiye propagan-
da yasağõ getirdi.
8 Ağustos: AKP’nin Antalya mitinginde “AKP
anayasasına hayır” yazõlõ pankart açan 5
Halkevi üyesi linç edilmek istendi ve gözaltõ-
na alõndõ.
17 Ağustos: Çorum’da Başbakan Erdoğan’õ
protesto eden Öğrenci Kolektifleri üyeleri sal-
dõrõya uğradõ. Polis, jandarma ve özel güven-
lik görevlilerinin saldõrdõğõ öğrencilere silah çe-
kildi.
17 Ağustos: Antalya’da “referanduma hayır”
el ilanlarõnõ dağõtan CHP’li kadõnlar gözaltõna
alõndõ.
21 Ağustos: Pendik pazarõnõn girişinde 29 Ağus-
tos Hayõr Mitingi’ne çağrõ yapan TKP üyele-
rine, AKP’li Pendik Belediyesi zabõtalarõ sal-
dõrdõ.
24 Ağustos: Şişli Perpa Çarşõsõ önünde “refe-
randumda hayır” bildirisi dağõtan ÖDP’lile-
rin yanõna gelen polis, önce bildiriyi yõrttõ, son-
ra da küfrederek silahõna davrandõ. Bildiri da-
ğõtõmõnõ engelleyemeyen sivil polisin çağõrdõ-
ğõ takviye ekipler 2 ÖDP üyesini gözaltõna al-
dõ.
24 Ağustos: TKP’nin İstanbul İçerenköy’de
“hayır” oyu verilmesi için yürüttüğü çalõşma
kapsamõnda açtõğõ masaya AKP’liler saldõrdõ.
25 Ağustos: Sarõyer’de Çelik Gülersoy Par-
kõ’ndaki iftar yemeğinde Bakan Egemen Ba-
ğış’õn evet propagandasõ yapmasõna itiraz eden
Sarõyer Halkevi üyesi 3 kişi gözaltõna alõndõ.
27 Ağustos: Mersin’de “hayır” çalõşmasõ yürü-
ten Halkevcilere AKP’liler sopalarla saldõrdõ,
3 Halkevci gözaltõna alõnõrken olayõ görüntü-
lemek isteyen gazetecilerin kameralarõ kõrõla-
rak görüntü alõnmasõ engellendi.
28 Ağustos: İstiklal Caddesi’nde yürüyüş yapan
“Yetmez Ama Evet” kampanyasõ yürüten
platform, referandumda “hayır” çağrõsõ yap-
mak üzere açtõklarõ stantta duran TKP üyele-
rine sözlü tacizde bulundu. Yürüyüş sonrasõ
TKP üyelerine bir grubun saldõrmasõyla çõkan
arbedede polis 1 TKP’liyi gözaltõna aldõ.
31 Ağustos: AKP İskenderun İlçe Başkanõ Mu-
sa Kurşun evlerine gitmekte olan Halkevcilerin
yolunu keserek “evet” afişlerinin üzerine afiş
yaptõklarõ iddiasõyla Halkevleri üyelerini göz-
altõna aldõrdõ.
31 Ağustos: Çanakkale’de “hayır” bildirisi da-
ğõtan Halkevciler gözaltõna alõndõ ve gözaltõna
alõnan iki Halkevi üyesine sözlü ve fiziki işkence
uygulandõ. 6 polis, bir Halkevciyi karakolun
önünde tekme tokat dövdü, polisler amirlerinin
“kameralar açık” uyarõsõyla saldõrõlarõna son
verdi. Karakolda işkence gören Halkevciler darp
raporu aldõ.
CHP’den korsan afişe suç duyurusu
SEYFETTİN METE
ÇORUM - AKP’nin kendi anaya-
sasõna “evet” dedirtmek uğruna şantaj
ve tehdit dahil her türlü yola başvur-
duğunu belirten CHP Çorum İl Baş-
kanõ Tufan Köse, AKP Merkez İlçe
Başkanõ Ahmet Sami Ceylan tarafõn-
dan Çorum Devlet Hastanesi’nde çalõ-
şan şirket elemanlarõna referandumda
“evet” oyu vereceklerine ilişkin Ku-
ran’a el bastõktan sonra 75 TL’lik yar-
dõm çeki dağõtõldõğõnõ belirtti.
CHP Çorum İl Başkanlõğõ tarafõn-
dan Gazi Caddesi üzerinde oluşturu-
lan “hayır” standõnõn açõlõşõnda ko-
nuşan CHP İl Başkanõ Tufan Köse,
AKP tarafõndan hazõrlanan anayasa
değişikliği paketini “AKP’nin ken-
disini kurtarma yasası” olarak nite-
lendirdi. AKP’nin “evet” oyu uğruna
insanlarõn yoksulluğunu ve dini duy-
gularõnõ sömürdüğünü ifade eden
Köse, AKP Merkez İlçe Başkanõ Ah-
met Sami Ceylan tarafõndan Çorum
Devlet Hastanesi’nde çalõşan şirket
elemanlarõna referandumda “evet”
oyu vereceklerine dair Kuran’a el
bastõktan sonra 75 TL’lik yardõm çe-
ki dağõtõldõğõnõ belirtti. AKP’nin ra-
mazan çadõrlarõnda bile “evet” pro-
pagandasõ yaptõğõna dikkat çeken
Köse, “Ramazan çadırında iftar
açan insan sayısının fazlalığı Ço-
rum’da fakirliğin fukaralığın açık
bir kanıtı değil mi” diye sordu.
Kõlõçdaroğlu, İstanbul ve Diyarbakõr’da asõlan afişlerin provokasyon olduğunu söyledi, Atalay’õ göreve çağõrdõ
‘Hayır’ çağrısı yapılacak
İstanbul Haber Servisi - Hak ve Eşitlik
Partisi (HEPAR) Genel Başkanõ Osman Pamu-
koğlu, bugün Kadõköy İskele Meydanõ’nda dü-
zenlenecek mitingde referandumda “hayõr” oyu
kullanõlmasõ çağrõsõnda bulunacak ve nedenle-
rini anlatacak. “Milletine hayõrsõza, sandõkta da
hayõr” sloganõyla düzenlenecek olan miting,
saat 15.30’da başlayacak. HEPAR Genel Baş-
kanõ Osman Pamukoğlu, önceki gün yaptõğõ
açõklamada Afyon’un İncehisar İlçe Emniyet
Müdürü Mustafa Yiğit’in partisine yönelik ya-
sadõşõ müdahalelerde bulunduğu gerekçesiyle
hakkõnda hukuki işlem başlattõklarõnõ belirtti.
‘Bilgisayarlardan kuşkuluyuz’
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP
Genel Sekreteri Hasan Erçelebi, “YSK’nin se-
çimlerde kullandõğõ bilgisayar programlarõndan
kuşku duyduklarõnõ” vurguladõ. Erçelebi, dün dü-
zenlediği basõn toplantõsõnda sonuçlarõn birleştir-
me sürecinde il-ilçe ve YSK’de seçimlere katõl-
ma hakkõ olan partilerden temsilci bulundurul-
masõnõ istediklerini anlatarak, “Aksi halde çõkan
sonuç şaibeli olur. Bilgisayar programlarõndan
kuşku duyuyoruz. Florida seçimlerini bir şekilde
örtbas eden bir program. Bu program Yunanis-
tan’da da uygulandõ, ancak terk ettiler” dedi.
İstanbul Haber Servisi - CHP Ge-
nel Başkanõ Kemal Kılıçdaroğlu,
CHP imzasõyla “AKP’nin hazırladı-
ğı Anayasa paketiyle neden evet”,
“Müslüman kadınların rahibe gibi
örtünmesi için evet” gibi yazõlar ya-
zan afişlerle ilgili “Biz bu tarz afişler
asmadık” diyerek, konuyla ilgili suç
duyurusunda bulunduklarõnõ söyledi.
İstanbul Avcõlar’da CHP imzasõyla
billboardlara asõlan korsan afişleri Baş-
bakan Recep Tayyip Erdoğan Diyar-
bakõr’da yaptõğõ konuşmaya da taşõya-
rak, aynõ tarz afişlerin Diyarbakõr’da da
asõldõğõnõ belirtti. Kõlõçdaroğlu ise ka-
tõldõğõ bir televizyon programõnda bu ko-
nularõn anayasa ile ilgili olmadõğõnõ
ifade ederek, İstanbul’daki afişlerle il-
gili suç duyurusunda bulunduklarõnõ
söyledi. Diyarbakõr’da asõlan afişlerle il-
gili ise yeni bilgileri olduğunu ifade eden
Kõlõçdaroğlu, “Bunu yapanı ortaya
çıkarmazsa sorumlusu hükümettir.
CHP’li çıkarsa atarız. Ama bunu
asan bir CHP’li olamaz. O kadar pa-
rası olan kim bu CHP’li” dedi.
‘Yuh çekmek lazım’
Kõlõçdaroğlu, yapan kimse İçişleri Ba-
kanõ Beşir Atalay’õn ortaya çõkarma-
sõ gerektiğini ifade ederek “Afişlerin
provokasyon olduğu belli. Yapanla-
ra ve kullananlara yuh çekmek lazım.
Diyarbakır’da da suç duyurusunda
bulunacağız” dedi.
CHP Diyarbakõr İl Başkanõ Muzaffer
Değer de, o bölgede afiş asmak için pa-
no kiralamadõklarõnõ belirterek, bu afiş-
lerin asõldõğõ panoda sabah saatlerinde
“evet” afişi olduğunu söyledi. Korsan
afişlerin asõldõğõ bölgede mobese kame-
ralarõnõn olduğunu söyleyen Değer, afi-
şin kimin tarafõndan asõldõğõnõn bu ka-
meralardan tespit edilebileceğini ifade et-
ti. Değer, korsan afişin asõldõğõ panonun
kim tarafõndan kiralandõğõnõ da, afişi
kiralayan şirkete sorduklarõnõ ancak ya-
nõt alamadõklarõnõ anlattõ.
İstanbul’daki korsan afişle ilgili suç du-
yurusunda bulunan CHP İstanbul İl Di-
siplin Kurulu üyesi ve İstanbul Barosu
avukatlarõndan Mahmut Tanal da, afi-
şin, Avcõlar’daki ana caddeler üzerindeki
billboardlara, CHP İl veya Avcõlar İlçe
Başkanlõğõ’nõn bilgisi dõşõnda asõldõğõnõ
kaydetti. Afişlerin CHP hakkõnda olum-
suz düşünmeye ve referandumu etkile-
meye yönelik olduğunu kaydeden Tanal,
“Halkımızın dini duygularını istis-
mara yönelik bu haksız propaganda-
dan bir kesim nemalanmaktadır.
CHP haksız bir şekilde töhmet altın-
da bırakılmıştır” diye konuştu.
Cihangir muhtarına referandum baskısı iddiası
İstanbul Haber Servisi -
İstanbul’un Beyoğlu ilçesinin
Cihangir Mahallesi Muhtarõ
Sündüz Uluman, referan-
dum için “hayır” çalõşmasõ
yürüttüğü iddiasõyla Beyoğlu
Belediye Başkanõ Ahmet
Misbah Demircan’õn kendi-
sine hakaret ettiğini öne sür-
dü. Uluman, Başkan Demir-
can hakõnda suç duyurusunda
bulunacağõnõ söyledi.
Üç dönemdir Cihangir’de muh-
tarlõk yapan Sündüz Uluman, Be-
yoğlu Belediye Başkanõ Demircan
tarafõndan baskõya maruz kaldõ-
ğõnõ, hakaretlere uğradõğõnõ söy-
ledi. Cihangir Mahallesi’nde otu-
ran iki kişinin “Muhtar refe-
randumda hayır çalışması yü-
rütüyor” şikâyetini Demircan’a
ulaştõrdõğõnõ belirten Uluman, bu-
nun üzerine Demircan’õn kendi-
sini arayarak, “Sana güvenilmez.
Referandumda bizim aleyhi-
mize çalışıyorsun. Hayır kam-
panyası yürütüyorsun. İkiyüz-
lü bir kadınsın” dediğini aktar-
dõ. Cihangir Mahallesi’nde sevi-
len bir muhtar olduğunu, bu ne-
denle üç dönemdir yapõlan se-
çimleri kazandõğõnõ anlatan Ulu-
man, hiçbir parti için “evet” ya da
“hayır” çalõşmasõ yürütmediğini
kaydetti. Uluman, “Tazminat
davası açacağım” dedi.
Muhtar
Sündüz
Uluman.
Yurt Haberleri Servisi - MHP Genel Baş-
kanõ Devlet Bahçeli, halkoylamasõnõn AKP’nin
bir anlamda geleceği açõsõndan güvenoyu ni-
teliği taşõdõğõnõ belirterek, “Bunların ayak-
ları yerden kesilmiş, ne yapacaklarını bil-
miyorlar, gittikçe çılgınlaşıyor, öfkeleniyor,
‘Benim dediğim olursa olur, olmazsa Türki-
ye ne olursa olsun’ diyor” dedi.
Bahçeli, Yozgat Yerköy’de yaptõğõ konuşma-
da, AKP’nin referandum çalõşmalarõnda devle-
tin imkânlarõnõ kullandõğõnõ ileri sürerek, şöyle
konuştu: “Recep Tayyip Erdoğan Bey’in ıs-
rarla, hırsla, öfkeyle, herkese saldırarak şim-
diden herkesi zorlayarak baskı altına alarak,
esnafa, çiftçiye, sanayiciye, memura, sivil
toplum kuruluşlarına ‘oyunuzu şimdiden söy-
leyin’ diyor, ‘ne oy verecekseniz şimdi söyleyin’
diyor... Herkese baskı yapıyor. ‘Bitaraf olma-
yõn bertaraf olursunuz’ diyor veya ‘halkoylamasõ
sonrasõ huzuruma nasõl geleceksin’ diyor. Siz
kimsiniz? Millet iradesiyle demokratik bir yol-
la başbakanlığı cenabı Allah sana nasip etmiş,
senin görevin halkın idaresiyle, iradesiyle se-
çilmiş bir Başbakansın, sen kim oluyorsun ki
halkın iradesiyle geldiğin yere ‘huzuruma na-
sõl gelirsiniz’ diye, halkı sorguluyorsun.”
‘AKP gittikçeçılgınlaşıyor’
Bahçeli, dün
Yozgat’ın Yer-
köy ve Kırşe-
hir’in Çiçekda-
ğı ilçesinde hal-
ka hitap etti.
Halkoylaması-
nın önemli bir
fırsat olduğunu
kaydeden Bah-
çeli, anayasa
değişikliğinin
milletin anaya-
sası olmaktan
çıktığını, bir
kişinin veya bir
partinin ana-
yasası haline
dönüştüğünü
savundu. (Fo-
toğraf: AA)
‘EVET İÇİN
KURAN’A EL
BASTIRDILAR’
İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler
Meslek Y.O. İşletme Bölümü
2212080001 No’lu okul kartõmõ
kaybettim. Hükümsüzdür.
DİLBER DENİZ TEMUR